Asubay Tefrikası -8- Aldatanlar Ülkesinin Aldatılmaya Doymayan Askeri: Asubaylar
Bir Genç, İki Sene ve Üç Unvân; Ahmet KISA
16 Ekim 2019 Çarşamba, Balgat-ANKARA… O gün emir, büyük yerden geldi!.. Kendisi, aradı beni… Uzun bir telefon görüşmesinden sonra, TEMAD Aydın İli Kurucu Başkanı, (E) Hava Telsiz Asb.Kd.Bçvş. Ahmet KISA şöyle dedi bana; Bizim oğlan ile birlikde bugün Ankara’ya geldim!.. Bir kutu da incir getirdim sana!.. Sohbet için yarın bekliyorum seni! Gelebilir misin, Şükrü Bey?
Hoş geldiniz, Ahmet Bey. Ellerinizden öper, incir için de teşekkür ederim size dedim, evvelâ… Akabinde, memnuniyet ile Ahmet Bey, tabi ki gelirim efendim, dedim!
Yarın, sanki hemen geldi… Siyâset-rüşvet-ihânet-ihtirâs-kumpas çirkefi ile; Hem bedeni hem de rûhu kirlenen başkent Ankara’nın mânevî havasına inat Ilık, sâkin, âsûde ve hârika günlerinden birisini daha bize bahşeden kadim Anadolu bozkırının Bir sonbahar mevsiminde, 16 Ekim Çarşamba günü öğleden sonra “balın gatıldığı” semtde buluşduk!.. Elini öpdükden ve kısa bir hasb-ı hâlden sonra meslekdaşlarım Fikret PARLAK, Sami İNAN ve ben Ahmet Beyin etrafında mevkilendik… Dördümüz de aynı yere bakıyormuşuz gibi görünsek de aslında öyle değil!.. Hepimiz sâdece aynı konuya bakıyoruz!.. Ahmet Beyin ikram etdiği çörekden bir gıdım, Çaydan da bir yudum aldıkdan hemen sonra da Dördümüz birlikde bu hârika resimi, târihin eskimez hâtırasına emânet etdik!..
* * *
Sayın Ahmet KISA, 1949 senesinde “ Gedikli Küçük Zâbit Onbaşı ” olmak için intisâb etdiği Eskişehir Hava Okulu’ndan 04 Temmuz 1951 Çarşamba günü “ Gedikli Erbaş Onbaşı ” rütbesi ile mezun olmayı bekler iken Sâdece bir gün sonra, 05 Temmuz 1951 Perşembe günü; “ Astsubay Çavuş ” rütbesi ile Hava Kuvvetlerine intisab eden ilk dönem hava astsubaylarımızdandır.
* * *
Ortaokul mezunu 15 yaşında bir genç olarak Ahmet KISA, “ Pilot ” olmak için Çanakkale’den güzün yollara düşdü…
Tahrirî, şifâhî, sıhhî ve bedenî imtihânların hepsini muvaffakiyyet ile geçdi...
1949 senesi sonbaharının ayaz bir gününde, Eskişehir’deki Hava Okuluna kaydını yapdırdı…
Fakat Kayıt olduğu okulun aslında “ pilot ” okulu değil de “ Telsiz ” okulu olduğunu dersler başladıkdan haftalar sonra fark edebildi. Ahmet KISA için memlekete geri dönüş yok idi artık!
Başladığı okulun “ zâbit ” değil de “ gedikli küçük zâbit ” okulu olduğunu anlaması da birkaç ayını daha aldı… Taalim-tahsil-terbiye başladıkdan aylar sonra Hava Okulu, Eskişehir’den İzmir’e nakledildi.
Fakat İzmir’de tahsil edecek ne sınıf, taallüm edecek ne atelye; yatacak ne yatak, sıçacak ne helâ, ne de gusledecek hamam var idi… Amerikan Ordusunun İkinci Dünya Harbinde kullanıp hurda hâline getirdikden sonra “Marşal Planı” kisvesi altında yenisinin mâliyetinin beş katı bahaya “Müttefik” dediği Türk Devletine kakaladığı Suntadan mâmûl sobasız, derme çatma, buz gibi barakalara Arkadaşları ile birlikde balık istifi tıka basa doldurulan Ve dahi Talim-taallüm-ibâte-ikâmete cebredilen Hava Telsiz Küçük Zâbit namzeti Ahmet KISA, Bu bâdireleri de sağ salim atlatdı... Yarım yamalak; bir var üç yok ile gelip geçen iki senelik taalim ve tahsilden sonra Ahmet KISA, 1951 senesinde okulundan “ gedikli küçük zâbit onbaşı ” rütbesi ile mezun olmayı bekliyor idi. Fakat ordumuzdaki “gedikli küçük zâbit ” sınıfı 1950 senesinde lağvedildi. Ve dahi “Gedikli küçük zâbit ” sınıfı yerine “ gedikli erbaş ” sınıfı ikâme edildi.
“ Gedikli küçük zâbitler “ bir günde “ gedikli erbaş ”, “ Gedikli küçük zâbit talebeleri ” de “ gedikli okur ” oluverdi…
Ordumuzun Ahmet KISA’ya yapdığı zulüm bu kadar ile kalmadı. İki senelik talim ve tahsilini, 04 Temmuz 1951 Çarşamba günü tamamlayan “ Gedikli Okur ” Ahmet KISA, Ertesi gün “ Gedikli Erbaş Onbaşı ” nasbedilmeyi bekliyor idi.
Fakat Bu kez de ordumuzdaki “ Gedikli Erbaş ” sınıfı lağvedildi ve yerine “ Astsubay ” sınıfı ikâme edildi.
“ Gedikli Erbaş Onbaşı ” rütbesi ile Hava Kuvvetleri Komutanlığında göreve başlamayı bekleyen Ahmet KISA’ya komutanı olan subaylar, Ertesi gün, 05 Temmuz 1951 Perşembe günü, “ astsubay ” olduğunu söylediler.
Bütün bu alavere-dalavere, kap-kaç, med-cezirden sonra Ahmet KISA, Hava Kuvvetleri Komutanlığının ilk dönem mezun “astsubay” larından birisi olarak Ve dahi “Hava Telsiz Astsubay Çavuş” rütbesi ile 1951 senesinde göreve başladı.
İnsana şaka gibi geliyor! Fakat hakikâtin ta kendisi… Üsdelik, bunların hepsi de bizim ordumuzda vuku bulmuş!.. Hekimden sorma, çekenden sor demiş, atalarımız!..
Yaşadığı bu tiyatroyu Sayın Ahmet KISA’ya o gün orada bir kez daha sordum!.. Biraz şaşkın, biraz kızgın, biraz nâdim!.. Fakat aynı heyecan ile ve çok çok da öfkeli bir üslup ile Yaşadığı kâbus dolu o tebdil-tebeddül-tensik-tenzil-tefeyyüz günlerini bir kez daha anlatdı bize…
Fikri Bey, Sami Bey ve ben ise Ahmet Beyin yaşadığı ve 69 sene sonra bize anlatdığı bu hazin tiyatroyu Soluksuz, merak ve hayret dolu bakışlar ile dinlemekden başka bir şey yapamadık!.. Hikâyesini, çayını, çöreğini ve incirini bizim ile paylaşdığı için kıymetli büyüğümüz Ahmet KISA’ya, Vakitlerini paylaşdığı için de Meslekdaşlarım Sami İNAN ve Fikret PARLAK’a teşekkür ederim… İnşallah, tekrar buluşmak umudu ile…
|
* * * * *
Ne Öğrendik?
Asubay Tefrikası -7- isimli mukaddem makâlemizde;
İngilizce “ enlisted ” kelimesinin türkce anlamının “ er ” olduğunu,
Türkiye Cumhuriyeti Kânunlarının “ subay yardımcısı ” dediği
Ve dahi
Türk kamuoyuna “ astsubay ” olarak takdim etdiği biz “ asubayları ”
Genelkurmay Başkanının NATO ve Amerika’ya “ er ” olarak pazarladığını öğrendik!
Gene o makâlemizde;
Genelkurmay Başkanının “ astsubay ” dediği “ sahte kelimeden ” söz etdik!
* * * * *
Ne Öğreneceğiz?
Asubay Tefrikası -8- isimli işbu mütemmim makâlemizde ise bugün biz;
Bu sahte “ astsubay ” kelimesine karşılık olarak,
Genelkurmay Başkanlarının götlerinden uydurduğu
“ noncommissioned officer ” teriminin aslını kökünü araşdıracağız,
Ve dahi
Bu sahte “ noncommissioned officer ” terimini;
Fâil – fiil – mef’ûl üçgeninde İlk defâ olmak üzere belgeleri ile bugün burada görüp öğreneceğiz, inşallah…
|
* * * * *
Bizim dolmacı Genelkurmay Başkanı;
İnşa etdiği bu "gayri meşru fiilî ” durum ile;
Sonra da
Genelkurmay Başkanının söylediği bu yalanın
Ve dahi
Yapdığı bu tercüme hilesinin delillerini karartmak için de;
Neşretdikleri bu askerî terimler sözlükleri ile bizim müntehil Genelkurmay Başkanları; Kendi akıllarınca gayri meşru “ hukukî ” bir durum tezgahlamış.
Tezgahladıkları bu gayri meşru “ hukukî ” durum ile; Amerikan Ordusunda sözde tertip etdikleri bu “sahte” “ astsubay ” sınıfı üzerinden Türk Ordusundaki “uyduruk” “ astsubay ” sınıfının mevcudiyetini meşrulaşdırmaya tevessül etmişler.
Bizim kurnaz ve sömürgen Genelkurmay Başkanlarımızın; 1956 senesinden beri yapdıkları bu hileler neticesinde Kabak gene “ astsubay ” dedikleri biz köle askerlerin başına patlamış! Eski Tüfek – 2020
|
Asubay Tefrikası -7- isimli makâle tefrikamızda fâş eylediğimiz üzere
Bizim dolmacı Genelkurmay Başkanları;
Amerikan Ordusunun “ erlerine ” Türkiye’de “ astsubay ” muamelesi yapmış!
Kânunlarımızın “ subay yardımcısı ” dediği Türk “ astsubayları ” da
Amerika ve NATO’da yabancı “ erlerin ” emrine “er” olarak tayin etmişler.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan GÜREŞ de “ astsubay ” ben Şükrü IRBIK’ı
NATO dâimî görevimde “er” kadrosunda ve İtalyan bir “er”in emrinde çalışdırdı…
* * * * *
* * * * *
Makâlemizin Konusu; “ Astsubay ” Sorusu!..
21 Aralık 2017 Perşembe günü
Çünkü Asubay isimli makâlemizde belgeleri ile fâş eylemiş idik!..
Subaylarımız, “ astsubay ” kelimesine 1938 ve 1951 senelerinde iki kere hile karışdırmışlar idi.
Bu hileli “ astsubay ” kelimesinin ingilizcesi olduğunu söyledikleri “ noncommissioned officer ” terimine de
Sahtekâr subaylarımız bu kez de 1956 senesinde elvan çeşit hileler karışdırmışlar!..
* * * * *
"Subay yardımcısı ” dediği biz “ astsubaylara ”
Esir kampında “ subayın hizmet erliğini ” yapdıran Genelkurmay Başkanının,
“ Astsubay ” sınıfı mevcut olmayan Amerikan Ordusunun “ erlerine ” utanmadan Ankara’da “ astsubay ” muamelesi yapdığını,
Eski Tüfek’de sahnelediğimiz Asubay Tefrikası -7- isimli “ yalanlar tiyatrosunda ” seyretdik ve öğrendik!
* * * * *
Asubay Tefrikası -8- isimli bu makâlemizde ise bugün biz;
Amerikan Ordusunda “ er ” sınıfına dâhil olan
Ve dahi
“ Muvazzaf olmayan subay ” anlamına gelen ingilizce “ noncommissioned officer ” terimini,
Genelkurmay Başkanının hile ile nasıl da “ astsubay ” şeklinde sözde “tercüme” etdiğini
Ve dahi
İngilizcede karşılığı olmayan bu sahte “ astsubay ” terimini de
Türk Ordusunda “ subay yardımcısı ” dediği askerlere yamamak için
Oynadığı “ hileler tiyatrosunu ” seyredeceğiz, evvel Allah!..
* * * * *
* * * * *
Kıymetli asubay meslekdaşlarım;
Türk Ordusunun köle askerleri olan “ astsubay ” sınıfına mensup iseniz şâyet
Bu dünyâ; subaylara olduğu gibi, dikensiz gülistan değil size!..
Kendi saltanâtını tesis ve kendi haklarını tahakkuk etdirmek için
Ve dahi
Kendi rahatlarını temin, tahkim ve idâme etdirmek için mütemadiyen tezgâhlar çeviren beyaz subaylarımız
Biz “ asubayları ” ordumuza “ müebbet köle ” etmek için ellerinden gelen her türlü hileyi yapmışlar!..
Asubay Tefrikası isimli makâle silsilemizin sekizincisini teşkil eden bu bölümde, Türkcesi “ muvazzaf olmayan subay ” demek olan Amerikan Ordularında ise “ er ” demek olan ingilizce “ noncommissioned officer ” terimini
Beyaz subaylarımızın 1956 senesinden beri yapdığı hileler silsilesini fâş eyleyeceğiz, inşallah…
|
* * * * *
Bu haltların hepsini, Her boku bilen bizim beyaz subaylarımız etmiş!..
En nihâyetinde de “ Subay yardımcısı ” dediği biz “ astsubayları ”;
Hem de
|
* * * * *
Yapdıkları subay darbeleri
Ve dahi
Halkın reyleri ile işbaşına gelmiş hükûmetlere verdikleri muhtıralardan sonra
Karargâhda boş kalan zamanlarında Genelkurmay Başkanları,
Sağolsunlar, erinmemişler!..
Oturup, Türkce-İngilizce-Almanca Müşterek Askerî Terimler ve Kısaltmalar Sözlükleri yazmışlar(!)…
İşde,
Bu Askerî Terimler Sözlüklerinden dördü bir arada…
* * * * *
Sözde tercüme edip yayınladıkları bu İngilizce-Türkce-Almanca Müşterek Askerî Terimler Sözlüklerinin
Numarası olmayan şu sayfasında da Genelkurmay Başkanları şöyle demişler;
“Bu Yönergenin hazırlanmasında; MS 76-1(B) İngilizce-Türkce Müşterek Askeri Terimler Sözlüğü (2002) “ ana kaynak ” olup Milli Savunma Bakanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Harp Akademileri Komutanlığı görüşleri ve Genelkurmay Başkanlığı Karargâhındaki Karargâh Başkanlıklarının görüşleri ile Toplam 9 (dokuz) adet “kaynak yayından” yararlanılmıştır.” |
* * * * *
Millete “subay darbesi” vurmak
Ve hükûmetlere “subay muhtıraları” vermekden arda kalan boş zamanlarında
Genelkurmay Başkanlarının sözde yazdıkları ingilizce-türkce sözlüklerin sayfalarını karışdırıp da
İngilizce “ commissioned officer ” teriminin anlamına bakdığımda
Aşağıda görüldüğü üzere bu kelimeyi,
Genelkurmay Başkanlarının türkceye “ muvazzaf subay ” olarak tercüme etdiklerini görüyorum.
Commissioned officer = Muvazzaf subay
“ Commissioned officer ” terimini Genelkurmay Başkanı,
İngilizce diline uygun olarak türkceye “ muvazzaf subay ” şeklinde “ doğru tercüme ” etmiş.
Aynı sözlüklerde yer alan ingilizce “ noncommissined officer ” terimini de
Gene aynı Genelkurmay Başkanlarının nâmuslu davranıp
Türkceye “ muvazzaf olmayan subay ” şeklinde “ doğru tercüme ” etmesini bekliyor idim.
Çünkü;
“ Commissined officer ” terimi ile “ non commissined officer ” terimi arasındaki tek fark “ non ” ön ekidir.
İngilizcedeki bu “ non ” ön eki (prefix)’nin;
Önüne eklendiği sıfat ya da isime “ olumsuz bir anlam katdığını ”
Ve dahi
Türkceye “ siz, sız, dışı, gayri, olmayan ” şeklinde tercüme edildiğini de gâyet iyi biliyorum.
Subaylarımızın her zaman yapdığı gibi
Bu kez de ben Şükrü IRBIK derenin daşı ile derenin guşunu vurayım!..
Genelkurmay Başkanının 2007 senesinde neşretdiği
MS 76-1(B) İngilizce-Türkce Müşterek Askerî Terimler Sözlüğünün
Aşağıda gördüğünüz 353’üncü sayfasında yer alan şu üç örnek ile,
“ Non ” ön eki (prefix)’nin, önüne eklendiği kelimeye katdığı anlamı gösdereyim sizlere;
Nonbattle Casuality: Muhabere dışı zayiât Nonboresafe fuse: Namlu emniyetsiz tapa. on-combatant: Gayri muharip, muharip olmayan.
Eski Tüfek – 2020 |
Fakat gel gör ki;
Bizim Genelkurmay Başkanı böyle yapmamış!..
“ Noncommissined officer ” terimini türkceye “ astsubay ” şeklinde tercüme etmiş.
Noncommissioned officer = Astsubay
İngilizce “ Non commissioned officer ” terimini Türkceye tercüme eder iken
Aynı Genelkurmay Başkanı bu kez “ hile ” yapmış!..
Yapdığı bu “ tercüme hilesi ” ile Genelkurmay Başkanı,
1956 senesinden beri dünyâdaki bütün insanları kandırmış!..
