Son zamanlarda İstanbul yörelerinde bir şeyler olmaktadır. Sessiz sedasız.
Olgular olumsuz olduğu kesin.
Tüm astsubay kamuoyunun bilmelerinde fayda vardır sanki.
Derneklerin yasal ve teamüle göre işleyişleri ve işlemleri, işlevleri vardır.
Bunlara uyulması kaçınılmazdır.
Gerektiğinde zorunluluk vardır, hani.
Bizimde, yani astsubay toplumunun da yasal bir derneğimiz var.TEMAD…
ZOR GÜNLERDEN GELEN, DEMOKRATİK OLGULARLA YAŞAMINI SÜRDÜREN…Uzun yıllardır astsubayların haklarını arayan. Devlete verdikleri hizmetin karşılığını,
alma gayreti içinde olup, çırpınıp duran.
Aynı kurumda olup da çok daha iyi olanakları kullananlar benzerinde.Yönetimler yasal olgulara uymak zorundadır gerçekte.
Güçlerini yasalardan, ona bağlı olan kuruluş ve gayeye yönelik ve yönetmeliklerden alırlar.
Yönetici konumunda olanlar, uyum sağlamazlarsa işin içine, yani yönetim olgularına keyfilik girmiş olur ki, bu kabul edilemez!Genel merkezin aldığı bir kararla tüm ülke genelindeki şubelerinde yerel yönetimlerin yenilenmesi için bir faaliyettir. Devam eder gider. İstanbul’da da aynı.
Büyükşehir konumunda olan iller’de etkili olunması gayesi ile “İl Başkanlığı” diye bir sistem oluşmuştur,Türkiye bazında.
Yönetmelikte olmasa da zaman içinde idari bir olgudur oluşan.
Ve yönetmelik içeriğine mutlaka girecektir.İstanbul da, büyükşehir statüsünde olduğu için.
Buranın bir “İl Başkanı” vardır bu olgular içinde.
Tüm yönetim faaliyetleri bu minval üzerinden yürümektedir. Bu il başkanının adı da;“İBRAHİM KOLDAMCA” diye bilinen biridir.
Ankara’da Genel Kurul’a bu sıfatla katılmış, hâttâ etkili olarak Genel Merkez Yönetimi’nin oluşumunda divanda yer almıştır.
Genel Başkan’ın takdirine mazhar da olmuştur. Kabul görmüştür, iltifatlarla.Bu kişi bundan bir kaç ay öncesine kadar bu sıfatla tüm çalışmalarını, faydalı hizmetlerini sunmuştur toplumuna.
Hâttâ tanıtım ve astsubayların sorunlarını gündemin ön sıralarında tutabilmek için
“ilkleri düşünüp” uygulamış.
Başarılı da olmuştur, ekibi ile birlikte.Bir kaç ay öncesinde, Sayın Genel Başkan’ın İstanbul ziyaretlerinde, bu iki Başkan arasında ufaktan ufaktan sorunlar oluştu, sürtüşmeler başladı!
Genel Başkan’ın İstanbul‘daki yönetimi yok sayıp görmezden gelerek, İstanbul’da tek başına ziyaretler yaptığı görüldü.Önceleri, İl Başkanı olarak, Ankara’da ağırlanan, divanda görevli olarak hizmetlerinden fayda sağlanan Koldamca, yavaş yavaş olumsuz bir hedef tahtası olmuş!
İl Başkanı unvanı yok sayılarak tenzili görevle Fatih İlçe Başkanı olarak yazımlar, söylemler oluşmuş, anılmaya başlanmıştır. Ama gerekçesi, meçhul!
Sonra bir kararla disiplin kuruluna, “ihraç” isteği ile.
Ancak, bu olumsuz yaklaşımlar gram gram topluma zarar verdiği bir gerçektir. Görülememiş, yahut görülmek istenmemiştir.
Bencillikler içeriğinde.Şimdi sormak gerekir .
Demokratik olgularla yönetilen derneklerde muhalefet olmayacak mı?
Yanıt bekler…
Sizler buralara gelirken eski yönetimi Mustafa Erol ve ekibini methederek mi buralara geldiniz?
