Sevgili Okurlarım
Sayın Başbakanımız, Sayın Baş Komutanımız (Cumhurbaşkanımız) gösterdikleri destek yapıcı yaklaşımları, hak yolunda olarak desteklerini mağdurdan, mazlumdan esirgemedikleri için şahsım ve ordumuzu evi bilen canını seve seve verecek ordunun yarısından çoğunu teşkil eden assubaylarımız çok ama çok teşekkür ederiz. Allah yar ve yardımcıları olsun. Dualarımız onlarla. Ama sorunlar dağ gibi olmuş sorunları çözümü konusunda yanımızda olmaya devam edeceklerine inancımız tamdır.
Sonrasında; TEMAD Başkanımıza bu çalışmalarda, bu sıkıntılarla delilleriyle ortada olan sorunların çözümü için gösterdiği çabadan dolayı teşekkür ediyoruz.
Ayrıca hak aradığımız ve sorunlarımızın çözümü için hassasiyet gösteren bunu dile getiren; çok kıymetli hukukçularımız, yazarlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Ayrıca şahsım olarak bu konudaki yazımda yaşadıklarını saklamadan açık ve cesur yüreklilikle dile getiren bu konuda çözüm isteyen dillere gönüllere de teşekkür ediyorum. Sesiniz sesimiz, çözüm bekleyen sorunlar çözüm bekleyen sorunlarımızdır.
Bir yerde insan halkları, huzur yoksa bunların ortaya çıkarılması ve sonuca en iyi şekilde ulaşılması elzemdir.
1/4 ‘ÜNE (BİRİN DÖRDÜ DERECE KADEME İLERLEMESİ) PROBLEMİ
Artık astsubaylarında onların bu problemlerinin olduğunu da bilmeyen kalmadığı gibi gerek yazılı medyada, gerek görsel medyada, gerekse mecliste defalarca dile getirilmiş olmasına rağmen henüz yaraya çare bulunamamıştır. Astsubayların astları olan memurlar, üstleri olan subaylar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşlarında görev alan memurlar 1/4 ‘üne çıkmalarına rağmen bu hakkı elde edemeyen tek memur sınıfı Astsubaylardır. Buda emekli olduklarında büyük kayıpla emekli olmalarına neden olmaktadır.
RÜTBELERİNDEN ÇAVUŞ İBARESİNİN KALDIRILMASI VE OMUZA ALINMASI
Bilindiği gibi Astsubayların rütbeleri Astsubay çavuş, Kıdemli çavuş, Üst çavuş, Kıdemli Üstçavuş, Başçavuş, Kıdemli Başçavuş olarak sıralanmakta ve mesleğe başladığı andan itibaren çavuş kelimesinden kurtulunamamamaktadır. Yazılı ve görsel basında 2010 yılında çıkan bir haberde, rütbelerin omuza yaprak tanesi şeklinde alınıp isimlerin Orbey, Sanbey, şeklindeki isim sıralaması haberi büyük bir heyecan yaratmış fakat haberin çok geçmeden yalanlanması büyük ve derin üzüntüler yaratmıştır. Bunun yanı sıra Türkçede 3 sessiz harfin yan yana kullanımı anlatım bozukluğuna yol açmaktadır. Örneğin Üstteğmen değil üsteğmen, Astteğmen değil Asteğmen iken bu düzeltmeler Astsubaylarda maalesef anlatım bozukluğuna yol açmaktadır. Oysaki doğrusu dilimizin doğru kullanımı açısından Assubaylar olmalıdır. Türk dil kurumuna yapılan müracaatlar her ne kadarda doğru yazıldığı yönünde olsa da aynı işlem diğer rütbelerde uygulanmamaktadır.
KD.BÇVŞ RÜTBESİNE MAKAM TAZMİNATI VERİLMEMESİ
Subaylar 21 yılda yarbay rütbesine erişir erişmez makam tazminatı adı altında 500 TL ye yakın bir ek ücreti alıp emekli olduktan sonrada bu makamı koruyarak bu tazminatı almalarına karşın, 24 yılda Kd. Bçvş rütbesine erişecek bir Astsubayın bu tazminattan yoksun hatta emekli olurken birin dördü derecesini de alamadığından maaşı nerdeyse yarı yarıya kesintiye uğrayarak emekli olmaktadırlar. Birçok personel kendi teşkil ettikleri görevin makam odası varken tazminatının olmamasını üzülerek karşılamaktadır.
