Ankara 11°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
11°C
Hafif Yağmurlu
Paz
10°C
Pts
10°C
Sal
12°C
Çar
12°C
Sayın Orhan KAYA;
Daha güne başlarken, köşenizdeki “VEDA” başlıklı yazınızı büyük bir üzüntü ile okudum. Doğrusunu söylemek gerekirse, aynı zamanda çok da canım sıkıldı.
Sizin çok iyi vatansever, ATATÜRK İlke ve İnkılaplarına gönülden bağlı, ülkesine, sorunlarına hakim olan bir insan olmanızın yanında, yazılarınızdaki ifadelerinizden, fikirlerinizden anladığım kadarı ile kültürlü, donanımlı ve aynı zamanda çok da duyarlı bir meslektaşım olduğunuzu anlıyorum.
Bu sitede benden çok önce yazmaya başlamışsınız. Siteye yeniden dönmeden önce, Sayın Ersen GÜRPINAR’la yaptığımız bir sohbet sırasında, sizin gerçekten iyi bir yurtsever ve çok iyi bir ATATÜRKÇÜ olduğunuzu, sitemizde yazmaya başlayacağınızı söylemişti. Gerçekten de tespitlerinin ne kadar doğru olduğunu, sizi okuyarak ve izleyerek gördüm ve böyle bir meslektaşım olduğu içinde gurur duydum.
Sayın KAYA, sizin kırılmanıza, üzülmenize ve bir karar almanıza neden olan bu yazınızda bile yaptığınız tanımlamalar, “VEDA” etmenizi değil, daha da yoğun bir şekilde aynı konuları işlemeniz gerektiğini, gerekçeleri ile siz söylüyorsunuz. Canımızı sıkan her söz ve davranış karşısında bizlere “PES” etmek yakışmaz. Maalesef bizim ülkemizde sabah kalktıktan sonra, gece yatıncaya kadar onlarca konu, canımızı sıktığı gibi, bazen rüyalarımızda bile rahat edemiyoruz.
Düşünün, aynı şekilde, sinirlenip üzüldüğümüz çoğu hususlar nedeniyle, sitedeki arkadaşlarımız tek tek ayrılsalar bu duruma kimler sevinecektir. Kendimize, ülkemize, savunduğumuz fikirlere daha faydalı mı olacağız? Faydası olacaksa bizlerin de birer “Veda” yazısı yazıp ayrılmamız mı gerekir?
BALIKESİR’de Sayın Zafer ÇİMEN meslektaşımın konuşmasında gerçekten siyasi bir içerik yoktur. Duyarlı bir yurtseverin, içinde bulunduğu durumu, görevi vatan savunması olan insanlarla paylaşmaktan başka bir şey değildir. Bu konuşmaya yapılan eleştiriyi herkesin olmasa dahi, bir kısım meslektaşımın, bu tür toplantılarda acil çözüm bekleyen sorunlarımıza değinilmemesi, onları da çileden çıkartmış olabilir. Ama ne yazık ki bu durum, Sayın Zafer ÇİMEN gibi bir vatanseverin konuşmasına yapılmaması gerekirdi. Haklısınız.
Ben, ATATÜRKÇÜLÜK konusunda tek kelime bilmeyen, okumamış, anlamamış, neye ve kime hizmet ettiğini bilmeyenlere en basit şekliyle şu örneği veriyorum:
Akşam evinizde eşiniz ve çocuklarınızla otururken, kapınız çalınsa, kapıyı açtığınızda, birkaç tane maganda, şehir eşkıyası: “ Senin ailece, malını, namusunu, bizim beğendiğimiz her şeyi alacağız. Bize karşı koyma, hiçbir şansın yok. Ya istediklerimizi yap, ya da canı alırız” derlerse, bu evin koruyucusunun ne yapması gerekir? Bu eşkıyalarla ya ölümüne mücadele edecek, ya da buyurun istediğinizi yapın mı diyecek? İşte ATATÜRK kapıya dayanan eşkıyaya hak ettiği dersi veren, bunu yurttaşlarına ve dünyaya öğreten bir liderdir.
Bu örneği şu nedenle vermek istedim:
Siz, ATATÜRK’e ve O’nun mücadele anlayışını idrak etmiş, gönülden bağlı bir meslektaşım olarak, mücadeleden koparsanız kendinizi inkar anlamına gelir. Tam tersine, Yüce ATATÜRK’ten öğrendiğiniz en önemli öğretiyle daha da büyük bir azimle devam etmemiz gerekir. Bunu da içtenlikle dilediğimi bilmenizi isterim. Selam ve saygılarımla..
