TÜM TALEPLERİMİZİN HAKLI GEREKÇELERİ MEVCUT
TSK’nın en büyük meselesi #astsubaylar meselesidir, hallolmadıkça sıkıntı ve azaplar bitmeyecektir. <<İmtiyaz değil adalet istiyoruz>>
“Haklı Taleplerimiz” ve “Gaspedilen Haklarımız” dediklerimizi anlatırken, ilgili makamlara iletirken daima kendi kurumumuzdan yani; Türk Silahlı Kuvvetleripersonelinden örnekler vermeye ve kıyaslamalar yapmaya gayret gösterdik.
Aynı kurum içinde kanunlarla subaylar için gerçekleştirilen düzenleme ve değişikliklerin astsubaylar için de yapılması gerektiğini yasal dayanakları ile birlikte ortaya koyduk ve ilgili makamlara taleplerimizi ilettik, iletmeye de devam edeceğiz.
İşte bu önemli konulardan biri de “Lise mezunu menşeli yarbayların albaylığa terfii ettirilmeleri konusunda devletin tüm organlarının ne denli yüksek gayretler gösterdiğine tanık olacaksınız. Umarım bu çarpıcı gerçekleri öğrendikten sonra astsubayların kendi aralarında <<Eğitim-Öğretim seviyesi>> ile alakalı yaşadıkları “POLEMİKLER” de son bulur…
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Resmi Gazete tarih/sayı:18.6.1977/15970
İtiraz yoluna başvuran: Askerî Yüksek îdare Mahkemesi 1. Dairesi.
İtirazın konusu: 27/7/1967 günlü, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa 31/7/1970 günlü, 1323 sayılı Kanunla Eklenen Ek 1. maddenin, Albaylığa yükselmeye ilişkin hükmü yönünden iptali istemidir.
Davacı, lise mezunu olarak yedeksubaylık görevini tamamladıktan sonra 16/6/1927 günlü, 1076 sayılı Yedek subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanununun 29. maddesi uyarınca muvazzaf sınıfa geçmeyi istemiş, ilgili kursları tamamlayıp “muamele memuru” olarak orduya katılmıştır.
926 sayılı Kanunun Ek-1 inci maddesine istinaden 31/8/1971 tarihinden sonra Kara ve Deniz Kuvvetleriyle Jandarma Genel Komutanlığı kadrolarındaki lise mezunu menşeli yarbaylardan albaylığa hiç bir personel terfi ettirilmediği halde; Hava Kuvvetleri Komutanlığı kadrosunda bulunan aynı menşeli bir kısım subayın, normal tahsil süresi iki yıl olan Hava Harp Okulunda 6801 sayılı Kanunun uygulanması sırasında bu kanun hükümlerini yerine getirmek için 6 – 7 ay süreli ikmali tahsile tabi tutulup, Harp Okulu diploması verilenlerin bilâhare sınıfları ile ilgili değişik süreli temel tekamül kursuna tabi tutulduklarından bahisle, yarbaylıkta 3 yılını doldurmaları ve diğer terfi şartlarını da haiz olmaları halinde albay rütbesine yükseltildikleri ve yine sırası gelenlerin yükseltilmeye devam olunduğunu ve böylelikle aynı kuvvette aynı kaynaktan aynı tarihte alınıp Piyade, istihkâm, muhabere, ulaştırma, levazım sınıflarından olmaları ve sınıflarının mevcut temel kurslarına gönderildiklerinden Hava Harp Okuluna gönderilmemeleri sebebiyle sınıf okullarındaki öğrenimleri kurs kabul edilen 40 subayın, albay rütbesine yükseltilmediği ve aynı Kuvvet içerisinde ikili uygulama yapıldığı da ara kararına verilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı yazılarından anlaşılmıştır.
