Dede Ersel AKSU

Dede Ersel AKSU

İŞTE GERÇEKLER 

Sevgili Dostlar;

Uzun zamandır polemiklerden uzak kalmak için yazmıyorum. Ancak sosyal medyada yazılanları, TEMAD'a yapılan haksız ve mesnetsiz suçlamaları görünce bazı şeylerin açığa kavuşması için yazmaya karar verdim. 

Gündem yine TEMAD ve ihraçlar. Hep ihraçları eleştiriyoruz da, bu arkadaşların neden ihraç edildiğini hiç sorgulamıyoruz! Bu insanlar durduk yere, veya "bu gün de şunları ihraç edelim" diye mi ihraç edildiğini sanıyorsunuz?

Size bazı ihraçlar ve gerekçeleri hakkında bilgiler vereyim;

Mesela; TEMAD ile alakan olmadığı halde, TEMAD adına devletin kurumuna yazı yazıp, bedava veya indirimli bilet alıp, yaşlı üyelere satacaksın, yetkin olmadığı halde TEMAD adına gezi düzenleyip , TEMAD üyelerine TEMAD’dan geliyormuş gibi SMS çekeceksin, para kazanacaksın, TEMAD'ın gelirlerini kesmek, ümüğünü sıkmak için her türlü alavereyi dalavereyi çevireceksin, utanmadan sıkılmadan TEMAD adını kullanarak rant sağlamaya çalışıp nemalanacaksın, Genel başkana ve TEMAD yönetimine sosyal medyadan sürekli hakaret küfür edeceksin, Genel kurulda delegelerin reddetmesine rağmen çakma oluşumlar yaratmaya çalışacaksın, TEMAD’ı bölmek için elinden geleni yapacaksın,  TEMAD adına iş yapacaksın, konu yargıya gidince kıvıracaksın, Genel Başkan ve Tüm Şube Başkanlarını yalancılıkla itham edeceksin, ondan sonra vay ihraç oldum diye sızlanacaksın.

Unutmadan, yıllar önce astsubay hak ve onur mücadelesi için TASSEN için çalıştığımızda, bizlere bölücü, yıkıcı diyerek 'ergen oğlanlar' gibi yazılar yazan kalemşörler, kurulan ve vakıflar müdürlüğünde tescili olmayan çakma vakfa hiçbir şey demiyor.  Eee adamlar haklı, onlara rant gelsin de nereden gelirse gelsin...! Onlar için esas olan ceplerinin dolması, astsubay hak ve onur mücadelesi umurlarında değil!

Maalesef, bu arkadaşların TEMAD'a yaptıklarının onda biri kendilerine yapılsa dünyayı yıkarlar.
 

Evet her zaman ihraçlara karşıyız ama hak edene de, hem hukuksal hem de idari olarak gereğinin yapılması elzemdir. Kişi ve kurumların kendini koruma refleksi olduğunu bilmemiz lazım.


Herkes eleştiri yapabilir ama kimse bir başkasının ailesini, kişiliğine, çoluğuna çocuğuna hakaret edemez. Evet, TEMAD yönetimini, şubeleri başarısız bulabilirsiniz, verdiği sözlerin gerçekleştiremediği  yönünde eleştirebilirsiniz ama bu size hakaret ve küfür etme hakkı verme, sadece eleştiri hakkı verir.

Beğenilmeyen yönetimin nasıl değişeceği bellidir. Genel Kurulda ekipler aday olur, delegeler de ona göre istediği ekibi TEMAD’ın başına getirir. Beğenmediğimiz yönetimi değiştirmek için biz bu şekilde 3 seçime girdik ve 3 seçim kaybettik.
 

Zamanında bir önceki eski yönetimce şahsım ve onlarca dava adamı haksız yere ihraç edildiğimizde, ihracımız bittiğinde üye kaydedilmediğimizde, 7 yıl önümüz kesildiğinde bu arkadaşlar neredeydi? O gün sessiz kalanlar bu gün ortalığı ayağa kaldırıyor.

Kusura bakmayın bu adamlar dava adamı değil, rant adamı. Para gelsin de nasıl gelirse gelsin. TEMAD umurlarında değil.

Bu konuda yapılan hukuksal girişimleri ve sonuçları çok yakında duyacaksınız ve sizden gerekçesini bilmediğiniz ihraçlar konusunda daha dikkatli olmanız. Bu gün mağdur ayağına yatanlar, zamanında ali kıran baş kesendi. Güç ellerindeyken acımasızca haksız yere bu gücü kullananlar, haklı yere aynı güç kendilerine göre kullanılınca zıplıyor.

Kusura bakmasınlar ama bu kafayla giderlerse daha çok zıplayacaklar.

Onlara son sözüm, kirli ellerinizi, oyunlarınızı, alavere dalavere işlerinizi TEMAD’ın üzerinden çekin. Biliyorum, rantınız, musluğunuz kesildi, keyfiniz kaçtı, dünyanız yıkıldı ama sizin için bu işler bitti. TEMAD’a daha fazla zarar vermeden köşenize çekilin!
 

Unutmadan TEMAD ile ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum;

 Yıllar önce, önceki yönetim döneminde TEMAD genel Merkezini bir arkadaşımla ziyaret ettik. Sağolsun bizi üye kaydetmemek için elinden geleni yapan Başkan Yardımcısı bizi karşıladı ve konuşmaya başladık. Tam bu esnada yan odalardan birinde yüksek sesle müzik çalmaya başladı ve iki bayan bağıra çağıra müziğe eşlik etti. Biz 'ne oluyor?' der gibi Başkan yardımcısının yüzüne bakınca, Başkan yardımcısı da durumdan rahatsız oldu ve yan odadaki o bayanları uyarmaya gitti.

Bayanların verdiği cevap bizde şok etkisi yarattı.

“ Misafirlerden bize ne? Sizin için keyfimizden feragat edemeyiz” minvalinde sözler söylendi.

Başkan yardımcısı kızararak bozararak yanımıza geldi. Söyleyecek bir şey yoktu. Unutmadan o genel başkan yardımcısı da o yönetim tarafından ihraç edildi.

Durum ortadaydı. O gün o yönetimin gönderilmesi gerektiğine karar verdim ve bunun için elimden geleni yaptım. Şimdi o bayanlar kimdir diye sorabilirsiniz. Onlar kendilerini biliyor.

Dün şarkı söyleyen, genel başkan yardımcısını bile takmayan TEMAD'dan bu gün Milli Savunma Bakanıyla bir defada 3 saat toplantı yapan, 3 kez görüşen, Cumhurbaşkanıyla 3-4 kez görüşen ve astsubayların başlangıç derecesi konuusunda söz alan, tüm askeri ve siyasi bürokrasi le görüşerek haklarımız için mücadele eden bir TEMAD var.  Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, siyasetçiler verdiği sözü tutmuyorsa buunun sorumlusu ne HAmza DÜRGEN, ne de TEMAD'dır. Eğer eleştirecekseniz TEMAD'ı değil, biraz da haklarınızı vermeyenleri eleştiriniz. 

İçinizden "eylem yapalım" diyen arkadaşlar olabilir; zamanında yapılan çakma ölüm orucu eylemi ile TEMAD'ın yapacağı tüm eylemlerin önü kapanmış ve inandırıcılığı bitmiştir.  Ayrıca pandemi nedeniyle son 1 yılda ve önüzdeki dönemde eylem söz konuusu bile olamaz. 

TEMAD’ın hangi noktadan hangi noktaya geldiğini görmek için lütfen gidin, genel merkezi ziyaret edip bir çaylarını için. Goygoyculara inanıp güzide kurumumuzu yıpratmayın. TEMAD bizim ulu çınarımızdır.

Sevgili Dostlar;

Son sözüm, bu bir hizmet yarışıdır. Geçmişte olduğu gibi, başaramayan gidecek, başaracağına inanalar gelecektir. Hepimiz bir gün yaptıklarımız ve yapamadıklarımızla anılacağız. Yönetimler kişiler gelip geçici ama TEMAD kalıcıdır ve astsubayların kalesidir.

