926

Melih ÇEVİK dedi ki:

Değerli büyüklerim, kıymetli meslektaşlarım bu kadar yazılı ve görsel basında Assb. eylemleri yazılıp çizilip konuşulduktan sonra hiç kimsenin üç maymunu oynama hakkı yoktur. Fakat şu günlerde gördüğüm ve hissettiklerim şunlardır:
1. Hele şu Assb. lar çıksınlar bir oynasınlar da görelim ne oluyor?
2. Bunlar bu işi daha başlamadan bitirirler, devamını getiremezler.
3. Bu eylemler sürse de şu günlerde hiç bir şey olmaz. Gün 24 saat ülkede her saat yeni bir gündem, kaset vs.
Diye düşünüldüğünü ve bu şekilde algılandığını hissetmekteyim. Ha bunu derken tamamen doğru bir tespittir diye de düşünmüyorum. İnşallah herşey bu yukarıda düşünülenler gibi olur da TEMAD açıkladığıyla kalır da. Hiç kimse sokaklara dökülmez de. İstenilmeyen olumsuz olaylar ve durumlar yaşanmaz.
Peki ya; ya düşündükleri gibi olmazsa ne olur.? Bu kadar açıklamaya yıllardan beri bu sitede ve kimi yazarların’’ öncelikle Sayın Umur Talu’nun’’ yazdığı gibi, bu kadar yazılana, feryada rağmen duyarsız kalanlar, meseleyi çözme gücü olduğu halde, çözüm için hiç kılını kıpırdatmayan DEVLET BÜYÜKLERİ neler söyler? Neler düşünür? Bu günleri nasıl açıklar? Can kayıpları olursa yerlerinde nasıl otururlar? Dünyanın öteki insanlarına neler derler.? Hadi şimdiye kadar Assb. intiharlarına kılıf uydurdular da bu eylemleri yapan insanların tüm sağlık muayenelerini yaparak daha çocuk yaşlarından itibaren mesleğe alırken ve meslek içerisinde periyodik zamanlarda 3-5 sefer yaptık da. Bunları bir sürü sınavdan da geçirdik de, her yıl sicil de düzenledik, fakat yanılmışız bu kadar da olmaz bunlar topyekun bizi aldatmış mı derler, diyecekler? Ya da ne diyecekler? diye düşünüyorum. Peki dedin bir şey, ne olduğunu bilmiyorum. Ama aldım kabul ettim. İyi de adama sormazlar mı yahu bunlar madem arızalı, neden bunlara sefer görev emri veriyorsun da yedekte, hazırda bekletiyorsun.? Ya da daha düne kadar neden her sene yedeklik yoklaması bildirimi yaptırıyordun?
Yoksa bu DEVLET BÜYÜKLERİNİN ya da görünmeyen, bilinmeyenlerinin bizler üzerinden ince hesapları mı vardır.? Bu Assb. lar da tam zamanında sokaklara indiler. Adını bilmediğim birtakım olumsuzluklar da olursa bizim üstümüze mi sararlar veya bizim üzerimizden, hem bizden, hem de niyetine girip de hesap soramadıklarından mı kendilerince hesap sorarlar.? Ya da birilerinin ekmeğine yağ-bal mı sürerler.? Bilinmez fakat bilinenler vardır. Kıbrıs’ta Görevli Assb darp eden Alb. bilinmektedir. Afyon’da bu cephanelik ve görev bu şekilde devam ederse iyi olmayacak diyen sonra da Şehit olan Assb.lar ve erler gibi daha niceleri bilinmektedir. Bunların aileleri de diğer insanlar da artık Assb. lara yapılan ayrımcılığı bilmektedir. Yeri zamanı geldiğinde bu vatanın bu evlatlarının yakınlarının da aramızda olmasından ben gurur duyarım işte o zaman sorulacak başka sorular da vardır.
TSK internet sitesinden alınan haberi az önce okudum. Ben emekli bir Assb. olarak artık içinde Sb olmayan yalnızca Assb. olan adil ve hakkaniyetli bir iyileştirmeyi her yönde insan onuruna yakışır şekilde ve artık bir gün dahi ertelenmeden, oyalanılmadan ve zekamızla dalga geçilmeden istiyorum. Saygılarımla.