Giresun'un Yağlıdere İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli 30 yaşındaki Asubay Üstçavuş Hakan Diş’in “ailesel” nedenlerden dolayı 11.12.2014 günü saat 06.00’da intihar ettiği haberini Doğan Haber Ajansı (DHA)ndan okuduk.
Suç, ailesel nedenlerdeymiş.
İntihar soruşturmalarının bilindik duyurusu, kararı “ailesel nedenler ve borç”.
Borç nasıl başlıyor, asubay aile olduktan sonra.
O halde asubaylar, tercihleri dışında geldikleri dünyada yaşayabilmek için ne yapmalı?
Bir aile, bir yuva kurmamalı mı?
İntihar eden asubayların eşlerine ve ailelerine çok ağır sorumluluklar ve ithamlar yüklenmekte.
PKK ile pazarlık edenler, rant peşinde koşanlar bu sesi duyar mı? Elbet duymaz.
Ancak birlikte bir yol bulmaya çalışırlar, diye düşünmekteyim.
İntiharlarda ailesel nedenler, bir genel görüş haline gelmiş görünüyor.
Yazıktır, günahtır, intihar eden asubayların ailelerine yapılanlar büyük bir haksızlıktır.
Bu haksızlığın önüne geçecekler ise mağdur ailelerin birlikte hareket etmesidir.
Bu kadar intihar vakası var ve her nedense biri mobbingdendir, diye karar duymadık, işitmedik.
Yoksa assubaya, mobbingi ailesi mi yapıyor?
Geçen yıl Kasım ayı seri şekilde intiharlarla geçmişti.
Şimdi yine başladı.
Asubay zaten uzun yaşamıyor. Her gün bir genç emeklimizin vefat haberini alıyoruz.
İntihar vakasından sonra, ailelerin ifadesi alınması esnasında aile içindeki durumlardan bir sonuç çıkartılmaya çalışılıyor ve eğer gelin kaynana anlaşmazlığı varsa, anne baba oğluna başka bir kişiyi düşünürken, asubay sevdiği ile evlenmişse şayet, intihar eden asubayın geride kalanlarından en fazla töhmet altında kalanı, savunmasız kalanı, mağdur kişisi eşi oluyor ne yazık ki. Ve sistem buradan içeri girerek kendine destek bulmakta, mobbingi, geçim endeksini, çalışma koşullarının güçlüğünü görmeden geçebilmektedir.
Her aile için elbette geçerli olmamakla birlikte, oğlunun eş seçimine soğuk bakmış ailelere naçizane tavsiyem, her ailede olabilecek günlük geçici anlaşmazlıkları sorun olarak algılamamaları, oğullarının gönülden seçimlerine saygı duymalarıdır.
Mesaisi, ek görevleri, tatbikatları, denetlemeleri, yoğun iş sorumlulukları hiç eksik olmayan asubayların eşleri ile birlikte büyük zorluklara göğüs gerdikleri unutulmamalıdır.
Asubay işinden geç gelirken, hafta sonu çalışırken, görevlerdeyken onu tek başına, kimi zaman yemek dahi yemeden evinde bekleyen eşine sistemce daha fazla yüklenilmemelidir.
Yorumlar
2- Assb. lara haklarını kesinlikle tam olarak vermezler.
3- Assb. lara iyileştirmeyi asla yapmazlar..
4-Assb lar isterse toptan intihar etsin, hiç bir kesimden çıt çıkmaz.(hepsinin psikolojik sorunları vardı der yetkililer)
5- Assb. ların en medeni haklarını asla vermezler.
6- Assb. lar ne yaparsa yapsın asla iyi gözle bakmazlar.
//////7777//// peki niye bu sınıfa hep hasmane davranırlar ?????
TABİİ Kİ RAHATLARI İÇİN.
1. İntihara meyilli olmayanları Assb.lık mesleğine almıyorlar. Fakat Sb.larda tam tersi. Assb ailesi de meyilli.
2. İntihar bu meslek grubunun fıtratında var. Fakat Sb.lığın fıtratında yook.
3. Biz ölsek dahi hiç kimsenin, ama hiç kimsenin umurunda değiliz, sayımız çook.
4. Biz bu kafayla gidersek daha bize çoook sözler verirler,bizden de çalışanı ,emeklisi çook intihar ederler.
5. Ha lazım olduğumuzda sefer görev emri de verirler.
6. Biz, bizimle uğraşmaya devam edelim. Sayımız çook, ölen ölür, kalan sağlarla, neye ise, işte bir şeylere devam ederiz.
7. Aceleye gerek yok, yaşayana ömür çoook. Haklar nasıl olsa bir ara alınır.
8. Söz verenler, mesajı alanlar sözünde durmuyor da, sözü alanlar, mesajı verenler niye haklarını takip etmiyor?
9. Bizler yazalım, çizelim, anlatalım duralım, anlayacaklar ne anlıyor ona bakmayalım.……..
Yazmayacaktım, aylardan beri de bir tek yorum yazmadım. Dayanamadım yazdım. Fakat içim karardı. Sizlerinki lütfen kararmasın, düşüncelerim sizleri üzmek değil. Muhtemelen gene uzunca bir süre yazmam. Saygılarımla.