16/7/1956 tarihinde yürürlüğe giren 6801 sayılı Kanununun 5 inci maddesi “Askerî memurlardan bu kanunla subaylığa geçirilenler (Yüksek tahsilliler hariç) yarbaylığa (dahil) kadar yükselebilirler.” hükmünü amir idi. Bu kanun 10 Ağustos 1967 tarihinde yürürlüğe giren 926 sayılı Kanunun 208/n madesiyle yürürlükten kaldırılmış ve 6801 sayılı Kanun hükümlerine tabî subaylar terfi bakımından 926 sayılı Kanunun terfi ile ilgili hükümlerine tabi kılınmıştır. Ancak, 1323 sayılı Kanunla getirilen Ek-1 nci madde ve Ek geçici 4 üncü maddeyle menşe ve süre itibariyle albaylığa terfileri yeniden kısıtlanmıştır.
Bu nedenlerle, davacının, 926 sayılı Kanuna 1323 sayılı Kanunla eklenen Ek-1 inci maddesi hükmünün lise ve dengi okul mezunu subayların albay rütbesine yükseltilmemeleri yönünden Anayasa’ya ve eşitlik ilkesine aykırılığı iddiası ciddî görülerek, T.C. Anayasa’sının 151/1, 44 sayılı Kanunun 27 nci maddeleri mucibince Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar Davanın geri bırakılmasına, konu ile ilgili görüleri dosya muhtevasının tasdikli suretlerinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine 11 Ocak 1977 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
2- Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler bittikten sonra şu önerge verilmiştir : “Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu dolayısiyle değiştirge önergesi verilen maddeler üzerinde müzakere açılmasını, değiştirge önergesi verilmeyen maddelerin okunarak oylanmasını arz ve teklif ederim.” Bu önerge oylanmış ve kabul edilmiştir. Tasarının görüşülmesine, bu önergenin kabulüyle İçtüzükte yer almayan bir yöntem uygulanarak başlanmış ve görüşme böylece sürdürülmüştür. Görüşme sırası itiraz konusu maddeye gelince; aynı yönteme dayanılarak ve bir değiştirge önergesi de bulunmadığından sözedilerek madde sadece okunmuş ve oylanarak kabul edilmiştir. (Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisi, Cilt : 61, Birleşim 104 ve 105, Sayfa : 460 ve 475). Oysa Anayasa’nın 92. maddesi tasarı ve tekliflerin Yasama Meclislerinde görüşülmesini buyurmaktadır. Görüşülmeden kabul edilen bir metnin Yasama Meclislerinin serbestçe oluşan iradelerinin bir ürünü olarak benimsenmesine olanak yoktur. Bu ilke Anayasa Mahkemesinin çeşitli kararlarında açıklanmış ve aykırı tutumun iptal nedenini oluşturduğu kabul edilmiştir. (Örneğin, 6/5/1975 günlü 35/126 sayılı karar Resmî Gazete 11/10/1975 sayı : 15380; 19/10/1976 günlü 42/48 sayılı karar, Resmî Gazete 10/5/1977 – sayı : 15933; 15/2/1977 günlü, 50/13 sayılı karar).
Tasarının görüşülmesinde izlenen tutum; Cumhuriyet Senatosunun iradesini serbestçe belirlemesini engellediğinden Ek Madde-1’de yer alan ve davada uygulanacak olan (…… ve Albay ..’…..) hükmünün iptali gerekmektedir.
Albaylığa ve daha üst rütbelere yükselebilme:
Ek Madde 1 – (Ek: 31/7/1970 – 1323/13 md.)
General – Amiral (ve Albay) rütbelerine yükselebilmek için; Harbokulu, fakülte veya yüksek okul mezunu olmak şarttır. (1)
(1) Anayasa Mahkemesinin 12/5/1977 tarih ve E. 1977/4, K.1977/74 sayılı kararıyla maddede yer alan (…ve
Albay…) hükmü iptal edilmiştir.
Ek 1 inci maddedeki şartları haiz olmayan albaylara özlük hakları:
Ek Geçici Madde 4 – (Ek: 31/7/1970 – 1323/17 md.)
