Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

 

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

  

   Bir “siyâsî” parti kurdular 2001 senesinde; Kısaltılmış adı AK Parti,

   Parti isiminin başındaki "A" harfi de “Adalet” kelimesini simgeliyor idi.

   Bu partiyi kuran siyâsîler, “adaleti tesis etmek” için “yola çıkdıklarını” söylediler.   

    Gene aynı siyâsîler, vatandaşın gözlerinin içine bakarak şöyle dediler;

   "Millete “efendi” değil, “hizmetkâr” olmaya geliyoruz."

   Sonra

   Rey isdemek için de milletin önüne “3Y” ile çıkdılar.

   Dediler ki;

   Ey vatandaş! Sen, AK Parti’ye rey ver!

   AK Parti  de “3Y”’yi ortadan kaldırsın!

   Ne idi “3Y”?

  • Yoksulluk, 
  • Yolsuzluk, 
  • Yasaklar.

 

  *  *  *  *  *  

 

   Vatandaş, bu vaadlere inanmış olmalı ki

   03 Kasım 2002 Pazar günü yapılan milletvekili seçiminde,

   Evvelâ AK Parti’yi ikdidâra taşıdı…

   Reylerin çoğunu alamasa da

   12 Eylül'ün darbeci subayı zottirik Kenan EVREN’in

   1983 senesinde tezgâha sürdüğü Milletvekili Seçimi Kânunu ile

   AK Parti, vekillerin çoğunu ele geçirdi.

   Sonra da vatandaş;

   AK Partinin “yoksulluk, yolsuzluk ve yasakları” ortadan kaldırmasını bekledi…

   Sene, 2019…

   AK Parti, ikdidâr olalı tam 17 sene deverân ve güzerân eyledi.

   AK Parti;

  •    Ne "adaleti" tesis etdi… 
  •    Ne ne “3Y”yi ortadan kaldırdı…

   Nasıl mı?

   İşde, şöyle…

 

  *  *  *  *  *  

 

   Târihde dilekce hakkını ilk kazanan millet, İngilizlerdir.

   Büyük Ferman (Magna Carta) ile Kral John’a rağmen kazandıkları hak ile

   İngiliz milleti, 1215 senesinden beri dilekce hakkını kullanıyor.

   Biz Türk milleti ise dilekce hakkını,

   İngiliz milletinden tam 661 sene sonra

   İlk Ana Kânunumuz olan Kânun-i Esâsi ile 1876 senesinde ancak kazanabildik!

   Zottirik Kenan’ın tezgahladığı 1982 Anayasası ile bugün de

   Her vatandaş, hakkını aramak için devlete dilekce vermek hakkını hâizdir.

   Gene aynı Anayasa’nın 74’üncü maddesinin emrine göre

   Devlet de vatandaşın dilekçesine “gecikmeksizin” cevap vermek ile mükellef.

   

   Fakat

   Mevcut tatbikâta bakdığımda işlerin böyle olmadığını görüyorum.

   Nasıl mı?

   AK Parti Hükûmeti ikdidâr olduğunun ertesi senesinde bir kânun meriyyete koydu.

   İsimi, Bilgi Edinme Kânunu. 

 

      Bu kânunun dördüncü maddesi, vatandaşa şu hakkı verir;

     “Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.”

 

 

 

     Aynı kânunun beşinci maddesi de bu kez devlete şu emri verir;

Madde 5- Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan  istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler. 

 

 

 

  *  *  *  *  *  

   

   Emekli olduğum 2011 senesinden bu yana emekli asubay ben ŞÜKRÜ IRBIK da

   Bilgi Edinme Kânunu kapsamında devlete dilekceler gönderiyorum.

   Bugüne kadar BİMER ve CİMER’e gönderdiğim dilekcelerimin sayısı 1.500’den fazladır.

 

   Gönderdiğim bu dilekcelerim;

  • Askerlik târihi

       Ve özellikle de

  • Astsubay” olarak tesmiye edilen "köle" ve "uyduruk" asker sınıfı hakkındadır.

 

   Bu dilekcelerimi ben Şükrü IRBIK,astsubay” dedikleri köle askerlere yapılan; 

  • Haksızlık, 
  • Kânunsuzluk ve 
  • Nâmussuzlukları ortaya çıkartmak için gönderdim.

 

   Gönderdiğim dilekcelerimden de bugüne kadar çok iyi neticeler aldım.

