"TEMAD ANTALYA İL BAŞKANLIĞI.
TÜM MESLEKTAŞLARIMIZA ÖNEMLİ DUYURU:
DERNEĞİMİZİN KİRACI OLARAK HAYATINI MEVCUT ŞARTLARDA DEVAM ETTİRMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. TÜM YÖNETİMLERİN VE ÜYELERİMİZİN BUGÜN VE GELECEKTE ORTAK SORUNU SAYILACAK CİDDİ SIKINTININ GİDERİLMESİ İÇİN KULLANILABİLİR BİR MÜLKİYETİN SATIN ALINMASI ELZEMDİR. KİMSELERE MUHTAÇ OLMADAN KENDİ AYAKLARIMIZIN ÜZERİNDE DURMAMIZ GEREKMEKTEDİR. TEMAD EVİ PROJEMİZDE OLAN YÖNETİM BÜROSU, LOKAL, AİLE SALONU, ÇOK AMAÇLI SALONUN BİR ARADA OLACAĞI KOMPLEKS HALİNDE BİR MÜLKİYETİN İNŞASI İÇİN YÖNETİMİMİZ AYLAR SÜREN ARAŞTIRMASINI TAMAMLAMIŞTIR. BU ÇALIŞMALAR BİZLERİ HER ZAMAN PAZARLIK GÜCÜ İÇİN HAZIR NAKİT İHTİYACI SONUCUNA GÖTÜRMEKTEDİR. BU MAKSATLA KULLANILABİLİR MÜLKİYETİMİZE SAHİP OLMAK İÇİN BAĞIŞ TOPLAMA KAMPANYASI BAŞLATILMASINA KARAR VERİLMİŞTİR. GELECEĞİMİZİN TESİSİ SİZLERİN KAMPANYAYA VERECEĞİNİZ DESTEKLE MÜMKÜN OLACAKTIR. BİR DEFAYA MAHSUS YÜREĞİMİZİ ORTAYA KOYARAK. EN ÖNEMLİ ADIMI OLAN AİDATLARIMIZI YATIRMAKLA BAŞLAYIP, BAĞIŞLARIMIZLA DESTEK VERELİM. HİÇ UNUTMAYALIM Kİ BİZLER GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAZSAK BAŞKALARI HİÇ SAHİP ÇIKMAZ. SİZLERE GÜVENİYOR VE YÖNETİM KURULU OLARAK BAĞIŞ KAMPANYASINA DESTEĞİ İLK BİZLER VERİYORUZ. SİZLERİ DE BEKLİYORUZ.
BAĞIŞLAR İÇİN, TÜRKİYE İŞ BANKASI ANTALYA SELEKLER ŞUBESİ
HESAP NO: 6229 0014105
İBAN : TR74 0006 4000 0016 2290 0141 05
İRTİBAT : 0 532 647 27 02"
"Sayın TEMAD Antalya Yönetici arkadaşlarım.
Öncelikle teşebbüsünüz için sizleri kutluyorum. Daha önce de taşınmaz sahibi olmak isteyen bazı TEMAD Şube Başkanlıklarımızı uyarmak için bilgi paylaşımında bulundum. Bu konuları sizlerle de paylaşmak isterim.1998 yılında İzmir Bornova TEMAD yöneticisiyken, elimizde bir miktar paramız vardı. Başkanlığımız, bürosuna kira vermemek için merkezde büyük bir işhanında 35 metre kare büro satın aldık. Tapusu TEMAD Genel Başkanlığı adına tescil edildi. Daha sonra taşınmaz, kamu yararına çalışan dernek olduğumuz için İçişleri Bakanlığı adına geçti. Bir kaç sene sonra yine birikimlerimizle çevremizde dernek bürosu, lokali olacak genişlikte bir yer bulduk, satın almak istedik. Paramız eksik kalınca TEMAD Genel Başkanımızla görüşüp, (O tarihlerde Sayın Ali ŞENCAN Genel Başkanımızdı.) büromuzu satıp, daha geniş bir yer satın almak istediğimizi söyledik. Daha önce böyle alım-satımlarla karşılaşmadığını, konuyu inceleyip bilgi vermek adına döneceğini söylediler. Ertesi günü aradılar. Açıklamaları şöyleydi:Şube Başkanlığı olarak büronun satışı ile Genel Başkanlığa yazacaksınız. Biz de yazınızı İçişleri Bakanlığına iletip satış için olur isteyeceğiz. Kabul olunursa, sizin şubenize satış yetkisi vereceğiz. Siz de bulunduğunuz il'de yüksek trajlı 3 gazetede, 3 gün devlet ihale yasasına göre çerçeveli satış ilanı verecek, öyle ihale usulüyle satacaksınız. Yönetim olarak o günün şartlarında inceledik; astarı yüzünden pahalı geldi. İlan masrafları nerede ise satın alacağımız tesis kadardı; vazgeçtik.
