Dolar 34,0132
Euro 37,7109
Altın 2.733,28
BİST 9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 28°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
28°C
Parçalı Bulutlu
Pts 30°C
Sal 29°C
Çar 28°C
Per 30°C

KANUN TEKLİFİ İÇİN ÖNERGE

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
08/05/2014 6:48 PM
2

Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan assubaylar ile bunların emeklileri; çağdışı kalmış bir iç hizmet kanunu ile disiplin ve personel kanununun hukuk dışı yaptırımlarına maruz bırakılmışlardır. Subaylık sürekli önü açık, başarı ölçüsünde ödüllendirilen bir sınıf iken; assubaylık yükselme ve statü sağlamayan bir hizmet ve iş kolu olarak yasalara oturtulmuştur.

  • Subaylar 1977 yılında 4 yıllık fakülte hakkına kavuşturulur iken; assubaylar tam 26 yıl sonra 2003 yılında ancak 2 yıllık meslek yüksek okulu statüsüne yüksetilebilmişlerdir. Subaylara tam 37 yıl önce 4 yıllık fakülte statüsü verilir iken, bugün halen assubay yetiştiren okulların 4 yıllık fakülte muadiline bırakın çıkarılmasını düşünülmesi dahi gündeme getirilmemiştir. Üstelik 2 yıllık meslek yüksek okulu statüsüne dair kademe intibakları tam 12 yıldır yapılmamıştır.
  • Subaylar çalışanı ve emeklisi ile tam 6 kalem tazminat alırken; assubaylara bir kalemi dahi verilmemiştir.
  • Assubay, subayın tam 2 katı sorumluluk taşımaktadır.
  • Assubay, subayın tam iki katı görev ve ek görev ile zimmet ve mesuliyet taşımaktadır.
  • Astsubay, subayın tam iki katı nöbet tutmakta, tam iki katı tayin , atama görmekte ve şark görevine gitmektedir.
  • Assubayın rütbe ile paralellik gösteren bir görev ve makam tanımı yoktur. Bir yüzbaşı asla takım komutanı olamaz iken assubay ömür boyu kısım komutanıdır.
  • Assubay yaşam boyu ast tır. Hatta yedeksubayın bile astı dır. Hiç bir komutanlık yetkisi, sicil yetkisi, ceza yetkisi, emretme yetki ve sorumluluğuna haiz değildir.
  • Assubay görevde ve hizmette 926 sayılı personel kanunu ile subay yardımcısı; özlük haklarında 657 sayılı yasa gereği ise büro memuru statüsünde dir.
  • Assubay; emekliliğinde çalıştığı maaşının sadece % 45 ni alabilirken; subay % 85 ni almaktadır.
  • Tüm disiplin ve askeri ceza yasalarının tatbik edileni assubay olurken; subay sadece tatbik edendir. On yıllık ceza dağılımında assubay oranı % 68 iken subayın % 5 tir. o da yedeksubaydır. Bu anlamda tüm sicil ve nasıp kayıplarını assubaylar yaşamaktadır.
  • Oyak ta tüm yönetim ve hukuki yapı subaylarda dır. Oysa katılımda assubay oranı % 65 tir.
  • Uçağı yapan, onaran, uçurtan assubaydır. Ne var ki uçan, öğretmenlik yapan subay dır. Tazminatını alanda subaydır.
  • Orduevleri, kamplar, lojmanlarda ve sosyal yaşamda en iyi yerler ve mekanlar subay; arta kalan kenar ve köşelerde ki izbe tesisler ise assubayın dır.
  • Subayın öğrenim ve tahsili ile ilgili mali intibakları aynı gün yapılır iken assubaylar tam 12 yıldır bekletilmektedir.
  • Genelkurmay ca; intiharlar psikolojik ve bulaşıcıdır denmekte, ne var ki sadece assubaylar intihar etmektedir. Bu virüs sadece bu sınıfı etkilemektedir. Bu sebeple de aşısı bulunamamaktadır.
  • Üniversite bitirmek bile saklı ve gizli bir hak olmuştur. Subay diplomasını ve kepini havaya fırlatıp resim çektirir iken; assubay gizli bir şekilde kendi nam ve hesabına hizmetinden artırdığı zaman ve imkanı ile sahip olabilmektedir.
  • Birinci dercedeki subay ve emeklisi ile ancak 2. dereceden emekli olabilen assubay emeklisi arasındaki tazminat hariç sadece maaş uçurumu % 40 tır. Emeki bir subayın sadece tazminat toplamı tutarı emekli bir assubayın maaşından fazladır. Aynı hizmet süresine matuf bir emekli subay; emekli bir assubaydan tam 3 katı fazla maaş almaktadır. Emekli bir subayın ortalama maaşı 4500 tl iken; emekli bir assubayın ki sadece 1500 tl civarındadır.
  • Tüm yasa ve kanunlarda subaya tanınan mali ve özlük hakları; subayın rütbesi ile ifade edilir iken assubaya gelince sadece “assubay“ genel sınıf adı ile ifade ve telaffuz edilmekte mali düzenlemelerde dahi “kıdemli binbaşılar ile assubaylar“ şeklinde ifade edilmektedir. Bu sosyal ve hukuki ırkçılıktır. Çağdışı sınıf ayırımıdır.
Subay hep akli olan kısım; assubay ise aklı hiç olmayan bedeni kısım olarak tanımlanmıştır. Bu anlamda yukarıda bahsedilen; tamamen insani ayırımcılığa ve çağımız utanç tablosuna karşı aşağıdaki yasal ve hukuki düzenlemelerin yapılması TSK’nin geleceği ve ülkenin ulusal savunmasının birliği, bölgesinde güçlü bir ordu teşkili amaç ve hedefi adına elzem dir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde iki sınıf ve toplum arasındaki bu büyük kopmanın ve ayrışmanın tamiri ve telafiside sadece aşağıdaki yasal teklifte bulunan metin de mevcuttur. Bu anlamda bu yasa teklifi ulusal bir mesele boyutunda dır. Tüm parlamentonun ve siyasetin öncelikli meselesidir. Partiler ve siyaset üstüdür. Bu teklif, acil, insani ve anayasal eşitlik taleplerine dair hazırlanması gereken kanun tasarısının; tüm sorunları temelinden çözecek esasta bir içeriğidir.

