ahmet ÇAM

ahmet ÇAM

GENKUR'A SON UYARI.

Ağustos 28, 2012
genkur-son-uyari

Aslında bugüne kadar TSK'da KAST sistemini uygulayanlardan GENKUR BŞKlığı yapmış olanlar da dahil uygulayıcıların en büyük YANLIŞLARI TSK'da ASSUBAYLARA hayat hakkı ve NEFES ALMA ŞANSI verme gibi yanlışlarıdır.

Gerçi onlar bugün ASSUBAYLARIN yaptıkları İŞİ kendi SINIFINDAN olan bir SUBAYA yaptıramayacağını bildiği için bu yolu seçmişlerdir.Yoksa BİRBİRLERİNİ kırarlar TSK ayakta KALAMAZDI.

TSK'da SUBAY sınıfı dışında KALANLARIN ne HAKKI olacaktır.Her türlü HAKKI İMKANI kendi aralarında paylaşıp,GÜL gibi DİKENSİZ ve SORUNSUZ bir bahçede YAŞAMAK varken Assubaylar NEDEN TSK'da İSTİHDAM edilmiştir.Önceleri bunların SESİNİ ÇIKMAYACAK şekilde YETİŞTİRELİM,başlarını kaldıramayacak ve DÜŞÜNEMEYECEK şekilde FAZLA iş verelim ki SORUN olmasınlar diye düşünülmüş,ASSUBAY okullarında bu DÜZENE yönelik,Harp okullarında da EZMEYE KARDEŞİ KARDEŞE OĞULU BABAYA düşman edecek MÜFREDAT proğramı uygulayarak bugünlere gelinmiş ve bunun böyle devam edeceğini zannetmişlerdir.

Ama ne GENKUR BŞKLIĞI yapanlar ne de Karargah ve KURMAYLARI Dünyadaki GELİŞİMİ görememiş izleyememiş OLDUĞUNDAN Planları BOZULMUŞ ASSUBAYLARIN KENDİLERİNİ GELİŞTİRMELERİ TAHSİL SEVİYELERİNİ mevcut subayların çoğundan DAHA iyi duruma getirmesi sonucu bugünkü HAK ARAMALAR ortaya çıkmıştır.

Artık OYALAMA KANDIRMA ALDATMA VATAN MİLLET SAKARYA edebiyatları YETERSİZ kalmaktadır.Yeni bir şeyler geliştirmeleri gerekir ama KENDİLERİNİ geliştiremediklerinden onu da yapamamaktadırlar.

Artık ÇIKILMAZ yola girilmiş GERİYE DÖNÜŞ DE Assubaylar tarafından KAPATILMIŞ,DENİZDEN DE GİDİLEMEZ HALE GELİNMİŞ GEMİLER ASSUBAYLARCA YAKILMIŞTIR.Yani artık TSK'da DENİZ bitmiştir.

AKLI ve MANTIĞI olanın yapacağı tek ŞEY OTURUP SORUNLARI konuşarak ÇÖZMEK olmalıdır.

TÜKİYE'NİN çevresi ATEŞ ÇEMBERİ OLMUŞ, olaylar HAKKARİ gibi yakın illerde TERÖRİST KAMPLARIN hergün daha çok yoğunlaştığı bir ortamda TÜRKİYE'yi de içine alma durumundadır. AB-D gibi DOST STRATEJİK ORTAK ve MÜTTEFİĞİMİZ olduğu için güçlenen ve saldıran PKK artık VUR-KAÇ taktiğini bırakmış KURTARILMIŞ bölge yaratmaya çalışmakta KÜRT vatandaşları yanına çekerek VATANDAŞLA ASKERİ karşı karşıya GETİRMENİN planlarını yapmaktadır.

Eğer bunu GENKUR ve KURMAYLARI GÖRMÜYOR ve GÖREMİYORLAR ve TSK'da dayanışmayı arttırıp ayırımcılığı GİDERMEYİ düşünemiyorlarsa DAĞDAKİ ÇOBANA OLABİLECEKLERİ sorsunlar ONLAR çıkış yolunu ve kurtarılışı GÖSTERECEKLERDİR.....

Hâlâ SUSAN TEDBİR almayan GENKUR BAŞKANLIĞINA PEEESSSS Kİ HEM DE NE  PESS....

Assubaylar HAKLARINI ararken ve İSTERKEN VATAN görevlerini hiç AKSATMADAN doğuda en ÜCRA köşede sürdürürken BATIDA SAHİL kenarlarında olanlara  MAAŞ ve TAZMİNAT alanlara BAKMIYOR ve ÖNEMSEMİYORLAR bile.

Assubayların VATAN SEVGİSİ parayla ÖLÇÜLEMEZ ama HAKLARINI almak için de YASAL taleplerinden vazgeçmeyecek sonuna kadar takip edeceklerdir.

Sn. Başbakan acaba ASKERLİK YATMA YERİ değildir derken BATIDAKİ bu Subay kadrolarını MAAŞLARI TAZMİNATLARI bilerek bunları mı kastetmiş diye diye düşünüyorum.

Eğer bunu AMAÇLAMIŞSA o zaman ASSUBAYLARDAN büyük bir ÖZÜR dilemesi gerekir.Çünkü Assubaylar ne Doğuda ne Batıda yatmayı BİLMEZLER.ZATEN görevlerin YOĞUNLUĞUNDAN isteseler de YATACAK ZAMANI BULAMAZLAR....Hak ettikleri ne MAAŞI ne de TAZMİNATI hiç almadılar alamadılar.Tabelasında ADALET yazan partinin 10 yıldır UYGULAMALARINDA da bu HUSUS hiç değerlendirilmedi HAKSIZLIKLAR DAHA DA arttı. Başbakanın KASIMPAŞALI veya CADDEBOSTANLI MI olduğunu Assubaylar anlamadı.

Başlıkta ASSUBAYLARI TSK'da İSTİHDAMDAN AMAÇ NE İDİ "FAZLA GÖREV VERELİM,HATTA BİZİM GÖREVLERİMİZİ DE YAPSINLAR BİZE GETİRSİNLER BİZ İMZA VE PARAFLAYARAK"işi bitirelim ama ONLARIN işleri HİÇ BİTMESİN Kİ DÜŞÜNMEYE ve HAK ARAMAYA ZAMAN bulamasınlar değil miydi?...

Assubayların HAKLARINI İKTİDARDAN DA GENKURDAN DA ENGELLEYENLERİN VERİLMESİNE ENGEL OLANLARI ALLAH HAVALE ediyor ve HELAL ETMİYOIRUM. Bizlere yapılan HAKSIZLIKLARIN karşılığını Allah onlara ve aile çevrelerine DÜNYADA bizlere GÖSTERSİN..

Bu dünyada olmazsa EBEDİYETE İNTİKAL EDEN TÜM ASSUBAYLAR olarak İKİ ELLERİMİZLE YAKALARINA BOĞAZLARINA SARILMAK ÜZERE ONLARI KAPIDA BEKLEYECEĞİZ...

mutlu-mutsuz

Türk Silahlı Kuvvetleri Ailedir, ayrılmaz bir bütündür. Personel arasında AYIRIM yoktur" diyen Genelkurmay BAŞKANLARI acaba söylediklerine KENDİLERİ inanıyor mu?

Yoksa gözlerinin önüne perdeler çekilerek GÖRMELERİ ENGELLENEREK TSK'nın hakikaten BU ŞEKİLDE OLDUĞUNU MU ZANNEDİYORLAR? Eğer böyle ise;

Ya Çevresinde bulunanlar Genkur başkanına SÖYLEDİĞİ ŞEKİLDE olduğunu gösterip YANLIŞ bilgilendiriyorlar.

Ya da GENKUR BŞK'nı da GERÇEĞİN söylediği gibi olmadığını BİLİYOR ama SINIFININ HAKLARINI KORUMAK ve KOLLAMAK adına TSK'nın zayıflamasını Bölünmesini de GÖZE alarak ASSUBAYLARA yapılan AYIRIM ve ÖTEKİLEŞTİRMENİN sürdürülmesini TASVİP ve ONAYLAYARAK zaman kazanmak ve geçmişte olduğu gibi ALDATMAK KANDIRMAK OYALAMAK gibi aldatmacalara başvurarak UZATABİLDİĞİ kadar SÜREYİ uzatma görevlerini ÜSTLENMEKTEDİRLER.

Çünkü ÜLKENİN ve TSK'nın bu durumunu görmemek görememek tarifi İMKANSIZ bir BİLGİSİZLİĞİ ve VURDUMDUYMAZLIĞI gerektirir. Ülkenin İÇİNDE bulunduğu DURUM ile SÜRÜKLENMEKTE olduğu UÇURUMU ve DAYANIŞMA ve BİRLİĞİ bozulmuş bir TSK'nın SAKINCALARINI SOKAKTAKİ sade bir VATANDAŞA sorsanız bugünkü SORUMLU makamda olanlardan daha DUYARLI ve SORUMLULUK taşıyacak cevaplar ve ÇÖZÜMLER alırsınız.

Genkur Bşk çevresinde oluşmuş bu GÜRUHUN dışına ÇIKABİLSE ve TARAFSIZ birileriyle araştırma YAPTIRABİLSE GERÇEĞİN BİLDİĞİ ve SÖYLEDİĞİ gibi olmadığını anlayacak ve gerekli tedbirleri alacaktır.

Ama İŞTE sorun buradadır. GENKUR BŞK yapılanları DESTEKLİYOR MU yoksa gerçekleri BİLMİYOR MU?

TSK'da Sb ile Asb'ın bir arada eşitlik içinde yaşamasının önünde tek engelin EGEMEN ZİHNİYET, SINIF MÜCADELESİ, HAKLARA SAYGISIZLIK, ÖTEKİLEŞTİREN, YASAKLAYAN ve BENDEN BAŞKASI OLMAZ OLAMAZ diyen ZİHNİYETTİR.

Bu YIKILMADIKÇA TSK'nın BİRLİK ve BERABERLİĞİ sağlanamaz, HAKLARA SAYGI ve HOŞGÖRÜ olmadıkça AİLE ve KARDEŞLİK olamaz.

TSK'da aynı HAKSIZLIKLAR Assubaylar tarafından SUBAYLARA yapılmış olsaydı ONLAR bu HAKSIZLIĞI kabullenir ve BUGÜNE kadar SABREDERLER MİYDİ? Genkur TSK'ya bir de ASSUBAYLARIN PENCERESİNDEN bakmayı BİLMELİ ve DENEMELİDİR...

Ülkemizin KAN gölüne DÖNDÜRÜLDÜĞÜ ve SAVAŞIN eşiğine getirilerek oynanan OYUNLARLA SURİYE'YE TSK'nın girmesi için TÜRLÜ senaryoları SERGİLEYEN  EGEMEN güçlerin OYUNUNU ancak ve ANCAK BİRLİK ve BERABERLİĞİ sağlanmış TSK engelleyebilir. Ama HAKLARINI arayan Assubayları HÂLÂ Mao'nun askerleri olarak değerlendiren ZİHNİYET devam EDİYORSA O ZAMAN dış güçlerin İSTEDİKLERİ olacak DEMEKTİR...