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun rütbe terfii hakkındaki hükümleri yürürlüğe girinceye kadar, albaylığa yükselebilmek için bu kanunun ek 1 inci maddesindeki
Ek 1 inci maddedeki şartları haiz olmayanlardan albay olanlarla 1 inci fıkrada belirtilen süre içinde albay olacakların rütbeleri ve rütbelerine ait özlük hakları saklıdır.
13/7/1956 TARİHLİ VE 6801 SAYILI ASKERİ MEMURLARIN SUBAYLIĞA NAKİLLERİ HAKKINDA KANUNA GÖRE MUVAZZAF SUBAYLIĞA GEÇİRİLEN BAZI EMEKLİ YARBAYLARIN TERFİLERİNİN VE AYLIKLARININ DÜZELTİLMESİNE DAİR KANUN
Yayımlandığı R.Gazete: Tarih : 29.11.1990 Sayı : 20710
Madde 1–13 Temmuz 1956 tarihli ve 6801 sayılı Kanuna göre Muvazzaf subaylığa geçirilen ve 31.7.1970 tarihinde Silahlı Kuvvetlerde subay olarak görevli bulunanlardan; yarbay rütbesinde bekleme süresini tamamlamış ve terfi şartlarını haiz olarak emekliye ayrılmış olanlar, yarbay rütbesinde bekleme süresini tamamladıkları tarihten geçerli olarak albaylığa yükseltilirler. Emekli aylıkları, emekliye ayrıldıkları tarihte
bulunanları gereken rütbe hizmet süresine göre belirlenir. Ancak, bu terfiden dolayı kendilerine yeni rütbenin maaş ve ikramiye farkları ile diğer özlük hakları verilmez.
Bunlardan ölenlerin dul ve yetimleri hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.
Bu Kanuna göre emekli aylıkları düzeltilenlerden emekli keseneği ve kurum karşılığı farkı alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte emekliye tabi görevlerde çalışanlara, emekli oldukları tarihte bu Kanun hükümleri uygulanır.
Madde 2–Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3–Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Silahlı kuvvetlerin subay personel gereksinmesi çeşitli kaynaklardan sağlanmaktadır. Bu kaynaklardan biri de, 1076 sayılı Yasanın 29 uncu maddesine göre Yedek Subaylardan muvazzaf subaylığa geçirilmedir. 1951 yılından sonra bu kaynak işletilerek önce muamele ve hesap memuru, 6801 sayılı Yasa ile de çeşitli sınıflara geçirilen ve daha sonra hizmet içi eğitim ve tekamül kuralarıyla yetiştirilen ve 926 sayılı yasa ile de, Harp Okulu mezunları ile birlikte terfi olanağı sağlanarak albaylığa kadar yükselme hakkını kazanan bu personelin, 926 sayılı Yasaya 14.8.1970 tarih ve 1323 sayılı yasayla eklenen Ek-1 inci madde hükmü ile albaylığa yükselmeleri önlenmiş idi. Bu personelin hizmet için eğitim ve kurslarda yetiştirildikleri, kurslarda ve hizmet sırasında Harp Okulu mezunu emsalleriyle birlikte işlem gördükleri ve özellikle kadro hizmetinde başarı ve başarısızlıklarının aynı ölçü ile saptandığı bilinmektedir.
