×

Uyarı

JUser: :_load: 1810 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

Son on yıl içerisinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli personellere yönelik iyileştirmeler 2006 yılından itibaren ivme kazanmıştır. Asubaylara mesdres elbise tahsis edilmiş, harici pantolonlardaki siyah şeritler kaldırılmış, şapka sakındırağındaki siyah plastik sarıya çevrilmiş, Bando Asb.Hzl.Okl. öğrencilerinin gri renk harici elbiseleri hakiye çevrilmiş, rütbeler ve diğer düzenlemelere geçiş noktasında ise bugün bir tertip olduğu açıklığa kavuşmuş olan Ergenekon, Balyoz, Ay Işığı gibi davalar nedeniyle askıya alınmış olduğu tahmin edilen değişimlerin tekrar başlamış olduğu görülmekte.

Genelkurmay Asubaylığı, Kuvvet Asubaylıkları atamalarını yaparak asubaylarla ilgili her konuda görüşüne önem verilen, dinlenen bir yapı meydana getirilmesinden sonra şimdi nihai hedefi tabur seviyesine kadar her birlikte Ordu Asubayı, Kolordu Asubayı, Tümen Asubayı, Tugay Asubayı kadrolarının 2015 Atama Dönemine yetiştirilmeye çalışıldığı, atamalarda rütbeleri esas alacak şekilde düzenlemeler yapıldığı, atamaların otomasyon üzerinden yapılabilmesi için çalışıldığı, Asubay rütbeleriyle ilgili olarak apoletin benimsendiği, geçmişte pek çok sıkıntılara sebep olmuş olan personelin görüş ve önerilerini bir silsileye gerek duyulmaksızın Jandarma dâhil olmak üzere tüm Kuvvetlerde, Genelkurmay Başkanlığı intranet sayfasında “Görüş Öneri” sayfası oluşturulduğu, binlerce görüşün tek tek incelenerek, her görüşün değerlendirilmeye alındığı, personel ile yoğun bilgi, anket alışverişine önem verildiği, bilgileri artan bir şekilde iletilmekte.

kkk-asubay-gorusmesiBu güzellikleri de duyurmak bizlerin görevi.

Son olarak 22 Ocak günü ileti adresime gelen fotoğraflı yazılı bildirime göre 19-20 Ocak 2015 tarihlerinde Gnkur. Asb., K.K.Asb. ve Yardımcıları ile Ordu ve Kolordu Asubaylarının (18 Asb.) katılımıyla, K.K.Kh.nda K.K. Komutanlık Asubayları Bilgilendirme Toplantısı icra edilmiş. K.K.K. Org.Hulusi AKAR 20 Ocak tarihindeki toplantıya katılarak asubaylarımız ile görüşmüşler. Görüşmeye ait küçük fotoğraf karesinden samimiyetin içtenliği görülmekte. Konuyu http://www.kkk.tsk.tr/ adresinden de görmek istedik ancak sayfalarında böyle bir paylaşımları yoktu. Türk Silahlı Kuvvetleri personellerine yönelik bu tür buluşmalar, çalışmalar kısa, öz olarak TSK’nın sivil kapısı olan internet adresinden paylaşılmasının yararlı olacağını düşünmekteyim.

Diğer bir olumlu gelişme ise TEMAD İzmir İl Başkanlığından geldi.

O da, daha önce TEMAD İzmir İl Başkanı Hüseyin AKBAŞ’ın önderliğinde yapılmış olan ziyarete mukabelede bulunan Ege Ordusu komutanı Org. Galip MENDİ ve Ordu Kurmay Başkanının TEMAD İzmir İl Başkanlığı ve Şube Başkanlarına yapmış oldukları iadeyi ziyaret.

Meslektaşımız Özkan ACAR’ın ziyarete dair yapmış olduğu bilgilendirme şu şekilde:

görüşmemizde İzmir Varyant assubay ordu evine asansör isteğimize olumlu cevap verdi. Çalışma başladı. Alsancak ordu evi için beraber kullanmamız isteğimize de olumlu bakıp çalışmalara başladığını belirtti. Foça kampları ile taleplerimiz için de olumlu ve inandırıcı yaklaşımlarda bulundu saygıyı hak etti bizlerle yaklaşımlarında gerçekten samimi idi. Saygılar saygıyı hak edenler için. SAYGILAR.

1 2 3

TEMAD İzmir İl Başkanı Hüseyin AKBAŞ’ın 22 Ocak 2015 tarihinde facebook sayfasından duyurmuş olduğu haberine eklenen birkaç yorum şu şekilde:

  • Hayri Gedik: Teşekkürler Sayın Başkan çalışmalarınızın başarı ile devamını diliyorum.
  • Atila Asil: Göğsümüzü kabarttınız Sayın Başkanım. Bu resmi oldu sana saygımı ve sevgimi belirtmek için abi diye hitap etmek istiyorum. Saygıdeğer ağabeyciğim başarıların daim olsun.
  • Hadi Eryılmaz: Camiamızın onurunu yükseltiniz helal olsun sizleri kutluyorum.
  • TC Orhan Kaya: Ege Ordu K.lığının assubay sorunlarına olan olumlu yaklaşımı diğer ordulara örnek olur inşallah.
  • Yasar Özel: Böyle saygılı bir birliktelik gerçekleştirdiğiniz ve yaptığınız değerli bulduğum açıklamalarınız için sizleri kutluyor ve başarılar diliyorum.
  • Rüştü Selek: Elbette ki her şey karşılıklı olmalı, sevgi ve saygı gibi. Ancak hiç bir zaman sapla samanı karıştırmamak gerekir.

***

Kesilmiş olan diyalog yolunu açan TEMAD İzmir İl Başkanlığını, Şubelerini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Biz şunu biliyoruz ki, bugünkü mevcut adaletsizliklerin, gelişmiş ülkelere göre geri kalmış özlük haklarının sorumlusu hâlihazır idareciler değildir. Ancak bugünkü durumu düzeltecek, değişimi kararlılık ile sürdürecek olanlar ise bugünkü idarecilerdir.

YA SABIR

Haziran 27, 2014

"Haklarınız için iyileştirme yapılacak"

diye bir haber vardı gazetelerde, dolaşır oldu ortalarda.

Hiç inanasım da gelmiyor!

Çok dinlediğimiz bir mart........ bu haber...

Benzerlerini çok duyduğumuz, dinlediğimiz için kanıksadık artık.

Beşiğine yatırılan çocuk misali.

Minik bir bebeği düşünün;

Ninniler eşliğinde uyutulması için beşiğe yatırılır.

Avunması için de, beşiğinin üst tarafına kırmızı bir balon asılır.

Hak, iyileştirme haberleri de balon benzerinde.

Ve artık,

Çocuk uyumak istemiyor!

Balonu, olanak ya da tazminat benzerinde zannedip,

Balona uzanıp duruyor.

Bizlerin hak ettiklerimize uzandığımız çırpınışlar gibi. Verilmeyen haklar benzerinde.

Çocuk uzanıyor amma tutamıyor. Gücü de yetmiyor olmalı belliki...

Tutamadığı için de çırım, çırım çığlık atıyor. Tepiniyor, sızlanıyor, çırpınıyor, inliyor.

Ağlamanın değişik versiyonlarını sergiliyor amma çaresiz.

Ben "açım", "açım" diyor, "açım" diye ağlıyor.

Tutmak istiyor amma tutamıyor o balonu. Çocuk için balon neyse iyileştirmeler de bizim için aynı.

O…ulaşılmazlar olgusunda, benzerliğinde.

Ama bir türlü tutamaz.

Ebeveynleri de sürekli uyumasını istiyor, ninniler, eşliğinde.

Bu tür haberler zaman, zaman

Her iki, üç ayda bir umutlu beklentilerimize katkıda bulunuyor.

Umut tazeleme olgusunda.

Yaşamamız için, nakarat ederek önümüze konuluyor avuntu gibi!

Bundan bir süre önce,

Hani adı açlık grevi içeriğinde olan bir eylem vardı ya hatırlarsınız.

Hani Ankara'nın Kurtuluş'unda...

Orada bir park var hani……

Adı 'Özgürlük Parkı' mıdır, nedir?

O zaman da "mesaj alındı", "verildi" denmişti hani…

Sevinmiştik hani mesajlar alındığına…

"Çalışmalar devam ediyor" denmişti hani. …

Haksızlığa uğrayanların hakları verileceği müjdesi vardı sanki.

Atamıza şikayet içeriğinde

120.000 kişi Anıtkabir’ e yürümüştü hani.

"En büyük meslek gurubu yürüyüşü" denmişti hani.

O zaman da eylemi kırma olgusunda "çalışmalar devam ediyor" denmişti hani..

Ediyor da nereye kadar?

Kesin tarih ne?

Sonuç ne?

Düşünülen ne?

Kendi içimizde kuruntuya dönüştü, dönüştürüldü.

Hak ettiklerimizi verecekseniz verin artık!

Başkalarının hakları bir gecede,

'kanun hükmünde (kuvvetinde) kararnameler' ile verilirken,

Zavallı bizleri neden unutuveriyorsunuz sanki?

Kurumumuzda yasa hazırlayan bir birim olmalı. Vardır da mutlaka!

Görevliler vardır orada, kalabalıkça şekilde.

Eğitimli hizmetlerimizi alıp da görmezden gelenler hani!

Üst kademelerde payeye dönüştürülen.

Bizler de, olanakların kullanımında arkalara itilenler, ekonomik olarak unutulanlar hani!

Görmezden gelinen, yok sayılan.

Oysa hizmet denilince var olan.

Üreten, yükün ağırını taşıyan.

Trilyonluk zimmetleri sırtlayıp,

Bakım onarımda tulumla ön planda,

Jandarmada en ön sıralarda,

Şehitlik mertebesine en yakın olanlar.

Ekonomik olgularda arkalarda itilen, bırakılan. Ekonomide "yerinde saaay" komutu verilenler!

"Senin yerin burası", "bilerek girdin", "eğitimli olsan bile git eğitimini başka yerde kullan".

Kullan da....

"Mecburi hizmetin bitinceye kadar burada kalacaksın".

"Ben, senin eğitimli hizmetini alacağım".

"Gözünün içine baka, baka hakkını vermeyeceğim" olgusunda!

Neden unutuluruz? 6 tane tazminat yol alırken biriciğinde bile hatırlanmayan!

Olguları anlamak çok, çok zor!

Unutulmaması gereken; ordunun bel kemiği 100.000 kişilik bir topluluk. Emeklisi ile birlikte 250.000…

Nasıl unutuldu, uyutuldu? Anlamak zor gibi…

Hani 6 tane tazminat tek, tek geçerken,

Hani 'statülü!' ilgililer nafakalanırken,

Bize gelince; "çalışmalar devam ediyor"!

"Biraz sabredin".

Ne sabrı kardeşim?

Yaş 82 olmuş. Adam 1965 üniversite mezunu.

En güçlüleri iki yıllık meslek okulu eğitimli hizmetini aldın ama hakkını neden vermedin.

Vermiyorsun. Bahanelerle direniyorsun!

EMPATİ YAPARAK DÜŞÜNSENE, tadı nasılmış bak.

İki yıllıklara ve gümrük devşirmeli lise mezunlarına ve köy enstitüsü mezunlarını "intibak" dedin dolu dolu tazminatlarla donattın.

Adam astsubay olduğu için olduğu yerde saydırdın!

Tek suçu astsubay olması. Yalan mı?

Doğrular bende, kanıt bende.

1965 üniversiteli olarak, olgular ve sonuçları orta yerde.

Belgeler ve diplomalar kanıtı.

Bu verilerimize bağımlı haklar varsa, verin görelim.

Avuntular niye?

Avutmak yakışıyor mu koskoca YAŞLI adamları?

Hepsi bilinçli, kariyerli…

Her şeyi biliyorlar, görüyorlar. Yorumluyorlar. Yargılıyorlar.

Tazminatları alanlardan daha eğitimli olanları var. Okuyorlar, yazıyorlar. Literatürde varlar.

Neden üzüyorsunuz onları? Onların üzülmesi, geçim sıkıntısında olmaları sizin mutluluğunuz mu oluyor?

"Biraz bekleyin, verilecek" denilen hak ettiklerimiz,

Biz öldüğümüzde gerçeğe dönüşüp, mezarımın üzerine serpilmek için mi "sabır" deyip duruyorsunuz?

"Çalışmalar devam ediyor, sabır" diyorsunuz..

"Biraz bekleyin", "sabır" ne demek?

Anlamak bunu, en zor olanı.

Yaşamın son demlerini, mutsuzlukla yaşar olduk ve...

YA SABIR!

 

MEHMET KAYALI

BİR PARMAK BAL

Aralık 21, 2013

Değerli meslektaşlarım

Yıllardır ön yargılarla gasp edilen haklarımızın verilmesi için mücadele içindeyiz. Sesimizi sağır sultan duydu yetkililer duymadı. Daha doğrusu duymak istemiyorlar!

Örneğin; bir üniforması da kefen olan assubayları büro memuru statüsünde görüp hak ettikleri tazminatları vermeyen hükümet olsaydı bile Genelkurmay’ın ayağa kalkması gerekirken, bu haksızlıkları kendi kurumumuz bize reva görüyor. Yıllardır haklı taleplerimizi ilettik. Genelkurmay bizlerle ilgili bazı iyileştirme teklifleri ile özellikle 1'inci derece dışında kalan arkadaşlarımızın hakları için Başbakanlığa teklifler sundu ama isteksiz yasak savar gibi yapılan bu tekliflerin üzerine düşülmedi.

