Ankara 7°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
7°C
Hafif Yağmurlu
Per
6°C
Cum
5°C
Cts
6°C
Paz
9°C
Değerli Kardeşim Aydın bey,
Her yazınız gibi bu yazınızı da zevkle soluk almadan okudum, elinize yüreğinize ve emeğinize sağlık. Bu okul ve hatıraları mutlaka yaşatılmalıdır. İstanbul’da maalesef assubaylar için onurla gururla gideceğimiz bir orduevi için bu okulun yeri mükemmeldir. Küçük bir tadilatla Assubay orduevi yapılabilir, bir de okula sizlerin anılarını yaşatan küçük bir müze kurulabilir.Arkadaşlarımızın bu konuyu her platformda dile getirmelerini diliyorum.
Sn.Kulak,yine mükemmel bir emek ürünü yazınız için teşekkür eder,şahsınızda tüm denizci arkadaşlarımın okullarının kuruluş yıldönümünü kutlarım. Kendini hiçbir yerde assubay olarak tanıtmayan Namık Ekin’i ben de meslektaş olarak kabul etmiyorum, aslını inkar eden haramzadedir.Esenlikler dilerim.
“Sisteme militan yetiştirmeyi amaçlayan, halkı ile bütünleşmeyi engelleyip araya mesafeler koymayı üreten, sistemin yazılımını çocukların genç dimağlarına programlayan, halkı ile ordusu arasına soğuk duvarlar örmeyi önceleyen okullardı askeri okulların hepsi. Milletin bir askeri nizam ve intizam içinde yaşamasını savunan soğuk suratlı adamların hükmü geçiyordu bu okullarda. Cumhuriyetin askeri bir rejim olmadığını, halkın kendi kendisini yönetmesi olduğunu bilmeyen soğuk suratlı adamlar.
Halkını ve cumhuriyetini bir arada tutup kaynaştırmayı beceremeyen o soğuk suratlı adamların çağını tekmelemeliydi yeni bin yıl! İlk hamleyi assubay hazırlama okulları ile yaptı. Umuyoruz, subay yetiştiren askeri liseler de bu değişimden payını yakın zamanda alır. Böylece Türkiye Cumhuriyeti, Atasının hedef olarak koyduğu muasır medeniyet menziline varmak için bir büyük adımı daha atmış olur.”
Değeli Meslektaşım.
Yaptığınız çalışmalara, biz meslektaşlarınıza yönelik aydınlatmalara hayranım, bir meslektaşınız olarak sizinle gurur duyuyorum.
Ancak aşağıdaki satırlardaki eleştiriler bana sanki biraz, günün modasına uyulup bir dönemi aşağılama amaçlı insafsızca olmuş gibi geldi.
Bir dönemi hakkında “sevgiden uzak şiirden anlamayan insan tipi ve sisteme militan yetiştiriyor diye acımasız sözler söylüyorsunuz, ama bu sözleri söyleyebilen kişiyi, yani sizi bu dönemin, bu sistemin yetiştirdiğini inkar ediyorsunuz; kendinizle tezata düşüyorsunuz. Bir dönemi “genç dimağlara sistemin programı kazınıyordu” diyerek aşağıladığınız bu dönem, sizin gibi bu dönemi eleştirebilenleri de yetiştirebildiğine göre, bir imalat hatası durumu mu söz konusu? On bölümde anlattığınız, ülkede, hâttâ alanlarında dünyada çapında iz bırakan kişiliklerin temeli bu aşağıladığınız dönemde, bu sistemde, bu okullarda atıldı diye de düşünülemez mi?
Sonuç olarak ben de diyorum, elbette bazı eksiklikleri olabilir ama, tıpkı benim dönemimde olduğu gibi, Toroslarından Kars’ından, Balıkesir’inden alınıp halk çocuklarının elinden tutulsa, tekrar çekirdekten assubay yetiştirilmek üzere assubay okullarına ilk okuldan sonra öğrenci alınsa, siz sistem diyorsunuz ama ben ülkesini diyorum, seven militanlar yetiştirilse.
Tekrar emeklerinize saygılar, teşekkürler.
Değerli Meslektaşım,
Mezuniyet senelerimiz ayrı olsa da anılar ve sistem aynı şekilde devam etmiş. Güzel bir nostalji yaşattınız. Teşekkürler.
İnşallah Dz.Asb.Msl.Yük. Okulu’ndan yetişen gençler de Hazırlama Okulu’ndan gelenler gibi Asb.lık ruhuna sahip olurlar.