Bütün İŞ GENKUR BŞKLIĞI ve KARARGAHINDADIR. TOP onlarda olup GOLÜ YA ÜLKEMİZE ATACAK ÜLKEMİZ SAVAŞIN İÇİNE GİREREK BÖLÜNMEYLE YÜZYÜZE GELECEK YA DA gerçek bir AİLE olmuş DAYANIŞMASI tamamalanmış TSK'nın CAYDIRICI gücüyle ÜLKEMİZ bu BELADAN kurtulacaktır... Verilecek KARAR Ülkemizin VAR veya YOK OLMA kararı olacaktır..

guclu-ordu-guclu-turkiye
T.C DEVLETİNİN GELECEĞİ, TSK nın BİRLİK BERABERLİĞİNİN sağlanması DOSTA GÜVEN DÜŞMANA KORKU VEREN bir GÜCE ülkemizin içinde bulunduğu COĞRAFYADA büyük ihtiyaç vardır. Tüm bu perspektiflerin ışığında;
  • Genelkurmay başkanı olsam TSK nın HALKIMIZ tarafından BİLİNEN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ komutanı olarak önce TARAFSIZ olmayı-SINIF farkı GÖZETMEMEYİ-ASTLIK ÜSTLÜK ilişkilerinin SEVGİ SAYGI ortamında geliştirilmesini, ÖNYARGILARDAN ve ART NİYETLİ davranışlardan TÜM personelin ARINDIRILMASINI ister SORUNLU personele yapılacak TERAPİLERLE uyum sağlamaları için ÇALIŞMALAR yaparak DAYANIŞMAYI arttırırdım.
  • Personel arasında HİYERARŞİK sistemin AYIRIMCI ÖTEKİLEŞTİREN değil suistimale kaçmayacak sıcak astlık üstlük ilişkileriyle GÜVEN ortamını yaratacak durumda olmasını sağlar, mesai dışında personelin KAYNAŞMASINI sağlayacak etkinliklerle bir araya gelmesini, sıcak bir aile ortamı oluşmasına uyarayacak faaliyetlerin sürdürülmesine özen gösterirdim.
  • Bu etkinliklere UYUM sağlayamayan suistimal yapanlarada yasalar çerçevesinde uygulamaların yolunu açık bırakırdım. Ama birileri çıkıp kendini tartamayacak suistimal yapacak diyede koskoca TSK yı GÜVENSİZ bir ortama itmez personeli küstürmezdim. Her koyunun kendi bacağından asılacağı prensibiyle AKLA karayı BİRBİRİNE KARIŞTIRMAZDIM.
  • Kendi içinde TEK VÜCUT OLMUŞ DAYANIŞMASI artmış BİRLİK BERABERLİĞİ sağlamış ÖZÜNDE ve SÖZÜNDE GÜVENLİ bir ORDUNUN çekineceği hiç bir GÜÇ olamaz. Böyle bir İNSAN gücü TEKNOLOJİYLEDE bütünleştirilebilr ve DIŞ bağımlılıktan KURTULABİLİRSE dostlara güven düşmanlara karşı da korku verir caydırıcı bir güç, unsur olur.
  • TSK içinde SORUNLA karşılaşan PERSONELİN adli ve MALİ konularda GÜVENİNİ SARSACAK her türlü SÖZ ve DAVRANIŞLARDAN kaçınılıp GÜVEN ortamı sağlamlaştırılarak ÖZGÜVEN kazanılmış bir ortamda çalışmasını temin eder kafaları meşgul edecek SORUN bırakmazdım. Herkesin HÜR iradesini kullandığı ve YETENEKLERİNİ uygulama bulduğu bir ORTAM yaratırdım.
  • Bugün TSK da bu şartlar varmıdır? Oluşmuşmudur? Huzursuz ve güvensiz bir ortamda çalışan kişinin verimli olması kendisine kurumuna ülkeye faydası olurmu? Bu ortamları YARATAMAYANLAR neden sorumluluklarını YERİNE getirmiyorlar! Getiremiyorlarsa GEREKÇELERİNİ halkımıza açıklayarak ONURLU bir şekilde istifa ederek MAKAMA KOLTUĞA BAĞLI olmadığımı gösterirdim.

Bugün Assubaylar uzun yıllara dayanan haksızlıklarının sonlandırılması için TEK VÜCUT olarak HAK aramaya çıkmışlar BIÇAK KEMİKLERİNE dayanmış durumdadır. Bu olayı daha da BÜYÜTEREK halkımızın gözünde TSK yı KÜÇÜLTMENİN gereği yoktur. Assubayların istediklerinin DOĞRU ve HAKLARI olduğunu bugün TSK komuta katının tamamı bilmekte ama KABUL ETMEKTE ve HAKLARI vermekte ZORLANMAKTADIRLAR. Eski alışkanlıklardan vazgeçmek onları zorlamakta komplekse sokmaktadır.

Ama artık bunun zamanı gelmiştir. Assubaylara Geriye DÖNÜŞ yolu kapanmış GEMİLER YAKILMIŞ KÖPRÜLER YIKILMIŞTIR. Assubayların tek hareket yönleri vardır. Oda İLERİ gitmektir. Bu gidiş artık ÖNLENEMEZ. Geriye dönüş söz konusu edilemez.

Son olarak teklif edilen TAZMİNATLARDA uygulanan sistemi ben ONAYLAMAZDIM. Bu sistem Assubayları bölmeye ve aralarında AYRIŞTIRMAYI amaçlamaktadır. Uygulamada YARBAYDA BNB DE 1 DERECEDE olup TAZMİNATLAR yarbaya verilirken Bnb lara verilmemiştir. Bu uygulamada RÜTBE gözetilerek ÖN planda tutulurken Assubaylarda 1.nci derece ÖN plana çıkarılarak RÜTBE gözetilmemiştir. 2 ve 3 derecedeki Kd Bşçvşlar AYIRIMA ve HAKSIZLIĞA mağruz bırakılmıştır. Bu teklifte AYIRIMIN VE ÖTEKİLEŞTİRMENİN DANİSKASI yapılmıştır. Ben GENKUR BŞK olsaydım bu AYRINTILARI kaçırmaz TSK da BİRLİK ve DİRLİĞİN bozulmasının önüne geçer SORUMLULAR hakkında YASAL süreci başlatırdım.

Unutulmamalıdır ki Assubaylara HAKLARININ VERİLMESİ İYİLEŞTİRİLMESİ BİR LÜTUF DEĞİL ÇOK UZUN ZAMAN GECİKTİRİLMİŞ HAKLARIN TESLİMİ ve YAPILAN HAKSIZLIKLARIN SONLANDIRILMASI OLACAKTIR. TSK nın bu CEFAKAR VEFAKAR gurubunun HAKLARI ESİRGENMEMELİ yeni bir HAYAL kırıklığı yaşatılmamalıdır. Bunun BEDELİ hem ülkemiz hemde TSK için GERÇEKTEN büyük olur. Haksızlıklara son vermeyenlerde UYGULAMADA GECİKENLERDE BU VEBALİN ALTINDA KALIRLAR....

Assubaylar uğruna en fazla ŞEHİDİ verdikleri ülkesi ve yapılan bunca ayırım ve haksızlıklara rağmen evimiz yuvamız dedikleri TSK ya ZARAR vermeyi akıllarından dahi geçirmezler. İstediklerimiz Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yapılan yanlışlık ve haksızlıkların giderilmesi onurlu ve haklarına kavuşmuş bir personel olarak vatanımıza hizmet etmektir. İsteklerimiz YASAL hak olup olaya hiç bir zaman farklı pencerelerden bakarak HAK etmediklerimizi talep etmedik etmeyizde....

general-sapkasi

OYAK'ın her yıl yapılan OLAĞAN kongrelerinde KURULUŞLARDA BÜYÜK ZARARLAR belirtilmesine rağmen DAİMİ üye ve DENETÇİLER farafından neden HESAP SORULMADIĞI-SORULAMADIĞI aşağıdaki GÖREVLENDİRME ve İŞE YERLEŞTİRMELERDEN daha iyi anlaşılmaktadır.

OYAK ve KURULUŞLARINDA GENERAL-ALBAY EŞLERİNİN- ÇOCUKLARININ- KIZLARININ DAMAT ve GELİNLERİNİN arpalık ve arka bahçesi gibi İSTİHDAM edildikleri ANLAŞILMAKTADIR. Yıllardır yapılan GENEL KURULLARDA ZARARLAR  AÇIKLANMASINA [TUKAŞ] RAĞMEN AYAKTA ALKIŞ TEBRİK VE BAŞARILARIN devamının sebeplerinin altında bu İSTİHDAM yaratma ile AL GÜLÜM VER GÜLÜM, AL TAKKE VER KÜLAH oluşuna bağlıymış. Aldıkları ÜCRETLERİN yüksekliği DUDAK UÇURTACAK cinsten olup, Mahkemecce İSTENİP, ÇALIŞANLARIN KİMLİKLERİ KİMLERİN YAKINLARI olduğunun BELİRLENMEMESİNE ait LİSTENİN  OYAK'ça verilmeyiş  NEDENLERİDE ASSUBAYLARIN İDDİALARINI güçlendirmiştir.

TEMAD vakit KAYBETMEDEN bir DAVA açıp aynı KONUYU gündeme TAŞIYARAK MAHKEMECE bu KİŞİLERİN açıklanmasını İSTEMELİDİR. OYAK ve KURULUŞLARININ "GİZLİLİK" DERECESİ Mİ VAR Kİ mahkemeden bu yazı ESİRGENECEK. OYAK yönetimi vermiyorsa mahkeme YÖNETİMİ mahkemeye CELP ederek bilgileri almalı HER ŞEY ortaya çıkmalıdır.

Yıllardır VAKIF adı altında toplanan PARALAR kimlere İŞ SAHASI OLMUŞ. Yazıklar olsun! Ne GÖZÜ DOYMAZMIŞLAR. Bunların GÖZÜNÜ TOPRAĞIN DOYURACAĞINADA İNANMIYORUM.

OYAK ve KURULUŞLARINDA  Assubaylara ve EMEKLİLERİNE neden GÖREV ve İŞ verilmediği artık tamamen ortaya çıkmış olup,yapılanların bizlerden GİZLENMESİ engellenerek,yapılanların öğrenilmesinin ÖNÜNE geçilmiştir.Buna SEBEP olanların RÜTBESİ MAKAMI ne olursa olsun YILLARCA HAKLARIMIZA EL UZATMIŞ OLANARIN YARGILANARAK ZARARLARIMIZIN MAL VARLIKLARINDAN TAHSİLİNİN YAPILMASI sağlanmalıdır.

OYAK ve KURULUŞLARININ artık ÇALIŞAN VE EMEKLİ OLAN PAŞALAR İLE ALBAYLARIN ARPALIĞI-ARKA BAHÇESİ OLDUĞU KESİNLİK KAZANMIŞ AİLE ÇEVRELERİYLE BİRLİK RANT ELDE ETTİKLERİ,BİZLERİNDE BU UYGULAMALARDAN  ZARARA UĞRAYARAK MAĞDUR OLDUĞUMUZ KESİNLEŞMİŞ-ISPATLANMIŞTIR.