Yüksek okul mezunu olup ¼ dereceye yükselemeyen assubaylar adaletsizliğin ön yargının timsali oldular. ¼ hakkımız iade edildi diye sevinirken, bunun Sayıştay denetimine takılan yarbayların tazminatlarını kurtarmayı amaçladığını, bizi de araya sıkıştırdıklarını üzülerek öğrendik. Samimi olunsaydı başlangıç derecemizdeki adaletsizlikler de önlenebilirdi. Bu, bizim mağduriyetimiz kadar TSK'nın bir ayıbı bir hukuksuzluğudur...

Site yönetimi HADİ GENE İYİSİNİZ yazısı ile tüm kamu görevlisi ve emeklilerine kat sayısı artışından ve enflasyon farkından kaynaklanan ortalama 140 TL iyileştirmenin 2014 yılında verileceğini duyurdu. PEKİ bizim haksızlıklarımız devam mı edecekti? Personel yasası ne zaman çıkacaktı? En önemlisi yasadaki olumsuzluklar giderilecek miydi? Bunların yanıtını doğal olarak mücadelemizdeki temsilcimiz TEMAD yönetiminin vermesi gerekirken onlar Genelkurmay teşkilat yasasını ile uğraştıklarından verilen sosyal tesislere giriş yasağını kaldırmakla ve otomatik ödeme talimatları ajandalarla uğraşmakla meşgüller...

Aldığımız bilgilere göre ne yazık ki personel yasa taslağının akibeti meçhul. Genelkurmay Personel Başkanlığı tarafından ilgili bakanlıklarla yapılan koordinasyon sonucu mutabık kalınan hususlar ve yasalaştırılmak üzere Başbakanlıkta bulunan (!) kanun tekliflerinin bir paket halinde TBMM'ne sevki ve yasama döneminde yasalaşmasını bekledikleri çalışmaları birliklere (TSK İLGİLENDİREN ÖNEMLİ YASA TEKLİFLERİ ÇALIŞMALARI)  bildirmişlerdir. Bu çalışmalardan  umudumuzun bir başka bahara kaldığı anlaşılıyor! Bu çalışmaların büyük bölümü muvazzaf personeli ilgilendiriyor. Teselli ikramiyesi olarak ağzımıza sürülen bir parmak balla yetineceğiz ...

EMEKLİLER İÇİN SADECE Makam ve görev tazminatı almayan MİT ve Emniyet Mensuplarına ödenen 100 TL denge tazminatının bu tazminattan yararlanamayan subay, astsubay ve uzman erbaşlara verilmesi öngörülüyor. Kabul edilirse  katsayı artışına ilave olarak 100TL tazminat alacağız ve umutla Adaletsizlikleri ve olumsuzlukları gideren personel yasasını gurbetteki evladını bekleyen analar gibi beklemeye devam edeceğiz. Tabiî ki TEMAD yönetimi toz kondurmadığı iktidardan sürpriz iyileştirmeler almaz ise …

YASA TEKLİFLERİNDE MUVAZZAF PERSONEL İLE İLGİLİ HUSUSLAR;
  • Terörle mücadelede askeri personelin görevlerinin ifası sırasında işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı soruşturma Başbakan ve ilgili bakanın iznine tabi tutulması (353 S.As.Mah.Yasası değişikliği)
  • General, amiral ve Kuvvet K.larının hizmet sürelerinin yeniden düzenlenmesi
  • Sb. Asb.ayrılma ve emeklilik işlemlerinin onay makamlarının yeniden tespiti
  • TSK danışman kadroları için uzman ve uzman yardımcısı olarak sivil personel istihdamı 
  • Uzmanlara da Asb.lara verilen ek göstergelerin verilmesi,hizmet borçlanması ,Uzmanlıktan Asb. olanlara ilave kademe verilerek yaş hadlerinin yeniden düzenlenmesi
  • Assubaylarda üsçavuş rütbe bekleme süresinin 6 yıla çıkarılması nedeniyle yeni rütbelerin hizmet tazminat çizelgesine eklenmesi
  • Görevleri nedeniyle haklarında kamu davası açılan askeri personele kamu görevlilerinde olduğu gibi avukatlık ücreti ödenmesi
  • Subay ve Assubayların meslek safahatları boyunca 3 kez sicil tam notunun %60' ın altına düşmesi halinde yetersizlik nedeniyle TSK ayırma işlemine tabi tutulması
  • Orduevi sosyal tesislerin işletmelerinin 3'üncü şahıslara devrinin sağlanması için yasal engellerin kaldırılması
  • İstirahat alan personel sayısındaki artışlar nedeniyle konunun istismarını önlemek için 1 takvim yılı içinde yatarak tedaviler ve sağlık kurullarının verdiği istirahatler dışında 15 günü aşan istirahatlerde yan ödeme puanlarının düşülmesi
  • Askerliğin kısalması nedeniyle erbaş ve erlerin sıhhi izin sürelerinin askerlikten sayılmaması
  • 2014 yılı Yan Ödeme kararnamesinin yeniden düzenlenmesi
  • Yurtdışı sürekli görev kapsamında assubaylar için yeni kadroların açılması

BAHARI BEKLERKEN

Mart 25, 2013

Uzun olur ayazlı kış geceleri. Soğuk, kar, yağmur dolu olumsuz etkiler hayatlarımızı. Kimimizi kara kara düşündürür kışın soğuğu karı. Uykularını kaçırır yoksulun evsiz barksızın garibanın aç kalma açıkta kalma korkusu. Dar gelirlinin yakacak bulma, yiyecek ve giyecek için para yetiştirme telaşı. Yoksulun kaderidir sanki kışın çilesini çekmek, yaşamak için mücadele etmek.

Kış mevsiminin stres ve sıkıntılarını yaşarken, içimizde tükenmeyen bir umut, sabırsız bir bekleyiş varlığını sürdürür. Baharı bekleyenler bilir ki, her kışın bir baharı vardır.

Bahar yeniden uyanıştır. Yeniden doğuş ve diriliştir. Kışın durgunluğu, soğukluğu, doğanın cansız görüntüsü baharla değişir. Gün gelir buzlar ve karlar erir. Son cemre toprağa düşer ve havalar yavaş yavaş ısınmaya başlar. Kayısı, erik ve badem ağaçları tomurcuklanıp, çiçek açarlar. Kırlar rengârenk çiçeklerle bezenir. Kelebekler uçuşur, cıvıl cıvıl ötüşen kuşlar baharın müjdesini verirler.

İnsanlık tarihi boyunca; ezilen sömürülen ve değersizleştirilen toplumların diriliş ve uyanış mücadeleleri tıpkı baharın gelişi gibi defalarca yaşanmıştır, yaşanmaktadır.

Baharla adlandırılan; Tunus’ta başlayan Kuzey Afrika ve Orta doğuya yayılan isyanlar, çatışmalar ve halk hareketleri. İflasın eşiğindeki Yunanistan, İrlanda, Portekiz gibi Avrupa ülkelerinde başlayan isyanlar, gösteriler ve çatışmalar. Bankaların sömürü ve hegemonyasına karşı protesto ve eylemlerle küresel baharı tetikleyen İspanyol halkının mücadelesi.

Meslek hayatları boyunca kara kışın zorluklarını yaşayan ve yalancı güneşlerin aldatıcı sıcaklığı ile ısınmaya çalışan Assubaylar emeklilikte de sürünmeye mahkûm edilmişlerdir. Yüz binlerce Assubay ve emeklileri olarak sorunlarımızın çözümü ile ilgili hâlâ hiç bir sonucun alınamamasının hoşnutsuzluğu ve ümitsizliği ile baharı bekliyoruz.

Uzun bir süredir üzerimize ölü toprağı serpilmiş sanki. Birçoğumuz kendi derdine düşmüş, kendi telaşında. Zorluklara karşı topyekûn mücadele etme ruhumuzu yeterince geliştirememişiz.

Bu kez Assubay baharı yaşanacak mı?

Assubayların sorunlarının çözümü yine başka bir bahara mı ertelenecek?

Demokrasi, özgürlük ve adalet isteyen Assubaylar, diş ve tırnaklarıyla mücadele ederek er geç kendi baharlarını getirecekler. Yaratıcı düşünce alanında dünyanın önde gelen uzmanlarından olan Edward De Bono’nun dediği gibi;

Yarının bu günden daha iyi olacağı ümidiyle yetinmek yerine hemen bugün, yarın uyandığımızda kendimizi önceki günden biraz olsun daha iyi hissetmemizi sağlayacak bir şeyler yapabiliriz.

Assubay Camiasının baharı, diriliş ve uyanış günü gelinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Makam Tazminatının Fesat Sarmalı Eski Tüfek Şükrü IRBIK

image002

Makâm Tazminâtının Fesat Sarmalı

Zarf ile Mazruf...

Edebiyatımızda güzel bir tâbirdir; “zarfa bakma, mazrufa bak!..” deriz.

İnsanları dış görünüşüne göre değil fakat iç görünüşüne, seciyesine, kişiliğine, beyninin gerisindeki niyetine göre değerlendirmeyi öğütleyen has bir deyimdir.

Aynı zamânda;

Bir şeyin ve olayın zahirî görüntüsünün değil de muhtevasının önemli olduğunu ifâde etmek için kullanılır. Bu anlamda “Dervişin fikri ne ise zikri odur” atalar sözüyle de taban tabana zıt bir anlam ifâde eder. Çünkü bu atasözünde en azından şeref, haysiyet, dik duruş, mertlik, açık yüreklilik vardır.

Zarfın mazruf ile olan ilişkisi;

  Gül ile bülbül,

  Subay ile astsubay,

  Ȃşık ile maşuk,

  Yusuf ile Züleyha,

  Leylâ ile Mecnun,

  Edi ile büdü,

  Nokta ile virgül,

  Gece ile gündüzün ilişkisine benzer.

Birisi, diğeri için yaradılmışdır.

Birisi, diğerinin mütemmim cüz’üdür.

Biri olmazsa, diğeri de olmaz!..

 *  *  *  *  * 

Tazminâtın Fesat Sarmalı

Bu girizgâhdan sonra, gelelim;

  • Makam tazminatı,
  • Hizmet (görev) tazminatı,
  • Temsil tazminatı ve
  • Kadrosuzuluk tazminatının hâl-i pür melâline...

TSK personelinin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda,

Son zamanlarda yapılan çalışmalar gündemde önemli bir yer tutmaya başladı.

Sağolsunlar, Sayın Milletvekillerimiz;

Meclisi soru önergesi ve kânun teklifi yağmuruna tutuyor,

TESUD, konu ile ilgili olarak hazırladığı taleplerini;

M.S.B. ve Genelkurmay Başkanlığına gönderdiğini ve konuyu takip ettiğini söylüyor,

TEMAD Başkanımız Sayın Ahmet KESER;

Temsil ettiği yüzbinlerce üyesinin hakkını almak için çırpınır iken,

Kapısına kadar getirilen sarı zarf içinde hakkında suç duyuruna maruz kalıyor,

Millî Savunma Bakanımız Sayın İsmet YILMAZ;

Askerî personelin maaşlarında yapılan çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu basına açıklıyor,

Genelkurmay Başkanlığımız;

Kendi personelinin özlük haklarının,”bir sistem bütünlüğü içinde incelendiğini ve kendi yetkisi dâhilindeki düzenlemeleri titizlikle hayata geçirdiğini, diğer konuları ilgili makamlara teklif ettiğini” basın açıklamasıyla kamuoyuna ilân ediyor”.

Görünen o ki konunun muhatabı olan bütün taraflar elinden geleni yapıyor, en azından zâhiren öyle görünüyor.

Fakat bugün biz, görünen ile yetinmeyeceğiz

Ve dahi

İyileştirme denince akla ilk gelen husus olan tazminatlar konusunda,

Bugüne kadar ne zaman, neler yapılmış, hangi kanunlar kabul edilmiş hep beraber bir göz atacağız.

Bugün itibariyle ve kabul edildiği tarihlerden buyana

Sâdece subaylara ödenen 4 çeşit tazminat şunlardır;

    1. Makâm tazminâtı,

    2. Hizmet (görev) tazminâtı,

    3.Temsil tazminâtı,

    4. Kadrosuzluk tazminâtı 

 *  *  *  *  * 

Makâm Tazminâtı ile başlayalım;

  • (1) 12/2/1982 târih ve 2596 sayılı Kânun ile 926 sayılı TSK Personel Kanununa eklenen Ek 18 nci madde ile; 

         Genelkurmay Başkanı,

         Kuvvet Komutanları ve

         Jandarma Genel Komutanına makam tazminatı ödenmesine imkân verildi.

  • (2) 26/6/1984 târih ve 241 sayılı Kânun Hükmünde Kararnamenin 39 ncu maddesi ile, 

        Orgeneral ve Oramiral rütbesindeki subaylar da makam tazminatı kapsamına dâhil edildi.

  • (3) 24/12/1986 târih ve 265 sayılı Kânun Hükmünde Kararnamenin 3 ncü maddesi ile Ek 18 nci madde değiştirilerek, makam tazminatı

        General ve amiral rütbesindeki subayların tamamına teşmil edildi.

  • (4) 09/04/1990 târih ve 418 sayılı Kânun Hükmünde Kararnamenin 21 nci maddesi ile 926 sayılı TSK Personel Kanununa V sayılı Makam Tazminatı Cetveli eklendi ve; 

        Kıdemli Albaylara da makam tazminatı ödenmeye başlandı.

  • (5) 08/07/1991 târih ve 433 sayılı Kânun Hükmünde Kararnâmenin 6’ıncı maddesi ile 926 sayılı TSK Personel Kânununa göre

        Makâm tazminâtı alan subaylarımızın bu tazminâtları % 100’den fazla oranlarda arttırıldı.

