EMEKLİASSUBAY

VEDA

Temmuz 06, 2020
VEDA
 
ÖZELLİKLE  2010-2020 ARASINDA CİDDİ MAKALE ANLAMINDA  TAMI TAMINA 2300-2500 ARASI YAZI YAYIMLADIM.
 
BUNUN DA TAM YARISI ASTSUBAYLARLA İLGİLİ .
 
YAZILARIMIN HEMEN HEPSİNİ DE SADECE AKLİ, FİKRİ, PROJE, ÇARE, YOL YORDAM ODAKLI YAZDIM. ÇÜNKÜ YAPMAMIZ GEREKEN   BU TOPLUMA VE SINIFA DESTEK İLE KATKI SUNABİLMEKTİ. 
 
ASTSUBAY MESLEK YÜKSEK OKULLARININ 4 YILLIK LİSANS STATÜSÜNE ÇIKARILMASINI BU OLURSA ÇOK SORUNUN ORTADAN KALKACAĞINI TAM 10 YILDIR HARARETLE  SAVUNDUM.
 
DAVA KAZANMANIN EN ÖNEMLİ ŞARTININ İSE  FİKRİ, EYLEMSEL SINIF BİLİNÇLİ BİR ÖRGÜTLENME OLDUĞUNU VE BU İŞİN TEMAD'LA DEĞİL DE  ASKER HAKLARI FEDERASYONU ADI ALTINDA KURULACAK BİR ÇATI STK İLE BAŞARILACAĞINI,  BUNUN OLABİLMESİ İÇİN DE AVRUPA ASKER HAKLARI KONFEDERASYONU İLE TAM ÜYELİK VE DAYANIŞMANIN SAĞLANMASININ ŞART OLDUĞUNU  SAVUNDUM.
 
ÖRGÜTLENMENİN EN ÖNEMLİ AYAĞININ FİNANS YANİ PARA OLDUĞUNU DA. MUTLAKA ÇOK AMA ÇOK PARA KAZANACAK PROJELER ÜRETMEMİZ GEREĞİNİ DE YILLARCA YAZDIM. 
 
BU ANLAMDA AYAĞI YERE BASAN CİDDİ PROJELER ÖNERDİM. 
 
TEMAD SİGORTACILIĞIN TAM PROFESYONEL KURUMSAL BÜYÜTÜLMESİ GİBİ, 
 
YİNE PROFESYONEL BİR KARGO VE TAŞIMACILIK ŞİRKET AĞI KURULMASI GİBİ.
 
MESELA YURT GENELİNDE ASKERİ SAVUNMA ALANINA AİT TECHİZAT,MALZEME, LOJİSTİK ÜRÜNLER PAZARLAYAN BİR E-TİCARET SİTE  ŞİRKETİ GİBİ.
 
TURİSTİK ALANLARDA MESELA ASKERİ KAMPLARA YAKIN ALANLARDA İŞLETME  ALANI KİRALAMAK SURETİ İLE YAPILACAK  KARAVAN KAMPİNG TURİZMİ TİCARETİ GİBİ.
 
ÖZEL ETÜD MERKEZLERİ, DERSANELER AÇMAK GİBİ, 
 
TAM PROFESYONEL LİSANSLI VE DONANIMLI, GÜVENLİK ŞİRKETİ AÇMAK GİBİ. POLİGON ATIŞ ALANLARI GİBİ. 
 
DEPREM VE DOĞAL AFETLERE KARŞI  DEVLETE TAM DESTEK SAĞLAYACAK AFET SONRASI  ALTYAPI ALANLARI OLUŞTURACAK, TOPLANMA BÖLGELERİNDE BARINMA VE İAŞE İLE İSKAN VE GÜVENLİK TESİS EDECEK,KURACAK DEVLET DESTEKLİ  AFET ALANLARI TESİSİ LOJİSTİK ŞİRKETİ GİBİ.
 
BUNA BENZER 20 İŞ KOLU ÖNERDİM.
 
ASTSUBAYLIĞA YASADA VE UYGULAMADA YENİ TANIM VE KİMLİK GETİRİLMESİNİ ÖNERDİM. 
 
ASTSUBAY SINIFININ MERDİVEN YANİ BİR BASAMAK SINIFI OLARAK KURULDUĞUNU ,
 
BU SINIFIN;
 
SUBAYLARIN YÜKSELMESİ, DONANIMLI VE KALİTELİ OLMASI HATTA DAHA DİSİPLİNLİ, OTORİTER, KURMAYLAR  OLMASI İÇİN BİR GÖRSEL VE EĞİTSEL  MANEVRA VE TATBİKAT ALANI OLARAK TESİS EDİLDİĞİNİ DE YAZDIM.
 
BU YÜZDEN “YENİ ASTSUBAY” TANIMINI ÇOK ÖNEMSEDİM.
 
İSTANBUL EMEKLİ ASTSUBAYLAR  GÜÇ BİRLİĞİ  PLATFORMUNUN İLK KEZ ÇOK DEĞERLİ BİR KAÇ KALEMLE, FİKİRLE, BÜYÜĞÜMÜZLE  KADIKÖY TEMAD'DA HAYATA GEÇİRİLMESİNE ÖNCÜLÜK ETTİM.
 
BU GİRİŞİM SONUCU BELKİ DE BU GÜN ASTSUBAY EMEK VE ADALET MÜCADELESİNİN EN GÜÇLÜ VE DONANIMLI EKİP İLE YÖNETİM GURUBUNUN  İSTANBULDA  OLUŞTURULMASINA AZAMİ ÇABA GÖSTERDİM. 
 
BU ARADA TAM SON ALTI YILDA 2 DEFA İHRAÇ EDİLDİM. 
İKİNCİSİNDE   İHRAÇ KARARIM ONANMADAN İSTİFA ETTİM.
 
PROSTAT AMELİYATIMA DENK GELDİĞİ İÇİN SADECE  İSTİKLAL CADDESİ GALATA SARAY EYLEMİNE VE DEVAMINA KATILAMADIM. ONUN DIŞINDA  2010 VE SONRASI TÜM EYLEMLERE,TOPLANTILARA SİMİDİMLE VE DOLMUŞ PARAMLA KATILDIM.
 
HER GÜN HER SABAH ADALET ADINA KOLLARIMI YENİDEN SIVADIM.
 
YAŞIMIZ SAYIN İMAMOĞLU GİBİ GENÇ OLMASA DA BİZİM KİMSEDE OLMAYAN BİR İSYAN RUHUMUZ VAR. O YÜZDEN BİZLER DE HALA ÇOK  GENCİZ. 
 
SON HAZANLARIMIZDAYIZ.
 
KAS GÜCÜMÜZ ARTIK AZALDI.
 
AMA YUMRUKLAR O KADAR SIKILI Kİ.
 
İSKENDER DÜĞÜMÜ OLMUŞ AKLIMIZ.
 
KILIÇLA DA OLSA KESİLMİYOR.
 
PEKİ BU KADAR UZUN  KAVGAYA  BU KADAR DELİCESİNE ÖFKE FAZLA DEĞİL Mi?…
 
DEĞİL…
 
NEDEN Mİ…?
 
BAKIN KENDİMDEN BİR KISACIK KESİT ANLATAYIM.
BENİ KİM YOĞURMUŞ, NASIL MAYALANMIŞIM. NASIL ERKENDEN PİŞMİŞİM.
 
BEN İLK İKİ MAAŞINI VEKALETEN ALAN BİR ASTSUBAYDIM. ÇÜNKÜ 18 YAŞINDAN GÜN ALAMAMIŞTIM.
 
İLK TAYİN KURA İDİ. ÇEKTİM. EYVAH DEDİM.
 
ERZURUMUN EN SOĞUK VE BELKİ DE İKLİMSEL OLARAK,YOL OLARAK EN VAHŞİ COĞRAFYASINDAN OLAN NENE HATUN TABYALARININ VE RUSLARDAN KALMA BARAKALARIN KULLANILDIĞI  LALELİ DENİLEN PALANDÖKEN SIRT BÖLGESİNDEKİ PİYADE TABURUNA  SIRTIMDA UFAK BİR  ÇANTA İLE KIZAKLI BİR KÖYLÜ ARABASININ ARKASINDA AĞUSTOS SICAĞINDA GİDİP TESLİM OLDUM.
 
 
(ASKERLİK YAŞI  KANUNLA 20 OLAN BİR ÜLKEDE SADECE ASTSUBAYLARIN ASKERLİK YAŞI 18 Dİ VE O YÜZDEN “ HEY ONBEŞLİ “ TÜRKÜSÜ ANCAK BİZE UYARDI.) 
 
ÜÇÜNCÜ  AYIMDI. EYLÜLDE İLK KAR DÜŞTÜ. KASIM BAŞI 1 METREYİ GEÇTİ. 
 
ELİMDE TESTERE İGLO KULÜBESİ YAPMAK İÇİN ASKERLERLE KARDAN TUĞLALAR KESERKEN  ÇOK ANİ BİR EMİRLE ÇAĞIRILDIĞIM BİR GÖREVE AYAĞIMDAKİ KAR BOTUNU DEĞİŞTİRMEDEN GİTTİĞİMDEN  DİSİPLİNSİZLİKTEN HEM DE HAYATIMDA İLK KEZ  GÖRDÜĞÜM ALAY KOMUTANI TARAFINDAN  ERAT KARŞISINDA ÇOK AĞIR HAKARET VE KÜFÜRLERE MARUZ KALDIM. 14 GÜN ODA HAPSİ CEZASI ALDIM.
 
ASLA HAK ETMEMİŞTİM. ÇEKİLEN CEZAYI DEĞİL, HAKARETİ.
 
KOLUMDAKİ SARI SIRMA ZATEN EN BÜYÜK CEZA İDİ.
 
CEZAMI ÇEKTİM. 
 