HALA SESSİZ kalarak SUSKUNLUĞA devam ederek MAĞDURİYETE razı mı OLACAĞIZ? Bunlara GÜVEN olurmu-paralarımızı har vurup harman savurmalarına göz yumacak mıyız? Bunların GÖZLERİ DOYMAZ HEP DAHA ÇOK İSTERLER... Artık ARPALIK ve ARKA BAHÇELERE son verme zamanı geldi.
NOT: Bilgiler alıntıdır.

General Çocukları Paşalar Gibi Çalışıyor, Ya Senin Çocuğun?

Savunma sanayi şirketleri emekli asker ve asker yakınları ile doldurulmuş. Çocukları, gelinleri, damatları, yeğenleri ‘yüksek yerlerden’ referansla bol maaşlı işlerde.

Pek çoğunun tek özelliği “asker veya asker yakını" olmaları. OYAK ve Savunma sanayi şirketlerinde işe alınmış bu kişilerin sayıları yüzlerle ifade ediliyor. Torpille, yüksek yerlerden referansla yerleştikleri bu şirketlerde 12 bin TL’ye kadar miktarlarda maaş alıyorlar.

Emekli Generaller ve yakınları krallar gibi yaşıyor.. İşte liste

ASELSAN, HAVELSAN, TAI, TUSAŞ gibi Savunma Sanayi’nin lokomotif şirketleri bugün doğrudan ya da dolaylı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na(TSKGV) bağlı.

Bu şirketlerde TSKGV’nin ortaklığı bulunuyor. Bu nedenle, şirketlerin yönetimi ağırlıklı olarak emekli paşalardan oluşuyor. Vakfın dolayısı ile emekli paşaların savunma sanayindeki etkinliğinden dolayı da bu kurumlara personel sevkıyatının çok kolaylaştığı ve buraların başta emekliye ayrılan TSK personeli olmak üzere, birçok asker yakınına iş imkanı sağlamak için değerlendirildiği anlaşıldı.

PERSONELİN BAŞINDA ESKİ İSTİHBARAT SUBAYLARI VAR

Personel sayısı en yüksek olan ASELSAN ve TAI TUSAŞ’TA görevli iki isim özellikle dikkat çekiyor. Bunlar personel alımlarından sorumlu yetkililer. ASELSAN’ın İnsan Kaynakları Müdürü Nihat Irkörücü, TAI TUSAŞ’ın İnsan Kaynakları Başkanı da Bora Öskiper. Her ikisi de emekli subay ve muvazzaflıklarında istihbarat subayı olarak görev almışlar..

MAAŞI 10 BİN TL

TAI TUSAŞ İnsan Kaynakları Başkanı olarak görev yapan emekli albay Bora Öskiper’in maaşının yaklaşık 10 bin TL olduğu öğrenildi.

İŞTE O İSİMLERDEN BAZILARI:

Akit’in edindiği çok özel bilgilere göre TSKGV’ye bağlı savunma sanayi şirketlerinde çalışan emekli asker ve asker yakınlarından bazıları şöyle:

  • Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in oğlu Kerem Mustafa Koşaner Aselsan’da, gelini Berrin Koşaner ise Havelsan’da çalışıyor.
  • Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler’in kızı Eda Taşdeler ile oğlu Mustafa Cem Taşdeler Havelsan personeli.
ERGENEKON STÖ SANIĞI ŞENER ERUYGUR’UN OĞLU

Haluk Eruygur OYAK kurumunda, yine general yakınları olduğu tahmin edilen Güliz Kaya, Nesrin Dogan, Hasan Kuyumcu’da OYAK KURUMU’da, kurumun avukatı olarak çalışmaktadırlar.

  • Aselsan Genel Müdürü Cengiz Ergeneman: Emekli Albay Org. SALDIRAY BERK’İN KIZI
  • Erzincan’daki Ergenekon Soruşturması’nın birinci şüphelisi Orgeneral Saldıray Berk’in kızı Aliye Açıkgöz: TAI’de ‘uzman‘ olarak çalışıyor.
  • Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü E. Korgeneral Hayrettin Uzun’un oğlu Tunç Uzun: Havelsan personeli.

Org. FARUK CÖMERT’İN KIZI

  • Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert’in kızı Hande Bilgin ile damadı Özgür Bilgin: Havelsan çalışanı.
  • ASELSAN’ın personel alımından sorumlu kişi olan İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Direktörü Nihat Irkörücü: Emekli Jandarma Albay.
  • Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in oğlu Burak Hasan Pekin: TAI’de uzman olarak çalışıyor.
  • Hava Korgeneral Korcan Pulatsü’nün oğlu Korhan Pulatsü: Havelsan personeli. Paşanın eşinin kardeşleri Özge Hekimoğlu ile Hayrettin Hekimoğlu da Havelsan’da çalışıyor.
  • Hava Korgeneral Rıdvan Ulugüler’in oğlu Serkan Ulugüler: TAI personeli.

Korg. MEHMET OTUZBİROĞLU’NUN OĞLU

  • Halen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Korgeneral rütbesiyle görev yapan Balyoz sanığı Mehmet Otuzbiroğlu’nun oğlu Serim Otuzbiroğlu: ASELSAN çalışanı.

HURŞİT TOLON’UN OĞLU

  • Emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un oğlu Tolga Tolon: TAI personeli.

TUNCER KILINÇ’IN YEĞENİ

  • ETÖ sanığı E. Orgeneral Tuncer Kılınç’ın yeğeni Kubilay Kılınç: TAI’de çalışıyor.
  • Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’nun oğlu Ömer Çubuklu: ASELSAN çalışanı.
  • Hava Korgeneral Mehmet Erten’in damadı Selçuk Şahin: Havelsan personeli.

Gnr. ARMAĞAN KULOĞLU’NUN OĞLU VE KIZI

  • Emekli General Armağan Kuloğlu’nun oğlu Alparslan Kuloğlu Havelsan, kızı Ebru Kuloğlu da ASELSAN çalışanı.

12 BİN TL MAAŞ ALIYOR

  • Emekli Hava Tuğgeneral Bekir Ata Yılmaz: TUSAŞ’ta çalışıyor. Emekli paşanın 12 bin TL maaş aldığı öğrenildi.
  • Korgeneral Ahmet Turmuş’un oğlu Eyüp Kuntay Turmuş: Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda uzman olarak çalışıyor.
  • Hava Tümgeneral Turgut Atman’ın oğlu Özgür Atman TAI’de, yeğeni Cahit Atman ASELSAN’da çalışıyor.
  • Hava Tümgeneral Sinan Şanlı’nın yeğenleri Kaan Kaynar ile Kerem Kaynar Havelsan çalışanı.
  • E.Hava Tümgeneral Erol Özgil’in oğulları Kutlu Erman Özgil Havelsan’da, Göktuğ Özgil TAI’de çalışıyor.
  • Tümgeneral Alpaslan Erdoğan’ın yeğeni Bilal Kandemir: TAI’de çalışıyor.
  • Tuğgeneral Yücel Karauz’un yeğeni İlhan Sezer: TAI personeli.
  • Tümgeneral Erkal Bektaş’ın yeğeni Maksut Kav: TAI’de çalışıyor.
  • E. Orgeneral Mehmet Kemal Yamak’ın yeğeni Berkuday Berker: TAI personeli. Org. Yamak’ın bir başka yeğeni Özlem Temelli de ASELSAN çalışanı. Yamak’ın torunu Murat Bahadır Narter ise TAI’de….

Vatanın en önemli kuruluşları CEBREN ve HİLE ile generaller ve subaylar tarafından zapt edilmiş.

Hemen hemen oyak hariç diğer kuruluşlar Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na (TSKGV) bağlı olarak iş yapıyorlar. TSGV’na her yıl sk personelinden toplanan bağışların ( zorla) en büyük payını Assubaylar-Uzman çavuşlar ve Sivil memurlar karşılamalarına ragmen,bu personelin çocuklarına TSGV’na bağlı kuruluşlarda iş verilmemesi düşündürücüdür.

OYAK ve iştiraklerinde çalışan ve devlet sırrı gibi saklanan general-subay bunların eş,çocuk ve yakınlarının sayısının çok daha fazla olduğu düşünülmektedir.

 holding-pasalar

Değerli arkadaşlarım

E.olduklarında E.sandığı ve OYAK'tan aldıkları MAAŞLAR yetmezmiş gibi ÜLKEMİZİN sanayi ve finans kuruluşlarıyla diğer kurumların yönetimlerinde görev alanlar bu kurumlardan da YILLARCA MAAŞ HUZUR hakkı almışlar,konu ASSUBAY HAKLARINA gelince YOK gözüyle BAKMIŞLAR ve SORUNLARIMIZI GÖRMEZDEN GELEREK ELLERİNİN TERSİYLE İTMİŞLERDİR.

Bu düşünceyi PAYLAŞAN kişilerde HAK,HUKUK uygulamaları olabilir mi? Bugüne kadar bunları UYGULAYANLARIN SİLAH ARKADAŞLIĞI, DOSTLUĞU SAMİMİ OLABİLİR Mİ? Yapılanların adı RİYAKARLIK ve SADİSTLİK değil midir ?

Gerçekten biz BUNLARLA MI, BUNLAR İÇİN Mİ SAVAŞA GİRECEKTİK? Savaşa GİRSEK sayın Bülent ARINÇ'ın dediği gibi "BUNLARLA MI SAVAŞ "kazanılacakmış? Demek ki BİZ yanlış tanımış, yanlış öğrenmişiz. Yoksa bize BİLEREK Mİ bu yanlışlar ÖĞRETİLDİ?

İşte son TAZMİNATLAR yine KENDİLERİNİN. Assubaylar YİNE yok. Yıllardır uğradığımız MAĞDURİYETLERİN giderilmesi HAKLARIMIZIN verilmesi için MEDYADA SESİMİZİ duyurmaya ASSUBAY CAMİASINA yapılan HAKSIZLIKLARI dile getirdiğimzde HEMEN RAHATSIZLIKLARI ortaya çıktı ve SUSTURMAK için AÇIKLAMA adı altında SORUNLARIMIZIN ÜSTÜ ÖRTÜLEREK ABA ALTINDAN SOPA gösterilerek OTURUN OTURDUĞUNUZ yere denilmiştir.

Bizler de YILLARDIR GENKUR. HÜKÜMETE YAZIYOR, HÜKÜMET ENGELLİYOR YALANLARINA KANARAK SUÇLUYU BAŞKA YERDE ARAMIŞIZ. MEĞER SUÇLU İÇİMİZDE YANI BAŞIMIZDA İMİŞ. YILLARDIR assubay haklarında HİÇ BİR İYİLEŞTİRME YOK İKEN TSK  ÖZ personeline emeklilerine  devamlı İYİLEŞTİRMELER YAPARKEN YETMEZMİŞ GİBİ OYAK VE DİĞER SEKTÖRLERİN YÖNETİM KADROLARINDA DA GÖREVLER ALARAK SERVETLERİNE SERVET KATMIŞLAR.

