Dolar 37,9839
Euro 41,3513
Altın 3.693,05
BİST 9.044,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 21°C
Çok Bulutlu
Ankara
21°C
Çok Bulutlu
Sal 21°C
Çar 23°C
Per 22°C
Cum 20°C

GELİŞMİŞLİK – DEMOKRASİ – MUHALİFLİK

"Yazarların yazıları kendi düşünce ve sorumluluklarını taşır"
29/01/2011 6:04 PM | Son Güncellenme: 31/03/2024 9:11 PM
4

Temad Genel Sekreteri;

Gelişmiş toplumların durumu daima bir vücudun organları gibidir. Daima birbirlerini takviye eder, hata arama görevini üstlenmezler. Refah ve mutluluğu yakalayamamış gelişmemiş ülkelerin durumu ise Irak, Filistin, Afganistan, Pakistan v.s. ülkelerin halihazır durumudur. Anlamsız ve gereksiz iç çekişme ve çatışmalarla onlar sadece birbirlerini yerken başka ülkelerde onların topraklarındaki gelirlerini yıllar yılı sömürmüşlerdir.

böyle diyor. 

Gerçekten öyle midir?

Gfikrim-geldielişmiş ve uygar toplumların tamamında görünen en temel ortak özellik ileri bir demokrasiye sahip olmalarıdır. İleri bir demokraside KURUMLAR vardır. Yani muhalefet, sendikalar, Sivil toplum örgütleri vardır. Bu kurumların temel görevi, Yönetenleri; evrensel hukuk kurallarına riayet etmeyi, temel hak ve hürriyetlere saygı göstermeyi temin etmek, aykırı davrananları uyarmak, hukuku ve sosyal adaleti savunmaktır.

İleri demokrasi ile idare edilen gelişmiş ülkelerde KURALLAR vardır.

  • Yönetimde açıklık esastır.
  • Hesap verebilirlik vardır. Toplumun ve muhalefetin sorgulamalarına, toplum huzurunda açıkça hesap verilir.
  • Eleştirilere tahammül ve hoşgörü ile yaklaşma vardır.Toplum yararına yapılan yapıcı eleştirilerden ders çıkarılır.
  • Etik kurallar geçerlidir.
  • Kayırmacılık yoktur. Ayrımcılık, sebepsiz zenginleşme, şahsi çıkar düşkünlüğü hukuk ve ahlak dışı davranışlar yoktur.Toplumun çıkarları ve hak ve hukuku önemlidir.

Bu kurallardan yalnız bir tanesi dahi ihlal edilse, hem toplum hem de sistem bu tür yöneticileri cezasız bırakmaz.

İleri demokrasinin bu kurumlarına yönetici olarak seçilmiş ya da görevlendirilmiş olan kişiler, görevlerinde başarısız olduklarını anlayınca, başka bir mazerete sığınmazlar, toplumundan özür dileyerek ayrılırlar. Ayrılmazlar ise sistem onları cezalandırır.

İleri demokrasilerdeki kurumların yöneticilerinde;

  • Karartma yoktur.
  • Başarısızlığı örtmek için çarpıtma, toplumca kabul edilmiş değerleri kullanarak hedef şaşırtma yoktur.
  • Eleştirilere tahammül, hoşgörü ve etik değerlere saygı vardır.
  • Yöneticinin çıkar düşkünü olduğu anlaşılırsa, asla bir kere daha seçilmezler.
  • Polemiklerle durumu idare etmezler, başarmak için ciddi bir şekilde işlerine odaklanırlar.
  • Başarısızlığı kapatmak için ajan, provokatör kullanarak, karışıklık ve kargaşa yaratmaz, başarısızlığın suçunu muhaliflere yüklemeye kalkmazlar. Başarısız olmuşlarsa etik davranırlar, toplumdan özür diler ve görevlerini başarılı olacaklara bırakırlar.

Seçilen örnekteki IRAK, AFGANİSTAN, PAKİSTAN dahil olmak üzere ve hatta geçmişte ROMANYA, BULGARİSTAN, günümüzde KUZEY AFRİKA ülkelerinin yöneticileri, ileri demokrasiyi yani ileri demokrasinin tüm KURUM ve KURALLARINI uyguladıkları için mi ülkeleri geri kalmış ve kargaşa çıkmıştır? Yoksa Demokrasinin kurum ve kuralları yerine baskı, çıkar ve iktidar düşkünlüğü, kayırmacılık ve ayrımcılık, hukuk, adalet ve etik kurallardan yoksun anlayışları ile yoksul halklarını iliklerine kadar soyup, hesap vermeme, hesap sormaya çalışanları bir şekilde etkisiz hale getirme davranışları sonunda, halk toptan ayaklanıp hesap sormaya kalkınca da servetlerini uçaklarına yükledikleri gibi kaçmışlar, ya da hukukun pençesine yakalanmışlar mıdır?

