EMEKLİ ASSUBAYLAR

EMEKLİ ASSUBAYLAR

En son hakimler ve savcılara kanun hükmünde kararname yolu ile iyileştirme çalışması başlatıldı.

Yine bizde tık yok.

Bizim küçük Bay Başkan, Başbakanla resim karesi çektirebilmek için dokuz takla attı.

Toplum ekmek, aş derdinde kıvrınırken, beyzademiz jöntürk  pozu yakalamanın derdine düştü.

 

Soralım bakalım yanıt vermese de…

Buluştun mu…?

Gördük anladık ki buluştun.

Ne dedin, ne söyledin…

Mesela;

“ Sayın Başbakanım sizinki de  kandırılmak, aldatılmak mı, asıl biz kandırıldık vallahi “ dedin mi…?

“ Sayın  Davutoğlu bize öyle bir kol gösterdi ki “ dedin mi..?

“ 15 yıldır 15 kere Assubayları bir tek siz bir de bizim Hulusi gibi paşa beyler  kandırdı helal olsun size”   dedin mi…?

“ Al sandığını  Nisan da muhtarlarına git “ dedin mi…?

Size koskocaman 500 bin tane   “ HAYIR “ Alın hayrını görün  “ dedin mi…?

Demedin…?


Oraya davetli 50 tane STK dan birinin temsilcisi gibi, son anda eline yapışıp muhabire

“ Patlat aslanım bir poz “ demeyi becerdin..

Jön Türklüğü yine kimseye bırakmadın.

Eee sonra, …

Sonrası saman tarlası.

Var mı bir ekmek kelamı, adalet divanı?….

Yok.

Hiç olmadı ki zaten.

2   trilyonluk kasayı da yedin bitirdin…

Elde avuçta bir şey de bırakmadın.

Zeytinden ,Aqua inşaattan gelenlerle 3 maaş da buradan kaptın.

Sayın Sami Başkaya'yı da köşeye gelince sattın..

Assubaylık bahane, hayat şimdi şahane….

Yukarıda Sayın Tayyip Erdoğan tek adam,  aşağıda ise küçük Temad sultanı olarak siz…

“ Tek adammmmm………”

Vay be..

Yağma hasan böreği gibi….

Şarkı da güzel…

“ Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına   ……”

Yukarıda varlık fonu varsa , küçük sultanlıkta da  zeytinli konut fonu...

“Gözlerimi kaparım ben işime bakarım….”

 

Sahi bir şey soracaktım küçük sultanımıza….

Hani 100 şube çok meşguliyetten soramıyor da….

Ne hikmetse hep beraber “korku kapanı”  filminin son versiyonuna gitmiş gibiler ya….

Ben sorayım..istedim..

Nasılsa ihraçlıyım, hainler locasındayım.

Koltuk, makam da yok..

İstediğimi sorarım….

 

2016 Temad devir bilançonuz  eksi 96 bin idi…(- 96.000 )

Büyük olasılıkla bu yıl da bu yönde zarar yazması gerekecek.

Malum piyasalar, enflasyon, düşen gelirler, toplanmayan aidatlar, büyüyemeyen şirketler..

Aylardan Şubatın 7' si. Yıllardan da 2017' si.

Hâlâ bilanço beyanı ve ibrazı falan yok.

40 gün geçti….

Oradan da mı battık yoksa?

Yani vaziyet ehli, şer.

Durum kel   Kasım 2017 acele gel…

 

Boşver be başkan.

Memleket de aynı zaten….

Öbek öbek dükkanlar kapanmakta, piyasalar batmakta.

Siz sağ olun, biz cenabet… pardon selamet diyecektim.

 

“ Ağlama değmez hayat  bu gözyaşlarına ”

Rast makamı iyidir…….

Hüznü alır, esintiyi getirir.

 Saygımla.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gülümsüyor, yakın çekim

 


Adnan Fuat ÖZDEMİR

Makam ve memuriyet itibariyle emretme selahiyetini haiz olan ‘’AMİR’’ , kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat göstermediğinizi ve ‘’Disiplin Mahkemesi’’ aracılığı ile alacağınız cezanın kendisini tatmin etmeyeceğini düşünerek ASKERİ MAHKEME’de yargılanmanız için gerekli işlemleri yapar ve soluğu, savcı ve hakimlerinin ‘’Askeri Hakim’’, başkan ve üyelerin ise sınıf subaylarının olusturduğu ASKERİ MAHKEME’de alırsınız. İddianame okundu, soru soruldu falan filan derken hoooop savcının ‘’Tutuklama Talebi’’ gereği karar yüzünüze okundu ve bu kez de soluğu tutuklu olarak Askeri Ceza ve Tutuk Evi’nde aldınız. Bir-iki duruşma daha oldu ve ‘’Gerekçeli Karar’’la 3 ay HÜKÜMLEŞMİŞ CEZA aldınız.

Bağlı olduğunuz Kuvvet K.'lığından ''ALEYHDE NASIP DÜZELTMESİ'' yazınız da geldi. ***Suç Cezasız Kalmaz. Ancak, Ömür Boyu Süren Ceza da Olmaz***

Ancaaak gel gör ki ''IZDIRABIN'' büyüğü bundan sonra başlıyor. ALEYH’de NASIP DÜZELTMEESİ hangi tarihe götürülmüşse derece/kademe ilerlemesi o tarihte yapılmıyor. GEREKÇELER DE ŞUNLAR: 926 sayılı TSK Personel Kanunu
Madde -3 (g) Terfi yılı: Her yılın 30 Ağustos tarihinden bailayıp ertesi yılın 30 Ağustos tarihine kadar geçen süredir.
IV — Terfi zamanı:
Madde 33 — Muvazzaf subayların terfileri her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı günü yapılır.(Değişik:10.5.2006–5497/2 md.)
V — Terfi zamanı:
Madde 81 –Astsubayların terfi zamanı hakkında 33üncü madde hükmü uygulanır.

(Nisan 1975'de yapılan bir değişiklikle bu şekilde uygulanıyor.)

