Değerli arkadaşlarım,
Camia olarak bugüne kadar yaşadıklarımızı masaya koyup DOĞRU değerlendirmeliyiz. İstediklerimizin bir anda OLMASI zaten mümkün değildi. Karşımızda BİZLERİ oyalama, kandırma ve aldatma için şartlanmış Hükümet ve Genkur vardı. Bilindiği şekilde PİNPON topu gibi bizlerle oynadılar, onlar tarafından ALDATILDIK, KANDIRILDIK bugünlere geldik. Başbakanın, hele hele Msb nı ile ASSUBAY devrimleri mucidi Genkur Bşk nın yaptıklarını ve yapmadıklarını buraya tekrar yazmak istemiyorum.
Ancak, bugüne kadar yaptıklarımızı DENEME-YANILMA yöntemi olarak kabul edelim ve HİÇ UNUTMAYALIM. Bizim camiamıza yapılan AYIRIM ve ÖTEKİLEŞTİRME toplumun HİÇ BİR kesimine yapılmamıştır. Bu bir ÖNYARGININ eseridir. Haklarımızı elde etmede KARŞIMIZDA SET oluşturmuş olanlara İNANMAMIZ, GÜVENMEMİZDE bizlerin en büyük YANLIŞI olmuştur. Bu konuda zaman zaman KARARSIZ tutumlar içine girdik, HAZIRLIKLARI yapmadan BASİT olarak geçiştirilecek EYLEMLERE giriştik. Birazda TECRÜBESİZ olduğumuzu kabul etmeliyiz. Ama kimse YAPILMASI gerekenleri anne karnında öğrenmez. Bu bir süreçti yaşadık ama TECRÜBE EDİNDİK, GERÇEKLERİ VE YANLIŞLARIMIZI gördük.
E.Assubaylar ORG olarak HAKLARIMIZIN kazanımını kendimize görev addettik, gücümüzün üzerinde GAYRET göstererek azımsanmayacak MESAFELER katettik. Yaptıklarımızı kabul etmeyenler, buna katılmayanlar tarafından haksız olarak ELEŞTİRİLMİŞ, TENKİT edilmiş olabiliriz. Ama unutmayalım ki, ancak MEYVE VEREN AĞAÇ taşlanır. Yapılan TENKİTLERİN olumlu yönleri ve yapılanları onaylayanların ÖNERİLERİNİ birleştirerek DAVAMIZIN çözümüne daha iyi ODAKLANABİLİRİZ. Unutmayalım ve kabul edelim ki EL ELDEN ÜSTÜNDÜR. Sorunlarımızın ÇÖZÜMÜNE yönelik doğru fikirler kimden gelirse gelsin DEĞERLENDİRİLMELİ, DİKKATE alınmalıdır.
Bugüne kadar camia olarak en büyük eksikliğimizin sorunlarımızın çözümü için elimizin altında ACİL EYLEM PLANIMIZIN olmaması ve bunu DEĞİŞEN GÜN VE ŞARTLARA uyarlayamamız ve UYUM sağlayamamamızdır. UYGUN kişilerin BİLGİ, TECRÜBE ve BECERİLERİNDEN istifade etmek için DİYALOG sürdürülmeli, STRATEJİLERİMİZİ geliştirerek uygulamalıyız. Gerekirse bunun için YENİ BİR YAPILANMAYA GİTMELİYİZ. Bu yapılanmanın GEREKLİ olduğuna inanmaktayım.
Bugüne kadar CAMİAMIZA yapılan HAKSIZLIKLARDA SİYASİLERİN davranışlarını anlayabiliriz. Ama SİLAH arkadaşı ve KADER ortağı diye bildiğimiz kişiler KENDİ İKBALLERİ için uyguladıkları KAST SİSTEMİ gereği YASAL HAKLARIMIZI görmezden gelerek bir kalemde silmişler en büyük VEFASIZLIK örneğini sergilemişlerdir. Bu tavırlarıyla SİLAH ve KADER arkadaşı dedikleri TSK nın ikinci büyük ve önemli ayağı olan ASSUBAYLARIN nezdinde GÜVEN ve İTİBAR kaybına uğramışlar, HAKTA ve HUKUKTA büyük bir EŞİTSİZLİK yaratmaya İMZA atmışlardır.
TSK nın komutanı sıfatını taşıyan GENKUR bşk sadece SUBAYLARIN komutanı gibi hareket ederek onların HAKLARINA sahip çıkmış, Assubaylara karşı sözünde durmayarak, haklarına sahip çıkmayarak en büyük ADALETSİZLİĞİ ve VEFASIZLIĞI gerçekleştirmiştir.