  • (6) 27/12/1991 târih ve 475 sayılı Kânun Hükmünde Kararnamenin 10 ncu maddesi ile; anılan Cetvelde yer alan “Kıdemli Albaylar” ibaresi “Albaylar” olarak değiştirilerek,

         Albay rütbesindeki subayların tamamına makam tazminatı ödenmeye başlandı.

  • (7) 13/07/1993 târihli ve 486 sayılı Kânun Hükmünde Kararname ile;

          Kıdemli Albaylar ve Albaylar için farklı makam tazminatı göstergesi tespit edildi.

           Aynı rütbede olan subayların farklı makam tazminatı alması bakımından dikkat çeken bir durumdur.

  • (8) 19/12/1996 târih ve 568 sayılı Kânun Hükmünde Kararnamenin 3 ncü maddesi ile; 926 sayılı TSK Personel Kanununa ekli V Sayılı Makam Tazminatı Cetveli değiştirilerek,

        Yarbay rütbesindeki subaylara da makam tazminatı ödenmeye başlandı.

  • (9)  Arkası, yarın...!

Makam Tazminatının iç gıcıklayacı safahâtı kısaca bu kadar...

Fakat tefrika tefrika çıkartılan bu kanunların askeriyemizde sebep olduğu tesir;

Dünyânın bu ucunda kanatlarını çırpan kelebeğin,

Dünyânın diğer ucunda kasırgaya sepep olmasından daha derin ve sarsıcı oldu!..

 *  *  *  *  * 

Şimdi Gelelim Hizmet (Görev) Tazminâtına;

Personel Kâ nunu “hizmet tazminatı” diyor, diğer kanunlar “görev tazminatı” diyor.

Karşılığında sıfır (0) olan benim maaş pusulamda ise “özel görev tazminatı” yazıyor.

  • (1) 10/4/2001 târih ve 4639 sayılı Kânunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında” 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 nci maddesi ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 nci maddesine eklenen (C) bendinde;

        “(A) bendi kapsamına giren ve temsil tazminatı almayan personele de “hizmet (görev) tazminatı” verildi.

        Bir başka ifade ile; Yarbay ve üst rütbedeki subaylara da hizmet (görev) tazminatı ödenmeye başlandı.

  • (2) 2002/4382 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre hizmet (görev) tazminatı; 15.01.2002 – 14.07.2002 târihleri arasında "sâdece 6 ay süre ile" ödenecek idi.

        Fakat

        Bakanlar Kurulu Karar metinde geçen “6 aylık zaman sınırlaması”;

        2002/4382 sayılı bu Bakanlar Kurulu Kararının 5’inci maddesi;

     “10/1/2002 tarihli ve 2002/3546 sayılı Kararnamenin eki Kararın 1, 2, 3 ve 4'üncü maddeleri ile geçici 1'inci maddesinin uygulanmasına 15.07.2002 tarihinden itibaren devam olunur” şeklinde değiştirildi.

         Ve bu sinsi hile ile;

"Sâdece 6 ay süre ile" ödenecek hizmet (görev) tazminatı “devâmlı” hâle getirildi.

  • (3) Arkası, yarın...!

 *  *  *  *  * 

Temsil Tazminâtına bakalım;

  • 12 Şubat 2000 târih ve 4505 sayılı Kânun ile 23962 sayılı Resmî Gazetede yayımlarak yürürlüğe giren

         Ve dahi

       En az 7.000 gösterge üzerinden Makam veya Yüksek Hâkimlik Tazminatı alanlara ödenen Temsil tazminatı konusuna temas etmeyeceğim.

       Bu tazminat, kozasında uyuyan ipek böceği larvaları için sözkonusu çünkü.

       Tevâ tür o dur ki devletin kurumlarını sâ dece bu uyuyan ipekböceği larvaları temsil ediyor imiş!

 *  *  *  *  * 

Sıra Geldi Kadrosuzluk Tazminâtı’na; 

Memleketin buhranına ve kardeş kavgasına mâni olmak” bahâ nesi ile

27 Mayıs 1960 Cuma günü bütün memleketde idâreyi ele “darbeci subaylarımız”

Hemen ertesi sene piyasaya sürdükleri 211 sayılı TSK İç Hizmet Kânunu ile;

Kendi istikbâllerini ve özlük haklarını kısmen teminât altına almışlar idi.

Fakat

Subaylarımıza bütün bunlar az geldi...

Devletin kasasından kendi midelerine daha çok mama akıtmak için,

Hemen hummalı bir çalışma başlatdılar...

Bu kez de

TSK Personel Kânunu ismi ile yeni bir kânun piyasaya süren 27 Mayıs’ın darbeci subayları

  “Tazminât” ismi ile

  Ve fakat

  5434 sayılı Emekli Sandığı Kânununa aykırı olarak kendilerine yeni menfaatler temin etdiler.

Bu menfaatlerden birisi ile de;

Kadrosuzluk sebebi ile terfi edemeyen beyaz subaylarımıza;

926 sayılı Kânunun 49’uncu maddesi ile “züğürt tesellisi” kâbilinden tazminât vermeye başladılar.

Bu tazminât ile kadrosuzlukdan dolayı emekli edilen subaylarımıza;

Aldıkları son maaşlarının 2 ilâ 8 katı tutarında toplu bir para veriliyor idi.

Subaylarımıza verilen bu tazminât;

O senelerde Emekli Sandığından aldıkları ikrâmiyenin dörtde birine tekâbül ediyor idi.

27 Mayıs subay darbesinin rüzgarından istifade ile;

1967 senesinde almaya başladıkları bu “züğürt tesellisi tazminâtın” mikdarı beyaz subaylarımıza az gelmeye başlayınca

Bu kez de bu tazminâtın mikdarını artıracak yeni fırsatlar kollamaya başladılar.

1993 senesine vâsıl olduğumuz günlerde bir pundunu bulan subaylarımız,

499 sayılı KHK ile bu emellerini tahakkuk etdirdiler.

27 Mayıs darbesinin kendilerine verdiği özgüven ile;

Tazminât” ismini verdikleri ikrâmiyeyi 5434 sayılı Emekli Sandığı Kânununa aykırı olmasına rağmen

1967 senesinde meclise kabul etdirmişler idi.

Bu tazminât;

Emekli Sandığı Kânununa aykırı idi. Çünkü bu kânuna tâbi olan emeklilerden hiçbirisi,

Görevde iken aldığı bir tazminâtı, emekli olduğunda da almaya devâm etmiyor idi.

Fakat

1993 senesine vâsıl olduğumuz günlerde, rüzgâr hiç de subaylarımızdan yana esmiyor idi.

İktidâr ve muhalefet partileri bir araya gelmişler

Ve dahi

2 Eylül’ün darbeci subaylarını hesâba çekmek isdiyorlar idi.

1967 senesinde 5434 sayılı Emekli Sandığı Kânununa aykırı olarak almaya başladıkları

Ve dahi

Tazminât” ismini verdikleri rüşveti

1993 senesinde meclise getirseler, kabul etdiremeyeceklerini beyaz subaylarımız pekâlâ biliyorlar idi.

Bu engeli aşmanın da biricik yolu var idi;

Yangından mal kaçırır gibi TBMM denetiminden kaçırarak bir KHK tertip etmek!..

Bu KHK’yi imzâlayacak bakanların kimisini,

Subay orduevine dâvet edip “bir balık iki duble rakı” ile tavladılar.

Kimisini de,

Tehdit ve yalan ile ya korkutdular ya da kandırdılar.

Ve böylece aşağıda anlatdığımız duruma geldik!

1967 senesinden beri; 

  • Maaş katı” olarak ve
  • Bir defâya mahsus” olmak üzere subaylarımıza verilen “tazminât”ın ismi

499 sayılı KHK ile 1993 senesinde “kadrosuzluk tazminâtı” olarak tebdil edildi

          Ve dahi

  • Maaşların yüzdesi” olarak ve
  • 65 yaşına kadar sürekli olmak şartı ile” verilmeye başlandı.

Ne diyelim? Helâl olsun vallahi!

  • (1) 09/08/1993 târih ve 499 sayılı KHK’nın 9’uncu maddesine istinaden;

Subaylar için bu kez de “Kadrosuzluk Tazminatı” icâd edildi.

Kadrosuzuluk sebebiyle terfi edemeyen

Veya

Yaş haddinden önce emekli edilen subaylara;

65 yaşına kadar ödenmek üzere ve ek göstergeler dâhil, orgeneral aylığının aşağıda gösterilen oranları emekli maaşlarına ilave edilmeye başlandı;

   Orgeneral (% 30),

   Korgeneral (% 25),

   Tümgeneral (% 20),

   Tuğgeneral (% 15),

   Albay (% 12),

   Yarbay (% 11),

   Binbaşı (% 10) ve

   Yüzbaşıya (% 9).

  • (2) 28/08/2000 târih ve 629 sayılı KHK ile “Kadrosuzluk Tazminatı” şu oranlarda arttırıldı;

   Orgeneral (% 333),

   Korgeneral (% 360),

   Tümgeneral (% 400),

   Tuğgeneral (% 500),

   Albay (% 583),

   Yarbay (% 500),

   Binbaşı (% 500) ve

   Yüzbaşıya (% 333).

Tazminatın ismi bir yana, artış oranlarına dikkat ediniz.

Teselli ikramiyesi %583 artışla albaylara çıkmış. Emekli subayların maaşında önemli oranda artış getiren bu düzenlemede astsubayların gene esamesi okunmadı.

  • (3) Arkası, yarın...!

 *  *  *  *  * 

  • 7 hamlede "makam tazminatı"nın, 
  • 2 hamlede ise "hizmet (görev) tazminatı"nın baş döndüren macerası işte böyle....

28/11/2011 târih ve 2011/2722 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;

Ocak 2012 tarihinden geçerli olmak üzere;

Sâdece yarbaylara ve AÜKHE eğitimi almış astsubaylara yapılanlar gibi gizlice yapılan “balans ayarları” bunlara dâhil değil.

Makâlemizin buraya kadar olan satırlarına bakarsanız,

Yarbay ve üst rütbedeki bütün subay rütbelerinden yazıda bahsedildiğini görürsünüz.

Dikkatinizi çeken bir husus daha olmalı;

Buraya kadar dillerden dökülen ağdalı kelâmlarda, çıkartılan tomar tomar kanunlarda, astsubay kelimesi bir kez bile zikredilmemiş!

Bugüne kadar sâdece subaylara verilen;

   Makam tazminatı,

   Görev (hizmet) tazminatı,

   Temsil tazminatı ve

   Kadrosuzluk tazminatı için çıkartılan bu kanunlar silsilesine,

Eklenecek son halkada bakalım piyango kimlere çıkacak!..

 *  *  *  *  * 

   Yazımızın öznesi;

   Makam tazminatı,

   Hizmet (görev) tazminatı

   Temsil tazminatı ve

   Kadrosuzluk tazminatı...

Elimizdeki belge ise bir soru önergesi.

Makam tazminatının subaya ve astsubaya verilmesi için İstanbul Milletvekili sayın Mahmut TANAL,

TBMM Başkanlığına 7/7407 sayılı yazılı bir soru önergesi vermiş.

Bu soru önergesini Millî Savunma Bakanı sayın İsmet YILMAZ,

22 Haziran 2012 tarihinde yazılı olarak cevaplamış. (Bkz. 22 Haziran 2012 târih ve MAİY:2012/7119/Kan. ve Kar.D.Ka. Tetkik ve İşl.Ş.1243 sayılı ve “Yazılı Soru Önergesi” konulu cevabî yazı).

Söz konusu soru önergesinde sayın TANAL şöyle diyor;

Md.3. Yarbay ve üzeri rütbedeki subaylara verilen görev tazminatını 1’inci dereceye gelmiş muvazzaf ve emekli subay ve astsubayların da alabilmesini (yaklaşık 385 TL artış) öngören kanun tasarısı taslağı 11 Haziran 2012 tarihinde yasalaştırılmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir”.

İyi anlaşılması için konu hakkında kısa bilgi verelim...

Hatırlanacağı üzere;

2002 senesinde makam tazminatının yarbay ve astsubay II kademeli kıdemli başçavuşa da verilmesi amaçlanmış idi.

KHK kabul edilir edilmez, yarbaylara makam tazminatı hemen ödenmeye başlanmış

Fakat

Astsubay II kademeli kıdemli başçavuşlara ödemeye gelince bütçe muslukları fısss! etmiş idi.

İşde, yukarıda anlatmaya çalışdığım husus; bu konunun devamı niteliğindedir.

Statü hazretleri, 2002 senesinde, astsubay II kademeli kıdemli başçavuşları ileri sürerek,

Makam tazminatını muvazzaf yarbaylara verdirmiş idi.

Geriye kim kalmış idiı?

El cevap “1’inci dereceye gelmiş emekli subaylar”.

Peki kimdir “1’inci dereceye gelmiş emekli subaylar?

El cevap bir gayya kuyusu!.. Doldur içine kimi istersen!..

Anlaşılan, statü hazretleri, yarbaya makam tazminatı vermekle hızını alamamış,

Şimdi de “1’inci dereceye gelmiş emekli ve müstafi subaylar”a görev tazminatı verdirmek istiyor.