Saygılarımla.

 

Sevgili Dostlar,  dünü bilmeden bu günü konuşamayız. Mücadelemiz uzun solukludur. Bundan 69 yıl önce,  1951 yılında Assubay Kanunu ile büyük oranda özlük, sosyal ve diğer haklarımız  makaslandı.  O günden bu güne bazı kazanımlarımız oldu ise de araya giren darbe dönemlerinde en çok mağdur edilen meslek grubu olduk. 

Öyle ki; 12 Eylül darbesini yapan dönemin Genelkurmay başkanı Kenan Evren, "hiç bir assubay benim  teğmenimden fazla maaş alamaz" sözünü söyleyerek, assubaylara bakış açısını gösterdi. Sanki teğmen onun ama assubaylar Yunan Ordusunun assubaylarıydı.   İşte bu ve buna benzer zihniyetle mücadelemiz yıllardır sürüyor. 

Yine bizleri en çok üzen gelişmelerden biri de;  1. derecenin 4 kademesi konusu mecliste yasalaştıktan sonra dönemin Genelkurmay Başkanının gönderdiği heyet marifeti ile mecliste geçen kanun bir gün sonra iptal edilmesiydi.

2011 yılında Ahmet KESER yönetiminin gelmesiyle umut doğdu ancak, saman alevi gibi mücadele parladı ve söndü. O dönemde TEMAD  emlakçı ofisine dönmüştü.

Hatırlayınız  o dönemde özlük haklarımız unutulmuş, TEMAD sitesi emlakçı ofislerinin reklam alanı gibi olmuştu.  Assubayları KESER ve ekibine verdiği trilyonluk olağanüstü maddi  bağış, konser, kutlama ve kokteyllerle heba edilmiş, tüm ısrarlarımıza rağmen bir genel merkez binası bile alınmayarak, halen kullanılmakta olan ve çıkmaz sokakta bulunan Kiralık Genel Merkez aynı şekilde kalmıştı.  Bu dönem TEMAD açısından çok çalkantılı geçmiş, KESER döneminde yaklaşık 11 genel başkan yardımcısı ihraç ve istifa yoluyla TEMAD'dan gönderilmişti. 

2017 yılında yapılan seçimlerde, KESER ve ekibi seçimi kaybetti ve şahsımında içinde bulunduğu  Sn. Hamza DÜRGEN liderliğindeki çalışma grubu seçimleri kazanarak  yönetime geldi.  

TEMAD  devralındığında, trilyonluk bütçe bitmiş ve yaklaşık 200 Bin lira borçla icralık olarak devralınmıştı.  TEMAD'ı icradan kurtarmak için bir şubeden borç alınmış, o da yetmediği için şahsım ve arkadaşlarımız kişi başı 10'ar bin lira bağış yapmıştı.  Arkadaşlarımız bir yandan icra ve borç işleri ile boğuşurken, diğer yandan KESER ve onun yönetimine yakın kişilerce TEMAD'a kayyım atanması için açılan davalarla uğraşmıştı.

Sonuç olarak Mevcut yönetim TEMAD, kayyım atanması için açılan tüm davaları kazandı ve borç batağından kurtuldu. 

TEMAD BANA NE VERDİ DİYEN, SEN TEMAD'A NE VERDİN?

 TEMAD'ı eleştirmek her üyenin hakkıdır ancak, üye olmayan sisteme dahil olmayan kişilerin hariçten gazel okuması  kabul edilemez. Yaklaşık olarak 'aileleri ile birlikte 1 Milyon 200 Bin emekliyiz' diyoruz ama TEMAD'a üye olan sayısı sadece 35 Bin civarında! Geri kalan 1 milyonm 170 bin emekli nerede? Sivil toplum örgütlerinin en büyük güç göstergesi üye sayısıdır. Gücün üye sayındır. 

Yıllık 30-100 lira bağış yapmayıp, üye olmayan bir kişinin TEMAD'ı eleştirmesi kabul  edilemez. Diğer tarafta şubesini ayakta tutmak için, cebinden çoluğunun çocuğunun rızkını harcayan şube başkanları ve üyeler, diğer tarafta elini taşın altına koymadan fütursuzca sosyal medyada eleştirenler. Kısacası TEMAD bana ne verdi diyenlere sormak lazım, sen TEMAD'a ne verdin? 

TEMAD'IN KANAYAN YARASI İHRAÇLAR

İhraçlardan çok çekmiş biri  olarak,  hiç bir üyenin ihracını kabullenemiyorum. Şahsım ve dava arkadaşlaım KESER döneminde süresiz ihraç edildi. İhraç edildiğimizi tebliğ yerine sosyal medyadan öğrendik. Bu günkü gibi TEMAD internet sitesinden kurumsal açıklama yoktu, sadece emlak ve arsa paylaşımları vardı. O dönemde kimse sesini çıkarmadı hatta bizimle dalga geçildi.

O günleri iyi hatırlamak gerekir; İstanbul İl Başkanlığı, Ahmet KESER yönetimince kapatıldı ve başta İl Başkanı İbrahim KOLDAMCA  olmak üzere tüm yönetimi, Balıkesir İl Başkanı Zafer ÇİMEN  ihraç edildi. İstanbul İl Başkanlığının yaklaşık 1600 üyesi şubesiz kaldı. Yine o günlerde yazan çizen, bu davaya gönül veren onlarca dava adamı ihraç edildi. İşte KESER döneminde yaşanılan toplu ihraçlara bir örnek;


 

İhraqç edildiğimizde 5 ayrı yoldan itiraz etmemeize rağmen, o dönemde TEMAD Genel Kurulunda Divan Başkanlığında yer alan Mustafa DEĞİRMENCİ ve arkadaşları itirazımızı gündeme bile almamışlardı.  O dönemde bu haksızlıklar karşısında yapmayın, etmeryin, yazıktır, günahtır dedik ama dinletemedik. 

Gün oldu devran döndü, bizim ihracımızla dalga geçenleri başta kendi Genel Başkan yardımcıları olmak üzere  KESER kendisi ihraç etti.  Tabi en sonunda KESER'de ihraç edildi. 

Sevgili dostlar, 2013 yılında emekli olduktan bir gün sonra  TEMAD'a üye oldum. İhraçlı olduğum dönemde bile üyelik aidatımı ödediğim gibi maddi desteğimi de esirgemedim. 

Yanılmıyorsam 7 yıl önce 2013 yılı sonlarında Antalya TEMAD'a üyelik için müracaat ettim. Tüzük gereği müracaatıma 1 ay içinde cevap verilmesi gerekirken 7 yıldır cevap verilmedi.  

Konuyu Antalya İl Başkanı Mustafa Değirmenciye sorduğumda kendisi; "Benimle ilgili özel bir durum olduğunu, teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcı Tamer YILMAZ ile görüşüldüğünü" filan söyledi.

7 yıl önümüz kesildi. TEMAD'a üye olmak bir yana hiç bir şekilde aktif görev alamadık. Küstürüldük, kırıldık ama mücadeleden vazgeçmedik. Bizim gibi kırılan, küstürlen bir çok arkadaşımız var.

 O günlerde KESER'in has adamı olan Tamer YILMAZ kaderin cilvesi olsa gerek, yönetim kurulunda maddi konuları sorunca pat diye ihraç edildiğini açıkladı. 

Yani bizi ihraç edenler, birbirini ihraç etmeye başladı. Ve bugün öğrendik ki bizi 7 yıldır bizi Antalya TEMAD'a üye kaydemeyen Antalya İl Başkanı Mustafa DEĞİRMENCİ'de ihraç edilmiş.

Bir dönem bize yaşattıkları şimdi kendi başlarına geliyor. 

Ogünlerde ihraçlara sessiz kalanların bu gün feryat etmesi tam bir ironi olsa gerek!