GÖREVDE YÜKSELME VE TERFİ PROBLEMLERİ
Artık kurum içerside üniversite mezunu olmayan Astsubay yok denecek kadar az hatta hiç yoktur. Kendi nam ve hesabına yüksek lisans yapan doktora yapan Astsubayların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Fakat kendi nam ve hesabına mesai saatleri dışında emek harcayarak tahsilini tamamlayan, meslekte onlarca yıl tecrübe kazanan, sporu, atışı, eğitimi, lisanı olan Askerlik mesleğini özümsemiş ve yaşam tarzı haline getirmiş olan Astsubayların başına Açık öğretim fakültesini bitirmiş tecrübesiz sözleşmeli subaylar getirilerek onların onurları kırılmalımı yoksa önleri açılarak küresel dünyanın bir gereği olan rekabete ve bilgiye dayalı bir terfi sistemimi oluşturulmalı. Örneğin bilgi ve beceresi tecrübe ve tahsili ile herkesin hatta Dünya ülkelerinin taktirini kazanmış olan büyük çalışmalara imza attıktan sonra TSK dan Astsubay Başçavuş olarak ayrılan Hakan Fidan bey, Mit müsteşarı olup korgeneral Muadili bir makamı teşkil ederken neden ona TSK da Teğmenlik bile verilememiştir.Halen Astsubaylar mesleğin dördüncü yılında verilen 3 hakla sınava tabi tutulmakta ve her sınıftan numunelik bir iki Astsubay Teğmen olarak atanmaktadır. Üstelik meslek içersinde sağlıklı değilmiş gibi tam teşekküllü hastaneden sağlık raporu istenmesi manidardır. Oysaki beklenti, emsalleri arasında temayüz etmiş sicil olarak da kendini emsallerinden ayıran özellikteki Astsubaylardan, yüksek lisans mezunları büyük oranda Teğmen naspedilmeleridir. Aynı beklenti 4 yıllık fakülte mezunu olup temayüz eden uzman çavuşların Astsubay olmaları içinde geçerlidir.
LOJMAN DAĞILIM PROBLEMİ
Halen dağıtım esası bir birlikte bulunan lojmanların %50’si subaylara %40’ı Astsubaylara %10’u ise sivil memur ve uzman çavuşlara tahsis edilmektedir. Bu dağıtım şekli Teğmen rütbesindeki bir personelin puanı ne olursa olsun her gittiği yerde lojmanı hazır iken Astsubay, sivil memur, uzman çavuşlar TSK’nın % 80’ini oluşturmalarına karşın büyük bir kısmının dışarıda kalmasına neden olmaktadır. Buda özellikte doğu bölgesinde görev yapan ve ailesi ile dışarıda kalan personelin hayatını tehlikeye atmaktadır. Özellikle %40 tahsis Astsubayları biraz olsun rahatlatırken Uzman erbaş ve sivil memurlar açısından lojman yok denecek kadar azdır. Oysaki beklenti herkesin lojman puanı dikkate alınarak baştan aşağı hakkaniyetle puan usulü yerleştirilmeleridir. Lojmanda oturması şart olan personele ise rütbesine bakılmaksızın tahsis yapılmasıdır.
ORDUEVLERİNDEN YARARLANMA PROBLEMİ
Günümüzde modern çağın gerekleri arasında ayrımcılık noktasında büyük adımlar atılırken Subay orduevleri, Astsubay orduevleri, birçok yerde olmayan sivil memur orduevi, Mehmetçik gazinosu ve buralardan yararlanamayan uzman çavuşlar ve sivil memurlar ayrımcılığın kalan unsurları olarak göze çarpmaktadır. Çözüm noktası bütün orduevlerinin TSK ORDUEVİ olması ve girişin tüm personele hizmet edecek noktada açık olmasından geçmektedir. Etilerde aracı bozulan bir albayın Astsubay orduevine soluklanmak için girememesi ne kadar üzüntü verici ise Merkez orduevine giremeyen Astsubayın, Hakkari de orduevine alınmayan uzman çavuşun problemi aynı derecede üzüntü vericidir.