   Aldığım bu neticelerin ancak çok az bir mikdarını emekliassubaylar.org’daki

   Eski Tüfek isimli köşemde kamuoyuna ve târihin şaşmaz hâfızasına teslim etdim.

 

   Fakat

   İçinde yaşadığımız 2019 senesinin Ağustos ayından beri tuhaf bir şeyler oldu!

   e-devlet vasıtası ile gönderdiğim dilekcelerime, CİMER işlem yapmamaya başladı.

   Sebebini öğrenmek için gene e-devlet vasıtası ile

   Aşağıda gördüğünüz 1902715748 sayılı şu dilekcemi CİMER'e gönderdim.

 

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

 

CUMHURBAŞKANLIĞI MAKȂMINA

                                          Beştepe / ANKARA

                                                                         20 Kasım 2019

 

   KONU: CİMER’de İşlem Yapılmadan Bekletilen Dilekcelerim Hakkında.

   İLGİ: (a) CİMER’de İşlem yapılmayı bekleyen 14 adet dilekcem.

   (b) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânûnu.

 

   1. 30 Ağustos 2019 târihinden başlamak üzere müteaddit zamanlarda e-devlet vasıtası ile CİMER’e gönderdiğim bugün itibârı ile 14 adet dilekcem, hiçbir gerekce gösderilmeden CİMER’de bekletilmekdedir. 

    2. Bu durumu bildirmek üzere, 08 Kasım 2019 Cuma günü öğleden sonra CİMER’e bizzat gitdim. İsminin Filiz olduğunu söyleyen hanımefendi ile görüşdüm. Durumu Filiz hanıma anlatdım ve CİMER’de bekleyen dilekcelerime işlem yapılmasını talep etdim. Filiz hanım, bir dilekce yazıp bana verin dedi. Ben de yazdım ve dilekcemi kendisine teslim etdim. 

    3. Cumhurbaşkanlığı makamına hitaben CİMER’de yazdığım işbu dilekcemde; CİMER’de bekleyen dilekcelerime işlem yapılmamasının sebebinin tarafıma izah edilmesini talep etdim. 

   4. 08 Kasım 2019 Cuma günü öğleden sonra CİMER görevlisi Filiz hanıma elden teslim etdiğim işbu yazılı dilekceme, 12 gün geçmesine rağmen henüz bir cevap alamadım. 

   5. Cumhurbaşkanlığı makamından taleplerim şunlardır;

   a. 30 Ağustos 2019 târihinden başlamak üzere müteaddit zamanlarda e-devlet vasıtası ile CİMER’e gönderdiğim İlgi (a)’da mezkûr 14 adet dilekceme CİMER’in İlgi (b) kânuna istinaden işlem yapmasını, 

   b. 08 Kasım 2019 Cuma günü öğleden sonra CİMER görevlisi Filiz hanıma elden teslim etdiğim aynı konulu yazılı dilekceme cevap vermesini, 

  Saygılarımla arz eylerim. 1902715748.

 

  *  *  *  *  *  

  

   20 Kasım 2019 Çarşamba günü gönderdiğim bu dilekceme de CİMER cevâp vermedi.

   Bunun üzerine bizzat “Külliye'ye” gitdim. Ve CİMER’deki ilgili memur ile görüşdüm. Dilekcelerime niye işlem    yapmıyorsunuz şeklindeki suâlime Filiz isimli bayan memur, cevap veremedi. Kendisi bana, durumu anlatan bir dilekce yazıp vermemi tavsiye etdi. Hemen orada, cumhurbaşkanlığı makâmına hitâben bir dilekce yazdım ve Filiz hanıma teslim etdim. Bu dilekcem ile; dilekcelerime CİMER’in işlem yapmamasının sebebinin tarafıma izah edilmesini talep etdim.

   Fakat CİMER, bu dilekceme de cevâp vermedi…

   Bu yazımı neşretdiğim 13 Aralık 2019 Cuma günü itibârı ile

   Aşağıdaki ekran görüntülerinde sizlerin de gördüğünüz üzere

   CİMER’in işlem yapmadan bekletdiği dilekcemin sayısı 18’dir.