Ersen Bey’ in arzusu hepimizin arzusudur. Ancak maalesef üzülerek sizlere olumsuz bir haber vereceğim. Gururumuz olan Okulumuzda (Eski Asb.lojmanlarının yerine)Üstsubaylar için Orduevi yapımına başlanılmış olup;inşaatı devam etmektedir. Bu ülkede her şey onlar için mi acaba ? Haksızlık ve adaletsizliğe bir örnek daha.
Bu konuyu TEMAD kanalıyla gündeme taşımamız, en azından müşterek kullanılmasına yararlı olabilir. Sevgi ve saygılarımla…
Değerli Meslektaşım Mehmet Ali Bey,
Öncelikle bana karşı olan hislerinizden dolayı teşekkür ederim. Takdir edersiniz ki, sizlerden ilgi ve destek görmesem bu işin devamlılığını sağlayamam. O yüzden ben de siz ve sizin gibi değerli meslektaşlarıma müteşekkirim.
Elbette farklı düşüncelerimiz olacak. Bunu böylesine güzel anlatmanız, anlatabilmeniz ne kadar hoş. Yazdıklarımın çoğunun sizin fikirlerinize ters geldiğini biliyorum. Bu yüzden yüreğinizin bir yanı benimle birlikteyken, öbür yanı hep isyan halinde. Bazı söylediklerime karşı duruyor.
İstediğim de bu zaten. Hem yazdıklarımı sorgulayın. Hem gerçekten böyle mi diye kendinize sorular sorun. Araştırın ve kendi gerçeğinize ulaşın. Ben sadece gerçeğin yolunda bir aracı olabilirim.Hâttâ yanlış sonuçlara da varabilirim. Doğru çıkarımlar okuyucunun sorumluluğudur.
Evet, bu tip şeyler bu günlerde çok moda. Doğrudur. Fakat cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana bunlar hep yazıldı, söylendi. Ece Ayhan bunu bugünlerden çok ama çok önce söyledi. Bugün fikri ve zikrinden şüphe duyduklarınız aynı şeyleri söylüyorsa, onlar adına ne mutlu. Demek ki oldukça büyük bir aşama kaydetmişler.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Aydın Kulak
Sevgili Aydın Kulak kardeşimi kutluyorum. Yüreğine ve kalemine sağlık. Sevgili Ersen Ağabeyim, İstanbul’daki kapatılan DASTOK binasının Asb. Orduevi yapılması konusuna değinmiş, keşke bu gerçekleşebilse. Ancak bildiğim kadarıyla okulun arazisi şahsa ait ve bu arazi üzerine eğitim kurumu yapılmak kaydıyla bir anlaşmayla Deniz Kuvvetleri kullanımına tahsis edilmiştir. DASTOK kapandıktan sonra da Deniz Kuvvetleri bu arazinin kullanımını kaybetmemek için, Karamürselbey Eğt.Mrk.K.lığı ile birlikte Altınova/Yalova’da konuşlu bulunan Dz.Eğitim ve Öğretim K.lığını DASTOK’un binasına taşımıştır. Saygılarımla.
Değerli kardeşim Kulak
Çok güzel yazmışsın , eline , yüreğine sağlık. Birşey eklemek istiyorum; Şakir KURUŞ Google Yaz göreceksin nasıl bir değer olduğunu ilave etmeni rica ederim. Selamlar.
Sayın KULAK,
Assubayların dününe ve bu gününe tuttuğunuz büyüteçle önemli bir görev yapıyorsunuz. Bu değerli çalışmalarınız nedeniyle sizi kutlarım.
Yazınızda Deniz Assubay Hazırlama Okulu Marşının “Biz ömrünü vatana veren denizcileriz” şeklindeki bölümü Deniz Kuvvetleri Bandosunun seslendirdiği kayıtlarda “Biz ömrünü vatana veren Assubaylarız” şeklinde kullanılmaktadır. Sizin yazdığınız şeklini 1980 yılında bizlere söyletmek için hayli baskı uygulanmış, “Assubaylarız” şeklinde söylediğimiz için de topluca çok ceza almıştık. Bu durumu 1981-1982 ve 1983 mezunu Deniz assubayları mutlaka hatırlayacaktır, [url]http://www.askerradyotv.com/deniz-kuvvetleri-bandosu/deniz-astsubay-okulu-marsi-video_350e6caf0.html[/url]
Bir diğer husus da Okulumuzla ilgili bugüne kadar okuduğum ve çok etkilendiğim bir şiiri sınıf arkadaşım Hüseyin ÇEVİRGEN yazmıştır, paylaşmak isterim.
BEYLERBEYİ
Zaman işe ayarlı!
