Gencecik bir delikanlı gözlerinde sonsuzluğa uzanan bir deniz , Karadeniz mi ? Ne Farkeder Belki de Ege yada Akdeniz Hayalerinde o hep , o bembeyaz üniforma O altın sırmalı ay-yıldız ;
Senin bu Memleketin mavisine olan aşkını bilmeyenler utansın ,
Bordo bereyi başına koymanın gururuyla dağlarda karış , karış hain kovalayan o Üstçavuş Kaç arkadaşı kaldı o dağlarda , kaç yerinden yaralı Kaç tanesi şehit ;
Senin vatana feda olan nefesini anlamayanlar utansın ,
Gökyüzüne sınır çizen o savaşan şahinleri kuş gibi kanatlandıran , Mavi parkası siyahtan griye çalan yağa bulanmış, ülküsü uğruna Gündüzü geceye karışmış kartal bakışlı Başçavuşum ;
Senin çelik kanatlı gücünü anlamayanlar utansın ,
Sahte aile kavramları yaratanların sahte kahramanları içinde Bir başına kalsanda Bu ülkenin bekası için Hiç düşünme sen , Ateşlere atıl Binlerce Ömer , binlerce Halisdemir"sin sen ;
Seni hala görmeyenler utansın ,
Sen doğrusun , yolun doğru Ettiğin yemin boynunun borcu , Unutma Tarihini , Oğuzlar ' dan , Fatih Sultana , O koskoca kahraman Mustafa Kemal ' e Hepsinden sana miras kalan şanlı onurundur elinde kalan ,
Sana onlarca kez Söz verip de sözünden dönenler paşalar , bakanlar , başkanlar utansın ,
Hey Assubayım alınma , darılma kaldır başını Bak nazlı , nazlı dalgalanan Al bayrak , Sen vatansın Doğduğun bu toprak ,
Hepsi buradaydı o ortalarda olmayanlar Siyah gözlüklerinin arkasından Şimdi Hepsi çekip gitmiş Mezarında bir anan , birde baban ,
Yiğit Assubayım Rütben o taşta Adın kalplerde yazılı kalsın
Seni Anlamayanlar Utansın
/Levent Ulucan/
İnsanın yaşadığı haksızlıklara karşı mücadele edebilmesi için önce kendisinin güçlü olması kendinde bir güç hissetmesi gerekir ,
Bu güç bu enerji bilinçle olur , neyin nasıl olduğunu ,sistemin nasıl yapılalandığını , neleri kaybettiğinizi , Sizden nelerin alındığını hangi haklarınızın gasp edildiğini , bizlerle nelerin verilmediğini bilmeniz gerekir , Bu bileşenleri sizin konumunuzda olanlarla sınıfsal anlamda paylaşıp, birleşip ortak bir güç haline gelebilirseniz , davanız başlamıştır , Aslında bizim yani Assubay Davasının temeli de budur .,
O yolda da ilerlerken de çok şeyleri yitirebilirsiniz , haklarınıza gasp edenlerin yaşattığı zulüm ve acılar daha da büyüyerek yolunuza taşlar koyabilir ,
Bazen tüm çıkış yollarının kapandığını hissedersiniz , o esnada kaybetmeyecek tek olgunuz birligimizden kaynaklı cesaretimizdir ,
Bugün ne yazık ki o cesurluğu gösteremiyor ve içimizdeki umudu , heyecanı kaybediyoruz ,
Onu kaybedersek de , her şeyi kaybederiz , son yirmi yıllık TEMAD yapılanmasına baktığımız da , verilen daha doğrusu verilmek istenen mücadele geçmişini incelediğimiz de bu kadar kaos , yıpratma, seviyesizlik, kendi içinde saldırganlık , parçalanma , bölünmüşlük koltuk uğruna dönen kirli entrikalar ve bunlarla gelen derin bir sessizlik hiç bu kadar büyük çapta olmamıştı , Ve bugün kurumsallığın (k) kesinden davanın (d) sinden , mücadelenin (m) sinden hatta ve hatta Assubay olmanın ne olduğundan haberi olmayanların gel/gitlerin de oyuncak olmuş bir TEMAD var sahnede ,
Ve onun sadece muhataplarla çay içip , takım elbise giyip fotoğraf çektirmeyi Assubay hak mücadelesi sanan mücadele cesareti,donanımı olmayan hiçbir soruna çözüm getiremeyen bir TEMAD Genel Başkanı Hamza DÜRGEN ve ona biat etme yarışında olan yönetim kurulu üyeleri ve her saçma sapan kibir ve kin kokan kararlarına gözü kapalı imza atan katip rolünde ki Disiplin Kurul Başkanı ile maalesef geldiğimiz nokta işte budur ,koskoca bir umutsuzluk , yapı taşları her gün bir bir eriyen darmadağın olmuş , sekizinci sınıf saygınlığını yitirmiş bir dernek !