Şimdi, bu açıklamalardan sonra asıl konumuza gelelim izninizle;

27/7/2016 Tarihli 668 sayılı OHAL KHK'si;
GEÇİCİ MADDE 41- 2016 yılı Temmuz ayında yapılacak Yüksek Askeri Şürada alınacak kararlar ile bu Kanun uyarınca yapılacak olan terfi, atama, nasıp, kadroların kullanılması, emekliye sevk ve ilişik kesme işlemleri 29 TEMMUZ 2016 tarihi itibarıyla uygulanır.

Y O R U M ve S O N U Ç: Demek ki; Allah'ın her gününde Kademe İlerlemesi - Derece Yükselmesi - Terfi ve Nasıp yapılabiliyormuş. İstenirse mevcut Kanunlarda gerekli düzenleme ve değişiklikler yapıldığında her şey mümkün olabiliyormuş.

Daha da önemlisi, ne oldu 30 Ağustos'a?
Neden GIKINIZ çıkmadı 29 Temmuz'a?

Fahrettin Bağrı'nın Profil Fotoğrafı, Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve iç mekan

Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Astsubayı


YENİ BAŞBAKAN

Şubat 05, 2017

Şu anki sistemin  adı ne…?

Parlamenter demokratik sistem…

Milli irade neresi…?

TBMM.

İrade kim?

Parlamento.

Yasaları neresi yapar …?

Meclis…

Yürütme kim…?

Hükümet.

Hükümetin başı kim…?

Başbakan.

Peki meclisten anayasa değişikliği geçti mi…?

Evet.

Başbakanlık ne oldu..?

Kalktı. Bitti.

Sayın Binali YILDIRIM kim…?

Parlamentonun iradesi gereği hiçbir şey.

Azledildi. Kadük oldu.Derdest oldu. Hükümsüz oldu.

Hem anayasal, hem de fiili olarak bitti.

Kendisini feshetti.

Düğmesini kapattı.


Peki referandumdan “ HAYIR “çıkınca ne olacak…

İllaki çıkacak.

MHP tabanının hepsi de AKP' nin kürtlere federasyon için şimdiden meydanlarda nasıl bağırmaya başladıklarını anladılar.

Ahmet Türk Devlet   Bahçeli'den gelen taleple serbest kaldı.

“Bağımsız Kürdistan “ söylemleri yükseldi.

Hdp' liler ise şimdilik cezaevinde.

Mhp ve  Hdp tabanından “EVET “ gelmeyecek.

“HAYIR“ lar her ankette  % 60 çıkıyor.

Referandumdan hayır çıkınca bitmiş bir Başbakanlık yeniden faal olacak.

Eski tas eski hamama dönülecek.

Kendisini fesh etmek için il il dolaşıp, “beni bitirin ben çift başlıyım, istikrarın düşmanıyım” diye halktan oy isteyecek olan aynı zat yine o makamı yürütecek.

Yürütebilir mi?…

Yürütemez.

Çünkü nefret etmiş, lüzumsuz demiş, zinhar devletin başına iki başlılıktır, demiş.

İstikrarsızlık gelecek demiş.

O zaman Bu başbakan da değişmeli.

Hayır çıkarsa derhal başkası gelmeli.

Yeni hükümeti de Akp' den artık kimse götüremez.

Çünkü hepsi de Başbakanlığa “ Hayır “ dediler.

Çare çözüm ne olacak derseniz…?

Sandık yeniden kurulmalı.

Bir erken genel seçim için düğmeye basılmalı.

Olur ya Chp de mhp de bu yönetimle ,bu liderlerle yeniden şansını denerse,

Sandıktan yine çıkacak olan AKP olur.

Belki o zaman Akp' ye sayın Gül el koyup, damgasını vurur.

AKP kazanırsa da böylece Yeni başbakan ancak Sayın Gül olabilir.

Belki istikrar ve kardeşlik ile güven yeniden onunla  geri gelir.

Gerilim ve öfke ile düşmanlık en azından azalır.

 Saygımla

 

 İyi pazarlar

Adnan Fuat ÖZDEMİR 



 

TEMAD resmi sitesinde Sn.Mustafa AYTAR'ın yaklaşık altı ay önce yazdığı ''Yeniden şekillendirilmekte olan TSK ve TEMAD faktörü'' başlıklı yazısındaki şu cümle dikkatimi çekmiş ve aşağıdaki yorumu yapmıştım.

"Görülüyor ki TSK içinde bu radikal değişimler bundan sonra da devam edecek. İşte ,yaşanan bu fırtınalı günlerde TEMAD
donanımıyla,bilgi birikimiyle,tecrübesiyle bu değişim sancısında üzürine düşeni yapmak için çoktan kollarını sıvamış ve adımlarını atmıştı"

YORUM  :  "Bu konulara ait tüm hazırlıklarımız zaten önceden yapılmıştı" deniyor özet olarak ..

***SÖZ UÇAR YAZI KALIR*** Hepimiz buradayız, ölmez sağ kalırsak ''Sıvanan kollarla'' hangi adımların, nasıl atıldığını göreceğiz İnşallah. Sağlıklar dilerim.

 

Fahrettin Bağrı'nın Profil Fotoğrafı, Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve iç mekan

 

Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Astsubayı

 

 

Çok sevdiğim, yüreği tertemiz, kendisi insan sevgilisi olan  bir kardeşimiz var;

 İsmi Yılmaz Demir ÖZÇELİK.

Kendince çok çabalayan, bu arkadaşımız aylardır Sayın Cumhurbaşkanına üç emekli Assubayı çıkarabilmek adına çok uğraştı, Çırpındı.

Mailinden, mektubundan girdi, twitterinden watsapından çıktı.

Hepsini  de denedi, bizler de yüzlercemiz ona destek olduk. Umuduna yardımcı olduk.

Koskoca Temad seyrederken o üç kuruş emekli aylığı ile tek başına onları ,oradaki 17 adamı utandırdı.

Kah temiz yüzü ve yüreğini gösterdi, kah  kendisini sevip sayan bir bakanını zorladı.