 

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

 

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

 

  *  *  *  *  *  

 

   İşde, muhterem asubay meslekdaşlarım ve kıymetli okuyanlar; 

   BİMER/CİMER’e gönderdiğim dilekçelerimden bâzılarının konuları şunlar; 

 

   

   1. Düzenli ilk Türk Ordusunu M.Ö. 209 senesinde kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   2. Deniz Astsubay Okulunu’nun kuruluşunu 17 Kasım’da kutluyorlar, yalan söylüyorlar, 

   3. Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulunu’nun ingilizce ismini Yüksek Öğretim Kânununa aykırı olarak yazıyorlar, yalan söylüyorlar, 

   4. Deniz Harp Okulunu 18 Kasım 1773 târihinde kurduk diyorlar, üç yalan birden söylüyorlar, 

   5. Deniz Lisesini 18 Kasım 1773 târihinde kurduk diyorlar, üç yalan birden söylüyorlar, 

   6. Deniz Astsubay Okulunu 17 Kasım’da kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar; “Deniz gedikli” sınıfı “Deniz astsubay” sınıfıdır diyorlar, iki yalan daha söylüyorlar, 

   7. İstanbul Teknik Üniversitesini 1773 senesinde kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   8. Kara Harp Okulunu 1834 senesinde ferman ile kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   9. Kara Harp Okulu ilk mezunlarını 1841 senesinde verdi diyorlar, gene yalan söylüyorlar, 

   10.  Târihcesindeki bilgide Deniz Kuvvetleri Komutanlığı; Subay (zâbit) sınıfına dâhil olan “Deniz Gedikli” sınıfının uyduruk bir asker sınıfı olan “Deniz Astsubay” sınıfı olduğu yalanını söylüyor. 

   11. Kara Havacılık Komutanlığını 1911 senesinde kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar! Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit DÜNDAR; bu konuda sana gönderdiğim dilekcelerime cevap ver! 

   12. Jandarma Teşkilâtı’nı 14 Haziran 1839 târihinde teşkil etdik diyorlar, götlerinden uyduruyorlar, 

   13.  Resmî örütbağ sayfasındaki târihcesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı; “Deniz Astsubay” sınıfının “Deniz Gediklisi” isimi ile 03 Nisan 1890 târihinde kurulduğu yalanını söylüyor. Bu yalanı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı; "müstakil bir zâbit sınıfı" olarak teşkil edilen “Donanma gedikli zâbit” sınıfını inkâr ediyor hem de “Donanma gedikli zâbit” sınıfının târihini “muvazzaf deniz astsubay” sınıfının sırtına yüklüyor. 

   14. Hava Kuvvetleri Komutanlığını 1911 senesinde kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   15. Bu yalan tutmayınca bu kez de  Hava Kuvvetleri Komutanlığını 1944 senesinde kurduk diyorlar, gene yalan söylüyorlar! Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR; bu konuda sana gönderdiğim dilekcelerime cevap ver! 

   16. Deniz Kuvvetleri Komutanlığını "15 Ağustos 1949 günü" kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   17. Hava Harp Okulunu 1951 senesinde “kurduk” diyorlar, yalan söylüyorlar! Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR; bu konuda sana gönderdiğim dilekcelerime cevap ver! 

   18. Hacettepe Üniversitesinde hâlen "doktora" talebesi olan yarbay rütbesinde hava öğretmen Deniz KURT isimli bir subay var ki; Hava Harp Okulu 1911 senesindekuruldu” demekden hiç utanmıyor! Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR; bu konuda sana gönderdiğim dilekcelerime cevap ver! 

   19. Yazdığı uyduruk okul târihcesinde Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanı; Astsubaylar “orta kademe yöneticidir” diyor, yalan söylüyor. 

   20. Erbaş” olan küçük zâbit ” sınıfı “ astsubay” sınıfıdır diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   21. İngilizce “ noncommissioned officer ” teriminin türkcesi “ astsubay”dır diyorlar, yalan söylüyorlar,  

   22. Amerikan Ordusunda “ astsubay” denilen “ortada sandık” bir asker sınıfı var diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   23. Amerikan Ordusunun “ erlerine” Ankara'da "astsubay” diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   24. Kara Astsubay Okulunu 2003 senesinde kurduk diyorlar, yalan söylüyorlar, 

   25. Deniz Astsubay Okulunu 2003 senesinde kurduk diyorlar idi! Bu yalanı söyleyenlere yedirdik, evvel Allah. 

   Fakat 

   26. Hava Astsubay Okulunu 2003 senesinde kurduk diyen Hava Kuvvetleri Komutanı hâlâ yalan söylüyor!.. 

   27 . Cumhuriyet târihinin en büyük yalanını ise Genelkurmay Başkanları söylüyor! Amerika, İngiltere ve NATO üyesi devletlerin ordularında “subay” ve “er” olmak üzere iki sınıf asker mevcut. İki senelik ön lisans düzeyinde eğitim/öğretim verip;    

   Sanki harp okulu mezunu “muvazzaf subay” imiş gibi “astsubayları cebren ve hile ile muvazzaf yapan” 

   Ve dahi  

   “15 mecburî hizmete” cebreden dünyada Türkiye’den başka ordu yok! 