Eleştiri” ve “tartışma” Türkçede anlaşılmak bakımından haksızlığa uğramış iki sözcük. Bunların gerçek anlamları ile anlaşılan anlamları arasında dağlar kadar fark var. “Tartışma” genellikle “tatsız konuşma ve atışma” biçiminde anlaşılır. “Eleştiri” denince de genellikle “bir şey ya da kişi hakkında olumsuz görüş bildirmek” anlaşılır. Bu iki kavramın kökenine inilince durum nedir acaba?
“Eleştiri”, eskiden evlerimizde genellikle un elemeye yarayan aracın “el” ile tutulmasından hareketle oluşturulmuş olan “elek”in eleyici işlevinden hareketle ve örnekseme yoluyla mecaz anlam kazanmış bir sözcüktür. Öyle ya, her eleştiri, yöneldiği yapıtın olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koymaya, iyi ve kötü yanlarını sergilemeye çalışır. Tıpkı bir elek gibi. Peki biz eleştiriyi nasıl işletiyoruz günlük hayatımızda? Genellikle bir kişiyi, kurumu ya da yapıtı yerin dibine batırarak. Yıkıcı olan bu eylemimiz gerçekten eleştirici bir yaklaşım mıdır?
“Tartışma”nın kökü de “tartmak” eylemidir. Farklı düşünceleri adil bir terazinin iki kefesine koyup tartarak ağır basanı tercih etmemize yarayan bir etkinlik olarak düşünülerek oluşturulmuş, oldukça uygar anlamlı bir sözcüktür.
Ne diyorum;
Yeri ve ortamı degildi,başka yerde yapılsaydı bu konuşmayı ayakta alkışlardım.Birileri hemen atladılar…!!
Hiçbir şey yapmayanların yaptığı bir şeydir, haset olup çamur atmaya, cehaletin getirdiği haddini bilmezliğe denir bu diyarlarda. Oysa ki ciddi bir şeydir. Derin bilgi ve analiz gerektirir. Bir şey hakkında iyi ya da kötü fikir beyan etmek değildir mesela. Ona, kısaca fikir beyan etmek denir. Eleştiri, eleştirilen nesne ya da kişiyi etraflıca bilmeyi, kavramayı gerektirir. Devamında söylediklerini beslemek, doğru düzgün bir yere dayandırmak gerektirir. Yoksa anlamsızlıktan boşa kürek çekmekten öteye geçilemez. Yapmak ya da yıkmak gibi bir amacı yoktur. açıklayıcı, inceleyici, göstericidir. Bilim dalı olarak da mevcuttur, eğitim ve araştırma gerektirir.
ELEŞTİRECEKSİN
ELEŞTİRİLİRSİN
ELEŞTİRECEKSİN VE ELEŞTİRİLECEKSİN
Unutmayın, nerede yazarsanız yazın orada eleştirildiginizde yer mi degiştireceksiniz?..!!! Sevgilerimle kardeşim..
Sn KAYA, bu sitede yazılarımızı birlikte yazdık. Bu site bizlerin, ASSUBAYLARINDIR. Biz, sayısal olarak öyle büyük bir CAMİAYIZ ki aramızda FARKLI düşünenler olacaktır. Bunu ZENGİNLİĞİMİZ olarak KABUL ettik. Yazılarımızı bu sitede yazmaya başladığımızda BIRAKIN yazmayı mensuplarımızın DİLE GETİREMEDİĞİ,DÜŞÜNMEKTEN SUÇ olur mu diye kaçındığı SORUNLARIMIZI İSİM vererek yazdık.Hatta SİTEMİZ yöneticileri bile YAZMAYALIM diye uyardığında “YAZI benim altındaki İMZA bana aittir SORUMLULUK DA benimdir” diyerek YAZILARIMIZIN devam ettirerek bugünlere geldik. UCUZ KAHRAMANLIK yapmadık, böyle de DÜŞÜNMEDİK.Görev BİLDİĞİMİZİ yaptık, yazdık.
O ZOR dönemlerde MEYDANLARDA olmayan SESLERİ çıkmayanlar şimdi bazı konuları beğenmeyebilir, kendi yorumlarına göre değerlendirme yapabilirler. Buna küsüp MÜCADELEDEN ayrılmak BİZLERE yakışmaz. Bu MÜCADELENİN içinde olduk olmaya da DEVAM etmeliyiz.
Yaşadığımız SORUNLARIN bir kısmı tabii ki SİYASETLE ilintilidir. Çünkü neticede İSTEKLERİMİZ SİYASİ İKTİDAR tarafından YASALLAŞTIRILACAKTIR.