ALLAH YARINA BIRAKIR AMA YANINIZA BIRAKMAZ!

DEĞİRMENCİ'nin ihracına üzüldüğümü söyleyemem ancak sevinecek de değilim. Karşıt görüşten  olsak bile, TEMAD için elini taşın altına koyan, emek veren herkese saygı duymak boynumuzun borcudur. 

TEMAD  internet sitesinden yapIlan açıklama göre, DEĞİRMENCİ, Genel Başkan ile yaptığı telefon görüşmesinde; TEMAD Antalya seçimlerinde bulunmak istediğini söyleyen genel başkana saygı sınırlarını aşan cevaplar vermesiymiş.

Değirmenci döneminde Ahmet KESER'in nasıl karşılandığını, 5 yıldızlı otellerin havuz başında kral sofrası gibi ziyafet verildiğini bizzat Ant TEMAD sayfasında gördük. İstediği genel başkana ziyafet çekmek, kendi genel kurulunda konuşma yaptırmak ama istemediği Genel Başkana ise akıl hocalığı yapmak kimsenin haddi değildir.

Bu gün Antalya'da ayrışan ve bölünen emekli assubaylar, ayrı ayrı yerleri mesken etmiş durumda. Bir grup TEMAD lokaline giderken, yaşı ilerlemiş başka bir grup Orduevinde toplanmakta, başka bir grup ise dışarıdaki kahvehane tarzı yerlerde bir araya gelmektedir. Bu bölünmüşlüğe son verilmeli ve Antalya'da yeniden birlik olunmalaıdır. 

Sonuç olarak ihraçlar bizim kanayan yaramızdır. İhraçlar dün vardı, bu günde var ve maalesef yarın da olacaktır. 

HAMZA DÜRGEN DÖNEMİNDE NELER OLDU? 

Öncelikle şunu belirteyim; borç batağındaki ve icralık TEMAD düze çıktı. 

Geçmiş dönemlerde adete örtülü ödenek gibi kullanılan TEMAD Sigortanın gelir ve giderleri  TEMAD Bilançosuna girdi ve bu konuda karar alınarak denetimi sağlandı.

Önceki dönemlerde adeta TEMAD'ı geçim ve kazanç kapısı gibi gören ve gezi işleri ile nemalanan kişiler uzaklaştırıldı ve gezi vs. işlerden elde edilen gelir TEMAD'ın kasasına aktarıldı. Dışarıya giden musluklar, hortumlar kesildi. Keser döneminde sırf gezi işini yönetim kurulunda sorduğu için  ihraç edildiğini açıklayan Genel Başkan Yardımcısndan bu günlere gelindi. BU KONUDAKİ DETAYLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

Askeri ve siyasi otorite ile yeniden diyolog kuruldu. Başta tazminatlar ve başlangıç derecesi  konuusu yeniden gündeme geldi. 
 

Sn. Cumhurbaşkanı, Başlangıç Derecesi konuusundaki sözleri tesadüfen söylenmedi. Durum mevcut yönetimce deflarca başta bakanlar olmak üzere, çeşitli kanallardan iletildi ve televizyon ekranlarının önünde söz alındı.  

Tazminat konusunu gelince, ilk defa Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan astsubaylara tazminat tasarısı, Milli Savunma Bakanlığınca son şekli verilerek hükümete gönderildi. Tazminat yasa tasarısı ve Başlangıç derecelerindeki konular geri iade edilmediği gibi, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle  halen hükümetin mali kanadında beklemektedir. Konu TEMAD tarafından sürekli olarak takip edilmektedir. 

Sevgili Dostlar, ömür geçiyor. Bir gün hepimiz çekip gideceğiz. Yaptığımız ve yapamadıklarımızla anılacağız. Bu mücadele uzun solukludur. Assubay hak alma mücadelesinin tarihini yazan, 1970 ve  1975 yılı mücadelesinde bir çok değerli büyüğümüz bedeller ödedi, hapisler yattı, mesleğinden oldu.

Günümüzde de gerek görevde, gerekse emeklilikte bir çoğumuz bedeller ödedi.  Sesimizi kesmemiz için emekliyken bile 3 yıl orduevi yasağı aldık. Önemli olan birlik ve beraberlik ve TEMAD çatısı altında mücadeleye devam etmektir. Farklı yollar aramaya gerek yoktur. Geçmişte biz bunu denedik ve sonucu hüsranla yaşadık.

 Çatımız ulu çınar TEMAD'dır. Emekli assubaylar olarak tüm haklarımızı alıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. 


Saygı ve sevgilerimi sunuyorum. 

Dede Ersel AKSU
19 Haziran 2020 

AHMET KESER VE EKİBİ TEMAD'DAN İHRAÇ EDİLDİ! İŞTE İHRAÇ GEREKÇESİ! 

TEMAD Genel Başkanlığı resmi internet sayfasından, Ahmet KESER ve ekibinin ihraç edildiğini duyurdu. 

Yapılan duyuruda, son genel kurulda delegelerin ve üyelerin karşı çıkmasına rağmen ve oyları ile Vakıf Kurulması yönündeki maddeyi büyük bir çoğunlukla reddetmesine rağmen, yasa gereği TEMAD Genel başkanlığının yazılı izni olmamasına rağmen ve kendilerine yazılı ihtarda bulunmasına rağmen,  Ahmet KESER ve ekibinin TEMAD adı ile vakıf kurduğu, sözde vakfa ait yer kiraladığı açıklandı. 

Duyuruda TEMAD'ın yazılı ihtarı üzerine; bazı TEMAD üyeleri yasal mevzuata aykırı söz konusu vakıf faaliyetlerinden istifa ederek ayrıldığı açıklandı.

15. Genel Kuruldan bir gün önce KESER tarafından yapılan vakıf tanıtımına 10 emekli generalin katılması ve en önde protokolde oturmasına şube başkanları tepki göstermiş ve bu konuda Nazilli TEMAD şube Başkanı sert bir konuşma yapmıştı.  Ayrıca 15. Genel kurulda vakıf kurulması konusu delegelerin oyları ile reddedilmiş ve kabul görmemişti. 

https://youtu.be/i2vQjSqN1mU

KİMLER İHRAÇ EDİLDİ?

TEMAD Genel Başkanlığınca yapılan duyuruda; 

Sözde TEMAD Vakfı ile Vakıf Kurucuları ve Mütevelli Heyetinde yer alan kişilerin durumu TEMAD Genel Merkez Yönetim Kurulu’nın 29 Ocak 2020 tarihli toplantısında deliller ışığında değerlendirildiği; 

Bu toplantıda alınan kararlarla;

a. Söz konusu Vakıf Tüzel Kişiliği ve Şahıslar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

b. Vakıflar Genel Müdürlüğüne tekrar yazı yazılarak adı sözde “TEMAD Vakfı” olan bir tüzel kişiliğe izin verilmediği bildirilmiştir. ,

c. Söz konusu sözde Vakıf Kurucuları ve Mütevelli Heyetinde yer alan TEMAD üyesi; 

Osman AKINCI, Ahmet KESER, M. Sıracettin ELDEM, Adnan AYVACI, Mehmet YAĞCI, Cemil KESER, Halil İbrahim DUMAN, Cihangir DUMAN ve Bekir KARAKUŞ’un fiilleri TEMAD Tüzüğünün 12’nci maddesi b fıkrası 2, 3, 4 ve 7’nci maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden, bu şahısların TEMAD Tüzüğünün 52’nci maddesi c bendi uyarınca “kesin olarak dernek üyeliğinden çıkarılmasına” karar verilmiştir. denildi.

https://youtu.be/wHkRGCsulyQ

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE TEMAD İSİMLİ VAKIF YOK! 