Amerikan Ordusunun kullandığı “ noncommissined officer ” teriminin ingilizce eş anlamlısı olan iki terim daha var ki
Bu terimlerin türkce tercümesini de
Makâlemizin müteakip sayfalarında “kaynakları” ile birlikde görüp öğrenceğiz, inşallah…
* * * * *
Yukarıda kapak sayfalarının resimlerini gördüğünüz
Aynı sözlüklerin EK-G’sinde yer alan “ kaynakca ” sayfalarına da
Genelkurmay Başkanları şu “ kaynakları ” yazmışlar;
* * *
Makâlemizin buraya kadar okuduğunuz sayfalarında verdiğimiz bilgi ve belgelerden
Ve dahi
Bu sözlükler yayınlandıkdan 64 sene sonra
Aklımız ve vicdânımız bize şu suâlleri sormamızı emrediyor;
Suâl -1;
Yukarıda gördüğünüz numarasız o sayfada, Bu sözlüklerin hazırlanmasında istifade edilen “ kaynak sayısının ” 9 adet olduğu yazıyor!
Fakat o sayfada sâdece sekiz “ kaynak ” var!..
Peki, Ey, Genelkurmay Başkanı! Bu dokuzuncu “ kaynak ” nedir?..
|
Mükemmel cinâyet yokdur da! Siz ahmak subaylarımıza göre, Mükemmel hırsızlık var mıdır acap?..
Eski Tüfek – 2020
|
* * *
“Kaynakca” sayfalarına bakdığımda;
Genelkurmay Başkanlarının yayınladığı Türkce-İngilizce-Almanca sözlüklere,
“Kaynak” teşkil eden bir tek dahi olsa “ ingilizce kaynağın ” mevcut olmadığını görüyorum.
Üsdelik;
Neşretdiği Türkce-İngilizce Müşterek Askerî Terimler Sözlüklerinde
Mevcut olan ingilizce kelime sayısını Genelkurmay Başkanları, bu sözlüklerin hiçbirine yazmamış!
Belki bu sözlükleri tertip eden ebleh subaylarımız bile farkında değil!
Fakat
Bu sözlüklerin beherinde 10.000 civarında ingilizce kelime/terim olduğunu söyleyebilirim.
Bu bilgiyi verdikden sonra da
Şimdi, şu suâli sormaya mecburum!
Peki,
Bugüne kadar dünyâ askerlik târihinde kabul görmüş ingilizce bir makâle dahi yazamayan bizim sömürgen Genelkurmay Başkanları,
Onbin kelimelik bu sözlükleri yazmayı nasıl becermişler?..
Suâl -2;
Bugüne kadar yayınladığı sözlüklere “ kesip-yapışdırdığı ” 30.000'den ziyâde ingilizce kelime ve terimi Bizim kemirgen Genelkurmay Başkanları nereden hırsızlamışlar acap?..
|
* * *
Genelkurmay Başkanlarının yayınladığı Türkce-İngilizce-Almanca sözlükleri tetkik edince gördüm ki
Bu sözlüklerin sayfalarında başka hileler de mevcut;
Meselâ aşağıda gördüğünüz şu sayfadaki “ tercüme ” hilesi!..
Aşağıdaki resimin;
Sol üst tarafında türkce olarak şöyle yazmışlar;
“ Muvazzaf Subay Rütbeleri ”
Aynı resimin sağ üst tarafında ise gene türkce olarak şöyle yazmışlar;
“………… Astsubay Rütbeleri ”
Suâl -3 ve 4;
Peki, Subaylarımız “ muvazzaf ” asker, biliyoruz da Astsubaylarımız bu sözlükde niye “ muvazzaf ” asker değil acap?..
“ Astsubayların” “ muvazzaf” olduğunu kânunlara kalın harfler ile yazıyorsunuz da Bu resimde sağ tarafda gördüğünüz sayfanın üst tarafına “ muvazzaf astsubay ” terimini yazmayı, Siz Genelkurmay Başkanlarının götü niye yemiyor?.. |
* * * * *
Yukarıda sorduğumuz suâllerin cevâbını bulabilmek için,
İtalya’nın bilge şâir ve yazarı Umberto ECO’nun kapısını çaldım, ferhande!
Ve Umberto Hoca, şunu tavsiye etdi bana;
Ey, Eski Tüfek! Bilmez misin ki sen;
Kitaplar, okuyup körü körüne inanmak için değil,
Fakat
Araşdırıp soruşdurmak için yazılır!..
Umberto Hoca’nın bu sözünü bu makâlemiz muhtevasında şöyle de tercüme edebiliriz;
Ey, Eski Tüfek;
“Türk subaylarının yazdığı kitapları okuyup inanır isen şâyet,
Sen; O subayların götlerinden uydurduğu resmî târihin mankurt’u olursun!..”
Sen, Eski Tüfek de
Genelkurmay Başkanlarının yazdığı kitaplara sakın ha, inanma!..
Araşdır, soruşdur, hakikâtı bul!..
Bak, sizin subaylar ne boklar karışdırmış, göreceksin!..
İşde, bu sebepdendir ki ben Eski Tüfek de;
Umberto ECO’nun bu sözünü kendime kılavuz edinip
Araşdırıp soruşdurmak için başladım, dirsek çürütüp göz feri dökmeye…
Senelerce devam eden araşdırma ve soruşdurmalarım neticesinde
Karşıma çıkan rezâlet dolu manzarai hakikât işde, şunlar oldu;
* * *
İhânet;
Amerikan Kara Ordusuna ait ingilizce askerî terimler sözlüklerinden hırsızladığı Ve Amerikan Kara Ordusunda “ er ” sınıfının “ en kıdemli ilk dört rütbesini ” târif eden Ve dahi Türkce anlamı “ muvazzaf olmayan subay ” demek olan “ noncommissioned officer ” terimini;
Genelkurmay Başkanı, Türk Ordusuna “ihânet” etmiş! |
* * *
İğfâl;
Türk Ordusunda kullanılan “ subay ” ve “ muvazzaf subay ” terimlerinin; İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinde karşılıkları mevcut.
Fakat “ Astsubay ” ve “ muvazzaf astsubay ” terimlerinin bizim ordumuzda kullanıldığı “ıstılâhı” ile
Ve
“ Astsubay ” kelimesini sahtekâr subaylarımız, 1951 senesinde götlerinden uydurmuşlar idi.
Ortaya sıçdıkları ingilizce “ noncommissioned officer ” terimini de Her boku bilen subaylarımız 1956 senesinde gene götlerinden uydurmuşlar.
1956 senesinde; Amerikan Kara Ordusuna ait ingilizce askerî terimler sözlüklerinden hırsızladığı Ve Amerikan Kara Ordusunda “ er ” sınıfının “ en kıdemli ilk dört rütbesinin ” ortak ismi olan Ve dahi Türkce anlamı “ muvazzaf olmayan subay ” demek olan “ noncommissioned officer ” terimini, İngilizcede anlamı ve karşılığı olmayan “ astsubay ” şeklinde “ hileli ” tercüme etmek sûreti ile
Genelkurmay Başkanı, ingilizceyi “iğfâl” etmiş! |
* * *
İsyân;
Amerikan Kara Ordusundan aşırdığı Ve dahi Amerikan Kara Ordusunda “ er ” sınıfının “ en kıdemli ilk dört rütbesinin ” ortak ismi olan “noncommissioned officer ” terimini, TBMM’den izin almadan “ müstakil bir asker sınıfının ismi ” olarak “ astsubay ” şeklinde türkceye tercüme etmek sûreti ile Genelkurmay Başkanı, T.C. Devletine “isyân” etmiş! |
* * *
İntihâl;
Bugün ordumuzda kullanılan Ve Sahte birer kelime olan “ astsubay ” ve “ muvazzaf astsubay ” ibârelerine karşılık olarak seçdiği Ve dahi Amerikan Kara Ordusunun 1953 senesinde yayınladığı İngilizce Askerî Terimler Sözlüğünden hırsızladığı “noncommissioned officer ” teriminin “kaynağını”, Sözde yazdıkları İngilizce-Türkce sözlüklerin “kaynakcasına” yazmamak sûreti ile
Genelkurmay Başkanları cebren ve hile ile “intihâl” etmiş! |
* * *
İnkâr;
Genelkurmay Başkanı; “ noncommissioned officer ” terimini, Amerikan Kara Ordusuna ait ingilizce askerî terimler sözlüklerinden “ iktibas ” etdiğini, 1956 senesinde yayınladığı İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğünde beyân etmiş.
Fakat Genelkurmay Başkanları; 1956 senesinden sonra bugüne kadar yayınladığı askerî terimler sözlüklerinde Bu “ noncommissioned officer ” terimini Amerikan Kara Ordusuna ait sözlüklerden “ iktibas ” etdiğini beyân etmemiş.
Yapdığı bu hile ile; “ Noncommissioned officer ” terimini Amerikan Kara Ordusuna ait sözlüklerden hırsızladığını, Genelkurmay Başkanları “inkâr” etmiş! |
* * *
İftirâ;
Amerikalı Coni’nin kucağına oturmak zevkinden kuduran Amerikanperestiş beyaz subaylarımız, Amerikan Ordusuna “ iftirâ ” atmakdan da geri durmamış!
Amerikan Ordusunda “ er ” olan askerlere “ astsubay ” diyen bizim arsız ve gerzek subaylarımız Amerikan Ordusunda “ astsubay ” isimli bir asker sınıfı mevcut olduğu yalanını söylemiş!..
Götlerinden uydurdukları bu “ âdi yalan ” ile de Amerikan sevici arsız subaylarımız, “ astsubay ” sınıfı var dediği;
Ve dahi
|
* * *
İrtikâp;
Amerikan Kara Ordusunun hazırladığı ingilizce askerî terimler sözlüklerinden “ hırsızladığı ” Ve dahi Amerikan Kara Ordusunda “ er ” sınıfının “ en kıdemli ilk dört rütbesinin ” ortak ismi olan “noncommissioned officer ” terimini İngilizcede anlamı ve karşılığı olmayan “ astsubay ” şeklinde tercüme etmek sûreti ile
Genelkurmay Başkanları “irtikâp” etmiş! |
* * *
Bizim Genelkurmay Başkanları;
Ordumuzun bir subayını, meselâ bir “ asteğmeni ”; yurtiçinde “ astsubay ” kadrosunda çalışdırır mı?
Yurtdışında, Amerika’da veya NATO’daki “ er ” kadrosunda çalışdırır mı?
Dünya tersine dönse de çalışdırmaz!..
Peki,
Gene bizim aynı Genelkurmay Başkanları;
“ Subay yardımcısı ” deyip yurtiçinde “ subay görevi ” yapdırdığı “ astsubayı ”
Amerika’da ve NATO’daki yurtdışı görevlerde;
* * *
Hakâret;
Türk Ordusunda “ subay yardımcısı ” dediği “ astsubayları” Amerika’da ve NATO’da yabancı orduların “ erlerinin ” emrinde çalışdırmak sûreti ile
Genelkurmay Başkanı bütün astsubaylara “hakâret” ediyor!
|
* * * * *
Beyaz Subaylarımız; İhânet, Hile ve Kandırmaca…
Hem de üçü bir arada…
Hem de Türkiye’de ve Türk Ordusunda…
Hem “astsubay” dedikleri köle askerlerin,
Hem de bütün dünyânın gözlerinin içine baka baka…
* * * * *
İhânet;
2771 sayılı Ordu Dâhilî Hizmet Kânunu ile 1935 senesinde
ATATÜRK’ün bizzat türetdiği “ asubay ” kelimesini hâin subaylarımız;
Sonra da
ATATÜRK’ün koltuğuna tüneyen bu hâin subaylar;
ATATÜRK’ün ordumuzun nâmusuna emânet etdiği “ asubay ” vediasına ihânet etdiler…
ATATÜRK’ün askeri olduğunu söyleyen sahtekâr subaylarımızın,
Bu konuda çevirdiği dolapları
Eski Tüfek’de yayınladığımız Çünkü Asubay isimli makâlemiz ile
21 Aralık 2017 Perşembe günü
Tafsilâtlı olarak bütün dünyâya teşhir etmiş idik!..
1956 senesinde;
Hazırladığı İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğündeki
İngilizce “ noncommissioned officer ” tâbirine türkce karşılık olarak
“Astsubay kelimesini, Genelkurmay Başkanı kendisi tercüme etdi.
Genelkurmay Başkanının şahsen yapdığı bu tasarrufda TBMM ve Türk milletinin irâdesi yokdur!
Yapdığı bu “kânunsuz” işlem ile Genelkurmay Başkanı,
TBMM ve dolayısı ile T.C. Devletine isyân etmiş!
* * * * *
Hile ve kandırmaca;
Karârgâhda daşşaklarını ovuşdurup,
Ellerinde göt gezdirmekden başka bir şey yapmayan kerizci subaylarımız,
Türkcesi “ muvazzaf olmayan subay ” demek olan ingilizce “ noncommissioned officer ” terimini,
1956 senesinde türkceye “ astsubay ” şeklinde “ hileli tercüme ” etdiler.
Bizim kerizci subaylarımızın “ astsubay ” kelimesine yüklediği anlama karşılık olabilecek bir kelime İngilizcede mevcut değildir.
Bu hakikati ilk defâ olmak üzere bugün, burada, Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK söylüyorum…
* * * * *
“ Noncommissioned officer ” terimi konusunda
İngilizceden türkceye yapdıkları bu “ sahte tercüme ” ile beyaz subaylarımız;
Hem âdice bir “ tercüme hilesi ” yapmışlar.
Hem de
Türk milletini,
Türk “ astsubayları ”,
İngilizce sözlükleri
Ve dahi
Dünyâdaki bütün insanları “ kandırmışlar.”
* * * * *
Hitler’in Propaganda Bakanı Doktor Joseph Goebbels 78 sene evvel şöyle dedi;
“Söylediğin yalan ne kadar büyük olur ise ve ne kadar çok tekrar eder isen İnsanlar o yalana o kadar çok inanır!”
|
İşde,
Bizim yalancı subaylarımız da
Coni’den aşırdığı “ noncommissioned officer ” terimini türkceye tercüme eder iken;
Büyük yalan söylemişler!
Ve söylediği bu büyük yalanı da bugüne kadar hep tekrar etmişler!
Netice olarak da
Tıpkı Nazi subayı Doktor Goebbels’in dediği gibi
Biz asubaylar ve insanlar bu koca yalana hepden inanmışlar!...
Tabi ki Eski Tüfek,
Beyaz subaylarımızın söylediği bu koca yalanı
2020 senesinin Zemheri ayında bu yalancı subaylarımızın başına çalasıya kadar!..
* * * * *
“ Muvazzaf astsubay ” tâbirinin ingilizcesini sözlüklere yazmaya götleri yemeyen Genelkurmay Başkanlarına
Ve dahi
Doktorundan, mühendisinden, öğretmeninden, kurmayından, hâkiminden, savcısından…
Emeklisi ile muvazzafı ile ordumuzun bütün subaylarına,
Eski Tüfek Şükrü IRBIK buradan meydan okuyorum!..
Emekli asubay ben Şükrü IRBIK’a bu konuda söyleyecek bir tek dahi olsun sözleri var ise şâyet,
Rütbelerini, ilimlerini, unvânlarını ve akıllarını da alsınlar!..
Ve buyursunlar, gelsinler karşıma hele!..
* * * * *
“Muvazzaf Astsubay” Nedir?
Cârî askerî mevzuâtımıza bakdığımızda,
T.C. Ordusunda “ muvazzaf astsubay ” tâbirinin anlamının şunlar olduğunu görüyoruz;
Bu hakikâtlerin neticesi olmak üzere;
Asubay Tefrikası-8 künyeli işbu makâlemize konu etdiğim “ muvazzaf astsubay ” tâbirinden,
Yukarıda gördüğünüz târiflerin hepsini birden bir bütün olarak anlamalıyız.
* * * * *
Bizim Genelkurmay Başkanının yayınladığı;
Türkce-İngilizce Müşterek Askerî Terimler Sözlüğünde yer alan
“muvazzaf subay ” teriminin ingilizcesi “commissioned officer ”dir. Ve bu tercüme doğrudur.
Fakat
Bizim her boku bilen subaylarımız aynı sözlüğe türkce “ muvazzaf astsubay ” terimini yazamamış.
Bu gödlekliğin sebebi de şudur;
Çünkü “ muvazzaf astsubay ” teriminin ingilizce karşılığı yok.
Ey, 1956 senesinden beri uyumaya doymayan astsubay!
Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK, sana tekrâr söylüyorum;
“ Muvazzaf astsubay ” teriminin ingilizcede karşılığı yok.
Çünkü;
“ Subay yardımcısı olan ”
Ve
“ Subay görevini yapan ”
Ve fakat
Subayın aldığı özlük haklarının “yarısını” bile alamayan
Ve daha da kötüsü
“ Subayın hizmet eri ” olan,
“ 15 sene mecburî hizmete” mahkûm edilen
Ve hattâ
“ Köle ” muamelesi gören bizim ordumuzdaki gibi “ muvazzaf astsubay ” sınıfı, dünyânın hiçbir ordusunda yok!
Bunun aksini iddia eden şerefli bir subayımız var ise şâyet!
Bilgisini, belgesini ve rütbesini alsın da gelsin karşıma!..
Genelkurmay Başkanının ilk kez 1956 senesinde yayınladığı İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğünün “kaynağı” olan
Ve
Amerikan Kara Kuvvetlerinin kendi iç hizmetlerinde kullanmak için hazırladığı
Ve dahi
1944, 1950 ve 1953 senelerinde ayrı ayrı neşretdiği İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerini,
Türkceye tercüme edip 1956 senesinde yayınlayan Genelkurmay Başkanının;
İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğü isimli sözlükde,
“ Muvazzaf astsubay ” terimine karşılık olan ingilizce bir terim mevcut değildir.