   

   1956 senesinden beri Genelkurmay Başkanları; Amerikan ve İngiliz Orduları ile NATO’da “astsubay” isimli ortada sandık bir asker sınıfının mevcut olduğu yalanını söylüyorlar. İngilizcede “muvazzaf astsubay” tâbiri mevcut bile değil! “Muvazzaf astsubay” tâbirine karşılık olarak Genelkurmay Başkanlarının götlerinden uydurduğu “Noncommissioned officer” ve “Petty officer” tâbirleri de yalan. Bu yalanlar ile Genelkurmay Başkanları

   a. Amerikan ve İngiliz “erlerine” Türkiye’de “astsubay” muamelesi yapıyor, 

  b. Kânunun “subay yardımcısı” dediği “Türk astsubayları” da; Amerika, İngiltere ve NATO’da “yabancı erlerin” emrinde çalışdırıyor. NATO devletlerindeki “er” kurslarına “Türk astsubayları” gönderiyorlar. 

    c. Bizim dangalak astsubaylar da; Amerika’da, İngiltere’de ve NATO’da “astsubay” kadrolarında görev yapdıklarını sanıyor gerzekler. 

   Bu yalanları Emekli "Astsubay" Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK,

   Sizlerin huzûrunda 13 Aralık 2019 Cuma günü burada târihin şâhidliğine teslim ediyorum. 

 

  Eski Tüfek 2019 .

 

 

    

 

     Askerlik târihimiz konusunda,

     Subaylarımızın şu güne kadar ortaya sıçdıkları bu yalanları anlatmak için yüz yüze görüşmek üzere

     MSÜ Rektörü Prof.Dr. Erhan AFYONCU’ya dilekceler yazdım.

 

     Fakat

     Erhan AFYONCU, “vakdim yok” diyerek “astsubay” ben Şükrü IRBIK ile görüşmeye tenezzül etmedi…

 

     İşde,

     MSÜ Rektörü Prof.Dr. Erhan AFYONCU ile görüşme talebime dair CİMER dilekcem    

  

 

   KONU: MSÜ Rektörü Prof.Dr. Sayın Erhan AFYONCU ile Görüşme Talebim Hakkında.
 

    İLGİ: (a) 12 Mart 2018 Pazartesi günü yapdığım telefon görüşmeleri. 
   

     (b) 4982 sayı ve 09 Ekim 2003 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânûnu. 
 

     (c) 2004/7189 sayı ve 19 Nisan 2004 târihli Bilgi Edinme Hakkı Kânununun Uygulanmasına İlişkin Esâs ve Usûller Hakkında Yönetmelik.

 

      1. MSÜ Rektörlüğü Özel Kalemini 0212 398 01 00 numaralı telefondan 12 Mart 2018 Pazartesi günü saat 10;25’de aradım. Piyâde Albay Turan ile yapdığım İlgi (a) görüşmede; 

        a. Deniz Harp Okulu’nun “kuruluş gün ve ayı” olduğu iddia edilen “18 Kasım” bilgisinin asılsız ve Deniz Harp Okulunun kuruluş târihi ile ilgisinin olmadığını, 

        b. Bu durumu belgeleri ile isbatlamak üzere rektörümüz Prof.Dr. Sayın Erhan AFYONCU ile görüşmek isdediğimi kendisine bildirdim.

 

      2. Turan Albay; söze konu talebimi aldığını, durumu sayın rektöre ilk fırsatda arz edeceğini ve bir iki gün içinde tarafıma cevâp verileceğini bildirdi.

 

     3. Aynı gün saat 14:03’de +902123980100 numaralı telefondan şahsıma ait 0 555 606 XX XX numaralı telefonumdan beni arayan ve isminin Selim olduğunu söyleyen bir şahıs, MSÜ Rektörü Prof.Dr. Sayın Erhan AFYONCU ile şahsen görüşme konusunda bugün (12 Mart 2018) iletdiğim talebimin; Programının çok yoğun olduğundan dolayı Sayın Rektörün şahsımla görüşmesinin mümkün olmadığını tarafıma bildirdi.