TEMAD  tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğüne yapılan müracaatta, TEMAD adıyla herhangi bir vakıf kurulmadığı, herhangi bir mahkeme başvurusunun kendilerine ulaşmadığı  gelen bilgiler arasında. TEMAD adı ile vakıf kaydının olmamasına rağmen, TEMAD adı ile vakıf faaliyetlerinin yapılması yasa gereği mümkün olmadığı ortaya çıktı. Ayrıca TEMAD Genel Başkanlığı üçüncü kişiler tarafından TEMAD adı ile vakıf kurulmasına izin vermediğini yazılı olarak bildirdi. 

TEMAD SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Ayrıca, TEMAD tarafından, Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında bulunmayan  sözde vakfın kurucuları hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğüne de gereği için  müracaat edildiği öğrenildi. 

2847 Sayılı Yasaya göre, içinde Astsubay, TEMAD, TESUD, Subay, asker kelimelerinin geçtiği farklı bir dernek vb. kurmak yasaklanmıştır. 


AHMET KESER SENDİKA KURUCULARINI TOPTAN İHRAÇ ETMİŞTİ

Ahmet KESER, TEMAD Başkanı olduğu dönemde, Astsubay Sendikası ve Asker Sendikası  kurmak için müracaat eden tüm isimleri ihraç etmişti. 

Aynı şekilde , İstanbul İl Başkanlığını olaylı şekilde kapatmış, TEMAD Genel Merkezi ve İstanbul İl Başkanlığı karakolluk olmuştu. 
Ayrıca Ahmet KESER, kendi yönetim kurulundan bazı isimleri de ihraç etmişti. 

KESER TEMAD'A KAYYIM ATANMASINI İSTEDİ

Ahmet KESER'in bir diğer ihraç gerekçesinin de;  seçimlerden hemen sonra, seçimlerin iptali ve TEMAD'a  Kayyım atanması için yaptığı müracaat olduğu duyuruldu.  15. Olağan Genel Kurulda seçimi büyük bir farkla kaybeden KESER, konuyu yargıya götürmüş,  verdiği dava dilekçesinde yönetimin kendilerine verilmesini,  bu mümkün olmazsa TEMAD'a kayyım atanmasını istemişti. 


KESER'in dava dilekçesinin TEMAD resmi sayfasından paylaşılmasına üzerine KESER,  14 sayfalık dava dilekçesinin Sehven gönderildiği iddia ederek davadan vazgeçmişti. 

Ahmet KESER döneminde, astsubaylar olağanüstü maddi ve manevi destek vermiş ve bunun sonucunda banka hesaplarına yansıdığı kadarıyla 3,5 Milyon (eski para ile 3,5 trilyon) para toplanmıştı. 

İŞTE TEMAD'IN DEVİR TESLİMİ! TIKLAYINIZ...

Ahmet KESER ve  yönetimi , seçimleri kaybetmesinin ardından, TEMAD'ı yaklaşık 90 Bin lira borçla devretmişti. 

Keser döneminde, astsubaylar tarafından yapılan olağanüstü maddi desteğe rağmen, bir genel merkez binası alınmamış, TEMAD Genel Merkezi kirada oturmaya mahkum olmuştu.   

KESER TEMAD BAŞKANI OLAMIYOR

TEMAD tüzüğü gereği; bir kişi en fazla 3 kez genel başkanlığa seçildiğinde, dördüncü kez genel başkan adayı olamıyor. Sosyal medyada, KESER'in yeniden aday olacağı için ihraç edildiği yönündeki söylemlerin tammen asılsız olduğu, zaten KESER'in aday olmasının yasal olarak mümkün olmadığı ve bu nedenle son genel kurulda aday olamadığı tespit edildi. 

İŞTE TEMAD'IN DUYURUSU

KAMUOYU DUYURUSU

Tarih: 15 Şub 2020

2017 yılı sonları ve 2018 yılı ilk aylarında TEMAD adı kullanılarak bir vakıf kurulma çalışmaları yapıldığı duyulduğunda ilgili kişilere TEMAD Genel Başkanlığı’nın bilgisi ve izni olmadan TEMAD adının kullanılmasının Kanun, Kanun Hükmünde Kararname ve TEMAD Büyük Genel Kurul kararlarına aykırı olduğu Noter ihtarnamesi ile bildirilmişti. Ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bir yazı yazılarak TEMAD adı kullanılarak bir vakıf kurulabilmesi için TEMAD Genel Başkanlığının izni olması gerektiği bildirilmişti.

Bu ihtar üzerine bazı TEMAD üyeleri yasal mevzuata aykırı söz konusu vakıf faaliyetlerinden istifa ederek ayrılmışlardır.

Bazı TEMAD üyelerinin ise;  a. 2847 sayılı “Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Harp Malulü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri İle Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanunun 6’ncı maddesine, b. “Markaların Korunması hakkındaki 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname” hükümleri uyarınca verilen Türk Patent Enstitüsü (TPE)’’nün 01.06.2015 tarih ve 2014/48425 numaralı TEMAD adının tescili kararına, c. TEMAD’ın 30.11.2017 tarihli 15. Olağan Büyük Genel Kurulu 13’ncü gündem maddesi olarak görüşülerek reddedilen “TEMAD adına İktisadi Teşekkül, Kooperatif ve Vakıf Kurulması” hususlarına aykırı olarak, Vakıflar Genel Müdürlüğünde de Vakıf olarak kaydı olmayan “TEMAD Vakfı” adı altında tabela asarak Çankaya ilçesinde faaliyet gösterdikleri tespit edilmiştir.

Sözde TEMAD Vakfı ile Vakıf Kurucuları ve Mütevelli Heyetinde yer alan kişilerin durumu TEMAD Genel Merkez Yönetim Kurulu’nın 29 Ocak 2020 tarihli toplantısında deliller ışığında değerlendirilmiştir. Bu toplantıda alınan kararlarla; a. Söz konusu Vakıf Tüzel Kişiliği ve Şahıslar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. b. Vakıflar Genel Müdürlüğüne tekrar yazı yazılarak adı sözde “TEMAD Vakfı” olan bir tüzel kişiliğe izin verilmediği bildirilmiştir. c. Söz konusu sözde Vakıf Kurucuları ve Mütevelli Heyetinde yer alan TEMAD üyesi; Osman AKINCI, Ahmet KESER, M. Sıracettin ELDEM, Adnan AYVACI, Mehmet YAĞCI, Cemil KESER, Halil İbrahim DUMAN, Cihangir DUMAN ve Bekir KARAKUŞ’un fiilleri TEMAD Tüzüğünün 12’nci maddesi b fıkrası 2, 3, 4 ve 7’nci maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden, bu şahısların TEMAD Tüzüğünün 52’nci maddesi c bendi uyarınca “kesin olarak dernek üyeliğinden çıkarılmasına” karar verilmiştir.

Kamuoyuna Saygıyla duyurulur.

TEMAD GENEL BAŞKANLIĞI 

NOT . KONU İLE İLGİLİ RESİM VE VİDEOLARA http://www.pes24.com/gundem/ahmet-keser-ve-tum-ekibi-ihrac-edildi-iste-ihrac-gerekcesi/12510? ADRESİNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ

Sevgili Dostlar,

15 Eylül 2017 tarihinde TEMAD'ın internet sitesinde bir duyuru yayınlandı. 

 Yapılan duyurunun ilk iki cümlesi aynen şöyleydi;

"TEMAD Genel Merkezi 15 Eylül 2017 tarihinde TEMAD Genel Merkezinde yapılan toplantıda,seçim startını vermiştir.

   Genel Merkezde,Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Merkez Delegeleri ile birlikte 3 saat süren toplantıda, Genel Başkan Sayın Ahmet KESER 2017 TEMAD Olağan Genel Kurulunda aday olacağını açıklamıştır."


Ardından, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 'bir kişinin istediği kadar aday olmasını yol açan' tüzük değişikliği kararını iptal ederek, tüzükteki eski hali ile 'bir kişinin en fazla 3 kez aday olabileceğine dair kesin ve son kararı' vermesine üzerine, KESER çıkış yolu aramaya başladı. 