Yani değişik kaynaklardan gelen subaylar hizmet için eğitimde ve kadro hizmetinde değişik işlem görmemekte olduğu gibi, değerlendirilmeleri de farklı olmamaktadır, özellikle yeni sicil sisteminde, her yıl aldıkları sicillere göre terfi sıralamasına girerken de ayırıma tabiî tutulmamaktadırlar. Ayrıca 657 sayılı Kanun ve daha sonra bu yasaya eklenen hükümlerde Devlet memurlarının 1 inci dereceye kadar yükselmelerine olanak sağlanmış iken, bu koşullar altında albaylığa yükselme hakkına sahip olmaları gereken bu personelin, yarbay rütbesinde terfilerinin dondurulması eşitsizlik ve huzursuzluk yaratmış ve açılan davalar sonucu, konuyu inceleyen yargı organları bu personelin albaylığa yükselmesini önleyen kanunu ve işlemi iptal etmiştir. Ancak, konunun bu personelin yarbaylıkta rütbelerini donduran yasa hükmünün iptali için, Anayasa Mahkemesine götürülmesi nedeniyle, Anayasa kararından önce ordudan ayrılanlar ve ayrılmayanlar arasında uygulama farkı yaratmış, Anayasa Mahkemesi kararından önce ordudan ayrılanlar terfi ettirilmeyerek, eşitsizlik yaratılmıştır.
Bu yasa önerisi ile bu eşitsizliğin giderilmesi ve aynı statüden aynı hizmeti yapan personel arasındaki farklı uygulamalar sonucu doğan ve Hukuk Devleti”, “Hukukun Üstünlüğü” ilkelerine aykırı olan uygulamaların önlenmesi, eşitsizliğin giderilmesi sağlanmak istenilmiştir. Kanunların uygulama aşamalarını açıklayıcı bir inceleme ile ve ayrıntılarıyla, Askerî Yüksek idare Mahkemesinin konuyu Anayasa Mahkemesine götüren kararından alarak, şöyle inceleyebiliriz. “Askerî Memurluktan 6801 sayılı Kanuna istinadan subaylığa naklonunanlar:
1. Askerî liselerden mezun olduktan sonra olgunluk sınavlarında başarılı olamayanlarla, Silahlı Kuvvetler hesabına muhtelif fakülte ve yüksekokullarda öğrenimlerini bitiremeyenlerden askerî memur olanlardan.
2. 1076 sayılı Kanunun 29 uncu maddesine istinaden orduya alınıp askerî memur nasbedilenlerden oluşmaktadır. Her iki kaynaktan olanların, lise ve dengi okulu mezunu olup Silahlı Kuvvetlerde göreve başladıktan sonra muhtelif rütbe ve tarihlerde 17 ile 23 ay arasında değişen meslek içi eğitimden geçirildikleri, 6801 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre yarbay rütbesine kadar yükselme olanağına sahip iken, 926 sayılı Kanunun 1967 senesinde bu tahdidi kaldırıp, 1323 sayılı Kanuna 13.8.1971 tarihinden itibaren yeniden tahdidin konulmasına kadar, terfi şartlarını ihraz edenlerin albaylığa yükseltildikleri tereddütsüzdür. Bunlardan 926 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte EK-1 inci madde hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar, Kara Kuvvetlerinde 201, Deniz Kuvvetlerinde 59, Hava Kuvvetlerinde 48, Jandarma Genel Komutanlığında 38 yarbayın bekleme süresini tamamlayarak toplam 346 yarbayın albay rütbesine yükseltildikleri ara kararı cevaplarından anlaşılmaktadır. 926 sayılı Kanunun EK-1 inci maddesine istinaden 31.8.1971 tarihinden sonra Kara ve Deniz Kuvvetleriyle, Jandarma Genel Komutanlığı kadrolarındaki lise mezunu menşeli yarbaylardan albaylığa hiçbir personel terfi ettirilmediği halde; Hava Kuvvetleri kadrosunda bulunan aynı menşeli bir kısım subayın, normal tahsil süresi iki yıl olan Hava Harp Okulunda 6801 sayılı Kanunun uygulaması sırasında bu Kanun hükümlerini yerine getirmek için 6-7 ay süreli ikmali tahsile tabi tutulup, Harp Okulu diploması verilenlerin (ki, bunlar Hava Harp okulunda da kurs görmüşlerdir./öneri sahiplerinin notu) bilahara sınıfları ile ilgili değişik süreli temel ve tekamül kursuna tabi tutulduklarından bahisle, yarbaylıkta 3 yılını doldurmaları ve diğer terfi şartlarını da haiz olmaları halinde albay rütbesine yükseltildikleri ve yine sırası gelenlerin yükseltilmeye devam olunduğu ve böylelikle aynı kuvvetle aynı kaynaktan aynı tarihte alınıp