Bu sayfayı yazdır

GEMİ KARAYA OTURMADAN...

Söz unutulur yazı kalır. Sn. Keser yönetiminin bizler için umut olacağını düşünerek mevcut TEMAD yönetimine mücadele tarihinin en büyük maddi ve manevi desteği verildi. Sitemizinde karınca kararınca desteklerinin belgesi arşivlerimizde mevcuttur. Bu rüzgarla TEMAD gemisini BAŞARI limanına ulaştırmak yerine kişisel hırs ve hesaplarla ne yazıkki gemi rotadan çıktı. Yarın karaya oturduğunda kaybeden hepimiz olacağımız için hatalardan ders alınmasını, öz eleştiri yapılmasını, söz verildiği gibi paylaşımcı bir yönetimle önyargılı haksızlıkların, adaletsizliklerin  sona ermesi için başlatılan mücadele de başarıya odaklanmamızı önerdik, hataları eleştirdik.

Ancak kibir, inat ve riyakarca alkışlayanlar yüzünden sesimiz duyulmak istenmiyor. Bizlere hakaretler, mesnetsiz suçlamalar yapılarak gündemin değişmesi ve başarısızlıkların unutulması amaçlandı. Ahlaksız müfteriler gündemi değiştirdiler. Bunun mücadelemize  faydası oldu mu? Başarısızlıklar unutulabildi mi? Bakın çevrenize umuttan, birlikten eser var mı?

Peki olumsuzlukları, başarısızlıkları yok sayarak alkışlamak sorunlarımızı çözecekse, binlerce kişi TEMAD Gn.Mrk. önünde toplanalım alkışlayalım ne dersiniz?

Son bir yıldır yönetimden tek ses, tek açıklama tek icraat yok! Maksadı aşan eleştirilerle hakaretlerle muhataplarımızı karşımıza aldık. Diyalog sonlandırıldı. Tüm bunları pembe gözlüklerle görmek istemeyen, kişisel ego ve çıkar peşinde olanlar, yönetimin eleştirilmesine kendilerinin bile inanmakta zorlandığı sudan bahanelerle kılıf arıyorlar! Üstelik bunu gerçekleştirmeye çalışanlar eleştirilerin TEMAD’a zarar verdiği algısını yaratarak, iyi niyetli arkadaşlarımızı kavram kargaşasına sürüklüyorlar.

Dostluğu, arkadaşlığı, emeği, vefayı yok sayan mücadele kahramanı, gönüllüsü maskesi altında Asb. mücadelesini siyasi ve ticari ikbaline, küçük çıkarlarına  alet edenler, at gözlüğü ile değerlendirme yaparak, olumsuzlukları yok sayarak yönetimi alkışlamaya devam ediyorlar. Bazı tartışma adabından yoksun olanlar meslektaşlarına hakaretler yağdırıyor! Siz bırakın meslektaşı, kavga ettiği kişiye bile "köpeklerin ulumasından çok haz alıyorum. Marjinal köpeklerin önüne tas, boynuna tasma takacağım. Etek diktim, giydireceğim." tarzında hakaret eden, kendilerine yakışan "iftiracı, alçak, şerefsiz, onursuz" sıfatlarını kullanan ahlak yoksunlarının bu mücadeleye katkılarının olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Onlar görevde iken olduğu gibi riyakarlık ve basitlikle birilerine dayanıp bu mücadeleden nemalanırken, bu toplum değerlerinden kaybediyor! Bazıları da 'iki yanlıştan bir doğru çıkmaz' mantığı ile bu ahlaksızlara farklı destekler sunuyor. Yine  ne yazık ki, Sn. Keser ve yönetimi bunlardan medet umarak, bunları teşvik ediyor, ödüllendiriyor. İşte buna tepkiliyiz!

Dz.Kuvvetleri'nde panel yapılmış, emekli assubaylar yokmuş(!) Kara Kuvvetleri'nde kıdemli assubaylar toplanmış emekli assubaylar yine yokmuş(!) Genelkurmayda bir kısım emekli assubay görüşme yapmış, vay efendim TEMAD’ın bundan da haberi yokmuş! Bu arkadaşlarımızı neredeyse hain ilan edecekler. Bir aynaya bakıp biraz vicdanınızı ön plana çıkarın. Bütün bunlara sebep kim?

