Ankara 7°C
Çok Bulutlu
Ankara
7°C
Çok Bulutlu
Cum
9°C
Cts
10°C
Paz
13°C
Pts
14°C
[b]Sevgili Günşer bu tarlada bu tür tipler çok yetişiyor; Çocuklarım subay onlara zarar gelmesin,ben emekli assubay olduğumu unuttum,çok şükür lise mezunu olarak öğretmen emeklisi kadar maaş alıyorum,boşver bu işleri kardeşim,biz adam olmayız,Temad var ya onlar uğraşsın,valla lokalde hiç bu konular konuşulmuyor,….diyenler az değil…
Eh buna karşılık bazı muhalifler de ASLINI İNKAR EDEN HARAMZADEDİR-ŞİKAYET ETMEYENİN ŞİKAYET ETMEYE HAKKI YOKTUR-HAKSIZLIKLARA SESSİZ KALMAK HAKSIZLIK KADAR SUÇTUR- MÜCADELEYİ ARAÇ EDİNENLER NAMUSSUZDUR-SEN EŞEK OLURSAN SEMER VURAN ÇOK OLUR….
Ne yapalım insanın ağzı torba değil ki büzesin [/b]
Kimmiş bu mücadeleden bihaber (büyük bir olasılıkla haklarından da bihaber) teslimiyetçi şahıs? Bu yazıyı okuyan birşey zanneder. Ben hayatımda böyle bir teslimiyetçiliği çok az gördüm. Yazıklar olsun…
Devir şifre devri ya; buradaki şifre “Zar tutuyorsun Mahmut” cümlesi. Kalıbımı basarım ki o emekli albay bu meslektaş ağabeyimizden yaşça küçüktür ve anlatılan duruma göre bu kişi bu durumdan rahatsız olmuyordur…
Sizi tanıyorum.Emekli Asker Ağabeyim.Zaman zaman etrafı kolaçan edip,Emekli Albay’ım da diyorsunuz.Askerliğinizde ne yaman olduğunuzu,Paşa’ya bile diklendiğinizi anlatıyorsunuz. Ama devre arkadaşınız (hani o seyyar piyango bileti satan)sizin için görevde iken de,güce taptığınızı ve hâttâ astınız Assubayları gammazladığınızı,gücünüz oranında da ezdiğinizi söylüyor.Oğlunuzun da Assubaylara küfrettiğinden dem vuruyor. Bazen de bu tiplerin bize zarar verdiğini, Assubayların birleşerek hakları için güç oluşturduklarından bahsediyor.
Ben onun yalancısıyım.Ancak merak ettiğim konu,komşunuz Albay size isminizle hitap ederken ,siz Albay’a neden rütbesi ile hitap ediyorsunuz? Bir de şu Temad’a üye olsanız,son yolculuğa çıkarken bayrak falan lazım olur diyorum…Kiradaki evinizi de Assubaylara vermediğinizi duydum. Sağlık olsun ,emekli Asker Ağabeyim.
[b]şaşırmadım[/b]. Bu kişinin anlattıkları kendi penceresinden doğru olabilir. Bu karakterdeki meslektaşlarımız maalesef çoktur.Kişilik erozyonuna uğramış onur,haysiyet anlayışı kölelik olanlara yakışan hal ve hareket tarzı,ANLATTIKLARINI TASVİP ETMEK KESİNLİKLE mümkün olamaz, alt tarafı bir ALBAY ile oyun oynamayı nerdeyse kendisine lütuf gören zihniyete söyleyecek söz bulamıyorum…
Sayın Meslektaşlarım, hepinizin okuduğunuzu anladığınıza eminim. Ancak yine de küçük bir hatırlatma yapacağım. Ben bu yazıyı kaleme alırken herhangi birini anlatmadım. Sadece bir tip hayal ettim. Hepimizin kulaklarımızla çok duyduğumuz (bazen kendimiz, bazen arkadaşımız, komşumuz) sohbetlerden paragraflar almaya çalıştım. Üstünkörü düşünen, başarı ile övünürken diğerini öteleyen, irdeleme lüzumu hissetmeyen, yanlış davranışlarına ustaca kılıf geçiren bir tipi ironileştirdim. Abartmış olabilirim. Saygılarımla…
Bu tiplemeye uyan meslektaşlarımız çoğunlukta maalesef. Bağkurdan emekli olmuş insanlara bakıp haline şükreden,hakkını talep etmeyi nankörlük sayan meslekdaşlarımız hiç de azımsanmayacak miktarda,toplum neyi talep ederse onu kazanır bizim taleplerimiz ise hak aramaktan çok uzak…
“Tez geçse de her mazide bin hatıra vardır” şarkısı gibi her öyküde de bir gerçek payı vardır.Sadece fıkra gibi bir öykü ve karikatür gibi bir emekli Assubay tiplemesi. Sayın GÜNŞER’in yazısını ilginç bir öykü tadında okudum.Her zamanki gibi zevkle…! “Sen hâlâ Assubaylığa mı takılıp kaldın?” diyen ama ay başında gidip EM.ASSUBAY MAAŞI alan meslektaşlarımıza sık sık rastlıyorum. BU NE SİLİK BİR KİŞİLİKTİR,ANLAYANA AŞK OLSUN…! Saygılarımla.