TEMAD YENİ BİR DUYURU DAHA YAPTI! 


Bu kez de 3 Ekim 2017 tarihinde TEMAD'ın internet sitesi sanki kendilerinin malıymış gibi, diğer adaylar hakkında hiç bir bilgi verilmediği, duyuru yapılmadığı halde kendileri için; "Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Yönetim Kurulu 02 Ekim 2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,mevcut Yönetim Kurulu olarak içerisinde Genel Başkan Sayın Ahmet KESER'in de bulunduğu listeyle yapılacak olan TEMAD Olağan Genel Kurulunda yönetime yeniden aday olmayı oybirliği ile kararlaştırmışlardır." şeklinde  bir duyuru daha yaptı.


Bunu daha önce yazmıştım;  KESER her ne pahasına olursa olsun seçilmek için  mücadele edecek. Evet, KESER başkan adayı olamaz ama yönetim kurulu içinde görev alabilir. Hülle, hile filan yaparsa da bunun bedelini kanun karşısında öder ki, kanunen hülle vs. yasak. Kanun ve tüzük bu konuda ona bir şans vermiyor. 

KESER, KOLTUK İÇİN VERDİĞİ MÜCADELEYİ HAKLARIMIZ İÇİN VERSEYDİ! 

İnanın KESER, başkan seçilmek için harcadığı çabayı, haklarımız için gösterseydi şimdiye kadar tüm haklarımızı almıştık. 

Bakınız;' MSB sadece 3 kez başkanlık seçilme şartını' onaylamamakla kalmadı, 'Kadın kolları kurulmasını ve   muvazzaf astsubaylarını eşlerinin TEMAD'a üye olmasını sağlayan tüzük değişikliğini de' onaylamadı.


Bay KESER ne yaptı?

Bu konuları mahkemeye taşımak yerine, sadece Başkan seçilmesini sağlayacak madde için 3 yıl uğraştı ve kaybetti. Peki kadın kolları ve muvazzafların eşlerinin TEMAD'a üye olması konusundaki tüzük değişikliği delegelerin iradesi değil mi? Bu konuda neden bir çıkış yapmadı? Hep kendine mi çalışması gerekirdi. 

TEMAD SEÇİM TARİHİNİ NEDEN AÇIKLAMIYOR VEYA AÇIKLAYAMIYOR?

15 Eylül'de seçim startı veren KESER, nedense seçim tarihini bir türlü açıklayamıyor. Dikkat ediniz "açıklamıyor" demiyorum. AÇIKLAYAMIYOR! 

Neden mi? 

Tulumbada su bitti, şenlik başladı. Yani sanırım seçim yapacak bütçe kalmadı.  Şimdi onu da size açıklayayayım; 

Bilançoya göre, 2014 yılı TEMAD bütçesinden 2015'e devreden nakit para;  268.897 TL.  (268 Bin 897 TL.)

2015 yılı TEMAD bütçesinden 2016 yılına devreden nakit para; 94.630 TL (94 Bin 630TL.)

2016 yılı TEMAD Bütçesinden 2017 yılına devreden nakit para sadece 38.298 TL.  (38 bin 298 TL.) 

Bırakın bağışı, otomatik ödemeyi  filan mevcut yönetim son 6 yılda MSB'den 970 Bin lira (eski para ile neredeyse bir trilyon) ödenek aldı. 

Görüldüğü üzere son 3 yılda TEMAD'ın nakit varlıkları hızla erimiş. 2014 genel kurulundan sonra, 2015'e devreden yaklaşık 268 Bin liradan bu güne sadece 38 Bin lira kalmış. 

Eee şimdi 5 yıldızlı bir otelde genelkurul yapmak kaça patlar?

yaklaşık 500 delege gelse, delegelerin 2 günlük kalacak oda, yemek vs. masrafları için 38 Bin lira yeter mi?  Yetmez! 

Şimdi neden 5 yıldızlı otelde yapılsın ki, normal bir yerde yapılsın dediğinizi duyar gibiyim... Yaklaşık 6 yılda 4-5 trilyonluk bir bütçeyi kullanan, MSB'den 970 Bin lira ödenek alan  mevcut yönetim, hatırlarsanız 5 yıldızlı otellerde kutlamalar, kokteyler, konserler eğlenceler yapmıştı.  

O günlerde hep böyle sürecek sanan yönetim, adeta har vurup harman savurmuştu. Şimdi  5 yıldızlı bir otelde seçim yapamazlarsa, bunu delegelere, il başkanlarına nasıl açıklayacaklar? 

Bu arada belirteyim;  bizim aldığımız bilgilere göre TEMAD Olağan Genel Kurulu 19 Kasım 2017 tarihinde, çoğunluk sağlanamazsa 27 Kasım 2017 tarihinde yapıalcakmış. 


KESER MSB'DEN GELECEK ÖDENEĞİ Mİ BEKLİYOR? 

Peki seçimi nasıl yapacaklar? 

İşte püf nokta burası.

Kanımca, Keser ve ekibi, tüm umutlarını MSB'den gelecek olan ödeneğe bel bağlamış durumda. MSB'nin ödeneği ne zaman vereceğini bilmedikleri için, seçim tarihini de net olarak açıklayamıyorlar.

 MSB  bu yıl TEMAD'a  170 Bin lira ödenek tahsis etti. İlk dilim olarak 88 Bin 500 lira ödeneği verdi. Bu günlerde kalan 88 Bin 500 liralık ikinci dilim ödenek  beklenmekte. 

Kanımca KESER,  başkan seçilmek için 3 yıldır mahkemelik olduğu MSB'den gelen ödeneğe bel bağlamış durumda. Şimdi bu şahsın hala assubay haklarını alacağını sanan varsa söyleyecek söz bulamuyorum. 

Umarım MSB bir an önce ödeneği verir de,  assubaylar Keser yönetiminin oluşturduğu bu belirsizlikten kurtulur. 

Sadece bu  neden bile KESER'in oradan gitmesi için çok bile. 

KENDİ SEÇİLME HAKKINI BİLE ALAMAYAN ADAM MI ASSUBAYLARIN HAKKINI ALACAK? 

Bu arada TEMAD'ın 'Tüzük ve TESUD davasını kaybettiğini' PES24 mahkeme kararlarını açıklayarak yazmıştı.  Meğer tek kaybettikleri davalar bunlar değilmiş. KESER'in eski kadim dostu, sırdaşı olan ve daha sonra da ihraç edilen eski Genel Başkan Yardımcısı açıkladı, maalesef KESER ve ekibi, 


1.Lojman davasını, 
2. Sosyal Tesisler ve Ordu Evleri davasını, 
3. Adana Şube davasını, 
4. Taner Haydar KOÇAK davasını, 
5. Özgür ÖRS davasını da kaybetmiş ama açıklayan yok. 

Kazanılması kolay olan ve neredeyse kazanılacağı belli olan basit davaları kazanarak  sosyal medyada paylaşım yapan Hukuk Komisyonu Başkanı, kaybettiği bu davalarla ilgili hiç konuşmuyor, hiç yazıp çizmiyor.  Video klipleri ile görüyoruz kendini. 

TEMAD HUKUK KOMİSYONU BAŞKANININ YOUTUBEDE YAYINLANAN KLİBİ

 

 

 

Kaybedilen bu davalar için, TEMAD'ın kasasından kime? ne kadar? ödeme yapılmış hepsi yeni yönetimce inceleneceği bilinmelidir. 

Sadece  bu davalar ile sonuçları, KESER ve ekibinin TEMAD'dan gönderilmesi için yeterlidir. 

****

Sevgili Dostlar; 

Dünya Astsubaylar Günü Kutlaması, konser,  5 yıldızlı otellerde kokteyl, konser,  seçimler vs.  derken eski para ile yaklaşık 4-5 trilyon civarında bir para eridi gitti. 