Kişisel gayretlerle AİHM “Şahsi hürriyet ancak hakim kararı ile kısıtlanabilir” gerekçesi ile göz ve oda hapsi cezaları için Türkiye’yi tazminata mahkum ettiği zaman, bu cezalar artık uygulanmayacak diye sevinirken, 'ölümlerden ölüm beğenin' dercesine çıkarılan disiplin yasası ile muvazzaf kardeşlerimizin meslek hayatının pamuk ipliğine bağlanması, emeklilerin beklediği iyileştirmelerin askıya alınmasının bir tepki olduğunu hâlâ anlamayanlar, genelkurmayın çok umurundaymış gibi bu masaya gelecekler, diz çökecekler tarzındaki abes değerlendirmelerin yanı sıra, "efendim diyalog sonlanmasaydı haklarımızı verecekler miydi?" diyen amigolar yüklendikleri vebalin farkında değiller mi? Madem haklarımızın verilmeyeceğinden eminsiniz, oturun lokallerde keyfinize bakın. Geziler, çaylar düzenleyin. Göbek atın, eğlenin ama assubayın umutlarını sömürmek için mücadeleden de söz etmeyin. Böyle banal bir savunma düşünce olabilir mi?

Kendi gözündeki merteği görmeyenlerin başkasının gözünde çapak aradığı gibi, TEMAD sözcülüğüne soyunan kraldan çok kralcılar “Küslük, öfke, sevgi gibi duygusal tepkilerle devlet yönetilemez” - “Özlük hakları ayrımcı uygulamalarla, hukuk sorunu gibi tüm taleplerimizin gerçekçi çözüm yolu muhataplarımızla DİYALOG ve SAĞLIKLI bir iletişim yaratabilmemiz şartına bağlıdır” buyurmuşlar. Günaydın! "Hoca verir talkımı, kendi yutar salkımı" dedikleri gibi, teşhis doğru ama adres yanlış. Maksadı aşan eleştirilerle, hakaretlerle muhatabını aşağılamaya çalışan, sonunda diyaloğu sonlandıran, sonra da hâlâ hatadan dönmenin fazilet olduğunu hatırlamayan TEMAD yönetimi değil mi?

Bunları dile getirince adımız insafsızca TEMAD'ın düşmanı ve köprüleri attı korosu oluyor!

Beyler; sizin emeğe, umuda, meslekdaşınıza saygınız yok mu? Birilerine mesaj vermek, kişisel ikbal sağlamak adına muhatabına maksadı aşan eleştiriler ve hakaretlerde bulunanların muhatabı siz olsaydınız tepkiniz ne olurdu? Bunları yazıyorum diye yine ahlaksız müfteri takımı benim generalleri koruduğumu söylemeye kalkmasın. Onların ağa babalarının bile yapmadığı eleştiriyi ben yapıyorum ama el hakaret etmiyorum. Hakaret ederek kimse muhatabına  düşüncelerini anlatamaz.

Kimsenin, TEMAD'ın yasal temsilcimiz olması konusunda kuşkusu ile husumeti yok. Sn. Keser ve yönetiminin yanlış mücadele statejilerini, kişisel davranışlarını, başarısızlıklarını, toplumda yarattığı umutsuzluğu, birlik ve beraberliğimize verdiği zararı artık görün. Küçük çıkarları "oy verdim" diyerek, suçluluk psikolojisi ile kendinızi desteklemek mecburiyetinde hissetmeyin. Başarıyı alkışlamak kadar, yanlışı eleştirmenin fazilet olduğunu hatırlayın.

Genelkurmayda VİP töreni ile karşılanan TEMAD heyetinin, bu yaşananlardan sonra  toplumdan gizlenen  ikinci görüşmesinde üstleri aranıp görüşmeye alınmak istenmeleri kabul edilemez! Ancak, iki görüşme arasındaki davranıştaki uçurumun nedenlerini sorgulamadan, sorumluluğunu başkasına yükleyerek hiç bir sonuca da varamazsınız.

Ayrıca TEMAD yönetimi şahsında, bu kabul edilemez davranışla bizlerin aşağılanmaya çalışılması, assubay kamuoyundan neden gizlendi? Sn. Keser havam söner, karizmam çizilir diye mi düşündü?

Bunu toplumla paylaşsaydı eminim ki herkes tepki verirdi,ama hesaplar başka olunca, olmuyor. Hatırlarsanız, TEMAD yönetiminin onayı alınarak bu sitede yapılan mail kampanyası ile haksızlıklarımız, adaletsizlikler yeni göreve gelen komutanlara bir kez daha hatırlatılarak Sn.Keser’e verilen orduevi yasağının, O'nun şahsında assubaylara verildiği belirtilmiş ve tepki gösterilmişti,ama ne yazık ki küçük hesaplarla bu mail kampanyasına TEMAD teşkilatlarının büyük bölümü  sessiz kalmış sadece (isimleri bizde mevcut) binlerce  assubay gönüllüleri katılmıştı. Onun için, önce iğneyi kendinize sonra çuvaldızı başkasına batırın.