 *  *  *  *  * 

Gönül diyor ki şimdi burada dur ve şu soruları sor;

  • (1) 12/2/1982 târihinde Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanına makam tazminatı ödenmesine başlandı. Bu kanunda astsubayın adı yok. 
  • (2) 26/6/1984 târihinde Orgeneral ve Oramiral rütbesindeki subaylar da makam tazminatı kapsamına dahil edildi, bu kanunda da astsubay yok sayıldı. 
  • (3) 24/12/1986 târihinden geçerli olmak üzere makam tazminatı, general ve amiral rütbesindeki subayların tamamına teşmil edildi. Kabul edilen kanunda astsubaylar inkâr edildi. 
  • (4) 09/04/1990 tarihinden itibaren  Kıdemli Albaylar rütbesindeki subaylara da makam tazminatı ödenmeye başlandı. Astsubaylardan söz eden yok. 
  • (5) 27/12/1991 târihinden başlamak üzere Albay rütbesindeki subayların tamamına makam tazminatı ödenmeye başlandı. Astsubaydan bahseden yok. 
  • (6) 19/12/1996 târihinde geçerli olmak üzere Yarbay rütbesindeki subaylara da makam tazminatı ödenmeye başlandı. Astsubayların adı gene yok. 
  • (7) Yukarıdaki satırlarda târih ve sayısını verdiğimiz KHK’ler ile;

     

       Görev (hizmet) tazminatı,

       Temsil tazminatı ve

       Emekli subaylara kadrosuzluk tazminatı verilmesi amacı ile yapılan düzenlemelerde,

Gene astsubayların esamesi okunmadı.

 *  *  *  *  * 

Şunları da soralım;

  • Makâm tabiri neyi ifade eder?

       Bakalım; 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu; Madde 11 – Makam: Her âmirin Silahlı Kuvvetlerde temsil ettiği mevkidir.

  • Şimdi de Âmir’in ne olduğunu görelim;

        Aynı Kanun, Madde 9 – Âmir: Makam ve memuriyet itibariyle emretmek salâhiyetini haiz kimsedir. Demek oluyor ki unvanı “Âmir” olan her asker makam tazminatını hak ediyor.

  • Peki, makam tazminatının tahakkuku konusunda son 21 seneden beri yapılagelen uygulama nedir?

       1982 senesinden beri makam tazminatı;

   2000 tarihinden buyana temsil tazminatı,

   2001 senesinden beridir de görev tazminatı;

     Yarbay,

     Albay,

     Tuğgerenal,

     Tümgeneral,

     Korgeneral ve

     Orgeneral rütbesindeki bütün subaylara veriliyor.

Kadrosuzluk tazminatı da 1993 senesinden beri;

     Yüzbaşı,

     Binbaşı,

     Yarbay,

     Albay,

     Tuğgeneral,

     Tümgeneral,

     Korgeneral ve

     Orgeneral rütbesindeki subaylara veriliyor.

Soru sormak zihin açar, sormaya devam edelim;

  • Halen makam tazminatı verilen her subayın bir makamı var mı?

        Yok, âmir olmayan, âmir olmadığı için makamı olmayan subaylar da var.

  • Makâm sahibi olmadığı halde makam tazminatı alan subay var mı?

        Var, Yarbay ve üstündeki subaylardan âmir olmayan ve âmir olmadığı için makam sahibi olmayan subaylar da var ve makam tazminatını alıyorlar.

  • Âmir olduğundan dolayı makâm sahibi olan binbaşı ve daha alt rütbedeki subaylara niçin makam tazminatı verilmiyor?

       Bu sorunun cevabını ben bulamadım.

  • Peki, makam dediğimiz şey, sâdece subaylara mı mahsusdur?

        Hayır. Âmir olduğundan dolayı makamı olan çok sayıda astsubaylar ve uzman jandarma çavuşlar var. Ben de Âmir unvanı ile görev yaptım, makamım vardı. İdâre, “Komutanlık” görevi veriyor fakat “Âmir” unvanı vermiyor astsubaya. Çorba, içmek içindir değil mi? Tıpkı çorba verip kaşık vermemek gibi...

Peki makamı olan astsubaylar ve uzman jandarma çavuşlara makam tazminatı niçin verilmez?

  • Yukarıda mezkur soruları tetkik ettiğimizde Genelkurmay Başkanlığımızın tabiriyle özlük hakları konusundaki çalışmalarının “bir sistem bütünlüğü içinde” yapıldığını söyleyebilir miyiz?

        Sayın komutanlarımız;

        Dizi dizi kanunlar çıkartıp makam ve görev tazminatını yukarıdan aşağıda doğru subaylara kerte kerte indirir iken

        Etraflarına bakıp da kendilerinden başka “makam sahibi” göremediler mi acap?

  • Askerliğin temeli nedir?

        Disiplin...

  • Peki disiplin nedir?

        Bakalım; 211 sayılı TSK İç Hizmet Kânunu; Madde 13 – Disiplin: Kanunlara, nizamlara ve âmirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir.

        O zaman ağalar, makam/görev/temsil/kadrosuzluk tazminatı ödenmesi konusunda;

Sizler bunca zamandan beri astınızın hukukuna riayet etmiyorsunuz ve onların haklarını tahakkuk ettirmiyorsunuz!..

Hani ast’ın hukukuna riayet? Kanunu ihlâl ettiğinizin farkında mısınız?

Bu cümleden olmak üzere;

  • 21 seneden beri verilen makam tazminatı,
  • 12 seneden beri verilen temsil tazminatı,
  • 20 senden beri verilen kadrosuzluk tazminatı ve
  • 11 seneden beri verilen görev tazminatının tahakkuk ettirilmesi için

  • Sâdece subaylara özgü olarak çıkartılan kanunların, askerlerin bir kısmını cidden mağdur ettiğini ve askerler arasında derin haksızlığa yol açtığını söylemek için hukukcu olmaya gerek var mı? 
  • Makam tazminatı verilmesini öngören ilk kanun, 1982 senesinde çıkartılmış. Bu kanunu, darbeci subayların kendilerinin kurduğu hükümete, yine darbeci subayların kabul etttirdiğini söylemeye lüzum var mı? 
  • Yüzbaşıdan orgenerale kadar da subaylara kadrosuzluk tazminatı verdirdiniz.
  • Yarbay dâhil, üst rütbeli subayların tamamına makam ve hizmet (görev) tazminatını tahakkuk ettirdiniz. Hayırlı olsun!

Şimdi kim var sırada?

 Önce binbaşılar,

Bir zaman sonra yüzbaşılar,

Üsteğmenler,

Teğmenler ve

Asteğmenler...

Şimdi de

Muvazzaf ve emekli/müstafi binbaşılara da;

Makam ve hizmet (görev) tazminatı verilmesi konusunda kanun teklifleri, soru önergeleri, yazışmalar çizişmeler yapılıyor bugünlerde.

Peki,

Âmir unvanlı makam sahibi astsubaylar ve uzman jandarma çavuşlar ne olacak?

 *  *  *  *  * 

Bu arada kısa bir bilgi hatırlatayım.

Bilginiz üzere astsubay tabiri,

İlk kez 05 Temmuz 1951 tarihli ve 5802 sayılı Astsubay Kanunda ihdas edildi.

Astsubay Kanununun birinci maddesi bakın ne diyor;

Makam Tazminatının Fesat Sarmalı

926 sayılı TSK Personel Kanununun 1967 senesinde meriyete girmesiyle,

5802 sayılı Astsubay Kanunu ilğa edildi.

Fakat

Astsubay Kanununun sâdece bir maddesi;

Yukarıda gördüğünüz birinci maddesi,

Madde 208/k fıkrası” olarak 926 sayılı TSK Personel Kânununda aynen ipkâ edildi.

Astsubay Kanunu çıktığı ilk günden beri;

Subaylarla emsal görev yapan astsubaylara, artık bu tarifin çok dar geldiği tartışma götürmeyecek bir hakikatdir.

Sâdece Astsubay için tertip edilen bu târif önemlidir.

Subayın bile hiçbir kanunda böylesi çarpıcı bir tanımı ve tarifi yokdur.

5802 sayılı Astsubay Kanununa niçin konulduğu

Ve

Bu kanun ilğa edilirken 926 sayılı TSK Personel Kânununa niçin ithâl edildiği derinlemesine araştırılıp sebebi açığa çıkartılmalıdır.

Astsubay tâbirinin kanunumuza girdiği ilk tarih olan 1951 senesinden

Yaklaşık olarak 2000 senesine kadar tam 60 sene, Âmir’lik unvanı astsubaylardan esirgendi.

Bunu bir kenera yazınız. Statü hazretleri, Âmir’lik unvânını sâdece subaylara has bir makam olarak kullandı.

Âmirliğe sadece subayları layık gördü.

Yakın zamana kadar “Âmir” deyince akla sâdece subay geliyordu.

2000’li yıllarda, ordumuzda meydana gelen müsbet yöndeki zihniyet değişikliğine koşut olarak

Önce Kuvvet Komutanlarının inhasıyla astsubaylara Âmir’lik ünvanı verildi.

Daha sonra, astsubaylar için Âmirlik kadroları ihdas edildi ve

TMK’larda astsubay kadrolarının “Unvanı” hanesine “Âmir” ibâresi yazılmaya başlandı.

Astsubay kadrolarının Âmirlik olarak ihdas edilmesi konusunda yetkisini sonuna kadar kullanan zamanın Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Sayın Metin ATAÇ’ı bu vesileyle saygıyla ve hörmetle yâd ediyorum.

2007 senesinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlı Karargâ hındaki bir kadroya “Amir” unvanıyla atandım.

Atanma emrini okuduğumda, “Amir” kelimesinin parantez içinde yazılması dikkatimi çekdi.

Subay atamalarına bakdım, “... Amiri” şeklinde yazıyordu.

Fakat benim atama emrinde “.. K.lğı (Amir) şeklinde yazıyordu.

Hemen Atama Astsubayını arayıp bunun sebebini sordum.

Cevap, Şube Müdüründen geldi. “Şef, inceledik, Amir ibaresinin niçin parantez içinde (Amir) şeklinde yazıldığına dair bir gerekce bulamadık. Haklısınız, hemen değiştiriyoruz” dedi.

Ertesi gün Personel Bilgi Sistemine girip bakdım. Amir ibaresindeki parantez () kaldırılmışdı.

Bu hatıramı anlatmamın esbap-ı mucibesi, makam/görev tazminatının astsubaylar için yeni bir mevzu olması.

Yarbaylar ile birlikte astsubay II kademeli kıdemli başçavuşlara makam tazminatı ödenmesine dair

Bakanlar Kurulu Kararının 2002 senesine denk gelmesi de yukarıda açıkladığım tekâmül ile alâkalıdır.

Meseleye adâ let açısından bakıldığında;

Maalesef statü hazretleri, “Amirlik” unvâ nını astsubaylardan tam 50 sene esirgemişdir.

Hem amirlik hem de makam görevleri yaptığı hâ lde

Astsubaylara makam/görev tazminatı ödenmesi konusunda da idare, kendisi için isteyip aldıklarını astsubaylardan hâlâ esirgemektedir.

 *  *  *  *  * 

Niyetiniz Nedir? Ameliniz Nedir?

Son zamanlarda ortalıkda dolaşan soru önergelerinde ve kanun tekliflerine bakıldığında,

Genelkurmay Başkanlığımızın ifâ de ettiği gibi,

 Çalışmalarının bir “sistem bütünlüğü içinde” yapıldığını söylemek mümkün.

Yazışmalarda Ordumuzdaki bütün sınıfları kapsayan kavramlar kullanılmış; teklifler; subay, astsubay, uzman jandarma çavuş ve uzman erbaşları ihtiva ediyor.

Lakin, gelin görün ki sonuca baktığımızda yeni kazanımlar elde edenlerin sâ dece ve her zaman subaylar olduğunu görüyoruz.

  • Makam tazminatı, hizmet (görev) tazminatı ve kadrosuzluk tazminatı konularında kabul edilen kanunların hepsinde ve sâ dece subaylar var. 
  • General/amirallere temsil tazminatı ödendi. Bu iyileştirmede astsubayların adı bile geçmedi, görmezden geldiler. 
  • 10 Ocak 2002 târihinde, muvazzaf yarbaylar ve muvazzaf astsubay II kademeli kıdemli başçavuşlara makam tazminatı vereceğim diye yola çıktınız. Yolun sonunda, muvazzaf yarbaylar, makam tazminatını hemen aldı. “Bütçe uygun değil” diyen siyasîler de o günden beri bir başka ifadeyle tam 10 seneden beri muvazzaf astsubay II kademeli kıdemli başçavuşlara makam tazminatını vermiyor.

Statü hazretleri, kendi maksadına ulaşmak için astsubayı bir koç başı olarak ileri sürmüş;

2002 senesindeki uygulamadan, muvazzaf yarbaylar parsayı toplarken,

Muvazzaf astsubay II kademeli kıdemli başçavuşlar ise, teşbihde hatâ olmaz, avucunu yalamıştı.

image006

Önce astsubay II kademeli kıdemli başçavuşları ileri sürerek yarbaylara makam ve hizmet (görev) tazminatını kopardınız.

Şimdi de ortalıkda dolaşan kanun tekliflerine ve soru önergelerine bakıldığında;

Astsubayların gene koç başı olarak ileri sürüldüğünü ve

Gizli maksadın bu kez de kıdemli binbaşılara makam ve hizmet (görev) tazminatı kotarmak olduğu görülüyor.

Bu da yetmedi “1’inci dereceye gelmiş emekli subaylar”a görev tazminatı isteniyor. Önceki yazışmalarda böyle bir talebiniz de yokdu. Şimdi, kendi lehinize çıtayı biraz daha yükseltiyor, bir adım daha mevzi kazanıyor, maksadınızı iyice tevessü ettirip bu kez de “1’inci dereceye gelmiş emekli subaylar”a görev tazminatı verilmesini gündeme taşıyorsunuz. Tıpkı muvazzaf yarbaylara makam tazminatı verilmesinde yapılan hülleye burada da başvuruyorusunuz ve gene astsubayları truva atı olarak kullanıyorsunuz.