2007 senesinde yayınladığı
Ve dahi
Bugün hâlâ kullanılan İngilizce-Türkce ve Türkce-İngilizce askerî terimler sözlüklerinde de
“ Muvazzaf astsubay ” terimine karşılık olarak ingilizcede bir terim mevcut değildir.
Çünkü;
Amerikan Ordularında;
“ Astsubay ” olarak tesmiye edilen “ortada sandık” bir asker sınıfı yok!
“ Muvazzaf astsubay ” olarak tesmiye edilen “ uyduruk ” bir asker sınıfı da yok!
Kendi neşretdiği İngilizce-Türkce ve Türkce-İngilizce Müşterek Askerî Terimler Sözlüğüne Genelkurmay Başkanı,“ muvazzaf astsubay ” terimini ilave etse idi şâyet,
“ Muvazzaf astsubay ” terimine karşılık olarak götünden uyduracağı “ commissioned noncommissioned officer ” şeklinde saçma bir terime bütün dünyâ alem götü ile gülecek
Ve dahi
Bunu yazan Genelkurmay Başkanları da rezil ü rüsvâ olacak idi.
Çünkü;
İngilizce kelime dağarında ve sözlüklerde “ commissioned noncommissioned officer ” şeklinde bir terim hiçbir zaman mevcut olmadı.
Böyle uyduruk ve sahte bir terim bugün de mevcut değil.
* * * * *
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) 1.400 sene evvelinden şöyle buyurdu;
“Güzel suâl sormak ilimin yarısıdır.” |
Ben Eski Tüfek de haddim olmasa da şöyle desem nasıl olur?
Güzel cevap vermek de zannımca ilimin diğer yarısı olmalıdır.
Doğru şeyler düşünmek de
Doğru şeyler söylemek de
Doğru şeyler yazmak da
Bugüne kadar kimseye zarar vermedi…
Öyle ise;
Yalan dolan sözler söyleyenler utansın!..
* * * * *
"Astsubay" Kelimesinin Aslı Nedir, Kökü Nedir?
Kurucu Reisicumhur Mustafa Kamâl ATATÜRK,
“ Asubay ” kelimesini 1935 senesinde bizzat kendisi terkip etdi.
Fakat
ATATÜRK’ün subayları olduğunu söyleyen hileci subaylarımız bu “ asubay ” kelimesini;
1938 senesinde evvela “ assubay ” şeklinde bozdu,
1951 senesinde de “ astsubay ” şeklinde ikinci kez tahrif ve tebdil etdi.
Peki,
* * * * *
Evvelâ,
İngiliz yazar George ORWELL‘in şu sözünü işitin;
Sonra da
“Astsubay” olan sizler aynaya bakın ve aşağıdaki şu sözleri bir okuyun hele…
Yalancının mumu yatsıya kadar,
Bizim yalancı subayların yalanı da
Asubay Tefrikası-8- isimli bu makâlemize kadar imiş!..
İşde,
Bütün bu suâllerin cevâbını bugün, bu makâlede öğreneceğiz inşallah…
* * * * *
Fransız milletinin yetişdirdiği en büyük devlet adamı ve subaylardan birisi olan Napolyon,
İki yüz küsur sene evvelinden şöyle seslendi, bütün dünyâya;
Dinimizin Peygamberi Hz. Muhammed (sav),
Bin dört yüz sene evvelinden şöyle nasihat etdi mu’minlere;
İşde,
Bugünlere kadar sözde yazdıkları Türkce, İngilizce ve Almanca Askerî Terimler Sözlüklerinde de
Bizim Genelkurmay Başkanları hiç utanmamışlar ve
Kânunları ayaklar altına almak bahasına “isdediklerini yapmışlar…”
* * * * *
Tercüme Sahtekârlığı
1956 senesinde Türk Genelkurmay Başkanı;
Anlamı “ er ” demek olan ingilizce “ noncommissioned officer ” teriminden
“ Astsubay ” ismini verdiği “ ortada sandık ” ve “ sahte ” bir asker sınıfı peydahladı.
* * *
Hile-1;
Amerikan Kara Ordusu;
Kendi iç hizmetlerinde kullandığı İngilizce-İngilizce askerî kelime ve terimleri derledi
Ve dahi
1944, 1950 ve 1953 senelerinde iki ayrı sözlük hâlinde neşretdi.
Bizim Türk Genelkurmay Başkanı da;
Amerikan Kara Ordusunun neşretdiği bu “İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerini” “kaynak” alarak hazırladığı “İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğü”nü ilk defa 1956 senesinde neşretdi.
Genelkurmay Başkanı, “ Başemir ” sayfasına yazdığı açıklamada;
1956 senesinde neşretdiği İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğünün “kaynağının” Amerikan Kara Ordusuna ait 1944, 1950 ve 1953 seneli ingilizce sözlükler olduğunu yazdı.
Fakat
Bizim diğer Genelkurmay Başkanları;
1969 ve daha sonraki senelerde neşretdiği İngilizce-Türkce ve Türkce-İngilizce Müşterek Askerî Terimler Sözlüklerine “kaynak” olarak
Amerikan Kara Ordusunun 1944, 1950 ve 1953 senelerinde neşretdiği İngilizce-İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerini kullandığını yazmamış!
Böylece bizim sömürgen Genelkurmay Başkanları;
Amerikan Kara Ordusunun terkip etdiği on binlerce askerî terimleri,
Amerika Kara Ordusuna ait bu “sözlükleri”,
Kendi neşretdiği sözlüklere kaynak olarak yazmamak sûreti ile
Bizim Türk Genelkurmay Başkanları delil ve “kaynakları” karartmış!..
Ve böylece yapdığı asılsız ve yalan dolan ingilizce tercümelerin izini ve delilini de
Kendi akıllarınca ortadan kaldırmaya tevessül etmişler.
Türk Genelkurmay Başkanlarının yapdığı bu işin adı, alenen “ilmî ahlâksızlık” ve “ilmî hırsızlık”dır.
Son 100 seneden beri “Türk astsubaylarının” emeğini sömürmeye alışık olan beyaz subaylarımız,
1956 senesinde hedef büyütmüş ve okyanus ötesine kadar gitmişler.
Bu kez de Amerikan Kara Ordusunun hazırladığı ingilizce askerî terimler sözlüğünü hırsızlamışlar.
Ve
Bu sözlükleri hazırlayan
Ve dahi
Aşağıda rütbe ve isimlerini gördüğünüz “Amerikalı subayların ve erlerin” emeğini sömürmüşler...
Helâl olsun vallahi, şu bizim kemirgen, semirgen ve sömürgen beyaz subaylarımıza…
* * *
Hile-2;
Bizim Genelkurmay Başkanı,
1956 senesinde ilk defâ neşretdiği İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğünde bir “hile” yapdı.
Bu sözlükde yer verdiği “Er rütbe dereceleri”ni gösderen “Enlisted grade structure” terimini açıklayan ingilizce cümlenin sonunda yer alan
Ve
Türkcesi “(Ek-I)” demek olan ingilizce “(appendix-I)” ibâresini makasladı
Ve dahi
Yayınladığı İngilizce-Türkce sözlüğe dâhil etmedi.
Yapdığı bu “hile” ile Erkânıharbiyei Umumiye Reisi Orgeneral İsmail Hakkı TUNABOYLU;
Amerikan Ordusunda “astsubay” ismi ile bir asker sınıfı mevcut olduğu “yalanını” söyledi.
* * *
Hile-3;
Amerikan Kara Ordusunun;
1944 senesinde neşretdiği TM 20-205
Ve
1953 senesinde neşretdiği SR 320-5-1 sayılı İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerinde
“Rütbe ve kıdem” olarak “ ast “ manâsına gelen “ subordinate ” kelimesi yok!
Bu her iki sözlükde “ astsubay ” manâsına gelebilecek “ subordinate officer ” terimi de yok.
Çünkü;
Bizim beyaz subayların bizim ordumuza sokuşdurduğu
Ve
“ Astsubay ” olarak tesmiye etdiği böyle bir “sahte” asker sınıfı, Amerikan Ordularında mevcut değil.
Fakat
Türk Genelkurmay Başkanlarının bugüne kadar neşretdiği ingilizce-türkce sözlüklerde
“Rütbe ve kıdem” olarak “ ast ” anlamına gelen “ subordinate ” kelimesi mevcut.
Bizim kurnaz ve sömürgen Genelkurmay Başkanları;
“ Subordinate ” ve “ officer ” kelimelerini “astsubay ” anlamına gelebilecek şekilde “ subordinate officer ” olarak bir araya getirip de bu sözlüklere yazamamışlar!..
1951 senesinin Türk Genelkurmay Başkanı “astsubay” kelimesini götünden uydurmuş idi.
1956 senesinin Türk Genelkurmay Başkanı da bu “kânunsuz” “ astsubay ” kelimesine karşılık olarak ingilizce “ noncommissioned officer ” terimini götünden uydurmuş.
Kaldı ki ingilizce “ subordinate officer ” terimi de fransızca “ sous - officer ” teriminden neşet eder.
Fransızcadaki “ sous - officier ” terimini de
1935 senesinde yazdığı rütbe isimleri kitabında ATATÜRK, “ erbaş ” olarak türkceye tercüme etdi.
Netice itibârı ile sahte “ astsubay ” kelimesinin aslı-kökü;
Ve
Dönüp dolaşıp 1935 senesinde ATATÜRK’ün türetdiği “ erbaş ” kelimesine gelip dayanıyor…
* * * * *
1956 senesinin Amerikan Ordusunda iki sınıf asker mevcut idi.
İçinde yaşadığımız 2020 senesinde bugün de iki sınıf asker mevcutdur.
Fakat 1956 senesi Türkiye Cumhuriyeti Ordusunda ise;
Dört sınıf asker
Ve
Birisi “ astsubay çavuş” olmak üzere üç ayrı sınıf “çavuş” mevcut idi…
1956 senesinin Türk Ordusunda mevcut olan "Dört asker" ve "üç çavuş" sınıfları şunlar;
1. 1111 sayı ve 21.06.1927 târihli (Mükellef) Askerlik Kânunu; Kıt’a Çavuşu. 2. 4273 sayı ve 19.06.1942 târihli Subaylar Heyetine Mahsus Terfi Kânunu; Subay. 3. 5802 sayı ve 02.07.1951 târihli Astsubay Kânunu, Astsubay Çavuş. 4. 320 sayı ve 03.01.1954 târihli Çavuş ve Uzman Çavuş Kânunu; Çavuş ve Uzman Çavuş.
|
* * * * *
* * * * *
Tercüme Yalanı
Havva Anamız cennetde haram yedi, bok sıçdı!..
Fakat bizim her boku bilen beyaz subaylarımız,
Yirminci asırın ikinci yarısından bugüne kadar geçen 70 senede
Ordumuzda bol bol hile yemişler ve çok çok “yalan” sıçmışlar…
* * * * *
Türkiyenin en iyi “ihraç malı” olan askerini
NATO’ya pazarlamak için kolları sıvayan dönemin Genelkurmay Başkanları
Amerikan milletini,
Türk milletini,
Bütün dünyâyı,
Ve en nihâyetinde de
“Astsubay” dedikleri biz köle askerleri köküne kadar kerizlemişler…
Nasıl mı?
Ne Eski Tüfek tiyatro yazmaya doydu,
Ne de siz astsubaylar, tiyatro seyretmeye!..
Yazmanın sıhhî, bedenî, maddî ve manevî bedelini sâdece Eski Tüfek ödüyor da
Siz okuyanlar için mevsim her dâim bahar! Nasıl olsa okuması bedava!..
Siz muhterem “asubay” meslekdaşlarım ve kıymetli okuyanlar;
Bedava makâle baldan datlıdır diyor iseniz şâyet,
Buyurun, elvan çeşit bok dolu yeni bir rezillikler tiyatrosuna…
* * * * *
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyurdu:
“İlim hazinedir. Anahtarı da suâl sormaktır.
Suâl sorun ki, Allahü teâlâ size merhamet etsin.
Çünkü suâl sormak ile dört kişi mükâfâ t alır:
“Âlimin bildiğini söylememesi;
Câhilin de bilmediğini sormaması helâl değildir!
Çünkü Allahü teâlâ, “Bilmiyorsanız, ilim ehline sorun” buyurdu. [Taberani].
Bu hadis-i şeriflerden aldığım ilhâm ile
Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK da şu güzel suâlleri soruyorum;
* * * * *
Asubay Tefrikası -7- isimli makâlemizin oyuncuları;
* * * * *
Asubay Tefrikası -8- künyeli bu makâlemizin oyuncuları ise
İşde,
Aşağıda resimlerini gördüğünüz şu Amerikalı ve Türk subaylar;
* * * * *
İngilizce askerî terim sözlüklerinin “ yazılması ” konusunda Amerikalı bu subayların
Ve dahi
Türkceye “ tercüme edilmesi ” hususunda da bizim şu Türk subayların yapdıklarını
Şimdi, evvelâ kısa cümleler ile okuyalım ve öğrenelim…
* * *
Kânun İle Yapılan Kânunsuzluk!
Kânun ile “kânunsuzluk” yapılır mı?
Yapılır imiş meğer! Çünkü yapmışlar!..
5802 sayılı Astsubay Kânunu 1951 senesinde TBMM’de görüşülür iken; Kastamonu milletvekili ve emekli hâkim korgeneral Rifat TAŞKIN şöyle demiş;
“Astsubay” tâbiri bizim İçhizmet Kanunumuzda mevcutdur” ve tabi ki yalan söylemiş.
Rifat TAŞKIN’ın bu yalanı üzerine aslı “asubay” olan kelimeyi TBMM,
1951 senesinde “kânunsuz” olarak “astsubay” şeklinde “kânunlaşdırmış.”
İşde, bu sebepden dolayı “astsubay” kelimesi “kânunsuz” bir kelimedir.
Bu kânunsuzluğu yapan da 5802 sayılı Astsubay Kânununu kabul eden 1951 senesinin TBMM’sidir.
“Kânunsuz” olarak türetilen “astsubay” kelimesine karşılık olarak Genelkurmay Başkanının 1956 senesinde “uydurduğu” ingilizce “noncommissioned officer” terimi de “kânunsuz” bir terimdir.
Çünkü;
İngilizce “noncommissioned officer” teriminin türkce tercümesinin “astsubay” kelimesi olduğuna dâir T.C. Devletinin bugüne kadar kabul etdiği bir kânun yokdur.
Bu “kânunsuzluğu” yapan subay da
İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğünü ilk kez 1956 senesinde yayınlayan dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı TUNABOYLU’dur.
* * * * *
Tercüme İntihâli ve Kaynak İhtilâsı
Askerî Terimler Sözlüğünü yayınlayan Türk Genelkurmay Başkanlarının yapdığı hileler;
1. Gerçek anlamı “muvazzaf olmayan subay” olan ingilizce “noncommissioned officer” terimini türkceye “sahte” bir anlam ile “astsubay” şeklinde tercüme etmişler. İngilizce “noncommissioned officer” teriminin anlamdaş (synonym) terimleri şunlar; Amerikan Kara Ordusunun; a. 1944 senesinde neşretdiği ingilizce askerî terimler sözlüğünde “enlisted man”, b. 1953 senesinde neşretdiği ingilizce askerî terimler sözlüğünde ise “enlisted member” olarak tesbit edilmiş.
2. “Enlisted member” ve “enlisted man” terimlerinin her ikisinin de türkcesi “er” demek oluyor. Hem Amerikan Kara Ordusunun hazırlayıp neşretdiği hem de Türk Genelkurmay Başkanlarının tercüme edip yayınladığı askerî terimler sözlüklerinde bu iki ingilizce terimin eş anlamlısının ve türkcesinin “er” olduğu sarih bir şekilde ifâde edilmiş. Netice olarak; ingilizce “noncommissioned officer” teriminin de türkcesi “er”’dir. Bu sebepden dolayı Asubay Tefrikası -8- isimli bu makâlemizde, “noncommissioned officer” teriminin türkce tercümesi olarak, Amerikan Ordularının kullandığı “er” kelimesini kullanacağım.
3. Türk Genelkurmay Başkanları; “ private ” kelimesinin açıklamasının ikinci cümlesinde yer alan “See Comparative Grade Table” (Bakınız: Derece Mukayese Çizelgesi) cümlesini türkceye tercüme etmemişler ve yayınladıkları sözlüklere eklememişler.
Ve böylece bizim kerizci Genelkurmay Başkanları; Amerikan Ordusunda “subay ve er” olmak üzere “ iki sınıf asker olduğu hakikâtini ” örtbas etmeye yeltenmişler.
4. Türk Genelkurmay Başkanları; Yayınladıkları askerî terimler sözlüklerine “kaynak” olarak Amerikan Kara Ordusunun neşretdiği askerî terimler sözlüklerini kullandıklarının izini kaybetdirmişler. Bir başka ifâde ile bizim Genelkurmay Başkanları hem “ intihâl ” hem de “ ihtilâs ” yapmışlar. Böyle sinsi bir “intihâl ” ve “ ihtilâs ” yapar iken türk milletinin hâfızasını bulandırmak için şöyle hâince bir yol takip etmişler. Hırsız Türk Genelkurmay Başkanları yayınladıkları İngilizce-Türkce askerî terimler sözlüklerinin;
|
Siz muhterem kariler iltifât buyurur iseniz şâyet,
Amerikan Kara Ordusuna ait ingilizce askerî terimler sözlüklerinin türkceye tercüme edilmesinde
1956 senesinden beri Genelkurmay Başkanlarının yapdığı hırsızlıkları
Zaman/olay sırasına göre şimdi, şöyle bir görelim, hele!..