Diğer taraftan ATATÜRK ile ilgili SÖYLEMLERİNİZDE yanındayım ve NEFES aldığım sürece de bu TUTKUM aynen devam edecektir. Lütfen kararınızı bir daha GÖZDEN geçiriniz. Başladığımız mücadelede SAFLARIMIZI terk etmeyelim, mümkünse YENİ Katılacaklarla saflarımızı daha da SIKLAŞTIRALIM. Ben özellikle istirham ediyorum düşüncenizi gerekirse birlikte değerlendirelim. Esen kalın.
[b]ELEŞTİRİ MÜKEMMELE AÇILAN KAPININ ANAHTARIDIR [/b]
Karşı görüşün olmadığı hiçbir yazı yoktur. Sn.Kaya’nın düşüncelerine farklı nedenlerle karşı olanların yanısıra onu destekleyenlerin olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Kaldı ki site yönetimi yazarların yazılarını tek kelime değiştirmeden yayınlamaktadır. Sn.Kaya’yı üzen esas konunun kendisine kişisel mesajlarla yapılan saygı dışı davranışlardır. Bunu kesinlikle tasvip etmeyip kınıyor ve ayrılma nedeni olarak kabul etmiyoruz,aksi halde bu durum fikirlere tahammülü olamayanların davranışlarına verilen bir prim olur.
Sn.Kaya yeniden sönen mücadele ateşini yakan,TEMAD ve mücadele misyonunu tarafsızlıkla yürüten sitemize ve mücadeleye fikirleri ile hayat verenlerden saygı duyduğumuz bir meslektaşımızdır. Kararına saygı duymakla birlikte bir kez daha değerlendirmesini öneriyor sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
SİTE YÖNETİMİ
Değerli büyüğüm Sayın Kaya, yazınızı üzülerek, bir o kadar da size hak vererek ve ötekilere öfkelenerek okudum. Dedelerimizin ve onların babalarının bizlerin bu günleri yaşadığı cumhuriyeti kurabilmek için çekmedikleri sıkıntı ve eziyet kalmadı can verdiler, can aldılar. Bu topraklar ve insanların görmediği mezalim de kalmadı.
Ben, sizi şahsım adına çok iyi anladığımı düşünmekteyim. Yaşadığımız bu topraklar ve cumhuriyet bizlere lütuf olarak verilmedi, piyango ve benzeri şans oyunlarından da çıkmadı. Maalesef üzülerek görmekteyiz ki bizleri yönetenler dahi her türlü etnik kimlik ayrımını yapıyor, adını anıyor fakat TÜRK adını anmaz oluyorlar. Dedelerimizin mücadele ettiği güçlerin çocuk ve torunlarıyla bizler, kendi TÜRK evlatlarımıza daha iyi günler bırakabilmek adına mücadelemizi her alanda sürdürmeliyiz. Sizin gibi büyüklerimiz de ASLA HİÇBİR YERDE KALEMLERİNİ BIRAKMAMALI. SAYGILARIMLA.
Sn.Kaya,sönen mücadele ateşini yakan assubayların özgür sesi https://www.emekliassubaylar.org sitesinde mücadeleye büyük destekleri olan bir meslektaşımızdır.Eleştiri,saygı kuralları ile yapılırsa mükemmele açılan kapının anahtarıdır. Sn.Kaya’nın ve diğer yazarlarımızın yazdığı yazıları eleştirenler kadar onaylayanlar da vardır, önemli olan yazara site yönetiminin saygı duyup yazılarının tek kelimesini değiştirmeden yayınlamasıdır, farklı eleştirilerin muhatabı site yönetimi ve meslektaşlarımız olmadığına göre böyle bir karar onlara haksızlık olacaktır. Ben bu ayrılığı onaylamıyor ve üzüntülerimi belirtiyorum.
Sayın KAYA,meslektaşınız olarak sizinle daima gurur duyuyorum. Sizler, nadide çiçek gibisiniz,lütfen pireye kızıp,yorgan yakmanın ne zemini,ne zamanıdır,kararınızı tekrar gözden geçirmenizi diler,saygılar sunarım.
Meslektaşımız Sayın Orhan KAYA’nın değişik içerikteki yazılarını yıllardır burada okudum. Herhangi bir değere zıt, aşırı sivri ve rahatsız edici hiçbir anlatımı olmadı.
Sitenin yayın ilkelerine ve özellikle aşağıdaki ilkelerle çelişkili herhangi bir yazısı yayınlanmadı.