Yapışkan bir ağustos sıcağı.
Semih orada, saatler burada.
Semih burada, saatler orada.
Bir kedi herşey,
Ke(n)disiz bir ses ya da.
Hatırlatır kendi yörüngem geçmişi.
Aynı elbiseli parasız yatılı çocuklarken,
Şapkamız bir yana biz bir yana
bakarsa mutlu olurduk!
Elimizde inançlı bir aşk mektubu,
kısa anıyı sabaha kadar konuşurduk.
Bütün ziller, düdükler saçma telaştı.
Yine gülerdik!
Köprünün kaç kemeri var? Kaç gemi geçer?
Biraz hayal kursam yine söylerim.
O zaman neler kaybettik?
Şimdi neler kaybediyoruz?
Aynı hızla söyleyemem!
HÜSEYİN ÇEVİRGEN
Sayın Aydın KULAK; enfes yazınızla bizleri yine onurlandırdınız, size sonsuz teşekkürler.
Deniz Assubay Okulları için şimdiye kadar yapılmış en güzel ve en kapsamlı çalışma, teşekkür eder şükranlarımı sunarım.
Sn.Kulak,
Çok güzel bir çalışma yapmışsınız, sağ olun, var olun, sizi kutluyorum ve teşekkür ediyorum.
Mehmet ÖNAL
Sayın Kulak Kıymetli Masabaşım,
Yazınızı ilgiyle okudum. Zamanınızı ayırıp böyle içerikli bir yazı hazırladığınız için teşekkür ederim.
Ben yazınıza katılmakla birlikte bir noktaya takıldım. Yazınızda vurguladığınız geleceği çalınmış, geleceği intihar ettirilmiş çocuklardan bahsettikten sonra, aynı okulumuzun çıkardığı ünlülerden bahsetmişsiniz. Bu durum birbirine tezat yaratıyor gibi dursa da aslında söylediğiniz gibi prangalara rağmen bu kadar ünlü çıkmış. Bu kadar kabına sığmayan ve boğazın sularının etrafında yaşayan ünlü isimlerin esintisinin uğrayarak bizden de parçalar kopardığı bu okulu biz zaman zaman değişik duygularla anıyoruz. Anılarda kalan güzel veya trajikomik şeyleri anarken bazen gülüyor bazen hüzünleniyoruz. Kadın budu köftesi, biber dolması, izmir köftesi, vezir parmağı gibi güzel saydığımız yemeklerin yanı sıra kuru fasulyesi, karaşimşek mercimeği, nohutu, kompostosu gibi tornaçark yemekleri gibi idi okulumuz. Şunu kesin olarak söyleyebilirim ki eğer üniversite sınav günleri izinler iptal edilip hepimiz sınav bitene kadar okul dışına çıkamama durumunda kalmasaydık bir çok alanda daha başarılı insanlar aramızdan çıkacaktı. Heyhattt …Kader ağlarını örmüştü. Artık biz assubay olmalıydık. Aslında assubay olmak tabii ki kötü değil. Ancak daha 16 yaşındaki bir çocuğun önü de böylesine tıkanmaz ki… Kaleminize sağlık. Saygılarımla…
DÜZELTME VE BİLGİLENDİRME
Emekli Deniz Assubayı İlhami Kemal Atayolu’nun tarafıma göndermiş olduğu bazı düzeltmeler aşağıda olduğu gibidir. Bu düzeltmeler yazımın asıl metnine işlenecektir. Okuyucularımın da, konunun anlatıcısı değerli büyüğümüzün düzelttiği hususları dikkate alarak, yazının o bölümünü tekrar gözden geçirmelerinde fayda vardır:
1- Deniz Assubay Hazırlama Okulu Marşı: Bizler, 1952-53 eğitim ve öğretim yılında, okulumuz Beylerbeyi’ne taşınıncaya kadar, marşımızın dördüncü ve sekizinci mısrasını “Biz ömrünü vatana veren Gediklileriz” şeklinde okurduk. Marşı kaleme alanlar da bu şekilde yazmıştır. Okul Beylerbeyi’ne taşındığında, Okul İç Müdürü Rahmetli Kd.Kur.Bnb.Feyzullah AKSOY, Okulumuzun Müzik öğretmeni Rahmetli Kd.Bnb. Ahmet EZGİMEN’e ( Beylerbeyi’nde ilk Bando Asb. Sınıfına açtıran kişidir) “Gediklileriz” kelimesinin değiştirilmesini emretmiş. (O dönem Gedikli tabiri Assubay olarak değiştirilmişti.) Hocamız Ezgimen de o kelimeyi, “Assubaylarız” şeklinde değiştirip düzeltmişti. “Denizcileriz” kelimesi genel bir tabir olup bizi anlatmamaktadır. O yüzden ömrünü vatana verenlerin assubaylar olduğunun bilinmesini ve ilgili mısraların “Biz ömrünü vatana veren Assubaylarız” şeklinde söylenmesini daha anlamlı buluyorum. Üstüne üstlük, marşın aslına da sadık kalınmış olunacaktır.