* * * * *
* * *
* * *
* * *
* * *
* * *
* * *
* * * * *
* * *
* * *
* * *
* * *
* * * * *
Amerika Kara Ordusunun 1944 senesinde yayınladığı İngilizce Askerî Terimler Sözlüğünün
213’üncü sayfasında yer alan
Ve türkcesi “er” demek olan ingilizce “private” kelimesinin açıklmasındaki son cümle şöyledir;
“See Table of Comparative Grades on p.125.”
Bu ingilizce cümlenin türkce tercümesi de şöyledir;
“Sayfa 125’de yer alan Derece Mukayese Çizelgesine bakınız.”
Bu İngilizce Askerî Terimler Sözlüğün 125’inci sayfasına bakdığımda ise şu çizelgeyi gördüm.
Kolay anlaşılması için;
Yukarıda gördüğünüz Derece Mukayese Çizelgesi’ni asker sınıflarına göre kısımlara ayırdım.
Bu çizelgeye göz ucu ile şöyle bir bakarsanız şâyet,
1944 senesinde Amerikan Ordusunda “subay ve er” olmak üzere iki sınıf asker mevcut olduğunu görürsünüz.
1956 senesinden beri yayınladıkları onlarca İngilizce-Türkce-İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerine
Bu çizelgeyi maksatlı olarak eklemeyen hileci ve yalancı Türk Genelkurmay Başkanları
Bugün sizlerin 2020 senesinde gördüğü bu resimi tam 64 seneden beridir
Türk milletinden, Türk Ordusundan ve biz Türk “astsubaylardan” saklamışlar!..
* * *
* * *
* * *
* * *
* * *
* * * * *
* * *
* * *
* * *
* * *
* * * * *
Kaynak Hırsızlığı
Amerikan sözlüklerini “kaynak” olarak kullandıklarını gizlemek için
Türk Genelkurmay Başkanlarının;
1956
1969
Ve dahi
2007 senelerinde yapdığı “kaynak hırsızlığını” da şimdi fâş eyeleceğiz, inşallah.
Kendi iç hizmetlerinde kullanmak üzere hazırladığı İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerini Amerikan Kara Kuvvetleri 1944, 1950 ve 1953 senelerinde ayrı ayrı yayınladı.
Amerikan Kara Kuvvetlerinin 1944, 1950 ve 1953 senelerinde yayınladığı Bu İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerini tercüme eden Türk Genelkurmay Başkanları, Bu sözlükleri İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğü isimi ile 1956, 1969 ve 2007 senelerinde yayınladı.
İlk kez 1956 senesinde yayınladığı İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğüne; Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı TUNABOYLU, kendi imzaladığı “Başemir”e; Bu sözlüğün “kaynağının” Amerikan Kara Kuvvetlerinin 1944, 1950 ve 1953 senelerinde yayınladığı bu üç İngilizce Askerî Terimler Sözlükler olduğunu yazdı. Yayınladığı bu sözlüğün kaynağının Amerikan Kara Kuvvetlerinln yayınladığı bu sözlükler olduğunu belirtmek için de Bu sözlüklere atfen, kendi yayınladığı sözlüğe Amerikan sözlük numarasının aynısı olan “Ö/T 302-5-1” numarasını verdi.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ahmet Cemal TURAL; “Ö/T 302-5-1” numaralı İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğü 1969 senesinde yeniden yayınladı. Orgeneral Ahmet Cemal TURAL, bu sözlüğün yayın numarası olan “Ö/T 302-5-1”’i değişdirmedi.
Fakat Yayınladığı bu sözlüğün kaynağının Amerika Kara Kuvvetlerinin 1944, 1950 ve 1953 senelerinde yayınladığı sözlükler olduğunu bu sözlüğün “Başemir”indeki bilgiden sildi.
Böylece. Orgeneral Ahmet Cemal TURAL ve kendisinden sonra görev alan Genelkurmay Başkanları;
1. Amerika Kara Kuvvetlerinin fikrî mülkiyetinde olan ingilizce askerî sözlükleri hırsızladı,
2. Hırsızladığı bu ingilizce sözlüklerdeki bâzı terimleri ahlâksızca tebdil ve tahrif etdi.
3. Amerikan Ordusunda “subay ve er olmak üzere iki sınıf asker mevcut olduğunu” gösderen “Table of comparative grades” Rütbe mukayese çizelgesini yayınladıkları sözlüklere hiç yazmadı.
4.İngilizce “noncommissioned officer” terimini türkceye sahte olarak “astsubay” şeklinde tercüme etdi.
5. İngilizce “noncommissioned officer” teriminin türkce tercümesinin “astsubay” olduğuna dâir TBMM’nin kabul etdiği bir kânun yokdur. Bir başka ifâde ile; Amerikan Ordusuna ait ingilizce “noncommissioned officer” teriminin türkce tercümesinin “astsubay” kelimesi olduğu tamamen yalandır.
6.Amerikan Ordusunda “er ve subay” olmak üzere iki sınıf asker olduğu hakikâtini Türk Genelkurmay Başkanları; Türk Milletinden, Türk Ordusundan ve Türk asubaylarından gizledi.
7. Amerikan Ordusunda “astsubay” isimli asker sınıfı mevcut olduğu yalanını söylemek sûreti ile Türk Genelkurmay Başkanları;
8. En önemli husus da şudur; Amerikan Ordusunda “astsubay” isimli asker sınıfı mevcut olduğu yalanını söyleyen Türk Genelkurmay Başkanları; Türk asubaylarını kandırdı. Bu kandırmacanın neticesi olarak da; 2014 senesinde Türkiye’ye dâvet etdiği Amerikalı “erlere ” Ankara’da “astsubay” muamelesi yapdı.
9. “Subay yardımcısı” dediği Türk “astsubayları” bizim Genelkurmay Başkanları; Amerika’da ve NATO görevlerinde Amerikalı “erlerin” emrinde çalışdırdı ve hâlâ da çalışdırıyor.
|
* * * * *
Sözlük kaynağı konusunda Genelkurmay Başkanlarının yapdığı iğrenç hileleri de
Şu zaman/olay silsilesi içinde görelim…
1956 tercümesine “kaynağı” yazmışlar.
* * * * *
1969 tercümesine “kaynağı” yazmamışlar.
* * * * *
2007 tercümesine “kaynağı” yazmamışlar; İntihâlci ve emek hırsızı Genelkurmay Başkanı Mehmet Yaşar BÜYÜKANIT. Yapdığı bu hırsızlığın parmak izlerini kaybettirmek için Genelkurmay Başkanı, Sözlüğün yayın numarasını değişdirmiş; MS 76-1(C); Ö/T 320-5-1; S/R 302-5-1.
|
* * * * *
Şimdi, muhterem asubay meslekdaşlarım ve kıymetli vatandaşlarım; Tercüme konusunda bizim Genelkurmay Başkanlarının yapdığı hileleri Zaman ve olay silsilesi içinde şöyle bir görelim hele!.. |
* * * * *
1777 senesinden beri Amerikan Ordusunda olduğu gibi
Türkiye Cumhuriyetini teşkil eden Kurucu Reisicumhur Mustafa Kemâl ATATÜRK de
Cümhuriyet Ordusunu 1935 senesinde iki sınıf asker ile teşkil etdi.
1. Muvazzaf "subay"
2. Mükellef "erât"
İki sınıflı askeri olan T.C. Ordumuza ilk darbeyi
ATATÜRK’ün subayları olduğunu söyleyen 1960 darbesinin darbeci subayları vurdu!..
“Erbaş” sınıfından doğurtup “astsubaylar” dedikleri askerleri de
Darbeden hemen bir sene sonra “üçüncü asker sınıfı” olarak ordumuzun demirbaşına kayıt etdiler.
Târih öğretmenimiz Kara Doktor Öğretmen Albay Tahsin ÜNAL 1965 senesinde keşfetmiş idi;
“Bölüğün Anası” var idi nasıl olsa!..
Coni’den terfili, belden gıvırmalı, omuzu püsküllü Amerikanperestiş subaylarımız,
Ordumuza “yeni köle asker sınıfları doğurtmaya” devâm etdiler.
* * *
Birinci Cumhurbaşkanı ATATÜRK’ün 1935 senesinde meriyyete koyduğu
2771 sayılı Ordu Dâhilî Hizmet Kânunu madde 35’e göre
Cümhuriyet Ordusuna giren her asker şu andı içecek idi.
OTUZ BEŞİNCİ MADDE — Orduya giren her asker and içecektir. And sûreti aşağıdadır:
Hazarda, seferde, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve âmirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu, Türk sancağının şanını canımdan aziz bilib icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine and içerim.
|
Fakat
ATATÜRK’ün ordusunda,
ATATÜRK’ün subayları olduğunu söyleyen darbeci ve hâin subaylar,
En başda 2771 sayılı Ordu Dâhilî Hizmet Kânunu olmak üzere;
ATATÜRK’ün ölümünden sonra ATATÜRK’ün yazdığı kânunlara ihânet etdiler!..
* * * * *
Orduyu Humayûn askerine ait Osmanlıca rütbe isimlerine
Türkce karşılıklar türeten ATATÜRK’ün "tasvip buyurduğu" türkce rütbe isimleri
Aşağıda gördüğünüz 2/2295 sayılı Karârnâme ile
1935 senesinde Cumhuriyet Ordusu askerî mevzuâtına dâhil edildi.
Bu Karârnâme ile ATATÜRK;
Osmanlıca “küçük zâbit” tâbirini Türkceye “erbaş” olarak tercüme etdi.
1935 senesinde bizzat hazırladığı “Rütbe ve Birliklerin Öz Türkçe Karşılıkları” isimli kitapda
Kurucu Reisicumhur ATATÜRK, “ Erbaş ” kelimesini işde böyle, şiir gibi izah etdi.
Yukarıda gördüğünüz gibi
Bizim her boku bilen zâbitânımız
“ Erbaş ” kelimesinin aslı olan;
“ Erbaş ” kelimesinin de hile ile “ astsubay ” yapıldığını görmek için
Bir “subay darbesi kânunu” olan
Ve dahi
27 Mayıs darbeci subaylarının 1961 senesinde tezgaha sürdüğü
211 sayılı TSK İç Hizmet Kânununa bakacağız.
* * * * *
Amerika Kara Kuvvetlerinin kendi iç hizmetlerinde kullanması için;
TM 20-205 sayılı ABD Kara Ordusu Terimler Sözlüğünü
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral George Catlett MARSHALL 1944 senesinde yayınladı.
İşde, aşağıda bu sözlüğün kapak resimini görüyorsunuz.
Amerikan Kara Ordusunun bu askerî terimler sözlüğünü hazırlanmasındaki gâyesi,
Aşağıda gördüğünüz “Maksat /Purpose” başlığı altında ifâde edildiği üzere;
Amerika Kara Ordusunun 1944 senesinde neşretdiği bu sözlükden,
Ben Şükrü IRBIK sâdece dört “terim” hakkında söz söyleyeceğim;
1. Noncommissioned officer ; Muvazzaf olmayan subay.
2. Enlisted Man; Er,
3. Private ; Er,
4. Table of Comparative Grades ; Derece Mukayese Çizelgesi.
Çünkü;
Bu ingilizce terimlerin dördü de, “astsubay” dedikleri askerleri köle yapmak için
Genelkurmay Başkanlarının sinsice ve hâince hileler yapdığı terimlerdir.
İşde, Genelkurmay Başkanlarının yapdıkları bu hileler;
1. Noncommissioned officer (Muvazzaf olmayan subay) teriminin içini Genelkurmay Başkanı 2007 senesinde tamamen boşaltmış,
2. Enlisted man (Er) terimdeki son cümleyi 1956 senesinde yayınladığı sözlüğe Genelkurmay Başkanı yazmamış. Yapdığı bu hile ile Genelkurmay Başkanının; Amerikan Ordusunda “subay ve er” olmak üzere iki sınıf asker olduğu hakikâtini gizlemeye çalışmış. İngilizce-Türkce sözlüğü 2007 senesinde yayınlayan Genelkurmay Başkanı ise bu Enlisted man (Er) terimininin içini tamamen boşaltmış.
3. Private (Er) kelimesinin son cümlesinde atıf yapılan “Table of Comparative Grades (Derece Mukayese Çizelgesi)”ni yayınladıkları sözlüklere Genelkurmay Başkanlarının hiçbirisi eklememiş. Sinsice yapdıkları bu hile ile Genelkurmay Başkanları; Amerikan Ordusunda “subay ve er” olmak üzere iki sınıf asker olduğu hakikâtini bütün dünyadan, hattâ Amerikan Ordusundan bile gizlemeye çalışmışlar. Yapdıkları bu âdi hile Türk Genelkurmay Başkanları; uyduruk bir asker sınıfı olan “astsubaylığı” kendi akıllarınca meşrulaşdırmaya çalışmışlar.
|
İşde,
Türk Genelkurmay Başkanlarının 1956 senesinden beri tercüme hileleri yapdığı ingilizce o dört terim;
* * *
* * *
* * *
* * *
* * * * *
Harb esiri askerlere yapılacak muamele kurallarını tesbit eden Cenevre Sözleşmesi’ni
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 12 Ağustos 1949 târihinde imzâladı.
Bu sözleşme ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti;
Harb esiri askerlere Cenevre Sözleşmesi kurallarına göre muamele edeceğini taahhüt etdi.
Cenevre Sözleşmesi‘nde “subay” hâricindeki askerler için kullanılan kelime ve terimler şunlar;
ŞŞ
Çok can yakıcı bir hakikâti de yeri gelmiş iken burada sizlere fâş eyleyelim.
1949 Cenevre Sözleşmesi‘ne göre esir mübâdalesi şu esasa göre yapılır;
Esir subaylar rütbelerine göre yegân yegân “perakende” olarak değiş tokuş edilir.
Subay hâricindeki askerler ise “kelle” hesâbına göre “mal gibi toptan” değiş dokuş edilir.
Astsubay meslekdaşlarımın haberi olsun!..
|
İsbâtı da bugün dahi böyle meriyyetde olan
22 Mayıs 1930 sayılı Askerî Cezâ Kânununun aşağıda gördüğünüz şu maddesi;
Askeri şahıslar (1)
Madde 3 – (Değişik : 22/3/2000 - 4551/1 md.) Askerî şahıslar;
Subaylarımızı; en küçük ve en büyük rütbe ile târif etmişler.
Ve fakat astsubaylarımızı “tek” kelimede geçmişler!
Türk "astsubaylarının" böyle mal gibi "kelle" ile sayılmasının sebebini de gene Eski Tüfek’den işitin!
Çünkü;
Dünyânın bütün ordularında erlere "kelle" hesâbı "toptan" muamele yapılır.
Çağdaş ordularda “astsubay” isimli uyduruk ve “ortada sandık” bir asker sınıfı yok!
* * * * *
Amerikan Devleti, 1949 senesinde Meslekî Tazminât Kânununu meriyyete koydu.
Bu kânunun amacı;
Amerikan Ordularında aynı işi yapan “subaylar” ve “erlerin” kendi sınıfları içinde “emek/ücret” eşitliğini tesis etmek idi.
Bu kânuna göre;
Muvazzaf subay rütbeleri; OF-1 — OF-8 olmak üzere 8 maaş derecesine,
Mükellef Er rütbeleri; E-1 — E-7 olmak üzere 7 maaş derecesine taksim edildi.
* * * * *
Türkiye Cumhuriyeti Ordusunu;
NATO’nun yatak odasında Amerika’nın kucağına oturtmak için
1947 senesinde kolları sıvayan dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa İsmet İNÖNÜ,
Ve dönemin Başbakanı Şemsettin GÜNALTAY
1950 senesi Mart ayında bir kânun sürdü tezgaha; Gedikli Erbaş Kânunu.
Bu kânun tasarısının gerekçesinde Başbakan Şemsettin GÜNALTAY işde, gıçını böyle yırtıyor idi;
edikli Erbaş Kânunu tasarısının gerekçesi
Ordunun “gedikli erbaş” eksiği pek çok olup “Gedikli erbaş” kaynaklarının bugünkü verimi ile bu ihtiyacın kısa zamanda tamamlanmasına imkân olmadığı, Gedikli erbaşlığa istekli sayısının çok az bulunduğu görülmüş ve bunun sebepleri araştırıldığında; Ortaokul öğrenimini bitiren Ve daha yüksek öğrenime katılmak imkânı, fırsat ve gücünü bulamıyan gençlerin, daha çok Devlet memurluğunu tercih eyledikleri Veya istikballerini, daha iyi bir şekilde sağlıyacak istikametlerde aradıkları anlaşılmıştır.
Çünkü; Ortaokul mezunu Devlet memurları üç yılda bir terfi eylemekte, Polislerin ve ortaokul öğrenimi üzerine bir meslek tahsili yapanların aylıkları 20 liradan başlamakta, Baremin I. derecesine kadar yükselebilmekte, Devlet memurları 65 yaşına kadar memuriyete devam hakkına malik bulunmakta, Gedikli erbaşların tâbi bulunduğu; Yaş haddi, Evlenme ve Başka türlü kayıt ve şartlara bağlı ve mahrumiyetlere mâruz bulunmamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının köy ve sanat enstitülerinin sağladığı istikbal de (yedek subaylık ve askerî memurluk hakkı. Eski Tüfek) gedikli erbaşlara nazaran daha elverişli bulunmaktadır.