Üye kayıtlarımızın incelenmesinde şubelerin çoğunda arkadaşların KAYITLI olduğu ama AİDATLARINI ödemediği görülecektir. Yine çoğu arkadaşımız GÖREV ve SORUMLULUK almaktan imtina etmektedir. Yönetime seçilenlerin görev YAPIP YAPMADIKLARIYLA da kimse ilgili ve araştırıcı değildir. Üye olarak SORUMLULUK BİLİNCİNE varılmadan HİÇ BİR NETİCE ALAMAYIZ.
Değerli arkadaşlar. İçimizdeki sorunları çözmek için bugünden itibaren KOLLARI sıvamalı MEVCUT yönetimleri TEŞVİK edip YARDIMCI olarak sorunların çözümünü sağlamalıyız. Bulunduğumuz bölgelerde BAĞIMSIZ ADAY olan arkadaşlarımızı PARTİ AYIRIMI GÖZETMEDEN kesinlikle DESTEKLEMELİ gücümüzü ISPATLAMALIYIZ. Zaten bugüne kadar HANGİ PARTİ GERÇEK anlamda SORUNLARIMIZA sahip çıktı da PARTİCİLİK yapacağız. Bu seçim BİR ARAYA GELİP GÜCÜMÜZÜ göstermek için son şanstır. Bu şansı çok iyi değerlendirmeli ve kullanmalıyız. Saygılarımla.
Sayın Günşer ellerinize ve yüreğinize sağlık bir Günşer klasiği daha ve tam da sizin söylediğiniz yerdeyiz. Şimdi sıra emeklilerin Gen.Kur., hükumetin ve kamuoyunun gözlerini önünde basın desteğiyle gündeme oturma sırasında.
Sayın GÜNŞER;
Yazınızdaki tespitlerinize ve kuşkularınızın tamamına ben de aynen katılıyorum. Yalnız basit ayak oyunları ile bizleri ve kamuoyunu yanıltmaya kalkarlarsa, inanın bunu yapmaya kalkanlar toplum önünde daha da zor durumda kalacaklardır. Yasalarla uygulanan somut gerçeklerin yanında, bunu bizzat yaşayan on binlerce insan var. Daha da önemlisi davaya inanmış, ne yaptığını bilen, bilinçli, kararlı ve cesur bir başkanımız var. Her şeyi engellemeye kalksalar meydanları elimizden alamazlar. Konu bizler olunca, Genelkurmay ile hükümet arasındaki boşa top çevirme ve zaman doldurma girişimlerini biliyoruz. Ama kamuoyunun da öğrendiği gibi artık elimizde bildirilere yansımış sağlam belgeleri var. Umarım yine kaynak sorunu ile başlayan cümleler kurmazlar. Bizler de gerekçeli ve mukayeseli açıklamalarla gerçek yüzlerini ortaya koymaya devam ederiz. Bizler zaten rahatsızız. Bize oyun oynayanları da rahatsız etmekte kararlıyız.
Bu anlamlı ve yol gösterici yazınız için teşekkürler.
Sayın GÜNŞER;elıne, emeğine, kalemıne sağlık.
Assubaylar 27 Mayıs 1960 darbesinden bugüne kadar kendisine köle gözüyle bakan vesayetçi militer zihniyet tarafından mağdur edildi.
Demokrasinin paravan olarak kullanıldığı, hakimiyet-i vesayetin devam ettiği, hukukun ve adaletin elitlerin oyuncağı olduğu güzel ülkemde mevcut yapının değişmesi biraz zor görünüyor. Zira vesayetçilerin kaleleri elli yıldır muhkemleşti,kırmızı çizgilerinden vazgeçmeme direncini gösteriyorlar. Yalnız;işleri eskisi gibi kolay olmayacak. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Assubayları Atatürkçülük, vatan ve millet nidalarıyla kolay kolay kandıramayacaklar artık.
Çünkü Assubaylar gözünü açtı, sosyal medyayı ve bu kanalları kullanma özgürlüğümüze de kimse pranga vuramayacağına göre… Haykırışımız devam edecek demektir.
Şu ana kadar onlarca yıldır gerek bizlere yapılan haksızların dile getirilmesi gerekse kendimizi ifade etmemiz yönüyle bazı eksikler olmasına rağmen durum yine de iyi seyretmekte.
OYAK konusunu gündemden düşürmemeliyiz.
OYAK konusu militer vesayetin yumuşak karnı.