OYAK YÖNETİM KURULUNDA YER ALAMAMA PROBLEMİ
Bir şirketin yönetim kurulu o şirketin iştirakçilerinin payı oranında pay sahiplerinin koltuk sayısı ile yönetilir ve idare edilir tüm dünyada sivil, askeri, kamu şirketleri bu şekilde temsil edilir ve yönetilir. Oyak iştirakçilerinin %75 ten fazlası Astsubay, sivil memur ve uzman çavuş oluşturmasına rağmen yönetim kuruluna bir Astsubay numunelik olarak ancak mahkeme kararı ile girebilmiştir. Oysaki mantıksal çözüm herkesin iştirakçiliği oranda temsil hakkı elde etmesidir.
TEK TİP ASKERLİK PROBLEMİ
Şu anda çalışmasının yapıldığını bildiğimiz tek tip askerlik problemi personel arasında önem sırası sonlarda olan bir problemdir henüz mesleki açıdan hiçbir tecrübesi olmadığı gibi kendisi ile aynı fakülteyi bitirmiş hatta fakülte bitirmeyen kalmamış Astsubay zümresinin başına askerliğini yapmak üzere gelen Asteğmen rütbesinin bulunması Subay ile Astsubay arasında kalan bir zümre yaratmış ve sıkıntısını hem Asteğmenler hem alt rütbeliler çekmişlerdir. Çözüm noktası bu şekilde fakülte mezunu olan askerlerin astsubay yardımcısı veya Astsubay onbaşı rütbesi ile kıtaya sevk edilmeleri ile çözülebilir.
HAKİM GİBİ DİSİPLİN CEZASI VEREBİLME PROBLEMİ
Askerliğin temeli disiplin olduğuna göre ebetteki disiplini bozucu davranışlar cezalandırılmalıdır. Ceza verme yetkisi amirlere (subay olması koşuluyla) verilmiştir. Günümüz koşullarında hürriyeti bağlayıcı cezaların hakim kararı olmadan verilmesi kanun dışıdır. Bu kanun dışılık ortadayken amirlerin halen disiplin cezası vermesi ve bu yetkiye sahip olması vahimdir.
Bunlarında dışında astsubaylara (rütbesi ne olursa olsun) teğmen rütbesindeki bir subay işgal ettiği kadronun verebileceği oda ve göz hapsi cezalarını verebilmektedir.
Albay ve yarbay rütbesindeki subaylara sadece uyarı cezası verilebilirken hatta TSK’ da görevli devlet memurlarına göz ve oda hapsi cezası verilirken sürenin tayininde, öğrenim ve sosyal durumları dikkate alınırken 30 yıl hizmet etmiş bir astsubaya bölük komutanlığına vekâlet eden teğmen hiçbir şeyi dikkate almadan 5 gün oda ya da göz hapsi verebilir.
14 Ekim 1994’te emre itaatsizlikle suçlanması ile gelişen bir olayda. Yarbay, astsubayı Askeri Ceza Kanunu’nun (ACK) 171. maddesi gereğince emre itaatsizlikten 21 gün oda hapsi ile cezalandırdı AİHM, “Mahrumiyet kararı, davaya bakmak için gerekli yetkiye sahip, yürütmeden bağımsız ve uygun yargı teminatlarını sunan yetkili mahkeme tarafından verilmelidir’’ bu gerekçeyle Türkiye’yi davacı astsubaya manevi tazminat için 2 bin avro, masraf ve harcamalar için ise 1500 avro ödemeye oybirliğiyle mahkûm etmiş.
Aysbergin görünmeyen yüzü yok artık. Sorunlara çözümlere ulaşmanın zamanıdır.
Subay aileleri tarafından astsubay ailelerine uygulanan herhangi bir yasa ve yönetmelik veya bunların dışında resmi bir belgede bulunmayan (İnsan Hakları Kapsamında) bulunması asla uygun olmayan muameleler. Bu yanlışlığa uymayanların dışlanması.