Bu sebeplerle; Gedikli erbaşları meslekî ve hukuki yönlere yükseltmek ve Kendilerini terfih eyliyerek gedikli erbaşlığa teşviki sağlamak için; Gedikli erbaşlara, en az orta okul mezunu bir Devlet memur statüsü vererek Aynı derecede öğrenim görmüş ve Devletin türlü hizmetlerinde çalışan memurlara eşit haklara sahip kılmak gerekli görülmüş ve bu kanun tasarısı bu esasa göre hazırlanmıştır.
|
Bu tasarı o kadar berbat ve rezil bir kânun idi ki!.. Târifi mümkün değil…
Köy ve sanat enstitüsü mezunu gençler bu senelerde;
Fakat,
Aynı köy ve sanat enstitüsü mezunu gençleri, Başbakan Şemsettin GÜNALTAY “gedikli erbaş” yapmak için bu rezil kânunu tezgaha sürdü. TBMM’de bir oldu-bittiye getirip iç tüzüğe aykırı olarak meclisden geçirdiği bu Gedikli Erbaş Kânunu ile Genelkurmay Başkanları;
Yedek subay olma hakkına sahip olan köy ve sanat enstitüsü mezunu gençleri “gedikli erbaş” yapmaya çalışdı.
Bu kadar hâince davranan Genelkurmay Başkanları;
Gedikli erbaşları harp okulu mezunu subaylar gibi 15 sene mecburî hizmete mahkûm etdiler.
Dünyâ askerlik târihi ve memleket gerçekleri ile hiçbir alâkası olmayan bu rezil kânun yüzünden Türk gençleri,
Haklı olarak 1950 senesinde “köle gedikli erbaş” olmak isdemedi.
İşde bu sebeplerden dolayı 5619 sayılı Gedikli Erbaş Kânunu, Cumhuriyet târihinin o vakde hazırlanmış en aptalca ve yapılmış en rezil kânunudur. “Köle” askerler arayan beyaz subayların hevesleri de 1950 senesinde böylece kursaklarında kaldı.
Fakat sömürgen subaylar, götlerini kaşıtacak köle askerler tertip etmek ihtirasından alsa vazgeçmediler.
* * * * *
Türkiye Büyük Millet Meclisi;
1951 senesinde Astsubay Kânununu kabul etdi ve meriyyete koydu.
“Astsubay” olarak tesmiye etdiği yeni(!) asker sınıfını bu kânun, birinci maddesinde şöyle târif etdi.
5802 sayılı bu Astsubay Kânununun aşağıda görülen Geçici Madde-1’i ile;
“Gedikli Erbaş” adı “astsubay ” olarak değişdirildi.
1951 senesinde kabul edilen Astsubay Kânununu hazırlayan dönemin Başbakanı Adnan MENDERES,
Teklif gerekcesinde şöyle dedi;
GEREKÇE
1. Modern harb silâh ve araçları ile teçhiz edilen silâhlı kuvvetlerimizde, bu modern harb silâh ve araçlarını “kullanacak” ve “erlere öğretecek” muharip ve yardımcı sınıf astsubay ve takım komutanına olan ihtiyaç çok fazladır.
2. Bu kanun tasarısı ile; a. Muharip astsubaylara aylıkla birlikte, b. Liyakat gösterenlerin subay nasbedilmeleri, c. Ve kıdemli yüzbaşılığa kadar yükselmeleri sağlanmak suretiyle rağbetin arttırılması düşünülmüştür.
3. Bu suretle; a. Anadolu'nun küçük kasabalarında ortaokuldan fazla tahsil imkânını bulamamış yüksek kabiliyetli Türk çocuklarına daha geniş hizmet imkânları verilmiş, b. Ve liyakatleri ile mütenasip rütbelerle taltif edilmeleri de imkân dâhiline girmiş olmaktadır.
|
Dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Millî Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı,
Yeni bir “statü” diye 1951 senesinde “astsubay” ismi ile “ortada sandık” bir asker sınıfı peydahladılar.
“Gedikli Erbaşları” da bir günde sözde “astsubaylığa ” terfi(!) etdirdiler.
Fakat
Görev tanımlarına bakdığımda Genelkurmay Başkanının
“Gedikli erbaş”ların yapdığı işlerin hepsini “subay yardımcısı” dediği köle “astsubayların” üzerine yıkdığını gördüm.
Dönemin ekâbir güruhunun Astsubay Kânunu ile yapdığı iş, meğer tam da şu imiş;
“Gedikli erbaşlara” sâdece “astsubay ” kıyafeti giydirmişler!..
5802 sayılı Astsubay Kânununu 1951 senesinde hazırlayan Genelkurmay Başkanı;
Amerika Kara Ordusunun 1944 senesinde neşretdiği TM 20-205 ve 1953 senesinde neşretdiği SR 320-5-1 sıra sayılı İngilizce Askerî Terim Sözlüklerinden bal gibi haberi var idi.
5802 sayılı Astsubay Kânunu’nda söz edilen “astsubay” rütbelerinin önünde “astsubay” kelimesinin olmayışı da buna en güzel delildir.
Bugün kendi rütbelerinin önüne “astsubay” yazmayan dangalak astsubay meslekdaşlarımız,
Kendilerinin “astsubay” değil de aslında “er” olduklarını bizzat kendileri zımnen itiraf ediyorlar.
Bugün dahi Genelkurmay Başkanı; NATO’ya “er” olarak pazarladığı Türk astsubaylarının,
Rütbelerinin ingilizce isimlerinin önüne sözde “astsubay” demek olan “NCO” ibâresini eklemiyor.
Fakat
Gördüğü her hıyara tuzluk koşduran Kara Kuvvetleri Komutanlığı
NATO’ya göre “er” olan Türk astsubay rütbelerinin ingilizce isimlerinin önüne sözde “astsubay” demek olan “NCO” ibâresini ekliyor.
(http://www.kkk.tsk.tr/en/KKKHakkinda/AstSbRutbe.aspx)
* * * * *
Amerika Kara Ordusu kendi iç hizmetlerinde kullanmak üzere
İki ayrı Askerî Terimler Sözlüğü hazırladı. Ve bu sözlükleri 1944, 1950 ve 1953 senelerinde neşretdi.
Bu sözlüklerde mevcut olan “ noncommissioned officer ” terimini Amerika Kara Ordusu,
Bu senelerde kendisinde mevcut olan “yedi” rütbe derecesini ihtiva eden “ erat ” sınıfının “en kıdemli ilk dört derecesini” târif eden bir zümre ismi olarak tefrik, tasrih ve târif etdi.
* * * * *
Harb esiri askerlere yapılacak muamele kurallarını tesbit eden Cenevre Sözleşmesi’ni
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 12 Ağustos 1949 târihinde imzâlamış
Ve dahi
Harb esiri askerlere bu Sözleşme kurallarına göre muamele edeceğini taahhüt etmiş idi.
21 Ocak 1953 târihinde kabul etdiği 6020 sayılı kânun ile TBMM;
T.C Devletinin 12 Ağustos 1949 târihinde imzâladığı 1949 Cenevre Sözleşmesini “onadı”.
Bu Sözleşmede bahsedilen “noncommissioned officer” terimini TBMM,
“Erbaş” ve “gedikli” olarak türkceye tercüme etdi.
“Astsubay” kelimesini 5802 sayılı Astsubay Kânunu ile 1951 senesinde TBMM türetdi. Bu cümlenin mütemmim cüzü olarak da TBMM’nin kânun ile türetdiği türkce “astsubay” kelimesinin ingilizcesini de Gene kânun ile ve ancak TBMM tesbit ve tefrik edebilir.
Ayrıca, “Astsubay” kelimesinin ingilizce karşılığı hakkında TBMM’nin şu târihe kadar yapdığı bir kânun da yokdur. 1949 Cenevre Sözleşmesi (GC-III)’ndeki “noncommissioned officer” terimini TBMM, 6020 sayılı kânun ile 1953 senesinde türkceye “erbaş” şeklinde tercüme etdi.
Fakat Aynı “noncommissioned officer” terimini Genelkurmay Başkanı, türkceye “astsubay” şeklinde tercüme etdi. “Erbaş” terimi ile “astsubay” terimi arasında hiçbir şekilde illiyet bağı yokdur.
Cârî askerî kânunlarımızda “erbaş” sınıfı ve “astsubay” sınıfı, Kendi müstakil kânunlarına müsteniden teşkil edilmiş ve birbirinden tamamen farklı asker sınıflarıdır.
Bugüne kadar neşretdiği İngilizce-Türkce/İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüklerine yazdığı “astsubay” kelimesini ingilizceye “noncommissioned officer” şeklinde uydurma ve kânunsuz olarak tercüme etmek sûreti ile Genelkurmay Başkanlığının; a. Türk milletinin yüce irâdesinin yegâne tecelligâhı olan TBMM’nin “yasama erkine” doğrudan müdâhale etdiği Ve dahi b. “Astsubay” kelimesinin ingilizce tercümesi olduğunu beyân etdiği “noncommissioned officer” teriminin de “kânunsuz” ve “kaçak” bir terim olduğu bugün burada ortaya çıkıyor.
|
* * * * *
Hile, sömürü ve emanete hıyânet!.. Belki de hepsi…
Atatürk’ün kendilerine emânet etdiği T.C. Ordusunu
Evvelâ Amerika’nın kucağına oturtup
Sonra da
Amerika’nın arka bahçesi NATO’ya köle etmek için
Amerikan perestiş subaylarımızın eteklerinin zil çaldığı 1956 senesindeyiz…
Amerika Kara Ordusu kendi iç hizmetlerinde kullanmak üzere üç ayrı Askerî Terimler Sözlüğü hazırladı
Ve bu sözlükleri 1944, 1950 ve 1953 senelerinde neşretdi.
İşbu sözlüklerde mevcut olan “ noncommissioned officer ” terimini Amerikan Kara Ordusu;
Kendisinde mevcut olan “yedi” dereceli “ erat ” sınıfının “en kıdemli ilk dört derecesini” târif eden bir zümre ismi olarak tefrik, tasrih ve târif etdi.
Amerika Kara Ordusunun kendi iç hizmetlerinde kullanmak üzere 1944, 1950 ve 1953 senelerinde neşretdiği bu her üç İngilizce Askerî Terimler Sözlüğünü,
Erkânıharbiye Umumiye Riyaseti (Genelkurmay Başkanlığı) 1956 senesinde türkceye tercüme etdi
Ve dahi
Türk Ordusunda kullanılmak üzere “ İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğü “ ismi ile neşretdi.
Amerika Kara Ordusunun 1944, 1950 ve 1953 senelerinde neşretdiği Askerî Terimler Sözlüklerinde alenen görüldüğü üzere;
İngilizce “ noncommissioned officer ” terimi, Amerika Kara Ordusunda mevcut olan “yedi” dereceli “erat” sınıfının “en kıdemli ilk dört derecesini” târif eden bir zümre isimidir.
1982 Anayasasının 124’üncü maddesi mucibince bakanlığın çıkaracağı Yönetmelik, kânuna aykırı olamaz.
27 Mayıs darbeci subaylarının piyasa sürdüğü 1961 Anayasası’nın 113’üncü maddesi de aynı hükümü âmirdir.
Erkânıharbiye Umumiye Riyaseti (Genelkurmay Başkanlığı)’nin 1956 senesinde neşretdiği Ö/T 320-5-1, sayılı sözlük, Anayasa’nın bu hükmüne aykırıdır. İşbu Özel Talimât (Ö/T)’ın “Başemir”’inde de bu aykırılık itiraf edilmiş.
Bu talimâtı esâs alarak Genelkurmay Başkanlığının şu târihe kadar hazırlayıp neşretdiği İngilizce-Türkce ve Türkce-İngilizce Askerî Terimler Sözlüklerinde mevcut olan ingilizce “ noncommissioned officer ” terimini türkceye “ astsubay ” şeklinde tercüme eden sözlükler de 1982 Anayasasının 124’üncü maddesine aykırıdır.
Çünkü;
5802 sayılı Astsubay Kânunu ile askerî mevzuâtımıza 1951 senesinde duhûl eyleyen sahte “astsubay” kelimesinin;
İşbu kânunu kabul edip meriyyete koyan yasama erki olan TBMM’nin tesbit etdiği resmî ingilizce tercümesi mevcut değildir.
Netice olarak;
Genelkurmay Başkanlığının “astsubay” kelimesinin tercümesi olduğunu iddia etdiği İngilizce “noncommissioned officer” terimi kânuna ve Anayasa’ya aykırıdır.
Ve dahi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmâil Hakkı TUNABOYLU’dur.
Ayrıca; “astsubay” kelimesinin ingilizcede karşılığı mevcut değildir.
İngilizce “noncommissioned officer” teriminin türkce tercümesi “ muvazzaf olmayan subay”’dır.
Genelkurmay Başkanlığı sözlüğündeki; “Astsubay” kelimesinin ingilizcede karşılığı mevcut değil. “Muvazzaf astsubay ” ibâresinin de ingilizcede karşılığı mevcut değil.
|
Ö/T 320-5-1, İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğü Başemri’nin birinci cümlesi şöyle diyor;
1. Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerimiz ile Amerikan Yardım Kurulunun temsilcilerinden mürekkep olmak üzere E. U. Rs.ce kurulan bir komisyon tarafından, 1944 basımlı TM 20-205 ve 1950, 1953 basımlı SR-320-5-1 seri numaralı Amerikan Askerî Terimler Sözlükleri “esas tutulmak suretile hazırlanan” (Ö/T 320-5-1, İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğü) basılmış ve Silâhlı Kuvvetlerimizce İngilizceden türkceye yapılacak çevirmelerde esas tutulmak üzere yayımlanmıştır.
|
* * * * *
1787 Anayasası Madde-I, Bölüm-8 ile “ordu teşkil etme” hakkını ihrâz eden Amerikan meclisi (senato),
“Başlık-10” (Title-10) altında Coni Silâhlı Kuvvetler Personel Kânûnunu terkip etdi. (US Code Title 10 – Armed Forces, dtd. Aug.10, 1956).
Ve 1956 senesinden beri bu kânûnun aşağıda gördüğünüz maddelerinin tek kelimesine dahi dokunmadı;
Chapter – I / Bölüm – I Page/Sayfa 18 & 19 101. Definitions / Tanımlar;
(b) PERSONNEL GENERALLY. — The following definitions relating to military personnel apply in this title: (b) Personel: Bu başlık altında sözü edilen askerî personel için aşağıdaki tanımlar geçerlidir.
(1) The term "officer/subay" means a commissioned or warrant officer. (2) The term "commissioned officer/muvazzaf subay" includes a commissioned warrant officer. (3) The term "warrant officer/gedikli subay" means a person who holds a commission or warrant in a warrant officer grade. (4) The term "general officer/general" means an officer of the Army, Air Force, or Marine Corps serving in or having the grade of general, lieutenant general, major general, or brigadier general. (5) The term "flag officer/amiral" means an officer of the Navy or Coast Guard serving in or having the grade of admiral, vice admiral, rear admiral, or rear admiral (lower half).
(6) The term "enlisted member/ gönüllü er " means a person in an enlisted grade.
(14) The term "medical officer/tabip subayı" means an officer of the Medical Corps of the Army, an officer of the Medical Corps of the Navy, or an officer in the Air Force designated as a medical officer. (15) The term "dental officer/dişci subayı" means an officer of the Dental Corps of the Army, an officer of the Dental Corps of the Navy, or an officer of the Air Force designated as a dental officer. Eski Tüfek – 2020
|
İşde, siz de gördünüz!
Coni Anayasası’na göre Coni ordusunda iki sınıf asker var;
* * * * *
25 Şubat 1957 Pazartesi günü meclisde Bütçe Kânunu müzakere edilir iken
Partisi adına söz alan Kırşehir Milletvekili Mehmed MAHMUDOĞLU,
Türk Ordusunun teşkili hakkında TBMM’den şunları talep etdi;
CUMHURİYETÇİ MİLLET PARTİSİ MECLİS GRUPU ADINA MEHMET MAHMUDOĞLU.
(Kırşehir) — Muhterem arkadaşlar, Millî Müdafaa bütçesi hakkındaki Cumhuriyetçi Millet Partisi Meclis Grupunun görüş ve temennilerini arz etmek üzere söz almış bulunuyorum. 1. (…) d) Silâhlı kuvvetlerimizde kemmiyet yerine keyfiyet prensibinin tatbiki Ve böylece aded üzerinde tasarrufun sağlanmasını Ve keza talim ve terbiye, sevk ve idare hususlarında olduğu gibi, Her türlü ikmal idare ve muhtelif meseleler üzerindeki esasların Amerikan usullerine göre tedrici bir surette kanunlaştırılmasını temenni ediyoruz.
|
Aynı gün meclisde söz alan Elazığ Milletvekili Selâhattin TOKER,
Türk Ordusunun teşkili hakkında TBMM’den şunları talep etdi;
Selâhattin TOKER (Devamla) — (…)
Muhterem arkadaşlar; Personel darlığının halli, her şeyden evvel, NATO'nun istediği gibi kalitenin sayıya tercih edilmesiyle mümkündür. Bu da, aslında NATO'nun da 1954 te talebetmiş olduğu şekilde, birliklerimizin, ezcümle kadro ve kuruluşları bakımından, atom harbinin icaplarına uygun olarak, yeniden teşkilâtlandırılması ile kabil olacaktır. |
Sayın vekillerin bu sözlerinin özeti şu oluyor;
Mâdemki NATO’ya üye olduk,
Ordumuzu da “başdan aşağı” NATO’nun agası olan Amerikan Ordusu gibi teşkil etmeye mecburuz!..
* * * * *
1958 senesinde meriyyete koyduğu ve sizlerin de aşağıda gördüğünüz 85-422 sayılı kânun ile
Amerika Devleti, Amerikan Ordusundaki;
Subay sınıfına O-9 ve O-10 rütbelerini,
Er sınıfına ise E-8 ve E-9 derecelerini ilâve etdi.