piyade, istihkâm, muhabere, ulaştırma, levazım sınıflarından olmaları ve sınıflarının mevcut temel kurslarına gönderildiklerinden Hava Harp Okuluna gönderilmemeleri sebebiyle sınıf okullarındaki öğrenimleri kurs kabul edilen 40 subayın albay rütbesine yükseltilmediği ve aynı kuvvet içerisinde ikili uygulama yapıldığı da ara kararına verilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı yazılarından anlaşılmıştır. Ek-1 inci madde sebebiyle halen albay rütbesine yükseltilmesi mümkün olmayanlardan; Kara Kuvvetlerinde 687, Deniz Kuvvetlerinde 2, Hava Kuvvetlerinde 40, Jandarma Genel Komutanlığında 2 olmak üzere toplam 731 subay mevcut olup, albaylığa yükseltilmeyenlerden Kara Kuvvetlerinden 576 (576 emekli yarbaydan terfi şartlarını haiz olanlar 200 kişinin altında bulunmaktadır./ öneri sahiplerinin notu). Jandarma Genel Komutanlığından 5 subayın emekliye ayrıldığı bildirilmiş, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığından bu yolda bilgi verilmemiştir.
Dava ile ilgili kanun hükümleri 16.7.1956 tarihinde yürürlüğe giren 6801 sayılı Kanunun 5 inci maddesi “Askerî memurlardan bu Kanunla subaylığa geçirilenler (Yüksel tahsilliler hariç) yarbaylığa (dahil) yükselebilirler.” hükmünü amir idi. Bu Kanun 10 Ağustos 1967 tarihinde yürürlüğe giren 926 sayılı Kanunun 208/n maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve 6801 sayılı Kanun hükümlerine tabi subaylar terfi bakımından 926 sayılı Kanunun terfi ile ilgili hükümlerine tabi kılınmıştır. Ancak, 1323 sayılı Kanunla getirilen Ek-1 inci madde ve ek Geçici 4 üncü maddeyle menşe ve süre itibariyle albaylığa terfileri yeniden kısıtlanmıştır. Ek-1 inci maddenin gerekçesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki tasarıyla paralelliği sağlamak maksadıyla bu hükmün getirildiği, Harp Okulu, fakülte veya yüksekokul mezunu olmayan subayların muayyen bir rütbeye kadar gelebilmeleri personel reformunun icabı olduğu ve gösterge tablosunun 1 inci derecesine yükselebilmek için yüksek tahsilin şart olduğu bildirilmektedir.
Bu maddenin yürürlüğe girmesinden sonra, 657 sayılı Kanunda birçok değişiklik yapılıp 12 sayılı Kanun hükmündeki kararnamenin kabulü hakkındaki 1897 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin ortak hükümler başlığını taşıyan (B) fıkrası 1 inci bendindeki “Lise ve dengi meslekî ve teknik öğretim görenlerden öğrenim eksikliğini giderecek hizmet içi eğitimden geçerek Devlet Personel Dairesi tarafından hazırlanacak yönetmelikte belirlenecek esaslara göre yapılacak özel yükselme sınavlarında başarı gösterenler 1 inci derecenin, son kademesine kadar yükselebilirler. “Hükmüne istinaden, lise ve dengi öğrenim görenlerin 1 inci derecenin son kademesi olan 1.000 maaş göstergesine kadar yükselme imkânı sağlanmıştır. Yine 1897 sayılı Kanunun Ek Geçici 2 nci maddesi (i) fıkrası “A” bendi uyarınca başlangıç olarak alınacak derece ve kademe üzerine yukarıdaki bentler esas alınmak suretiyle değerlendirilmesi gerektiği, tespit olunacak sürelerin bir yılı için bir kademe ve her üç yıl için bir derece verilmek suretiyle bulunacak derecenin ilgili kademesine intibak ettirilir hükmüne istinaden, sivil personelin tahsil durumuna bakılmaksızın 1.3.1975tarihine kadar geçen hizmet yıllarının değerlendirilerek intibakı yapılır, lise ve dengi okul mezunlarının birinci derece son kademesine yükselmesine imkân verilip, lise mezunu olmayanlara da bir defaya mahsus olmak üzere 1 inci derece son kademesine yükselmesine imkân verilip, lise mezunu olmayanlara da bir defaya mahsus olmak üzere 1 inci derece son kademesine yükselme imkânı tanındığı halde, 657 sayılı Kanunla paralelliği sağlama maksadıyla getirildiği gerekçesinde belirtilen ve 1323 sayılı Kanunla 926 sayılı Kanuna eklenen Ek-1 inci madde, hiçbir değişikliğe uğramamıştır.
