Değerli arkadaşlarım

8 Mayıs Pazar günü  İzmir Balçova şubemizin seçimleri vardı. Bir üye olarak katıldım. Toplantıdan önce ayaküstü sohbetlerinde birçok arkadaşımızın çalışmalardan dereceden, kademeden haberdar olmadıklarını üzüntü ile izledim. Onların tek beklentisi vardı; maaşları ile geçinemedikleri için zam yapılacak mı, birinci dereceye çıkabilecekler mi? Sadece bunlar önem taşıyordu!…

Bazı arkadaşlarımızla kendilerine ayaküstü sohbette ne kadar anlatılabilirse hukuki gerekçelerimizi de belirterek anlattık. Bu arkadaşlarımız, ağabeylerimiz hukuki gerekçeleri bilmeseler de ortak noktaları, bazı şube başkanlarımız da olmak üzere mevcut genel merkez yönetiminin başarısızlığı üzerinde birleşiyordu! Şube üyelerinden birçoğu ise TEMAD genel başkanının geleceğini duymuşlar ve “dosya verdik, falan bakanla görüştük, yasa teklifi verdirdik” masallarını dinlememek için genel kurula gelmemişlerdi…

Yıllardır özverili arkadaşlarımızla birlikte mücadelemize ve TEMAD tüzel kişiliğine destek olmaya çalışıyoruz. TEMAD yönetimini yapmadığı hususları sorgulayıp, hatalarını eleştiriyoruz. Ancak, mevcut makamına yönetiminde bulunduğu başkanını TEMAD dergileri arasına koyduğu yazılarla eleştirip istifasını sağlayan Sn.Mustafa Erol eleştiriye asla tahammül edemiyor! Bu psikolojisine bir de çözüm yeteneğinin olmaması eklenince hırçınlaşıyor, agresifleşiyor… Şube genel kurulunda sorunlarımıza hakim olup üyelerini bilgilendireceği yerde, kendi yönetiminin icraatsızlıklarını sorgulayıp eleştirenleri suçluyor, muhtelif yerlerdeki ihraçları isimler vererek hiç de etik olmayan bir şekilde anlatıyordu. Tüzükteki görevlerini yapması gerekirken salt tüzükteki ihraç yetkisini yasal olmayan bir şekilde kullanıyor!.. Bu yüzden başarılı değiller. Olmalarını beklemek de mucize olur...

Gündem maddeleri tek tek tartışılıp oylanıp onaylanırken ilk söz hakkını alan TEMAD Gn.Başkanı Sn. Mustafa Erol tahminimizde bizi yanıltmadı. Aynı şeyleri tekrar ederken bir ara Antalya'da MSB’nı protesto eden arkadaşımızı eleştirmeye başlamıştı ki salonda kendisini tanımadığım, şu an soyadını hatırlamadığım Mustafa isimli bir ağabeyimiz;

• "Siz ne diyorsunuz? Bu arkadaşımız sizlerin yapamadığını yaptı. Bizim içimizdekileri söyledi. Kendisini tanımam ama boynuna sarılmak onu kutlamak isterdim!"

dediğinde Başkan bu tür hakaretlerin bize zarar verdiğini anlatmak istedi. Sn.Ersen Gürpınar;

• "Bu bir demokratik eylemdir. Arkadaşımızın sözlerinde hakaret yoktur. Sadece verilmeyen haklarımız ve tutulmayan sözleri hatırlatmıştır"

diyerek konuya açıklık getirmiştir…

Seçime katılacak listelerin oylamasına geçileceği zaman Sn.Faruk Özeren'in “ÇEKİLİYORUZ” sözü salonda bomba etkisi yapmış, ortalık karışmış, verilen kısa bir aradan sonra yeniden aday olduğunu açıklamıştır. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken TEMAD Genel Başkanının söz alarak yaptığı konuşmada;

• "TEMAD Balçova yönetimi mitinge katılmadı. Katılmak isteyenleri engelledi. Bunu internet ortamında duyurdu. Kendilerini ihraç ettik, itiraz ettiler. Üyelikleri geçerlidir ancak, yönetimde olamazlar. Yönetimden almak isteğimiz de red edildiği için yönetim kurulunu mahkemeye verdik. Örnekleri var, mutlaka mahkeme tarafından görevden alınacaklar, sorumlu olacaklar "

sözlerine etraftan;

• "Bu tür konuşmalar yapamazsınız. Mahkemeye verildilerse hukukun üstünlüğüne herkes saygı duyacak. Siz kendinizi hem hakim hem savcı mı görüyorsunuz. Onlar demokratik haklarını kullandı. Başkalarına katılmayın telkini yok!"