Peki ne yapmak lazım ?
Geçmişi , geçmiş den ., Ahmet KESER döneminin yıkıntılarından gerekli dersleri çıkaramadığımız için Keserden daha kötü temsil etme becerisi olan , Assubaylık kimlik ve ruhu en az onunki kadar kayıp kendi kişisel çıkarları , kendi ikbali , bir dönem daha o koltukta oturmak için her şeyi göze almış birine o koltuğu verdik .,
Artık top yekun tüm TEMAD şubelerinin daha fazla sorumluluk alıp yeni bir TEMAD yaratma çabası içine girmeleri ve atılan her adımda hem yol gösterici , hemde kontrol anlamında söz sahibi olmaları gerekmektedir desek de şubelerin başkan ve yönetimleri de kendi seçtikleri genel başkan müsveddesinden korkan aman koltugum gitmesin , mutluluğum bitmesin havasında odalarından başlarını bile çıkarıyorlar ,
Artık ; Genel Kurulda oyumu verdim ,benim görevim bitti felsefesiyle geri çekilip film izler gibi sessizce o koltuklarda oturma dönemi bitecek , bitmeli .,
Bu konuları daha uzun uzadıya işleyecek çuvaldızı kendimize batırarak bugün şahsi çıkarları , kişisel özentileri , beş para etmez kibirleri için o koltukları işgal eden biatçı , minikcik rantlar için gözlerini herşeye kapatan içimizde dönen kirli oyunlara sessiz kalan tüm TEMAD şube başkanlarına yeri geldiğinde hepsini tek tek gündeme getireceğiz ,
Evet durum bu en başından en sonuna kadar dernek yapılanması karanlık bir çıkmaz sokak .,
Ama şunu hiç kimse hiç unutmasın ,aklından da çıkarmasın ,
Assubay Hak ve Onur mücadelesi Türkiye 'in en haklı ve en temiz davasıdır bu dava havada kalmaz , iki korkak cahil lümpen de geldiği gibi gider ,
Biz ; sen , ben , o tüm onurlu Assubay'lar onun şerefini herşeyin üstünde tutanlar her daim buradayız, burada olacağız ,
Bu onur meselesi bu hak davası asla bitmez ,
/Levent Ulucan/
Bugün canın çok sıkıldı , elin ayağın titriyor , kinin , nefretin için için içini yiyor ,
Aydınlıktan korkan bir vampir misali ekim güneşinin ilk ışıkları yüzündeki maskenin karanlığını bir bir yere indiriyor ,
Sevmezsiniz siz bu günü !
Kul olmuşsunuz çünkü , el etek öpmeye , diz çökmeye alışmışsınız ,
Köle gibi yaşayıp , ikinci sınıf insan olamaya doğmuşsunuz , yalandan , dolandan , hurafelerden beslenmiş kan emen güneş doğduğunda tepetaklak giden yarasalar gibisiniz,
Bilmezsiniz siz bugünü !
Aydınlığı , beraber yürümeyi , eşitliği , demokrasiyi bilmezsiniz ,
Cumhuriyet nedir anlamazsınız
Girmez bunlar kalın kafanıza , beyniniz almaz bunları
Özgür değil çünkü hiç bir şeyiniz ,
Bugün 29 Ekim güzel bir gün siz güzelliklere düşmansınız ,
Bilime , yeniliğe , ilerlemeye ,ulusa , ulusallığa , Mustafa Kemal'e düşmansınız ,
Biz her şeye karşın o mavi ışığın izinde 29 Ekimlere yürümeye devam edeceğiz ,
Biz her geçen gün bir adım daha aydınlığa ulaşırken siz o karanlık dünyanızda , karanlık masallarınızda yok olup gideceksiniz ,
Sarışın mavi gözlü yiğidin ışığı bizim yolumuzu aydınlatırken siz onun ateşinde yanıp gideceksiniz ,
Bugünü siz bilmezsiniz
Ama Biz Çok İyi Biliriz.,
Güzel Bir Gün Bugün,
Bugün 29 EKİM ...