Astsubay benim kölem, hizmetkarım anlayışı (Oysa ki ordumuzun büyük oranını assubaylar oluşturmaktadır)
Subayların Harp okullarında savaş vs eğitimleri aldıkları halde her türlü sorunlu göreve Assubayları göndermeleri kendileri İdare Amiri pozisyonunda kendilerini her türlü sorundan soyutlayarak dokunulmazlık zırhlarıyla görevi yaparak Assubayın başarısını kendi başarısı olarak gösterebilme cesareti ve bundan maddi manevi nemalanmaları
Astsubay, uzman çavuş ailelerinin ailelerine karşı ikinci sınıf müdahale. Hastaneler, orduevleri, ordu pazarları ve lojmanlarda ezilen sınıf yaratılması
Lojmanlarda konumu ve yaşam standardı daha iyi olan blok, dairelerin subaylara tahsisi, zemin katları veya yapı itibariyle güneş almayan yerlere assubayların yerleştirilmesi
Hastanelerde subay astsubay ayrımının had safhada olması astsubaylardan birinin kendisi hasta olduğu halde subaya ayrılmış bir oda boş olduğu halde assubayın o boş odaya sırf astsubay olması nedeniyle alınmaması
Assubayın re’sen görevinden ayrılması durumunda ailesinin geçimini sağlamak amacıyla ev ev gidip temizlik yapması, merdiven silmeye mecbur bırakan zihniyet. Elbette ki namusuyla para kazanmak utanılacak bir durum değildir ama orduya hizmet eden birinin düştüğü durum çok acı gerekli düzeltmelerin yapılması konusunda hassasiyet (subayda bu uygulama yoktur)
Doğuda görev yapan astsubay ve ailesi hiçbir koruması yokken Batı da cennet denebilecek şehirlerde görev yapan en alt rütbedeki subaya bile emir eri emir assubayı tahsisi (astsubay ve subay kanunda en üst rütbeli ordu mensubu ibaresi varken nasıl oluyor da subayın koruması oluyor)
8 yıllık assubay 7 yaşında oglu var 6 yılı ailesinden ayrı geçti. Şimdi yine günydogudayım.tb komutanının emri devlet oteritesinin üstünde tutulmaktadır. Tüm resmi tatillerde mesai yaptılar. Bu assubayım evlenmesin mi, aile kurmasın mı? Kast sisteminde uygulanan bu durumda alt sınıftan olduğu için evlenmesi aile kurması kendini üst ilan eden subaya mı aile kurması imkanı verilecektir. Assubayın eşi dul, çocuklarını öksüz koyan bu zihniyet İnsan Haklarına da ihlaldir.
Assubayımın talebi : “Biz, sadece adalet, eşitlik ve insanlık onurumuza saygı gereği gasp edilen haklarımızın iadesini istiyoruz.” dur.
Assubayımın gurur duyduğu mesleğinden sonra sivil yaşamında vatan aşkı ile yine : “Dünün Astsb’ı bugünün sanayicisi, ihracatcısı olarak bu ülke için hep bişeyler üretebilmenin gururunu yaşıyorum.” diyerek vatan sevgisini devam ettirerek üretkenliğinin devam etmesi
Oysaki : Holding sahibi olma derecesinde tek maaşla bunu alması zor olacak bir durumda hala özel yaşam süren diğer kesim. İnsanca yaşamak her insan içindir zümreler olarak ayrılamaz.