Bizler emekli olurken üniformamız gibi rütbelerimizi de kışlada bıraktık. Bir subayın emekli assubayı ile karşılaşınca “başçavuşum” demesini, bazıları da yazıda olduğu gibi subaya komutanlığını hissetirircesine “Komutanım” demesini anlayamıyorum. Subay kendi ezici üstünlüğünü göstermek için kasten emekli bir assubaya “başçavuşum” diyorsa burada saygı bitmiştir bana göre. Gasp edilen haklarımızı bilmeyen meslektaşlarımız olduğu gibi 5802 sayılı yasadan haberi olmayanlar da çok içimizde, yazıdaki karakter gibi bu tip meslektaşlarımız erozyona uğramıştır…
Kimi meslektaşlarımız için her şey çok iyi olabilir!Mesele ben değil biz diyebilmekte.Biz diyemeyen bencillik yapanları da ne yazık ki gördük ve görüyoruz.Üzerinden üniformayı çıkarmış ama hâlâ esas duruşunu bozmayanlar da var (Saygıyı ayrı tutarım). Haklarını istemek onlar için Kaf dağının ardındaki hayal gibi.Hâttâ ayıp.Günah!Nankörlük! Onlar biat ve şükür kültürü ile yetinmek için eğitilmiş çağdaş köleler. Biz kimseden lütuf değil hakkımızı istiyoruz.Bazılarının durumunun iyi olması suya sabuna dokunmayacağı anlamına gelmez. Gelirse kusura bakmayın ama onların postal yalamak için dilleri de yeteri kadar incelmemiş demektir.Yalamaya devam edebilirler! Onlara Afiyet olsun.Zira onlar zaten kendi köşelerinde hayatı nasıl görmek isterse öyle görüyor.Çim adam gibi arada bir maaşla sulayın,gübre olarak da OYAK’dan aldığını üzerine serpin yeter!!
Sn.Günşer;ne birini anlatmanıza,ne bir tip hayal etmenize ne de abartmış olabilirim demenize gerek yok.Etrafımızda binlerce bu düşüncede veya bu düşünce yolunda olan meslektaşlarımız olduğu için bugün olduğumuz yerde sayıklıyor bir adım ileri gidemiyoruz. Ne yazık ki ileri adım atmak isteyenleri de önce bu kafada olanlar engelliyor.Bir avuç yürekli meslektaşımız da yıllardır bunlara geçekleri gösterme adına çırpınıp duruyor.Yazık ki ne yazık…
Sevgili arkadaşım Günşer, yazınız biraz abartılı olsa da okudukça eh bu tip çürük elmalar da her toplumda var diyebiliyoruz. Ancak kendisini sosyal demokrat olarak nitelendiren (örneğin ben) insanlara da fazlaca vurmaya gerek var mıydı diyorum. Hani bir deyim vardı:”Ağızı olan konuşuyor” şimdilerde değişti “eline klavye alan yazıyor” diye. Bizim düsturumuz “nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilme ve incinsen de incitme”. Açıklama yazında “Biraz fazla abartmış olabilirim” diyerek kırılan kalpler olmuşsa düzeltme yoluna gidişin eh şimdilik kabulümdür.