Sayın Yöneticilerim. Teşebbüsünüz için sizleri tekrar kutluyorum. Bu günün yasal şartları aynen devam ediyor mu bilmiyorum. Konuyu bir de bu yönden değerlendiriniz. Veya başka alternatifler olabilir mi incelenmesinde fayda var, diye düşünüyorum. Saygı ve sevgiler."
Yorum buraya kadar. Antalya TEMAD'ın duyurusuna söyleyecek hiç bir sözümüz olamaz. Böyle bir girişime başlamadan önce, Antalya TEMAD'ı yöneten meslektaşlarımın, hesaplarını yapmış olduklarından eminim. "Bu iş, ömür boyu kira köşelerinde yürütülecek iş değildir. Bir yerden başlamak lazım." kararına varmış olacaklar ki, bu duyuruyu yapmışlar. İnşallah girişimleri olumlu bir sonuca ulaşır; Antalya TEMAD'a uygun bir lokal yeri satın almakta başarılı olurlar. Antalya TEMAD üyesi bir emekli assubay olarak bize, maddi manevi, gereken desteği verme görevi düşer. Antalya'da yaşasın yaşamasın, tüm meslektaşlarımdan, bu konuda maddi manevi destek bekliyorum. Alınan karar, çıkılan yol hayırlı olsun.
Asıl söylemek istediklerim, yorumcu meslektaşımın yazdıkları ile ilgili. Toplumumuzda kişilerin özel merakı yoksa, bir konuda bilgi sahibi olmaları için, o olayın maalesef kendi başlarına gelip deneyim yaşamaları, kazık yemeleri gerek. Ayrıca, özellikle biz ömrünü askerlikte geçirenler, bir çok konuda daha da saf ve bilgisiziz..
Yorumcu meslektaşımın anlattıklarının açıklaması şu: “Bir dernek olarak sen üyelerinden aidat ve bağış olarak, çatır çatır para toplayabilirsin. Toplanan para ile kimseye sormadan, dernek adına bir taşınmaz alabilirsin. Ancak bu taşınmazın tapusunu bakanlık üzerine yapmak zorundasın. Bu taşınmazı satmak istediğinde ise satışı bakanlığa sormadan yapamazsın. İstediğin kadar bu taşınmazın parasını, senin derneğin üyelerinin cebinden çıktığını söyleyip, itiraz et;yasa böyle. Satışın yapılıp yapılamayacağına bakanlık onay verir” diyor.
Burada bir dernek şubesinin üyelerinden topladığı paralarla aldığı taşınmazı satarken, kimin söz sahibi olduğu konusuna nokta koyalım. Aşağıdaki yorum da bir Facebook sayfasından alınma. Yorum OYAK’ın tasfiye edilmesi arzusu ile ilgili. Yorumun metin yapısından, yorum sahibinin, iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz, Türkçe yazma özürlü, birisi olduğu izlenimi edindiğimden, kendisinin bir meslektaşım olması olasılığını yorum sahibinin üzerine konduramıyorum. Türkçe yazım hatalarına dokunmadan, bu yorumu, olduğu gibi aşağıya alıyorum.