Koldamca-Çimen-Aksu-Civan, ne yaptı da ihraç isteği ile disiplin kuruluna sevk edildi?
Kararda gerekçe açıklanmaz mı?
İhraca yönelecek kadar ne gibi zarar verdiler?
Gerçek suçları nedir?
Başka bir oluşuma ilgi duymanın suçu nedir? Olur mu?İhracın;
“YASAL KARİNESİ NEDİR?”
Suçu ne? Suçu varsa hangi yasal işlem yapıldı?İhraç bir yaptırımdır ve sonuçtur.
‘Neden‘e bağımlı olması gerekir.
Açıklanmalı.Devletin yasal tebliğ olguları var. (NOTERİ VAR-PTT’Sİ VAR-MUHTARI VAR)
Bu çağdaş ortamda, teftişe gelen kurul’un eline bir zarf tutuşturup,
elden mektup getirir gibi,
ihraç tebliğini ilgisi olmayana, vekalet edene
özel mektup gibi verme uygulaması yasal mı?İHRAÇTA RESMİ TEBLİĞ GEREKİR ve ŞARTTIR! İşlev kazanabilmesi için.
Teftiş kurulu mu, yoksa tebliğ memuru mu?
Resmiyeti devletçe onanmış kurum için,
gerçek suçu varsa, gerekçeli kararla bahse konu edilmez mi?BURADA SADECE GEREKÇELİ KARAR GEÇERLİDİR!
Kesinlik kazanmadan,
şuyuuğuna fırsat verilemez.
Farklı şubelere yazımlarla, olumsuz teşhir yapılamaz.
Yönetim olguları kullanılarak, dışlanamaz.
Sen onu dışlarsan, karşındakine de seni dışlama hakkını verirsin.
Onun elinde yetki yoksa sen haklı olamazsın, yetki kullanma bazında.
İğneyi kendine, çuvaldızı karşındakine batır. Anlarsın.
Empati yapın, yer değiştirin. Tadına bakın nasıl diye.
Elinde olgu olan, onu kullanmak için gerçek nedenleri serdetmek zorundadır.
Bu özel nedendir, küsmeler, beğenmemelere neden olamaz.
Ama senin elindeki yetkiyi gerekçe gösterilmeden kullanma hakkın da olamaz.
Kişiler kişilere küser amma kurumun ve yöneticilerin küsme lüksü olamaz!
Güçlü yönetim kadrosu affedendir.
Toplumu bir arada tutabilendir.
Sudan bahaneler yaratıp kişileri dışlayıp ihraç olgusu ile dışlayamaz.
Bu olumsuz olgu iki kişi, yani iki Başkan arasındadır.
İki kişinin sürtüşmesi bana zarar veremez.
Başarılı kişinin kaybı bana zarardır.
Topluma mal edilmeye çalışılamaz, ihraçlarla.Birbirinizi af edeceksiniz. Başka seçeneğiniz yok.
Çünkü, ortada suç yok. Varsa, deklare etmek zorundasınız.
KOLDAMCA-CIVAN- ÇİMEN-AKSU.
Bu topluma gerekli kişilerdir.
Büyük hizmetleri olmuştur, inkar edilemez.
Ve TEMAD olgusunun bir neferi olarak çok büyük hizmet verecek yetenekleri vardır.
Bu türde yetenekler, zor yetişen değerlerdir.
Yönetim beğenmedi diye onlar dışlanamaz.
Sivrilince ucunu törpüle… Olmaz, olamaz…
Sivriler çekilirse yerini dolduramayız. Sessizlik oluşur.
Sesimiz kısık kalır.
Yapmayın.
Bu kuruluş zor dönemlerden bu günlere geldi.
Siz hazır buldunuz.
Dışladığınız kişilerin sizlerin bu günkü konumunuzda,
hakkı olduğunu unutmayın. Geçmişteki hizmetleri ile…Ben üye olarak bilmem gerekir.
Acaba…. suç mu var, suçlama mı var?
Ayırt edilmesi gerekir, olumsuzluk varsa.
Ben yaptım oldu, kabul edilemez.
“Sonuçlar, gerçek ve etkili karineye dayanmadıkça” …..Mehmet KAYALI