ÇIKINCA  BAKTIM Kİ, KIŞLADA TABUR KARARGAHI OLARAK TA KULLANILAN 3 KATLI KIŞ  KAYAK KÖŞKÜNE  HAFTA SONU KOLORDU KOMUTANI, BÖLGENİN 3 TÜMEN KOMUTANI, 4 ALAY KOMUTANI EŞLERİ İLE GELMİŞ, YEMEK YİYORLAR.
 
“ SEN MİSİN ASTSUBAYA HAYVAN HERİF DİYEN ALBAY “ DEYİP BİR SAYFA MEKTUP DÖŞENDİM. 
 
ZARFA KOYUP ÜZERİNE  “ SADECE KOLORDU KOMUTANIMA ÖZEL “ YAZDIM.
 
YEMEĞİN TAM ORTASINDA HEM DE ZEKİ MÜRENİN GÜZEL BİR ŞARKISI ÇALARKEN EMİR SUBAYLARININ ARASINDAN SIYRILIP BİR ÇIRPIDA UPUZUN MASANIN ÖNÜNE GELDİM.
 
SERTÇE BİR SELAM VERİP.
 
“SAYIN KOMUTANIM BEN 18 YAŞINDA HENÜZ 3 AYLIK ASTSUBAYIM. BENİM BU MESLEK YAŞAMIM ARTIK SONA ERMİŞTİR. ARZ EDERİM “ DEYİP MEKTUBU TAM KORGENERALİN ÖNÜNE KOYDUM.
 
SELAM VERİP ÇIKTIM.
 
SONRASI MI. 
 
SÖYLEMEYEYİM. 
 
AMA 10 DAKİKA SONRA KOLORDU KOMUTANININ ARACININ HIŞIMLA  TABURDAN TOZ DUMAN ÇIKTIĞINI GÖRDÜM.
 
ÖNCE TABUR KOMUTANINCA  BİR 14 GÜN DAHA YEDİM.
 
SONRA DA ALAY KOMUTANINCA  EMRE  İTAATSİZLİKTE ISRAR DAN ASKERİ MAHKEMEYE VERİLDİM.
 
ÖNCE AÇIĞA ALINDIM. O KÜÇÜK ÇANTAMA SADECE KİTAPLARIMI KOYUP ANAMIN SIVASIZ EVİNE DÖNDÜM.
 
ZAVALLI ANNEM ÇOK AĞLADI. BİR SÜRE SONRA ÇAĞIRILDIM. 1000KM. GERİYE TEKRAR DÖNDÜM.
 
ASKERİ MAHKEMEYE ÇIKTIM. HAYATIMDA HİÇ GÖRMEDİĞİM TAM 4 MUHTEŞEM CÜBBELİDEN TAM 6 AY CEZA ALDIM. İNFAZ YASASI İLE 3/2 SİNİ ERZURUM KOLORDU ASKERİ CEZAEVİNDE YATTIM.
 
HİÇ MAAŞ ALAMADIM. BEŞ PARASIZDIM.AYLARCA  ASKER TAYININDAN YEDİM. ANNECİĞİME TATBİKATTA GÖREVDE ALTI AY YOK DEYİN DEDİM.
 
SONRA O UFAK ÇANTAMI DA ALMADIM. BİR DAHA OTOBÜSE BİNİP BU SEFER 1400 KM UZAĞA GİTTİM. FİRAR ETTİM. 
 
İSTANBULDA  BİR SÜRE OYALANDIM. DÜZGÜN BİR İŞ BULAMAYINCA ANNEME DE DAYANAMAYIP TEKRAR GERİYE DÖNDÜM. TESLİM OLDUM.
 
BİR 3 AY DAHA TAYİNİMİN ÇIKTIĞI DAVUTPAŞA KIŞLASINDA YATTIM.
 
PROLETERYA VE İŞÇİ SINIFININ EMEĞİ  ÜZERİNE MASTERİMİ DE ORADA YAPTIM.
 
HARİKA İNSANLARLA TANIŞTIM.
 
YÜREKLİ, MERT, DÜZGÜN.
 
KARDEŞ VE DOST.
 
DEVRİMCİLERLE.
 
CEP RADYOMU KOĞUŞTA YILLARCA KALACAK OLAN DOSTLARA BIRAKIP ÇIKTIM.
 
BİR DAHA DA KENDİMİ KİMSEYE EZDİRMEDİM.
 
AMA İÇERİ DE GİRMEDİM.
 
SONRA BİR KIZ SEVDİM.
 
EVLENDİM.
 
ASTSUBAYLIK EN KÖRPE ÇAĞINIZDA BAŞLAR.
 
EN MASUM VE EN MUZİP HALİNİZLE  O ACIMASIZ RUHLARA KÖLE OLURSUNUZ.
 
BEN DE KURALA UYDUM.
 
O YAŞTA EN AZILI MAHKUM OLDUM.
 
AMA ERZURUM BAHARINDAKİ KIR KELEBEKLERİNİ ,ERİYEN KARLARIN KÜÇÜCÜK DERECİKLERİNİ HEP SEVDİM,SEVDİM.
 
ÇÜNKÜ BEN İYİ İDİM. HEM DE EN İYİ. 
 
(TSK DE 1960-2000 ARASI  YARGI VE CEZA ORANLARI İNCELENDİĞİNDE SUBAYLARIN SUÇ İŞLEME ORANININ % 4; ASTSUBAYLARIN SUÇ VE CEZA ORANININ İSE % 74 LER CİVARI OLDUĞUNU GÖRÜRSÜNÜZ. BU SONUÇ BU İKİ SINIFIN ARASINDAKİ DERİN ÇELİŞKİNİN EN BARİZ BELGESİDİR.)
 
OYSA O KADAR ÇOK GÜZEL HAYALLERİM VARDI Kİ,
 
GÖREVE BAŞLAYINCA İLK AYLIĞIMLA İSTANBULDAN NE  KADAR DEVRİMCİ SOL YAZAR VARSA HEPSİNİN KİTAPLARINI GETİRTMİŞTİM.
 
AZİZ NESİNLER, NAZIMLAR, KEMAL TAHİRLER, TOLSTOYLAR, SOLOHOVLAR, YAŞAR KEMALLER.
 
İNGİLİZCEM İYİYDİ. 
 
BİR SERİDE İNGİLİZCE EĞİTİM SETİ ALMIŞTIM.
 
KARARLIYDIM.
 
ÇOK DONANIMLI BİR ASTSUBAY OLUP EN İYİ YERLERE GELECEKTİM. ÇEVİRMEN OLUP HARP OYUNLARINDA GÖREV ALACAKTIM. EN ÜST KARARGAHLARDA ÇALIŞACAKTIM.
HAYALE DE BAKAR MISINIZ…?
 
BABAM YOKTU. ANNEM 5 EVLATLA ÇARESİZ BİR ANADOLU KADINI İDİ. YANİ YAŞAMIMI TEK BAŞIMA BEN KURACAKTIM.
 
OYSA YAŞIM DAHA 18 Dİ.
 
O ONSEKİZ YAŞ BANA O KADAR AĞIR GELDİ Kİ…
 
BENDEN ÖYLE ÇOK HESAP SORDU Kİ,
 
TANRIYI BİLE O CEZAEVLERİNDE  TAM 18 İNDE KAYBETTİM. 
 
RUHUMDAN VE AKLIMDAN SİLİP ÇIKARDIM.
 
TİRANLARIN TANRISISIN SEN DEDİM.
 
O KADAR ÇOK ÜŞÜDÜM Kİ; O KADAR ÇOK KORKTUM Kİ O YILLARI TEK BAŞIMA YAŞAMAKTAN.
 
HELE O CEZA EVLERİ.
 
ASKERİ MAHKEME KARARLARININ İNFAZ YERİ ASKERİ HAPİSHANELERDİ. DİSİPLİN KOĞUŞLARI DEĞİL.
 
O KADAR ÇOK YALNIZ BİR MAHKUMLUKTU Kİ BENİM Kİ, İNATLA,KASITLA, RUHUM EZİLSİN DİYE, AĞLAYAYIM DİYE, MAHKUM ODASINDA ÖZELLİKLE  HEP YALNIZ TUTULDUM. 
 
YANIMA HİÇ KİMSEYİ VERMEDİLER . O TAŞ BİNADA, EKSİ 35 DERECELERİN AYAZINDA O KADAR ÇOK DUVARLARLA KONUŞTUM Kİ..
 
 BEN YOZLAŞMIŞ, TİRANLAŞMIŞ BİR SİSTEMDE, SUBAY PRENSLERDEN KURULU  BU YAPIDA SADECE KÜÇÜK BİR NEFRETTİM. BAŞI TAŞLA EZİLECEK KADAR.
 
OYSA BENİ DE TEĞMEN ÇOCUKLARI KADAR OLMASA DA AFFEDEBİLİRLERDİ. VARSIN SEVMESİNLERDİ.
 
HİÇ SEVGİ YAŞAMADIM. HİÇ AF GÖRMEDİM.
 
OYSA 18 İNDEYDİM.
 
O KADAR ÇOK  ŞİİR YAZDIM Kİ O 18 YAŞIMDA. 
 
O KADAR ÇOK ÖFKELENDİM Kİ, VE O KADAR ÇOK SINIF BİLİNCİNE ULAŞTIM Kİ…
 
ADOLF HİTLERİN KAVGAM KİTABINI İLK ORADA GİZLİCE OKUDUM. HİTLERİ 60 MİLYONA KATİL YAPAN  DUYGUYU ORADA KEŞFETTİM.
 
ÇARESİZLİĞİN NEFRETİNİ.
 
BEN O 18 YAŞINDA BU MAVİ DÜNYANIN O KADAR ÇOK DIŞINA ÇIKTIM Kİ, O KADAR ÇOK MASMAVİ EVRENLER GÖRDÜM Kİ…
 
ÖYLE ÇOK BİLİNÇ BÜYÜTTÜM VE ÇOĞALTTIM Kİ…
 
BOYNUMDAKİ KUŞ SAPANINI CAMIN KENARINA KOYUP AKŞAMA GELİNCE ALACAĞIM HA DİYEREK GİTMİŞTİM ASKERİ MEKTEBE.
DÖNDÜĞÜMDE SAPANIM ÇÜRÜMÜŞTÜ.
 