İnsan olanda biraz VİCDAN OLUR. "Aileyiz, SİLAH arkadaşıyız" diyorsun bu KİŞİLERİ ÇOCUKLARIYLA BİRLİKTE SEFALETE AÇLIK SINIRINDA BIRAKIYORSUN. Bundan sonra SENİN SAMİMİYETİNE ARKADAŞLIĞINA KİM GÜVENİR, İNANIR.

Buyrun arkadaşlar izleyin ve görünüz.....
  • Org. Muhittin Fisünoğlu (Sümerbank),
  • Org. Teoman Koman (İnterbank),
  • Oramiral Vural Beyazıt (Etibank),
  • 12 Eylül'ün Orgenerallerinden Turgut Sunalp (Netaş ve Garanti Bankası Yön. Kur. Üyesi);
  • Org. Adnan Ersöz (İşbankası Yönetim Kurulu Üyesi);
  • 12 Mart'ın ünlü darbecilerinden Org. Faik Türün (Umumi Mağazalar Yönetim Kur. Üyesi); Org. Süreyya Yüksel (Yaşar Holding Danışmanı);
  • Org. İbrahim Şenocak (Etibank Yönetim Kurulu Başkanı);
  • Org. İsmail Hakkı Akansel (PETKİM Danışma Kurulu Üyesi);
  • Org. Vecihi Akın (AKSİGORTA Yönetim Kurulu Üyesi);
  • Org. Doğan Özgöçmen (Yapı Kredi Bankası Yönetim Kur. Üyesi);
  • Org. Suat Aktulga (LASSA);
  • Org. Şeref Akıncı (Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi);
  • Org. Kemalettin Eken (Şekerbank Turizm Yönetim Kur. Üyesi);
  • Org. Sabri Deliç (Profilo Holding Başkan Yardımcısı);
  • Oramiral Bülent Ulusu (AKSA Yönetim Kurulu Üyesi);
  • TİKKO gerillası oğlu Cemil Oka'yı ihbar ederek öldürten Org. Nazif Oka (Hema Holding Yönetim Kur. Üyesi);
  • Org. Halil Sözer (Borusan Yönetim Kur. Üyesi);
  • Korg. Fevzi Aysun (Derborsa Yönetim Kur. Üyesi);
  • Korg. Hikmet Kesim (Türk/ABD Havacılık San. (TAİ) Yön.K.Ü.);
  • Korg. Tevfik Alpaslan (Altay şirketler Grubu);
  • Tümg. Cemil Mete (Minex Savunma Sanayi Yön. Kur. Üyesi);
  • Tümg. Hayri Sözen (Borusan Danışmanı);
  • Tümg. Servet Bilgi (Bekoteknik Yönetim Kur. Üyesi);
  • Tuğg. Tanju Erdem (Yaşar Holding Danışmanı);
  • Tuğg. Fikri Topsever (AKSA Personel Müdürü);
  • Tuğg. Sezer Bilgili (Pamukbank Denetçisi);
  • Tuğg. Şahap Ar (Alarko Holding Yönetim Kur. Üyesi);
  • Tuğg. Sıtkı Sunday (Otomarsan Başkan Vekili);
  • Tuğg. Orhan Köker (Profilo Holding Müşaviri);
  • Tuğg. Yılmaz Oral (Hema Holding Yönetim Kur. Üyesi);
  • Tuğg. Kamuran Gümüşsoy (GİMA Yönetim Kur. Üyesi.)

Kaynak: www.nuveforum.net 25 Nisan 2007

Bu listede muhakkak ki  çok eksiklikler olup gözden kaçırılanlar vardır. Mesela OYAK kuruluşlarındakiler bunların dışındadır. Listelerin güncellenmesi gerekir.

Ergenekon ve Balyoz davalarıyla birlikte ÖZEL sektör General, Amiral istihdamından vazgeçmişlerdir. Çünkü fayda değil zarar getirmeye başladıkları ortaya çıktığı gibi İMZA atarak MAAŞ almalarından başka HİÇ BİR KATKILARININ olmadığı anlaşılmıştır!

BUNLARIN YÖNETİM KURULLARINDA GÖREVLİ OLDUĞU ŞİRKETLERİN VE BANKALARIN ÇOĞU BATMIŞ ANCAK KARARLARIN ALTINDA İMZALARI BULUNAN BU KİŞİLERDEN HİÇ HESAP SORULMAMIŞTIR. OYAK'TA DA DURUM AYNIDIR. BUGÜNE KADAR ORTAYA ÇIKAN ZARALARDAN KİMLER MESUL OLMUŞ, OLACAKTIR?

YAPTIKLARI,OYAK'I VE DOLAYISIYLA ÜYELERİNİ ZARARA UĞRATTIKLARI YANLARINA KÂR MI KALACAKTIR? YÖNETİMDE BULUNANLARIN TÜMÜNDEN BU ZARARLARIN TAHSİLİ İÇİN YASAL SÜREÇ BAŞLATILMALIDIR.

BUGÜNE KADAR OYAK'IN TÜM NİMETLERİNDEN EN İYİ ŞEKİLDE İSTİFADE EDENLERİN, KÜLFETİ PAYLAŞMALARI DA GÖSTERİLMELİ, ISPATLANMALIDIR.

GÖZÜ DOYMAYANLARIN KURUMU UĞRATTIKLARI ZARARLAR YANLARINA KÂR KALMAMALI, ZARARLAR MÜTESELSİLEN  ÖDETTİRİLMELİDİR.

Bu kadar AÇ GÖZLÜLÜK nasıl olabilir? Bu ne DOYUMSUZLUKTUR? Gözlerini TOPRAK doyursun. Şahsen AHİRETTE bunların yakınlarında olmak istemem.

Dünyadaki AÇLIK HIRSI orada da devam ederse, benden uzak olmalarını, hiç olmazsa ORADA HAKLARIMA el uzatılmamasını, haklarımın orada KORUNMASINI isterim. Saygılarımla.

gnkurmay-basin-aciklamasi
TSK'nın internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:

1. Çeşitli basın ve yayın organlarında Türk Silahlı Kuvvetlerinde verilen eğitimin değişmesi konusunda yer alan haberlere ilişkin olarak; Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim kurumlarında uygulanan eğitim sistemini anlatan açıklayıcı bilgi notu ile ders çizelgeleri ve askerî ders içerikleri, şeffaflığın bir göstergesi olarak, 17 Eylül 2011 tarihinde Genelkurmay internet sitesinde yayımlanmıştır.

2. Söz konusu açıklamaya rağmen, bazı basın ve yayın organlarında Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim sistemine ilişkin çeşitli haber ve yorumlar yer almaya devam etmektedir. Bu sebeple; Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim sistemiyle ilgili konularda kamuoyunun daha ayrıntılı şekilde bilgilendirilmesi maksadıyla aşağıdaki hususların paylaşılması gereği duyulmuştur.

3. Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim ve öğretim sisteminin temel hedefi; her zaman muharebeye ve göreve hazır, kazanmaya azimli, yüksek vazife şuuruna, mutlak itaate, üstün fizik ve moral gücüne, çağın gerektirdiği bilgi ve beceriye sahip, çok iyi yetişmiş personele sahip olmaktır.

4. Türk Millî Eğitim Sisteminin bir parçası olan Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim kurumlarının sistemi, subaylara insani, millî, ahlaki ve mesleki niteliklerin kazandırılması ve bu niteliklerin, “yaşam boyu eğitim” felsefesi ışığında personelin kariyer planlamasına uygun olarak idamesini hedeflemektedir.

5. Türk Silahlı Kuvvetleri subay eğitim sistemi, orta dereceli askerî okullar (Askerî Liseler) ve yükseköğretim kurumlarından (Harp Okulları ve Harp Akademileri) oluşmaktadır.

6. Askerî Liselerde, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı hazırlık sınıfı bulunan Anadolu Liselerine denk eğitim verilmektedir.

a. Ders çizelgeleri, Kuvvet Komutanlıklarının yapısına uygun seçmeli dersler dâhil edilerek, MEB tarafından onaylandıktan sonra uygulanmaktadır. Seçmeli dersler; Gemicilik, Astronomi ve Uzay Bilimi, Temel Değerler, Havacılığa Giriş gibi her kuvvet komutanlığının kendi yapısına uygun dersler yanında, öğrencilerin duygusal ve sosyal farkındalıklarını artırmaya yönelik Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Demokrasi ve İnsan Hakları, Sosyoloji, Psikoloji ve Mantık gibi derslerden oluşmaktadır.

b. MEB tarafından onaylanan ders çizelgeleri haricinde herhangi bir ders okutulmamaktadır.

7. Harp Okullarında; ders çizelgeleri YÖK Kanunu ile Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarına göre düzenlenmiştir.

a. Kara Harp Okulunda; Sistem Mühendisliği bölümünün yanı sıra, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren ilave edilecek Elektronik Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Kamu Yönetimi ve İşletme,

b. Deniz Harp Okulunda; Endüstri Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Gemi İnşa Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği ve Elektrik/Elektronik Mühendisliği,

c. Hava Harp Okulunda ise; Havacılık Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinde, lisans seviyesinde eğitim verilmektedir.

ç. Lisans programlarının denklikleri, Yüksek Öğretim Kurumunun standartlarına uygun olacak şekilde belirlenmektedir. Harp Okullarında, YÖK paralelindeki mesleki ve bilimsel derslere ilave olarak askerî eğitimin gereği olan dersler de verilmekte ve eğitim-öğretim dönemi içinde derslerden sonra ve yaz mevsiminde askerî eğitimler planlanıp icra edilmektedir.

d. Ayrıca her Harp Okulunun bünyesinde bulunan enstitülerde, sivil müdavimlere de açık olan, yüksek lisans ve doktora programları devam etmektedir.

8. Harp Akademilerinde; YÖK tarafından denkliği tanınmış yüksek lisans programı, Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde ise sivil müdavimlerin de iştirak edebildiği yüksek lisans ve doktora programları yürütülmektedir.

9. Ayrıca, subay ve astsubaylar, yurt içi ve yurt dışındaki üniversitelerde gerek kendi nam ve hesaplarına gerekse Türk Silahlı Kuvvetleri nam ve hesabına yüksek lisans ve doktora eğitimlerini sürdürmektedir.

Sonuç olarak:

a. Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim kurumları, 21’inci yüzyıldaki gelişmeleri de dikkate alarak sürekli değişim ve gelişimi esas alan bir yapıda, teknolojik gelişmeleri kavrayabilecek, üstün teknoloji ürünü her türlü silah sistemini etkinlikle kullanıp komuta edebilecek şekilde personelini yetiştirmeyi hedeflemektedir.

b. Türk Silahlı Kuvvetleri Ortaöğretim kurumlarında eğitim öğretim faaliyetleri, MEB Askerî Liseler Haftalık Ders Çizelgesi’ne uygun olarak sürdürülmektedir.

c. Yükseköğretim kurumlarının ders çizelgeleri ise ulusal ve uluslararası standartlara uygun bir biçimde, YÖK Kanunu ve askerî ihtiyaçlar dikkate alınarak hazırlanmaktadır.