TEMAD bir an evvel OYAK la ilgili tavır ve tarzını gözden geçirmeli, üyelerine bir anket yapmalı, sonuca göre de tasfiye ya da her ne çıkacaksa ona göre tavrını belirlemeli ve sertleştirmelidir. her fırsatta ordunun taşıyıcı unsuru olan astsb.camiasını hor ve hakir gören, aşağılayanların üzerimizden nemalanmasına ve saltanat sürmesine son vermeliyiz artık.şurası da var ki; emekli maaşları çok düşük(1350)bir çok emekli arkadaşımız için OYAK tan alınan maaş bir can simidi olmaktadır.bundandolayı bu arkadaşlarımız belki haklı olarak OYAK ı cansiparanesavunmaktadır.öncelikle bu durumun ortadan kaldırılması gerekmektedir.emekli maaşlarının 2000 lira civarına çekilmesi bu arkadaşlarımızında OYAK a cephe almalarını kolaylaştıracaktır...tüm parasını çekip oyak tan ayrılanlar, yedek subaylar, 10 yıl dolmadan ayrılan/atılanlar vb. hemen herkesin bir şekilde oyak tan alacağı bulunmaktadır velhasıl...selamlar saygılar abi...
Ben, ünlü “Devrim” arabasının yapıldığı dönemde, OYAK’ın da, aynı şevk ve amaç ile, hem ülke ekonomisine lokomotiflik, hem de üyelerine hizmet etsin diye, iyi niyetle kurulduğuna inananlardanım. Yıllardır, OYAK’ın yönetim birimlerinde assubayların söz sahibi olmaması, istihdam açısından, iştiraklerinde assubaylara haksızlık yapıldığı ve bu kurumun üyeleri, emekli olduklarında, kurum üzerinde hakları kaldığı inkar edilemez bir gerçek. Amacı sorun çözmek olan, iyi niyetli bir iktidar için, bu sorunların çözümü, iki üç maddelik basit bir yasal düzenlemeye bakar. Bunları bir kenara koyalım.
Yukarıda alıntı yaptığım komik yorumdan da anlaşılacağı üzere, OYAK üzerinde,herkesin gözü önünde, aşağılık bir oyun oynanıyor. Astsubay ve emeklilerinin yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle oluşan haklı öfkeleri, birileri tarafından istismar ediliyor; kullanılıyor gibi. Uygulanan taktik, kullanılan yöntem, son yıllarda bir çok olayda uygulananların aynısı. Ortaya birdenbire, gazeteci mi, yoksa meslekten birisi mi olduğu pek belli olmayan birileri çıkıyor, yıpratacakları hedefe vurmaya başlıyor. Arkadan imzasız şikayet mailleri devreye giriyor. Bu gibi durumlarda, daha önce, operasyon merkezlerinin harekete geçmesi için, imzasız tek bir mail yetiyordu. OYAK örneğinde ise, buna gerek yoktu; assubayların öfkesi kullanılarak, dilekçe kampanyaları açıldı. İlginç olanı ise, Emekli Assubaylar Org sitesi, yedi yıldır, yılda en az üç kez dilekçe kampanyaları açıp,emekli assubayların sıkıntılarını bir yerlere duyurmaya çalıştığı halde, bu feryatlarını duyması gereken hiçbir kimse duymazdan gelirken, her nedense OYAK ile şikayet dilekçeleri üzerine, anında TBMM harekete geçti, acilen araştırma komisyonu kuruldu.
Alıntı yaptığım yorumda anlatılanlar nasıl ama? Asıl amacın, OYAK ile ilgili emekli assubayların uğradığı haksızlıkların giderilmesi değil, birileri tarafından hedef seçilen OYAK’ın çökertilmesi olduğu apaçık ortada. Yorumcu ne öneriyor; 1350 TL olan düşük emekli maaşları, tek kalemde 2000 TL yapılsın, muhtemelen oradan maaş aldıkları için kendilerini OYAK’ı savunmak zorunda hisseden, muhakeme yoksunu, asıl çıkarlarının ne olduğunu bilmekten aciz zavallı meslektaşlar da, artık OYAK’ın yaşamasında çıkarları kalmadığı için, OYAK karşıtı olsunlar, böylece paşaların arpalığı olan OYAK lağvedilmesini alkışlasınlar. Nasıl öneri ama? Hoca Nasrettin fıkrası gibi. Ama gülemiyorum. Ne diyelim; inşallah bu yorumcu arkadaşı birileri dikkate alır; sayesinde biz emekli assubaylar da hak ettiğimiz refaha kavuşuruz...