ONA ÇOK AĞLAMIŞTIM.
 
YAŞAM SİZE BEKLENMEDİK SÜRPRİZLER YAPAR.
 
OLMAYAN ŞEYLERİ BİLE ELİNİZDEN ALIVERİR.
 
MASUM VE SAF BİR CANLA BAŞ BAŞA KALIRSINIZ.
 
SONRA ÖĞRENİRSİNİZ.
 
AMA KAYBEDEREK.
 
BU YÜZDEN BAZILARININ KALEMLERİ HİÇ SUSMAZ.
 
UCUNDAKİ MÜREKKEP ÇALINAN HAYATLARDIR.
 
KAĞIDIN SAMAN KOKUSU İSE ÖFKEDİR.
 
HARFLERİ  İSE İSYAN.
 
ASTSUBAY ADALETİ  NEDEN BU KADAR ÇOK ÖNEMLİDİR  DERSENİZ…
 
RUHLARIMIZIN ÇOCUK GENÇLİĞİMİZDEN İTİBAREN HER GÜN, HER GECE, ACIMADAN KOR DEMİRLE DAĞLANMASIDIR DA ONDAN..
 
ÇARESİZLİĞİMİZİN HUNHARCA KATLİDİR DE ONDAN .
 
KÖR VİCDANLARIN YUMRUĞUDUR BİR YAŞAM BOYU SIRTIMIZDA 
 
ACIMASIZLIĞIN RUHLARIMIZA BIRAKTIĞI İZLERİN İBRETLİK  BELGESİDİR.
 
BİR CERAHATTİR ASTSUBAYLIK, KANSERLİ BİR ORGAN, BİR HABİS UR DUR.
 
BU YÜZDEN KAVGAMIZ DEĞERLİDİR.
 
O YÜZDEN ONURLARIMIZ BİRER ELMASTIR BİZLERİN .
 
ERKEK ÇOCUKLARIMIZIN ADIDIR O YÜZDEN.
“  ONUR “
 
ÇALINAN SADECE PARA DEĞİLDİR GEÇMİŞİMİZDEN .
 
İNSAN NEFSİMİZDİR. 
 
O CANIMIZ ,SEVGİLİMİZ EŞLERİMİZİN BİR KÖLE GİBİ AŞAĞILANMASIDIR SIRMALI HANIMEFENDİLERCE .
 
ÇOCUKLARIMIZIN UMUTSUZCA BAKIŞIDIR. EZİKLİĞİDİR.
 
NE OLURSAN OL ELİNDEKİ TEK SEYAHAT BİLETİNİN YERİNİN HER YERDE,  3. SINIF   OLDUĞUDUR.
 
O YÜZDEN Kİ,
 
GÖZLERİMİZ  BİRER KODES.
 
ELLERİMİZ  TIRPAN,YABADIR.
 
KALBİMİZ  İSE NASIR.
 
BU YÜZDEN İNSAN OGLUNUN KAVGASINDA YERİMİZ HEP İYİLERİN  YANIDIR.
 
SAFIMIZ DOĞRUDUR. HEP ADALETİN  SAFIDIR.
 
KAZANIR MIYIZ BİR PAYE OLSUN KAYBEDİLENDEN DERSENİZ.
 
KAZANAMASAK TA DİRENİRİZ, 
 
ADAM GİBİ DURMAYI BİLİRİZ.
 
YEMEDİK, İÇMEDİK RAHAT YÜZÜ GÖRMEDİK…
 
AMA YİNE DE  SON HESABI İSTERİZ .
 
NOT: BU YAZIMLA ASTSUBAY ADALETİ KURUMU OLDUĞUNU İDDİA EDEN TEMADA VE BUNYESİNDEKİ HER VARLIĞA VEDA EDİYORUM.
 
ARTIK ASTSUBAY ADALET DAVASI İÇİN HİÇ BİR ŞEY YAZMAYACAĞIM.
 
HER EYLEME HER DAVASINA SONUNA KADAR KATILACAĞIM.
 
AMA,
 
TEMADIN HİÇ BİR KURUMUNDA VE YAPISINDA YER ALMAYACAĞIM. ÜYE DE OLMAYACAĞIM. 
 
HİÇ DÖNMEMEK ÜZERE BU DAVANIN KALEMİNİ KIRIYORUM.
 
ÇÜNKÜ ASTSUBAY DAVASI ADINA  YAZILMASI GEREKEN NE VARSA YAZILDI.
 
KİTAP TAMAMLANDI.  GERİSİ NAKARAT. LAFI GÜZAF.
 
ŞARKININ DEDİĞİ GİBİ.
 
“VAKİT TAMAM SENİ TERK EDİYORUM “
 
VAKTİ ZAMANI GELDİĞİNDE GİRDİĞİMİZ KAPILARDAN ÇIKMASINI DA BİLMELİ İNSAN.
BENDEN DE BU KADAR.
 
HOŞÇA KAL DAVAM, HOŞÇA KAL TEMAD.
 
SAYGIMLA
ADNAN FUAT ÖZDEMİR
06/07/2020

Sevgili Dostlar; 
 

Her yıl olduğu gibi koca bir yılı daha devirdik.  Her yeni yılda olduğu gibi yeni beklentiler ve umutlar ile yeni bir yıla başladık.  Maalesef yeni yılımızın ilk günlerinde gelen şehit haberleri, Elazığ depremi ve Van'daki çığ felaketi hepimizi ziyadesi ile üzdü. Bu vesile ile şehitlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim. 

Biz emekli TSK personeli için, yeni yıla girmenin diğer bir önemi de; her yıl olduğu gibi OYAK konusundaki nema konusu. Her yıl sosyal medyada, değişik platformlarda arkadaşlarımız ve şahsım değişik hesaplamalar yapıyor ve nema tahmininde bulunuyoruz. 

Yapılan nema tahminleri genel anlamda, gerçek nemaya yakın çıkıyor. Hali ile bazı arkadaşlarımız 'Algı' yapıyorsunuz" gibi ifadeler kullanıyor.

 Öncelikle belirteyim; OYAK'ın algıya ihtiyacı yoktur. OYAK iştiraklerinin tamamı, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre, vergisini ödeyen,  denetlenen, hatta  üç  tane de bağımsız denetim kuruluşu tarafından tüm bilançoları denetlenen göz önündeki bir kurumdur.  Kim ne algısı yaparsa yapsın, nemaya asla etkisi olmaz. Öyle olsa hepimiz nema için % 70-80 tahmin eder, aynı oranlarda nema alırdık. Bu konuda analitik düşünmek gerekir. Duygusal düşünmenin rakamlara etkisi olmaz. 

OYAK şahısların ve kişilerin şahsi malı değil, biz üyelerin kurumudur. 

OYAK 205 Sayılı Kanunla kurulmuş bir kurumdur. Şöyle ki; her yıl Mayıs ayının ilk haftasında toplanan OYAK Genel Kurulunda yasa gereği  Milli Savunma Bakanı, Maliye Bakanı,  Genel Kurmay Başkanı,  Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları veya kurmay başkanları,  Jandarma Genel Komutanı veya Kurmay Başkanı,  Sayıştay Başkanı,  Türkiye Bankalar Birliği İdare Heyeti Başkanı,  Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Başkanı,  Personel Başkanı,  Lojistik Başkanı, Komptrolör,  Sağlık Başkanı,  Araştırma ve Geliştirme Başkanı,  Kanun İşleri Müdürü, Özel sektörde, mali ve iktisadi sahalarda temayüz etmiş şahıslardan Milli Savunma Bakanı tarafından üç sene için seçilecek üç kişi, ve Genel Kurulda seçilecek 20 üye ile toplanarak kararlar alınır. Genel Kurulda seçilecek 20 üyenin içinde subay, astsubay, uzman çavuş ve sivil memur bulunmaktadır. 

Kısacası yukarıdaki teşkilat şemasında, general, subay, astsubay, uzman çavuş, sivil memur,  bakan, bürokrat, sivil kurum başkanları ve özel sektörden önemli kişilerin olduğu görülmektedir. Bu kadar heterojen  bir  yapıdaki kurum ve kuruluşlardan gelen insanların algı yapması ve algıya ihtiyaç duyması düşünülemez. 

OYAK, nemayı belirlerken, kendi belirlediği bir rakam üzerinden değil,  iştiraklerindeki bilançolar gereği kar/ zarar durumu, iştirak satışlarından elde edilen gelir durumu ve yapacağı yatırımlara göre belirler. Bunu da yukarıda belirttiğimiz genel kurul üyeleri, her yıl mayıs ayının ilk haftasında yapılan oylamalarla  karar verir. 

Sevgili Dostlar; 

OYAK Genel Müdürlüğüne Sn. Süleyman Savaş ERDEM'in gelmesi ile birlikte nemalarda önemli oranlarda artışlar oldu. Haliyle Sn. ERDEM yönetiminden üyelerin beklentileri arttı. 2002 yılından bu yana  OYAKBANK'ın satıldığı yıl hariç olmak üzere son 15 yılın en yüksek nemasını mevcut yönetim verdi. 

Bu durumda 2019 yılı neması için yine beklentiler bulunmakta. Geçen yıl verilen %42,2 nemanın yaklaşık 10 puanı OYAK'ın doğru  bir zamanlama ile yurtiçi çimento sektöründeki satışlardan geldi. Buna karşılık yurtdışı çimento sektörüne önemli oranda giriş yapıldı. Çimento grubundaki satışlar olmasaydı geçen yılki nema oranı  % 32 civarındaydı. 

2019 yılı nemasına pozitif etki edecek önemli bir satış olayı olmadı. Ayrıca dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıların, ekonomi ile iç içe olan OYAK'ı etkilememesi düşünülemez. Buna rağmen 2019 yılı için verilecek nemanın üyeleri tatmin edeceğini umut ediyorum. 

