Şimdi, bu kapitalist ülkeler kimden yana?

Bir zamanların Amerikası Osmanlı İmparatorluğu’nun ilimle hükmedemediği topraklardan çekilmesi hüzünleri, acıları, kayıpları da beraberinde getirmiş,

Tıpkı bugüne benzer şekilde, Osmanlı’dan koparılan halklar özgürlük umuduyla sarılmışlar İngiliz’e, İtalyan’a, Fransız’a, Amerikalıya,

Doğrudur, Osmanlı hükümranlığından kurtulmuşlardır,

Bu kurtuluş yolunda yedi düvelle birlikte olup çıkardıkları isyanlarla Osmanlı askerlerini arkadan vurarak, kovmuşlardır Osmanlı’yı Arap yarımadasından,

Fakat Osmanlı’dan sonra huzur bulamadıkları  gibi, halen de huzursuz yaşıyorlar,

***

Araplar, yine yabancının elinde, onların oyunlarıyla birbirlerini öldürmeye, iç isyanlara devam ederken, diğer taraftan topraklarını satarak içlerine soktukları İsrail, yılda birkaç kez düzenlediği saldırılarla telef etmekte insanları,

Bir zamanlar Osmanlı’nın Arap Yarımadasından çekilmesi için çalışan Mekke Şerifi Hüseyin’i destekleyen Filistinliler günümüzde her gün acıyla uyanıp, acıyla yatmakta,

Arap Yarımadası halen böyleyken, huzur içinde çağı yakalamak isteyen Türkiye ise AB-D’nin başına musallat ettiği PKK terörüyle çeyrek asrı aşan bir süredir boğuşmakta,

Türk çocukları neredeyse her gün yaşamını yitirmekte,

Bu kirli savaşta; TSK’nın kullandığı silahlar AB-D’den, Rusya’dan, PKK’nın silahları da aynı ülkelerden!

Savaş yoluyla oluk oluk para akıyor AB-D’ye, Rusya’ya.

Şimdi, bu kapitalist ülkeler kimden yana?

Kaynaklarını tüketmekte olan Türk halkı, yoksullukla baş başa, savaşın tek mağduru durumunda.

Hedef ülkelerin yönetimlerinde etkili olan ABD ve Batı, her ikisi de kapitalist. Hedef ülkelerin yazılı ve görsel medyasının büyük bir bölümü ellerinde. İstediğini istediği şekilde hedef ülke halkına yansıtıyor, dayatıyor ve kabul gördürtüyor.

Kapitalist AB-D, Lozan’dan bu yana, Türkiye’yi de içine alacak şekilde, sözde bağımsız Kürt Devleti kurdurmak hayalinde,

Devlet kurdurmak istediğini söylediği halkın kaynaklarını bir taraftan da tüketmekte, el koymakta.

Diyelim ki devleti kurdurttu,

Devlete kaynak lazım, fakat kaynaklar tükenmiş, hepsi AB-D’nin eline geçmiş. Savaş yoluyla insanlar eğitimsiz kalmış. Gel de devleti kur ve yaşat,

AB-D’nin sistem mühendisleri ilk etapta kurulan devletin zaman içerisinde alt grupları peşine düşmeyecek mi?

Gazze'deki Filistin Hükümeti'nin Başbakanı  İsmail Haniye, 4 Ocak 2012’de basına kapalı olarak BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Filistin ve Kürt sorununun çözümüne dair konuşmasından basına yansıyan “ Diyarbakır’ın özgürlüğünü görmek isteriz” şeklindeki isteği, yedi düvelle bir olup Osmanlı’ya isyan eden Filistinlilerle aynı değil mi?

Adama demezler mi “Sen, git önce Filistin’i kurtar.”

Birlik ve beraberlik içerisinde, bağımsız ve medeni bir yaşamı başaramayanların Filistin, Afganistan, Irak, Libya, Mısır’daki içler acısı halleri ortada…

Bilimsellikten, tarihten uzak, teknolojisini üretemeyen, dışa bağımlı, adaletsizliklerin hüküm sürdüğü, birlik ve beraberliğini darmadağın eden ülkelerin avcısı AB-D, onları en zayıf anlarını yakalamak için pusuda bekliyor,

Av olmak da olmamak da elde.

Ögeyi Oylayın
(22 oy)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Yorumlar  

#1 Hasan ÇANKAYA 21-11-2012 10:47
Tarihdeki tüm savaşlar başka görünümde olsalar da son tahlilde ekonomik amaçlıdır. İkinci Dünya Savaşına kadar ülkelerin kaynakları askeri işgallerle yağmalanıyordu. İkinci Dünya Savaşında 50-70 milyon civarında insan ve trilyonlarca dolar harcama olunca askeri işgaller dönemi sona erdi.
Osmanlı ekonomisi de işgal, dolayısıyla da yağmaya dayanmaktaydı. Bize ezberletilen tarihde işgal edilen ülkeler gönüllü olarak Osmanlının himayesine girdi dense de gizlenemeyen savaşlar doğrunun böyle olmadığını söylemektedir. Arap yarımadası Yavuz Sultan Selim tarafından yine bir müslüman güç olan Safevileri Çaldıran'da yenmesi sonucunda işgal edilmiştir.Yine Yavuz döneminde Ridaniye savaşında Memluklular yenilerek Mısır dahil işgal edilmiştir. Neticede Osmanlı buralara gülle çiçekle gitmemiştir. Tamamıyla çürümüş bir yönetim olan Bizans bile işgale 53 gün direnmiştir.İşgale direnmek meşrudur ve doğrudur. Arap halkları da işgale karşı direnmiş ve Osmanlıyı kovmuşlardır. Bizlerin yani Türklerin Kurtuluş Savaşı nasıl gurur duyulan bir tarih ise arap halkları için de Osmanlıya karşı verilen savaşlar onurludur ve kendileri açısından gurur duyulasıdır..
Bugün yaşananlar ise Kapitalizmle ilgili değildir. Emperyalizmin sonucudur. Kapitalizmin geldiği aşama iç piyasaları doyurunca yeni pazarlara ihtiyaç duyulmuştur. Bu gün yaşananlar Emperyalist tekellerin dünyayı pazarları haline getirme savaşıdır. Bu anlayışa göre Ulusal sanayiler olmamalı,ülkeler tamamen dışa bağımlı hale getirilmelidir. Tabii ki emperyalistler çıkarlarını korumak için de İşbirlikçi iktidarlar ve ordular oluşturmuşlardır. Bu gün dünyada yaşananlar tam da budur. Emperyalizme teslim olmayanlar özgürlük götürüyorum diyerek işbirlikçi iktidarlara teslim edilirken, Suudi Arabistan gibi ülkelere dokunulmamaktadır. Arap halkları bu gün her ne kadar yeterli direniş göstermese de bu devamlı böyle olmayacak, Emperyalizm Ortadoğudan defolup gidecektir.
Bizlere düşen de arap halklarının onurlarına saygı duymak, zamanında biz sizi şöyle yönettik böyle yönettik diyerek hakaret etmemektir. Her ulus gibi arap halklarının de kendi kendilerini yönetebilme geleceklerine karar verme yetenekleri vardır.
Alıntı
genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