ç. Eğitim sürecinin hiçbir safhasında darbeler, devlet yönetimine müdahale vb. konuları içeren veya bu yönde yorumlara yol açacak şekilde bir eğitim verilmemektedir.

Açıklama yukarıda. Bu açıklama bana değil GENKUR'un kendisine ait. AKLI OLAN ve DÜŞÜNEBİLENLER TARAFSIZ bir GÖZLE açıklamayı okusunlar. Açıklamanın ÖZÜNDEN çıkan SUBAY-SUBAY HAKLARI-SUBAY TAHSİLİ VE GELİŞİMi KISACASI SUBAY HAKLARI... Sanki TSK'da SUBAYDAN başka personel yok. Gerçi Asb. sınıfına ZATEN YOK gözüyle BAKIYORLAR.

5'inci Md.Askeri liseler-Harp okulu ve Harp akademilerinden bahsetmekte,

7'nci Md. Harp okullarında YÖK'e uygun olarak düzenleme ifade edilmişi, KARA-HAVA-DENİZ Harp okullarında eğitim-dersler ve branşlar gösterilmiştir.

8'inci Md. Harp Akademilerindeki PROGRAMLARI belirtmiştir.

9'uncu Md. Sb-Asb (LÜTFETMİŞLER ASB.  ADIDA zikredilmiş, SÜS olsun diye konulmuştur) Yurt içi ve Yurt dışı Üniversitelerde gerek kendi NAM ve hesaplarına gerekse TSK nam ve hesabına Yüksek LİSANS ve DOKTORA eğitimlerinin sürdürdükleri ifade edilmiştir.

9'UNCU Md.'de adı geçen ve kendi namına veya TSK namına YURT DIŞINDA YÜKSEK LİSANS ve DOKTORASININ sürdüren ASSUBAYLARIN sayısının AÇIKLANMASI ELZEM olmuştur. Bu da iNANIYORUM Kİ bir GÖZ BOYAMA ve YANILTMADIR. Belki SB.sayısının 1/50'si kadar vardır. Yine de ŞÜPHELİYİM.

LÜTFEN iyice detaya İNEREK bakınız assubay MYO ile ASSUBAYLARIN TAHSİLİ-ASSUBAYLARIN GELİŞİMİ ile ilgili bir AÇIKLAMA var mı? Assubayların TSK'da YOK sayıldıkları, yaptıkları HİZMETLERE değer ve önem verilmediği yine tüm çıplaklığıyla GÖZLER önüne SERİLMİŞTİR.

Assubayların tahsillerinin YÜKSELTİLMESİ günümüzün gereği MYO satülerinin LİSANS seviyesine ÇIKARILMASI KONUSU HİÇ GÜNDEMDE OLMAYIP, bu konuyla ilgili BİR cümleye YER verilmemiştir.

Acaba ASB. ların STATÜSÜNÜ MYO seviyesine ÇIKARDIK HAK aramak için bu KADAR GÜRÜLTÜ çıkardılar, LİSANS SEVİYESİNE ÇIKARIRSAK MESLEKLERİNİ ELLERİNDEN ALIRIZ diye KORKU krizine mi YAKALANDILAR ?..

Ama biz ONLARIN yüreklerine su serpelim. Bizim KİMSENİN ne MESLEĞİNDE ne de ALDIĞI parada GÖZÜMÜZ vardır. Biz sadece ve sadece HAKKIMIZI istiyor, onun MÜCADELESİNİ veriyoruz. İyi NİYETLİ OLANINIZ bizim yanımızda olmalı BİZLERİ desteklemelidir.

İşte yukarıda yaptığı açıklama ile GENKUR. kendisi TSK'da İKİLİK ÇIKARILDIĞI-AYIRIM ve ÖTEKİLEŞTİRME yapıldığını AÇIKLAMIŞ ve KABUL etmiştir.

Sn. Genkur. Bşk.'ı, hani TSK'da AYIRIM yoktu? Hani TEMAD Bşk.'nın açıklamaları ALDATMA ve TOPLUMU YANILTMAYA yönelik davranışlardı, TAHRİKTİ?  Artık TÜRK TOPLUMU kimin ALDATTIĞINI, KİMLERİN AYIRIM yaptığını KİMLERİN TSK'yı ZAAFİYETE UĞRATTIĞINI daha iyi GÖRÜYOR-BİLİYOR.

Allah'ın SOPASI yok ki BİZZAT YANLIŞI yapanlarla İLGİLENSİN ama SİZLERİ öyle bir ŞASIRTIYOR Kİ ELİNİZ AYAĞINIZA DOLANIYOR, GERÇEKLERİ BİLMEDEN İSTEMEDEN TOPLUMA KENDİNİZ AÇIKLIYORSUNUZ....

Lütfen AÇIKLAMALARINIZI sürdürünüz ki YAPILAN AYIRIM VE ÖTEKİLEŞTİRMEYİ TOPLUMUMUZ-MİLLETİMİZ BİZZAT SİZİN AĞZINIZDAN DUYSUN GÖRSÜN.

Duygusal olmasın

mutluluk-maskesi

Genkur'un açıkladığı konular GERÇEKLERDEN DE, SAMİMİYETTEN de SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETMEKTEN DE çok uzaktır. Sorunları GÖRMEZDEN gelerek, nasıl olsa bir MÜDDET sonra SESLERİ kesilir diye üzerini ÖRTMEK, ABA ALTINDAN SOPA göstermektir.

Açıklamalarda; "Bu statülerden birine talep, aranan kriterlere bağlı olarak kişilerin kendi tercihidir." denilmektedir.

Kişiler tercihlerini YAPARKEN bu HAKSIZLIKLARA uğrayacaklarını biliyorlar mıydı? Bu açıklamayı onlara yaptınız mı?

İçeriği bilinmeyen tahaütnalerle nereye varılabilinir? TAHAÜTNAMEDE NELER içerdiği BELİRTİLMEMEKTE, personel ÖTEKİLEŞTİRİLECEĞİNİ-AYIRIMA tabi tutulacağını BİLMEMEKTE-İKİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ göreceğini aklına dahi getirmemekte, yapacağı tahsilin engelleneceğini, binbir emekle gizli olarak yapacağı TAHSİL sonunda EMEKLERİNİN karşılığını alamayacağını BİLEMEMEKTEDİR. Bunları bilerek bu KRİTERLER kabul edilebilir mi?

GENKUR'un yaptığı açıklamada belirtilen "ARANAN KRİTERLERE BAĞLI OLARAK KİŞİLERİN KENDİ TERCİHİDİR" diye açıklanıp kabul EDİLEBİLİR Mİ? Bu İFADE tamamen TOPLUMU yanıltmaya YÖNELİK OLUP, geçmişte OLDUĞU gibi SORUNLARI ÖRTME DÜŞÜNCESİNDE olan bir davranış biçimidir. TSK'da BİRLİK ve BERABERLİĞİ sağlamakla görevillere bu tür açıklama YAKIŞMADIĞI gibi bu düşünce ve davranışlar gelecek açısından da BÜYÜK SORUNLARA gebedir.

Genkur'un açıklamasındaki "birbiri ile kıyaslanamayacak statü, görev ve sorumlulukları nedeniyle personelin sahip olduğu bazı hak ve yetkilerin eşitsizlik veya adaletsizlik olarak nitelendirilmesi asker ve sivil kurum ve kuruluşların doğasına aykırıdır."

Kıyaslanamayacak olan STATÜde şu anda TSK'nın EN ÜST kademesinde olan kişi ve onun konumunda olanlarla ASSUBAY MYO'dan mezun olanlar TAHSİL olarak aynı statüye tabi olup,o dönemde HARP OKULLARI 2 yıl olup, sonradan Sb.meslek içi kurs, seminer ve kurmaylık imtihanlarıyla geliştirilirken, aynı ŞARTLAR  Assubaylara VERİLDİ DE ASSUBAYLAR MI YAPMADI? Bir sınıfın GELİŞMESİ ve YÜKSELMESİ için İMKANLAR  seferber edilirken diğer sınıfın tüm imkanları kısıtlanarak gelişim ve yükselme ÖNLENMİŞSE suç bunu uygulayanlarda değil midir? Bu konuda hâlâ KONUŞABİLENLER, TOPLUMUMUZDA YERLEŞMİŞ OLAN "YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ ŞAŞIRTIRMIŞ" olayını hatırlatmaktadır.

Görev konusunun GÜNDEME getirilmesi ise EN BÜYÜK HAKSIZLIKTIR. TSK'nın yükü ASSUBAYLARIN OMUZUNDADIR. Aksini iddia edebilenler varsa TSK'yı bir ay ASSUBAYLAR olmadan yönetsinler de görelim...

3.Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin özlük haklarına yönelik iyileştirmeler; yüce devletimizin sağladığı imkânlar, ülkemizin şartları ve askerlik mesleğinin kuralları dikkate alınarak, bir sistem bütünlüğü içinde incelenmekte; Genelkurmay Başkanlığı yetkisindeki düzenlemeler hayata geçirilmekte, diğer konular ilgili makamlara teklif edilmektedir.

Bugüne kadarki UYGULAMALARDA Devletimizin YÜCELİĞİ hep Sb. yasalarında görülmüş olup, Assubaylarla ilgili  olarak GÖSTEREBİLECEKLERİ bir İYİLEŞTİRME yasası varsa göstersinler. İyileştirme diye KAZANILMIŞ hakları daha GERİ taşınarak PERSONELLE alay edilmiştir. Genkur. kendi YETKİSİNDE olup da yaptığı İYİ bir düzenlemeyi ÖRNEK olarak göstersin. Ayrıca TEKLİF edilen YASALAR Assubaylarla ilgili olanların dışndakiler yani Sb.lar için olanlar hemen YASALAŞIRKEN ASSUBAYLARINKİ "NEDEN" SÜRÜNCEMEDE kalıp Uzun yıllar YASALAŞMAMAKTADIR.

Bu davranış ayırım değil de nedir? Utanılacak bir durum değil midir?

4.Bu arada, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği üyelerinin de bazı medya organlarında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin çok önemli bir gücünü teşkil eden astsubaylarımız hakkında gerçeklere dayanmayan açıklamalar yaparak, kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği ve derneğin kuruluş amaç ve çalışma alanının tamamen dışında, muvazzaf personelimizi tahrik etmeye yönelik girişimlerde bulunduğu esefle izlenmektedir.

5.Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için; Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrılmaz bir parçası olan astsubaylarımızın özlük hakları, eğitim olanakları, sosyal hakları ve sahip oldukları yetkiler konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.

4 ve 5 c maddelerdeki açıklamalar ise TAMAMEN GERÇEK ve DOĞRULARDAN uzak olup, TEMAD bugüne kadar yapılan ve HALEN uygulanan YANLIŞ UYGULAMALAR ile HAKSIZLIKLARI dile getirmiş, personeli yatıştırmaya çalışarak İTİDALLİ davranmayı önermiştir. Esas ESEFLE izlenilen GENKUR'un bugüne kadar olan UYGULAMALARIDIR.