Bir kaç yıl dışında OYAK Tüfe'nin yaklaşık 2 katının bir kaç puan üstünde nema vermiş.  2019 yılı Tüfe oranı yüzde 11,84. Tabloda gösterdiğimiz kaba hesaba göre 11.84'ün iki katı 23,68 eder. Bunun 2 puan üstünü baz alırsak bu yıl verilecek nema oranı 25,68 gibi bir rakam ortaya çıkar.

Ancak BDGS ve KÖBF rakamları baz alındığında 2019 yılı nema oranı; % 23 civarlarına düşüyor. 

Şöyle ki;  da 2019 yılı için Konut Önbiriktirim Fonu (KÖBF) neması yaklaşık olarak yüzde 20,30,  Bağışa Dayalı Emekli Maaş Sistemi yüzde 21,90 civarındadır.  Özellikle son yıllarda verilen nema oranı,  hem Bağışa Dayalı sistemden hem de Konut Önbiriktirim Fonundan fazla bir oranda gerçekleşmektedir. OYAK'ın 2019 yılı için öngörülen nema oranı kabaca % 21-23 aralığında.  Kısacası 2019 yılı nema oranının bu hesaba göre yüzde 23-25 civarında olması bizi şaşırtmamalıdır. 

Ancak yıllardır yaptığımız klasik hesaplamaya göre; aşağıdaki tabloda son 30 yılın tüfe-nema oranı mevcut. 


Ve kaba bir hesapla bu 2019 yılı nemasına esas dağıtım esas kaynak miktarı yaklaşık 9 milyar lira olduğu tahmin edilmektedir. Bunun da yüzde 1 nemaya karşılığı 398  milyon olduğu değerlendirildiğinde, 9 milyarı 398'e böldüğümüzde 22,61 gibi bir nema oranı ortaya çıkmaktadır.  

SOSYAL MEDYADAKİ DİĞER TAHMİNLER

OYAK Bilgi Platformu yöneticilerinden Sn. Erol Drama ilk önce 2019 yılı neması için % 25,1, daha sonra tahminini güncelleyerek  ve %27 civarında bir açıklama yapmıştır.

 OYAK bilgi Platformu Yöneticilerinden Sn. İbrahim YUKA ise % 19-21 olarak belirlemiştir. 

Burada yazılanların tamamı kişisel tahminlerdir ve en doğrusu 02 Mayıs 2020 tarihinde yapılacak olan genel kurulda belirlenecektir. Yapılan tahminlerin bir bağlayıcılığı yoktur. Gerçek nema Mayıs ayındaki genel kurulda ortaya çıkacaktır.

 Ancak, sosyal medyada yansıyan yorumlara bakıldığında, üyelerin nema beklentisinin daha fazla olduğunu da yazmadan  geçemeyeceğim. 

OYAK'I ELEŞTİRMENİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ! 

OYAK neması üzerinden OYAK'ı eleştirmek herkesin hakkıdır ancak,  OYAK'ı yok etmeye yönelik söylem ve eylemler kimsenin hakkı değildir.  

Nemayı bu yıl az verir, seneye çok verir. Bu sorun değil  ama OYAK olmazsa nema verecek bir kurumunuz da olmaz. Amaç üzüm yemekse;  hem bağa,  hem de bağcıya sahip çıkacağız.

  Bizim için aslolan OYAK'tır.

'OYAK yatırım yapmasın, varlıklarını satarak yüksek nema versin' diyen arkadaşlara ise sözüm şu; Farz edelim; OYAK hazır yiyen evlat gibi elindeki iştirakleri sattı ve 5-10 yıl çok yüksek nema verdi. Peki bu sürenin sonunda ne olacak? Nasıl nema alacaksınız? Saadet zinciri gibi muvazzaf üyelerden gelen nakdi mi size aktaracak? Böyle kaç yıl gidecek?  OYAK'ın kapısına kilit vurup dağılacak mıyız? 

Her yıl binlerce artan üye sayısına karşılık, artmayan varlıklarla yüksek nema beklemek ne kadar mantıklı? OYAK büyümeli ve büyümek zorundadır.  Eğer OYAK varlıklarını büyütüp, iştiraklerini çoğaltmazsa bu günkü nemaları bile arar duruma geliriz. 

Hadi bunu geçtik, bu gün 81 iştiraki ile OYAK, yaklaşık 30 Bin çalışanına ekmek vermektedir. Bu insanlar ne yapacak? Yaklaşık her yıl 400 Bin kişi OYAK'tan nema almaktadır. Bu insanlar ne yapacak? 

Böyle bir düşünceyi asla kabul etmemeliyiz. Esas olan kurumsallıktır. Kişiler gelir geçer ama kurumlar devam eder. Ömür boyu kendinize, vefatınızdan sonra eşinize ve dolaylı olarak çocuklarınıza garanti bir gelir elde etmek istiyorsak; OYAK'a destek olmalıyız. Bu demek değil ki eleştirmeyeceğiz! Elbette eleştireceğiz. Unutmayalım ki; eleştiri mükemmeliyete açılan kapının anahtarıdır. Ancak eleştirilerimiz yıkıcı ve bölücü değil, aksine yapıcı, yol gösterici, alternatif çözümler sunan ve  kendi kurumumuz olan OYAK'ı daha iyi noktalara taşıyan türde olmalıdır. Kısacası OYAK'a sahip çıkmalıyız. 

İletişim çağındayız. Her konuda görüş ve önerilerinizi telefonla, e-posta yolu ile OYAK'a iletebilirsiniz. Yeri gelmişken küçük bir örnek vereyim;  10 gün önce bir konuda OYAK'ı telefonla arayarak hiç beklemeden üye temsilcisi ile görüştüm. Daha görüşmemiz bitmeden üye temsilcisi 'konu hakkındaki bilgilerin 'SMS'  ile gönderildiğini' söyledi ve görüşme esnasında cep telefonuma mesaj geldi. Bir bilgiye ihtiyaç duyulduğunda  iletişim kanallarını kullanmakta ve bilgi almakta fayda var. 


RAKAMLARLA OYAK

OYAK'ın daha iyi anlaşılması için biraz rakamlarla örnek vereyim;

OCAK  2020 Ayı Üye Bültenine göre, halen OYAK'ın  419 Bin 697 üyesi var. Bunun 2 Bin 641'i yeni üye olmuş. 

75 Bin 810 EMS'ye dahil olan emekli üyesi mevcut.  Katılım oranı % 78,7'dir. 

Üyelikten ayrılan 434 üyesine 58,2 Milyon lira ödeme yapıldı. Buna karşılık 5.460 kişi  OYAK'a üye oldu.

47 Üye, 8,6 Milyon lira konut kredisi kullandı. 

Borç verme hizmetinden faydalanan 2 Bin 346 üye, 31,2 milyon TL. kredi kullandı.

 OYAK'A YAPILAN ÖNEMLİ TEKLFİLER

Bizler, ileriyi görerek günlük polemiklerden yanılarak değil geniş ve ufku görerek karar vermeliyiz.  Kısa vadeli düşünmemeliyiz. Kısa vadede büyük kazanç sağlayan kaç kişi var ? Geçmişte özellikle yaşı ilerlemiş emekli meslektaşlarımız, bu gün OYAK'a tekrar dönmek için uğraşıyor. Bu konuda sürekli talep geliyor.  Biz de, geçmişte OYAK'tan ayrılıp tekrar dönmek isteyen meslektaşlarımız için, sürekli görüş ve öneri iletip, konuyu gündemde tutmaya çalışıyoruz. 

OYAK adı üstünde Türkiye'nin en önemli ve en büyük  bireysel emeklilik fonudur. OYAK için muvazzaf personel kadar, emekliler de önemlidir.  Unutmayalım ki bugünün çalışanı yarının emeklisidir. OYAK'ın ana kuruluş felsefesi; muvazzaflar olduğu kadar emekli personeline de hizmetlerinden faydalanmasını sağlamaktır.  Zaten Emekli Maaş Sisteminin kurulmasındaki esas amaç budur.  Bu nedenle geçmişte ekonomik sıkıntı, ev alma veya başka nedenlere sistemden çıkan emeklilerin, tekrar sisteme geri alınması mutlaka değerlendirilmelidir.

Diğer bir konu da; EMS üyesi olup, OYAK'tan çıkmayı düşünen  emekli arkadaşlar ve yeni emekli olup da OYAK'tan parasını çekmeyi düşünen  arkadaşların,  kararını gözden geçirmesini tavsiye ederim.  Önümüzdeki yıl ve yıllarda,  Sn. Erdem yönetimindeki OYAK tarafından, günümüzde yapılan önemli yatırımların meyvelerinin nema oranına önemli oranda katkısı olacağını gözden kaçırmamalıyız.  

Arkadaşlarımız tarafından sosyal medyada açıklandığı üzere; OYAK EMS'de bulunan üyeler için Banka Promosyonu, Araç Önbiriktirim Fonu (AÖBF) kurulması, üyelikten ayrılanlar için bir defaya mahsus, BDGS ve  EMS sistemine girişlerinin sağlanması, araç kampanyasının yılda 2 kez yapılması, yönünde tekliflerde bulunulmuştur. 


OYAK MOİL VE TOTAL'İ ALIRSA LEVEL ATLAR! 

OYAK'ın TOTAL,  MOİL ve MİLANGAZ'I alması bir üst sınıfa geçmesi demektir.

Eğer bu satış işlemi gerçekleşirse OYAK ve üyeleri için oldukça faydalı olacağını umuyorum.   Özellikle TSK personeli ve OYAK üyelerine indirimli akaryakıt satışı gibi kampanyalar olursa hem üyeler, hem de OYAK kazanır. Burada önemli konuyu da açıklayacağım; TOTAL ve MOİL alımı henüz gerçekleşmedi. Basında yer alan bilgilerin tamamı yalan. Hele ki verilen rakamlar çok abartılı. Bu satış gerçekleştiğinde hep beraber gerçek rakamları göreceğiz. 

EN ÇOK PARAYI VEREN ASTSUBAYLAR MI? 