/Levent Ulucan/
TEMAD tarihinin gelmiş geçmiş en korkak en cahil Genel Başkanı Hamza Dürgen , Assubaylara her daim sırtını dönmüş MSB Hulusi Akar ile olağan peryodik göüşmelerinden birini daha geçen gün gerçekleştirdi ! Camiaya bir kez daha hayırlı olsun diyerek devam edelim ;
Ne demiş Başkan Hamza ? Ne cevap vermiş Bakan Hulusi ! Hep beraber okuyalım ;
'' Milli Savunma Bakanımız Sn. Hulusi AKAR ile görüştük. Görüşmemizde öncelikle; *Astsubaylara tazminat ödenmesi ve emeklilerine de yansıtılması, *Astsubayların göreve başlama derecelerinin 9/2 – 8/1 olması ve emeklilerine yansıtılması, *Birinci ve ikinci derece arasındaki maaş farkının azaltılması, *Sicil affı konusunda düzenleme yapılması, konuları görüşülmüştür. Sn. Bakanımız, *Astsubaylara tazminat ödenmesi ile kademe ilerilemesi hususlarında, Cumhurbaşkanlığı’na yasa teklifi yapıldığını, ekonomik göstergeler ve pandemi nedeniyle henüz yasalaşma imkânı olamadığı, ancak konunun Cumhurbaşkanlığı ve ilgili bakanlıklar nezdinde Hassasiyetle takip edildiğini söylemiştir.
'' Son dört kelimeye bakarmısınız '' Hassasiyetle takip edildiğini söylemiştir. '' Ne kadar tanıdık , ne kadar bildik laflar değilmi ! Bu sözcüklerin nereden bakarsanız tam 30 yıllık geçmişi var , 30 yıldır belkide daha fazladır bu sözler bize hep söylendi , bizde masal gibi dinledik , hala da dinliyoruz , Bakanlar , Başbakanlar ,Genelkurmay başkanları değişti , onları bebek misali dinleyen TEMAD Genel Başkanları değişti ama sözcükler hiç değişmedi ;
Hassasiyetle takip ediyoruz ! Bizi yani haklarımızı hassasiyetle takip eden Hulusi bakan kaç yıl kara kuvvetleri komutanlığı , kaç sene Genelkurmay başkanlığı kaç yıldır da Bakanlık yapıyor , her dönem etkisi ve yetkisi artıyor üstelik yıllardır da bize aynı sözleri veriyor buna rağmen bizler için haklarımız için hiç bir gelişme yok bizler için atılan bir adım dahi yok , sözlerinde ciddi samimi ve dürüst olsaydı biz bu hakları çoktan almıştık ! Nedir yani altı üstü bir tazminat subaylara anında verdikleri onca tazminattan sadece bir tanesi , bir de içimizi yaralayan göreve başlama derecesinin 9/2 ' si olması .,
Ama o da diğerleri gibi bizi avutuyor ,en güzel yaptıkları şey bu avutmak , kandırmak çünkü karşılarında her yalana inanan yada inanmak zorunda bırakılan , uysal , sesi soluğu çıkmayan , hakkının hukukunun ne olduğunu bilmeyen dağınık örğütsüz kendi içinde kendisini bitiren bir toplum var , Hele birde Hamza gibi Assubay kimliğini ruhunu yitirmiş kendi kişisel çıkarları peşinde koşan bir dönem daha genel başkanlık yapmak için her oyunu , her çirkinliği göze alacak kadar ölçüsüzce cesur !, muhataplar karşılarında iki laf edemiyecek kadar korkak bir o kadar cahil bir genel başkan müsvettesi olursa onlar için bulunmaz ballı kaymak .,
Durum tam anlamı ile hem onlar hemde bizim için ne kadar acı da olsa genel anlamda tamamıyla böyle , her şey bir hikaye yani zamanı ,konusu ve sonucu hiç değişmeyen bir hikaye , Neyse olayın yani şu hikaye görüşmenin bir de özel durumu var o da muhtemelen şöyle ; Hamza Başkan yalvar yakar MSB Bakanını arıyor , '' Komutanım lütfen bizi kabul edin , lütfen bir fotoğraf çektirip hemen gideriz değerli vaktinizi almayız '' Evet yalvarıyor çünkü bizlere bir şeyleri kullanmak , göstermek zorunda , şimdi haliyle Bakan da böyle işbirlikçi bir Genel Başkanı kaybetmek istemez , Gel Hamza diyor asi başkan çaylar hazır , Hamza da bildiğiniz gibi koltuğunun peşinde , seçimlere de az bir zaman kaldı , takım elbiseler ütülendi şahane bir poz , Bakan hadi güle güle diyor Assubaylara selam söylemeyi de unutmuyor gülerek Hamza Başkan da emredersiniz Komutanım diyor .,