Bu çarpıtma ve polemiklerden medet umma anlayışı; hak arayan, haksızlıklar karşısında ezilen meslektaşlara karşı yapılması hangi düşüncenin ürünü olabilir ki?

Bu ülke örneklerini verirken hakikaten çok iyi düşünerek mi verdiniz? Eğer bu ülkelerin geri kalmışlığı, yöneticilerinden ve yönetim şeklinden değil de muhalefetten dolayı olduğunu bizlere inandırmaya çalışıyorsanız, sizin için çok yazık. Bu tavrınızı bu şekilde sürdürüp, koltuğunuzda kalmayı hedeflemiş ve bizleri bu çarpıtmalara inanacak kadar saf görüyorsanız ve bizler de buna inanıyorsak bizlere de çok yazık.

ETİKETLER: , ,
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

  1. Hasan ÇANKAYA dedi ki:

    İstifa için verilmiş sözlerin olması ve bu sözlerin tutulmamasından kaynaklanan utanç gerekir. Mustafa EROL’un ne söz verdiğini bilmiyorum ancak askerlik anılarını yaşatması nedeniyle vicdanen rahattır diye düşünüyorim. Çıktığı televizyon programında ortaokul mezunu iken nasıl lise bitirdiğini anlatmadı mı? Anılarını anlatmıyormu? Yeterli görüyordur kendi açısından.

    Sayın KAYA yazınızın son bölümünde bahsettiğiniz nöbet tutma süresinin uzatılması, sakındırak, lisans şu bu düzenlemesi astsubaylara iyileştirme diye yutturuldu basında. Bizler için hiçbir maddi düzenleme yoktu. Aynı kanun maddesinde albayların kadrosuzluk tazminatı alma süreleri albaylıkta iki yıl çalışmaları yeterlidire indirilerek yine bize gol attılar.

  2. Hüseyin ÇETİN dedi ki:

    İnsanlar seçilerek bir yerlere gelmiş olabilirler ancak seçildikleri makamın hakkını veremezlerse erdemli / onurlu insanlar iseler istifa ederler. İstifa etmekle insanlar küçülmezler, onurlarından kayıpları olmaz. Başarısızlıklarına rağmen istifa etmemek için direniyorlarsa, başarısızlıklarını kendileri için başarı olarak kabul ediyorlarsa toplum nezdinde, seçenlerin, üyelerinin nezdinde küçülürler, saygınlıkları kalmaz. Ne yazıkki Türk toplumunda bunu kabullenmek çok zor , herşeye rağmen istifa etmemek için direnirler. geçtiğimiz aylarda Japonya Hv.K.K.nı hakkında yapılan açıklamalardan sonra istifa etmiştir. Yine Kore’de başbakanın kızı torpil yapılarak işe alınınca onurlu bir davranış ile istifa etmiştir. Dünyada bu konuda pek çok örnekler vermek mümkündür, ama Türkiye’de maalesef.TEMAD Gen.Bşk. Sayın Mustafa EROL 8 yıldır Genel Başkanlığınızda bizler için ne yaptınız, siz bizim için koskoca 8 yıllık bir kayıpsınız, lütfen başarısızlığınızı kabul edin ve onurlu insanlar gibi istifa edin.

  3. M.F.AKALP dedi ki:

    Birçok arkadaşımız mevcut Temad yönetiminin 8 yıldır sadece sakındırak ve pantolonlardan siyah çizginin kaldırılmasının başarıldığını söylüyorlar, bu bile Temad’ın başarısı değildir. Temad’ın bu konuda tek kelime edip tek satır yazdığını gören hatırlayan var mı? Bu konuyu benim bildiğim kadarı ile Sn.Orhan Kaya ile Milliyet Blog’ta Sn.Ersen Gürpınar yazmıştı. 9/2′ nin önemini bile kavrayamayan bu yönetim assubaylara umutsuzluk dışında hiçbir şey vermemiştir.