Değerli Dostlar;

Eskiden benim de yazılarımda yer verdiğim,  şöyle bir savımız vardı; 'OYAK'ta en çok parayı veren astsubaylar ama aynı oranda temsil edilmiyor?'  Evet bunun değişmesi için yasa değişikliği gerekli. Ancak gözden kaçırdığımız önemli bir husus var.; şu anda TSK'da en kalabalık mevcut uzman çavuşlar. Belki de OYAK'ın en fazla üyesi uzman çavuşlar. Şimdi biz astsubayların savunduğu mantığa göre, OYAK yönetiminde en fazla uzman çavuşların olması gerekir değil mi?

Ayrıca bu konuda geçmişte TEMAD dava açtı. Yurtiçindeki tüm davaları kaybetti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki davayı da kaybetti. yani konu  basit ve düz mantıkla yorumlanacak bir konu değil. 

Sonuç olarak 2019 yılı nemasının tüm OYAK üyesi arkadaşlarımıza hayırlı olmasını diler, başta OYAK Genel Müdürü Sn. Süleyman Savaş ERDEM olmak üzere tüm çalışanlarına başarılar dilerim.  Onların başarısı bizim başarımız ve mutluluğumuzdur. 

Dede Ersel AKSU

Bitmedi korkak sarayın, ihanetleri.

Gözden çıkarıldı doğu vilayetleri.

Beden parçalanır da can duymaz mı?

Gövdesinin uzvunun parçalanmasını

hissetmeyen başta, can var mı?

Umursamaz, aymaz, karşı koymaz…

Ya baştan bana baş değildi,

Ya öldü ya da hastalandı delirdi.

Boynu kıldan ince kulun değil miydik senin…

Al koptu iste kıl kadar bağın varmış bizimle…

Bir daha ne işimiz olur seninle…

BEN ARTIK BEN OLACAĞIM.

Kendi meclisimi hükümetimi kuracağım.

Kuvayı milliyeyi amil ve irade-i milliyeyi hâkim kılacağım.

Ne korkup azınlıklara ayrıcalık vereceğim.

Ne bölünüp parçalanacağım.

Sen değil misin benden iyisi mandalık diyen.

Sen değil misin hıyanetimden, ihanetimden

başkasının himayesine sığının diyen.

Bana dersen kalleş sarayından,

“Parçaladım sizi, oldu bitti.”

Bende sana derim dadaş diyarından

“Boynumuz kıldan inceydi sana koptu gitti.”

Bu artık millete ait bir kutlu davadır.

Yunan İzmir’e ayak başmış,

Milli mücadele çoktan başladı.

Ümmet ihanet etti,

sen ihanet ettin bize.

Bizde mi bize ihanet edeceğiz.

Ne sana ne kendimize ihanet ederiz.

Biz artık kendi kaderimizi yaşarız.

Bu ihanet değil,

Bu hıyanet değil,

Bir kutlu çabadır.

Bu meşru mutafadır.

Bu artık var olma çabasıdır.

Bu millet kendi meclisini kuracak.

Kendi idaresine kendi iradesi hakim olacak.

Kendi kendisi için, kendi kararıyla, kendi kendine.

Millet olmaktır kararım.

Kimseye verilecek ayrıcalık yok.

Allah’tan başka yok kimseye verilecek hesabım.

Milli iradeyi hâkim kılmaktır esasım.

Adını değiştirince esaretten kurtulacak mıyım?

Neden manda ve himayeyi kabul edeyim.

Kimse ahretten önce mutluyum diyemez.

Mutlak mutluluk nedir bilemez.

Arif adam ne mutluyum de,

mutluyum demez.

Ezelden bilirim ben benim şecere mi.

Ne mutlu eder düşümü, düşüncemi.

Acep sen nerden türedin.

Esaretle bitireceksin kara gecemi.

Tehdit altın da tahtı, pahitahtı,

cesareti yok ki korkuyla yüzleşecek…

Öyleyse korktuğuyla bütünleşecek…

Sende düşman olursan vatana,

düşman elleşmez sana, ihanet ederse atana…

İçinde biraz gurur kalmış ama.

Esarette biraz dokunur ki

Akla uydurup yeni ad verecek.

Nasıl olsa çamurdan geldik,

manda olur yatarız çamura…

Esarete o mandalık diyecek,

insan olmaktan geçince,

mandalık ona hayat verecek.

Zaten camız gelmiş camız gider,

camızlıktan mandalığa geçip,

cismen olmasa da

ismen medenileşecek.

Egemenlik var olma durumu.

Allah vardanda yoktan da öte.

Egemenlik yaratılana sıfat olur.

Onda kazanıp, kayıp edilen kazanılan sıfatımı olur.

Onun sıfatları bakidir.

Vatan bizim diye Allah’ın olmaktan çıkar mı?

O yücedir her şeyi kapsar.

Şu fani dünya sınav değil mi?

EGEMENLİK,.ESARET SUALERE CEVAPTIR.

Şu dünyanın hesabı niyete, zihniyete.

Gücü yetti, yetmedi sual yok faniye.

Hesap karşı durdun mu zorbaya caniye.

Kula kulluk ettiren nereye

Kula kul olan oraya…

Öyleyse be suallere doğru cevap vereyim.

Millet olmanın emeliyle

Kuvvayı Milliyenin ameliyle

Her türlü işgale karşı koyayım.

Ya istiklal ya ölüm diyeyim.

Diyeyim ki

Bu Dünyada da Ahirette de yaşayacak yerim olsun.

Millet olacaksam eğer ilelebet yaşayacak,

varlığımın bir bedeni olsun VATAN denen.

Hiçbir vilayetim ayrılmadan bütün olarak…

Ben yaşayamam kör, topal, çolak…

“YA İSTİKLAL YA ÖLÜM”

Yeniden doğacağım tam bağımsız,

bütün ve sıhhatli olarak.

Bu yüzden

“Vatan, doğu vilayetleriyle birlikte ayrılması mümkün olmayan bir bütündür”

Sanma bu kongre alınmış üç beş karar.

“Cumhuriyete doğrumu gidiliyor acaba?”

diye soranlara cevaptır.

“HALA ŞÜPHEN Mİ VAR?”

“Bu Kongre bütün cihana karşı milletimizin mevcudiyetini
gösterdi.”

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Dr. ÖZGÜR EKER 20.02.2018

“Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklâli tehlikededir.”

Vatan elimizden kayıp düşecek.

Kırılıp bin parçaya bölünecek.

Millete ne istiklal kalacak ne de hilal.

Bin yıllık Birlikte baba ocağımız sönecek.

Biz olduk hak yolunda tek sancak,

Cepheden cepheye ölüme koşarak.

Bizi temsil eden şu resme bak.

İstanbul hükümeti aciz, korkak.

Leş kargaları üşüşmüş tepemize,

Bir hükümet konmuş başımıza.

Alçak, aciz ve korkak damada nikahlı.

Hain sarayın dış kapısının dış mandalı.

Bir hükümet ki damada nikahlı.

Taht uğruna benliğimi, bahtımı satar.

Ben nasıl ceddime derdim anlatayım.

Çareler bulur bana esaret ve mandalı.

Ey! Türk oğlu sen ne dersin bu işe!

Adam yerine koyup da soran yok.

Öyleyse ben bana çare olayım.

Kendime kendi meclisimi kurayım.

Ben varım ve hep var olacağım.

Diye sesimi dünyaya duyurayım.

Duysunlar sesimi haykırışımı.

Hatırlasınlar cesaretimi, şanımı.

Bilsinler ki

Karşılarında korkak saray değil,

Hasta adam, canlı cenaze değil,

Kendi istiklalini kendi azim ve kararıyla kurtaracak,

Güneş gibi tekrar doğacak “Türk Milleti” var.

Tesir ve baskılardan uzak bir meclis şart değil mi?

Önce Erzurum'da toplanacaktı doğu illeri temsilcileri.

Ve Anadolu’nun her sancağından Sivas'a doğru,

Üçer delege çıkar yola, Milletine yürekten samimi.

Öyleyse mülki idare silah ve cephane özenle korunsun.

Yeni işgal girişimlerine hep birlikte karşı durulsun.

Hasta adam bırakın ölsün, kula kulluktan çıkılsın.

Bir tek Allah’a kul bir MİLLET doğsun değil mi?

Güneş nereden doğacak bir işaret fişeği olarak,

Anadolu yön bilsin diye devrimin ilk bildirgesi.

Ve kurtuluş umudu doğar Milli bir sır olarak.

Cumhuriyetin doğum belgesidir Amasya tamimi.

Yedi düvelle savaştım durdum.

Umut ettim ümmet düşer mi peşime.

Hep gavurun içinde rastladım leşine.

Öyleyse artık Millet olmalı değil mi?

Bir tek biz bize ihanet etmedik.

Ortada sadece ana yurdumuz kaldı.

Gavur aldı sandık, hep ümmete kaldı,

Öyleyse bu toprak bana Vatan olsun değil mi?

Allah kuluna Resul göndermiş.

Yazılan belli yaşanan belli.

Başka kula ihtiyaç mı olur.

Allah’ın yolu ayan beyan değil mi?

İhanet edenden ümmet mi olur?

Yazılan belli yaşanan belli.

Ya ümmet Müslüman değildi.

Ya gidilen yol İslam değildi.

Kula kulluk doğru yol olsaydı.

Resulümüz ben padişahım derdi.

Öyleyse Allah yolunda egemenlik.

Kayıtsız şartsız Milletin olmalı değil mi?

O zaman kullan kulluktan çıkar.

Bir tek Allah’a kul olabilirdik.

Ancak o zaman Hak yürüyebilecektik.

Ve bir seçim yaptık Allah yolu adına.

Ya yok olacaktık ya da yeni bir Devlet kuracaktık.

Aldığımız kararlarla dünyaya bildirdik ki.

Aklı olan anlasın ki biz MİLLETİZ ve kararlıyız.

Ve Milleti kendi azim ve kararı kurtaracaktır.

İşte bu yüzdendir ki

Cumhuriyetin doğum belgesidir Amasya tamimi.

 

Dr. ÖZGÜR EKER

20 .02.2018

ASSUBAY MI DEDİN?