Bu kânun ile Amerikan Ordusundaki “er rütbe derece” sayısı “dokuz” oldu.
Ve böylece;
“Enlisted Grade Structure” (Er Derece Çizelgesi)’da “en kıdemli ilk 4 rütbeyi” ifâde eden “noncommissioned officer (NCO)” teriminin anlamı da
“En kıdemli ilk 5 derece” olan (E-5 - E-9) derecelerini kapsayacak şekilde genişletildi.
Amerikan Genelkurmay “Kıdemli Eri” ve Kuvvet (Kurmay Başkanlıkları) Komutanlıkları “Kıdemli Er” kadroları için “E-10” derecesini ihdâs etmeyi gündeme aldılar.
Amerikan Ordusu “er” derecelerinin “en üst” kademesi olarak “E-10” derecesini de yakın bir zamanda göreceğiz.
* * * * *
5802 sayılı Astsubay Kânununu TBMM, 1951 senesinde meriyyete koymuş idi.
Bu kânuna göre;
9 senelik mecburî hizmetini tamamlayan astsubaylar, teğmenliğe nakil edilecekler idi.
Fakat Genelkurmay Başkanları, bu hakka sâhip olan astsubayları, teğmenliğe nakil etmedi.
6137 sayılı kânunu da TBMM, 1953 senesinde meriyyete koydu.
Bu kânuna göre 9 senelik mecburî hizmetini tamamladıkdan sonra istifa ederek ordudan ayrılan atssubaylar; “yedek asteğmen” veya “sekizinci sınıf askerî memur” nasbedilecek idi.
Fakat sömürgen Genelkurmay Başkanları, bu kânunu da tatbik etmedi.
Kabul etdiği kânunlar ile TBMM’nin astsubaylara verdiği hakları Genelkurmay Başkanları bir bir gasp ederken günler geldi geçdi,
Ve dahi
Târih geldi dayandı 27 Mayıs 1960 Cuma gününe...
İktidâra geldiği 1950 senesinden beri Başbakan Adnan MENDERES’e
Kendisinin terfi etdirdiği Coniperestiş subaylar gizliden gizliye darbe hazırlıyorlar idi.
Bu gizli darbe hazırlığı;
Tıpkı 2016 senesi Temmuz ayının 15’indeki mübarek bir Cuma günü zuhûr eylediği gibi,
1960 senesi Mayıs ayının 27’sinde, gene mübarek bir Cuma günü koku verdi…
27 Mayıs darbesini ordu içindeki bir avuç “küçük rütbeli subay” tertiplemiş idi.
Bu “küçük rütbeli subaylar”;
Darbeye karşı olan “büyük rütbeli subayları”
Ya ikna,
Ya hapis,
Ya da yurtdışına sürgün etmişler idi.
Darbeci subaylar, 1 saat içinde devletin önemli mevkiilerini hemen ele geçirdiler.
28 Mayıs 1960 Cumartesi günü saat 04;30’da darbe beyannâmesini
O dâvudî sesi ile radyoda okuyan darbeci Kara Piyâde Kurmay Albay Alpaslan TÜRKEŞ,
Şöyle demiş idi;
“Gayemiz Birleşmiş Milletler Anayasası’na ve İnsan Hakları Prensiplerine tamamıyla riayettir.”
|
28 Mayıs 1960 Cumartesi günü Türkiye’de hükûmetin manzara-i umumiyesi,
Maşşallah, Allah nazardan saklasın,
Sakın ha! Foto-şaka filân zannetmeyiniz!
Tam da aşağıda gördüğünüz gibi;
Şu altısı bir yerde,
Ve fakat dördü aynı subay olan “berrî” üç orgeneralden müteşekkil idi.
Yukarıda resimlerini gördüğünüz bu darbeci subaylarımız;
28 Mayıs 1960 Cumartesi günü sabahın seher vakinde T.C. Devletinin üzerine çöreklendiler
Ve dahi
TBMM dâhil olmak üzere devletin bütün dâirelerini cebren ve hile ile işgal edip ele geçirdiler.
Cumhurbaşkanı ve başbakan sıfatına ilâve olarak
Kara Kuvvetleri Komutanlığından emekli “Aga” Cemal GÜRSEL aynı zamânda;
Millî Birlik Komitesi Başkanı ve TSK Komutanı makâmlarını da cebren ve hile ile şereflendiriyor(!) idi.
* * * * *
1961_ 27 Mayıs 1961 târih ve 334 sayılı T.C. Anayasası, madde-65:
II – T.B.M.M.nin görev ve yetkileri
b) Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
MADDE 65. – (…) Usûlüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında 149 uncu ve 151 inci maddeler gereğince Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
|
* * * * *
Madde 37 – Silahlı Kuvvetlere katılan her asker andiçer. And sureti aşağıdadır:
"Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine andiçerim."
|
Amerika Kara Kuvvetlerine ait ingilizce “ noncommissioned officer ” teriminin Türkce tercümesinin “astsubay” olduğuna dair hiçbir kânunda hüküm yokdur.
“ Noncommissioned officer ” terimini Genelkurmay Başkanları 1956 senesinden beri kânunsuz olarak “astsubay” şeklinde türkceye tercüme etdiler.
Ve Genelkurmay Başkanlarının hepsi yukarıda gördüğünüz asker yeminine ihânet etdiler.
Eski Tüfek - 2020
|
* * * * *
https://discovery.nationalarchives.gov.uk/details/r/C2552470
NATO üyesi devletlerin 1964 senesinde kabul etdiği
Bu Anlaşma Muhtırası (Standing Agreement)'nın maksadı şu idi.
NATO üyesi ülke ordularının;
Kendi iç hizmetlerine göre tasnif ve teşkil etdikleri elvan çeşitli asker sınıflarını ve rütbelerini belli kurallar dâhilinde eşitlemek.
İşbu Anlaşma Muhtırası’nın “Uygulama” (Application) başlığı altında yer alan sekizinci madde şöyle diyor idi;
8. Personnel requisitions to fill NATO posts shall indicate the NATO code herein specified in conjunction with the approved manning document.
Nations will normally be expected to fill allocated posts by personnel holding the grade indicated by the NATO code reflected in the manning document.
Personnel holding a rank different from that stated in the manning document are expected to perform the duties of their post irrespective of their national rank.
|
Türkce Tercümesi:
8. NATO kadrolarına yapılacak tayin taleplerinde; tasdik edilmiş tayin belgelesi ile birlikde bu NATO rumuzları da belirtilir. Üye milletlerin; kendilerine tahsisli kadrolara, tasdik edilmiş atama belgelerinde belirtilen dereceye sahip personel tayin etmesi beklenir. Tasdik edilmiş atama belgesinde belirtilen rütbeden faklı rütbede olan personelin, kendi millî rütbesi ne olursa olsun tayin edildiği kadrodaki görevini yapması beklenir.
|
NATO’nun 1964 senesinde yazdığı bu emir,
STANAG 2116’nın son sürümü olan Edition 6’da dokuzuncu madde olarak bugün de hâlen aynı şekilde geçerlidir.
Yukarıda gördüğünüz sekizinci maddenin son fıkrasındaki cümlenin anlamı şu oluyor;
NATO’da iki sınıf asker vardır;
1. Subaylar,
2. Subay olmayanlar (Er).
Sen kendi millî kânunlarına göre isdediğin asker sınıfları ve rütbeleri teşkil ve tesmiye edebilirsin.
Fakat
NATO’ya gönderdiği askerlerin sınıf ve rütbesi ne olursa olsun,
Üye devletlerin askerleri “subay” veya “er” kadrosunda çalışmaya mecbur olursun.
STANAG 2116’nın bu emrini bir örnek ile meseleyi anlatayım size.
Amerika, İngiltere ve Yunaninstan dâhil olmak üzere;
NATO üyesi bâzı ülkelerin ordularında “gedikli subay” (warrant officer) isimli "asker sınıfı" ya da "rütbe isimi" mevcut.
Fakat
NATO üyesi devletler, kendi askerlerini “subay” ya da “er” olarak NATO’ya mertce beyan ediyorlar.
Fakat bizim Genelkurmay Başkanları ise hâince, nâmertce ve sinsice davranıp
Ne “subay” ne de “er” olan Türk “astsubay”larını Amerika ve NATO’ya “er” olarak pazarlıyorlar!..
5802 ve 926 sayılı kânunların “subay yardımcısı” dediği Türk Ordusundaki “astsubay” sınıfı;
NATO’nun kabul etdiği “subay” ve “er” sınıflarının dışında kalan uyduruk ve sahte bir asker sınıfıdır.
İşde bu sebepden dolayı Amerika ve NATO görevlerine tayin edilen Türk “astsubayları” tayin edildikleri kadrolarda “OR” derecesi daha yüksek olan yabancı “erlerin” emrinde görev yapmaya mecbur edilirler.
Astsubay kıdemli üstçavuş” ve “astsubay başçavuş” rütbeleri ile NATO dâimî görevimde iken
Ben Şükrü IRBIK da İtalyan “er”in emrinde çalışdırıldım.
* * * * *
TSK Personel Kânunu Madde-11’de “”muvazzaf subay” kaynakları şöyle tesbit edilmiş;
Aşağıda gördüğünüz TSK Personel Kânunu Madde-34’e göre;
“Muvazzaf subay”ların nasıp ve terfilerini kararname ile Cumhurbaşkanı yapıyor.
TSK Personel Kânunu Madde-67’de “”muvazzaf astsubay” kaynakları ise şöyle tesbit edilmiş;
TSK Personel Kânununun yukarıda gördüğünüz 67’nci maddesi, “muvazzaf” ve “astsubay” kelimelerinin “muvazzaf astsubay” şeklindebir arada kullanıldığı ilk kânun maddesidir.
Astsubaylık konusunda her zaman hatırımızda tutmamız gereken en önemli hakikât de şudur; 5802 sayılı Astsubay Kânunu ile “astsubay”lara 1951 senesinde verilen bütün hakları gasp eden 926 sayılı bu kânunu, 27 Mayıs darbeci subayları 1967 senesinde tezgaha sürdü. Eski Tüfek – 2020
|
Aşağıda gördüğünüz TSK Personel Kânunu Madde-82’ye göre;
“Muvazzaf astsubay”ların nasıp ve terfilerini ise “bakan” yapıyor.
Nasıp ve terfilerini “Bakanın” onayladığı “astsubay”lar nasıl “muvazzaf” olabiliyor?
Nâmuslu ve şerefli bir subayımız var ise şâyet! Gelsin ve bu hileyi bize açıklasın bakalım!..
* * * * *
Genelkurmay Başkanlığının 2008 senesinde neşretdiği Türkce-İngilizce Müşterek Askerî Terimler Sözlüğünün aşağıda gördüğünüz sayfa 365’de;
Bizim her boku bilen subaylarımız “muvazzaf subay” terimini ve “ingilizce tercümesini” yazmışlar.
Peki,
Bu sayfaya yazmaları gereken “muvazzaf astsubay” terimini ve “ingilizce tercümesini” yazmayı
Bizim her boku bilen gene o subaylarımızın götleri niye yememiş?..
* * * * *
Amerikan Ordusu Erinin Rütbe Terfisi Şu Esaslara Göre Yapılır;
Seviye –1:
(E-1, E-2, E-3 ve E-4), (Decenterilized): Hizmet süresine göre “kıta” içinde yapılan terfi.
Seviye –2:
(E-5 ve E-6), (Semicenterilized): Sicil, hizmet süresi ve kadroya göre “ordu” içinde yapılan terfi.
Seviye –3:
(E-7 ve E-8), (Centerilized): Sicil, hizmet süresi ve kadroya göre “kuvvet” seviyesinde yapılan terfi.
|
* * *
Amerikan Ordusunda Erin “Kadrosu” ve “Makâmı” Var!
Fakat
“Subay Yardımcısı” Olan Türk Muvazzaf Astsubayın “Kadrosu” ve “Makâmı” Yok!
1967 senesinde meclisde cebren ve hile ile tertip etdiği 926 sayılı TSK Personel Kânunu ile 27 Mayıs darbeci subaylarının “muvazzaf astsubay” olarak tesmiye etdiği askerlerin Üst rütbeye terfi etmesi için iki temel şart var;
1. Rütbe bekleme süresini tamamlamak, 2. Terfiye yetecek asgarî sicil almak.
|
Bu iki şartı hâiz olan her Türk "astsubay", “otomatik” olarak bir üst rütbeye terfi eder.
Çünkü
“Kadro” ve “makâm” tahsis edilmediği için Türk "astsubayının" terfi edeceği rütbede “kadro” ve “sayı” tahdidi yok!
Türk “muvazzaf astsubayın” “kadrosu” ve “makâmı” olmadığı için;
Karargâhlarımız tam bir palamut "kıdemli başçavuş" mezarlığıdır.
Elini sallasan beş yüz “kıdemli başçavuşa” değer!
Hâl böyle olunca da
Bu “kıdemli başçavuş” bolluğunu ganimete çeviren fırsatcı subaylarımız;
Kıçının kılı ağarmış palamut “kıdemli başçavuşlara” vasıfsız işçinin yapabileceği sıradan işleri yapdırır.
Bu "kıdemli başçavuşları" subaylarımız, “çavuş” kadrolarına bile tayin eder.
Subaylarımızın yapdığı bu köle muamelesini ise
"Kıdemli başçavuşlarımız”, kendilerine yapılmış bir "iltifât" telakkî ederler.
Fakat
Amerikalı "erin" “kadrosu” ve “makâmı” vardır!
Bir üst dereceye terfi etmek de Türk Ordusunda olduğu gibi “otomatik” değildir!..
Bu sebepden dolayı Amerikan Ordusunda bir üst dereceye terfi etmek her “erin” harcı değildir.
E-1’den E-9’a kadar derecelerdeki Amerikalı "erlerin" bir üst dereceye terfi etmesi için üç şart vardır;
1. Rütbe bekleme süresini tamamlamak. 2. Terfiye yetecek asgarî sicil almak. 3. En mühimi de terfi edeceği derecede “kadro boşluğu” olması.
|
E-1 ve E-4 arasındaki “er” derecelerinde herhangi bir "kadro" tahdidi yokdur.
Aşağıdaki çizelgede gördüğünüz üzere;
E-5 derecesindeki muhtemel kadro boşluklarını doldurmak üzere
E-1 ile E-4 arasındaki dereceler, “yedek er deposu” olarak hep dolu tutulur.
Amerikan Ordusuna ait yukarıdaki personel mevcudundaki “er” sayılarına dikkatli bakılır ise şâyet
E-5’den sonraki “er” mevcutlarında yukarı doğru hızlı bir "azalma" olduğu görülür.
E-5 ile E-9 derecelerindeki "er mevcudunun" azalmasının sebebi;
E-5’den sonraki derece
lerdeki "er" terfilerinin “kadro boşluğuna” göre yapılmasıdır.
* * *
Amerikan Kara, Deniz, Hava ve Deniz Piyâde Komutanlıklarına ait
31 Aralık 2019 târihli yukarıda gördüğünüz mevcudu dikkat ile inceler iseniz şunu görürsünüz;
Amerikan Kara, Deniz, Hava ve Deniz Piyâde Komutanlıklarında görevli;
* * *
Biz Türk "muvazzaf(!) astsubaylar” hepimiz iyi biliriz ki;
Türk Ordusunda en çok “astsubay” mevcudu “kıdemli başçavuş” rütbesindedir.
Fakat
Amerikan Ordusunda ise en az “er” mevcudu “kıdemli başçavuş” derecesindedir.
Amerikan Ordusuna ait yukarıdaki “mevcut çizelgesinde” gördüğünüz üzere Amerikan Ordusundaki “er” sınıfı içinde “kıdemli başçavuş” mevcudu ve oranı şöyle;
Toplam Amerikalı “er” mevcudu: 1.088.127 Toplam Amerikalı “kıdemli başçavuş” mevcudu: 10.431 “Er” mevcudu içindeki “kıdemli başçavuş” yüzdesi: 10.431x100/1.088.127=%0,9.
|
Amerika Genelkurmay Başkanı daha iki evvelki “subay ve er” mevcudunu dünyâya ilan etmiş!
Fakat Türk Ordusundan hangi rütbede kaç “astsubay” var, ben dahi bilmiyorum!
Amerikan Ordusundaki “er” sınıfının “Türk mevkidaşı” olan “astsubay” sınıfı içindeki palamut “kıdemli başçavuş” oranını ise Bir zahmet, Müdür Yaşar GÜLER söylesin de Türk kamuoyu öğrensin!..
|
Türk Ordusunda "subay ve astsubayların" her rütbede “bekleme süresi” sâbitdir. Bir başka ifâde ile; “Rütbe bekleme süresi” dolunca bizim "subay ve astsubayın" bir üst rütbeye “terfisi” çantada keklikdir.
Fakat Amerikan Ordusunda "subay ve erler" için belli bir “rütbe bekleme süresi” yokdur. Subay ve erin terfi etmesi için üst rütbe/derecede “boş kadro” olma şartı vardır.
E-4 derecesindeki Amerikalı "erin" terfi etmesi için E-5 derecesindeki "kadroda boşluk" olma şartı aranır.
Bir başka ifâde ile; Emeklilik, istifa ve tard gibi sebepler ile üst kadrolarda boşluk olmadığı sürece, Diğer şartları yerine getirseler bile Amerikalı "subaylar ve erler" bir üst rütbe/dereceye terfi edemezler.
Cumhuriyet öncesi bizim ordumuzda da "zâbitânımız" için durum aynen böyle idi.
Fakat ATATÜRK’den sonra tertip etdikleri fitne kânunlar ile beyaz subaylarımız; Subay terfilerini bugün olduğu üzere “otomatiğe” bağladılar.
