Dolar 34,2585
Euro 37,6225
Altın 2.881,81
BİST 9.044,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 28°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
28°C
Parçalı Bulutlu
Çar 25°C
Per 25°C
Cum 25°C
Cts 22°C

LÜTFEN SESSİZ KALMAYINIZ!

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
27/05/2012 9:46 PM
3

sessiz-kalmak

TARİH BU YAŞANANLARI NASIL YAZACAK DERSİNİZ?

Konu; kamuoyu önünde tüm açıklığı ile tartışılan TSK nın iki önemli unsuru subay-assubay arasında hiç te hoş olmayan gerçekler!

Çağın gerektirdiği tüm olanakları kullanarak sorunlarımızı anlatabiliyoruz. Sivil vatandaşlara, bugüne kadar kapalı durumda olan bir konuyu çeşitli basın kuruluşları ve televizyon programlarında tüm çıplaklığıyla aktarıyoruz. Susmayacağımızı ve özlük haklarımızı elde edinceye dek mücadele edeceğimizi ifade ediyoruz.

Ötekileştirilmiş insanlar olarak, sorunlarımızı her dillendirildiğimizde karşı tarafın “vay anasını!“, “olmaz-olamaz” dediklerini duymaktayız. Zaten ana slogan olarak “BU KADARINA DA PES” çıkışı basit bir feryat değildir.

Bu yüzyılda, aileleri ile birlikte milyonları bulan bir sınıfın feryatlarını görmemek insanlık suçudur. Amerika’daki siyah-beyaz mücadelesini, Güney Afrika’daki Nelson Mandela’nın verdiği sınıf ve eşitlik mücadelesi yoksa unutuldu mu?

Bildiğiniz gibi, her insanın bir “ben“liği vardır. Bizim irade gücümüzü temsil eden TSK’da da bir “ben” var ve o “ben“in dışında kalan herkes öteki haline gelmiş durumdadır. İşte hastalıklı durumda bu noktada peyda olmuş durumdadır.

Herhangi bir nedenle bir araya gelen “biz” – bu dini, mesleki, ahlaki, ırksal, fiziksel veya ruhsal, ailevi aklınıza gelen herhangi bir sebepten olabilir – kendisinden olmayanı ötekileştirmeye, yani karşı durmak falan değil direkt yok saymaya başlıyor. Bu durum genelde alta kalan kesimlere zarar veriyor. Çünkü yazılı olarak adı konulmamış da, hatta kişiler bunu aralarında konuşmuyor bile olsa ayrımcılık toplumun kılcal damarlarına işliyor ve farklı olana yani “öteki“ne karşı yoğun bir sosyal baskı uygulanıyor. 

Aslında bu yaşananların Başmimarı Kenan Evren Bey Efendi’nin ta kendisidir. Zaten bunu bilen assubaylar da sabah uyandığında ilk işi Baş Mimarı anmaktır! Allah O’na bu şekilde ömür versin!

DEĞİŞİM ŞART….

1930-1940 model İç Hizmetler Kanunu’nun kişilere verdiği padişahlıktan öte yetkileri, Kenan Evren Anayası daha da güçlendirmiş ve bugün yaşadığımız olumsuzluklar ortaya çıkmıştır. Son otuz yıllık dönemde sb-astsubay arasındaki bu olumsuz, her türlü adaletten yoksun durum, insan hakları ve demokrasi yönünde gelişen dünyanın olumlu gelişimine zamanında ayak uyduramamış, ayak uydurmaktan öte, komuta kademesi “elimdeki imkanlar kaybolacak” düşüncesi ile her bir darbede kendilerine daha iyi imkanlar elde etmiş, alt gördüğü assubaylara “tahakküme varan baskılar” uygulayarak bu günlere gelinmiştir ne yazık ki!

Bu günlerde yaşananlar, yıllarca baskı ile sindirilmiş bir sınıfın VOLKANİK PATLAMASIDIR. Konunun gerçek muhattapları bu çok önemli gelişmelere vakit geçirmeden el atmalıdır. Yaşananlar ve yazılanlar tehlikenin boyutlarını göstermektedir!

  • Milyonlar “açız” derken
  • Milyonlar “evlatlarımızı okutamıyoruz” derken
  • Milyonlar “ayrımcılık yapıyorsunuz” derken

Aynı çatı altında, aynı cephede bulunan her iki sınıf nasıl başarı sağlar, nasıl mutlu olabilirler?

DURUM VAHİMDİR! ZAMANINDA EKİLEN NİFAK TOHUMLARININ BÜYÜMESİNE  MUSAADE ETMEYİNİZ LÜTFEN!

Bu ülkede duyarsızlıgın tavan yaptığı bir süreçten geçiyoruz. Herkes konuşuyor, herkes dert anlatıyor. Ama aleni ortada olan bu büyük haksızlığı kimse görmek istemiyor. Bu duruma artık sessiz kalınamaz!

Bir düğmenizi yanlış bağlarsanız diğerleride yanlış olur. Temsil tazminatınının sadece birinci dereceye verilmesi, zaten geride olan 2 ve 3 derece arasındaki makası inanılmaz derecede büyütecektir. Biz emeklilerin en önemli sorunu intibaklarımızdır. 9/2 konusu ise mutlaka gerçekleşmelidir.

Bu sitede yapılan mail kampanyasında, Sayın Genelkurmay Başkanımıza gönderilen binlerce dilekçenin sonuç vermesi umudumuzdur.

Saygılarımla…

ATİLLA ABAYLI-İZMİR

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.