Ama olmadı.

 

Bu Cumhurbaşkanı da eskilerinden farksız çıktı.

Hatta;  Başkomutanlığı  dahi elde etmesine rağmen  muhtarları bile hazır  sarayında karşılayıp  kucaklar iken, Assubaylara sıra gelince  “tersten sekerek yürü ya kulum “ demeyi tercih etti.

 

Sevgili Yılmaz baktı ki olmuyor,

bunlar insandan ve adaletten anlamıyor,

aklındaki (B)  planını devreye soktu.

 

“ ASSUBAYDAN CUMHURBAŞKANI ADAYI ÇIKARALIM “    dedi.

Olabilir mi?

Tabii ki hayır...

 

Bir tek vekili dahi   çıkaramayan bu toplum,  nasıl ki…400 vekilin oyu ile seçilecek bir Cumhurbaşkanını  çıkaracak?…

Bunu rüyasında bile çıkaramaz.

Hele ki Başkanlık referandumdan geçerse hiç çıkaramaz.

Oldu ya, adayımız tuttu…

Çıkardık oldu   diyelim….

Ya aslını inkarı ne yapacağız…

 

1930' larda bile Assubaylığını reddeden bir Vecihi HÜRKUŞ  örneği var iken;

yarın hakeza olur ya kader tecellisi olarak bir Assubay Cumhurbaşkanı oluverirse…

 

En önce yapacağı iş aslını inkar olacaktır…

“Ya gençken Assubay olur gibi olmuştum, ama tam olmamıştım, hem o zaman masum ve utangaçtım, bilemedim di….. vallahi kandırıldım “ falan der.


Kesin böyle der.

Yok mu örneği,

Ben sayayım….

Hulusi  Kentmen, Salim Dündar, Namık Ekin…

Daha en yakınını söyleyeyim.

Mit müsteşarı Hakan Fidan.

Asb. evladı Eski  enerji bakanı  Taner Yıldız ,

Asb. oğlu eski Başbakan yardımcısı  Bülent Arınç

Aslını inkar edenin de edecek olanın da örneği çok……

Saymakla bitmez.


Şu anki TEMAD genel başkanı bile hepimize bey ve paşa uzaklığında değil mi?…

Kendinden 30 yaş büyüklerine küfür aşağılama ile ihraç ve infaz bunda değil mi…?

Ben Cumhurbaşkanı  adayı olacak bir assubayın bize neler yapabileceğini tasavvur dahi etmek istemiyorum.

Allah göstermesin…

 

Üstelik bu gün bir Assubaydan Cumhurbaşkanı  çıkarabilmek için;

Ne olması lazım ?

AKP veya CHP  Genel başkanlarından birinin Assubay olması lazım.

Olası mı?….

Şimdilik hayır..

Ne zaman olabilir….?

En erken 20 yıl sonra.

Onun için tüm emeklilere çağrım ,

“var gücünüzle çok uzun yaşamaya çalışın.”

 

Bana göre hiçbir şey izafi değil.

Ama daha 4 yıllık lisans statüsü bile olmayan bir toplumdan Cumhur adayı çıkar mı?…

Çıkmaz. Bu kör olası statüye Atatürk'ün o makamı yakışmaz...

O zaman hayallerimizi  bir küçük kız çocuğunun upuzun sarı saçları gibi örerken, imkanlarımızla, yeteneklerimizle, sahip olduklarımızla süsleyip,parlatıp örmeliyiz.

 

Eğer ki bu toplumun üç parçalık insan adaleti ve ekmeğinin onuru kavgasında tek  yol…

1950' den bu güne değin, gele gele….

Kala kala……

Ancak içimizden bir Cumhur adayı çıkarma raddesi ve çaresine kadar geldi ise..

 

Oturup çok ama çok derin düşünmemiz lazım…

 

“Ne büyük bir çıkmazın ve çaresizliğin dişlilerinde çırpınmaktayız.

Nasıl görülüyoruz?…

Nasıl muamele görüyoruz?…

Aklımıza  Samanyolu galaksisi kadar uzak çareler geliyor.”

 

Hangi sivil toplum örgütüne bu çareyi söyleseniz…

Katıla katıla güler..

 

Bu bizim veya Yılmaz kardeşimin çaresizliğinden doğan  bir zaman yolculuğu paradoksu değil tabii ki…

 

Hayasızca bu sınıfa köle muamelesi yapan vicdansızların..

 

1951'DEN BERİ KENDİMİZİ , HEP BİR GÜN SONRA  KELEBEK OLUVERECEĞİNİ ZANNEDEN  İPEK BÖCEĞİ SANIYORUZ.

OYSA DEĞERLİ TEK ŞEYİMİZ ÖRDÜĞÜMÜZ İPEK KOZA.

O BİTİNCE SANIYORUZ Kİ  KELEBEĞİZ.


AMA İŞ ÖYLE DEĞİL İŞTE.


DEVLETİ ALİYEYE  BAKINCA  HEPİMİZ BİRER AKREBİZ.

ETRAFIMIZA DERİN BİR ÇEMBER YAPIP İÇİNE YAKITI DÖKÜP ATEŞE  VERDİKLERİNDE ANLIYORUZ NEYE BENZEDİĞİMİZİ.

KALA KAL TEK ÇARE KALIYOR.

VATAN VE MEMLEKET ZARAR GÖRMEMELİ İMAN VE AŞKI İLE,

ZEHİRİMİZİ KENDİMİZE BATIRMAK.


Böyle işte ne yazık ki…. Assubay diye bir şey olmak.

BALDIRAN ZEHİRİ İÇİP,

ACIDAN BAL ÇIKARMAK,

Kelebekken  ,  zehirli böcek muamelesi görmek.

Saygımla.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gülümsüyor, yakın çekim


Adnan Fuat ÖZDEMİR

 

 




 

Henüz OHAL KHK'leri bile yayınlanmadan çok önce ''Emniyet Hizmetleri - Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'' hakkında çıkmış ve çıkacak olan Kanun ve Kanun tasarılarından çokça bahsetmiş ve önemli düzenleme ve değişikliklerin yapılacağını ifade etmiştim.