Kendileri için teritp etdikleri bu nâmert tezgâh fark edilmesin diye de “Astsubayları” da “kılıf” olarak subaylarımız, kendi kuyruklarına bağladılar.
|
Yukarıdaki bilgileri ve çizelgeyi resime çevirdiğimizde
Şöyle bir manzara çıkıyor karşımıza;
Amerikan Ordusun en kıdemli er derecesi olan E-9’a terfi edebilmek için
19 sene hizmet etmek yeterli olur.
* * * * *
Netice;
Hükümrân olan her devletin;
Kendi ordusunu kendi iç hukûkuna göre tanzim etme vardır. Elbetde bu doğru bir tesbitdir.
Fakat
İç hukûku ile dış hukûku arasında “ iki yüzlülük ” var ise şâyet,
Bir devlet, uluslarası vasatda meşruiyyetini nasıl izah edebilir?
Bir yandan Anayasanız, devletinizin bir “ hukûk devleti ” olduğunu emreder iken
Diğer tarafdan iç hukûkunuza göre tertip etdiğiniz 211 ve 926 sayılı darbe kânunları
Hem kendi Anayasanıza
Ve hem de
Kendi hür iradeniz ile imzâlayıp taraf olduğunuz uluslararası sözleşmlere aykırı ise,
Devletinizin bir “ hukûk devleti ” olduğunu dünyâya nasıl izah edebilirsiniz?
NAPOLYON, “İnsanın yapamayacağı işlere tevessül etmesi ahlâksızlıkdır” dedi.
Peki,
Uluslararası sözleşmelerde verdiği sözü yerine getirmeyen T.C Devletinin, Millî Savunma Bakanlığının ve Genelkurmay Başkanlığının “ muvazzaf astsubay ” asker sınıfı konusunda bugüne kadar yapdığı kânunlarda
Ve dahi
“ Muvazzaf astsubaylara ” yapdıklarında ve yapmadıklarında “ hukûkî ahlâhsızlık ” ve “ hukûk ihlâli ” yok mu acap?..
“ Subay yardımcısı ” deyip;
Sulh zamânında subay maaşının yarısına “ subay görevi ” yapdırdığı,
Harp zamânında ise;
Esir kampında “ er maaşı verdiği ” ve “ subaylara hizmet erliği ” yapdırdığı “ muvazzaf astsubaylara ” Genelkurmay Başkanlarının yapdıkları bu insanlık dışı muamelenin hukûkî bir müeyyidesi yok mu?
Genelkurmay Başkanları "astsubaylara" böyle beyaz efendi gibi davranıp köle muamelesi yapmakdan hiç utanmıyorlar mı?..
1935 senesinde 2771 sayılı Kânun ile; “Asubay” kelimesi hem ATATÜRK’ün hem de TBMM’nin irâdesi ile terkip edildi.
1938 senesinde 3887 sayılı kânun ile; “Assubay” kelimesi hile ile de olsa TBMM’nin irâdesi ile tahrif ve tebdil edildi.
1951 senesinde 5802 sayılı Astsubay Kânunu ile; “Astsubay” kelimesi hile ile de olsa TBMM’nin irâdesi ile tahrif ve tebdil edildi.
Fakat 1956 senesinde; Hazırladığı İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüğündeki ingilizce “noncommissioned officer” tâbirine Türkce karşılık olarak “astsubay” kelimesini, Genelkurmay Başkanı kendisi tercüme etdi.
Genelkurmay Başkanının bu işleminde “yasama”’nın irâdesi yokdur. Yapdığı bu kânunsuz işlem ile Genelkurmay Başkanı, TBMM’ye ve dolayısı ile T.C. Devletine isyân etdi.
|
* * * * *
Genelkurmay Başkanlığının neşretdiği Askerî Terimler Sözlüğündeki “Non-commissioned officer” kelimesinin türkce tercümesi hakkında
Aşağıda gördüğünüz şu dilekcemi CİMER vasıtası ile gönderdim.
KONU: Genelkurmay Başkanlığının Neşretdiği Askerî Terimler Sözlüğündeki “Non-commissioned officer” kelimesinin Türkceye Tercümesi Hakkında. İLGİ: (a) Harb Esirleri Hakkında Tatbik Edilecek Muameleye Dâir 12 Ağustos 1949 Târihli Cenevre Sözleşmesi. (Geneva Convention Relative To The Treatment Of Prisoner Of War Of 12 August 1949, (GC-III). (b) 6020 sayı ve 21/1/1953 târihli, 12 Ağustos 1949 târihli Cenevre Sözleşmelerinin Onanması Hakkında Kânun. (c) 2709 sayı ve 07.11.1982 târihli T.C. Anayasası. (ç) Genelkurmay Başkanlığının neşretdiği Türkce-İngilizce Müşterek Askerî Terimler Sözlüğü, MS 76-6(A), Genelkurmay Basımevi, Ankara-2008. (d) Genelkurmay Başkanlığının neşretdiği İngilizce-Türkce Müşterek Askerî Kısaltmalar Sözlüğü, MS 76-5(B), Genelkurmay Basımevi-2010. (e) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu. (f) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânununun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.
1. İlgi (a) Sözleşmeler silsilesinin üçüncü bölümünü terkip eden sözleşme; esâsı itibârı ile esir kamplarında temerküz edilen harp esiri askerlere yapılacak muameleleri tanzim ve tavzif eder. 2. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 12 Ağustos 1949 târihinde imzâlayıp taraf olduğu işbu İlgi (a) sözleşmeyi TBMM, İlgi (b) kânun ile 1953 senesinde tasdik ederek meriyyete koydu. Aynı sözleşmenin birinci maddesinin hükmüne göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti, işbu sözleşmeye “bilcümle hallerde riayet etmeyi ve ettirmeyi taahhüt” etdi. 3. Yukarıda mersûm ikinci maddede vaz edilen aynı hükümü tahkim etmek üzere, İlgi (c) Anayasamızın “D. Milletlerarası Andlaşmaları Uygun Bulma” yan başlığı altında yer alan madde 90 ise şu sarih ve kuvvetli hükümü emreder; “Usûlune göre meriyyete konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.” 4. Gerek 1953 senesinde meriyyete konulan İlgi (b) kânunda gerekse işbu kânuna merbut ve işbu kânun ile meriyyete konulan İlgi (a) sözleşme metininde şu güne kadar geçen 65 senede hiçbir değişiklik yapılmadı. Bu cümleden olmak üzere İlgi (b) kânunun meriyyete koyduğu İlgi (a) sözleşmenin; a. “Section III, Labour Of Prisoner Of War, General Observations” yan başlığı altında yer alan 49’uncu maddenin ikinci paragrafında mevcut olan İngilizce “Non-commissioned officer” tâbiri Ve dahi b. “Section III, Labour Of Prisoner Of War, Advances Of Pay” yan başlığı altında yer alan 60’ıncı maddenin üçüncü paragrafında mevcut olan İngilizce “Non-commissioned officer” tâbiri, EK-A’da görüldüğü üzere, ilk defa olmak üzere 6020 sayılı İlgi (b) kânun ile “Erbaş” olarak Türkceye tercüme edildi ve böylece iç hukukumuza duhûl eyledi. 5. Kânun ile ihdâs edilen bir kavram, ancak başka bir kânun ile tashih, tebdil ya da tahvil edilebilir. Ancak ne var ki İlgi (ç ve d) ile kamuoyunun istifadesine arz etdiği Türkce-İngilizce ve İngilizce-Türkce sözlüklerde mevcut olan İngilizce “Non-commissioned officer” tâbirini; işbu dilekcemin EK-B ve EK-C’sine merbut sayfalarında görüldüğü üzere Genelkurmay Başkanlığımız “astsubay” şeklinde Türkceye tercüme etmiş. 6. Gerek 6020 sayılı İlgi (b) kânunun meriyyete girdiği 1953 senesi itibârı ile gerekse de İlgi (ç ve d) sözlükleri Genelkurmay Başkanlığımızın neşretdiği seneler itibârı ile “Erbaş” ve “Astsubay” tâbirâtının farklı kânunlara müsteniden ihdâs edilmiş ve birbirinden çok farklı askerî kavramlar olduğunu söylemeye zannederim ki burada hâcet dahi yokdur. 7. Bu hükümler muvâcehesinde işbu dilekcemin özü mütalaa edildiğinde, yukarıda görülen ilk altı maddede bahsetdiğim üzere; İlgi (a) Sözleşmenin 49 ve 60’ıncı maddelerinde mersûm İngilizce “Non-commissioned officer” tâbirini de Genelkurmay Başkanlığımızın bir kânuna müsteniden “Astsubay” şekline tahvil etmiş olması gerekir. 8. İşbu dilekcemin yukarıda mersûm ilk yedi maddesinde verdiğim bilgi ve arz etdiğim mevzuât muvâcehesinde benim suâlim şöyledir; a. İlgi (a) Sözleşmede “Non-commissioned officer” şeklinde ifâde edilen Ve dahi b. İlgi (b) kânun ile “Erbaş” şeklinde Türkceye tercüme edildiği mukarrer ve mukannen olan işbu tâbiri, İlgi (ç ve d) sözlüklerde görüldüğü üzere Genelkurmay Başkanlığımız; hangi kânun ile ve hangi târihde, “Astsubay” şeklinde Türkceye tercüme etmişdir? 9. İşbu dilekcemin yukarıda mezbûr sekizinci maddesinde tevcih etdiğim biricik suâlimi İlgi (e ve f) mevzuât muvâcehesinde Genelkurmay Başkanlığımızın cevâplamasını saygılarımla arz eylerim.30.06.2018. 1801117179
Şükrü IRBIK
EKLER : EK-A: Harb Esirleri Hakkında Tatbik Edilecek Muameleye Dâir 12 Ağustos 1949 Târihli Cenevre Sözleşmesi. (Geneva Convention Relative to the Treatment of Prisoner of War of 12 August 1949, (GC-III)’de “Non-commisioned officer” kelimesinin söz edildiği 49 ve 60’ncı maddeleri. EK-B: Genelkurmay Başkanlığı, MS 76-6(A) Türkce-İngilizce Müşterek Askerî Terimler Sözlüğü, Genelkurmay Basımevi, Ankara-2008’in 39’uncu sayfası. EK-C: Genelkurmay Başkanlığı, MS 76-5(B) İngilizce-Türkce Müşterek Askerî Kısaltmalar Sözlüğü, Genelkurmay Basımevi-2010’un 457’nci sayfası.
|
Yukarıda gördüğünüz dilekcem cevap olarak Genelkurmay Başkanlığı,
Aşağıda gördüğünüz şu cevâbı gönderdi.
SAYIN ŞÜKRÜ IRBIK
İLGİ : (a) Haziran 2018 tarihli 181117179 sayılı BİMER müracaatı. (b) 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri. (c) 02 Temmuz 1951 tarihli ve 5802 sayılı Astsubay Kanunu. (ç) 21 Ocak 1953 tarihli 6020 sayılı 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerinin Onanması Hakkında Kanun. (d) 04 Ocak 1961 tarihli ve 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu. (e) Türkçe-İngilizce Müşterek Askeri Terimler Sözlüğü (MS 76-6 (A)). (f) İngilizce-Türkçe Müşterek Askeri Kısaltmalar Sözlüğü (MS 76-5 (B)).
1. İlgi (a) ile gönderilen BİMER müracaatınız inclenmiştir.
2. Yapılan inceleme neticesinde : a. İşviçre Federal Hükümetinin davetiyle, 21 Nisan -12 Ağustos tarihleri arasında Cenevre'de Türkiye Cumhuriyetin'nin de içinde bulunduğu 63 ülke temsilcisinin katılımıyla yapılan diplomatik konferans neticesinde ilgi (b) sözleşmeler 12 Ağustos 1949 tarihinde kabul edilmiştir. b. İlgi (c) Kanun'un ; 1. Birinci Bölüm, Genel Hükümler Astsubay Alt Başlıklı Kısmında yer alan 1'inci Madde'de ''Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun kara deniz ve hava kuvvetleriyle jandarma gümrük koruma birlikleri kadrolarının ast komuta kademelerinde eğitim sevk ve idare ile diğer idari işlerde subay yardımcı olarak görevlendirilen askeri şahıslara Astsubay adı verilir. Belirtilerek Kanun'da Astsubayın tanımı yapılmıştır. 2. Altıncı Bölüm Geçici 1'inci Maddesinde ise Bu Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce gedikli erbaş olarak yetiştirilmiş ve yetiştirilmekte olan askeri şahıslara da (Astsubay) denir. Muhtelif kanunlarda geçen gedikli erbaş adı Astsubay başgedikli adı kıdemli başçavuş ve astsubay adı subay olarak değiştirilmiştir. denilmek suretiyle ünvanların yeni karşilıklarına yer verilmiştir. c. İlgi (b) Sözleşmelerin onay sürecinde Başbakanlık tarafından 04 Ağustos 1951 tarihinde ilgi (b) sözleşmelerin onanması hakkında Büyük Millet Meclisi Yüksek Başkanlığına sunulmuştur. ilgi (ç) Kanun ; a. 02 Mayıs 1952 tarihinde Dışişleri komisyonunda b. 31 Mayıs 1952 tarihinde Milli Savunma Komisyonunda c. 18 Haziran 1952 tarihinde Sağlık ve Sosyal Yardım Komisyonlarında değerlendirilerek 6020 Kanun Numarası ile 21 Ocak 1953 tarihinde yasalaşmiştir. ç. İlgi (d) 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanun'un 3'üncü Mddesi Askerler ve rütbeler başlığında a) Askerler kısmında 2. Erbaş İhtiyaçları Devlet tarafından deruhte ve temin olunan onbaşı ve çavuş rütbelerine haiz askerdir. (Değişiklik 10.03.2011/10 md.) ve 3. Astsubay: Hususi Kanuna göre Silahlı Kuvvetlere katılan astsubay çavuştan astsubay kıdemli başçavuşa kadar rütbeyi haiz olan askerdir. şeklinde ifade edilerek Astsubay ve Erbaş tanımları yapılmıştır. d. Ayrıca NATO terminolojisinde astsubay ifadesinin yerine non-commissioned officer ifadesi kullanılmaktarı. Bu ifade NATO AAP-15 NATO GLOSSARY OF ABBREVIATIONS USED IN NATO DOCUMENTS AND PUBLICATIONS İsimli NATO Kısaltmlr Sözlüğünde astsubay karşılığı olrak kullananılmaktadır.
3. Sonuç olarak ;
a. Sizin de belirttiğiniz üzere ilgi (b) Cenevre Sözleşmelerinde non-commissioned officers ifadesi Astsubay yerine kullanışmış ancak sözleşmelerin metinleri ilgili komistonlarda değerlendirilirken non-commissioned ifadesi erbaş olarak tercüme edilmiş söz konusu sözleşme metinleri ilgi (ç) ile 21 Ocak 1953 tarihinde kabul edilmiştir. b. Ancak; halen yürürlükte olan ilgi (c) 02 Temmuz 1951 tarihli Astsubay Kanununda Astsubay ve ilgi (d) 04 Ocak 1961 tarihli TSK İç Hizmet Kanununda ise Astsubay ve Erbaş tanımlamaları yapılmıştır.
c. İlgi (e) Türkçe-İncilizce Müşterek Terimler Sözlüğü (MS 76-6 (A)) VE İLGİ (f) İngilizce-Türkçe Müşterek Askeri Terimler Sözlüğü (MS76-5 (B) oluşturulurken: ilgi (c) 02 Temmuz 1951 tarihli 5802 sayılı Astsubay Kanunu ilgi (d) 04 Ocak 1961 tarihli ve 211 sayılı TSK iÇ Hizmet Kanunu ve NATO Kısaltmalar sözlüğü esas alınrak "non-commissioned officers" ifade "Astsubay" olarak tercüme edilmiştir. Sağlık ve esenlikler dileriz.
Cevap: GENELKURMAY BAŞKANLIĞI > MERKEZ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (14.07.2018 12:55)
|
* * * * *
Genelkurmay Başkanlarının yayınladığı
İngilizce-Türkce Askerî Terimler Sözlüklerinde mevcut olmayan “muvazzaf astsubay” tâbirinin ingilizce tercümesini öğrenmek için
Aşağıda gördüğünüz dilekcemi CİMER vasıtası ile gönderdim.
KONU: “Muvazzaf Astsubay” Tâbirinin İngilizce Tercümesi Hakkında. İLGİ: (a) 17 Temmuz 2018 târih, 1801231298 sayı ve aynı konulu CİMER dilekcem. (b) Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığının 09 Ağustos 2018 Perşembe gün ve 18:28 saatli e-posdası. (c) Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığının 28 Mayıs 2019 Salı gün ve 09:24 saatli e-posdası. (ç) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânunu. (d) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânununun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.
1. İlgi (a) ile 17 Temmuz 2018 târihinde gönderdiğim CİMER dilekcemin altıncı maddesi ile Millî Savunma Bakanlığına aşağıda mezkûr şu üç suâli tevcih etmiş idim;
a. İlgi (d) (926 sayılı) kânun ile “muvazzaf” olduğu mukarrer ve mukannen olan ve dahi aynı kânunun hükümüne uygun olarak “muvazzaf astsubay” şeklinde yazılması icâb eden işbu tâbiri, Genelkurmay Başkanlığımız neşretdiği İlgi (a-c) sözlüklerin C-1 sayfalarında hangi gerekce ile “astsubay” şeklinde yazmışdır? b. İlgi (a-c) sözlüklerin C-1 sayfalarında “astsubay” olarak yazılan kelimenin, İlgi (d) (926 sayılı) kânuna istinâden “muvazzaf astsubay” olarak yazılması gerekmekdedir. Söze konu sözlüklerin C-1 sayfalarındaki “astsubay” tâbirini; işbu sözlükleri neşreden Genelkurmay Başkanlığımız, İlgi (d) (926 sayılı) kânun mucibince “muvazzaf astsubay” olarak tashih etmeyi düşünür mü? c. Tashih etmeyi düşünür ise şâyet, İlgi (d) (926 sayılı) kânundaki “muvazzaf astsubay” tâbirinin İngilizce tercümesi olarak Genelkurmay Başkanlığımızın ikâme edeceği İngilizce terim nedir?