OYAK Assubayların hedeflerin ulaşmasında stratejik bir değerdir.
OYAK konusu gündemden düşürülmemelidir.
Sayın Günşer
Hareketin baş kahramanının görevdeki arkadaşlarımızın olmasının arkasındaki neden ekonomik taleplerin bastırması ve sanal medyanın iyi kullanılmasıdır.Degilse çalışan arkadaşlarımızın bu güne kadarki suskunluklarını nasıl açıklarız? Örnegin 9 Ekim mitingimize Ankara’dan katılan ancak 50-60 kişi idi.Oysa çalışan binlerce arkadaşımız ve yakınları vardı. Sosyal medya üzerinden yapılan örgütlenmeler saman alevi gibi kısa sürede sönebilir.Bu nedenle TEMAD olarak hepimizin eylemlere hazır olmamız gerekir.Bu coşkuyu olumlu sonlandırmak için gerekirse meydanlara da inmeliyiz, çalışanlar ve emekliler olarak. Sanal alemde örgütlenen 170 bin arkadaşımızın onda biri yeter bize Ankara’yı sallamak için.Yerinde tespitleriniz için ve kamuoyumuzu aydınlatıcı çalışmalarınız için teşekkürler.
Sayın Orhan Orhun çok haklısınız. OYAK konusu zümrecilik çıkar zincirinin hegomon olduğu bir yapılanma örneğidir. OYAK maalesef keyfi uygulamalar yapmaktadır. Ancak şunu da ifade edeyim ki Sayın TEMAD Başkanımız çok güzel bir strateji izliyor. Eğer şikayetlere OYAK ile başlasaydı kamuoyundan fazla destek alamayacağımız gibi, kendi aramızdan birtakım karşıt görüşler çıkabilecekti. Ayrıca basın direkt olarak şu soruyu soracaktı. “Şu an emekli bir assubay OYAK’tan ne kadar ikramiye alıyor?” Maalesef OYAK’ın uyguladığı yanlış politika nedeniyle şu an emekli olan assubay konjüktürel olarak daha önceki dönemlere göre küçümsenmeyecek bir nema almaktadır. Kamuoyu bunu bizim tabi olduğumuz kanunlara göre değil kendi gelir durumuna göre değerlendirmektedir. Ayrıca on yıl önce emekli olmuş üyeyi de aynı kefeye koymaktadır. O nedenle şu an OYAK ile kendimizi ifade etmekten biraz uzak dursak iyi olur kanaatindeyim. Ancak tabii ki OYAK’a da sıra gelecek. OYAK’taki olumsuzlukları gündeme getirmek zaten sadece bizim değil Türk Basını ve Kamuoyunun boynunun borcudur. Biz de takipçisi olacağız. Zamanı gelince AİHM’e açtığımız dava başlığıyla kendimizi ifade edeceğiz. Bu vesile ile hassasiyetinize katılıyor ve yorumunuz için çok çok teşekkür ediyorum.
Bundan sonra ne yapacağız? yol haritamız ne olacak? Akil arkadaşlar artık bunun üzerinde fikir geliştirmeliler. Mesaj panosunun üçüncü sayfasında kendi stratejimi yazdım Saygılarımla.
Bence bundan sonra yapılacak tek şey TEMAD’a güvenmek ve sahip çıkmak. Biz TEMAD’a sahip çıktıkça TEMAD daha güçlü olarak bizi savunacaktır.
TEMAD başkanımız konuya hakimdir. Hitap gücü yüksektir. İkna edici bir yönü vardır. Serinkanlı ve sakin konuşuyor. Televizyonlarda bağırıp çağırmadan kendini dinletmesini çok iyi biliyor.
O nedenle diyorum ki TEMAD’ın muhakkak bir yol haritası vardır. Ancak görülmektedir ki bazı arkadaşlarımız sadece belirli bir konuya odaklanıyorlar. O konu da maalesef sadece para. Oysa para isteyen o kadar çok devlet memuru var ki… Öğretmenler, polisler hepsi sırada… On kere zam alan onbirinci kez sırada. Biz bu şartlar altında emsal olarak 926 Sayılı kanunun kazanımlarını arttıcı söylemlere yer vermeliyiz. Nitekim TEMAD Başkanımız da bunu yapıyor. Bu vesile ile kişisel eylem planları oluşturmak tabii ki güzel ancak genel merkezle irtibata geçmek gerek. Onlara mail atılabilir. Faks çekilebilir. Ayrı alternatif bir istek paketi oluşumu yapmayalım. Saygılarımla…