Başka da hiç bir şey yok ! Komutanım falan , filan ezilip büzülmeler , eğilip , bükülmeler , haklarla , Assubaylar ile ilgili hiç bir konuşma , tartışma yok zaten öyle bir dertleri de yok , hem başkan olduğundan beri cebinde yıllardır dolaştırdığı aynı taslak aynı cevaplar , aynı metin var , Aile fotoğrafının altına da klişeleşmiş açıklamayı koy , tamam bitti bu iş ! Şimdi bizleri yıllardır kandıran oyalayan muhataplara değil zaten onlara binlerce yazı yazıldı , yüzlerce de ben yazdım ama bu koskoca Assubay sınıfını temsil edecek adama ! ne diyiyeyim bilmiyorum , bilmiyorum çünkü bu zavallı oraya gökten inmedi , bizler getirdik acısını da hep beraber çekiyoruz , Ama kimsenin unutmamamsı gereken şöylede bir gerçek var ;
En azından biz bu adamın ! ne mal olduğunu, etrafındakilerin ne olduğunu kime , neye hizmet ettiğini biliyoruz , anlatıyoruz , yazıyoruz ama hala bu adamdan ! minicik çıkarları için yada koltuklarını kaybetmemek için susanlar , korkanlar , Böyle hayali umut pompalayan yalan senaryolarını gerçekmiş gibi görenler , gösterenler size de sadece yazıklar olsun diyorum, binlerce kez yazıklar olsun ,
/Levent Ulucan/
Ayasofya 'ın ibadete açılmasını bahane eden ingiliz uşağı bir gurup saltanat kalıntısı ulu önder Mustafa Kemal'imize kahpeliğin bile hafif kalacağı türden küfürler , hakaretler yağdırdılar ,Laik Cumhuriyetin devletinin bir memuru da o kutsal mabetden açık açık Atatürk ' lanet okudu ,Emperyalist işgalci İngilizlere vatanı satıp onların gemileriyle arkasına bakmadan İngiltereye kaçan işbirlikçi Padişah kahraman , Onun ortada bıraktığı paramparça işgal edilmiş vatanı düşmanlardan '' Ya İstiklal Ya Ölüm '' şiarıyla kurtaran Mustafa Kemal hain oldu .,
Atatürk 'ün yunandan , İngilizin süngüsünden kurtardığı binlerce camiden biri olan Ayasofya 'da kılıç sallayan cahil cüheyla başkanı Atamıza karşı içinde küllenmiş kinini bir bir gözlerimizin içine baka baka kustu ! Anadolunun topraklarını Türk'lere yurt etmek için başı kel ayağı çıplak , öküzlerle cepheye mermi taşıyan ninelerin Kutuluş Savaşı Destanı için ''yenilsinler , Yunan kazansın ''diye ağzından salyalarını akıta akıta ağıtlar yakan mısırlı zibidi kahraman oldu , O ve onun gibi tüm zibidilere özğürlüklerini veren Mustafa Kemal hain oldu , O zamanlar ! Osmanlı işgal altında iken de korkularından birer zavallı gibi hepsi yabancı işgalcilerle yan yanaydı , Mustafa Kemal ' e de hep onların arkasından saldırdılar , yine birilerinin ardıdan kudurmuş itler gibi Atamıza ve onun armağanı şanlı Cumhuriyetimize saldırıyorlar ,
Şimdi yine birilerinin arkasından saldırıyorlar , sanki yenilmiş işgal kuvvetlerinin Cumhuriyete olan öfkesi gibi haince saldırıyorlar ,
Bebekler düşman süngüsünde katledilirken , genç kızlarımız yunan zabitlerinin tecavüzüne uğrarken savaş meydanlarından inlerine kaçanlar , Şimdi ortaya çıkmışlar , kılıç kuşanmışlar bu ülkenin, bu toprakların , dünyanın en büyük kahramanına edepsizce hakaretler , alçakça küfür ediyorlar ,
O kılıcı ! Cumhuriyetin kılıcını kınından çıkartırmayın , önceki çıktığında ege düşmanla doldu , Mustafa Kemal öldü diye de sevinmeyin , milyonlarca Mustafa Kemal oldu , Tükürüklerinde boğulursunuz .....