Zamanında kendilerini çok uyardık, "böylesine büyük paralar varken, bırakın kutlamayı, kokteyli konseri, TEMAD'a bir yer alın dedik. TEMAD Genel Merkezi şu anda kiralık ve TEMAD  kira ödüyor dedik. "  ama dinlemediler. Hala kira ödemeye devam ediyorlar.

Biz bu konularda uyardığımızda, '17 Ekim Dünya Astsubaylar Gününü' icat eden ve ısrarla protokole girdiğini belirten Sn. Yüksel BİNİCİ şimdi yeniden aday.


 Bu güne kadar yapılan Dünya Astsubaylar Günü faaliyetlerinde yaklaşık 700 Bin Lira (eski para ile 700 Milyar), civarında bir harcamanın yapıldığı o dönemde iddia edilmişti. 


5 Yıldır TEMAD'da olan ve hemen hemen tüm faaliyetlerde ve  ihraçlarda imzası olan Yüksel BİNİCİ'de TEMAD Genel Başkan adayı.

Dün tüm ihraçlarda imzası olan Sn. Binici'nin bu gün "ihraçları kaldıracağım" demesi çok manidar.  Ya dün yaptığın yanlıştı, ya da bu gün yaptığın doğru.  Aslında doğru olan tek şey Sn. BİNİCİ'nin politikacı olması.

Bu gün "tüm ihraçları kaldıracağım" diyen Sn. BİNİCİ,  o günlerde neden ihraca şerh koymayıpta, onay verip  imza attı? 

  5 Yıl boyunca, devasa harcamalar içeren projelere imza atan bir kişinin yeniden aday olması,  yeni bir ekibin gelmesi değil, eski ekipteki ikinci adamın birinci adam olmasıdır.  Bence yönetimsel anlamda KESER ile BİNİCi arasında hiç bir fark yoktur.

Sn. BİNİCİ'nin kendi ifadesiyle;   "milletvekilliği adaylığından dolayı, TEMAD'dan istifa ettirilmeseydi", bu seçimde kiminle beraber olurdu?

İşte İstanbul İl Başkanı Sn. İbrahim KOLDAMCA'nın ihracı ve karar defteri .Lütfen inceleyin kimlerin imzası olduğunu görün. 

Bu sözlerim, zamanında KESER'in en sadık adamları olan ve bizlere arkadaşlarımıza, dostlarımıza en ağır hakaretlerle yazılar yazan  Sami BAŞKAYA,  her daim başkanın yanında  olan Tamer YILMAZ  ve diğerleri için de geçerli.

 Zamanında ihraçlar yapılırken, kurşun asker gibi davranan, hemencecik karar defterine imzayı çakıveren,  İstanbul Şubesini kapatmak için elinden geleni yapan hatta karakolluk olan bu arkadaşların sonradan ihraç elmeleri durumu da ibretlik.

Biz başından beri aynı çizgideydik?

Yaz siz, Ne oldu sizide mi kandırdılar? 

Kısacası, TEMAD'ın son 6 yıldaki maddi ve manevi konulardaki  bilançosu ve hesabının sorulması için, yeni bir yüze ve  yeni bir lidere ihtiyaç vardır. 


TEMAD'da kan  değişimi şart. Ne KESER, ne de onun 5 yıllık yol arkdaşı Yüksel BİNİCİ'nin, assubay toplumunun sorunlarına çözüm üreteceğine inanmıyorum. Yapsalardı, ellerinde devasa bütçe ve olağanüstü destek varken, 5 yıllık yönetimleri döneminde yaparlardı. 

Sn. BİNİCİ, AKP'den milletvekili aday adayı olması ve faal olarak politikada olması nedenyile assubay sorunlarının çözümünde anahtarın kendilerinde olduğunu öne sürüyor. Peki Sn. BİNCİ,  5 yıldır TEMAD yönetimin de ve AKP'de değilmiydi?  Madem bu anahtar çözüm getirecekti, 5 yıldır neden bu anahtarı kullanmadı?


 Bir de, "Ben AKP'liyim, partim iktidarda, beni seçerseniz sorunlar çözülür" gibi ifadeler asla kabul edilemez. Bizler siyasi parti grubu değil, meslek grubuyuz.  İçimizden her görüşte insan var. Sorunların çözümü için parti göstermek, işaret vermek  çözüm değil, partizanlıktır.  Eğer partiden birini seçerek bizim sorunlarımız çözülecekse hiç çözülmesin! 

Emekli bir assubayın milletvekili olmasına asla karşı değilim!  öğretmenden doktordan, avukattan oluyor da assubaydan neden olmasın? Ama bunun yolu da TEMAD'dan geçmesin. Özel kanunla kurulmuş askeri bir dernek olan TEMAD başkanının parti üyesi olması etik değildir. 

Sn. BİNCİ'yi tüm bu olumsuzluklara rağmen severim sayarım, sık sık görüşürüz.  Sağolsun ihraç edildiğimiz zamanlarda dahil olmak üzere sık sık arar. Ama biz kalbimizden ve gönlümüzden geçeni yazmak, söylemek zorundayız.  Kamuoyuna yön veren insanlarız. Bizlerin en önemli görevi doğru bildiklerimizi yazarak kamuoyunu aydınlatmak. Kusura bakmayın ama Sn. BİNİCi ile bu iş olmaz. 


MEHMET ERKAN AKKUŞ;  "TEMAD  GENELKURMAY KABUL ETMEDİ "

TEMAD'ın Hukuk Komisyon Başkanı yazmıştı, 15 TEMMUZ Darbe girişimi sonrası STÖ'lerin Genelkurmaya Geçmiş olsun ziyaretine TEMAD kabul edİlmemişti.  TEMAD'ın Hukuk Komisyon Başkanı, bunu facebook sayfasından yazmış, asubaylar isimli sitede haber yapmıştı ama hemen apar topar bu haberi simişti. 

Şimdi gelelim asıl mevzuya; Ahmet KESER; "hadi önceden FETÖ, Partigöç, falan filan engel oldu" diye  diye zırvaladı, peki kardeşim,  darbeden sonra Genelkurmay TEMAD'ı neden kabul etmedi? 


Bahane gösterdiğiniz tüm generaller, adamlar kodeste ama Genelkurmay  sizi yine kabul etmedi.

 Neden? 

Çünkü TSK üzerinde,  FETÖ, ABD yabancı istihbarat örgütleri operasyon çekmeye çalışırken siz ne yaptınız? 

TSK'yı mı savundunuz?

 Yoksa "Genelkurmay Kapatılsın, KKK ek görevle bu işi yürütsün, Genelkurmay Başkanının bir tek asker yok, subayın beygiri, askerin traş sabunu" gibi ipe sapa gelmez sözlerle televizyonlara çıkıp açıklamalar mı yaptınız? 


Ve hala kimin neden yaptırdığını merak ettiğimiz "Ölüm Orucunu" hangi amaçla hangi hakkı almak için yaptınız? 

İşte bu saydığım basit örnek bile , assubayların ve TEMAD'ın neden yeni bir yüze ihtiyacı olduğunun göstergesidir. 

İşte tüm bunlar yaşanırken, Sn. Binici, Tamer YILMAZ ve Sami BAŞKAYA'da,  KESER ile birlikteydi. Hatta beraber televizyon programına bile çıktılar. 


BAŞKAN ADAYLARINDAN, SADECE HAMZA DÜRGEN'DEN SOMUT VAADLER VAR!

Adayların paylaşımlarına bakıyorum, Sn. BİNİCİ'nin somut tek bir vaadi yok.  Sadece  "beğen paylaş" türü telkinler var.  KESER ve Sami İNAN'da öyle.  Şunu çözeceğim diyen yok.

 
Aynı şekilde diğer aday Hamza DÜRGEN'in vaatleri ise oldukça tatminlar ve önemsenecek türde.  Sn. DÜRGEN'in vaatleri somut ve tabanın istediği türden. 


