Sorun çözme yeteneği yöneticiliğinin mihenk taşıdır. Sorunlar yöneticinin işinin sürekli bir parçasıdır. O yalnızca doğru bir çözüm bulma değil, insan faktörünü hesaba kattığı için başarılı olacak tek çözümü bulma gereksinimindedir. Ama ne yazık ki, insanlar bu konuyu sistematik bir yöntem ile ele almadıkları için genellikle görevi iyi yerine getirememektedirler. Oysa böyle yöntemler vardır.

YönettiÄŸiniz dernek-kurum- iÅŸ yeri vs. birimler dağınık ise kurulacak iletiÅŸim ve takip, sıcak iliÅŸkiler, derneÄŸe HAKÄ°M OLMA  gibi çok lüzumlu  Ä°ÅžLEVLERÄ° kapsayacak deÄŸiÅŸiklerle saÄŸlanabilir. Siz yüze yakın TEMAD  ÅŸubelerinizi mevcut bu HANTAL yapınızla çözemiyorsanız ki öyle, o zaman genel merkez yönetsel yapınızı deÄŸiÅŸtirmeli, ÅŸekillendirmeli bu iletiÅŸim çağında. TÃœM NOKTALARINIZA AYNI ANDA BÄ°LGÄ° VE  GELÄ°ÅžMELERÄ° duyurmalısınız.

TEMAD  GENEL MERKEZ BUGÃœNE DEK BU YAPISI Ä°LE SINIFTA KALMIÅžTIR.

Aslında SUÇLU BİZİZ!...

ASLINDA SORUN BÄ°ZÄ°Z!...

Konunun ana maddesi insan olduğundan 'insana nasıl bakmamız gerektiği penceresinden'; SEÇERKEN, ARKADAŞLIK EDERKEN AYNI ÇATI ALTINDA bulunur iken, kim kime nasıl bakıyor acaba?

• LÄ°DER, BAÅžKAN SEÇMESÄ°NÄ° BÄ°LMÄ°YORSAK...
• BÃœTÃœNLEÅžECEĞİMÄ°Z YERDE, PARÇALARA BÖLÃœNÃœYORSAK..
• ANKARA'da DÄ°KMEN KAPISI'nda BÄ°NLERÄ°N OLMASI GEREKEN NOKTADA, Ä°STANBUL'un TAKSÄ°M MEYDANI'nda, ANTALYA'nın MERKEZÄ°'nde, ÅžURDA BURDA 50-60 KİŞİ Ä°LE SES GELMESÄ°NÄ° BEKLÄ°YORSAK...
• SEKÄ°Z YILDA TEK KAZANIM ELDE EDEMEDEN O KOLTUKTA OTURAN TEMAD BAÅžKAN VE YÖNETÄ°M KURULLARINA Ä°L BAÅžKAN VE ÅžUBE BAÅžKANLARI; "BU İŞİ BECEREMÄ°YORSUNUZ, GÃœVEN VERMÄ°YORSUNUZ, SÄ°ZLERLE OLMUYOR"  DEMÄ°YOR, DÄ°YEMÄ°YOR Ä°SE...
• MERKEZ DAHÄ°L YÃœZE YAKIN ÅžUBESÄ° OLAN TEMAD NOKTALARI HÂLÂ KÄ°RADA Ä°SE MAL SAHÄ°BÄ° OLAMAMIÅž Ä°SE..

SORUN BİZİZ!...SUÇLU BİZİZ!...

ON KİŞİDEN BİRİ TEMAD'a ÜYE, DİĞER DOKUZ KİŞİ BURNUMUZUN DİBİNDE, SOKAKLARDA VE O İNSANLARLA YÜZ YÜZE İSEK..

SORUN BİZİZ!...SUÇLU BİZİZ!...

Birileri bu sınıf için kafa yorarken, koskaca İzmir'de üst salona 60 kişi toplarken, alt katta yüz-yüzelli insan taş, kagıt oynuyor ve üst kata ilgi göstermiyor ise, ANA SORUNUN İNSAN VE BİZ OLDUĞU gerçeği, TOKAT gibi karşımızdadır!

HEP  Ä°FADE EDERÄ°Z; SESSÄ°Z ÇOGUNLUK, ÃœMÄ°TSÄ°ZLÄ°K GÖMLEĞİNÄ° HÂLÂ ÃœZERÄ°NDEN çıkarmayanlar, yüz lira lafı ile dahi o günlerde sitelerde tıklama rakamlarına baktığımızda Ä°ÅžTE BÄ°Z BUYUZ demiyor muyuz?

"EYLEM, EYLEM" DİYE BİR TARAFIMIZI YIRTARKEN, BAŞKANIMIZIN HÂLÂ AYAĞINDAN POSTALLARI ÇIKARMAMASI UTANÇTIR?

BU YÃœZYILDA SINIFLAR ARASINDA TAM BÄ°R SINIFSAL MÃœCADELE GÖRÃœLMEKTEDÄ°R. Ne yazık ki böyle bir dönemde bazı sınıflar bizleri sollayıp gecerken, ARIZA YAPMIÅž, MÄ°SYONUNU TAMAMLAMIÅž, HÂLÂ Ä°NATLA O KOLTUÄžU Ä°ÅžGAL EDEN  BÄ°R BAÅžKANIMIZ VAR!

• Åžirketler için insan; aklı çelinecek, bir malı almaya yönlendirilecek bir potansiyel alıcıdır.
• Borsacılar için insan; bir alıcı, bir satıcıdır.
• Dinler açısından insan; o yaratılmış kuldur.
• Totaliter rejimler için insan; sürüden biridir.
• Doktorların çoÄŸu için insan; bir hastadır, bir vakadır.
• Yargıçlar ve savcılar içinse insan; sanık, maÄŸdur veya tanıktır.
• Askerler için insan; bir erdir. Ölmeye ve öldürmeye elveriÅŸli bir makinedir.
• Mezar kazıcıları için insan; bir mevtadır.
• Televizyoncular için insan; rating birimidir.
• Gazeteciler için insan; bir haber kaynağıdır.
• Futbol takımları için insan; bir taraftardır.
• FahiÅŸeler için her insan; bir müşteridir.
• Futbolcular için insan; topa vuran bir aygıttır. (nurullah aydından bir bölüm)

İNSANCA BİR BAKIŞ AÇISI, İÇİNDE İNSANİ DUYGULAR OLAN VARLIKLARIN BAKIŞ PENCERELERİNDE GÖZLENİR...

SAYGILARIMLA.

ATÄ°LLA ABAYLI
Ä°ZMÄ°R/KARÅžIYAKA