2. İlgi (b) ile tarafıma gönderdiği 09 Ağustos 2018 Perşembe gün ve 18:28 saatli e-posdasının ikinci maddesinde Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığı, şöyle demiş idi; “Başvurunuzda yer alan hususların ilgi (b, c ve ç) sözlüklerde belirttiğiniz şekilde olduğu görülmüştür. a. Başvurunuzun 6'ncı maddesi, a ve b fıkralarında yer alan sorularınızla ilgili olarak; güncelleme çalışmaları devam eden ilgi (b,c ve ç) sözlüklerde, ilgi (d) Kanun'da da belirtildiği gibi ''Astsubay'' ifadesinin, ''Muvazzaf Astsubay'' olarak güncellenmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.” b. Başvurunuzun 6'ncı maddesi, c fıkrasında yer alan sorunuzla ilgili olarak; ''Muvazzaf Astsubay'' ifadesinin karşılığı olarak, gerek NATO bünyesinde, gerekse diğer yabancı ülkelerde kullanılan terimler yeniden araştırılarak gerekli görülen güncellemeler tüm sözlüklerde yapılacaktır.
3. İlgi (c) ile tarafıma gönderdiği 28 Mayıs 2019 Salı gün ve 09:24 saatli e-posdasının ikinci maddesinde de Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığı şöyle demekdedir; “Yapılan inceleme neticesinde; a. Başvurunuzda yer alan sorularınızla ilgili olarak ilgi (c) cevap yazımızda ''Muvazzaf Astsubay'' ifadesinin karşılığı olarak, gerek NATO bünyesinde, gerekse diğer yabancı ülkelerde kullanılan terimler yeniden araştırılarak gerekli görülen güncellemelerin tüm sözlüklerde yapılacağı bildirilmiştir. b. Söz konusu çalışma tamamlanmıştır. ''Muvazzaf Astsubay'' tabirinin İngilizce tercümesi olarak ''Non-Commissioned Officer'' “deyimi” kullanılacak olup bundan sonra bu deyim yapılmakta olan sözlük çalışmalarına da dahil edilerek dokümanların güncel olması sağlanacaktır.”
4. İşbu dilekcemin yukarıda mersûm ilk üç maddesinde verdiğim izahât kapsamında Millî Savunma Bakanlığına benim suâllerim şunlardır; a. İlgi (c) cevabının ikinci maddesinde Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığı; ''Muvazzaf Astsubay'' tabirinin İngilizce tercümesi olarak ''Non-Commissioned Officer'' deyimi kullanılacağını bildirmekdedir. Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığına göre ''Muvazzaf Astsubay'' tabirinin İngilizce tercümesi ''Non-Commissioned Officer” “deyimi” olduğuna göre “astsubay” kelimesinin İngilizce tercümesi ne olmakdadır? b. Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığı; ''Muvazzaf Astsubay'' ifadesinin karşılığı olarak, gerek NATO bünyesinde, gerekse diğer yabancı ülkelerde kullanılan terimleri yeniden araştırdığını beyan etmekdedir. “Muvazzaf astsubay” tâbirinin karşılığını öğrenmek üzere Genelkurmay Başkanlığı; b.1. NATO bünyesindeki ordulardan ve diğer yabancı ülke ordularından hangilerini incelemişdir? b.2. İncelediği bu NATO üyesi ve diğer yabancı ülke ordularının hangilerinde “muvazzaf astsubay” isimli asker sınıfı mevcut olduğunu tesbit etmişdir? b.3. “Muvazzaf astsubay” isimli asker sınıfı olduğunu tesbit etdiği NATO üyesi ve diğer yabancı ülke ordularındaki “Muvazzaf astsubay” tâbirinin, ülkelerin kendi resmî dillerindeki karşılığı nedir?
5. İşbu dilekcemin yukarıda görülen dördüncü maddesinde tevcih etdiğim dört suâlimi İlgi (ç ve d) mevzuât muvacehesinde Millî Savunma Bakanlığının cevaplamasını saygılarım ile arz eylerim.31.05.2019. 1901259578. Şükrü IRBIK
EKLER : EK-A: Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığının 09 Ağustos 2018 Perşembe gün ve 18:28 saatli e-posdası. EK-B: Genelkurmay Merkez Dairesi Başkanlığının 28 Mayıs 2019 Salı gün ve 09:24 saatli e-posdası.
|
Bu dilekceme cevap olarak da Genelkurmay Başkanlığı şu cevabı gönderdi.
Sayın ŞÜKRÜ IRBIK, T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)’ ne 31.05.2019 tarihinde yapmış olduğunuz 1901259578 sayılı başvurunuz 21.06.2019 tarihinde MERKEZ DAİRESİ BAŞKANLIĞI tarafından cevaplanmıştır:
SAYIN ŞÜKRÜ IRBIK
İlgi : ŞÜKRÜ IRBIK'ın 31/05/2019 tarihli başvurusu.
1. İlgi ile göndermiş olduğunuz CİMER müracaatınız incelenmiştir.
2. Başvurunuzun 4'üncü maddesinde yer alan sorularınızla ilgili olarak; a. "Muvazzaf Astsubay" ve "Astsubay" tabirlerinin İngilizce tercümesi olarak ''Non-Commissioned Officer'' deyimi kullanılacak olup bundan sonra bu deyim, yapılmakta olan sözlük çalışmalarına da dahil edilerek dokümanların güncel olması sağlanacaktır.
b. ''Muvazzaf Astsubay'' ifadesinin karşılığı olarak NATO bünyesinde genel anlamda bir inceleme yapılmış olup söz konusu deyimin yaygın bir şekilde kullanıldığı değerlendirilmiştir.
Sağlık ve esenlikler dileriz.
|
Ordumuzda kullanılan “muvazzaf astsubay” tâbirinin ingilizce tercümesi hakkında 31 Mayıs 2019 târih ve 1901259578 sayılı CİMER dilekcem ile tevcih etdiğim 4 suâlime 21 Haziran 2019 Cuma gün ve 2:37PM saatli yukarıda gördüğünüz e-posdası ile Genelkurmay Başkanlığının verdiği bu ibretlik cevaplar konusunda söyleyecek sözüm elbetde var…
Fakat Sekizinci bölümü teşkil eden bu makâlemiz, Asubay Tefrikası isimli yazı silsilemizin bugüne kadar yazdığım en uzun bölümü oldu!.. İşde bu sebepden dolayıdır ki, Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK, bu konudaki sözlerimi şimdilik bir kenara bırakıyorum…
|
* * * * *
* * *
* * *
* * * * *
Sâhil Güvenlik Komutanlığından emekli Asubay Eski Tüfek mahlaslı ben Şükrü IRBIK;
1978 senesinde 957 okul numarası ile kayıt yapdırdığım
Beylerbeyi Deniz Astsubay Hazırlama Okulu’nun 1981 senesi, 92’nci dönem mezunuyum.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 1978 Haziran ayında yapdığı okul giriş imtihânına
40.000’den fazla orta okul mezunu aday iştirak etdi. Bu sayıdan sâdece 223 aday okula kabul edildi.
Okuldan ayrılan, tard edilen ve sınıfda kalan 15 sınıf arkadaşımızdan sonra
Üç senelik eğitim-öğretimin hitamında, 1981 senesinde 208 talebe okulumuzdan mezun olduk!..
Asubay Tefrikası -8- isimli bu makâlemizin konusu “ingilizce” bilgisi ile ilintili olduğu için
41 sene evvelki talebelik günlerim gözlerimin önüne geliverdi, vehleten…
Tam da yeri gelmiş iken,
Beylerbeyi Deniz Astsubay Hazırlama Okulundaki ingilizce öğretmenimden bahsetmeden geçemem!
Üç senelik talebeliğim süresince, 957 numara ile “C” şubesinde okudum.
İngilizce öğretmenimiz ise Deniz Öğretmen Üsteğmen Mehmet Müştak YAĞUŞ idi…
Dersde öğretmen koltuğuna oturmayan nerede ise tek öğretmenimiz, Müştak Hocam idi…
Ders vermek için sınıfa girince yerinde bir an bile duramaz,
Sınıfın her yerini defâlarca kez arşınlar, her öğrencisi ile ayrı ayrı ilgilenir idi…
İngilizce öğretmede emeğini esirgemeyen ve öğretmek konusunda çok cömert olan Müştak Hocamın,
Sıra not vermeye gelince birden bire elleri titrer ve dünyânın en cimri öğretmeni olur idi…
Borç para isdesek verir; not istemeye gelince canını verir fakat fazladan bir gıdım not vermez idi.
Böylesi titiz; daha doğrusu, hakkâniyetli davranmasından dolayı,
Müştak hocamızın not defterleri, 10 rakamını hiç görmedi…
İngilizce öğretmenliğimizi yapdığı 3 sene boyunca herhangi bir imtihandan öğrencisine 9 not verdiğini de ben işitmedim.
8 not vermek ise Müştak Hoca için çok zor, biz talebeleri için ise imkânsız gibi idi.
Fakat “C” lşubesinden 957 numaralı talebesi ben Şükrü IRBIK,
3 senenin ortalaması olarak ingilizce dersinden “8 bitirme notu” alarak okulumu tamamladım!..
1978-1981 senelerinde okulumuzda ben talebe iken
Müştak Hocamdan öğrendiğim ingilizce sayesinde;
1987 senesinde iştirak etdiğim ÖSYS’den aldığım ingilizce yabancı dil puanı ile
Ankara Üniversitesi, Dil ve Târih Coğrafya Fakültesi, Amerikan Kültürü ve Ebebiyatı bölümünü kazandım.
Subaylarımıza verilen haklar gibi asubay ben Şükrü IRBIK da
Hem görevime devam etmek
Hem de kazandığım üniversitede okumak için dilekce verdim.
Fakat dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı gönderdiğim dilekceme cevap bile vermedi…
* * * * *
Müştak Hocamdan öğrendiğim ingilizce sayesinde;
Genelkurmay Başkanlığının tertip etdiği İngilizce Genel Dil Sınavlarından yüksek notlar aldım.
Ve yurtdışı dâimî göreve tayin edilmeye hak kazandım.
“Asb.Kd.Üçvş.” olan rütbemi, kurs belgesine “Kd.Üçvş.” şeklinde eksik yazan Genelkurmay Başkanı;
Yurtdışı dâimî göreve tayin söz konusu olunca,
“Astsubay” dediği ben Şükrü IRBIK’ın sınıfının “subay” olduğunu yazmış!
* * *
Müştak Hocamdan öğrendiğim ingilizce sayesinde;
ÖSYM’nin tertip etdiği KPDS’lere iştirak etdim ve yüksek notlar aldım.
* * *
İngilizce “noncommissioned officer” teriminin Türkceye tercümesi konusunda
Genelkurmay Başkanlarının bugüne kadar yapdığı “tercüme hilelerini” fâş eyleyen
Sâhil Güvenlik Komutanlığından emekli Asubay Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK;
Asubay Tefrikası -8- isimli bu makâlemi,
Beylerbeyi Deniz Astsubay Hazırlama Okulunda
1978-1981 senelerinde ingilizce öğretmenim olan
Ve
Hem ingilizceyi bize sevdiren
Ve dahi
Hem de
Temel ingilizce bilgimi borçlu olduğum çok kıymetli hocam
Deniz Öğretmen Üsteğmen Mehmet Müştak YAĞUŞ’a ithaf ediyorum.
Bu vesile ile;
Beylerbeyi Deniz Astsubay Hazırlama Okulu “C” şubesinden 957 numaralı talebesi
Ve
1981 senesi, 92’nci dönem mezunu ben Şükrü IRBIK,
Muhterem Müştak Hocamın ellerinden hörmet ile öpüyorum.
Evvelki bölümleri ve kısımları okumak için resimleri tıklayınız
|
Yorumlar
***************
Sayın Mehmet AKALP,
İngilizce “noncommissioned officer” teriminin türkce tercümesi konusunda
Genelkurmay Başkanlarının yapdıkları “tercüme” hilelerini fâş eylediğim
“Asubay Tefrikası -8-“ isimli makâlemize eklediğiniz yukarıdaki kıymetli düşünceleriniz için size teşekkür ederim. Bu yorumunuza cevâb olarak ben Şükrü IRBIK da şunları söylemek isderim.
Türk târihinde ilk düzenli orduyu kurduğumuzu iddia etdiğimiz M.Ö. 209 senesinde,
Mete Han’ın ordusu tek sınıf idi. Orduya “er” olarak giren her asker; kâbiliyeti, celâdeti, aklı ve azmi ile en yüksek rütbelere kadar terfi etmek hakkına sahip idi.
Mete Han’dan sonra târih sahnesinde yer alan türk devletlerinin orduları da tek sınıflı idi.
“Subay ve er” olmak üzere iki sınıflı asker teşkilâtı;
Dünyâyı sömürmek için hazırlık yapan Almanya, Fransa ve İngiltere gibi batılı devletlerde ortaya çıkdı.
1800’lü senelerde “subay” sınıfına ilave olarak “er” sınıfının teşkil edilmesinin gâyesi de
Geri kalmış ülkeleri işgal edecek batılı bu sömürgen devletlerin soylu sınıfının temsilcisi olan subayların yerine ölmesi için “er” sınıfını cepheye sürmek idi.
Subay ve er sınıfına ilave olarak “küçük zâbit” (astsubay) sınıfının bizim ordumuzda teşkil edilmesinin sebebi ise
“Asubay Tefrikası 6-2” ve “Asubay Tefrikası 6-8” isimli makâlemizde ilk elden kaynaklardan aldığım bilgiler ile fâş eylediğim gibi,
31 Mart darbecisi Mahmut Şevket Paşa’nın meclisde, bütün mebusların huzurunda alenen ikrâr etdiği üzere,
Ve dahi
“Asubay Tefrikası 6-2’de ifşâ etdiğim üzere
Başlaması mukadder olan Birinci Cihân Hârbinde zâbitin yerine “erin” ölmesi idi.
Kurnaz subaylarımız, “küçük zâbit” isimini verdikleri bu “ortada sandık” askerlere subayların görevini yapdırdı ve mayın eşşeği gibi cephenin en önüne sürdü. Ve böylece subayın ölmesi gereken yerde, “küçük zâbitân” öldü.
Bugünkü subaylarımız Mete Han’dan, Alpaslan’dan ve ATATÜRK’den daha mı akıllı ki bu kadar çok asker sınıfı teşkil ediyorlar?
Assubaylık bir statüye konmuş, dünya kadar haklıksız var! Bunları düzelterek orduyu sırtında taşıyan assubayları hak etdiği statü ve haklara kavuşduralım” şeklinde ifâde etdiğiniz düşücenize gelince;
Mehmet Bey,
Darbeci subaylarımızın tertip etdiği darbe kânunları ile ite kaka bugünlere gelen “astsubay” sınıfının
Sizin ifâdenizde “hak etdiği statüye kavuşması” bugüne kadar geçen 70 senede mümkün olmadı.
Bundan sonra da hiçbir zaman mümkün olmayacak!..
Çünkü sizin talep etdiğiniz “statü ve haklar”, beyaz subaylarımızın hâkimiyet alanına ve imtiyazına müdahale demekdir. Sizin isdediğiniz hakları, subaylar kendi haklarından kesip size verecekerl. Ve bugün sahip oldukları bu imtiyazları ve hakları subaylarımız, ölseler de astsubaylar ile paylaşmazlar. Bunu da en iyi bilen subaylarımızdır.
Siz, orduyu sırtında taşımaya peşinen rıza gösderirseniz şâyet! Subaylar da orduyu seve seve sizin sırtınızda taşıtırlar. Subaylarımız da ellerinde göt gezdirirler. Sizim canınız, teriniz ve kanınız üzerinden subaylarımız da sizin bu yapdıklarınızı terfi, mevki, makâm, maaş ve 6 çeşit tazminât olarak subaylarımızın kendi ceplerine indirirler.
Mehmet Bey,
Sizin “dünya kadar” dediğiniz haksızlıkların düzeltilmesi ve assubayların hak etdiiği statüyü kazanması teklifi, hayâlden öteye gidemez.
Fakat benim makâlemde benim sözünü etdiğim Amerikan Ordusundaki “subay ve er” olmak üzere iki sınıflı asker teşkilatı, Türk ordularının hepsinde mevcut idi.
Bugün de Amerika ve İngiltere gibi medenî ve çağdaş devletlerde hâlen mevcut.
Astsubay ismini verdikleri “ortada sandık” asker sınıfını tasfiye etmek
Ve tıpkı Türk Ordularında olduğu sınıfsız bir ordu
Ya da
Kânunlarını yukarıdaki makâlemizde verdiğim
Ve dahi
1935 senesinde ATATÜRK’ün “subay ve er” olmak üzere iki sınıflı bir asker teşkilâtı ise gözümüzün önünde ışıldıyor.
Bu ışıltı;
Ya astsubayların gözlerini kamaştıracak ve astsubaylar avunmaya, dilenmeye devam edecek,
Ya da bu ışıltıya hakim olacağız ve hakikâte çevireceğiz!..
Buna da sömürgen subaylarımız değil fakat biz asubaylar karar vereceğiz…05.02.2020.
Saygılarımla
Şükrü IRBIK