Sn. DÜRGEN'in net şekilde açıkladığı hedefleri; 

Öncelikli hedeflerinin ilk bir yıl içerisinde 9/2 derecesi ve görev tazminatının alınması,

Astsubayların görevde aldığı maaşın %85'i üzerinden emekli maaşı ödenmesi için çalışılacağı, 

1/4'ün içinin doldurulması ve maaş dereceleri arasındaki aşırı uçurumun, kapatılması için uğraşacağı, 

 "Kirada olan tüm TEMAD Şubelerinin sorunlarının çözüleceği ve  genel merkez bütçesinden TEMAD şubelerine yardım yapılacağı yönünde. 

Maalesef diğer adaylardan ise somut bir açıklama yok. 

Sonuç olarak bu seçimler TEMAD ve assubaylar için çok önemli.  

Ya yeni bir yüz ve yeni bir ekip ile devam edeceğiz ya da eskilerle sürünerek kaderimize razı olacağız. 

ASSUBAY SINIFINA VEDA MEKTUBUMDUR

Degerli Arkadaşlarım;

1969 yılında Çankırı'da,Assubay Hazırlamada öğrenci iken TEMAY'a üç kuruş para katkım olsun diye "Çekiliş biletlerini" satarak başladığım,975 lerde ağır bedeller ödediğim,sakıncalı olduğum,sürgünler yediğim ve 1993 yılında emeklilik dilekçemi verir vermez başı dik,onurlu bir Assubay sınıfının inşası için Tekirdağ/TEMAD'ın kuruluş çalışmaları için Ankara'ya gidip gerekli evrakları zamanın başkanı Orhan Özkan Ağabeyden alarak devam eden genel olarak 46 yıllık mücadeleme bu gün son noktayı koyuyorum.


Bundan sonra gerek TEMAD ve gerekse çok önemsediğim TAS-SEN ile ilgili hiç bir fikir,görüş ve düşünce açıklamayacağım.Sayfamda bulunan bütün Assubay önadlı grup ve sayfaları kapatıyorum.Kişisel dostluklar kurduğum arkadaşlarım dışındaki bütün Assubayları sayfamdan siliyorum.

Neden bu kararı aldım?

Özellikle son iki yıldır kendileriyle hiç bir kişisel sorunum olmadığı halde sadece Genel başkan ve Yönetimi eleştirdiğim için her türlü rezilce,şerefsizce dedikodu,iftira,küfür ve hakaret eden kendilerinin de sınıf mücadelesini verdiğim kişiler bu kararı almama neden oldu.


Artık karşılığı olmayan,nedeni olmayan,soysuz bu kadar sövgüyü ve hakareti kaldıracak gücüm kalmadı.


1.Ahmet Keser ve bütün heyeti 


2.Ayhan Bayırlı 


3.Sami Başkaya 


4.Turgay İyialkan 
 

5.Hattat Mehmet 
 

6.Ahmet Can
 

 7.Ayhan Şabadak 
 

7.M.Celal Sadakoglu 
 

8.Anamur Temad Başkanı casus Yaşar Gedik dışındaki bütün arkadaşlara hakkım varsa helal ediyorum. 


Yukarıda yazdığım kişilere ise hakkımı hiç bir zaman helal etmeyeceğim.

Kendileri artık gurur duyabilirler,övünebilirler,kına yakabilirler.Çünkü iftira ve dedi kodularla düşürdüler kaldırımlara göklerdeki yıldızı.

Sadece bu sınıfın çıkarları için emek vermiş bedel ödemiş Assubaylara selam olsun.Beni anlayacaklarını umarım.

Adilhan Şanlı.
10 Şubat 2015

Yukarıdaki satırlar, daha 4 gün önce vefat eden, büyük dava adamı, değerli bir dost, ağabey Adilhan ŞANLI'ya ait. Değerli ağabeyimizin Facebook sayfasından aldık ve hiç dokunmadan yayınladık. 

GÖKLERDEKİ YILDIZI KALDIRIMLARA DÜŞÜRDÜLER...

Şubat 2015 ayından bu tarafa kanser tedavisi gören Adilhan ŞANLI ağabeyimizi 5 gün önce  kaybettik. Kendisi gerçek bir dost ve sırdaştı. Mücadelemizde hep omuz omuzaydık. İnanın babamı, kardeşimi kaybetmiş kadar üzüldüm.

Adilhan ağabey kırgın gitti. Yazmayı bıraktı.  Hakları için ömrünü mücadeleye verdiği meslektaşlarının hakkında yazdıkları, TEMAD Anamur Delegeliğinin iptal edilmesi onu küstürdü. 

 Utanmaz alçak iftiracılar,  "Kumbağ'da çadırda ne yaptığını açıklarız haa" diye ailesine ve kendisine en namussuz, en şerefsiz iftiraları atmaya çalıştılar. 

Kimisi senin yazılarını okuyarak hapishanede günleri geçirdim derken ona hakaret etmekten beis görmedi. 

Kimisi ismiyle dalga geçerek "HADİLAN" diye şiirler yazarak hakaret etti. 


Kimisi Adilhan ağabeyimizin, emekliassubaylar.org sitesinde  17 Nisan 2014 tarihinde   "KESER'E SAP OLMAK MI, SAP'A KESER OLMAK MI?" yazısını, amirinden  aldığı talimatla sildiremeyince gitti çakma site kurdu. 

Adilhan ağabey, ölünce "Tüm malvarlığımı TEMAD'a bağışlayacağım" diye vasiyet etti, utanmaz arsız kalemşörün biri "Adilhan Şanlı kalleşlik yapma" diye yazı yazdı.

Önce Mehmet Ali KILINÇ ağabey elim bir trafik kazası Hakka yürüdü, arkasından "OY YOK" grubunu beraber kurduğumuz Mustafa Savaş EVRAN ağabeyi  amansız hastalık yüzünden kaybettik. 


O günlerde yine utanmazın biri çıktı, ömrünü bu davaya harcayan 5 ağabeyimizden M.Ali KILINÇ ve M. Savaş EVRAN ağabey vefat edince  aynen "Bunlar 5 kişiydi, ikisi gitti kaldı 3 tane" dedi. O utanmaz sevinmiştir artık, o beş kişiden biri olan Adilhan Ağabeyimiz de 3. kişi olarak gitti. Şenlik yapsın artık. 

Trilyonluk bütçeyi harcayan ve bu gün TEMAD Başkan adayı olan Genel Başkan Yardımcısı, o günlerde delegelerin otel vs. masraflarını öderken, Adilhan ağabeyin delege olarak oy kullanıp, Dünya Assubaylar Gününe katılmadan,  5 yıldızlı otelde kalmayı reddeti diye, Ananmur - Ankara otobüs biletini bile ödemedi.  Oysa ki Adilhan Ağabeyimiz, her eyleme, mitinge Anamur'dan, toroslarda bir sağa bir sola sallanarak 14 saatlik otobüs yolculuklarıyla gelmişti. 


4. dereceden emekli olan assubay olarak, kirada oturmasına rağmen mücadelesini kısıtlı bütçesiyle sürdürdü. 

Mücadele için gittiğimizde, Ankara'nın soğuk günlerinde, sabahçı kahvesinde oturup beraber çay içtik.  Sırf benim orduevi yasağım var diye kendisi de orduevine girmedi, beraber dışarıda kaldık.  Tıpkı Zafer ÇİMEN ve  Mustafa KARABULUT ağabey gibi beni yalnız bırakmamıştı.

İşte Adilhan ağabeyimiz bir taraftan kanser tedavisi görürken, bir taraftan da bunların üzüntüsünü yaşadı.


Şimdi bu kişilere bir tek soru soracağım. 


Mutlu musunuz? 

Adilhan ağabeyin de, benim de, Ersen GÜRPINAR ağabeyinde, Adnan Fuat ÖZDEMİR ağabeyin de, Bülent CİVAN ağabeyin de, onurumuz Mehmet KAYALI ağabeyin de ve burada ismini sayamadığımız bir çok arkadaşımızın tek suçu KESER'i desteklememek ve muhalif olmaktı. 