 

      4. Sayın Rektör ile önümüzdeki günlerde ve aylarda görüşmem mümkün müdür? şeklindeki suâlime ise Selim isimli şahıs; önümüzdeki günlerde ve hattâ aylar da dâhil olmak üzere Sayın Rektörün yoğun programı olduğunu ve şahsımla görüşmesinin mümkün olmadığını tarafıma bildirdi.

 

      5. Yukarıda arz etdiğim İlgi (a) telefon görüşmelerim hakkında Millî Savunma Bakanlığımıza benim suâllerim şöyledir; 

        a. Deniz Harp Okulunun târihcesinde “18 Kasım” günü kurulduğunun beyan edilmesi hakkında MSÜ Rektörü ile şahsen görüşme talebimin hiçbir zaman mümkün olmadığını bildiren Selim isimli şahıs, bu konuda tarafıma bilgi vermeye yetkili bir şahıs mıdır? 

        b. Deniz Deniz Harp Okulunun "18 Kasım günü kurulduğu iddiasının" mesnetsiz ve uydurma olduğunu isbatlamak üzere MSÜ Rektörü Prof.Dr. Sayın Erhan AFYONCU’nun emekli asubay ben Şükrü IRBIK ile şahsen görüşmesi, Selim isimli şahısın bildirdiği üzere, gerçekden hiçbir zamân mümkün değil midir?

 

      6. İşbu dilekcemin yukarıda mersûm beşinci maddesinin a ve b fıkralarında tevcih etdiğim iki adet suâlimi,      Millî Savunma Bakanlığımızın İlgi (b ve c) mevzuât muvâcehesinde cevâplamasını saygılarımla arz eylerim.13.03.20181800465548.

 

      Şükrü IRBIK 

      (E) Asb. 

      (SG 1982-2085) 

 

 

 Ve bu dilekceme MSÜ’nün verdiği cevap;

 

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

 

     

            Cevaplar:

 

      Cevap: MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ (20.03.2018 15:32)

 

    Sayın IRBIK,

 

     Başbakanlık İletişim Merkezi kanalıyla yapmış olduğunuz 1800465548 sayılı başvuru Milli Savunma Üniversitesi Rektörlüğü tarafından incelenmiştir.

     Rektörlük Makamı ile yapılan görüşmede MSÜ Rektörü Sayın Erhan AFYONCU ile görüşme talebinizin gerçekleşemeyeceği bilgisinin yetkili şahıslarca tarafınıza iletildiği ve kendilerinin yoğun programı nedeniyle görüşme talebinin gerçekleşmesinin mümkün görülmediği bilgisine ulaşılmıştır.

     Bilgi edinmenizi rica ederiz. 

 

 

 

     Elbet bir gün gelecek,

     Vicdanlı, ahlâklı, bilime saygılı, cesur ve tabi ki “vakdi olan” bir hoca, MSÜ’ye rektör olacak!

     İşde o gün,

     Erhan AFYONCU, ben Şükrü IRBIK ile görüşmeye tenezzül etmediğine çok hayıflanacak, haberi olsun!..

 

  Eski Tüfek 2019 .

 

  

   Bugüne kadar gönderdiğim dilekcelerime cevap verirler ise şâyet

   Subaylarımızın söyledikleri bu yalanlar bir bir ortaya dökülecek,

   Vatandaş da bu yalanlardan kurtulacak, inşallah...

   

   Millî Savunma Bakanları, Genelkurmay Başkanları, Kuvvet Komutanları…

 

   Kurmayından, öğretmeninden, doktorundan doçentine kadar omuzu bol rütbeli anlı şanlı subaylarımıza…

   Üfürükden unvânlı, çok kitaplı, pek kibirli profesörlerimize sesleniyorum!..

 

   Bu söylediklerimin yalan olduğunu iddia ediyor iseniz şâyet!

   Ben Şükrü IRBIK’ı hemen mahkemeye verin!..

   Hele bir verin de! Vicdânlı, nâmuslu hâkimlerin huzuruna çıkalım hep berâber.

   Ve kitapsız yazar, emekli asubay Eski Tüfek ben Şükrü IRBIK,

   O çirkef yüzlerinizdeki şirin yalan maskelerini bir bir yırtayım, inşallah!