Subayların gösterge tablolarını tespit eden ve 1923 sayılı Kanunla değiştirilen 926 sayılı Kanunun 137 nci maddesi ile buna EkVI sayılı cetvelde yarbaylığın 1 inci derecede gösterilip azamî 1.150 gösterge rakamına çıkarıldığı düşünülebilirse de personel siyaseti ve 926 sayılı Kanunun 657 sayılı Kanunla paralelliğinden bahis edilemez. Aksine davacı yönünden 657 sayılı Kanunun gerisinde kalındığı söylenebilir. Mevzuat ve idarenin uygulama karşısında durumu 6801 sayılı Kanuna tabi subaylardan 926 sayılı Kanunun 10 Ağustos 1967’de yürürlüğe girmesinden 1323 sayılı Kanunla eklenen Ek-1 inci maddesinin uygulanmasına başlandığı 31 Ağustos 1971 tarihine kadar yükselme şartlarını haiz olanların albaylığa yükseltilip bu tarihlerden sonra Kara ve Deniz Kuvvetleri kadrolarıyla Jandarma Genel Komutanlığı kadrolarında bulunanların Harp Okulu, fakülte veya yüksekokul mezunu olmayanların itibariyle Ek-1 inci madde hükmüne istinaden albaylığa yükseltilmeleri yapılmazken; Hava Kuvvetlerinde görevli bir grup subayın 6801 sayılı Kanunun uygulanması sırasında sınıflarının temel intibak kurs yeri olmamasından, 1 sayılı Kanunun subay statüsüne geçirilmede öngördüğü “Sınıflarının temel intibak kursunu başarı ile bitirmeleri” hükmüne dayanılarak bu kursu Hava Harp Okulunda görenlerin Hava Harp Okulu ikmâli tahsili kabul edilmek suretiyle albay rütbesine yükselmelerine devam edelimesi ve aynı kuvvette aynı süreli öğrenim gören bir grup subay ile, Kara Kuvvetleriyle Deniz Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığında en az bunlar kadar ve daha fazla öğrenim yapanların ayrı ayrı işlemlere tabi tutulmaları, eşit uygulama yapılmadığını ve keza 926 sayılı Kanunun 657 sayılı Kanunla paralelliğini sağlama amacıyla getirilen Ek-1 inci maddenin kabulünden sonra, 657 sayılı Kanunun bu maddenin paralelliğindeki hükümlerinde sivil personel lehine lise ve dengi okul mezunlarının birinci derecenin son kademesi 1.000 maaş göstergesine kadar yükselme imkânı sağlanması hatta liseden az tahsilli olanların bir defaya mahsus olmak üzere 1 inci derecenin son kademesi olan 1000 maaş göstergesine intibaklarının yapılmasına olanak verecek hükümler getirilmesine rağmen, 926 sayılı Kanunun Ek-1 inci maddesi ve subayların maaş göstergeleriyle ilgili 137 madde ile buna bağlı Ek VI sayılı cetvelde davacı lehine bir değişiklik yapılmayıp, en son ulaşabileceği maaş göstergesinin 1150’de bırakılması, suretiyle, aynı ve hatta daha az tahsilli devlet memurundan maaş yönünden daha geride kalmasına sebebiyet verildiği ve bu suretle de eşitlik ilkesine aykırı hüküm getirildiği kanısına varılmış olmakla bu yoldaki itiraz ciddî görülmüştür.”