a) Türk Silahlı Kuvvetlerinde subayların mezun olduğu harp okulları 1971 yılında 1462 sayılı kanun ile önce 3 yıla; 1977 yılında ise 2218 sayılı kanuna eklenen 4. madde ile de dört yıllık fakülte seviyesine çıkarılmıştır. Yök tarafından da fakülte seviyesinde müfredatı kabul edilmiştir. Bu uygulama ile 1970 yılına kadar iki yıl okuyan tüm subaylar (mevcut Genelkurmay Başkanı dahil) önce üç daha sonraki yıllarda ise 4 yıllık fakülte mezunu kabul edilerek tüm derece ve kademe ilerlemelerinin yapılmasına karşın; 1993 yılında; assubay yetiştiren sınıf okulları liseden sonra iki yıla çıkarılmasına rağmen; kasti olarak assubayların eğitim ve öğrenim seviyesini yükseltirmemek adına bu kanun, kabulunden tam 8 yıl sonra 2002 yılında 4752 sayılı yasa ile iki yıllık meslek yüksek okulu statüsüne ancak alınabilmiş, ancak kademe ilerlemeleri yapılmayarak 9/1 den 9/2 ye intibakları bu güne deği tam 12 yıldır gerçekleştirilmemiştir.

b) Polis, hemşire ve adliye memurlarına dahi 4 yıllık lisans mezuniyeti şartı getiren anayasal hukuk anlayışı sıra assubaylara geldiğinde ise 926 sayılı yasa ile onları “subay yardımcısı sınıf“ tanımına alıp; özlük ve idari haklarında 657 sayılı devlet memurları kanunu uyarınca genel idare hizmetleri sınıfına dahil etmiştir.