 

20 Temmuz 2016'dan günümüze kadar 18 adet KHK çıkarıldı ve bunların çok büyük bir bölümü de TSK'nın yeniden yapılanması için gerekli olan düzenleme ve değişiklikler oldu. Bu yapılanmanın içinde aynı zamanda M.S.B.'lığı büyük ölçüde yer alırken İçişleri B.'lığı için de önemli değişiklikler oldu.

 

Son çıkarılan dört adet KHK'den 682 sayılı KHK'yi dikkatlice incelediğimizde bu KHK'nin baştan sona kadar JANGENKOM - SAHİLGÜVKOM ve Emniyet Genel Md.'lüğü personelinin disiplin mevzuatına ilişkin Madde hükümleri olduğunu görüyoruz.

 

Şimdi 682 sayılı KHK'nin bazı bölümlerine bakalım izninizle;
GENEL GEREKÇE (bölümünden) :
OHAL kapsamında, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik K.lığının yapısı değiştirilerek, tüm unsurlarıyla birlikte İçişleri Bakanlığı'na bağlanmış, ayrıca disiplin işlerine ilişkin özel düzenleme yapılana kadar Jandarma ve Sahil Güvenlik personelinin disiplin suç ve cezalarının Emniyet teşkilatı disiplin mevzuatına göre belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Hazırlanan KHK'nin temel amacı, genel kolluk görevi yürüten kurumların iç disiplininin sağlanması ve hukuka uygun olarak hareket etmeye yönelik usül ve esasların belirlenmesi şeklinde de ifade edilebilir.

 

MADDE GEREKÇELERİ (bölümünden) :
Tanımlar :
MADDE 3 – (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulanmasında;

a) Amir: Kadro ve kuruluş yönünden bağlı olunan kimse ile amir olarak yetkilendirilmiş olan diğer kişileri ifade eder.

(Şimdi hemen adı geçen personelin daha önce tabi olduğu 211 sayılı İç Hizmet K.'daki AMİR tanımına bakalım;)

Madde 9– Amir: Makam ve memuriyet itibariyle emretmek salahiyetini haiz kimsedir. Bunun emri altındakilere maiyet denir.

(211 sayılı İç Hizmet K.'da DİSİPLİN tanımı yapılmışken tüm maddeleri disiplinle ilgili olan bu KHK'de DİSİPLİN tanımı yapılmamış...!!!)
İç Hizmet K.'daki ''Disiplin'' tanımı : 
Madde 13 –Disiplin: Kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir.

682 sayılı KHK'nin önemli birkaç maddesine bakalım;

 

Disiplin cezaları :
MADDE 7 – (1) Personele verilecek disiplin cezaları şunlardır:
ç) Kısa süreli durdurma: Personelin bulunduğu kademede ilerlemesinin dört, altı veya on ay süre ile durdurulmasıdır.

d) Uzun süreli durdurma: Personelin bulunduğu kademede ilerlemesinin oniki, onaltı, yirmi veya yirmidört ay süre ile durdurulmasıdır.

MADDE -- 8'in 7 inci fıkrasının (a) ve (b) bentleri:
(7) Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında, terfileri 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu hükümlerine tabi olan personelin;
a) Kısa süreli durdurma cezası verilmesini gerektiren hallerde brüt aylıklarının 1/5’i ila 1/4’ü,
b) Uzun süreli durdurma cezası verilmesini gerektiren hallerde brüt aylıklarının 1/3’ü ila 1/2’si, kesilir.

MADDE 34 – (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde 657 sayılı Kanunun disipline ilişkin hükümleri uygulanır.

(2) 657 sayılı Kanundaki kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, bu Kanun Hükmünde Kararnamedeki uzun süreli durdurma cezası gibi telakki edilir ve uygulanır.

(3) Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında terfileri 926 sayılı Kanun hükümlerine tabi olan personel hakkındaki kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, 8 inci maddenin yedinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri hükmüne göre yerine getirilir.

 

Y O R U M:

Askeri Mahkeme, AYİM v.b. yok. Disiplin kurullarınca alınacak KISA - UZUN SÜRELİ DURDURMALAR sonucunda aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durudurulması cezası alınabilir. Ancak, cezanı çektikten sonra kademe ilerlemesini de yaparsın aylığını da tam olarak almaya devam edersin. Öyle 926 TSK Personel K.'daki gibi ''Terfiler 30 Ağustos'ta yapılır'' gerekçesiyle emekli olana kadar hep bir sonraki 30 Ağustos'u beklemezsin. Hatta; 926'ya göre emekli olsan da bu ızdırabı çekmeye devam ettiğin gibi öldükten sonra geriye bıraktıkların da bunu çekmeye devam ediyor...!!!

 

S O N U Ç : ***

Suç Cezasız Kalmaz Ancak, Ömür Boyu Süren Ceza da Olmaz*** Umarım M.S.B.'lığı bünyesine alınan Kuvvet Komutanlıklarında da bu uygulamalar adaletli biçimde gerçekleştirilir. Sağlıklar dilerim... 

Fahrettin Bağrı'nın Profil Fotoğrafı, Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve iç mekan

Fahrettin BAĞRI 

(E) Maliye Astsubayı

 

Assubay davasını ve toplumunu yönetecek olan yeni yönetim kadrosu ;

Emekli toplumunun çektiği sıkıntıyı çeken, 

ayağı yere basan, dava adına eylemlere, mücadeleye aktif katılımı olan,sadece takım elbise ve kırmızı kravatla teçhizli olmayan;


Mücadelede hem fikirsel anlamda , hem de sahada platformlarda  önlerde çalışan;

 
İlla ki,teknik bilinç düzeyinde, davamıza hakim, bilgili, üreten , arge yapan, hem mecliste eylem, hem de sokakta hak arayan savunan, 
cesur isimlerden oluşmalıdır.