Bu gerekçeden Askeri Yüksek idare Mahkemesinin ilke olarak bu personelin albaylığa yükselme hakkına sahip olduğunu kabul ettiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi 12.5.1977 günlü aşağıdaki kararla, albaylığa yükselmeyi önleyen hükmü iptal etmiştir. “önceden kabul edilen bir önergeye dayanılarak, itiraz konusu maddenin, görüşme açılmadan, yalnız okunarak oya sunulması suretiyle kabul edilmiş olması içtüzüğe ve Anayasaya aykırı bulunduğuna ve bu nedenle itiraz konusu Ek-1 inci maddede yer alan (.ve Albay..) hükmünün iptaline Halit Zebun, Abdullah Üner ve Nihat O. Akçakayalıoğlu’nun karşı oylarıyla ve oyçokluğu ile.” (2) Bu Kanunun iptalinden sonra uygulama Genelkurmay Başkanlığının 11 Temmuz 1977 gün ve Per: 4008/150-77/Per. Yont. 2, Ks. sayılı emri ile, kararın yayınlandığı 18 Haziran 1977’den önce ordudan ayrılanların bu hükümden yararlandırılmamaları suretiyle yapılmış ve Anayasaya aykırı bir yasa hükmünün iptalinden sonra da eşitsizlik sürdürülmüştür. Rütbelerinin yarbaylıkta dondurulmuş olmaları nedeniyle ya da başka nedenlerle Silahlı Kuvvetlerden ayrılma durumunda kalan ve sayıları 170-200 arasında bulunan bu emekli subayların emekli albay rütbesine yükselerek emekli aylığı almakta iken, kendilerinin yarbay rütbesinden emekli aylığı almaları tam bir eşitsizlik yaratmıştır. Bu öneri, bu eşitsizliği giderecek ve zedelenen Hukuk Devleti ilkesini onaracaktır.
1323 sayılı Kanunun MADDE GEREKÇELERİ bölümünden;
Madde 13— 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun bâzı hükümlerini değiştiren kanun tasarısının getirmiş bulunduğu hükümler göz önünde bulundurularak bu tasarıyla paralelliği temin etmek için bu ek madde getirilmiştir. Gerçekten 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun subay kaynakları ile ilgili maddesinde subay kaynaklarının Harbokulları ve fakülte ve yüksek okullar olduğu belirtilmiştir. 926 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce muhtelif tarihlerde muvazzaf subaylığa nakledilen ve bu şartlara haiz olmayan personelin 926 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden evvel olduğu gibi muayyen bir rütbeye kadar gelebilmeleri personel reformunun da bir icabı olmakta ve bu suretle gösterge tablosunun birinci derecesine yükselebilmek için yüksek tahsil şartı aranmış olmaktadır.
Madde 17. — 926 sayılı Kanunun kademe terfi ile ilgili maddeleri ertelenmiş bulunduğundan bu erteleme süresi zarfında kademe terfilerinin nasıl yapılacağını (göstermek için 926 sayılı Kanunun kademe terfi hakkındaki prensiplerinle uygun olarak bu madde tanzim edilmiştir. Kademe terfi hialkknıdalki esas hükümler yürürlüğe girinceye kadar kademe terfileri bu Ek Geçici madde hükümlerinin sarahatine göre yapılacaktır.
S O N U Ç: Okumadan, öğrenmeden ve ayrıntıları bilmeden önemli olan konularda fikir yürütülmez. Sağlıklar dilerim…