Muhalif gördüğünüz bizlere bu kadar iftirayı, yalanı dolanı atmaya, karalamaya ne gerek vardı? Hepimiz emekli assubayız, değer miydi buna? 

Ankara'nın bir ilçesinin bozkırındaki çiftlik evinde, kimin en adi şekilde bir assubaya yakışmayacak neler yaptığını, TSK'nın bunu öğrenmesi üzerine, neden emekli olmak zorunda kaldığını hepimiz biliyorduk,  Adilhan ağabey kendine yapılan tüm ithamlara karşı, Sabahattin Ali'nin dediği gibi  "Bizler, onların bize karşı kullandığı silahları kullanacak kadar onursuz değiliz!" diyebilen koca yürekli bir devrimciydi. 

Hepimiz Adilhan ağabeye, Mehmet ali Ağabeye ve Mustafa Savaş  ağabeye hakkımızı helal ettik, peki ya onlar size hakkını helal etti mi? 
  

Bu gün döktüğünüz timsah gözyaşları ile onları daha da çok incitiyorsunuz...

O GÜN HEPİMİZ ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK, MÜCADELENİN TEK ÖDÜLÜNÜ VERMİŞTİK...

TAS-SEN Genel Kurulunda, Adilhan ağabeyimize Şeref Madalyası verilmesini teklif etmiştim.

Madalyayı da Mehmet KAYALI ağabeyimizin takmasını istirham etmiştik. Değerli ağabeyimiz o gün, ömrünü harcadığı mücadelenin sembolik şeref madalyasını alınca, hepimiz çocuklar gibi sevinmiştik. 

Güle güle Adilhan ağabey. Assubay sınıfı çok büyük bir adamı kaybetti. Nadir yetişen, değerli bir insanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor ve yasını tutuyoruz. 

Kıymetli ağabeyim;  ruhun şad, mekanının cennet olsun.

Kaldırıma düşürdükleri yıldız, şimdi göklerde parıldayarak bizlere el sallıyor...  
 

Güle güle koca yürekli adam...


ADİLHAN AĞABEYİMİZİN CENAZE TÖRENİ

 

 TEMAD'DA BİTMEYEN İHRAÇLAR!


 Mevcut TEMAD Yönetimin,  ilk ihraç ettiği kişi olmanın onurunu ve gurunu yaşayan biriyim.


Bunlarla birlikte olmaktansa, ihraçlı olmayı tercih ettiğimi defalarca dile getirmiştim.  Ya bunlarla beraber olsaydım! Düşünmek bile istemiyorum.


Mevcut yönetim, ihraca ilk önce şahsım  ve Sn. Bülent CİVAN ile başladı.  Ömür boyu TEMAD'dan İhracıma neden olan cümle aynen şudur;


"
Meselemiz TEMAD ile değil, TEMAD'ı kullananlarladır. Mücadelemiz hem içimizdeki egemenler ve onun köpekleri ile, hemde egemen güçlerle sürecektir."


Bu yorum yüzünde en başta anlı şanlı utanmaz bir İl  Başkanı "dede TEMAD'ın köpekleri" dedi diye özelden insanlara mesaj attı. Tabi bu mesajlar bana ulaşınca yerin dibine geçti. Çünkü böyle bir şey yoktu. Aynı il başkanı, Sn. CİVAN ve şahsımı kastederek, "bunları ihraç etmezseniz, mahkemeye vermezseniz hakkımı helal etmem"  diye yazılar yazdı. Şimdi o koca il başkanı silindi gitti, delege bile olamadı ama biz aynı yerimizde ve çizgimizdeyiz. 


Bize sürekli hakaret eden kişi, önce adeta ödüllendirilerek Genel Başkan yardımcılığına yükseldi, hızlı çıktığı yerden, daha hızlı şekilde  düştü ve O da  ihraçtan nasibini aldı, yetmedi 2 kez de mahkemeden hapis  ve para cezası alarak yaptığı yanlışın bedelini ödedi ve ödemeye devam ediyor. İnanın bu kişinin başına gelenlere sevinmiyorum, sadece acıyorum. 


Yine, Antalya TEMAD'a üye olmamıza engel olan Genel Başkan Yardımcısı da, ihraçlardan nasibini aldı. Biatının bedelini ihraç olarak aldı!


 O kadar çok insan ihraç edildi ki isimleri ve sayısını unuttum. Bu kadar ihraçla emin olun yeni bir dernek bile kurulur.


Bu kez,  ihraç konusu gündeme gelen kişi ise çok farklı. Hemen hemen sosyal medyada her konuya cevap veren, adeta herkesi bıktıran ve "Stajyer TEMAD Genel Başkan Adayı" olduğunu açıklayan biri.


Bu arkadaşın da maalesef,  "üyesi olduğu şubece  disiplin kuruluna sevk edildiği" ilgili şubenin sosyal medya hesaplarından açıklandı.


Söz konusu kişi, kurucusu olduğu şubenin başkanı olan devresi emekli jandarma assubay ve yönetimi tarafından disipline sevk edilmiş olması ayrı bir konu. Yani ikisi de jandarma, aynı devre, beraber okumuşlar, kader arkadaşı olmuşlar. Birlikte dernek kurmuşlar, şimdi biri diğerini disipline sevk ediyor! 


Söz konusu iki devre arkadaşı, kaybettikleri İl seçimi sonrası, mevcut şubeye 500 metre bile olmayan bir mesafede Genel Merkezin izni ile yeni şube kurmuşlar şimdi bu durumdalar. Yazık.


Disipline sevk edilen kişi ise sosyal medyadan başkanlık adaylığını açıkladığı paylaşımda aynen şu cümleyi kullanmıştı; Gn.Bşk.Adaylığı için Gn.Mrk.de Gn.Bşk.lık stajıma başladım. Ben başkan olursam çirkinlik yaparak Assubaylığa yakışmayanların ihracına devam edilecek."


Kaderin cilvesi olsa gerek,  ihraçlar devam edecek diyen kişiye de ihraç yolu göründü.


Şimdi kendisine kendi ifadeleri ile  sormak lazım;  çirkinlik yaparak Assubaylığa yakışmayan bir iş mi yaptın da  disipline sevk edildin?


 

Cevabını ben yazayım; HAYIR!



Yüz kızartıcı suç işlemediği müddetçe hiç bir assubay ihraç edilmemelidir. Ana ilkemiz bu olmalıdır. 


 İşte en bariz örnek benim;

 

Ahmet KESER beni ihraç etti de ne oldu? Susturabildi mi?


Mahkemeye verdi! Ne oldu?


Yazmaktan vazgeçtim mi? 


 


***



Disipline sevkedilen Arkadaşın son paylaşımı ise daha da manidar?


Bakın ne diyor?

 

"KOLTUK UĞRUNA BU CAMİYA KIYMAYIN"

 

Günaydın. Dün maharetmiş gibi nutuk attığı ihraç konusu, bugün başına gelince "Koltuk için bu camiaya kıymayın" diye paylaşım yapıyor. Bir doğruyu görmek için illa başınıza bir iş mi gelmesi lazım?


"Sen yoksan bir kişi eksiğiz" derken, en yakınındaki Genel Başkan Yardımcılarını ihraç eder, koskoca İstanbul İl Başkanlığını kapatır, oy alamadıkları şubelerin yanına çakma şubeler açar duruma düşenler, adeta birer ibret vesikası gibi karşımızda duruyor. 

 


 Çözüm Astsubayı dernekten ihraç etmek değil, derneğe ithal etmektir!

 


Saygılarımla

Dede Ersel AKSU


 Not: Sn. Eyup YILDIZ'ın bir yazısı var. Çok yakında onu  yorumum ile birlikte sizlerle paylaşacağım. Olayları hep beraber değerlendireceğiz. 

 

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