Levent ULUCAN
Assubay hak ve onur mücadelesinin kalesi ve bu uğurda verilecek mücadelenin her alanında her safhasında öncü görevini üstlenmiş olan sitemiz ,
Bu yoldan hiç ödün vermeden dün olduğu gibi bugünde yoluna devam edecek Assubay hak ve Onurunun savunulduğu kale olmaya devam edecektir ,
Assubay haklarını gasp eden odaklara karşı verilen mücadeleyi bedeli ne olursa olsun kazanana kadarda bu böyle süre gelecektir ,
Bugün artık daha net bir şekilde görüyoruz ki ; Karşımızdaki muhataplar maalesef sadece siyasi iktidarlar ve Genelkurmay değildir ,
Artık Assubay ve TEMAD düşmanlığı resmi bir kimliğe bürünen muhataplar karşısında eğilip bükülen dilenci misali hayati sorunlarımıza bile ufak tefek diyebilecek kadar korkak ,
Her geçen gün hukuksuz ihraç kararları ile kendisine verilen TEMAD 'ı etkisizleştirme , küçültme görevini pervasızca uygulayan işbirlikçi konumundaki TEMAD Genel Başkanı Hamza DÜRGEN ve ekibi de Assubay haklarının önündeki en büyük engellerden bir tanesidir ,
Şartlar ne olursa olsun her zaman Assubay sınıfının yanında , Assubay düşmanlarının da karşısında olan sitemiz içimizdeki güce yalakalaşmış yapılara ve karşımızdaki bu odaklara karşı vermiş olduğu mücadeleye ara vermeden devam edecek ,
Ta ki muhataplarımızdan anamızın ak sütü gibi helal olan haklarımızı alana , Assubay kimliğini yitirmiş TEMAD tarihine kara bir leke olarak geçen Hamza DÜRGEN ve benzerlerinin bıraktıkları kiri ve kalıntıları yok edene kadar mücadelemiz aralıksız olarak sürecektir...