Assubayım çok haklı : “bakın size ayrımcılığı tanımlıyayım yaşanan örnek yolum bir askeri kampın önünden geçti hasbelkader yer varmı diye sormak gafletinde bulundum cevap kusura bakma astsubayım yer yok oldu, buraya kadar zaten beklediğim bir cevaptı benden sonra içeri giren başka bir astsubay şu tekmili verdi komutanım ben şanlı yuva kuleli askeri lisesinde görevli astsubayım kampta yer varmı, cevap oooo astsubayım sende bizim ordansın demek yer olmazmı ve arkadaş 15 gün tatilini yapar şimdi kime kızalım böyle konuşup günü kurtaran astsubayamı ayrımcılığın had safhasındali yetkilerle donatılmış astığı astık kestiği kestik o makamdaki subayamı” Bu da ayrı bir durum
Yıllar önce Amerika’da uygulanan ve tarihin karanlığında kalması gereken zihniyet yok olmalı “Artık Köle Kanunun kalkmasını istiyoruz.Gn.Kr.Bşk.bunlar bir kaç çapulcu demişler Astsb.ların hakkını araması ile ilğili En yüksekteki komutan olmuş Türk oRDUSUNDA Kİ BEYAZ VE ZENCİ AYRIMINI GÖREMEYECEK KADAR KÖR. ARTIK BİZ ZENCİLER ÖZGÜR OLMAK İSTİYORUZ. Tek isteğimiz onurlu ve insanca yaşam, biz para değil adalet ve işimizde ve ailemizle huzur istiyoruz. Ailemizi öldürmesinler, oğlum kızım subay oluyorsa beni onun kölesi konumunda yapmasınlar. Kardeşlerden bir subay diğer assubaysa ailemizin bağlılığını zedelemesinler Türk ailesi yara almaktadır dikkatleri bu yönde çekelim”
“Assubayların meslek yaşamı boyunca karşılaştığı adaletsizlik, haksızlık, çifte standard, maruz kaldığı mesleki etnik ayrımcılık. Sorunumuz sadece para değil asıl sorun aysbergin altında sürekli bu konuda ezilmenin, ayrımcılığa birlerinin cevap vermesi gerek” çözüm bekleyen konuların özeti
Assubayım haklı olarak cevap istiyor; “bir kesim bizleri hor gören hakir gören cuntacı, statükocu anlayışlı kişilerin artık bu düzenin bu şekilde devam edemeyeceğini anlamasını sağlar.artık zaman değişti Türkiye de değişti ve değişmeye de devam ediyor.Zaten değişim hayatın en önemli parçası, değişmez çağın gereksinimlerine ayak uyduramazsanız bu hantal yapının altında ezilir kalırsınız.bence anayasa ile birlikte iç hizmet kanunu da ivedi değişmeli hatta mümkünse tamamen ortadan kaldırılıp yenisi yazılmalı.yazının içeriğinde as(t)subay maaşları ile kendi maaşlarını kıyaslayan vicdan dan mahrum insanlıktan nasibini almamış masa başında bünyesini büyüten şahsiyetlere de şunu sormak isterim- acaba kendisine ne kadar maaş ödense bir mevzi içinde sabaha kadar ateş altında kalmaya razı olur?”
“Bize bunlar bir kaç çapulcu demişler Astsb.ların hakkını araması ile ilgili ürk ORDUSUNDA Kİ BEYAZ VE ZENCİ AYRIMINI GÖREMEYECEK KADAR KÖR. ARTIK BİZ ZENCİLER ÖZGÜR OLMAK İSTİYORUZ.”
“YAZIK BE SİZE.BU TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDE HAKKI YENİLMİŞ OLAN HİÇ UZMAN ÇAVUŞ YOKMU YAZILAN MAKALENİN TAMAMINDA UZMAN ÇAVUŞ VE AİLELERİ HİÇ GEÇMİYOR BUNU YAZMAK ZOR MU GELDİ BEN BİR UZMAN ÇAVUŞUM VE BÜTÜN UZMAN ÇAVUŞLAR VE KIZ KARDEŞİM GİBİ SAYDIĞIM AİLELERİNİN HAKLARINI BENDE SAVUNUYORUM.LÜTFEN SİZDE HAKKINIZI ARAYIN SAYIN UZMAN ÇAVUŞ ARKADAŞLARIM” Uzman çavuşum bu uygulamaların dile getirilmesi yıllardır kamuoyundan saklanarak kol kırılır yen içinde kalır zihniyetinin artık sınır noktasıdır. Bizler astsubay dedik evet ama asla peygamber ocağımız içinde nifak sokmak veya bu durumda başka sorunlara neden olmak değildir. Benim ve artık pes deme durumuna getirilen her köle durumuna düşürülenlerin arkasında yanında olduğumuzu belirtmektir. Ayrıca TEMAD Başkanımız zaten bunları yetkili ağız olarak dile getirmektedirler. Ordumuzun her ferdi özeldir canımızdır. Asla üzülmeyiniz adımız geçmedi diye inşallah meramımı anlattım ve o güzel gönlünüzü alabildim.