Sn.Günşer yazıdaki kişinin hayali olduğunu söylese de hiçbir abartı yok, bu tipler bizim içimizde var bunu hepimiz biliyoruz.Size bir anı Ersen abi ile silah menevişi yapan bir dükkana girdik,silahı gösterince tezgahtar “siz asker misiniz?” diye sordu, “evet emekli assubayız” yanıtını verdik, “ben ve ortağım da assubayız ama kimse bilmiyor söylemiyoruz, assubay olduğumuzu unuttuk” dediğinde Ersen abi hızla silahı elinden aldı “AY BAŞINDA ASSUBAY MAAŞI ALMAYI DA UNUTTUNUZ MU?” dedi yanıt veremedi. Onun için bu tiplerin de olduğunu hatırlayarak mücadele etmemiz gerekiyor.
Sayın Günşer,
Megaloman tasviri pek güzel yapmışsınız,ellerinize sağlık.
Bu ülke böyle hasta ruhlu kişilerden çok çekti,hâlâ da çekecek.
Örneği geçen gün yaşandı,Acil bir hastaya ve ambülansa yol vermeyen General hanımları,kocalarımız olmazsa senin hastan zaten ölecek gibisinden kelamlar buyurmuşlar.Kendilerini burjuvanın ayrıcalıklı,ülkenin efendisi olarak gören bu zihniyet alt tabakadaki halk çocuklarını böcek gibi,sinek gibi görmekte.Bu örnekteki de öyle biri .Sağlıcakla kalın
Sayın Hikmet Aslan, ben Sosyal demokratlara bir şey söylemek istemedim. Kaldı ki daha önceki yazılarımı okursanız benim sosyal demokrat biri olduğumu anlarsınız. Makalede şunun dikkatinizi çekmesini isterdim. Şahıs konuşmaya çok güzel başlıyor. Ancak sonradan sapıtıyor. O paragrafta vurgulamak istediğim şuydu. Kendisini sosyal demokrat olarak görüyor ancak demokratik olmaktan çok TSK otoritesini özler bir hali var. Dolayısıyla derinlemesine düşünemeyen biri. Üstünkörü, duyduğunu konuşan, lafın gittiği yeri bilmeyen biri. Yorumunuza saygı duymakla birlikte çok ağır bulduğumu ve incindiğimi belirtmek isterim. Saygılarımla…
Sayın Günşer Kardeşim cevabi yazında benim eleştirimden incindiğini yazmışsın.İnan ki kimseyi incitmek kastım değildi. Şimdilerin modası “SEHVEN” olduysa kusura kalma artık sen de diyerek sohbetlerimizi tatlıya bağlayalım.
Biz kaç kişiyiz? -Sen ,Ben, Bir de Bizim oğlan- diye bir deyim vardır. Şöyle geniş bir perspektiften baktığımızda aslında sayıca oldukça yer tutan “assubay camiası” 80 Eylül’ünün her kesimde yarattığı depolitizasyonu bizlerde ve ailelerimizde de fazlasıyla “adamsendecilik”e yerini bırakıp; Hele bir başkaları yapsın , görelim birşey olmazsa ben de katılırım, düşüncesini şikar sayanlarımız çoğunlukta oldukça karamsarlığa düşmemek elde değil.
Yine de umutlarımızı yitirmeden mücadelemize tüm cephelerde devam etmek ve amaçlarımıza ulaşmak adına daha fazla katılım sağlamak için bıkmadan, usanmadan yola devam diyorum. Kalın Sağlıcakla.
Sayın Mehmet Ali Kılınç beyin bahsettiği şifre konusunu ben bu yazımda dile getirdim. Ancak bu yazının şifresini maalesef fazla gizlemişim ki pek dikkat çekmedi. O nedenle açıklama gereği hissediyorum.
Bu yazıda bahsi geçen emekli abimizin iki oğlu var. Farkındaysanız küçük oğlundan fazla bahsetmiyor. Çünkü küçük oğlu bir Assubay…
Tam bir şaşkınlık öfke ve kızgınlıkla bitirdim yazıyı.NE işi var böyle bir yazının burada derken anladım mevzuyu.Ama malesef var böyleleri hem de çok var.
Fakat çok da sevdiğim bir söz var.
Yarınlar, yorgun ve bezgin kimselere değil, rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir.
Ciceron
Sanırım anlatabildim duygularımı saygılarımla.