Aralık 08, 2017


SENİ SEVMEK, 
HAYATI SEVMEKTİR, BENCE.

HİZMETİN ÖZÜNÜ ÜRETMEKLE,
BÜTÜNLEŞMEKTİR BİR YERDE.
BENİM TEK YAPABİLDİĞİM HİZMETİMLE.
MENAFİ HİZMETİMİ SUNMAK DÜŞER BANA.
PAYE KAZANANLARIN, 
TEALİ ORTAMLARINA.

TAZMİNAT MI DEDİN?

FAYDALANAMADIĞI, .
TADININ BURUK, 
OLDUĞU. 
SANILAN BİR NESNE, 
ASSUBAYLARCA.

ANDIKÇA RİTİM BOZUKLUĞU YAPAR, BENDE.

UZANSAM DA YAKALAYAMAM

DOLANMAKTIR LABİRENT ORTAMINDA,
BİLMECEDEN ÖTE…

HAK ETMEYENLERCE PAYLAŞILAN,

FİİLİ, SORUMSUZLUK VARLIĞI, 
VAR OLAN.. 
ORTAMINDA. 
BENDE....

TÜM ÇIRPINIŞLAR ARASINDA, 
HAK ARAMAKTIR,

BENİMKİSİ DE, BELKİ.

DIŞLANMANIN ACILARI VAR, İÇİMDE

KALP BURUKLUĞU MU DESEM?. 
NE DESEM?
HAK EDİP DE, 
SONUCUN HÜSRANA DÖNÜŞÜMÜ MÜ DESEM?

BENİM ÖNÜMDE YAŞANAN, 
NEDENİ,
SADECE ASSUBAY OLUĞUM İÇİN MİDİR, ACABA.

YAŞAMIN.
İHTİRASINI PAYLAŞANLAR..
KAPRİS ORTAMLARI

VAR OLDUKÇA.

İTİLİRİM ARKALARA, 
ASSUBAY DEMEK ARKALARA İTİLMEKTİR, KADERİ... 
HAKSIZLIKLA.TSK. ORTAMINDA. 
HAKSIZLIĞI DİZ BOYU YAŞAMAKTIR.
KABUK TUTMUŞ YARANIN, İÇERİĞİNDE.
SİNSİ IZDIRABIDIR. 
İÇ TEPİLERDE OLUŞAN. KAZANSAN DA,

AYIRIM VARDIR. EĞİTİLMİŞLİKTE BİLE.

BASKILAR, ÇIKMAZLAR, BUHRANLAR.. 
DOLU, DOLU ÜZÜNTÜYÜ…
ZİMMET YÜKÜNÜ, 
SORUMLULUĞU, 
ALT STATÜ, 
UYDURUK AYIRIMINI,
İNSANLIK AYIRIMINDA, AŞAĞILANMASINI,

İNSANCA PAYLAŞIMDAN UZAKLAŞTIRILIP,

SÖZCÜKLER YETERSİZ KALIR,

HAKLARIMIN BUHARLAŞTIRILDIĞI ORTAMLARDA.

YETERSİZ KALIR, 
ÇEKTİĞİM ÇİLELER BELKİ.
YETERSİZLİKTE.
ANLATMAK İSTESEM DE.

YAŞAMAK BANA DÜŞER ...

ORTAM İÇİNDE…
ÇÜNKÜ ASSUBAYIM.

YÜZLEŞME İSTEĞİMDE, HAKLARIMLA, 
HAK ETTİKLERİMLE.

YENİLMEK DE, 
BANA DÜŞER.

SONUÇLAR, 
KORKUSUZ BİR NEFES ALAMAM,

CİĞERİM YARALIDIR, 
EVVELİNDEN.

ÖZLEMEKTİR MUTLULUĞU…
EZİLMİŞLİK ORTAMINDA.

HAYDİ ARKALARA, 
YERİN ORASI…
DUYDUĞUM SESLENİŞLER.

EZİLMEKTİR, DİRENMENİN SONUÇLARI..

ELBETTE, BİLİR OLURUM,
BEN DE…

YOLUN ALT STATÜYE, 
DÖNDÜĞÜNDE ZİRA,
UNVANSIZIM…

EMEKSİZ UNVAN KAZANANLAR ORTAMINDA.
EĞİTİMDE DENKLİK İÇERİKLİ.,
NEDİR DİYE SORABİLSEM. 
DÜNYADA BENZERİ YOKTUR. 
KAYIRMALARIN.

NE ÇARE Kİ “ LİSANSLI “ DA OLSAM.
BEN ASSUBAYIM.

GEÇERSİZ, SAYILAN LİSANS' IMLA.

İŞİMİN SONUÇLARI VERİMLİ OLSA DA, 
ATI ALAN ÜSKÜDAR'A GEÇMİŞ. 
KIŞLA ORTAMINDA.

UZMANLIĞI İLE. HİZMETİN ÖZÜNÜ ÜRETSE DE...

BİLEREK GİRDİN DERLER, 
AİLE İÇİNE.

ÇÜNKÜ BEN ASSUBAYIM.

AMA MESLEĞİM ÜRETMEKTİR....

VE EMEKLERİMLE KARŞILIKSIZ KALSAM DA..

ONURLUYUM……

DIŞLANSAM DA,

ONLARIN MUTLULUĞU İÇİN,,

ÖZVERİLERİMİN TÜMÜNÜ SUNSAM

YARANAMAM...,

NANKÖRLÜK ORTAMIDIR BENİM ORTAMIM..

BENİ SEVMEK İSTEMEYENLERE....
.
Mehmet KAYALI.

Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrıldıktan sonra yurtdışına yerleşen ve orada yanında onlarca kişinin çalıştığı bir şirketin sahibi olan Sitemizin kuruluşuna büyük katkıları olan assubay sevdalısı meslekdaşımızın izlenim ve deneyimleri sonucu şirketlerde emekli assubayların istihdamının önemini belirten değerlendirmesini bilgilerinize sunuyoruz. 

 

Hire a Master Sergeant instead of a Master’s Degree

(Yüksek Lisans Dereceli biri yerine, Emekli bir Başçavuşu işe alın!)

 

Özellikle liderlik pozisyonlarınız için işe alma kararları her zaman kolay değildir. İyi bir işe alım müdürü ya da yoneticisi, tüm adayları iş için " en iyi adayı aramak üzere" tarayacaktır. Çoğu zaman, bir yüksek lisans derecesi tercih edilen ölçüttür, ancak kuruluşunuz için potansiyel liderler ve yöneticiler bulmak için daha iyi bir yol var mı?

 

Hiç emekli Kıdemli Başçavuşları liderlik ve yoneticilik pozisyonlarında işe almayı düşündünüz mü?

 

Öyleyse neden bir yüksek lisans dereceli biri yerine emekli bir Kıdemli Başçavuş seçmeyi düşünmüyorsunuz?

 

İşte güvenilir, test edilmiş ve kanıtlanmış bir üst düzey askeri lider istihdam etmenin en önemli 10 nedeni;

 

1- Kıdemli Başçavuş rütbesindeki bir Assubay, çalışanları 20-25 artı yıl boyunca yönetmektedir. Assubayların görevleri arasında bir askere bir kamyona kutu yüklemesini istemek veya içtima alanında takımına/bölüğüne mıntıka temizliği yaptırmak da vardır ve bir de birlikte çalıştığı insanlar için can ve mal kaybı durumunda görev yapmaya teşvik etmek vardır.

 

2- Assubaylar her zaman gorevlerini zamanında, yüksek askeri standartlarda, askeri bir disiplinle ve kabul edilebilir bütçelerle hallederler. Artan askeri bütçe kesintilerinin yapıldığı günlerde üst duzey Assubaylar, birliklerin işlevselliğinden ödün vermeden daha az bütçeler ile aynı işleri yaptırmasını çok iyi bilmekte ve uygulamaktadırlar.

 

3- Ayrıca Kıdemli Assubayların iş kültürlerinden birinci öncelikleri her zaman guvenliktir. Üstlerine, Kanun ve kurallara, Politikalara ve usullere her zaman özenle saygı duyarlar.

 

4- Bir çok büyük şirket için hayal edebilecekleri bir kültürel anlayışa sahiptir. Acaba, Afganistan, Suriye, Almanya, Kore ya da İtalya'da kaç tane yeni (MBA) Yuksek Lisansli gorev yapmistir? Kaç MBA Afgan kabilesi liderleri ile ekmeği kırmış yer sofrasında birlikte yemek yemiş, ya da Cumhurbaskanını, Basbakanı korumuştur?

 

5- Kıdemli Assubaylar büyük planlamacıdırlar ve sorun çözücüdürler. Görevlerini yerine getirmek için en iyi seyrini Askeri Karar Verme Süreci'ni (MDMP) düzenli olarak uygularlar.

 

6- Öğretmenlik, koçluk, danışmanlık, maliye, istihdam ve istikam, ikmal ve daha bir çok konularda uzman kişilerdir. Bunlar, hayatlarını başkalarına hizmet etmeye ve geliştirmeye adanmış uzman eğitmendirler.

 

7- Üst düzey Assubaylar her zaman birinci sınıf bir görüntü sunarlar. Kendilerini ve kuruluşunuzu en yüksek saygıyla temsil edecek tamamlayıcı profesyonellerdir.

8- Kıdemli Assubaylar şirketinizin faaliyetleri için sorumluluk alırlar. Takımlarının başarısı ve başarısızlığı konusunda her zaman kendilerini sorumlu tutarlar. Hatalarından ders çıkarırlar ve kendilerinin ve örgütlerinin güçlü yanlarını kullanırlar.

 

9- Emekli bir Assubayı şirketinize işe aldığınızda size yüksek kazanç sağlatabilecekleri gibi emin olun kısa surede Woow dedirteceklerdir. Ayrıca, Assubaylar, istatistiksel olarak daha az hastalık izni alırlar ve her emekli Assubay hali hazırda sigorta kapsamında olduklarından işletmelere extra sigorta masrafı çıkartmazlar....