Bu güne kadar bu tarzda insanları bir türlü davanın başına oturtamayışımızın asıl sebebi ise, yapının bir dernek oluşu, vesayetle, talimatla, general mantığı ve bakışı ile kurulması, iplerin statükonun elinde olmasındandır.

 

Nitekim de artık yeni statükomuz. MSB. lığıdır.

 

Yeni komutanlık ta buradaki bakış açısıdır.

 

Bir de;

Temad genel merkez yönetimi ne acı ki,

tüzüğündeki kadük ve çağ dışı bir maddesi yüzünden hep  Ankara da ikamet edenlerden oluşmaktadır. Seçilenin  1 ay içinde başkente ikamesi şartı aranmaktadır.

 

Bu yüzden de yönetim hep Ankaradakilerle sınırlı olmaktadır.

 

Oysa seçilen 13 insanın vardiya sistemi ile yarı yarıya değişimle çalışarak ta bu davayı sürdürmesi mümkündür.


Maksat yönetimi güçlü insanlardan kurmaktır. zaten dernek statülüsünüz, bir de yönetim özürlü oldunuz mu ne olacak....?

Bu madde bir dava yönetimi kurulması adına tüzükte illaki değiştirilebilir.


Demokrasilerde çare tükenmez.

 

Yeter ki dolu ve donanımlı insanlarımızı kullanmayı bilelim.

 

Temad neticede bir dernektir. tüzük yapısı gereği  Assubay davasına yeterli sınıf mücadelesini verecek tüzel yapı ve mevzuattan yoksundur.

Kurumun bu boşluğunu dolduran sadece assubayların birleşmiş ruhudur.

 

Bu anlamda bu dernek 1000 şube de olsa sonuç değişmeyecektir. Çünkü derneklerin mücadele ve dava ruhu yoktur, olmaz da.

 

Bu teşkil dernekçi yapı ,  bilinçten ve mücadele azminden yoksundur.Sınıfsal değil, çay çorba mevzuatlıdır.

 

İşte bu yüzden; bu zayıf yapıyı, güçlü Assubay ruhu ile kavrayıp bir hak arayışına  götürecek donanımlı ve kararlı bir oluşumun kurulması esastır.

 

En azından askeri dernekler darbe girişimi sonrası hızla dönüştürülen  bu yeni sistemde tek bir asker emeklileri derneği adı altında birleştirilmeden bir sendikal oluşuma geçiş için çalışma başlatılmalıdır.

 

“İsmi “ASKER HAKLARI “olan

“ kıydırık, komik,  emekli   anılarınızı anlatın “  diye tüzüğünün başına madde konulmuş bir anlayışla ekmek ve adalet kavgası vermek, kaf dağında piknik yapmakla aynıdır.


Ülkenin değişen şartlarına, anayasasına, hukukuna, demokrasisine göre  hızlı biçimde kararlı bir tepki ile  duyarlılık gösterecek bir yapı  maalesef lokal derneklerde olmaz, olamaz.

 

Bu toplumun bir akli siyaseti, bir mali öngörülülük hedefi, bir ekonomik hedef algı ve tespiti, bir sosyal çalışma yasası fikri, ile sosyal sınıf ayırımına karşı onurlu ,çağdaş bakışı ile savunması  olmalıdır.

 

Emekli anılarını anlatıp, cenazesini camiye götürecek, bir dernek tüzüğü ile sosyal,adalet ve ekmek kavgası  kavga olmaz.

 

Olsada hiçbir devlet makamı bir derneği mali, mesleki, ve sosyal talepleri için makamına kabul etmez.

 

Sırada hangi kulvar ve aşama var ise ona geçiş şarttır.

 

500 bin insanın ekmek adaleti için sisteme, hükümete kafa tutacak  TEMAD ın,

 

Akademik kurul gibi, bir sendikal yapı gibi, bir STK gibi cesaret özveri ile çalışacak , donanımlı, karteks dolaplarındaki dosyalarının içi mali ve hukuki teklif, metin, rapor, sunum, mevzuat ve kanunlarla, çalışmalarla dolu olmalıdır.

 

Meclise, komisyonlara, kurullara, siyasete, saraya, teklifler sunacak ekip ve kadroların elinden çıkmış teklif çalışmaları olmalıdır.

 

Temad denen yapının ışığı da odaları da geceleri de dahil full açık ve dolu olmalıdır.

 

Bürokratla, akademisyenle, hukukçularla, danışmanlarla, profesyoneller ile çalışılmalıdır.

 

 Dava kulübü tasarımı budur. Şirketleşme böyle olur.

 

Haklarını;

elindeki belgeden, dökümandan, kayıttan, yasadan ,emsalden, gösterebileceği bir standarda ihtiyaç vardır.

 

Gerekiyorsa,Sokaktan , eylemden korkmayan bir yönetim kadrosuna ihtiyaç vardır.

 

Planının, B si  C si ne olduğu bilinen bir yönetime ihtiyaç vardır.

 

Paşadan, Başbakandan, Cumhurbaşkanından , Yargıdan, Yargıçtan  korkmayan bir yönetim kadrosuna ihtiyaç vardır.

 

“ ZAMAN DOLDU. ARTIK EYLEMLE EKMEK ADALETİMİZİN DİRENİŞ ZAMANI  HAYDİ  ASSUBAYLAR “

 

DİYECEK BİR YÖNETİM KADROSUNA İHTİYAÇ VARDIR.

 

Uyduruk pruva yelkenini değil,Gemisini yakacak, İskenderlere ihtiyaç vardır.