/Levent Ulucan/
1970 'li yıllar Assubay hak ve onur mücadelesi tarihinin en keskin olduğu dönemler , Assubaylar var olduğundan tam bu güne kadar tarihinde olmayan bir direnişi hayata geçiriyorlar , özellikle Hava Kuvvetleri birliklerinde uçuş faliyetleri adeta durma noktasına geliyor , hava üsleri derin bir sessizliğe bürünüyor , bu haklı mücadelede onları eşleri de yalnız bırakmıyor .,
Onlarda tarihin en asil en şanlı mücadelesine baş koyuyorlar , bir çok ilde Assubay eşleri sistemin bir çok engelline rağmen yürüyüşler düzenliyorlar , polis copları , tazikli sular nede bariyerler onları durdaramıyor ve ilk kez Assubaylar gazetelerde hakları için yaptıkları eylemlerde manşet oluyorlar .,
Sonra bir şovenist gaspçı bir paşa çıkıyor ; Onlara ., direnişçi ,haklarını arayan Assubaylara ''Mao'un askerleri '' diyor , Yetinmiyor '' Karılarının arkasına sığınanlar '' diye devam ediyor., Sisitem değişmiyor , yıllar geçiyor ., Yıl 1980 , tarih 12 Eylül 'ü gösterirken Türkiye karanlık bir güne daha uyanıyor ,belli periyotlarda belli güçlerin yaptığı ihtilallerin bir devamı daha Türkiye ' ye günaydın ! diyor , Onlarca idam , binlerce tutuklu , yüzbinleri bulan gözaltılar ve işkenceler içinde ihtilalin bir numaralı sorumlu diktatör paşası durup duruken darbenin en masum askeri kesimi için '' Bir Assubay benim Teğmenimden daha fazla maaş alamaz ''diyor .,
Ailenin en büyüğünden ! bir darbe bir daha yüzümüzde patlıyor ., Ve bu öz evlatların üvey evlatlara olan darbesinin ekonomik açmazları katlanarak günümüze kadar geliyor , Tarih sayfaları olanca hızıyla akmaya devam ediyor taki 2016 yılına gelip takvimler 15 Temmuzu gösterirken zaman tamda orda duruyor bir hain kalkışmanın tank sesleri alışılmadık bir biçimde paletlerini döndürürken bir Assubay çıkıyor sahneye hain cuntanın bütün planları boşa çıkıyor , onlar için film orada bitiyor , Bir kahraman Assubay darbeyi önlerken Assubay haklarının temsilcisi konumundaki bir ruh hastası , dönemin TEMAD Genel Başkanı minicik beyniyle artık kime ne mesaj veriyorsa ''Assubayların yüzde kırkı fetöcüdür '' tespitini yapıyor .,
Darbenin cuntacıları arka planda kalırken bizden diye bildiğimiz ruh hastamız zamanın TEMAD Genel Başkanı bir numaraya Assubayları hedef gösteriyor , Oralardan bu günlere geliyoruz , Assubaylık hak ve onur mücadelesi anlamında tarihinin en silik en sesiz evresine giriyor, yeni bir umutla gelenTEMAD yönetimi muhataplarla düzenli görüşüyor , çay içmeler yemekler bir fotoroman tadında dizi dizi fotoğraflarla beraber hiç bir şey değişmiyor verilen sözler arkasından yalanlar , dolanlar , kandırmacalar senaryo elli yıl önce yazıldığı hiç değişmiyor ,
Bir toplum mışıl mışıl uyutulurken birileri uyanıp birlerini de uyandırıyor , öyle bir uyanış ki önce Eskişehir sonra Ankara , İstanbul , İzmir , Edirne , Tekirdağ , Konya , Balıkesir , Ünye ismini yazamadığım bir çok il ve ilçede peş peşe eş zamanlı basın açıklamaları yapılıyor , İstanbul eylemi ülkenin en çok seyredilen tv kanalına haber oluyor , Ankara 10 millet vekilinin katılımı ve yüzlerce Assubayın haykırışı ile inliyor , İzmir basın açıklaması bir meydan mitingine dönüşüyor , Assubayların yaşadığı her yerde neredeyse eylemler yapılıyor ,kendiliğinden gelişen ve her geçen gün daha da büyüyen bir damlacıktan okyanus dalgasına dönüşen basın açıklamaları gündeme güm diye oturuyor .,
TEMAD tarihinin gelmiş geçmiş en cahil en korkak aynı zamanda kibir hastası genel başkanı TEMAD organizeli TEMAD şubelerinin katıldığı temsilciler toplantısında , toplantıya katılan bir arkadaşımızın açıklamalarından ve yayınlanan video'dan öğreniyoruz ki bu eylemlere katılan Assubaylar için 'Ermeni çetelerinden tutunda kurtuluş savaş zamanında İnğiliz ajanları ile iş birliği içinde olan hainlere benzetiyor .,
Tarih boyunca Assubay hak ve onur mücadelesinin karşısında gasp edenler hep vardı , içimizde hatta kurumsal olarak en başa oturtuğumuz özenti döneklerde hep olmuştu ., O yüzdendir ki mücadele anlamında uzun yıllar bir adım dahi atamıyoruz , içimiz ve dışımız o kadar kirli ki .,
Biz onurumuzla mücadeleye devam ederken Mao'un askerleri ingiliz ajanı , fetöcü iftiraları hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki bunların başında bir, bir patlayacaktır .,
Bu gaspçılara , yanlı gerici sisteme ve içimizdeki kimliklerini kaybetmiş sapkın başkan ve onların minik tayfalarına rağmen Assubay Onuru Hak Mücadelesini bir gün kazanacaktır , Hemde Çok Yakında ...