 

10- En önemlisi de , TSK‘daki Assubayların büyük bir çoğunluğu yüksek lisans eğitimine ve derecesine sahiptir. Emekli bir Assubayı şirketinize lider seçerek, her iki dünyanın en iyisini elde edebilirsiniz.

 

Bugünün Assubayları, eğitimde, liderlik gelişiminde ve hizmette kazanılan beceriler bakımından Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en yüksek ölçüdedirler. Ordumuz, dunyanın en iyilerinden diyebiliyorsak, bu çok büyük ölçüde Assubaylarımız sayesindedir. Bu liderler kişilerden olan yöneticilerinizin, sizin kuruluşunuzda neler başarabileceğini bir de siz hayal edin!

 

Saygılarımla

Öncel Filo

KİTAP KURDU...

Eylül 30, 2017

 

 

KÖKEN.

GÜZEL SÖYLEM DEĞİL Mİ?

BEN DE ÇOK BEĞENDİM.

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ.

ESKİŞEHİR'DE, EMEKLİ BİR ASTSUBAY VARMIŞ.

ADI DA "NEBİL KÖKEN"’ İMİŞ.

KİTAP KURDU DESEM Mİ ACABA?

BU BENİM, MASALIM, AMA ,
YAŞAYAN BİR MASAL BU.
İÇTENLİKLİ GİRİŞİMLER OLGUSUNDA.

BU ARKADAŞIMIZ ÇOCUKLARI ÇOK SEVERMİŞ.

ÇOCUKLARIN DA ONU ÇOK SEVDİKLERİ GİBİ.

ÇOCUKLARIN, ÇAĞDAŞ EĞİTİM ALMALARI,
OKUDUKLARINI ANLAYABİLMELERİ İÇTENLİĞİNDE..
ONLARA OKUMAYI SEVDİREBİLMEK, İÇİN.
EKİBİ İLE BİRLİKTE,
GAYRETLER GÖSTERİYORMUŞ.

KENDİ TORUNLARI DA VARMIŞ.

ONLARI DA,
ARAP KÜLTÜRÜNDEN UZAK
ÇAĞDAŞ EĞİTİMLERDEN, PAY ALMALARI İÇİN,
ÇABALAR DURURMUŞ.

ONLARIN DA OKUMANIN TADINA VARMALARI, İÇİN.
ELİNDEN GELDİĞİNCE,
UĞRAŞ VERİYORMUŞ.

BU ARADA,
İLKÖĞRETİM OKULLARINA GÜZEL BİR, KÜTÜPHANE KAZANDIRMA ÇALIŞMALARI BAŞLATMIŞ.

SAYIN NEBİL KÖKEN !

SEVİNDİRİCİ, BİR HABER BENCE. DEĞİL Mİ?

NEBİL BEYİN UĞRAŞI.
BENCE ÖYLE.

HAYDİ ARKADAŞLARIM!
BİZLER DE NEBİL KÖKEN'İ SEVENLER TOPLUMU OLUŞTURALIM KENDİ ARAMIZDA.

BU GÜZEL GİRİŞİMİ DESTEKLEYELİM.

NEBİL BEYİN ÖNDERLİĞİNDE ÇOCUKLARA GÜZEL KÜTÜPHANELER KAZANDIRALIM.

VE ÇAĞDAŞ ÇOCUKLARIMIZLA KIVANÇ DUYALIM.
VAR MISINIZ?

BU GÜN SABAHTAN, OTURDUM, HANIM KAHVALTIYI HAZIRLARKEN.

ELİMDEKİ KİTABIM,
DEĞERLİ YAZARIMIZ
"SAYIN ADNAN BİNYAZAR’ IN, AĞIT TOPLUMU KİTABINA DALMIŞTIM.

KENDİMDEN GEÇERCESİNE OKURKEN.

MİNİCİK BİR KUŞ GELDİ CAMIN ÖNÜNE.

O MİNİCİK GAGASI İLE....

CAMI TIKLATTI.

SİZLER DE BU ÇABALARA KATKIDA BULUNMAK İSTER MİSİNİZ DEDİ?,

İSTERİM DEDİM.

ÖYLE İSE HEMEN, BİR KAMPANYA BAŞLATIN.....

O OKULLARIN GÜZEL BİRER KÜTÜPHANELERİ OLSUN..

OLGUSUNDA,
KARINCA KARARINCA.

ARKADAŞLARINA BİLDİRİMDE BULUN.
DEDİ,

MİNİK KUŞUMUN,
BU TATLI SÖYLEMİNE,

NE DENİR?.

ARKADAŞLARIN,
BU MUTLU BAŞLANGICA,
KATKILARDA BULUNSUNLAR.

VE SEVGİLİ NEBİL KÖKEN İLE İLETİŞİME GİRSİNLER.
DEDİ.

MİNİK KUŞUM……………..

MEHMET KAYALI

YİNE BAŞIM KAŞINDI.

GEÇMİŞİN

ACI DOLU HAKSIZLIKLARINI ANIMSADIM…

HAKSIZLIKLARDIR..

SIKINTILARIMIN, NEDENİ..


GEÇMİŞİ ANIMSADIM VE HÜZÜN DOLU...

LİSEDEN SONRA, 4 SENE OKUTUP,

ŞEHZADE BENZERİ,

ETKİ VE YETKİLER İLE DONATILANLAR,

ADI ÜST STATÜ,

SUBAY OLUYOR.

OLANAKLAR ALTIN TEPSİDE SUNULU.. .

KULLANIM ÜSTÜNLÜĞÜ

VE HUDUTSUZ.

ÜNİVERSİTE MEZUNLARINI ALINIYOR,

HAKKANİYETTEN UZAK,

UYDURUK SİSTEMDE,


ADININ “MESLEK YÜKSEK OKULU” KONDUĞU,,

YÜKSEK DİYE NİTELENDİĞİ OKULDA,

OKUTULUYOR.

ASLINDA, YÜKSEK FALAN DA DEĞİL HANİ…

ALT STATÜ İÇİN KISITLI HAKLARLA,

EMEKÇİLER OKULU.

VE ASSUBAY OLUYOR.

YETKİ YOK-ETKİ YOK.

AMMA…

ZİMMET, SORUMLULUK, ÇOK.

VE DAHA DA ÇOOOK.

İLERİ KARAKOLDA ŞEHİTLİĞE YAKIN GÖREVLENDİR.

SOSYAL TESİSLERDEN 2. SINIF FAYDALANDIRMA.

KAST SİSTEMİ BENZERİ,

IRGAT GİBİ ÇALIŞMA ORTAMINDA,

HİZMETİ ALINIP.

ADI ALT STATÜ OLUYOR.

TSK.'DE.


EĞİTİM VE EĞİTİLME SİSTEMİ,

EĞİTİMDE, KENDİNİ KARİYER ORTAMINDA KABUL ETTİRİP DE,

KURUMUNDA “KURUMUNDA YOK SAYILAN.”

GÖSTERİMDEN UZAKLARA İTİLENLER. .

GEREKÇE:

EĞİTİMİNİ GİT BAŞKA YERDE KULLAN.

BENİM GİBİ YANILIP DA ASSUBAY OLANLAR.

BENİM YAŞADIĞIM BENZERİ.

OLUMSUZ, REFAH VE EZİLMİŞLİK, SENİ BEKLER OLUR.

MERAK EDİYORUM.

DÜNYADA BİR BENZERİ VAR MI?

VE SORUYORUM?

BEN 1965 ANKARA ÜNİVERSİTESİ LİSANSLI

ASSUBAY.

2000 YILINDAN SONRA KAZANILMIŞ HAKLARIM.

KURUMUM TARAFINDAN OLUŞTURULAN.

İKİLEMLİ YASALAR İLE BUHARLAŞTIRILDI. ,

16 YIL ALBAYLAR İLE EŞİT MAAŞ ALDIĞIM.

NERELERDE KALDI?.

NEREDE DEVLET BORDROLARI?

NEREDE EMEKLİ SANDIĞI KAYITLAR ARŞİVİ?


HAKLARI SİLMEK BU KADAR KOLAY OLMAMALI.

İNSAN HAKLARI ORTAMINDA .

VE DEMOKRASİLERDE.


İKİ YILLIK ALBAYLARA OKUL YÜZÜ GÖRMEDEN.

YASA İLE EĞİTİM DENKLİĞİ.

AYLIK EMEKLİ MAAŞLARI.

BENİM ÜÇ KATIM.

MAAŞLARI, 6000 LİRA .

BENİMKİ--- 1 / 3

ONLAR 8 /1'LE BAŞLARKEN BENİM BAŞLANGIÇ DERECEM 7 / 1

HAKKANİYETLİ YASAL GEREKÇE İSTİYORUM.

VE ARIYORUM.

BEN DEVLET MEMURUYUM.

KABAHATIM,

ASSUBAY OLMAK MI?.

ASSUBAY OLMAK BU KADAR HAKSIZLIĞI HAK ETMEK Mİ?.


DEVLET BU TUTARSIZLIKLARA SON VERMELİDİR.

YANIT, HUKUKSAL KARİNEYE DAYALI OLMALI.

BİZE GELİNCE. ALT STATÜ.

1 / 3 EMEKLİ MAAŞI.

YANIT ARIYORUM.

ACABA.NEDEEEEN?

HAKLAR EĞİTİM SÜRESİNE GÖRE Mİ????.

YOKSA. OKULSAL KAYIRMALI MI?.

SİSTEM.

KÖKTEN BOZUK.

KİM BOZDU?

NERELERDE HAZIRLANDI BU BOZUKLUKLAR?

ARAR OLDUM.

VERDİĞİM LİSANS BİLİNÇLİ HİZMETLERİMİN KARŞILIĞINI.

KURUMUM BUHARLAŞTIRDI.

SUBAY TARAFLI YASALAR İLE.

KANITLAR BORDROLAR.

DEVLET ARŞİVİNDE. ,

EMEKLİ SANDIĞI, KAYITLARINDA.

VE ARŞİVİNDE.