Meslek adımızı taşıyan bu sitede yapacağımız eleştirilerde birbirimize karşı yıpratıcı, incitici olmamaya özel bir dikkat göstermek gerekir. Yorumlarımız ve beyanlarımız kişileri hedef almamalı ve olumlu, öğretici katkısı olmalıdır.
Sayın KAYA’nın yazılarını; sayfa sonlarında linki verilen sayfadan okumaya devam edeceğim.
Kendisinin “veda” sını anlıyorum, haklı olduğunu düşünüyorum. Buradaki katkıları için teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum.
• Demokratik, lâik cumhuriyete ve cumhuriyet değerlerine bağlı, insan haklarına, genel geçer ahlâk ilkelerine saygılı olmak temel ilkemizdir.
• Ülkenin genel sorunlarına duyarsız kalmamakla birlikte…..
Sayın KAYA”nın anlattığı tüm süreçlerde bizzat varolan biri olarak(Taner Haydar KOÇAK-janas) mücadelemizdeki büyük katkısını kimse yok sayamaz. Ağzı olanın sadece konuştuğu ama mücadelenin gerektiği alanında olmayanların bolca olduğu bir alanda elbetteki hergün yaşadığımız çamur atıcılar olacaktır.Ama bunlar bilgisizlikten kendi ayağına sıkanlarla,mücadele gücünü zayıflatma amacında olanlardır.Sayın KAYA”ya bir daha düşünün demem,bu karara üzüldüm de demem.Çünkü tüm görüşleri ile mutabık olduğum değerli büyüğüm kendince bu karardada haklıdır. Bu kararı almasına sebep olanların varlığına üzülür ondanda utanırım. Zaten Sayın KAYA öyle veya böyle bizimle olacaktır. Yani mücadeleyi kazanmadan kimsede bu birlikteliği bozamaz.Sayın KAYA aldığınız karada yanınızda ve alacağınız karalardada destekçinizim. Assubaysam,kölede değilim.
Sayın Kaya bu sitenin ve sizin yazdıklarınızın takipçisi olan emekli assubay olarak kendi adıma ayrılmanızı haddim olmasada onaylamıyorum.Bizler kimin ne dediğini anlayabilen,ölçebilen sessiz çoğunluk olarak bu kararınızı tekrar gözden geçirmenizi rica ediyorum.Bu siteden bir kalem eksilirse üzülürüz.Selam ve saygılar.
Sayın KAYA; bu kararınıza üzülmüyorum,bir daha düşünün demiyorum.Çünkü aldığınız kararı düşünerek verdiğinizi biliyorum.Sizce doğruysa bence doğru olduğu iletiyorum.Sizin anlattığınız tüm süreçte yaşayan,var olan biri(Ali NAS,Janas) olarak her anlamda kararınızı destekliyor ama size o kararı almada neden olan zavallıların kendi ayaklarına sıkma çabalarının sadece kendilerine zarar vereceğini bilerek, içi boş,o kadarda gereksiz kişilerin camia içinde olmasını ya cehaletlerinin esiri olmalarına yada mücadelenin dinamolarını yok ederek zarar verme amacındakiler olarak görüyor,acıyorum.Ey garibanlar bizler 10 sene öncede buralardaydık.Hak almadan dönecek kadar yüreksiz,ödlek,onursuz,gitgel akıllıda değiliz.Çünkü Assubaysak,kölede değiliz. Bunuda bazıları bilsin. Takipteyim.
[b]Sn.Abdullah ZENGİN’in teknik sorunlar nedeniyle iletemediği ve site yönetimine göndererek yayımlanmasını istediği yorumu bilgilerinize sunuyorum. BÖLÜM YÖNETİCİSİ[/b]
Sayın Kaya,
Tahammülsüzlük genlerimizde mevcut galiba.Sayın Abaylı’yı çok yakından tanırım,bir yorumundan dolayı LİNÇ yorumlarını(-) esefle ve dehşetle izliyorum.Beş parmağın beşi bir değildir.Herkesin düşüncesi kendinedir.
Sayın Çimen’in konuşması siyasi ağırlıklıydı,kendi görüşünü lanse imkanı bulmuşken değerlendiriyordu,saygı duymak lazım.
Assubayların sosyal haklarıyla ilgili bir ağırlık yoktu. Tarafsız birine bir vatandaşa bu metni verin size fikrini açıklasın.Sayın Abaylı’nın bana göre söylemek istediği “Konumuz siyaset değil,Assubay haklarıdır”
Yaşayan gören bilir,daha önceki Assubaylar yürüyüşlerinde Al Bayrakların fazlalığından hep asıl amaçlarımız ikinci planda kaldı,bayrak yürüyüşü dendi,demokrasi yürüyüşü dendi.Bence olay budur,sayın Abaylı bu hassasiyeti gösterdiği için Linç ediliyor.