/Levent Ulucan/
ASSUBAY EYLEMLERİ / ANKARA
Eskişehir 'de başlayıp çığ gibi tüm yurda yayılan Hak ve Onur eylemleri her gün daha bir yükselerek bünyesine yeni şehirleri de katarak etkisini ve yarattığı alanı büyütmeye devam ediyor , Assubaylar sahaya iniyor ,,
Eskişehir , İstanbul , Antalya ,Kayseri , Tekirdağ , Kütahya , Edremit , Çorum ve Ankara Sesimizi duyurmak haklarımızı almak ,verilen sözlerin yerine getirilmesi için meydan meydan alanları dolduruyoruz ,
Her ses her eylem her şehir evet çok önemli , ama muhataplarımızın Ankara 'da olması Ankara eylemini biraz daha önemli kılıyor , 18 ARALIK SAAT 14.00 'de TBMM Çankaya kapısı önünde Haklarımız ve Onurumuz için yapacağımız Basın Açıklamasına Ankara ' da yaşayan Assubay kimlik ve ruhunu yüreğinde hisseden tüm Meslektaşlarımızı yanımızda olmaya çağırıyoruz .,
Bu davada , davamızda bizleri yalnız bırakmayan , bırakmayacak sesimize nefes olacak tüm kardeşlerime , abilerime , ablalarıma , Assubaylık Onurumuzdur diyen bütün Assubaylara şimdiden en derin teşekkürlerimi sunuyorum .,
Ve Herkese Sözümüz Olsun ki Başlattığımız Mücadele Haklarımızı Alana Kadar Kesintisiz Olarak Devam Edecektir...
/Levent Ulucan/
Genelkurmay Başkanlığından tüm kuvvet komutanları birliklerine gönderilmek üzere yayınlanmış bir emir yazısı , tarih 12 Temmuz 1985 .,
Neredeyse üzerinden günümüze 35 yıl geçmiş , ama gösterdikleri hedef ,anlatılmak istedikleri niyet hala tazeliğini koruyor , Emir yazı olarak kısa ama içerik olarak uzun yılların birikimleri var içinde her bir harf in yıla bedel gibi bir şey , öyle okuyup öyle değerlendirmek gerekiyor .,
Silahlı kuvvetlerde mesnetsiz yani dayanağı olmayan gerçeklere dayanmayan talepleri olan bir sınıf var , peki kim bu mesnetsizler ? Yazıdan anlıyoruz Assubaylar bunlar .,
Bazı sorunları var diye Genkur Başkanına mektup yazan bunun karşılığında yayınlanan emre baktığımızda ; yazının verdiği mesaj daha net ortaya çıkıyor ;
Ordunun yapısını , birliğini bozan bir gurup bunlar , belli ki Komutan ! rahatsız olmuş , yazılan mektuplardan .,
Ve üzülmüş biraz da kızmış TSK 'ın Assubay olan her yerinde her yerine uygun ikna edici bir dille bu talep edilen konuların çürütülmesi üzerine en iyi bildikleri şey olan ikna, yani oyalama ,uyutma konusunda emir vermiş , Aferin ona böylece TSK 'da ki birliği , beraberliği sağlayacak ! Mevcut mutlu ! aile kavramı bozulmadan yoluna devam edecek , olmayan sorunları sorun var diye Komutanı meşgul edenler , kafaları karıştıranlar , yaşananlar üzerine düzeni sorgulayanlar , mevcut sisteme kendi üzerinden sorular soran hiç kimse kalmayacak , zaten bunların hepsi mesnetsiz dayanaksız yalan ,dolan aslı astarı olmayan talepler , Bu emir yazısına bakar , onların kafasından okursak en kısa en net şöyle bir sonuç ortaya çıkar .,
"Assubaylar ordu içinde nakör bir sınıfı teşkil ediyor" Ve buna acilen öyle veya böyle bir çözüm bulunmalı , çözümü de zaten kendi yöntemleriyle emirde açıklamışlar .,