 Saygımla

ADNAN FUAT ÖZDEMİR

Değerli Meslekdaşlarımız,

Herkesin bildiği gibi assubaylar bu ülkeye ve ordusuna sadakatini teri,kanı ve canı ile ispat etmiş karşılığında imtiyaz değil sadece adalet istemiştir;

Her kurum kendi personelini koruyup kollarken TSK ne yazıkki içinde barındırdığı ordu millet düşmanlarının yarattığı önyargı ile orduyu sırtında taşıyan assubaylara haksızlık hukuksuzluk yaparak aidiyet duygusunu yok etmeyi ve ordunun yıpratılmasını amaçlamıştır

Bizlere yapılan haksızlık hukuksuzluk siyasi otoriteler tarafından yapılmış olsaydı  Genelkurmay  BİR EMİRLE ÖLÜME GÖNDERİLEN BU KAHRAMANLARA BU HAKSIZLIK YAPILAMAZ diyerek tepki göstermesi gerekirken bu hukuksuzlukların mimarı olmuştur.

Yıllardır bazı bedeller ödenmesine rağmen hiçbir değerin kabul edemiyeceği, hiyerarşi kılıfına gizlenemiyecek bu hukuksuzluklar için mücadelemizi sürdürürken

Genelkurmay "biz hükümete sunduk onlar bekletiyor";

Hükümet "haklısınız genelkurmay bazı dengeler ileriye sürüyor gidin kurumunuzun teklif vermesini sağlayın biz yasalaştıralım" diyerek bizleri oyalamıştır

Başbakan,Genelkurmay başkanı, ve MSB tarafından adaletin tesis edileceği taahhüt edilmesine rağmen ne yazıkki önyargı bunun gerçekleşmesini önlemiş;

Toplumun bir kısmına iyileştirme sağlayan adaletsiz başlangıç derecelerini içeren intibaklarla ağzımıza bir parmak bal sürülmüştür;

Bir emirle ölüme gönderilen assubayların göreve başlangıç dereceleri ve hak ettikleri tazminatlar gerçekleştirilmemiştir

Bu olumsuzluklar karşısında sessiz kalmaya devam edersek birçok meslekdaşımız adaletin sağlandığını görmeden aramızdan ayrılmış olacaktır;

Hepimize düşen görevler vardır,her platformda haklı taleplerimizi iletmeğe devam edeceğiz ;

Bu sorunu aşmak için  bazı şubelerimiz ve meslekdaşlarımızın girişimleri mevcuttur kendilerine minnettarız.

TSK tamamen MSB emrine girmiş yasal çalışmalar bu bakanlık tarafından yapılmaktadır;

Haklılığımızı,imtiyaz değil sadece adalet istediğimizi anlatmak zorundayız;

Türkçemiz'de damdam düşenin halinden damdan düşen anlar  sözünu hatırlayınız; Şuan MSB Askeri danışman yardımcılığına iyi bir kariyere sahip meslekdaşımız E.Asb. Namık KAPLAN'ın atanması bir şanstır

Kendilerini bazı TEMAD yöneticileri, ve meslekdaşlarımız ziyaret etmişler umut veren görüşmeler gerçekleştirerek diyaloğ yolları açık tutma kararı almışlardır.

Sn.Namık KAPLAN' a son olarak assubayların özgür sesi www.emekliassubaylar.org sitesinin yazarlarından Sn.Levent ULUCAN bir ziyaret gerçekleştirerek arkadaşımızın da bildiği konuları hukuki gerekçeleri ile anlatmıştır.

Mücadelemize destek verenleri  kutluyor Sn.Kaplan'a görevinde başarılar diliyoruz.

Saygılarımızla

 

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, ayakta duran insanlar

 

 

 

Not.Site yönetimi tarafından  bizimle ilgili  haklı taleplerimizi içeren bir mail kampanyasını desteklerinizle  tam siyasi ve askeri makamlara sunacağız.

ABD   güvenlik güçleri 5 yaşındaki iranlı müslüman bir çocuğu annesinin feryatların rağmen tehdit oluşturduğu gerekçesi ile havalimanında kelepçeledi.

 

Başkan Trump, müslüman mültecilere karşı üç gün önce başlatılan vize uygulamasına uymayan ve kendisine bayrak açan adalet bakan vekilini görevinden kovarak "vatan haini " ilan etti.

 

Trump yönetimi ilk icraat olarak beş gün önce PYD ye tam 200 adet zırhlı askeri araç ile ağır silahlar teslim etti.

 

PYD yönetimi ise;  bu güne kadar bu kadar yüksek sayıda askeri yardımı ilk kez aldığını açıkladı.

 

Bu politika zaten her yerden çepeçevre düşmanca kuşatılan Türkiye nin başını çok ama çok ağrıtacak.

 

Trump yönetimi hiç çekinmeden, dosdoğru Türkiyenin üzerine geliyor.

 

Türkiyenin hassasiyetlerini çiğneyip eziyor.

 

Kıbrısta  bile büyük toprak tavizi verilerek anlaşma tamamlanmak üzere.30 yıllık Denktaş direnişi ve duruşu artık tamamen bitti. Kıbrısı çok büyük ödünle kaybettik.

 

Yunanistan ise  fetöcü pilotları vermiyor. gerginlik iyice arttı.

 

İşgal edilen ada sayısı tam 19

 

ABD ise fetöyü teslim etmeyeceğini açıkladı.

 

Karadan havaya, karadan karaya atılan sayısız roket ve füze el altından hala Işide verilmekte;  

Veren  ülke de belli ışidi kuran  ABD.

 

Bu stinger tipi füzelerle yapılan intihar saldırılarında bir çok zırhlı aracımız ve askerimiz vuruldu.

 

 

El bab ta toplamda şu ana kadar 58 askerimiz şehit oldu.

 

Işide karşı savaşan tek ülke olarak ta meydanda sadece TÜRKİYE kaldı.

 

Çok ciddi ve kritik bir durumdayız.

 

Ülkemizin birlik ve beraberlikte tek vücut olmasının en gerekli ve elzem olduğu günleri yaşıyoruz.

 

Her şeyi bir kenara hemen atıp birbirimize kenetlenmeliyiz.

 

Tek ortak noktamız da artık anlaşılmış oldu ki, islam değil, tam aksine TÜRKLÜKTÜR.

 

Çünkü iki büyük darbeyi de iki İslamcı örgütten yedik.

 

Üstelik te şu anda hiç bir islam ortadoğu ülkesi de bizimle değildir.