 

   Haydi!

 

   Ciğeriniz, ilminiz, rütbeniz, unvânınız ve şerefiniz yetiyor ise şâyet, buyurun! 

   İşde meydan!.. 

 

  *  *  *  *  *   

 

   e-devlet vasıtası ile gönderdiğim dilekcelerime CİMER işlem yapmayınca,

   Ben de bu kez bakanlıklara yazılı dilekce vermeye başladım. 1902823554 sayılı CİMER dilekcem, Millî Savunma Bakanlığına 02 Aralık 2019 Pazartesi günü elden teslim etdiğim dilekcemdir.

   Fakat bakanlıklarda tuhaf birşeyler olmaya başladı.

    Yazılı dilekcelerime yakın zamana kadar cevâp veren ilgili bakanlıklar da artık cevâp vermemeye başladı.

   Cevap vermeyen bakanlıkları şikâyet etmek için gönderdiğim itiraz dilekcelerime,

   İlgili makâm olan Adalet Bakanlığı da işlem yapmıyor…

 

  *  *  *  *  *  

 

    Anlaşılan o ki dilekcelerimde tevcih etdiğim suâllerimden sineklenen birileri var.

   Bunların kim olduklarını şimdilik bilemiyorum.

   Ancak şunu çok iyi biliyorum ki; Devletin yapdığı hiçbir işlem ilelebet sır olarak kalamaz!..

 

   Fakat

   Dilekcelerime cevap vermeyenlerin maksatlarının ne olduğunu gâyet iyi biliyorum;

   Bugün dilekcelerime cevap vermeyen siyâsiler,

   "Astsubay" dedikleri askerleri köleleşdiren kokuşmuş "subay zihniyetinin" hâmiliğini yapıyorlar…

 

  *  *  *  *  *  

 

   Düne kadar gönderdiğim dilekcelerime,

   Genelkurmay Başkanlığı veya Kuvvet Komutanlıkları cevâp vermiyor idi. Dilekce hakkı "yasak" idi.

   

   AK Parti, hükûmet oldu ve “yasakları” kaldıracağını söyledi.

   Bu seneye kadar da dilekcelerime gâyet iyi bir şekilde işlem yapıyor idi.

 

   Fakat bu Ağustos ayından buyana işler, tam da eski duruma döndü!..

   Dilekce hakkı gene "yasak" oldu.

 

   Millete “efendi” değil, “hizmetkâr” olmaya geliyoruz dediler.

   Fakat şimdi görüyorum ki millete “efendilik” yapıyorlar.

 

  *  *  *  *  *  

 

  Anadolu Ajansı’na 18 Şubat 2019 Pazartesi günü verdiği beyanda

   CİMER Başkanı Prof.Dr. Fahrettin ALTUN şöyle diyor;

   “ Başvuruları ilgili mercilere sevk ediyoruz! 

 

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

   

  Lâkin Fahrettin Başkan,

   2019 Ağustos ayından bu yana  bizim dilekcelerin üzerine yatıyor!..

 

Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce

 

  *  *  *  *  *   

  

     Düne kadar memleketde “subay tahakkümü” var idi.

     Çünkü subaylar dilekcelerime cevâp vermiyorlar idi.

 

 

 

      Subay tahakkümü” mağduru olduğunu söyleyerek vatandaşdan rey isdeyen “siyâset”,

      Kasım 2002 senesinde hükûmet oldu.

 

      Bugün ise artık görüyorum ki bir “siyâsî tahakküm” ile karşı karşıyayım.

 

      Bu kez de "siyâsetin kendisi" vatandaşa “tahakküm” tatbik etmeye başladı.

      Çünkü bugün de "siyâsiler" dilekcelerime cevâp vermiyorlar.

 

 

 

  

  • MSÜ Rektörü Prof.Dr. Erhan AFYONCU, “astsubay” olduğum için benim ile görüşmeye tenezzül etmiyor,
  • Millî Savunma Bakanı, dilekceme cevap vermiyor, 
  • Adalet Bakanı, itirâz dilekcelerime işlem yapmıyor, 
  • CİMER Başkanı Prof.Dr. Fahrettin ALTUN, dilekcelerimi ilgili bakanlıklara havale etmiyor.  

 

  

   Ben Eski Tüfek Şükrü IRBIK şunu çok iyi biliyorum ki;

     Her şey, inceldiği yerden kopar!