c) 19 haziran 1999 tarihinde ; İtalya da Avrupa Birliği Bakanlar Kurulunca kabul edilen Bologna Süreci Sözleşmesine Türkiye de 42 üye ülke ile birlikte katılmış ve alınan kararların uygulanması taahhüdünde bulunmuştur. Bu karar; ülkelerin güvenlik kuvvetlerinin ve birimlerinin yüksek kalite ve eş donanıma sahip olması adına tüm muvazzaf ve çekirdek hizmetlilerin lisans ve yüksek lisans eğitim ve öğrenimine tabi olmasını içermektedir. Bu proje ilk kez Jandarma Genel Komutanlığınca tüm assubaylar için başlatılmak üzere 2012 yılında YÖK tarafından onaylanarak müfredata alınmıştır. Ne var ki Genelkurmay Başkanlığı bu sözleşmenin assubay yetiştiren okullara 1970 ve 77 yıllarında harp okullarına olduğu gibi 4 yıllık fakülte dengi öğrenim statüsü kazandıracağı gerçeğini görerek anlaşmanın bu paragrafını çeviri metninden çıkartmış ve hayata geçirmemiştir.

Bu anlamda; örnekte görüldüğü üzere T.C. Anayasası’nın eşitlik hakkını savunan 12. maddesi ile kişilerin öğrenim hakkı eşitliğini savunan 42. maddesi uyarınca; yine T.C. Anayasası’nın yüksek öğrenim esaslarını düzenleyen 130-131. maddesi uyarınca; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin eğitim hayatında bireyler arasında fırsat eşitliğini düzenleyen ve eşit şans verilmesi halinde yatay ve dikey geçiş imkanları sunan 26. maddesi uyarınca; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin her bireyin yeteneklerine göre yüksek öğrenimden yararlanma özgürlüğünü düzenleyen 25-26. maddeleri uyarınca; Birleşmiş Milletler ekonomik ve kültürel haklar kurumu Unesco nun 1960 tarihli eğitim ve öğretimde ayrıcalığın kaldırılmasını düzenleyen 1,2, 3, 4, 5, maddeleri uyarınca, 2011 tarihli YÖK genel kurulunun aldığı ve hükümete bildirdiği iki yıllık yüksek okulların YÖK müfredatına uyum sağlamadığı, verim alınamadığı ve bu okulların da 4 yıllık lisans seviyesine yükseltilmesine dair tavsiye kararı uyarınca,

1. Tıpkı bundan tam 36 yıl önce geçmişte subaylara aynen uygulandığı gibi, tüm çalışan ve emekli assubayların geçmişe dönük olarak yararlanabileceği şekli ile iki yıllık astsubay meslek yüksek okulunun da, çağın ve gelişen teknoloji ile yeni dünya düzeninin elzem bir gereği ve ihtiyacı olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin çekirdek kadrosunun ve tüm teknik, lojistik, elektronik ve mekanik sistemleri ile idari sistemlerinin ana unsuru olan % 65 oranına sahip astsubay sınıfının yukarıdaki hukuki ve anayasal gerekçelere istinaden 2015 yılından itibaren 4 yıllık fakülte lisans seviyesine yükseltilmesini;

2. Derece, kademe düzenlemelerinin de intibak düzenlemesi adı altında geçmişe dönük olarak tüm çalışan ve emeklileri de kapsayacak biçimde düzeltilmesini;

3. Bu düzenlemeye bağlı olarak bu gün TSK de çalışan ve emekli olan tüm subaylara tanınan tazminatlardan; makam tazminatının; komutanlık tazminatının, görev tazminatının da, yukarıda bahse konu anayasal ve uluslararası eşitliğe dair maddeler uyarınca assubaylara ve emeklilerine de aynı oranlarda ödenmesini;