 

Suudi Arabistan yeni ABD yönetimi ile  ittifakını daha da güçlendireceğini bu gün açıklamıştır.

 

Bu ortamda  atılması gereken  en önemli adımı sayın Recep Tayyip Erdoğanın atması toplumun ve halkın ortak beklentisi dir.

 

 Bu adım da;

 

Yeni tip partili başkanlık modelini onaylamaktan vaz geçerek, partili ve sınırsız yetkili tek başkanlık kısmını derhal rafa kaldırmalı ve ulusal ayrışmayı, kutuplaşmayı hemen sonlandırmalıdır.

 

Bu proje Türkiyenin bu gün içinde bulunduğu yalnızlığa, ve terk edilmişliğe, dair altımıza döşenmiş bir mayındır.

 

Fünyesi hemen sökülmeli ve temizlenmelidir.

 

Ülkemizin böylesi  bir milli radikal adıma ve rahatlamaya, gerginliğini boşaltmaya ihtiyacı vardır.

 

Başkanlık anayasası muhalefetin önemli sakıncaları giderilmek üzere  meclise geri gönderilmelidir.Tüm siyasi partilerin ve halkın kaygısı giderilerek gerekiyorsa ABD tarzında yeniden çıkarılmalıdır.


Saygımla

 

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gülümsüyor, yakın çekim

 

 

ADNAN  FUAT ÖZDEMİR


YETER BE.....

Ocak 30, 2017

Geçtiğimiz hafta  Hakim ve Savcılara kanun hükmünde kararname ile 2500-3000  TL.  arasında değişen ek tazminat düzenlemesi yapıldı.

 Assubaylar ise hâlâ kapıda beklemede.

 Bu hükümet döneminde, yani  15 yıl boyunca sadece 100 TL. lik bir ek iyileştirme aldık. O da diğer kamu görevlilerine verilip de bize verilmeyen  bir  ek ödeme idi.

15 yıldır kuru lokma ile beklemedeyiz.

Kadrosuzluk sebebiyle, General olamayan Albaylar, İmamlar, Öğretmenler, Emniyet birimleri, Polisler, bu gün hemen hemen hepsi de tazminat cetvellerinden bir şekilde yararlandırılırken sadece Assubayların ve emeklilerinin muaf tutulması izah edilemez bir durum.

Biz, hâlâ bakanların müsteşarlarının, özel kalem sekreterlerinin  kıçında nal toplamaya devam ededuralım.

15 Temmuz sonrasında kamuda bir çok kesim işini gördü, halletti.

 

Atı alanlar üsküdarı çoktan geçti. 

100 şubesi ile koca dernek seyretti. 

Toplum seyretti. 

İddia ediyorum ki,

Bu hükümet emekliyi sandıkta beyaz oya karşılık promosyon denilen ahlaksız teklifle nasıl oyalıyor ise ;

Şimdi de çalışan ve emekli Assubayları sandıktan evet çıkana kadar balla, börekle ,tatlı yalanla oyalayacaktır.

 

Bir de içimizdeki İrlandalıları buradan   uyarmak istiyorum. 

Bu güne kadar sesi soluğu çıkmayanlar, ne davaya, ne de hadi vazgeçtim davasından şu kritik günlerde dahi olsun klavyesinin başından bir kelime ile ,  Cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerini  bile müdafaa etmeyenler,

şimdi görün bakın kasımdaki Temad seçiminde nasıl en önde dava adamı olacaklar…

 

Nasıl  da çakma genel başkan adayı olup canti takım elbiselerle,altlarında arabalarla kahraman Rıdvan kesilip il il dolaşacaklar.

Bunları ben rahmetli Aziz Nesin'in “Zübük “karakterine benzetirim.

“Elma dersem çık, armut dersem çıkma.”

Ahmet gidecek, Mehmet gelecek, oraya oturup siyaset ve rant kovalayacak.

 

Ahmet KESER yönetimi bu topluma aslında çok şey öğretti.

En iyi öğretisi de, “Davanın ,ekmeğin adaletinin sadece dava insanlarından kurulu bir yönetimle sağlanacağı.”

En çok da delege bunu nihayet olsun ki sonunda anladı.

Ellerinde son dakika Listeleri ile,  takım elbiseyi sırtına geçirip 36 ayda bir meydana çıkanlara inanmanın bedeli ağır oldu.

Tüm il ve ilçe başkanlarımıza ve delegelere sesleniyorum,

 

“Bir daha ısrarla anımsatayım ki, seçim günü divan başkanı kim ise şunu yapmalı.

Siz yaptırın, önerge verin.

“TEK  ÇARŞAF LİSTEDEN 17 ADAMI SEÇELİM. “ DÜSTURU.

O adamlarda kendi içinde başkanını seçsinler  oylaması.

Tüm ihraçları kaldırtın, isteyen herkesin o tek listeye adını yazdırmasını sağlayın.

Tüzük müsait.

 

Çok yanlışlar yaptık ve çok veballer ödedik

Buradan sayın Yüksel Binici'ye soruyorum….

Başkanınızla AKP'nin tüm salon ve gurup toplantılarında boy gösterdiniz…

İktidarla yatıp kalktınız. Temad'ı iktidara payanda yaptınız.

Hâttâ siz çıkıp AKP'den vekil aday adayı da oldunuz, “sonradan olma,  Assubaydan dönmedir“ diyerek kenarda bekletildiniz.

Şimdi hâlâ AKP saflarından hem bir yerlere yöneticilik peşindesiniz, hem de arada bir mesaj yayımlayıp "bana güvenin çare ve umudunuz benim" diyorsunuz.

15 yıldır bu toplumu hem de Ömer Halisdemir'e rağmen görmeyen kafalar sizin neyinizle bu masum toplumu şimdiden sonra görecek acaba…?

Her yer vıcık vıcık Ohal kararnamesi ile derdest edilirken,……

 

Normal zamanlar varken, 6 yıldır yönetimdeyken  niye gördüremediniz…?

