Değerli arkadaşlarım,
Büyük İskender, felsefenin duayeni Aristo’ya bir mektup yazar; "Zapt ettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?" diye görüşünü sorar.
- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
- Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım?
- Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim?
Aristo’nun cevabı;
- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar …
- Hapishaneler militan yuvası olur,kontrolden çıkar…
- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür,tahtını sallar…
Çözüm olarak şu nasihatı verir;
“İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin,birbirleriyle savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin,ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın.”
Yukarıdaki yazıyı okuyunca aklıma bazı arkadaşlarımızın TEMAD bizim haklarımızı savunmak için mi yoksa bizleri lokal kültürü ile bir arada tutup susmamızı sağlamak için mi kuruldu? Sözü geldi.
Özellikle 3 dönemdir yaklaşık 9 yıldır TEMAD başkanı olan Sn.Mustafa Erol hangi başarıyı elde etti? Bizim haklı taleplerimizi dile getiren arkadaşlarımızdan şikayet eden garnizon komutanına “onlar bizden değil komutanım” diyebilen, eylemler konusundaki ısrarlara rağmen eylemi aklından silen, mazeret olarak “Başbakan, eylemle istenen hiçbir hakkı vermemeye kararlı” mazeretine sığınan, değişmesini istediğimiz tüzüğü anımsattıkça tüyleri diken diken olan ve müzikle vakit geçiren, mitingte coşkuya kapılıp kendisinin de katıldığı “Vur,vur inlesin Genelkurmay dinlesin” sloganından sonra Genelkurmay yetkililerine “o söz bizim dışımızda gelişti” diyen, maaşlı webmasteri tarafından hazırlanan sitede haklarımızla ilgili hiçbir tartışmaya yer vermeyen, şehit meslektaşlarımızı hatırlama zahmetine girmeyen, basındaki olumsuz yazılara tepki göstermeyen, seçilmek için gösterdiği gayreti sorunlarımız için göstermeyen, OYAK konusunda AİHM’ne açılan dava dilekçesinin açıklanması taleplerimizi yok sayarak gelişmeleri bizlerden ısrarla saklayan, bu mücadeleye özveri ile katkıda bulunan arkadaşlarımızı muhalif ilan edip, hakaretlerde iftiralarda bulunan, kanunsuz ihraçlarla susturmaya çalışan, bir yönetim muhalif olarak gördüğü Balçova yönetiminin tekrar seçilmesini engellemek için yüzlerce km. yol kat edip İzmir geliyor ama bir saatlik mesafede Kırıkkale’de toprağa verilen şehit meslektaşımız Başçavuş Kalender ÖZDEMİR’in cenazesine muhtemelen katılmıyor; kişisel hesaplarınız yüzünden kapısına TESUD’la siyah çelenk koyduğunuz partinin kapısından dönerek bir milyon assubay oyunu heba ettiler, daha onlarca olumsuzlukları hepimiz biliyoruz …
MSB ”assubaylara çok şey verildi, ayrıca hadlerini bilsinler” der gibi Sn.Talu’ya açıklamada bulunup, basında bizlerle ilgili olumsuz haberler yayınlanıyorken susan yönetim,bir dava sanığı müstafi yüzbaşıya destek için Tesud’la basın taplantısı yapıyor!..
Arkadaşlarımın umudunu kaybetmeden mücadeleye destek verecekleri inancı ile sevgi ve saygılar sunuyorum.
Yorumlar
Ayrıca Sayın Mehmet ATILGAN'ın yukarıdaki gerçekleri yansıtan yazısındaki emekleri için teşekkür ederim. Geç de olsa bir avuç onur mücadelesi cengaverinin gayretleri ile haklarımıza alacağımıza inancımı kaybetmedim. Asalak gibi yaşayanlar utansınlar artık.
Saygılarımla...
Üç kuruş sadaka ödeneğe razı olup ,bizler sayesinde öğrendikleri yurtdışı organizasyonları turistik gezi olarak değerlendiren, "üyelerim ne der, üyelerime nasıl yararlı olurum" diye düşüneceklerine "Genelkurmay ne der, siyasiler nasıl karşılar" endişesi ile hareket eden bu statükocu zihniyet mücadelemiz önünde engeldir, bunun en büyük delili 9 yıldır bir tek konuda başarı sağlayamamış olmalarıdır...
Bu zihniyetin devamına umarım gerçek assubay sevdalıları onurlu delegelerimiz izin vermezler. Mücadeleyi amaç olarak görenlere saygılar sunarım.
Not. Bu yönetim assubaylara ihanet etmediyse OYAK konusundaki AİHM davası dilekçesini ve davanın gelişimini bizlere açıklayıp OYAK ile anlaşmadığını kanıtlamalıdır...
Size küçük bir katkı yapmak istiyorum.
Şu sitemizin haline bakınca, şu yapılan yorumların altındaki isimlere bakınca, TEMAD'ın görevinde ne kadar başarılı olduğunu anlıyoruz.
Ancak kimse kusura bakmasın maalesef 100 bin emekli assubay olabilir. Ancak emekli assubayların ekseriyatına daha önce taşımış oldukları elbise bir kaç beden büyük geliyor.
Haklarını aramaktan aciz olan insanlara daha fazla ne denir ki....