TARİH BU YAŞANANLARI NASIL YAZACAK DERSİNİZ?
Konu; kamuoyu önünde tüm açıklığı ile tartışılan TSK nın iki önemli unsuru subay-assubay arasında hiç te hoş olmayan gerçekler!
Çağın gerektirdiği tüm olanakları kullanarak sorunlarımızı anlatabiliyoruz. Sivil vatandaşlara, bugüne kadar kapalı durumda olan bir konuyu çeşitli basın kuruluşları ve televizyon programlarında tüm çıplaklığıyla aktarıyoruz. Susmayacağımızı ve özlük haklarımızı elde edinceye dek mücadele edeceğimizi ifade ediyoruz.
Ötekileştirilmiş insanlar olarak, sorunlarımızı her dillendirildiğimizde karşı tarafın “vay anasını!“, “olmaz-olamaz” dediklerini duymaktayız. Zaten ana slogan olarak “BU KADARINA DA PES” çıkışı basit bir feryat değildir.
Bu yüzyılda, aileleri ile birlikte milyonları bulan bir sınıfın feryatlarını görmemek insanlık suçudur. Amerika’daki siyah-beyaz mücadelesini, Güney Afrika’daki Nelson Mandela’nın verdiği sınıf ve eşitlik mücadelesi yoksa unutuldu mu?
Bildiğiniz gibi, her insanın bir “ben“liği vardır. Bizim irade gücümüzü temsil eden TSK’da da bir “ben” var ve o “ben“in dışında kalan herkes öteki haline gelmiş durumdadır. İşte hastalıklı durumda bu noktada peyda olmuş durumdadır.
Herhangi bir nedenle bir araya gelen “biz” – bu dini, mesleki, ahlaki, ırksal, fiziksel veya ruhsal, ailevi aklınıza gelen herhangi bir sebepten olabilir – kendisinden olmayanı ötekileştirmeye, yani karşı durmak falan değil direkt yok saymaya başlıyor. Bu durum genelde alta kalan kesimlere zarar veriyor. Çünkü yazılı olarak adı konulmamış da, hatta kişiler bunu aralarında konuşmuyor bile olsa ayrımcılık toplumun kılcal damarlarına işliyor ve farklı olana yani “öteki“ne karşı yoğun bir sosyal baskı uygulanıyor.
Aslında bu yaşananların Başmimarı Kenan Evren Bey Efendi’nin ta kendisidir. Zaten bunu bilen assubaylar da sabah uyandığında ilk işi Baş Mimarı anmaktır! Allah O’na bu şekilde ömür versin!
Bu günlerde yaşananlar, yıllarca baskı ile sindirilmiş bir sınıfın VOLKANİK PATLAMASIDIR. Konunun gerçek muhattapları bu çok önemli gelişmelere vakit geçirmeden el atmalıdır. Yaşananlar ve yazılanlar tehlikenin boyutlarını göstermektedir!
Aynı çatı altında, aynı cephede bulunan her iki sınıf nasıl başarı sağlar, nasıl mutlu olabilirler?
Bu ülkede duyarsızlıgın tavan yaptığı bir süreçten geçiyoruz. Herkes konuşuyor, herkes dert anlatıyor. Ama aleni ortada olan bu büyük haksızlığı kimse görmek istemiyor. Bu duruma artık sessiz kalınamaz!
Bu sitede yapılan mail kampanyasında, Sayın Genelkurmay Başkanımıza gönderilen binlerce dilekçenin sonuç vermesi umudumuzdur.
Saygılarımla…
ATİLLA ABAYLI-İZMİR