Yalnız şöyle bir durum var. Ben bunları yazan basının yalancısıyım. Son üç yılda Türkiye devlet bütçesinde örtülü ödenek harcaması otuz beş kart artmış. Türkiye’nin savaşı olmadığına inandığım iki yıl önceki Libya savaşında, bir bavul dolusu doları elleriyle götürüp isyancılara havaalanında teslim ettiğini Dışişleri Bakanımız bizzat kendisi açıklamıştı. Antakya’da, lokantada yiyip içtikten sonra, “hesabı hükümet ödeyecek” dedikleri yazılıp çizilen, Suriye’de savaşan kiralık katil-cihatçı karışımı hainlerin, maddi olarak devlet tarafından desteklendiği, Reyhanlı’da ve Akçakale’de sayıları bu ilçelerin nüfusu kadar rakamlara ulaşan Suriyeli mültecilerin ceplerine, devlet tarafından, harçlık olarak bankamatik kartı koyulduğu yine basın tarafından yazıldı.
Şu anda “OYAK adlı kurumunun ve varlıklarının sahibi kimdir?” diye sorsam cevabınız ne olur? “Tabii ki üyeler” dediğinizi duyar gibiyim. Peki elinizde bunu ispatlayacak belgeniz var mı? Yok.
Diyelim ki, bu “OYAK lağvedilsin” kampanyacısı, OYAK’ı yıpratmak için özel görevli izlenimi veren, gazeteci-emekli astsubay karışımı kişiler ve bu yorumcu arkadaşın dileği kabul oldu; OYAK lağvedildi; peki sizce OYAK kurumunun varlıkları kime kalır? Yine "üyeler" dediğinizi duyar gibiyim. Siz hâlâ bu ülkede hukukun işlediğine inanan saflardan mısınız yoksa? BDEGS’nin kısmen lağvedilmesi aşamasını hatırlayın. “OYAK’ın üyelerine yaptığı ödemeler her türlü vergi ve harçtan muaftır” yasal hükmüne, adının içinde “emekli sistemi” ibaresi geçmesine rağmen, sırf devletin yeni yaptığı BES yasasında adı vergiden muaf emeklilik fonları arasında bir tek kelime ile anılmadığı için, uç yorumlarla, BDEGS’den ayrılan OYAK üyelerİ, aldıkları geri ödeme nedeniyle, tefecilik yapmışlar gibi değerlendirildi ve ona göre vergilendirildiler. Bu yaklaşım sahiplerinin, OYAK’ın lağvedilmesi durumunda, OYAK üyeleri lehine davranıp haklarını teslim edeceğini mi sanıyorsunuz? Enver Gürbüz meslektaşımızın derneğin satın aldığı taşınmazın satılması durumu üzerine yaptığı yorumda anlattığı üzere, TEMAD’ın taşınmazına İçişleri Bakanlığı’nın sahip çıkması gibi, OYAK’ın lağvedilmesi durumunda da, sakın birileri, madem sahibi belli değil, bari devlet olarak biz sahip çıkalım demesin?
Bütün bunların önünün alınmasının tek çaresi var. OYAK ve varlıkları,kendi halinde toprağa düşen bir tohumdan tesadüfen oluşmadı; üyelerinin maaşlarından çatır çatır kesilen paralarla ortaya çıktı. Şikayet konusu olan bazı aksaklıklar nedeniyle lağvedilmeye kalkılması büyük haksızlık olur. Doğru olan, Emekli Assubaylar Org. Sitemizin yıllardır savunduğu üzere, yasal düzenlemeler yapılarak, OYAK kurulduğundan bu güne, tüm üyelere katkıları oranında hisse vermektir. Kimse kirli amaçlarına erişmek için, assubayların sorunlarını ve haklı öfkelerini istismar edip kullanmaya kalkmasın.