Terörle mücadelede aynı görevi yapan personele ödenen tazminatlar, statü ayrımı yapılmadan eşit miktarda artırılmıştır.

Mahrumiyet bölgeleri ile patlayıcı madde imhası gibi riskli ve özellikli görevlerde çalışan personele, statü ayrımı yapılmaksızın tazminat verilmiştir.

Subaylara benzer esaslarla yüksek lisans kıdemi alma hakkı verilmiştir.

Yurt dışı daimi ve geçici görev kadroları ile yurt içi ve yurt dışı lisan kurslarının kontenjanı artırılmıştır. (Yurt dışı sürekli görev kontenjanı 57’den 111’e çıkarılmıştır.)

Sicil verme yetkileri artırılmıştır.

Subaylara verilen üst düzey karargâh eğitimine benzer şekilde, yılda 128 astsubayımıza Üst Karargâh Hizmetleri Eğitimi ve bu eğitimi bitirenlere bir yıl kıdem verilmeye başlanmıştır.

Astsubaylıktan subaylığa geçişte % 15 olan kontenjan, 2012 yılından itibaren % 25’e çıkarılmıştır.

6.Bunun yanı sıra, yetkili makamlara teklif edilenlerden önemli olanlar aşağıda özetlenmiştir.

Astsubayların 1’nci derecenin 4’üncü kademesine kadar yükselmesinin sağlanması,

Yarbay ve daha üst rütbeli subaylara verilen görev tazminatının, birinci dereceye yükselmiş görevdeki ve emekli astsubaylara da verilebilmesi (Aylık yaklaşık 385 TL),

Hâlen, MİT ve Emniyet Hizmetleri sınıfından emekli olan personele verilen 100 TL ilave ödemenin emekli astsubaylara da verilmesi,

Mecburi hizmet süresinin 15 yıldan 10 yıla düşürülmesi,

Astsubaylara verilebilenler de dâhil olmak üzere tüm oda ve göz hapsi cezalarının kaldırılması,

Sicil veren astsubayların maiyetindeki personele disiplin cezası verebilmesi.

6 maddenin açıklaması da TAMAMEN bir SAPTIRMACA ve YANLIŞ bilgilendirmedir.

Genkur. SAMİMİ ise ASSUBAYLARLA ilgili 1/4 derece SİYASİLERCE kabul edilmişken HANGİ gerekçeyle GERİ aldırtmış, şimdi de neden 1/4 dereceyi YASALAŞTIRMAK için TEKLİF verdiğini açıklamalıdır? Ne değişti? STATÜNÜZ aynı. ASSUBAYLAR 1/4 DERECEYE yükselirlerse ALBAYLAR kadar MAAŞ MI alacak zannettiniz? TSK'da çalışan bir çok sivil memur 1/4 derecede görev yapmaktadır. Bakın bakalım çok değerli olan ALBAYINIZIN maaşı kadar mı almaktadırlar? Bu davranış olsa olsa ancak STATÜKOCU davranışın ve BİLGİ eksikliğinin gereğidir.

Genkur ;

1. 1/4 derecenin geri çekilmesi  ile,

2. Yarbay ve DAHA üst DÜZEY rütbelilere verilen GÖREV TAZMİNATLARININ kaç yıldan beri uygulandığını, bu yasa çıktığından bu yana ASSUBAYLARIN NEDEN MAĞDUR EDİLDİĞİNİ, AÇIKLAMALIDIR. Burada KRİTER nedir? Neden ASSUBAYLARIN HAKLARINA O zamanlar SAHİP çıkılmadı da ŞİMDİ teklif veriliyor? Yoksa bundan amaç HİÇ BİR ASTI SENİN TEĞMENİNDEN DAHA FAZLA MAAŞ ALAMAZ sözünün GEREĞİ olmasın.

3. MİT ve Emniyet Hizmetleri sınıfından emekli olan personele verilen 100 TL ilave ödemenin emekli astsubaylara da verilmesi...Bu YASA çıkalı KAÇ YIL oldu? Yasa ÇIKARKEN MSB'LIĞINDAKİ MÜŞTEŞARINIZ ile orada bulunan diğer HAKİM sınıfından olanlar neden görevlerini yapmamışlar ve ASSUBAYLARIN bugünkü ŞARTLARDA 8-10 BİN LİRA MAĞDUR OLMASINA SEBEP OLMUŞLARDIR? Subaylar için ÇIKARILACAK olan YASALARDA böyle bir ATLAMA SÖZ konusu olabilir mi? Bu DAVRANIŞLAR AYIRIMCILIK-ÖTEKİLEŞTİRME VE MAĞDUR ETME ADINA HAREKET ETME DEĞİLSE BUYRUN SAYIN ÖZEL bunun adını SİZ koyun bizler de öğrenelim. Bundan daha büyük AYIRIMCILIK olur mu? İNKAR politikasından vazgeçin. Doğrulara YÖNELİN.

7.Sonuç olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri; birbirlerine gönül bağıyla kenetlenmiş fedakâr ve kahraman mensuplarının moral ve motivasyonunu en üst düzeyde tutmak maksadıyla, devletimizin sağladığı imkânları kullanmak suretiyle, ihtiyaç duyulan ve yetkisi dâhilindeki düzenlemeleri titizlikle yapmaya devam edecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

7 Maddenin açıklaması da ARTIK ifade edilenden uzaktır. Bunun tek SORUMLUSU DA GENKUR'un uygulamalarıdır. GÖNÜL bağı EŞİTLİK ilkeleriyle SEVGİ ve SAYGININ olduğu ortamlarda GEÇERLİDİR. Hâlâ bunun VAR OLDUĞUNU iddia edebiliyorsanız PERSONEL arasında bir ANKET yaptırın ve GERÇEKLERİ görün.

FEDAKARLIK TSK'da sadece ASSUBAYLARA düşmüş, NİMET de Sb.'lar tarafından bölüşülmüştür. Bunun  DOĞRULUĞU 1970 YILI YARBAY MAAŞI =KD.BŞÇVŞ. MAAŞI, 2012 ÜTĞM. MAAŞI =KD.BŞÇVŞ. MAAŞI! Gördüğünüz gibi NİMETLERİN BÖLÜŞÜMÜ SUBAYA, FEDAKARLIĞIN BÖLÜŞÜMÜ DE ASSUBAYLARA düşmüştür. Devletin SAĞLADIĞI İMKANLAR SUBAYLAR İÇİN TİTİZLİKLE UYGULANIRKEN ASSUBAYLAR ÖTELENMİŞ-ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞLERDİR. Bunları GÖRMEK istiyorsanız İYİ NİYETLİYSENİZ VERİN EMRİNİZİ GETİRSİNLER GÖRÜN SAYIN ÖZEL.  LÜTFEN SAMİMİYET...

GENELKURMAY BŞK.  bu olayları YUKARIDA açıklanan gibi biliyorsa YANLIŞ BİLGİLENDİRİLMİŞ, ALDATILIYOR demektir. Yok eğer BİLGİSİ dahilinde ise hem mensuplarımıza, hem de MİLLETE bile bile DOĞRU SÖYLENMİYOR demektir.

Her ne şekilde olursa olsun. Assubayların artık dayanacak GÜCÜ kalmamış, BIÇAK kemiği DELMİŞTİR. Genkur bşk.'lığı olaylara daha YAPICI ve OLUMLU şekilde YAKLAŞARAK ÇÖZÜM ÜRETME YOLUNU SEÇMELİDİR. VAR OLAN SORUNLAR YOK DİYE GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIRSA  UÇURUM DAHA BÜYÜYECEK, SORUNLAR ÇÖZÜLEMEYECEK HALE GELECEK DEMEKTİR. SORUNLAR GEÇİŞTİRİLECEK VE ÜZERİNDE DURULMAYACAK GİBİ DEĞİLDİR.

Basbakan-GnKurmay-AsbOkulu

Değerli arkadaşlarım.

Camiamıza yapılan HAKSIZLIKLAR konusunda yıllardan beri yazıyor, çiziyoruz. Haksızlıkları YETKİLİ olduğuna inandığımız kişilere anlatıyor, dosyalar halinde veriyoruz. Onlardan YETKİLİ MAKAM diye RANDEVU talep ediyor, yapılan YANLIŞ ve HAKSIZLIKLARI anlatıyoruz. Bazıları SORUNLARINIZI biliyor ve takipçisiyiz (MSB) diyor, BAZILARI yeni duyuyormuş gibi GÖZLERİNİ AÇIP hayretler İÇİNDE KALARAK yanındaki görevlilere "BİZ BU YANLIŞLARI NASIL YAPARIZ" diyerek TALİMATLAR vererek derhal "DÜZELTİN" en kısa zamanda bana getirin (Başbakan) diyor, istediği İKMAL edilip getirilince "BÜTÇE  UYGUN DEĞİL" diyerek elinin tersiyle itiyor, Kimileri de BALIKESİR MYO'da "ASTSUBAY DEVRİMLERİ" yaparak HAKSIZLIKLARI sonlandıracağını İLAN edip BASIN ve YAYIN organlarında ARZI ENDAM ediyor sessizce E.oluyor.

GENKUR. BŞK. olan sayın ÖZEL TEMAD yönetimini kabulünde OLUMLU ve YAPICI tavırlar SERGİLEMİŞ ancak son çıkan TAZMİNATLARDA TSK içinde ASTSUBAYLARIN olduğunu UNUTUP, GÖZARDI ederek TAZMİNATLARDA da önce olduğu gibi ASSUBAYLAR yine DIŞLANIP, ÖTEKİLEŞTİRİLEREK YOK SAYILMIŞLARDIR.

Assubayların TSK'da unutulduğu  ne İLK ne de SON olacaktır. Bildiğiniz gibi "KAN UYKUSU" operasyonları da sadece Sb,Yd.Sb'larla yapılmış, Assubaylar operasyon dışında TUTULMUŞ, ASB. İSMİNİ GÖRMEKTEN RAHATSIZ olan bu operasyonların EFSANE K.nı daha sonra siyasi parti LİDERİ olarak görevdeyken YOK saydığı ASSUBAYLARDAN OY istemeye de YÜZÜ kızarmadan GELEBİLMİŞTİR.

GENKUR. BŞK. sayın ÖZEL 'in ise yazılı basına YANSIDIĞI şekilde son TAZMİNATLARA ulaşması ve BAŞBAKAN'a onaylatması gerçekten TAKDİRE ŞAYAN bir şekilde gerçekleşmiştir.

Hepimiz her gün görüyor ve okuyoruz ki BAŞBAKANIN gözünde TSK darbecilerin kaynağıdır. Son konuşmasında MECLİSİN artık DARBELERE MÜSADE ETMEYECEĞİNİ, GEÇMİŞTE olduğu gibi ERKEN KALKANIN DARBE yapamayacağı bir ülke haline geldiğimizi ifade etmiştir.