Son yazılarda yazarlarımız kendi görüşleri çerçevesinde siyaset yapma hastalığına maalesef kapıldılar.Unutulmamalıdır ki,bu zümrenin içinde her görüşten insan var.Okuyucular olarak Assubayların sorunlarını (siyasi görüşleri değil) anlatan, araştıran,duyuran ve emek veren elleri öperiz.
Kişilerin yazarlığa layık olup olmadığını ancak okuyucu kesim karar verecektir.Tarafsız olmanın tarafsız yazmanın büyük önemi vardır.
Sayın Kaya’nın VEDA yazısını da okudum ve bu satırları yazmanın okuyuculuk görevim olduğuna karar verdim.Sayfadan ayrıldığınız dönemde Sayın Gürpınar’a sorduğum soruların başında neden ayrıldığınız geliyordu.Bana göre iyi bir gözlemcisiniz,araştırmacı ve yazar nitelikleriniz mevcut. Herhalde ayrılmakla bu özelliklerinizden şüphe ettireceksiniz. Saygılarımla.
Sayın KAYA, Balıkesir Temad başkanı kardeşimizin konuşması farklı bir yerde yapılmış olsaydı ayakta alkışlanacağından eminim,yeri ve zamanı yanlış olmuştur assubaylar olarak haksızlıklara uğratıldık hor görüldük vicdansız uygulamalar yaşadık Adalet diye ayaktayız, hala çocuk gibi aldatılıp kandırılmaya çalışıyoruz, hala ikinci sınıf muamelesi görmeye devam ediyoruz.İstanbul’da Konya’da Balıkesir’de acaba bir müjde alınır mı ya da haklarımız için kararlılık mesajları verilir mi derken bu konuşma yapılınca toplantının amacı bu değil diyenler bunu eleştirenlere sözüm yok, ama kahpece özelinize tehditvari mesajı gönderenler şereften yoksun kişilerdir. Ben de yerini zamanını eleştirdim, amma velakin konuşmanın içeriğine katılıyorum ve de sizi yıllardır izliyorum mücadele yolunda bir meşalenin sönmesini istemiyorum.
Sevgili Başkanımız Zafer ÇİMEN’in, göğsümü kabartan o muhteşem konuşmanın her bir harfini ve taşıdığı anlamı sonuna kadar paylaşıyor ve destekliyorum. Ben,Sen değil, yelkenini yalan ve dolan ile doldurup yol almaya çalışanlar gün gelecek layık oldukları yere gönderilecekler.Bizim yönümüz ve tarafımız belli,kimseden ihsan,lütuf,inayet istemiyoruz !. ATATÜRK’ümüzün ilke ve inkılaplarına ve Cumhuriyetimizin günden güne yok edilen değerlerine sahip çıkamazsak ne ülkemiz kalacak ne de TEMAD!. Hangi çatı,hangi şapka altında olursa olsun bu değerleri savunmak SİYASET değildir.Sevgili Adaşım!,böylesine bir ortamda Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve O’nun ilke ve İnkılaplarını savunanlar olarak bizler de bir köşeye çekilirsek meydan bölücülere,yıkıcılara ve örümcek kafalılara kalacak, bu durumu hazmedebileceksen sen de çekil, SUS ve bizleri susturmaya çalışanların ekmeğine yağ bal sür. Kararını ONAYLAMIYORUM !.Yılmak,yıkılmak yok !. Sevgi ve selamlarımla kucaklıyorum.
Sn.Kaya; pes etmek meseleyi cozmuyor,hayatî oneme haiz konularda ve mucadelelerde,ben bu isi birakiyorum demek silahi birakip teslim olmaktir,burada konumuz; assb.larin konusudur,her telden calan olacaktir,bes parmagin besi de bir olmadigi gibi ancak islenen tema assb.temasidir.kanaat ve dusunce su olmali; ben bu yola bas koydum,kovsalar bile gitmiyorum denmeli, o kadar…
TEMAD, Deklarasyonun altına imza atmamıştır.Hala bu İktidardan beklenti içerisindedir.Memleket elden giderken özlük hakları beklentilerine girerek yanlış safta durmak bizi temsil eden bir Derneğe yakışmıyor.Sayın KAYA da bu çerçevede eleştiriliyor…