gibi sözler sarf edildi. Divan başkanının uyarıları ile tekrar sükunet sağlandı. Yönetimin tekrar seçileceğini anlayan bunu engellemek için bu davranışı gösteren, bir hafta önce de seçimi ilan edilmiş bir yönetimi yüksek denetleme kurulu ile denetletip mevcut yönetimin seçilmemesi için gayret gösteren başkan salonu terk etmek istedi, bazı arkadaşlarımızın ricaları ile tekrar salona dönüp bunun şubeyi güç durumda bırakacağını anlatmaya çalıştı. Bu arada Sn.Başbakan’ın Kızılcahamam toplantısında bürokratlarına ve bakanlarına “kim eylem yaparsa, kim miting yaparsa isteklerini karşılamayın” talimatı verdiğini, bu yüzden eylemlere sıcak bakmadıklarını anlatmaya çalıştı; tabii bunları anlatırken eylemlerle haklarını alan başta uzmanlar olmak üzere diğer haksızlıklara uğrayanların mücadele ve kazanımlarını gözardı etmişlerdi!.. Peki, biz o zaman 9 Ekim mitinginde hangi amaca figüranlık ettik?..

Başkanı dinledikten ve bu tavrını izledikten sonra arkadaşlarımızın ne kadar haklı olduklarını bu yönetimin bizi hak etmediğini bırakın haklarımızı kazanmasını, haklarımızın kazanımı için büyük bir engel oluşturduklarını bir kez daha tanık olarak üzüldüm… Sn.Özeren ve ekibi rakip listenin de çekilmesiyle tekrar seçildi.Kutluyorum. Bu elektrikli ortamın bir an önce sona ermesini arzulayan birçok arkadaşımız dilek ve temenniler bölümünde söz almaktan vazgeçerek salonu terk ettiler.

Değerli arkadaşlarım

Kısaca toplantının yapılış şekline de bir bakalım. Derneğimizin genel kurullarının nasıl yapılacağı dernekler yönetmeliğinin 15.maddesi esas alınarak tüzükte 23. maddede belirtilmiştir. 23.maddeden bir bölüm alırsak “Üyeler, yönetim kurulunca düzenlenen listedeki adları karşısına imza koyarak toplantı yerine girerler.Toplantı yeter sayısı sağlanmışsa durum bir tutanakla tespit edilir  ve  toplantı  yönetim kurulu başkanı veya görevlendireceği yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından  açılır. Toplantı yeter sayısı sağlanamaması halinde de yönetim kurulunca bir tutanak düzenlenir. Açılıştan sonra, toplantıyı yönetmek üzere bir başkan ve yeteri kadar başkan vekili ile yazman seçilerek divan heyeti oluşturulur” demektedir.

Görüldüğü gibi divan heyetinin nasıl oluşturulması gerektiği dernekler yönetmeliği gereğince tüzüğümüzde belirtilmiştir. Adımız muhalife çıkmış bir kez, şimdi bu maddeyi esas alarak sorumuzu soralım ...

• Sn.ÇAKMAK gayet adil bir yönetim sergiledi  ama seçilme yönteminin tüzüğe ve dernekler yasasına uygun olmadığı açık değil midir? Şöyle ki; Balçova şubesinin üyesi olmayan, bir başka derneğimize üye olan, bir başka meslektaşımızın 'bir şube başkanı da olsa' üyesi olmadığı bir derneğin genel kurulunun divan heyetine seçilmesi ve başkanlık etmesi yasal mıdır?
• Şayet yasal ise, başka bir derneğimizin üyesi meslektaşımızın, sayın genel başkanın konuşmasını bitirdiği an sayın genel başkana soru sorma isteği aynı divan başkanınca 'şube genel kurul üyesi olmayıp misafir olduğu' gerekçesiyle soru sormasına izin verilmemesi ve “sorunuzu kendisine özel olarak sorabilirsiniz” denmesi etik midir?

Her ne şekilde olursa olsun genel kurulu yönetimi için divan başkanının hakkını da verelim… TEMAD Balçova şube başkanının önerisi ile Divan başkanı seçilen TEMAD Narlıdere Şb.Başkanı Sn. A.Rıza ÇAKMAK'ın gayretleri ile ortamın daha fazla gerilmesi önlenerek seçimler gerçekleşti. Genel kurula son derece hakim olan, özellikle esprileri ile de ortama renk katan divan başkanına ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.

Seçimlerin assubaylara hayırlar getirmesini , gerçek anlamda STK olma yolunda katkılar sağlamasını dilerken bizi hak etmeyen yönetimlerin seçilmemesi için arkadaşlarımızın hatır için değil gelecekleri için oy kullanmalarını, TEMAD'ların lokal işletmesinden ileriye gitmesi için TEMAD'ın yeniden yapılanmasının şart olduğuna inanıyor, bunun başarılmasını diliyorum. Saygılarımla.

http://www.dernekler.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=58%3Adernekler-yoenetmelii&catid=31%3Ayoenetmelikler&Itemid=44&lang=tr