4. Çalışma hayatında aldıkları cezalar sebebiyle, TSK. terfi yönetmeliği esaslarına göre aldıkları ceza süresine bakılmaksızın bir sonraki 30 ağustos tarihine terfisi kaydırılan ve bir günlük ceza dahi almış olmasına rağmen tam 11 ay 29 gün sonra terfisi yapılıp o kadar süre geç kademe ve derece ilerlemesi yapabilen ve emekliliği dahil yaşam boyu eksik maaş ve ücret alan tüm çalışan ve emekli muvazzaf personel hakkında, vatana ihanet ve yüz kızartıcı suçlar hariç; bir defaya mahsuben nasıp ve sicil affı düzenlemesine gidilmesi ve geçmişe dönük tüm mali kayıpların ödenmesini;

5. Yine yukarıda bahsedilen anayasal ve uluslar arası insan hakları maddeleri uyarınca; 1. derece ile 2.-3. derece emeklileri arasındaki % 40 a varan maaş uçurumunun adalet ve eşitlik prensipleri ölçüsünde tüm emekliler arasında çalışma yasasının ve hak aidiyetinin gözetilmesi adına Hz. Ömer adaleti düşünülerek mağdur emekliler adına giderilmesini;

6. Bu anlamda mali tablolarında kanunla yeniden düzenlenmesini;

7. TSK.nin özellikle son aylarda nerde ise üç katına ulaşan assubay intiharlarının; sebebi ve temel etkeni olarak varsaydığımız; assubayları ve uzman erbaşları puan sistemi yolu ile disiplin kurulları yolu ile ordudan ayıran çağdışı bir mantık içeren ve 2012 yılında meclis genel kurulunda kabul edilen, ne yazık ki tek yanlı olan ve adalet prensibi içermeyen bir ceza mantığına dayanan TSK. Disiplin Kanunu Yasasının da iptal edilerek ceza hukukçusu yargı mensuplarınca ve sivil hukukçularca Avrupa Askeri Ceza ve Hukuk yasalarına eş ve paralel anlamda yeniden hazırlanmasını, yüce parlamentomuzun insan haklarına ve adaleti ile eşitliğine inanmış tüm milletvekillerinden parti ayırımı gözetilmeksizin kabulunü ve bu ayırım utancının TSK. şerefi ve onuru adına bu gün sona erdirilmesini saygılarımla arz ediyorum.


Gurup Başkanı
Metni Hazırlayan: Adnan Fuat Özdemir
E. Kara Assubayı
GSM: 05432734502

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
05/08/2018 10:33 AM
28/02/2018 8:42 AM
26/02/2018 9:53 AM
24/02/2018 7:37 AM
23/02/2018 1:38 PM
20/02/2018 9:13 PM
19/02/2018 11:30 AM
14/02/2018 12:48 PM
13/02/2018 12:12 PM
12/02/2018 5:37 PM
12/02/2018 12:56 PM
09/02/2018 6:57 AM
08/02/2018 11:36 AM
07/02/2018 12:58 PM
05/02/2018 10:02 PM
05/02/2018 8:58 PM
YORUMLAR

  1. EMEKLİ ASSUBAYLAR dedi ki:

    Hiçbir kurum kendi personeline TSK assubaylara yaptığı haksızlığı hukuksuzluğu yapmamıştır; Yine hiçbir meslek grubu bu kadar haksızlığa hukuksuzluğa sessiz kalmamıştır;
    Haklarımız bazılarına altın tepsi de sunulduğu gibi sunulsaydı zaten mesele yoktu;
    Ya bu haksızlığa hukuksuzluğa bir emirle ölüme gönderilmemize rağmen büro memurundan değersiz görülmeğe razı olup birilerinin himmetine sığınacağız ;
    Yada TEMAD ile birlikte taleplerimizin imtiyaz ve ayrıcalık değil sadece adalet olduğunu belirtip yasal mücadelemize devam edeceğiz; Karar sizlerin