Sayın arkadaşlarım,
Rezerv hesaplamasının OYAK varlıklarının gerçek değeri üzerinden yapılması için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde açtığım davanın ret edildiğini, yeni çıkan kanuna göre Anayasa Mahkemesi’nde kişisel dava açabilmem ve daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açabilmem için, AYİM’den “karar düzeltme” talebinde bulunmam gerektiğini duyurmuştum.
Olağanüstü destek veren arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
“Karar düzeltme talebini” içeren dilekçemi 1 Nisan 2011 tarihinde, Askeri Yüksek idare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Denizli İdare Mahkemesi’ne verdim.
Arkadaşlarımın bilgisine sunuyorum.
Ne zaman Temad bürolarını ucuza çay satan kahvehane ortamından kurtarırsak, emekli abilerimizin artık askeri ceza ve iç hizmet kanununa tabi olmadıklarını öğretirsek her şey çözülür gibi geliyor bana.
————————————————————-
YÖNETİCİ NOTU.
Değerli meslektaşım, TEMAD lokalleri arkadaşlarımızı mahalle kahvelerinden kurtarıp nezih bir ortamda vakit geçirmelerini sağlamaktadır. Buna kimsenin itirazı yok,ancak lokaller amaç olmamalıdır birçok şube bu durumdadır, yeni tüzükle buna çare bulunmasını diliyoruz.
ARKADAŞLAR TSK’DA SB,ASB ARASINDA NE ZAMAN BİRLİK BERABERLİK OLMUŞTUR. HATIRLAYAN VAR MI? MAAŞLAR,KAMPLAR,ORDU EVLERİ, LOJMANLAR,SOSYAL TESİSLER,HASTANELER HEPSİNDE KENDİLERİNE İYİSİNİ DİĞERİNE 2’NCİ ELİNİ TERCİH ETMEDİLER Mİ?
-Sakın dünya hayatı sizi mağrur etmesin, aldatmasın.
Allah her şeye vekildir diyerek günahlara, tembelliklere, sefihliklere (eğlenceye)sevketmesin,görevlerinizi kötüye kullandırmasın.(Fatır suresi 5-6-7)
İdare makamında olanların doğru olmaları gerekir ki yardımcıları onların sözlerine güvenebilsinler.
Assubaylara sürekli yalan söylenmiş, alay edilmiştir. Dinimize göre yalan ise münafıklığın sıfatlarındandır.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 14 TEMMUZ 2011 günü 13 askerin şehit düştüğü olayla ilgili açılan davanın 2. duruşmasında saldırıda başından yaralı kurtulan ve mağdur sıfatıyla ifade veren J.Asb.Koray DELİMEHMETOĞULLARI “Adeta kaderimize terk edilmiştik. Helikopter çok geç geldi. Bölge komutanı, tabur komutanını sevmiyordu. En riskli bölgelere bizim taburu gönderiyordu. Bizi bu hale düşürdükleri için artık çalıştığım kuruma güvenim kalmadı” diyor.
2200 yılı aşkın tarihi olan bir kurumun ferdi “artık çalıştığım kuruma güvenim kalmadı” ifadesi çok acı ve manidardır. Bu sözden dersler çıkarılmalıdır.
” Ne ekerseniz onu biçersiniz ” assubaylara 1980 ihtilalinden sonra ne verildi, verilenler hep subay kesiminedir. Tabii bir de OYAK var, yıllardır paralarımız buharlaştırılıyor, kimlerin buharlaştırdığı da belli. Bu şartlar altında güven olur mu? Bizler hep ezilen, hep sömürülen olduk. Ezilmek ve sömürülmek nereye kadar? Ezilen ve sömürülen insan güven duyabilir mi?
Harp Okullu, Harp Akademisi ve bunca hizmet sürecinde öğrenilmesi gerekenlerin özetini ne kadar yalın bir dille güzelce anlatmışsınız sayın ÇAM.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Empati yapın, Kulak verin feryatlara, kurtulun şu ön yargılardan, bu gemi hepimizin, kendinizi batırırken, hepimizi batırıyorsunuz.
Ölmeden bizim de varlığımızı bilen bir Genelkurmay Başkanı görürsem gözlerim açık gitmez.Saygılarımla.