Dışarıdan görünenin TSK ile HÜKÜMETİN arasının SICAK olmadığı, hâttâ Başbakan yrd. sayın ARINÇ'ın "BUNLARLA MI SAVAŞA GİRİP, KAZANACAĞIZ"  diyerek TSK'nın küçümsendiği ve dışlandığı bir dönem yaşanmaktadır. İşte böyle bir ortamda Genkur.Bşk. sayın ÖZEL Başbakanı HARP AKADEMİLERİNE davet ediyor ve KONUŞMA öneriyor. Başbakan kabul edince de sayın ÖZEL "ÖZEL" emirle tüm personeli salonu TIKA-BASA dolduracak şekilde toplanmasını emrediyor. Belirtilen gün geldiğinde Başbakan konuşmasını bitirdikten sonra yine Genkur. Bşk. sayın ÖZEL'in "ÖZEL" emriyle personel AYAĞA KALKARAK Başbakan uzun süre AYAKTA alkışlanıyor. İşte bu gösterinin ardından KURMAYLARLA ÜST DÜZEY KOMUTANLARA TAZMİNATLARIN DA yolu açılıyor, HÜKÜMET ile TSK arasındaki SOĞUKLUK ortadan kaldırılıyor, Başbakan da bu defa BÜTÇE konusunu HİÇ GÜNDEME getirmeden TSK'nın ÖZ evlatlarına TAZMİNATLARI analarının AK sütü gibi HELAL olsun diyerek verdiriyor.

Konu ASSUBAY HAKLARI olunca BAŞBAKANIN BÜTÇEYE YAKLAŞIMI ile SUBAYLAR SÖZ KONUSU OLUNCA BÜTÇEYE BAKIŞ  açısını HAKSIZLIKLARI ÖNLEYECEĞİM diye İKTİDARA gelmiş, tabelasında ADALET yazan parti ve Bşk.nın BU İKİ DAVRANIŞI arasındaki YORUM farkının taktirini de SİZLERE bırakıyorum..

İşte bu olayda Genkur. Bşk. sayın ÖZEL'in ASSUBAY haklarına verdiği DEĞER ve CİDDİYET ile SUBAY HAKLARINA VERDİĞİ ÖNEM ve YAKLAŞIMI da gün yüzüne ÇIKMIŞTIR.RİYAKARLIK TSK'da BÜNYEYE yerleşmiş olup, KİŞİLERİN değişse de UYGULAMALARIN aynen süreceği KANITLANMIŞTIR.

Acaba sayın ÖZEL BİR GÜN Başbakanı  ASSUBAY MYO'da bir konuşama yapmak için davet edip, YILLARDIR KANAYAN YARA DURUMUNA GELEN SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜNÜ düşünür mü? Yoksa KOSKOCA GENKUR. BŞK. Ülkenin BAŞBAKANINI ASSUBAY MYO götürmeyi ZUL olarak mı değerlendirir? Sizce GENKUR.BŞK. ASSUBAYLARIN DA komutanı mıdır?

Hazırlanması YILLAR alan ve hazırlandıktan sonra bir TÜRLÜ MECLİSE GELMEYEN VE MECLİSTEN ÇIKARILAMAYAN ASSUBAYLAR hakkındaki YASALARDAN TSK'da artık ASSUBAYLARIN YERİNİN OLMADIĞI ve KABUL GÖRMEDİĞİ DE AÇIKÇA TESCİLENMİŞTİR.

Bu TESCİLLE ASSUBAYLARIN ANAYASAL HAK VE GÜVENCELERDEN DE MAĞRUM KALDIĞI, KALACAĞI, YASALAR TARAFINDAN HAKLARININ KORUNMAYACAĞI ANLAŞILMIŞTIR.

Assubayların TC vatandaşlarının SAHİP olduğu HAKLARA SAHİP OLMADIĞI, BU UYGULAMALAR DEVAM ETTİĞİ SÜRECE OLAMAYACAĞI DA GÜN GİBİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR.

Daha neyin peşinde KOŞUP,NE ARAYACAĞIZ? Yapılacak bir şey kalmamıştır.

Assubay OLDUĞUMUZ İÇİN cezalandırıldığımızdan TC vatandaşlığından ÇIKMAK İÇİN toplu DİLEKÇE vermeyi artık CİDDİ olarak düşünmeliyiz. Bu konuyu HUKUKÇU arkadaşlarla görüşerek MUTABAKAT sağlanırsa toplanacak DİLEKÇELERİ TOPLU HALDE VERMEK ÜZERE GENEL BAŞKANLA BİRLİKTE MECLİSE GİDEREK GERÇEKLEŞTİRELİM.

Saygılarımla.

katilimsiz-kisi

Yanlışlardan dönmek, hataları görebilmek için birey ve toplum olarak ÖZ ELEŞTİRİ yapmaya, yapanlara da AÇIK olmayı bilmeliyiz.

Görev zamanında çoğumuz yaşanılan olaylarda "BEN olsam yapmaz veya ŞÖYLE yapardım" dediğimiz olayları görmüşüzdür. Olaylarda DOĞRU karar verebilmek OLAYLARI BİREBİR yaşamakla mümkündür. Bugün kolay KARAR verilebileceğini sandığımız bir olay karşımıza çıkıp SORUMLULUK alındığında önceden KOLAY görülen KARARLARIN  öyle BASİTÇE alınıp, geçiştirelemediği KARAR verilirken ZORLANILDIĞINI görürsünüz.

Tecrübeler KARAR verirken MASANIN ÖNÜNDE ve ARKASINDA olunulduğunda SORUMLULUKLARIN artarak değiştiğini göstermiş, karar aşamasında ZORLUKLAR yaşanılsa da bizleri OLGUNLAŞTIRMIŞ, PİŞİRMİŞTİR.

İRDELEYECEĞİM olaylarda KİMSEYİ MÜDAFA EDİP KORUMAYI, KİMSEYİ DE YERMEYİ DÜŞÜNMEDİM. Lütfen yazıyı okuyanlar SAMİMİ ve DÜRÜSTÇE aynı konumda olsalar FARKLI olarak NELER yapabileceklerini düşünsünler YETER.

Şimdi şu anda halen TEMAD Genel Bşk. olan arkadaşımız sayın Ahmet KESER Assubay SORUNLARININ tümünü çözerek karşımıza ÇIKMAK ister mi, istemez mi? Sorunları ÇÖZMEYE aday oldum işte KARŞINIZA  da sorunları ÇÖZMÜŞ olarak GELDİM demek onun AMACI ve en büyük İSTEĞİ, böyle bir ruh hali YAŞAYABİLMEK ÖZLEMİNİ çektiği ORTAM değil midir ?

Umuyorum ki benim gibi herkes "EVET, TABİİ " diyordur. Ben inanıyorum ki Sayın KESER bunun için yoğun bir şekilde çalışıyor ve buna kafa yoruyordur. Bu konuda HİÇ tereddütüm YOKTUR.

Sorunlarımızı önceki YÖNETİMLERDE GÖREV alan GENEL BŞK. ve YÖNETİMLERDEKİ arkadaşlarımızın ,büyüklerimizin de ÇÖZMEK için GAYRET sarfettiklerine İNANCIM sonsuz olup, bu konuda da onlar adına da HİÇ bir ŞÜPHEM yoktur.

Düşünsenize YILLARDIR UYGULANAN TAHAKKÜM ve UYGULAMALARDAN mağdur ve perişan olmuş 100.000 kişilik bir TOPLUMUN HAKLARINI kazandırmak bir KİŞİYE ne KADAR GURUR, ONUR verir. Bunu KİM yapmak istemez? Kim böyle bir BAŞARIYLA toplumun önüne çıkmak istemez? Bundan büyük bir MUTLULUK olabilir mi? Bu SEVİNÇ ve MUTLULUĞU yaşamak istemeyen olur mu?

Geçmiş dönemde ve şimdi görev yapan arkadaşlarımızın, büyüklerimizin OMUZLARINDAKİ YÜK AĞIR olduğu gibi, verdikleri, verecekleri MÜCADELE de ÇOK ama ÇOK ÇETİNDİR. Onun için zaman zaman YÖNETİMDE bulunan büyüklerimizi, arkadaşlarımızı CESARETLENDİRMEK, TEŞVİK etmek için yazdığımda yakın arkadaşlarımız tarafından "NEDEN YANLIŞLARINI " yazmıyorsun gibi SÖZ ve DAVRANIŞLARLA karşılaştım. YÖNETİMDE olanların YAPTIKLARINI ve YAŞADIKLARINI görüp, bildiğim için toplumumuza zarar vermemek adına SUSTUM. Susmam arkadaşlarım tarafından SÜKUT İKRARDAN GELİR diye yanlış değerlendirildi. Yine de SUSTUM, zaten konuşanlar vardı, KONUŞMAMIN gereksizliğine İNANARAK camiamız adına yine de SUSTUM.

Bugün geldiğimiz noktada bu YAZIMI neden yazdım? Neden yine SUSMADIĞIMI sormanız en doğal olanıdır ve de hakkınızdır.

Arkadaşlarım, ANKARA' ya gideniniz Gn. Merkezimizi ZİYARET edeniniz vardır. Eğer BAŞKENTE gidipte, Gn. Merkezimize uğramıyorsanız YANLIŞ yapıyorsunuz demektir. Varsa vakit ve fırsatınız GİDİN görüşün BİLGİ alış-verişinde bulununuz. Düşünce ve isteklerinizi AÇIKÇA dile getiriniz. İLETİŞİMİMİZ arttığı oranda SORUNLARIMIZIN çözümü KOLAYLAŞACAKTIR. Gidin görün ki Gn. Merkezde görevlilerin YATMADIKLARINI, BÜYÜK ÇABALAR sarfettiklerini anlayın, İşlerinin KOLAY olmadığını görün. Onlara DESTEK olun. Sizleri yanlarında görmek onları GÜÇLENDİRECEKTİR.

İletişim ve temas kurmada MSBlığı, Genkur, Maliye Bakanlığı'nın kapılarının DUVAR olduğunu, randevu talepleri için SEKRETERYANIN aşılamadığını BİLİN. Bu önceleri inanın çok daha ZORDU. Şimdi İNTERNET ortamı ve İLETİŞİMİN kolaylığı nedeniyle toplumun OLUŞACAK tepkisini çekmemek için randevu talepleri YUMUŞAMIŞ olsa da YILLARDIR YETKİLİLERLE DEFALARCA görüşülmesine rağmen NETİCE DOSYA alışverişinden öteye geçememiş, EN YETKİLİ MERCİLERCE BİRİNCİ AĞIZDAN DÜZENLEMELERİN YAPILDIĞI YASALARIN çıkarılacağı İFADE edilerek YENİ TAKTİKLER geliştirilmiştir. Bu taktikler OYALAMA-KANDIRMA-ALDATMA olarak günümüze kadar gelmiştir.