Sn.Keser emekli alay komutanı, bizler de emekli alayının mensupları değiliz. Kimseyi o göreve zorla getirmedikleri, kalmaya mecbur etmedikleri gibi, o göreve seçilmek için verdikleri vaatleri, tüzükteki görevlerin unutulduğunu onlar hatırlamıyor olabilir ama bizler unutmadık. Sn.Keser’e şirin gözükmek, kapısından geçemediği 5 yıldızlı otellerden yaralanmak, cebinde yönetici kartviziti bulundurmak adına bir tek eleştiri getirmeden tüm bu aymazlıkların sorumluluğunu birilerine yükleyip sanki tarihinin en ideal yönetimi varmış gibi MİTOMANİK davranışlarda bulunanların  vebali ağırdır.

Vicdani sorumluluğum nedeniyle bir kez daha size sesleniyorum; Sn. Keser, beni yakınen tanıyorsunuz. Kişisel hiç bir hesabım ve çıkarım yok. Olsaydı gerçeklerin yanında olmak yerine, iktidarın gücünün yanında olurdum. Biz yıllarca ön yargılarla sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yaşadık. Evlatlarımızı, geleceğimizi düşünerek sicil, tayin, ceza baskısı ile sustuk, susturulduk. Bu mücadele bizim onurumuzdur. Bu sitede yayınlanan MOLA ve YİNE HAYAL KIRIKLIĞI yazılarında belirtiğim hataları, olumsuzlukları tekrarlamak istemiyorum. Bu toplumuma borçlusunuz. Binlerce kişinin vebali sizin omuzlarınızda olduğunu unutmayın!

Mücadele fırdöndü oyunu değildir. "Çevirdim, ben kazandım. Seçildim, görevim bitinceye kadar istediğim gibi hareket ederim. Kimse benden hesap soramaz, istediğim gibi harcarım. Dilediğim kişilerin 5 yıldızlı otellerde zıkkımlanamasını sağlarım. İstediğim şubeyi kapatır, dilediğim üyeyi ihraç ederim. Nasılsa benden başka diğer adayların şansı yok. Listemi görmeden oy veren, nereye harcandığını bilmeden bilançoyu ibra eden delegem, bana dayanmış küçük çıkarlara razı sosyal medyada avukatlığımı yapan amigolarım var." diyemezsin. Dedirtmezler! Özet olarak; kimse assubay adını ve  mücadelesini kişisel ego ve çıkarı için kullanamaz.

Hamasi söylemlerle, riyakarların alkışları ile rüştünü bile ispat etmemiş teşkilatlarının yönetimleri dahil üye sayısı toplam 120 kişilik bir derneğin TEMAD'I YILIN DERNEĞİ seçmesinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Önemli olan assubayların gönlünde değerlenmektir...

Aksi halde birgün mutlaka vebali ödenir ödenmesine de bu mazlum zümrenin kaybettiklerini geri getiremezsin.

"Zararın neresinden dönülürse kârdır" diyerek kendi özeleştirini yaparak, TÜZÜK’teki görevlerinizi, verdiğiniz vaatleri hatırlayıp, şube başkanlarınızla birlikte toplanıp bu toplumu yeniden kucaklayan kararlı, özverili bir mücadele stratejisi belirlemek zorundasınız. Aksi halde KANARYA SEVENLER ve YEŞİLOVALILAR derneğinden farkımız olmayacaktır.

Dünden daha hızlı olmaktan bahsedenler, kış ve gaflet uykusuna yatanları uyarmalıdır. Aksi halde gezi, lokal, ziyaret ve kadın kollarının çayları ile yetinerek  hiçbir sorunu çözemeyiz. Bazı ukelaların belirttiği gibi, kimsenin işine karışmak, ben bilirim iddiasında bulunmak haddimiz olamaz. Dost acı söyler. Eleştirenler, hataların, aymazlıkların, kişisel hesapların tekrarını önlemeyi amaçlayan ve aynı geminin yolcusu olduğumuzun farkındadırlar. Sizler de geminin rotasından çıktığının farkında olun. Biat kültürü ile hiçbir sorun çözülmemiştir.

Bu aymazlığa "benim işim tıkırında. TEMAD sayesinde siyasi, ticari çıkarımı, egomu tatmin ediyorum" diyenler bizi enterese etmiyor. Biz muhalif ilan edilsek de, yazılarımız engellenmeye çalışılsa da, yalakalar saldırsa da kendimize ve mesleğimize saygımızın gereğini yapmaya devam edeceğiz. Sonuçta tüm bunları assubay tarihi ve vicdanlar değerlendirecektir.

Tüm meslektaşlarıma huzur ve adalet dolu günler diliyorum.

Ögeyi Oylayın
(43 oy)
Ersen Gürpınar

Son ekleyen Ersen Gürpınar