Bu çözüm tutmuş mu bakarsak tutmuş , çünkü Assubayların uzun zamandır sesi sedası çıkmadığına göre işler onların açısından yolunda , Zaten Assubayların hak ve hukukunu savunmak üzere kurulmuş dernek TEMAD 'ın Genel Başkanı Bay Hamza Dürgen Assubayların hayatlarının çok iyi olduğunu sorunlar var ama ufacık tefecik diye komuta kademesinin en üst düzeydeki şahıslarına en yetkili ağızdan söylemiş , yani o dönemin hatta her dönemin Genkur Başkanıyla bizim TEMAD Başkanı aynı kafada ., sorun yok olanlarda Ufak Tefek .,
Bizim başkan kendisini subay sanıyor ama mahcup biraz utanmazsa subaylarımızın daha büyük sorunları var onların sorunlarını çözmek daha elzem diyecek kadarda komutan sevdalısı birisi !! Neyse bırakalım şimdi bizim fotojenik başkanı ; gelin bakalım efendiler paşalar neymiş bu talepler evet safız ama aptal da değiliz , yeri geldi mi konuşmasını hak aramasını , onurumuzu sonuna kadar korumasını da biliriz .,
Evet cahil , korkak sizin kafanızda bir TEMAD genel Başkanı var , biz seçtik ne yazık ki onu da ondan öncekileri de şimdi gelin neymiş bu mesnetsiz talepler hatta uzatmayalım en temel olanlara bir bir bakalım , mesnetsizlik nerede , kimde ., Siz subaylar altı (6) adet tazminat alıyorsunuz maaşınızın dışında , neyin karşılığında alıyorsunuz bunları , ne yapıyorsunuz biz Assubaylara bir tanesini bile çok görürken altı tane birden almak nasıl bir vicdan nasıl bir aile nasıl bir ahlak anlayışı nasıl bir adalet kavramı .,
İş riskiniz Assubaylardan daha mı fazla daha mı çok vatan savunmasında can veriyorsunuz , adını bile bilmediğiniz dağlarda siz mi nöbet tutuyorsunuz , daha mı çok sorumluluk var üzerinizde , daha mı çok yıpranıyorsunuz bizden , daha mı fazla emek daha mı fazla alın teri akıyor yüzlerinizden .,
Emekliliğinizde gül gibi geçinirken mi dertleniyorsunuz, yoksa sizde mi Assbaylar gibi yoksulluğun sınırında mı yaşıyorsunuz , Peki .,
Mezun olup göreve başlarken kanun ve nizamların size verdiği en üst dereceden başlarken neden biz en sıradan devlet görevlilerinden bile daha geriden göreve başlıyoruz , Neden ?
Bu toprakları savunmak için ölümle burun buruna yaşayıp onlarca şehit gazi verdiğimiz için mi ? Kamplar tahsisi , lojman dağıtımına girmiyorum , OYAK konusuna hiç değinmiyorum biliyorum ne kadar yazsak anlatsak da yüzünüz hiç kızarmayacak ,vicdanınız hiç sızlamayacak saçma sapan bağlar üzerine kurduğunuz hayali aile kavramından bile hiç utanmayacak sınız , Şimdi bunların hangisi mesnetsiz ! bunları sormak sorgulamak , anamızın ak sütü gibi hakkımız olanları istemek neden mesnetsizlik .,
Varsa ortada bir mesnetsizlik o sizde var , mesnetsiz olanlar sizlersiniz , olanı biteni anlamayan, haykırışları duymayan , bu vatan için hiç düşünmeden ölüme koşanları , bizi , Assubayları görmeyen sizlersiniz , Evet bizi uyuttuğunuzu sanıyorsunuz , ninnilerle , masallarla içimize yerleştirdiğiniz kurşun asker astsubaylarla , Yok uyumuyoruz artık Çünkü Öyle acı ki yaşattıklarınız , uyuyamıyoruz .,
Biliyorum hiç utanmıyor sunuz kendinizden Ama şunu bilin ve hiç unutmayın Günü geldiğinde gasp edilen bütün haklarımızı bir bir alacağız sizden ....
LEVENT ULUCAN