TSK'nın yasaları MSBlığı tarafından düzenlenir takip edilir. Hepimiz biliyoruz ki iki dönem MSBlığı yapmış kişinin dilinden ASSUBAY yasaları düşmedi ÇIKTI-ÇIKIYOR-ŞU ANDA VERİLMESİ ETİK OLMAZ ama en kısa zamanda TAKİPÇİSİ BİZZAT ben olacağım diyerek OYALADI ve arkasına bakmadan GİTMİŞ, BAŞBAKAN "BÖYLE YANLIŞI NASIL YAPARIZ, DÜZELTİN GETİRİN" DİYEREK, önüne getirildiğinde şimdi BÜTÇE MÜSAİT değil, GENKUR BŞK. "Assubay devrimlerini" YAPIYORDU. Bunu bize değil YAZILI ve GÖRSEL basına çıkarak söylemiş. Arkasına bakmadan emekli olmuştur.

Şimdi tüm bu GELİŞMELE ve YAŞANANLAR karşısında Gn. Bşk. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin olmuş farkedecek miydi? Ahmet olsaydı SÖZLERİNDE durmayan bu YETKİLİLERİN boğazına sarılıp VERİLMEYEN haklarımızı zorla mı alacaktı ?

Olaylara MANTIKLI ve AKILCI yaklaşmamız gerekir. Arkasında YETERLİ bir GÜÇ olmadığı sürece GN. Bşk. ve yönetimi hiç bir şey DEĞİLDİR, hiç bir şey yapamaz. Sadece bugün yaptıkları SEKRETARYALIK görevini sürdürür, dosya alır-dosya verilir.

CANLI örneğini toplumumuz yaşamıştır. Eski Gn. Başkanımız heyetiyle Başbakan sayın Süleyman DEMİREL' E çıkarak SORUNLARIMIZIN çözümünü isterler. Sayın DEMİREL DE kayıtlı KAÇ üye olduğunu sorar. Gn.Başkanımız abartılı bir rakam söyler ama KURT politikacı Bşk. senin KAYITLI ÜYENİN SAYISI BU KADAR, sen KAYITLI üyelerini söylediğin rakamlara çıkardığında HAKLARINI sana ben VERMEM, O SAYIYLA ZATEN SEN KENDİN alırsın demiştir. İŞTE GERÇEK BURADA YATMAKTADIR. O gün, bugün hâlâ aynı YERDEYİZ.

Daha yeni İzmir-Konak İlçe Başkanımız ÜYE olmayan, derneğe soğuk bakan arkadaşlarımızın tavırlarından SIKINTILARINI dile getirmiştir. Mahalli yöneticilerle görüştüğünde üye sayısının 100 cıvarında olduğunu söyleyince YETKİLİLERİN şaşkınlık geçirerek birbirlerine bakarak sayının çok yetersiz olduğunu söylemişlerdir.

Düşünün bu durumdaki Bşk. KİRA-ELEKTİK-TLF. ücretleriyle başa çıkmak için mi yoksa CAMİAMIZ sorunlarıyla mı uğraşabilir? Derneği kapatmamak için çaba göstermesi bile çok büyük FEDAKARLILIKTIR. İşte genel görünümümüz budur. Gelin çözümü sizler söyleyin.

Onun için SUÇU başkalarında arayacağımıza KENDİMİZE bakmalı, sorgulamalıyız. BÜYÜK bir GÜÇ olarak yanında olamazsak genel merkez ne yapabilir? Kendinizi onların yerine koyun.

Ülkemizin muhtelif İl ve İlçelerinde ikamet eden E.Asb.lar bulundukları yerde organize olarak BİR ARAYA geldiğinde ve ÜLKE çapında bir GÜÇ sergilediğimizde Gn.Mrk. ve Gn. Başkana İTİCİ GÜÇ olabilir, o zaman Sayın DEMİREL'İN dediği gerçekleşir. Haklarımız verilmez, HAKLARIMIZI BİZ alırız.

İL VE İLÇE TEŞKİLATLARINDA GÜÇLENİP BŞK.  VE YÖNETİMLERİN YANINDA YETERLİ SAYIYLA BULUNAMADIKÇA, GENEL MERKEZİN, GENEL BAŞKANIN ELİNİ GÜÇLENDİRMEDİKÇE, ARKASINDA YAPICI, CAYDIRICI KONUMDA OLACAK GÜÇ GÖSTERİLEMEDİKÇE, BİRLİK BERABERLİK SAĞLANAMADIKÇA YAPILAN ve YAPILACAK olanların tümü BOŞA KÜREK ÇEKMEKTİR.

Saygılarımla.

subay-astsubayDeğerli arkadaşlarım.

Kişilerin bulundukları MAKAM ve taşıdıkları RÜTBELER ne kadar büyürse, kendilerinin o kadar alçak gönüllü ve tevazu sahibi olmaları gerekir. Saygı görmek isteyenlerin kurumlarında HAK ve HUKUKU gözetmeleri, HAKSIZLIK yapmamaya da ÖZEN gösteren davranışları göstermeleri esastır.

Bu makamlarda olanların ÇİNGENEYE verilen YETKİ konumuna düşmemeleri, bu KONUYU da hiç UNUTMAMALARI gerekir. Unutulmaması gereken bir diğer husus da halen bulunduğu GÖREVDE daha önceden KİMLERİN gelip geçtiği ile bu MAKAMIN kendisine de KALMAYACAĞININ bilinmesidir.

Makam sahipleri her şeyi BEN merkezinde görür ve yaparlarsa HAKSIZLIKLARIN baş odağı durumuna düşer, SEVİLEN değil, KİN duyulan biri haline gelirler.

Bu konular CAMİAMIZ mensuplarının en çok MUHATAP olduğu konular olup, YILLARDIR mağdur olduğumuz HAKSIZLIKLARIN TEK sebebi BEN merkezli DAVRANIŞLARDIR.

Ben YAPAR, ben BİLİRİM, ben BAŞLATIR, ben BİTİRİRİM, İŞİNİZE GELİRSE türü davranış ve UYGULAMALAR PERSONEL arasındaki ilişkileri bitirir, UÇURUMLAR ve AŞILAMAZ DUVARLAR örür. FOTOĞRAFIN tamamına baklıdığında bu YANLIŞLAR sonunda BİTİRİLENİN TSK olduğunun hâlâ görülememiş olması işin en KORKUNÇ, vahim olan yanıdır.

Bu ne HIRS, bu ne KİNMİŞ ki GÖZLER KÖRERTMİŞ. Assubaylar bu KADAR AYIRIM ve ÖTEKİLEŞTİRİLMEK için ne yapmışlarki, bu kadar KARŞIYA alınmış, adeta DÜŞMAN ilan edilmişlerdir.

Assubaylar SİZİN aldıklarınızı DEĞİL, tüm T.C. vatandaşlarına verilen ve tanınan ANAYASAL haklarını istiyorlar. Neden herkese HAK olan ASSUBAYLARA HAK olmasın? Bu HAK isteme sizleri neden bu kadar RAHATSIZ etmektedir? Merak etmeyin sizden, cebinizden bir şey istemiyoruz. İNANMAZSANIZ açıklayalım. Tam 10 yıldır, POLİSLERE, İMAMLARA, diğer KAMU PERSONELİNE verilen HAKLARI talep ediyoruz. TSK'nın ÖZ evlatları olan SİZLERDEN bir şey istemiyoruz. Anlayın ve görün artık. Ön yargılardan kendinizi kurtarın. Rahat olun.

Sizden TEK istediğimiz, HÜKÜMETTEN istediğimiz YASAL HAKLARIMIZA GÖLGE etmeyin YETER. Bakın açıkça söylüyoruz, taleplerimiz SİYASİ İLKTİDARDANDIR, sizden istediğimiz sadece ve sadece bizden UZAK durmanız ve GÖLGE etmemenizdir.

Bu HAKSIZ, YANLIŞ TUTUM ve DAVRANIŞLAR devam ettirilirse DIŞ BASIN tarafından da DİLE getirilen TSK'da GÜVEN ZAAFİYETİ ile AYIRIMCI davranışlardan oluşan İKİLİĞİN TSK'ni daha da GÜÇSÜZLEŞTİRECEĞİ kaçınılmazdır. Bu yanlışlardan dolayı TSK'da birtakım DUMANLARIN görünmesi, bir yerlerde YANGIN olduğunun HABERCİSİDİR. Bu yangını YABANCILAR görürken, sizler neden görmüyor, görmek istemiyorsunuz? Gözleriniz bu kadar mı KÖRELDİ?

"ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ" ATASÖZÜMÜZde belirtilen DUMAN yabancılar tarafından bile görüldüğüne göre ATEŞ bacayı SARMAKTADIR. İnşallah SONA gelinmeden bu YANGIN görülür ve SÖNDÜRÜLMESİ için GEREKLİ doğru adımlar atılır. Hepimizin bildiği gibi "MUM YANARKEN DEĞİL, SÖNERKEN DUMAN VERİRMİŞ".

Umarım TSK'daki YANGIN, DUMAN durumuna gelmemiş, yangın bitmiş hale gelmemiş, ÖNLEM alınmada da GEÇ kalınılmamıştır.

Bildiğiniz gibi TOPLUMLARDA KİŞİLER arasındaki BAĞ ve DAYANIŞMALAR, BİRBİRLERİNE VERDİKLERİ DEĞER NİSPETLERİNDE SAĞLAM OLUR. FARKLI ve AYRICALIKLI uygulamalar TOPLUM içindeki bağları KOPARIR, YOK eder. Bugüne kadar TSK'daki UYGULAMALAR VAZGEÇİLMEZ İKİ AYAK OLDUĞU SÖYLENİLEN SUBAY-ASSUBAYLAR arasındaki BAĞI GÜÇLENDİRİR Mİ? KOPARARAK YOK MU EDER, bunun cevabını bugüne kadar UYGULAMALARI gerçekleştirenler GÖRSÜN, VERSİNLER.

UYGULAYICILAR TSK'nın BİRLİK ve BERABERLİĞİNE ÖNEM veriyorlarsa GEREKLİ ÖNLEM ve TEDBİRLERİ almakla da GÖREVLİDİRLER. Yok, biz DOĞRU bildiğimizi YAPARIZ derlerse ABD'nin hazırladığı BOP''un UYGULANMASINA ÇANAK tutmuş ve HİZMET etmiş olacaklardır. Takdir kendilerinin olup, uygulamalar devam ederse, maalesef kaybeden ÜLKEMİZ olacaktır.

Tüm bu yanlışlar DÜŞÜNCESİZCE sürdürülürse artık Bizler de SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜ konusuna ÜNLEM koyma(!) yerine NOKTA koyarak tüm bunların ve olacakların SORUMLULARINI HALKIMIZA anlatmak, bilgilendirmek için meydanlara İNELİM, halkımızla bütünleşerek bu işe ÇÖZÜM bulmayı GERÇEKLEŞTİRELİM.

Bunu gerçekleştirebilmek için de SİYASİ yön ve DÜŞÜNCELERİNİ bir yana BIRAKARAK, DERNEK ve SENDİKALARLA  durum değerlendirmelerine gidelim. Gerekirse MEYDANLARA BİRLİKTE ÇIKALIM. Çünkü artık SORUN CAMİA sorunu olmayı AŞMIŞ, ÜLKE SORUNU haline gelmiştir. Saygılarımla.

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