2- Deniz Assubay Hazırlama Ortaokulu mezuniyeti sonrasında iki senelik Sınıf Okulu eğitimi vardır. Bu eğitimin birinci yılında Piyadecilik Temel Eğitimi (Deniz Er Eğitim Alayı/ Kasımpaşa’daki Cezayirli Hasan Paşa Kışlası) verilmekte, arkasından da Gemilerde (TCG Yavuz) Temel Denizcilik Eğitimi yapılmaktadır. Bu eğitimler sonrasında Meslek Belirleme Testi uygulanarak, branşlar belirlenmektedir.
3- İki senelik sınıf okuluna başladığımız zaman ilk altı ay; sol kolumuza sarı sırmadan çıpa, altı ayın sonunda, (TCG Yavuz’daki Temel Denizcilik Eğitimi sonrasına gelir) sol kolumuzun üzerine, yine sarı sırmadan, Onbaşı rütbesi takardık. Asb. Çvş. çıkıncaya kadar bu işareti taşırdık. Talimatname böyleydi.
4- Branşların belirlenmesi sonrasında, bir senelik Ameli ve Nazari Branş Eğitimi aşağıdaki şekilde uygulanmaktaydı:
MAKİNE Sınıfı: Motorcu -Çarkçı-Kazancı-Makinist (bu branş 1958’de kaldırıldı ve meslekleri Çarkçı olarak onaylandı) Dahili Muhabere-Elektronik-Elektrik mesleklerine tensip edilen Dz. Asb. Onbaşılar: Heybeliada’daki, Deniz Makine Sınıf Okulu Komutanlığı’nda.
GÜVERTE sınıfı: Topçu-Seyirci-İşaretçi-Telsizci-Radarcı-Torpidocu-Mayıncı-DSA, Sonarcı, Ezdikçi) mesleklerine tensip edilen Dz. Asb. Onbaşılar: Yassıada’daki, Deniz Güverte Sınıf Okul Komutanlığında.
İKMÂL, LEVAZIM ve KÂTİP Sınıfı: Bu mesleklere tensip edilen Dz. Asb. Onbaşılar : Kasımpaşa Cezayirli Hasan Paşa Kışlasının arkasındaki, Deniz İkmâl Sınıf Okul Komutanlığında.
PORSUN Sınıfı: Bu mesleğe tensip edilen Dz. Asb. Onbaşılar: Derince’de Porsun Mania Sınıf Okul Komutanlığında.
YANGIN / YARASAVUNMA: Mesleğine tensip edilen Dz. Asb. Onbaşılar: Gölcük’te, Yıldızlar Su Üstü Sınıf Okulu Komutanlığında.
Kendisine, bizlere aktardığı nezih bilgiler için bir kez daha teşekkür ediyor, saygıyla ellerinden öpüyorum.
Aydın Kulak
Sayın Levent Kesmen’in (lskesmen@hotmail.com) mesaj panosuna gönderdiği yazı ilgili makaleye yorum olarak taşınmıştır.
Bölüm Yöneticisi
–
Aydın KULAK meslektaşımızın Dz.Assb.Hzl.Okulu ile ilgili çalışmasını zevkle okudum.Kendisine çok teşekkür ederim.Bu çalışmanın altında Ragıp arkadaşımız yorumunda Okulun yanındaki eski assb. lojmanlarının yerine üstsubay orduevi inşaatının başladığını belirtmiş.Türk Deniz Kuvvetlerine yıllarca temelden Dz.Assb.yı yetiştirmiş,birçok Dz.Assb.nın anılarının yaşadığı bu değerli okulumuzun İstanbul’da bizler için orduevi sıkıntısı yaşanırken böyle bir çalışmanın yapılmasıyle ilgili arkadaşlarımızın görüşlerini TEMAD başkanlığına ileterek TEMAD Başkanlığınca ilgili yerlere görüşlerin bildirilmesi gerekmektedir. Bu orduevi yapımı ile ilgili arkadaşlarımızın net bir bilgisi olan varsa bizlerin de bilgilendirilmesi açısından olumlu olacaktır.Saygılarımla…