YALAN DEĞİL...BELGELİ,,,,,,

VE GERÇEKLER. KAYITLI VE DEVLETTE...

MEHMET KAYALI

 

Saygıdeğer Arkadaşlarımız

2014 yılında yapılan Tüzük Kurultayında Genel Başkanın tüzükteki 3 kez ile seçilmesi maddesi kaldırılmış,ancak Bakanlığın bu maddeye istinaden onaylamaması üzerine Genel Merkez yönetimi tarafından açılan davanın Genel Merkez Yönetimi tarafından TEMAD web sayfasından kazanıldığı duyurulmuştu; ancak Bakanlığın yürütmenin durdurulması için açtığı davayı kazandığı ve Gn.Bşk.'ın 3 kez seçilmesini sınırlayan maddenin kaldırılmadığı kararını  assubay kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Saygılarımızla. 



 

Ahmet KESER'e çok kötü haber...

TEMAD BİR DAVAYI DAHA KAYBETTİ!
  •  26 Eylül 2017, Salı 19:43

TEMAD'ın, TESUD davasından sonra TÜZÜK davasını da kaybettiği ortaya çıktı.  Ankara Bölge İdare Mahkemesi kararı ile Ankara 17. İdare Mahkemesinin kararını kaldırdı. 

TEMAD TÜZÜK KURULTAYINDA DEĞİŞTİRİLDİ!

TEMAD tüzüğünde, bir kişinin en fazla 3 kez genel başkan seçilebileceğine dair madde, 2014 yılında toplanan tüzük kurultayı ile değiştirilmiş ve bir kişinin ömür boyu TEMAD Başkanı olabilmesinin yolu açmılştı.

MSB TÜZÜK DEĞİŞKİLİĞİNDE O MADDEYİ ONAYLAMADI!

Ancak 2847 sayılı yasa gereği, özel kanunla kurulan ve kamu yararına faaliyet gösteren TEMAD'ın, tüzük değişikliğini onaylama yetkisi MSB'ye verilmiş olduğundan, Mİlli Savunma Bakanlığı  tarafından söz konusu değişikliğini onaylanması gerekiyordu.

Tüzük kurultayında yapılan değişikliklerin diğerlerini onaylayan MSB, "3 defa genel Başkan Seçilme" değişikliğini onaylamamıştı.

TEMAD DAVA AÇTI

Bunun üzerine TEMAD yönetimi, Ankara 17. İdare Mahkemesinde dava açarak konuyu yargıya taşıdı. 


 Ankara 17. İdare Mahkemesi,  2 kez yürütmeyi durdurma kararı verirken,  nihai kararında tüzük değişikliğinin MSB tarafından onaylanması yönünde, yani bir kişinin 3 defadan fazla genel başkan seçilebilmesi yönünde karar almıştı.

Ankara 17. İdare Mahkemesi 28 Mart 2017 tarihinde verdiği 2015 / 1280E ve 2017 / 830K sayılı kararı ile bir kişinin 3 defadan fazla  genel başkan seçilebilmesinin önünü açmıştı.  Bu kararla TEMAD resmi internet sitesinden davayı kazandığını duyurmuştu.

İŞTE TEMAD'IN "KAZANDIK" DİYE DUYURDUĞU VE İPTAL EDİLEN ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİNİN KARARI;

MSB  İSTİNAF DİLEKÇESİ VERDİ, YÜRÜTMENİN DURDURLMASINI VE DAVANIN BOZULMASINI İSTEDİ

Milli Savunma Bakanlığı 01 Haziran 2017 tarihinde, Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesi için yazılı İstinaf dilekçesi vererek,  "öncelikle kararın yürütmesinin  durdurulmasını,  istinaf incelemesi sonucunda kararın bozulmasını ve davanın reddedilmesini"  istedi.

 

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARINI VERDİ

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10'uncu İdare Dava Dairesi,  13 Eylül 2017tarihinde  2017/759 ESAS ve 2017 / 676 sayılı karar numarası ile   MSB'nin istinaf dilekçesini kabul ederek (yürütmenin durdurulmasına), Ankara 17. İdare Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verdi.

İŞTE ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 10. İDARE DAVA DAİRESİNİN KARARI

Konu üzerinde değerlendirme yapan hukukçular, Ankara Bölge İdare Mahkemesi, 10. İdare Dava Dasiresinin  bu kararı ile TEMAD tüzüğüne göre bir kişi en fazla 3 kez genel başkan olarak seçilebileceğinden,  Ahmet KESER   tekrar genel başkan adayı olamayacağı ve seçilemeyeceği yönünde değerlendirmede bulundu.

 İlk kez 2011 yılında genel başkan seçilen Ahmet KESER, 2013 yılında Olağan üstü Genel Kurul ile ikinci kez genel başkan seçilmiş ve 2014 yılındaki genel kurulda ise üçüncü kez genel başkan seçilmişti.

KESER,  Ankara Bölge İdare Mahkemesinin kararını vermesinden 2 gün sonra,  15 Eylül 2017 tarihinde başkanlığa aday olduğunu ve seçim startını verdiğini TEMAD'ın resmi internet sitesinden duyurmuştu.

Ancak seçim duyurusunun yapıldığı açıklamada, seçim tarihinin açıklanmaması, acaba 'KESER, son kararı öğrendi de ondan sonra mı tarih belirtmeden adaylığını açıkladı' sorusu akıllara geldi.


TESUD Davası gibi önemli bir davadan sonra, TÜZÜK davasının da kaybedilmiş olmasına rağmen, TEMAD Başkanı Ahmet KESER ve Hukuk Komisyon Başkanı Mehmet Erkan AKKUŞ tarafından, üyelere ve kamuoyuna bu konularda bilgilendirme yapılmaması, sadece kazanılan davaların TEMAD sitesinde açıklanması yolu ile başarısızlık perdelenmeye  mi çalışıyor sorusu gündeme geldi.
 

KAYNAK:  http://www.pes24.com/gundem/temad-bir-davayi-daha-kaybetti/5145

 

 

Çanakkale stadının önünde

1977 23 Nisan geldiğinde

Dizildi yavrukurtlar

Sıra servilerin gölgesinde.

Birden kızdı Faize öğretmen

“Ne bakıyorsun sağa sola.”

“Ağaçlar asker gibi dizilmiş” dedi çocuk

“Gene uydurdun tutturdun” dedi öğretmen

“İkmal yolu burası o serviler ondan”

“Gönüllüler sıra olup,

cepheye giderdi buradan”

“Ya evlat! “dedi bir ses “buradan! Buradan!”

Döndü baktı arkasına

Yarı hayret yarı korkuyla baktı.

Öğle güneşinde parlayıp,

uzaklara bakan sedef gözlere.

Hemen Gazi olduğunu anladı çocuk.

Başında kuzu postundan kara kalpak,

Üstün de Ayyıldız kanaviçe.

Tıpkı önlüğünün yakasındaki gibi.

“Buradan evlat! Buradan!”

“Çoğumuz buradan öte tarafa kadar.”

“Azımız da benim gibi,

Buradan dön dolaş buraya kadar.”

Ve titreyen eliyle bastonunu yere vurdu.

Gazinin elinin yaşlılıktan titrediğine aklı erdi de;

Aklı ermedi,

“Düşman gene gelirse nasıl korursun bizi” diye soruverdi.

Güldü ve “sana bir sorum var evlat “dedi Gazi.

“Hayatın boyunca gördüğün insanların hepsini bir düşün”

“Şimdi çok daha fazlası Çanakkale geçilmesin diye şehit olmuşken

Padişah denen zat

İki güz geçmeden saray burnuna

Zırhlıların demirlemesine izin verirse

Ona ne denir.”

“Mızıkçı denir” dedi küçük çocuk

Öksüre öksüre güldü ve dedi ki Gazi

“İyi işte! siz mızıkmazsanız düşman da bir daha gelmez”

Ve  o çocuk büyüyünce iki şey fark etti

Eski resimlere bakarken anladı ki

O gün Küçük zabit üniforması vardı,

Elleri titreyen yaşlı Gazinin üstünde.


Zihnindeki resme baktıkça da anladı ki

Düşman öyle titretmişti ki

O elleri titreyen Gazinin önünde;

Bugün

Şahit olduğumuz onca mızıkmaya rağmen,

Düşman hala cesaret bulup da gelemedi…

https://ozgureker.com.tr/mizikmazsaniz/

Dr. Özgür Eker

15.09.2017

Sayfa 1 / 9
genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
GAZİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN TBMM'nin, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'e ''Mareşal'' rütbesi ile ''Gazi'' unvanı verişinin 102. yıl dönümü ve Gaziler Günü törenlerle kutlanacaktır. Kahraman gazilerimizin, oluşan bedensel engellerinin yanında başta devletimizin mevzuatlarından kaynaklanan birçok sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Gazilerimize devletimizin yetkililerince...
Salı, 19 Eylül 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
EMPERYALİSTLERİ DİZE GETİRDİĞİMİZ 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'MIZIN 101. YILI YÜCE TÜRK MİLLETİNE KUTLU OLSUN. ORDU YOK DEDİLER KURULUR DEDİ PARA YOK DEDİLER BULUNUR DEDİ DÜŞMAN ÇOK DEDİLER YENİLİR DEDİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Saygıdeğer Üyelerimiz İtilaf Devletleri tarafından son dönemlerinde bütün orduları dağıtılan, işgal edilen ve tersanelerine g...
Çarşamba, 30 Ağustos 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
ZAFER HAFTASI KUTLU OLSUN Osmanlı İmparatorluğunun SEVR ile parçalanmasına HAYIR diyen bir avuç kahraman ATATÜRK önderliğinde 19 Mayıs 1919 tarihinde başlattıkları kurtuluş mücadelesini 26 Ağustos 1922 yılında Afyon Kocatepe'de başlayan dünyanın takdirini kazanan bir taarruzla bozguna uğrattıkları düşmanı 30 Ağustos'ta kesin yenilgiye uğratarak ülkemizin bağımsı...
Cumartesi, 26 Ağustos 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