Balıkesir milletvekili sayın Ahmet Duran BULUT’un 26 Haziran 2012 târihinde verdiği 7/7513 sayılı soru önergesinin konumuz ile alakalı iki maddesi işte şöyle;

image009

image010Dikkat ettiyseniz önergede; yüzbaşı, üsteğmen, teğmen ve asteğmenlerin adı geçmiyor.

Bu kanun teklifi ile idâre; astsubaylar, uzman jandarma çavuşlar ve uzman erbaşları her zaman yaptığı gibi gene bir torba olarak kullanıp bu torbanın içine “1’inci dereceye gelmiş muvazzaf ve emekli binbaşıları, yüzbaşıları, üsteğmenleri, teğmenleri ve asteğmenleri doldurmuşdur.

İdâre; yüzbaşı, üsteğmen, teğmen ve asteğmenlerden hiç bahsetmeden ve onları bu torbanın dibinde gizleyerek astsubayları, uzman jandarma çavuş ve uzman erbaşları truva atı gibi kullanarak muvazzaf ve emekli binbaşılara istediğinin aynısının onlara da verilmesini talep ediyor.

Nasıl?

Zeyrekce değil mi?..

Bu ifadelerde bakalım daha ne hinlikler gizli...

Hayat; boğuştuğunuz fırtınalarla, yediğiniz denizlerle değil,

Gemiyi limana salimen getirip getirmediğiniz ile ilgilenir.

İdâre bu niyetinde ne kadar samimi? Kanun çıktığında göreceğiz elbet.

Bu da yetmiyor, şimdi de “başçavuşları” (TSK’de böyle bir rütbe yoktur, bunu artık öğrenin!) ileri sürerek ve her zamân yaptığınız gibi onların sırtına basarak;

Subayları”, astsubay zarfının içine saklayıp muvazzaf kıdemli binbaşılara makâm tazminâtı kotarmaya çalışıyorsunuz.

Bu yazının müellifi beyninizin gerisinde gizlediğiniz niyetinizi okuyor ve bundan sonraki hamlenizi de buradan cümle âleme fâş ediyor...

Maaş iyileştirilmesi konusunda verilecek ilk kanun teklifinde;

 "Birinci dereceye gelmemiş" bütün subaylara, bir başka ifadeyle emekli olmuş kıdemli binbaşılara;

Bir zaman sonra yüzbaşılara, üsteğmen, teğmen ve asteğmenlere de makâm tazminâtı verdirmek için

Gene aynı tezgâhı hazırlayacaksınız.

Sahneye koyacakları bu oyunda, kendileri sutre gerisine saklanır iken

Oyunun figüranı olarak da gene astsubayları ileri sürecekler.

Her daim yaptıkları gibi astsubayların omuzuna basarak gene sâ dece kendileri nemalanacaklar.

1/4'ünde olmadığı hâlde;

Muvazzaf yarbaya makam tazminatı ödenmesini “hukuka aykırı” bulan Yargıtayın raporuna rağmen

Yarbaylara makam tazminatı ödeyen idâre,

Kanun çıkardığı hâlde;

Astsubaya makam tazminatı ödemeye gelince “bütçede ödenek yok” diyor ya da birisi öyle dedirtiyor.

Kanaat-i şahsiyemiz odur ki ikincisi daha muhtemel. Bu ikircikli muamelede tâ rifsiz bir çifte standartdn pis kokusunu almayan var mı?

Muvazzaf yarbaya kanunsuz olarak makam tazminatı ödenmiş, kimin umurunda.

Kanunları hacamat etmek bahasına subaya makam tazminatı ödeyen

Ve fakat

Ellerinde aynı kanun olduğu hâlde;

Astsubaya aynı tazminatı vermeyen siyasî idârenin bu tutumunun ahlakî  olduğunu söyleyebilir miyiz?

Askerî idâre;

2002 senesinde muvazzaf yarbaylara makam tazminatı verilmesini temin ederken,

Aynı kanuna dâhil ettiği muvazzaf astsubay II kademeli kıdemli başçavuşlara makam tazminatı verilmesi konusunda kendi iradesini maksatlı olarak ortaya koymamış,

Hattâ  siyasî idâreye aksi yönde tesir ederek dolaylı yoldan engel olmuşdur.

Tıpkı astsubayara 1/4'ünün verilmesinde yaptığı muvazaa gibi...

Askerî idâre, 2007 senesinde bu kez de;

Emekli subaylar” gibi muğlak bir torbanın içine doldurduğu emekli ve müstafiğ subaylara makam tazminatı verdirmek için milletvekilini öne sürerek, omuzuna basarak kulis yapmışdır.

Bu gayretleri hâlen devam etmektedir. Aynı soru önergesine “eğreti olarak iliştirilen” emekli astsubaylar ise hâlen arafda bekletilmektedir. Askerî idârenin bu konuda da niyetini okumak zor değildir; gene aynı hülleyi sahneye koyacaktır.

Genelkurmay Başkanlığımızın TARİH: 04 Mayıs 2012, SAAT: 11:15 ve NO: BA-02/12 sayılı meşhur Basın Açıklamasına bir göz atalım:

3. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin özlük haklarına yönelik iyileştirmeler; yüce devletimizin sağladığı imkânlar, ülkemizin şartları ve askerlik mesleğinin kuralları dikkate alınarak, bir sistem bütünlüğü içinde incelenmekte; Genelkurmay Başkanlığı yetkisindeki düzenlemeler hayata geçirilmekte, diğer konular ilgili makamlara teklif edilmektedir.

7. Sonuç olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri; birbirlerine gönül bağıyla kenetlenmiş fedakâr ve kahraman mensuplarının moral ve motivasyonunu en üst düzeyde tutmak maksadıyla, devletimizin sağladığı imkânları kullanmak suretiyle, ihtiyaç duyulan ve yetkisi dâhilindeki düzenlemeleri titizlikle yapmaya devam edecektir.

image012

 *  *  *  *  * 

Yukarıdaki paragraflarda incelediğimiz makam tazminatının ödenmesi konusunda

Genelkurmay Başkanlığımızın bugüne kadar yaptığı ortada durur iken

04 Mayıs 2012 tarihli Basın Açıklamasında;

Çalışmaların “bir sistem bütünlüğü içinde yürütüldüğünü” ifade ediyorsa, buna kim inanır?

Sen önce, makam tazminatı ödemek için beraber yola çık,

Sonra astsubayı suya götür, susuz getir...

Hem de bir değil, iki değil...

Sonra da özlük çalışmalarının “bir sistem bütünlüğü içinde yürütüldüğünü” söyle.

Devlet idâre etmek, en azından ciddiyet ve samimiyet ve hakkâniyetli davranmayı gerektirir. Böyle ikircikli davranmak, ciddiyet ve samimiyetle bağdaşır mı?

Boğa, boynuzundan; adam, sözünden tutulur!..

Makam tazminatının astsubaylara ödenmesi maksadıyla

Bugüne kadar “bir sistem bütünlüğü içinde incelediğiniz” ve

"Titizlikle yapmaya devam ettiğiniz düzenlemeler”in neticesi ortada.

Beraber çıktığınız bu yolda; astsubay, bir truva atı oldu, siz, atın içine gizlendiniz.

Beraber çıktığınız bu yolda; astsubay bir zarf oldu, sizler zarfın içine saklanan mazruf oldunuz.

Beraber çıkdığınız bu yolda, astsubaylar koç başı oldu, kapılar kırılınca astsubayın omuzuna basarak ilk önce ve sadece sizler içeriye girdiniz.

Beraber çıkdığınız bu yolda, kazanan hep siz, kaybeden hep astsubaylar oldu.

Zâten yağlı ve kat kat ballı olan ekmeğinize sırf biraz daha, taşırıncaya kadar yağ ve bal sürmek için astsubaylar üzerinden mağdur edebiyatı yaptınız.

Sâdece kendi menfaatinizi tahakkuk ettirmek maksadıyla kanunlar çıkartmak için astsubayı bir maymuncuk gibi kullandınız.

Ve her seferinde nalıncı keseri misâli hep kendinize yontdunuz.

Devlet yönetme ciddiyeti nerede, samimiyeti nerede, hakkâniyet nerede, insaf nerede?..

Dilinizle söylediğiniz ile elinizle yaptığınız birbirine taban taban zıt ise o zaman sizin yaptığınıza biz ne diyeceğiz?

 *  *  *  *  * 

Aristo Mantığı!..

Zapdetdiği ülkelerde ebedî bir hâkimiyet kurmak isteyen Büyük İskender, zamanın ünlü bilgesi Aristo’ya bir mektup yazar ve kendisinin bu hususdaki tavsiyesini almak ister;

Hocam, rakiplerimin, muhaliflerimin;

  • Kafasını mı vurdurayım?
  •  Hapse mi atayım?
  •  Sürgüne mi göndereyim?

Aristo, cevabî mektubunda Büyük İskender’e şunları öğütler;

  • Önce, aralarında nifak, fesat  sok ve ayrılık çıkart; (böl),
  • Sonra, hakem olup aralarındaki fikir ayrılığını çözmeye çalış; (yönet),
  • Meseleyi asla halletme,  her daim sürüncemede bırak...

Son 60 yıldan beri gıllı gışlı, tefrika tefrika kanunlar çıkartıp kendileri için ballı gaymaklı düzenlemeler yapan avara kasnakcıların astsubay haklarının tahakkuku hususunda yaptıklarıyla Aristo mantığı arasında bir benzerlik var mı sizce?...

Ağaca baltayla vurmuşlar; ağaç, “sapı bedenimdendir” demiş.

Malûm mihrâkların ordumuza yapdığına “TSK’yi itibarsızlaştırmak” diyor isek şâyet,

TSK’yi bu şekilde itibarsızlaştıran kendi subaylarımızın TSK’ye yapdıklarına ne diyeceğiz?

Hûlâsaten,

Bugüne kadar yapılan her düzenlemede, parsayı üç beş yüz apoletli fesat kumkuması topladı.

Beşik ulemalarının çarkına su taşıdığı tazminat silsilesinin fesat sarmalı hoyratca dönmeye devam ediyor...

1975 senesinde öncülüğünü meslek büyüğümüz astsubay ağabeylerimizin

Ve

Yiğit hanımlarının yapdığı ve basında geniş yer tutan ilk topyekûn eylemden buyana

Emekli astsubayların haklı taleplerini ilgililer, hoyuk gibi elleri böğründe seyredip “kös dinler gibi” dinledi.

Yüzbinlerce emekli astsubayın dağları aşan feryatları ve yaptığı eylemler “davulcu osuruğu” mesabesinde kaldı.

Takke düşdü, kel görünmek üzere!..

Borç para bulup ya da belediyenin tedarik ettiği bilâ ücret otobüslere binerek

Alltı delik ayakkabılarıyla yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelip

Yllarda hakkını, hukukunu arayan yüzbinlerce emekli astsubayın bunca yıldır ortaya döktüğü emekleri ve

Bitmez tükenmez çabaları ise “sağdıç emeği” olmamalı, olmayacak!..

Makam Tazminatının Fesat Sarmalı

Şükrü IRBIK
(E) SG Tls.Astsb.III Kad.Kd.Bçvş.

Yazılı Soru Önergesi

Aralık 05, 2012

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Yıllardır, önyargılarla tahakküme varan sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklarımızı kamuoyu bilmiyordu. Çünkü, kurumumuza saygımızdan kol kırılır yen içinde kalır düşüncesindeydik. Bu kez kanadımızın da kırıldığını görünce özverili arkadaşlarımız ile mücadele ateşini yeniden yakarak sesimizi kamuoyu ve ilgililerle paylaştık.

Ne yazık ki haklılığımız tescil edilmesine rağmen verilen sözler yerine getirilmiyor! Daha önce MSB basına bu konuda açıklamalarda bulundu. Aylar önce MHP milletvekili Sn.Alim IŞIK'ın şimdi de CHP milletvekili Sn.Sena KALELİ'nin 'aşağıdaki' soru önergelerine verilen yanıtlar ne yazıkki sözden ileriye gitmedi.

Açıklamaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu düşünüyoruz. Nitekim bize daha önce destek veren FOX TV proğram yapımcısı Sn.Fatih PORTAKAL  destek talebinde bulunan arkadaşlarımızın mesajlarına verdiği yanıtta bizleri fevkalade üzen "Assubaylarda hiç bir şeyden mutlu olmuyor verilenlerle yetinin ülkenin şartları belli......" tarzında söz kullanmıştır.

NE VERİLDİ DE BİZ MUTLU OLMUYORUZ?

Bizim talebimiz hiç bir zaman imtiyaz ve ayrıcalık değil, adalet, eşitlik ve insan onuruna saygı olmuştur. Artık söz değil icraat istiyoruz. Sesimizi farklı bir şekilde duyurmamızı istiyorlarsa bizler o kararlılığı hiç kimsenin tahmin edemiyeceği bir şekilde gösteririz. Umarız buna gerek kalmadan yeni hak değil, gasp edilen haklarımızı alırız.

Sn.KALELİ'ye verilen yanıtı bilgilerinize ve ileride gerektiğinde bazılarına göstermek için sitemiz arşivine gönderiyoruz.

Saygılarımızla  


 

TASNİF DIŞI

T.C.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI
ANKARA

28.Kasım.2012

MAİY :2012/7228/Kan. ve Kar.D.Kan Tetkik ve IşI.Ş.(2311)

KONU : Yazılı Soru Önergesi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İLGİ: TBMM Bşk.lığının 02 Ekim 2012 tarihli, A.01.0.KKB.0.10.00.00-86735 sayılı ve "Soru Önergesi" konulu yazısı.