     Fakat zulüm, kalınlaşdığı yerden kopar!

 

      Gönderdiğim dilekcelerime yapdıkları “siyâsî zulüm” iyice kalınlaşdı…

 

 

    Bugün dilekceme cevap vermeyen "siyâsilere" diyorum ki;

 

    Bir zamanlar memlekete zulmeden "darbeci subaylara" bak!

    Ve

    Kendi hâlini gör!..

 

 

  *  *  *  *  *  

 

 

 

    AK Parti’ye rey veren muhterem "astsubay" meslekdaşlarımdan ricâ ediyorum.

    Herhâlde sizi kırmaz!

 

 

  Ak Parti Genel Başkanı reyise söyleyin de!

  CİMER, üzerine yatdığı şu dilekcelerimi bir zahmet, ilgili "mercilere" sevk etsin!       

 

 

 

Bröve isimli 07d11

 

 

 

 

 

 

 

  

   Hamiş:

   Bu makâleyi yazmaya hiç niyetim yok idi. Fakat CİMER dilekcelerime işlem yapmadığı için yazmaya mecbur kaldım.

   Ağustos ayından buyana kânunsuz olarak bekletdiği dilekcelerime CİMER işlem yapar ise şâyet

   Ben Şükrü IRBIK bu makâlemi yayından kaldıracağım.

 

Ögeyi Oylayın
(7 oy)
Son Düzenlenme Pazartesi, 10 Temmuz 2023 15:41

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Yorumlar  

#2 S.IRBIK 09-01-2020 16:07
Musa KURT isimli okurumuz, “Cumhurbaşkanlığı Makâmına Açık Dilekce” isimli makâlemize aşağıda görülen yorumu eklemiş. Bu yorumunda sağ olsunlar, Musa bey, Dursun ATAŞ isimli milletvekilinin emekli assubay olduğunu, bu dilekcemi kendisine ulaşdırdığım taktirde kendisinin bu dilekcemi meclisde gündeme getireceğini bildirmiş.

Ben de Musa KURT’un bu tavsiyesi üzerine; emekli assubay meslekdaşımız ve İYİ Parti Kayseri milletvekili DursunATAŞ’ın
()
e-posda adresine, aşağıda gördüğünüz mektubumu 22 ve 25 Aralık 2019 târihlerinde olmak üzere iki kere gönderdim.

Fakat ne yazık ki emekli assubay meslekdaşımız ve İYİ Parti Kayseri milletvekili Dursun ATAŞ’dan şu güne kadar hiçbir cevâp almadım. Kendisini tanıyan okurlamızdan, bu mektebumu vekilimiz Dursun ATAŞ’a ya da başka milletvekillerine iletmesini ricâ ediyorum.
Şükrü IRBIK

Şükrü IRBIK
Sun 12/22/2019 9:24 PM



Sayın Dursun ATAŞ,
Ben Şükrü IRBIK, sizin gibi emekli bir astsubayım. Askerlik târihi konusunda araştırmalar yapıyorum. Çalışdığım konularda CİMER'e dilekceler gönderiyorum. Ağustos ayından buyana gönderdiğim dilekcelerimi CİMER, ilgili bakanlıklara göndermiyor.
Sayın vekilim,
Bu konuda sizin ile görüşme isdiyorum. Ankara'dayım. Bu konuda yardımınızı rica ediyorum.
Saygılarımla
Şükrü IRBIK
Alıntı
#1 Hasan Özmen 16-12-2019 21:46
Sevgili meslektasim 15 yildir o partiye oy verdim bir proje icin tanidik biri ile de makamina gittim istanbulda imis karsilasamadik evraklarimizi masasinin uzerine biraktik gelince zati sahanelerine iletmisler diger evraklari imzalayip bizim dosyayi ben kendim gorusurum diye masada biraktirirmis nerede ise 3 yil oldu hala bizimle gorusecek oy verenlere soyleyin gorussunler dediginiz icin yazdim ben ikitane lisans birtanede onlisans mezunuyum 3. Lisansida suanda okumaktayim allah omur verirse yuksek lisans da yapacagim simdi siz soyleyin benim harpokulu mezunundan astsubay olmaktan baska ne eksigim var ustelik 15 yildir da oy veriyorum ne beni ne de sizleri taniyor vefasiz baskan baska ne diyeyim ne yazayim
Alıntı
genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