İki trilyon para da kasanızda idi.  Balolara ,kuruluş ve kutlamalara, harcayıp bitirdiniz.

Şimdi ufukta ne var…?

Yaparsınız çakma bir liste, çakma bir genel emanetçi başkan, yazarsınız sayın Ahmet KESERi yedek listesine yedek başkan ,bir ay sonra baştaki hastayım deyip bırakır, yerine Ahmet bey ilk yedekten gelip oturur….

Eee AKP böyle kuruldu nasılsa, tecrübe gırla…

Dümen çok.

 

2016 devir bilançonuz eksi 96 bin lira değil mi..?

Bakalım 2017 nasıl, bekliyoruz ki açıklansın…

2 trilyondan eksi 100 binlere.

 

Hikayeyi, paşalığı, atıp tutmayı bırakın,

6 kayıp yılın hesabını 2 trilyonla verin.

 

Bakın hakim ve savcılar da  payelendi.

Muhtarlar da.

Bir muhtar kadar bu toplumu itibarlı yaptıramadınız.

Biz TSK'nın 2/3 kadar büyüğüz oysa,

O kadar fazla , bu ülkenin milli bir meselesiyiz.

 

 Tam 6 yıl orada oturdunuz…

“BİZ  AÇ İSEK ÜLKE ASLA DOYMAZ,  EĞER Kİ, BİZ YOK İSEK  ÜLKE DE OLMAZ”  diye bir beze yazıp Cumhurun kapısına  olsun dikilemediniz.

Oysa  o pankart bezin maliyeti 300  TL. ama etkisi memleket kadar değerli idi.

Cumhuriyet tarihinde STK'lar içinde bir ilke imza atıp İstanbul İl başkanlığınıza dava açtınız, yargı kararı ile 17 milyonluk  dünya başkenti ili  assubaylara kör ettiniz…

Var mı 2 yıldır il başkanlığınız, bırakın ili, faal bir şubeniz?…..

 Şimdi ne yapıyorsunuz…?

 Kimi iknaya çalışıyorsunuz…?

 Bir işe yaradı mı yama, bohça haliniz.?

 

Kaç yüz kez yalvarıp yakardınız, “Allah aşkına ARTIK  bizi görün“  diye eteklerine yapıştınız.

Bu kafalara keşke hiç demese idiniz de, en azından dimdik durup, Cumhuriyetten, Laik Türkiye'den yana tavır alsaydınız.

 

Aslan gibi  durup da  hesap sorsaydınız….

Herkese  kendinizi alkışlatırdınız…

 

Şimdi aynı  yalvar, yakış, acz ile çırpınış bir Bakanın üzerinden sürdürülmeye çalışılıyor.

Aynı tuluat, aynı orta oyunu,aynı meddah….

Hem de tam 3 yıldır.

Bu bakan da Sayın   Nabi AVCI.

Bir kardeşimiz kendince çırpınıp duruyor.

Adam bıktı, usandı, biz hâlâ usanmadık.

Söylemediği yalan mazeret kalmadı.

Burnu 3 metre uzadı.

 

Ne varki   Sayın AVCI;

Muhtarları bile yemekle, kahvaltı ile sarayında tam 17 kez ağırlayan Cumhurbaşkanına ne hikmetse tam 3 yıldır 3 tane Assubayı götüremedi. Bırakın oraya götürmeyi, bir randevu dahi alamadı.

 

“ Yapacak, görecek, çağıracak, size de numaratöründen bir sıra verecek, cak, cek, cak, cek."

 

Artık bu toplumun da, bu onurlu sınıfın da, bu riyalardan  benim gibi midesi  bulandı, nerede ise hep beraber üzerlerine kusacağız.

 

“YETER“  BU KADAR YALVAR, YAKAR, ÇIRPINIŞ...

 

Bu ne menem bir meslektir ki, tam 55 yıldır, görülmez,

Ne şirret bir iştir ki, 15 yıldır bir eski Başbakana gidilemez.

Var mı dünyada?

Bırakın , Avrupasını, Asyasını, PATAGONYA cumhuriyetinde dahi bu aşağılanma ve acziyet yaşanmaz.

Bu komediye artık bir son verelim.

Bütün arkadaşlara sesleniyorum.

Çekin elçilik vazifenizi, elinizi bu soytarılık ve maskaralıktan gayri.

 

KENDİNİZE GELİN.

 

Bu sınıfın bir insan onuru ve şerefi var.

Binlerce kahraman şehidi var.

Binlerce şehidinden dahi utanmayanlara artık yalvarıp durmayın.

Kapatın iletişimlerinizi, telefonlarınızı,

Gözlemeyin artık her sabahın sahte aydınlığını.

Bunlar, bize böyle bakmaktalar.

Onların gözünde bizler zerdüştten palanlı eşekleriz nasılsa.

Bunu artık anlayın.

 

Tüm Delegelere sesleniyorum.

Tüm şube ve genel merkez seçimlerinde işinizi yapın.

Önce içimizdeki  yedi uyuyanlardan başlayın, kökünü ayıklayın, temizleyin.

Genel merkezde ve tam 100 şubede davadan bîhaber, ilgisiz ve alakasız ne kadar yönetici var ise, hepsini de evlerine gönderin.

GÖNDERİN DİLEKÇELERİNİZİ GENEL MERKEZE ACİLEN BEKLEMEYİN, HEMEN TEZ VAKİT SEÇİM İSTEYİN.

 

Bu  kavganın insanlarını biliyorsunuz, onlar her gün ortada meydanda, bir başına, savaşmakta.

Onları  getirin başa .

Hırsı, öfkeyi, inadı yeniden diriltin.

50 bin emekliyi  bir daha Ankara'ya dökecek bir son dirilişi daha harekete geçirin.

Nerede 850  delege?.

Yok mu hiç irade-i  gücünüz?

Yeter artık  harekete geçin.

Kıpırdayın, ayağa kalkın.

Çare bu.

Yol bu.

Anlayın.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gülümsüyor, yakın çekim

 Saygımla.

Adnan Fuat ÖZDEMİR

 

 

 

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