İlgi ile, Bursa Milletvekili Sena KALELİ tarafından TBMM Başkanlığına verilen ve Millî Savunma Bakanı tarafından cevap verilmesi talep edilen, 7/10284 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı EK-A'da sunulmuştur.

Arz ederim.

İsmet YILMAZ
Milli Savunma Bakanı

EKİ

EK-A (Yazılı Soru Önergesinin Cevabı)


TASNİF DIŞI EK-A

28.Kasım.2012

MAİY: 2012/7228/Kan. ve Kar.D.Kan Tetkik ve İşl.Ş.(2311)

BURSA MİLLETVEKİLİ SENA KALELİ TARAFINDAN VERİLEN
7/10284 SAYILI YAZILI SORU ÖNERGESİNİN CEVABI

1.Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin özlük haklarına yönelik iyileştirmeler; imkânlar dâhilinde, ülke şartları ve askerlik mesleğinin kuralları dikkate alınarak, bir sistem bütünlüğü içinde incelenmekte; Genelkurmay Başkanlığı yetkisindeki düzenlemeler hayata geçirilmekte, diğer konular ilgili makamlara teklif edilmektedir.

2.Çalışmalar, ihtiyaçlar dikkate alınarak, bir bütünlük içerisinde, emekli ve muvazzaf personelin önerileri de dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler neticesinde hazırlanmaktadır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar aşağıda sunulmuştur.

a.Mali Konularda Tamamlanan ve Devam Eden Çalışmalar:
  • (1) Astsubayların Vinci derecenin 4'üncü kademesine yükselebilmesini amaçlayan "6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 03 Haziran 2012 tarihinde 28312 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
  • (2) Son bir yıllık sürede; iç güvenlik harekât (İGH) bölgesindeki personelin tamamı ile diğer bölgelerden makam ve rütbesi itibarıyla taşıdığı sorumluluğu, eğitimi, üstlendiği görevin riski/zorluk derecesi ve personelin ihtisası gibi hususlar da göz önünde bulundurularak seçilen personelin tazminatlarında kısmi artışlar sağlanabilmiştir. Bu kapsamda;

(a) İç güvenlik faaliyeti icra edilen bölgelerde görevli personele verilmekte olan operasyon tazminatı (aylık 567 TL) ile ilgili olarak tazminat verilen personel ve birlik sayısında artış yapılmıştır.

(b) Ayrıca, birinci derece kritik illerde (Hakkari, Şırnak, Siirt, Hatay vb.) görev yapan personele hâlen ödenmekte olan 567 TL operasyon tazminatına ilave olarak astsubayları da kapsayacak şekilde;

  1. Tabur ve aşağı seviyedeki hudut birlikleri, operasyon icra eden tabur ve aşağı seviyedeki birlikler ile ilçe jandarma komutanlıkları ve bağlı karakollardakı personele aylık sabit 677 TL,
  2. Kritik illerde operasyon icra eden diğer birlikler ile havacılık unsurlarına, operasyona iştirak edilen gün ile orantılı olarak günlük 11-43 TL ilave operasyon tazminatı ödenmesine başlanmıştır.

(c) Emsallerine göre daha zorlu şartlarda görev yapanları ve mesleki gelişim için personeli teşvik etmek, mahrumiyet bölgelerinde görev yapanlar ile risk seviyesi yüksek görevlerde bulunanları motive etmek maksadıyla;

  1. Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Eğitimi (AÜKHE) alan astsubaylara,
  2. Belediye sınırları dışındaki jandarma karakol komutanlıklarında görevli personele,
  3. Patlayıcı madde imhası görevinde çalışan personele ilave tazminat verilmesi sağlanmıştır.

(ç) 2629 sayılı Kanun kapsamında; uçucu, paraşütçü, dalgıç, kurbağa adam gibi niteliklere sahip personelin tazminatlarında ortalama %5-20 oranında artış yapılmıştır.

  • (3)MİT, Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli gibi emeklilerin maaşlarına 2006 yılında 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nda yapılan değişiklikle sağlanan 100 TL iyileştirmenin, makam tazminatı alamayan astsubaylara da yapılması konusunda hazırlanan T.C.Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı 09 Eylül 2012 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  • (4) Birinci dereceden maaş alan astsubaylara görev tazminatı verilmesini öngören 926 sayılı TSK Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı yasalaştırılmak üzere 11 Haziran 2012 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  • (5) 2003 yılı ve öncesi göreve başlamış olan astsubaylarımızın bir üst dereceye intibak işlemlerinin yapılması için hazırlanan 926 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (6) Gelir seviyesi kısmen düşük olan astsubayların maaşlarına %20 oranında artış yapılması amacıyla TSK Hizmet Tazminatında artış yapılmasına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (7) 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında görevlendirilen astsubaylara, görev yaptıkları her gün için en yüksek devlet memuru aylığının brüt tutarının 1/10'u tutarında (63 TL) ödeme yapılması maksadıyla hazırlanan 926 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (8) Mevcut durumda lojman tahsis edilmeyen personele her hangi bir tazminat ödenmemektedir. Lojman tahsis edilmeyen TSK personeline, yaklaşık 400 TL artış getirilmesini öngören 926 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı yasalaştırılmak üzere 24 Nisan 2012 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  • (9) Ayrıca, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda, mal sorumluluğu verilen Bölük/Batarya Astsubay/İkmal Astsubaylarına ödenen tazminatların artırılması planlanmaktadır.
b. Mesleki Gelişime Yönelik Tamamlanan ve Devam Eden Çalışmalar:

TSK'de görev yapan Astsubayların mesleki motivasyonunu yükseltmek, aidiyet duygularını geliştirmek, Kuvvet Komutanlıkları arasında uygulama birliği sağlamak ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde birlik ve beraberlik ile dayanışmayı artırmak maksadı ile;

  • (1) 05 Nisan 2010 tarihinden itibaren, TSK Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Eğitimi (AÜKHE) verilmeye başlanmıştır. Bu kapsamda;
  • (a) Eğitimi başarıyla bitiren astsubaylara bir yıl kıdem, tazminat ve Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Şerit Rozeti verilmesi sağlanmış,
  • (b) Ayrıca; 20 Mart 2012'den itibaren AÜKHE programına yurt dışı tetkik gezisi ilave edilmiştir.
  • (c) AÜKHE kontenjanları, Kuvvet ihtiyaçları ve On Yıllık Temin ve Tedarik Programı (OYTEP) kadroları dikkate alınarak 128'den 220'ye çıkarılmıştır. Yeni kontenjanlar aşağıda sunulmuştur:

Kontenjanın Kuvvetlere Göre Dağılımı

Kuvveti Eski Kontenjan Yeni Kontenjan
K.K.K.lığı 47 80
Dz.K.K.lığı 18 27
Hv.K.K.lığı 31 52
J.Gn.K.lığı 30 56
S.G.K.lıgı 2 5
Toplam 128 220
  • (2) Yurt dışında yabancı dil eğitimi imkânları artırılarak 2007 yılından itibaren 115 astsubay yurt dışına (ABD, İngiltere vb.) yabancı dil eğitimine gönderilmiştir.
  • (3) 2008 yılından 2012 yılına kadar astsubay yurt dışı sürekli görev (NATO ve ataşelik) kadrolarında % 51, yurt dışı geçici görev kadrolarında ise % 26 artış sağlanmıştır. Yeni NATO Komuta Yapısı kadro görüşmelerinde astsubay kadrolarının artırılmasına yönelik girişimler devam etmektedir.
  • (4) Astsubayların mesleki motivasyonlarını artırmak maksadıyla, azami %15 olan astsubaylıktan subaylığa geçiş kontenjanı, 2012 yılında %25'e çıkarılmıştır.
  • (5) Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan muvazzaf subay ve astsubayların yükümlülük süresini günümüz koşullarına uygun hale getirerek kısaltılmasını amaçlayan "6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 03 Haziran 2012 tarihinde 28312 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
  • (6) Disiplini ve mesleki bilgisiyle emsallerine göre temayüz etmiş lisans, yüksek lisans ve doktora mezunu astsubayların askeri okulların uygun görülecek öğretmen kadrolarında görevlendirilmelerine imkân sağlamak amacıyla hazırlanan 5044 sayılı Askeri Okullar Öğretmenleri Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (7) Bu çalışmalara ilave olarak;
  • (a) Astsubayların atanabilecekleri görevlere ilişkin olarak görev-rütbe hiyerarşisi oluşturmak maksadıyla astsubay kadrolarının Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca yeniden düzenlenmesi,
  • (b)  Astsubay statüsündeki personelin, personel yönetim sistemi içinde sorunlarının çözümü ile kurum içi iletişimlerinin sağlıklı ve güvenli bir yapıda yürütülmesine destek olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı astsubay kadrosu ihdas edilmiş ve 16 Temmuz 2012 tarihinde atama yapılmıştır. Ayrıca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığına ilave olarak, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında da kuvvet astsubaylığı uygulaması başlatılmıştır. Bu kapsamda; Genelkurmay Başkanlığı Astsubaylığı ve Kuvvet Astsubaylığı müesseselerine işlerlik kazandırma bakımından, TSK ağındaki kuvvet personel yönetim bilgi sistemleri üzerinde Astsubay İletişim Forumlarının oluşturulması,
  • (c)Belirli bir yaşın üzerinde bulunan personelin temel ve savaş beden eğitimibirlik standartlarını yerine getirme konusunda yaşadığı sıkıntıları gidermek maksadıyla, birlik standartlarının, "Fiziki Yeterlilik Değerlendirme Testi" yaş gruplarına benzer şekilde yeniden düzenlenmesi,
  • (ç) Sınıf okullarındaki öğretmen yardımcısı kadroları ile AÜKHEM'deki öğretim elemanı ve öğretim elemanı yardımcısı kadrolarının "öğretmen" unvanı ile değiştirilmesi,
  • (d) Mevcut kadro görevleri ve bu görevlerin gerektirdiği eğitim ihtiyaçları doğrultusunda astsubaylara kuvvet nam ve hesabına lisans tamamlama imkânı verilmesi,
  • (e) Astsubaylara öğrenim kıdemi verilecek lisansüstü eğitim kontenjanları ve ilgili bilimsel dal sayılarının artırılması kapsamında kadroların yeniden incelenmesi,
  • (f) Pilotlar hariç diğer uçuş görevlerinde çalışan personelin bröve kullanma esaslarının MY 53-1 (B) TSK Bröve Yönergesi kapsamında belirlenmesi çalışmalarına devam edilmektedir.
c. Sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar:
  • (1) Hastanelerde statü ayrımı yapılmaması kapsamında;
  • (a) Polikliniklerde uygulanan "muayene öncelik sırası", statü ayrımı gözetilmeksizin randevulu hastalara öncelik verecek şekilde değiştirilmiş,
  • (b) "Hasta Servisleri"nin rütbelere göre değil hastaların cinsiyetlerine ve hastaların durumuna göre ayrılması şeklinde düzenleme yapılmıştır.
  • (2) Tanınmış kişilerin orduevi ve askeri gazinolara girişinde, astsubayların referansı ile tanınmış kişi kartı verilmesi uygulamasına 24 Nisan 2012 tarihinden itibaren başlanmıştır.
  • (3) 20 Nisan 2012 tarihinde "Sanık Asker Kişiler İçin Avukatlık Ücretinin Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"te yapılan değişiklik ile asker kişilerin; karakol, karakol nöbetçisi, devriye, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya asayişi temin ve kaçakçılığın men, takip ve tahkiki için görevlendirildiklerinde ya da önleyici, caydırıcı, düzenleyici, koruyucu ve adli görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında veya bu görevlerinden dolayı sanık durumuna düşmeleri halinde avukatlık ücretlerinin ödenmesine imkân sağlanmıştır.
  • (4) OYAK Genel Kuruluna, Temsilciler Kurulu tarafından seçilen 20 üyenin 8'i astsubaydır. Ayrıca; Milli Savunma Bakanı, Maliye Bakanı, Sayıştay Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Bşk. ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanından oluşan seçim komitesi tarafından OYAK Yönetim Kuruluna bir astsubay seçilmiştir.
  • (5) Disiplin hukukuna ilişkin problem sahalarının değişen ve gelişen günümüz hukuk anlayışına da uygun bir şekilde çözülmesinin gerekli olduğundan hareketle yeni bir Disiplin Kanunu oluşturulmasına yönelik olarak bir çalışma yapılmıştır. Bu kapsamda; oda ve göz hapsi cezaları, dolayısıyla da Disiplin Ceza ve Tutukevleri kaldırılmış, amirlik görevinin en önemli yetkilerinden birisi olan disiplin cezası verme konusunda sicil verme yetkisi olan bütün astsubaylara ceza verme yetkisi tanınmıştır.
  • (6) İç Hizmet Yönetmeliğinde eski nasıplı astsubaylardan II.Kademeli Kıdemli Başçavuş rütbesinde olanlara verilen nöbet muafiyetinin,
  • (a) Astsubaylıktan subaylığa geçen personel için 23 hizmet yılını, Uzman Jandarma /Uzman Erbaşlıktan astsubaylığa geçen personel için 24 hizmet yılını dolduranlara,
  • (b)Altı yıllık bekleme süresine tabi olan yeni nasıplı astsubaylar için Kıdemli Başçavuş rütbesine ulaşanlara verilmesi şeklindeki İç Hizmet Yönetmeliği değişiklik taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (7) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi personelin özlük haklarında yapılan iyileştirmelerin subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar için de uygulanmasını amaçlayan "6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 03 Haziran 2012 tarihinde 28312 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda; eşi doğum yapan, kendisi veya çocuğu evlenen; eşi, anne, baba veya kardeşi vefat eden, bakmakla yükümlü olduğu yakını kaza geçiren veya önemli bir hastalığa yakalanan personele verilecek izin sürelerinin, Devlet Memurları Kanunu'nda yapılan iyileştirmelere paralel hale getirilmesi sağlanmıştır.
  • (8) TSK personelinin orduevi, askeri gazino, sosyal tesisler ve özel/yerel eğitim merkezlerinden faydalanma şartlarının iyileştirilmesi hususunun incelenmesi devam etmektedir. Buna ilave olarak, subay orduevi olarak hizmet veren Ankara Sıhhiye Orduevinin C motel binası, 09 Ekim 2012 tarihinden itibaren "Astsubay Kısmı" olarak hizmete açılmıştır.

3. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin özlük, sosyal ve eğitim hakları ile ilgili çalışmalar, personel ayırımı gözetilmeksizin bir bütün olarak yürütülmektedir. Bu kapsamda teklifler, halen görevde bulunan subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sivil memurların özlük hakları ile bunların emekli maaşlarında iyileştirme yapılmasını içerecek şekilde ihtiyaca göre muhtelif zamanlarda hazırlanmaktadır.

Bilgilerinize sunarım.


İsmet YILMAZ
Milli Savunma Bakanı

Genelkurmay Başkanlığı açıklamış;

MİT, Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli gibi emeklilerinin maaşına 2006 yılında Emekli sandığı Kanununda yapılan değişiklikle verilen 100 TL’nin , Kd.Bnb. ve altındaki emekli subaylar ile emekli assubaylara verilmesi Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,

Birinci dereceden maaş alan subay ve assubaylara görev tazminatı verilmesi, Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,

2003 yılı ve öncesi göreve başlamış olan assubaylara bir üst dereceye intibak işlemi Bakanlıkların görüşündeymiş,

2’inci derece ve daha aşağı seviyedeki personelin maaşına % 20, diğer personele ise % 17-20 artış yapılması  ile binbaşı ve daha alt rütbedeki subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşların maaşlarına % 20 artış sağlanması teklifi Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,

TSK personelinin özlük haklarını eğitim düzeyine göre düzenleyen tek gösterge tablosunu öngören teklif Bakanlıkların görüşündeymiş,

Lojman tahsis edilemeyen TSK personeline yaklaşık 400 TL artış sağlayan teklif, Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,

Uçuş personeline ait brövelerin düzenlendiği yönerge (2005-2006 yılından bu yana üzerinde çalışılıyor) üzerindeki çalışmalar halen sürüyormuş,

Assubay rütbelerinin apolete alınması gündemde yokmuş,

OYAK üyelerinin yaklaşık % 60’ını oluşturan assubaylardan, OYAK Yönetim kuruluna yalnızca bir assubay seçilmiş,

***

Yazıyı, dolayısıyla sözü de uzatmaya gerek yok,

Yıllardır yeterince yazıldı çizildi,

Belki de assubayların, uzmanların yüzünden kıdemli binbaşı ve altında emekli olanlara da iyileştirme yapılmadı,

En iyisi assubaylığı kaldırıp, tek statüye geçilmeli ve sorunlar da böylelikle son buldurulmalıdır,

Assubayı tanımayan, assubay maaşı sorulduğunda teğmenden bahseden bir bakandan herhalde olumlu bir görüş beklenemezdi,

Esasında bu görüş sadece maliye bakanının  da değil, elbette ki hükümetin görüşüdür,

Şu anda kritik bir dönemden geçmekteyiz(!)

BOP dolayısıyla Suriye’de başlatılan hareketi destekleyen, yürüten Özgür Suriye Ordusu askerlerine ve 100 bini aşan kaçaklara para lazım!

sosyal-haklar

Genelkurmay Başkanlığı’nca, Emekli Astsubaylar Derneği’ne yönelik 04 Mayıs 2012 tarihinde e-muhtıra ile başlayan astsubay özlük haklarıyla ilgili süreç; 14 Mayıs 2012’de, assubayların özlük hakkında yapılan iyileştirme ve hükümete sunulan önerilerin Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yayınlanmasıyla devam etmişti.

Genelkurmay Başkanlığı’nın; assubayların yanı sıra subayları, uzman jandarma ve uzman erbaşları da kapsayacak şekilde yürütülmekte olan çalışmalarını elektronik postama gelen mektuptan öğrendik.

Okuduğumuz kadarıyla, astsubay özlük haklarına yönelik çalışma “Mali konular, Mesleki gelişim ve Sosyal hakların iyileştirilmesi” şeklinde üç başlık altında yapılmakta. Dolayısıyla biz de yazımızı  üç bölümde yayınlamayı planladık.

İlk bölümde birinci madde başlığını oluşturan “Mali konularda yapılan çalışmalar”ı, ikinci bölümde ikinci madde olan “Mesleki gelişime yönelik çalışmalar”ı yayınladık.

Astsubayların Özlük Haklarına Yönelik Çalışmalar” ana başlığı altında; subay, uzman jandarma ve uzman erbaş özlük haklarına da atıfta bulunulan, yapılan ve yapılması hükümete teklif edilenleri de içeren konulardan üçüncü alt madde başlığında açıklanan “Sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar”ı geldiği gibi aşağıda sunuyorum:

ASTSUBAY ÖZLÜK HAKLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR

Madde-3: Sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar:

  • a. Yaş haddinden emekli olmuş astsubaylara, 2009 yılından itibaren, üstsubayların istifade edebildiği GATA B polikliniğinden faydalanma imkânı sağlanmıştır.
  • b. Tanınmış kişilerin orduevi ve askeri gazinolara girişde, subayların referansı ile verilen Tanınmış Kişi Kartının, astsubayların referansı ile de verilmesi uygulamasına 20 Nisan 2012 tarihinden itibaren başlanmıştır.
  • c.  TBMM Genel Kurulunda 22 Mayıs 2012 tarihinde kabul edilen yasa ile;

(1) Eşi doğum yapan,

(2) Kendisi veya çocuğu evlenen,

(3) Eşi, anne, baba veya kardeşi vefat eden,

(4) Bakmakla yükümlü olduğu yakını kaza geçiren veya önemli bir hastalığa yakalanan, personele verilecek izin süreleri, Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan iyileştirmelere paralel hale getirilmiştir.

  • ç. Yine 22 Mayıs 2012’de yapılan düzenleme ile; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık bağlanan TSK personelinin ünvanı ve rütbelerinin emsalleri gibi yükseltilmesi ve haklarında yapılacak her türlü işlemde yükseltilen unvan ve rütbelerin esas alınması sağlanmıştır.
  • d. 20 Nisan 2012 tarihinde “Sanık Asker Kişiler İçin Avukatlık Ücretinin Ödenme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”te yapılan değişiklik ile asker kişilerin karakol, karakol nöbetçisi, devriye, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya asayişi temin ve kaçakçılığın men, takip ve tahkiki için görevlendirildiklerinde ya da önleyici, caydırıcı, düzenleyici, koruyucu ve adil görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında veya bu görevlerinden dolayı sanık durumuna düşmeleri halinde avukatlık ücretlerinin ödenmesine imkan sağlanmıştır.
  • e. Halen, TSK’ya ait vakıflarda istihdam edilen 444 emekli personelin 308’i emekli astsubaydır.
  • f. OYAK Genel Kurulunda, Temsilciler Kurulu tarafından seçilen 20 üyenin 8’i astsubaydır. Ayrıca; Milli Savunma Bakanı, Maliye Bakanı, Sayıştay Bakanı, TOBB Bşk. Ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanından oluşan seçim komitesi tarafından OYAK Ynt. Krl.na bir astsubay seçilmiştir.
  • g. Hali hazırda emekli personel de OYAK iştiraklerinde yönetim ve denetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır. Bahse konu emekli personelin seçimi, Türk Ticaret Kanunu gereği şirketlerin genel kurulları tarafından yapılmaktadır. Halen, iştiraklerde çalışan 58 emekli personelden 6’sı emekli astsubaydır.
  • ğ. OYAK tarafından ödenen emeklilik yardımı, üyelik süresi boyunca maaşları üzerinden kesilen aidatlarına göre, tüm OYAK üyeleri için rütbe ve statü farkı gözetilmeksizin aynı yöntemle hesaplanmaktadır. Aynı aidat ödeme süresine sahip personele yapılan emeklilik yardımları arasındaki fark; yıllara sari kesilen aidat miktarlarının farklılığından kaynaklanmaktadır. (Örnek olarak; 01.01.2012 tarihinde emekli olan ve 31 yıl hizmet etmiş bir albayın OYAK Emekli Yardımı 271.500 TL iken, aynı süre hizmeti olan bir astsubay 214.170 TL almaktadır.)
  • h. Belirli görevlere atanan Başçavuş ve daha üst rütbedeki astsubaylara, 12 Kasım 2008 tarihinden itibaren birinci sicil üstü olduğu personele sicil verme yetkisi verilmiştir.
  • ı. Sicil amirliği yetkisi bulunan astsubaylara, ceza yetkisinin verilmesine yönelik düzenlemelere devam edilmektedir. Bu kapsamda hazırlanan taslak Disiplin Kanunu, yasalaşması için Başbakanlığa gönderilmiştir.
4. sonuç olarak; vatanın dört bir yanında canını esirgemeden görev yapan fedakâr personelimizin moral ve motivasyonunun artırılması, görev şartlarının iyileştirilmesi, mesleki gelişimini sağlayacak imkânların sunulması, sosyal imkânlarının artırılması, aidiyet duygusunun kazandırılması/geliştirilmesi ve diğer kamu personeline sağlanan haklar ile paralel haklara sahip kılınması maksadıyla yürütülen çalışmalar aralıksız devam etmekte ve titizlikle takip edilmektedir. 28.5.2012

Genelkurmay Başkanlığınca “Astsubayların Özlük Haklarına Yönelik Çalışmalar”  ana başlığı altında, üç alt başlık altında toplanan ve yürütülmekte olduğu belirtilen çalışmaların son maddesi olan “Sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar”ı yorum katmadan okuyucu ile paylaştık.

Üç başlık altında yayınladığımız çalışmaya yönelik genel bir değerlendirme yaparsak; çalışma, Genelkurmayın ve Hükümetin yapacakları olarak iki kısma ayrılıyor. Hükümet ile ilgili olan kısımda, çalışmanın kimi yerlerinde statülerin bir arada anılmasına imkan tanıyan hususlara bağlı olarak ve dolayısıyla biri olmadan diğerinin olamayacağı gibi bir durum söz konusu edilmiş ki bu da hükümeti zorlayacak bir yöntem.

Bu çalışma, Amerikalıların bir devlete karşı kullandıkları, olmazsa olmaz veya çıkarların karşılıklı masaya konularak ABD’nin çıkarlarını  gözeten “At Pazarlığı” deyimini hatırlatıyor.

At Pazarlığı: Siyasi literatüre göre, müzakere edilen bir mevzu hakkında en basit, en kolay çözülebilecek detaylar için bile günler süren, sinir bozucu, kıran kırana yapılan pazarlığı ifade etmek için söylenen deyim.
mesleki-bag

Genelkurmay Başkanlığı’nca, Emekli Astsubaylar Derneği’ne yönelik 04 Mayıs 2012 tarihinde e-muhtıra ile başlayan astsubay özlük haklarıyla ilgili süreç; 14 Mayıs 2012’de, assubayların özlük hakkında yapılan iyileştirme ve hükümete sunulan önerilerin Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yayınlanmasıyla devam etmişti.

Genelkurmay Başkanlığı’nın; assubayların yanı sıra subayları, uzman jandarma ve uzman erbaşları da kapsayacak şekilde yürütülmekte olan çalışmalarını elektronik postama gelen mektuptan öğrendik.

Okuduğumuz kadarıyla, astsubay özlük haklarına yönelik çalışma “Mali konular, Mesleki gelişim ve Sosyal hakların iyileştirilmesi” şeklinde üç başlık altında yapılmakta. Dolayısıyla biz de yazımızı üç bölümde yayınlamayı planladık.

İlk bölümde birinci madde başlığını oluşturan “Mali konularda yapılan çalışmaları” yayımladık.

Astsubayların Özlük Haklarına Yönelik Çalışmalar” ana başlığı altında; subay, uzman jandarma ve uzman erbaş özlük haklarına da atıfta bulunulan, yapılan ve yapılması hükümete teklif edilenleri de içeren konulardan ikinci madde başlığında açıklanan “Mesleki gelişime yönelik çalışmalar”ı geldiği gibi aşağıda sunuyorum:

ASTSUBAY ÖZLÜK HAKLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR

Madde-2: Mesleki gelişime yönelik çalışmalar:

Astsubayların mesleki motivasyonlarını artırmak ve eğitim seviyelerini yükseltmek maksadıyla;

  • a.  Mecburi hizmet süresi 15 yıldan 10 yıla düşürülmüş ve ek yükümlülük süreleri yeniden düzenlenmiştir.
  • b. 4757 sayılı Astsubay Meslek Yüksek Okulları Kanunu’nda yapılan değişiklikle 2005 yılından itibaren muvazzaf astsubayların eğitim seviyesi, lise seviyesinden iki yıllık yüksek okul seviyesine çıkarılmıştır.
  • c. Anadolu Üniversitesi ile yapılan protokol sonucunda, 2005 yılından itibaren lise mezunu astsubaylara ön lisans eğitimine devam etme imkanı sağlanmıştır.
  • ç. 05 Nisan 2010 tarihinden itibaren, TSK Astsubay Üst Karargah Hizmetleri Eğitimi (AÜKHE) verilmeye başlanmıştır (Bugüne kadar 176 personel bu eğitimi başarıyla bitirmiş, halen 64 astsubay eğitime devam etmektedir). Bu kapsamda;

(1) Eğitimi başarıyla bitiren astsubaylara bir yıl kıdem ve Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Şerit Rozeti verilmesi sağlanmış,

(2) Ayrıca; 20 Mart 2012’den itibaren AÜKHE programına yurt dışı tetkik gezisi ilave edilmiştir.

  • d. Yurt dışında yabancı dil eğitimi imkanları arttırılarak 2007 yılından itibaren 115 astsubay yurt dışına (ABD, İngiltere vb.) yabancı dil eğitimine gönderilmiştir.
  • e. Yurtdışı sürekli görev kontenjanları arttırılarak 57’den 111’e çıkartılmıştır.
  • f. Üstün başarı kıdemi verilen personel oranları 2005 yılından itibaren, muharip sınıflarda %4’den %8’e, yardımcı sınıflarda ise %2’den %4’e çıkarılmıştır.
  • g. Kuvvet K.lıklarının yetiştirme planlarında yer alan bölümlerde kendi nam ve hesabına yüksek lisans öğrenimi yapan astsubaylara, 2009 yılından itibaren subaylara uygulanan esaslar dahilinde bir yıl kıdem verilmeye başlanmıştır.
  • ğ. Mesleğe başlangıçtan itibaren 12’nci yıl sonunda Başçavuş rütbesinin alınması ve emekli oluncaya kadar bu rütbede kalınması sonucu oluşan motivasyon düşüklüğünü gidermek maksadıyla, 2009 yılından itibaren üstçavuş ve kıdemli üstçavuş rütbelerindeki bekleme süreleri üç yıldan altı yıla çıkarılmıştır. Rütbe bekleme süresinin arttırılması sonucu özlük haklarında meydana gelen kayıpların önemli bir bölümü giderilmiş, diğerleri ile ilgili çalışmalara devam edilmektedir.
  • h. astsubayların daha genç yaşta subay olabilmelerini sağlamak, motivasyonunu arttırmak ve statüler arasındaki geçişi kolaylaştırmak maksadıyla subaylığa geçiş; 2009 yılından itibaren 7-9’uncu hizmet yılından, 5-7’nci hizmet yılına alınmıştır.
  • ı. Astsubayların mesleki motivasyonlarını artırmak maksadıyla, azami %15 olan astsubaylıktan subaylığa geçiş kontenjanı, 2012 yılından itibaren %25’e çıkarılmıştır.
  • i. ll Kademeli kıdemli başçavuş rütbesindeki astsubaylara 2003 yılından itibaren tanınan nöbet muafiyetinin, 44 yaşından büyük tüm personele uygulanması yönünde çalışmalar devam etmektedir. 28.5.2012”

Mesleki gelişime yönelik konularda yapılan çalışmalar başlığı altında sunulan bilgiler bu şekilde. Bir sonraki yazımızda üçüncü bölümü oluşturan “Sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar”ı paylaşmak üzere…

tsk

Genelkurmay Başkanlığı’nca, Emekli Astsubaylar Derneği’ne yönelik 04 Mayıs 2012 tarihinde e-muhtıra ile başlayan astsubay özlük haklarıyla ilgili süreç; 14 Mayıs 2012’de, assubayların özlük hakkında yapılan iyileştirme ve hükümete sunulan önerilerin Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yayınlanmasıyla devam etmişti.

Genelkurmay Başkanlığı’nın; assubayların yanı sıra subayları, uzman jandarma ve uzman erbaşları da kapsayacak şekilde yürütülmekte olan çalışmalarını elektronik postama gelen mektuptan öğrendik.

Okuduğumuz kadarıyla, astsubay özlük haklarına yönelik çalışma “Mali konular, Mesleki gelişim ve Sosyal hakların iyileştirilmesi” şeklinde üç başlık altında yapılmakta.

Astsubayların Özlük Haklarına Yönelik Çalışmalar” ana başlığı altında; subay, uzman jandarma ve uzman erbaş özlük haklarına da atıfta bulunulan, yapılan ve yapılması hükümete teklif edilenleri de içeren konulardan “Mali konularda yapılan çalışmalar”ı geldiği gibi aşağıda sunuyorum:

ASTSUBAY ÖZLÜK HAKLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR

Zor şartlarda mesai mefhumu gözetilmeksizin görevlerini yapmakta olan TSK personelinin özlük haklarına yönelik çalışmalar, askerlik mesleğinin kendine özgü kuralları, ülkemizin şartları ve çağdaş uygulamalar dikkate alınarak, bir sistem bütünlüğü içerisinde incelenmekte; Genelkurmay Başkanlığı yetkisindeki düzenlemeler hayata geçirilmekte, diğer konular ise ilgili makamlara teklif edilmektedir.

Bu kapsamda; bütünün ayrılmaz bir parçası olan astsubaylarımızın özlük hakları, eğitim seviyeleri, sosyal hakları, sahip oldukları  yetkiler ile ilgili olarak bugüne kadar yapılan çalışmalarla ilgili ayrıntılı bilgi müteakip maddelerde belirtilmiştir.

1. Mali konularda yapılan çalışmalar:

  • a. Maaş ve tazminat artışı teklifleri, TSK personelinin tamamını kapsayacak şekilde hazırlanmakta, ancak imkanlar ölçüsünde sınırlı kalmaktadır.
  • b. Son dokuz aylık dönemde; iç güvenlik harekatı (İGH) bölgesindeki personelin tamamı ile diğer bölgelerden makam ve rütbesi itibarıyla taşıdığı sorumluluğu, eğitimi, üstlendiği görevin riski/zorluk derecesi ve personelin ihtisası gibi hususlar da göz önünde bulundurularak seçilen personelin tazminatlarında kısmi artışlar sağlanabilmiştir. Bu kapsamda yapılan iyileştirmeler aşağıda belirtilmiştir.
  • c. İç güvenlik faaliyeti icra edilen bölgelerde görevli personele verilmekte olan operasyon tazminatı (aylık 524 TL) ile ilgili olarak tazminat verilen personel ve birlik sayısında artış yapılmıştır.

Bu kapsamda;

  1. Hatay, birinci derece kritik iller grubuna dâhil edilerek, bu ilde görev yapan personelin daha yüksek operasyon tazminatı alması sağlanmış,
  2. Sözleşmeli erlerin operasyon tazminatı alması sağlanmış,

    Erbaş ve erlerin operasyon tazminatı 148 TL’den 200 TL’ye yükseltilmiş,

    Jandarma koruma birlikleri, K.K.K.lığı İHA birlikleri ve dört ildeki hava radar birliklerinin erbaş ve erleri dahil tüm personeli ile Hv.K.K.lığı seyrüsefer subayları,, operasyon tazminatı kapsamına dahil edilmiştir.

  • ç. Ayrıca, birinci derece kritik illerde (Hakkari, Şırnak,Hatay vb.) görev yapan personele halen ödenmekte olan 524 TL operasyon tazminatına ilave olarak tüm subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erleri de kapsayacak şekilde;
  1. Tabur ve aşağı seviyedeki hudut birlikleri, operasyon icra eden tabur ve aşağı seviyedeki birlikler ile ilçe jandarma komutanlıkları ve bağlı kadrolarındaki personele aylık sabit 626 TL,
  2. Kritik illerde operasyon icra eden diğer birlikler ile havacılık unsurlarına, operasyona iştirak edilen gün ile orantılı  olarak günlük 10-40 TL ilave operasyon tazminatı ödenmesine başlanmıştır.

  • d. Muharip sınıf personeli komutanlık görevlerine özendirmek, emsallerine göre daha zorlu şartlarda görev yapanları ve mesleki gelişim için teşvik etmek, mahrumiyet bölgelerinde görev yapanlar ile risk seviyesi yüksek görevlerde bulunanları motive etmek maksadıyla;
  1. Harp akademileri Eğitimi, Komutanlık ve karargah Subaylığı Eğitimi ve Astsubay Üst karargah Hizmetleri Eğitimi alan personele (subay/astsubay),
  2. Belediye sınırları dışındaki jandarma karakol komutanlıklarında görevli personele (subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere),
  3. Patlayıcı madde imhası görevinde çalışan personele (subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere) ilave tazminat verilmesi sağlanmıştır.

  • e. 2629 sayılı Kanun kapsamında; uçucu, paraşütçü, dalgıç, kurbağaadam gibi niteliklere sahip personelin tazminatlarında ortalama %5-20 oranında artış yapılmıştır.
  • f. TBMM Genel Kurulunda 22 Mayıs 2012 tarihinde kabul edilen yasa ile; diğer Devlet memurlarında olduğu gibi iki veya daha fazla süreli yüksek öğrenimi bitiren astsubayların 1’inci derecenin 4’üncü kademesine kadar yükselebilmeleri sağlanmıştır.
  • g. Özlük haklarının iyileştirilmesi çalışmalarına; subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli er ayrımı yapılmadan, özellikle küçük rütbeli personelin lehine olacak şekilde aralıksız devam edilmektedir. Bu kapsamda devam eden çalışmalar;
  1. Yarbay ve üzeri rütbedeki subaylara verilen görev tazminatını 1’inci dereceye gelmiş muvazzaf ve emekli subay ve astsubayların da alabilmesini (yaklaşık 385 TL artış) öngören kanun tasarısı taslağı, 17 Ocak 2012 tarihinde MSB.lığına gönderilmiş, MSB tarafından da 13 Şubat 2012’de ilgili Bakanlıkların görüşüne sunulmuştur.
  2. Halen, MİT ve Emniyet Hizmetleri sınıfından emekli olan personele verilen 100 TL ilave ödemenin kıdemli binbaşı ve altındaki emekli subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara da verilmesidir. Kanun Tasarısı Taslağı, 24 ağustos 2011 tarihinde MSB.lığına gönderilmiş, MSB tarafından da 09 Eylül 2011 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  3. 2 ve 3’üncü dereceden emekli olmuş personele ödenen emekli maaşını 1’inci dereceden emekli olmuş personelin maaşına yaklaştıracak şekilde hazırlanan Kanun Tasarısı Taslağı 09 Eylül 2011 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  4. Gelir seviyesi kısmen düşük olan binbaşı ve daha alt rütbedeki subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşların maaşlarına %20 oranında artış yapılması teklifi 24 ağustos 2011 ve 18 Kasım 2011 tarihlerinde, ayrıca binbaşı ve daha alt rütbedeki subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşların maaşlarına %20 artış sağlanması için TSK Hizmet Tazminatında artış yapılmasına ilişkin teklif ise 15 Mayıs 2012 tarihinde MSB’ye gönderilmiştir.
  5. TSK personelinin özlük haklarını eğitim düzeyine göre düzenleyen tek gösterge tablosunun kullanılmasını öngören teklif, 23 Ocak 2012 tarihinde MSB’ye gönderilmiştir. Bu teklifte;

    (a) Subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşların öğrenim durumlarına göre göreve giriş derece ve kademeleri yeniden düzenlenerek, 4 yıllık fakülte ve yüksek okul mezunu olanların 8/1’inden, 2 yıllık fakülte ve yüksek okullardan mezun olanların 9/2’sinden, lise ve dengi okul mezunlarının 10/1’inden göreve başlamalarının sağlanması,

    (b) Subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşların durumlarına göre yükselebilecekleri en son derece ve kademelerinin yeniden düzenlenerek; iki yıl ve daha fazla yüksek öğrenimi bitirenlerin ¼’üne, lise ve dengi okulları bitirenlerin 2/6’sına, ortaokul ve dengi okulları bitirenlerin 3/8’ine kadar ilerlemesi,

    (c) Lise ve dengi okul mezunu olup 2/6’sına kadar ilerleyen personelden sonra 6 yıllık sicil notu ortalaması %90 ve üzeri olanların  ¼’üne yükselmesi amaçlanmıştır.

  6. 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında görevlendirilen subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere görev yaptıkları her gün için en yüksek devlet memuru aylığının brüt tutarının 1/10’u tutarında (63 TL) ödeme yapılması maksadıyla hazırlanan Kanun Tasarısı Taslağı, 10 Nisan 2012 tarihinde MSB’ye gönderilmiştir.
  7. Mevcut durumda lojman tahsis edilmeyen personele herhangi bir tazminat ödenmemektedir. Lojman tahsis edilmeyen TSK personeline, yaklaşık 400 TL artış getirilmesini öngören teklif 18 Haziran 2008 tarihinde MSB’ye gönderilmiştir. Ancak 23’üncü yasama döneminde yasalaşmamıştır. Bunun üzerine söz konusu Kanun Tasarısının 242üncü yasama döneminde yenilenmesi ve yasalaşması faaliyetlerine devam edilmesi hususunu içeren Gnkur.Bşk.lığının yazısı 06 Nisan 2012 tarihinde MSB’ye gönderilmiştir.
  8. 2’nci dereceden emekli olmuş astsubayların 1’inci dereceye intibak işlemlerinin yapılması yönündeki teklif 28 Mayıs 2012’de MSB’ye gönderilmiştir.
  9. TSK personeline fazla mesai ücreti ödenmesi konusundaki teklif 28 Mayıs 20122de MSB’ye gönderilmiştir. 28.5.2012

Mali konularda yapılan çalışmalar başlığı altında sunulan bilgiler bu şekilde. Bir sonraki yazımızda ikinci bölümü oluşturan “Mesleki gelişime yönelik çalışmalar”ı ve akabinde üçüncü bölümü oluşturan “Sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar”ı paylaşmak üzere…

Sayfa 1 / 2
genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