“Tarihde önemli ilklere imza atan Kurtuluş savaşının tek ayakta kalan pilotu İlk Yerli uçağımızı imal eden ASSUBAY VECİHİ HÜRKUŞ” dualarımız tüm ölenlerimiz, şehitlerimizle onlar bizimledir
Çift kanat tek kanat neden ? Neden kolum kırık ? ABD ordusundan alınan assubaylık neden köle zihniyetiyle baskıya maruz kalmaktadır.
Orduevlerinde kimlik gösterme zorunluluğuna sadece astsubay ve ailelerinin maruz kalması dışarıdan misafir yasağının assubaya uygulanması. Subay ve ailesi nasıl ve nerden tanınıyorsa kimlik gösterme talebinin olmaması ayıp ve sorulduğunda şikayet unsuru olarak alınması dışarıdan misafirin sorgusuz sualsiz içeriye alınması
Hukuksuzluk ailelere de sirayet ederek eşlerin de astsubay eşlerine hükümdarlıkları sona ersin. Bu ayrımcılıklar kimseye önemlilik, özerklik sağlamaz barış zamanında bu tutumlar olduğu sürece barış veya savaş zamanında ayrılan orduyu nasıl toparlanacak. Hiyerarşi bu değildir. Tahakkümün, insanlıktan çıkmışlığın, insan haklarına saldırının delilli uygulamalarıdır. Ordu idare kadrolarından oluşan köleci zihniyetten oluşan bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır.
Esen Kalın…
10 Mayıs 2012 Perşembe
İnci Kayar
inci@habername.com
http://www.habername.com/yazi-inci-kayar-astsubaylarin-acil-cozulmesi-gereken-sorunlari
BU GÖRÜŞME ELBETTE YARARLI OLMUŞTUR; ancak Genelkurmayın teklif etmediği hiçbir yasayı hükümet çıkaramaz, Cumhuriyet tarihinde genkur dışında 2 teklif kabul edildi 1’incisi kendi hesabına yüksek okul bitirenlere üst derece verilmesi, bu yasa Cumhurbaşkanının Anayasa mahkemesini yalan bilgi ile yanıltması sonucu kısmen ardından da AYİM hukuka aykırı kararı ile kaldırıldı, 2’nci SGK yasası görüşülürken kabul edilen ancak 24 saat geçmeden iptal edilen 1/4, sonra 1/4 genelkurmay tarafından verilip kabul edildi, burada ben ne dersem o geçerlidir mesajı verildi,onun için haklarımız konusunda elbet genelkurmayı eleştirelim ama düşmanca tavırlar içine girersek sorunları çözemeyiz. TEMAD bir şekilde genelkurmay ile ilişkilerini diplomatik bir dille devam ettirmelidir, aksi halde her şey kaderine terk edilmiş olacaktır.
Ülkemizin 100 yıllık birikmiş sorunlarının çözülmesi elbette çok kolay olmayacak. Sorunların çözüm yerinin millet iradesinden geçeceği unutulmadan doğru mercilerle görüş alışverişinde bulunmak gerekmektedir. Astsubay mesleği sorunlarını yaratanların aynı zamanda bu ülkenin yaşanmakta olan sorunlarını yaratanlar olduğu dikkate alındığında işlerin biraz daha zor olduğu anlaşılmalıdır. Astsubayların bu devletin ordusunda millet adına görev yapan TBMM tarafından çıkarılan kanun ile özlük hakları düzenlenen bir meslek grubu olduğunu hepimiz bilmemize rağmen özlük haklarımızı iyileştirmek için TBMM’nin bu yapıcı gücünü göz ardı ederek aldığımız devlet terbiyesini de unutmuş şekilde polemiklere girerek kendimizi bazı muhalif gurupların kucağına bırakıp kullandırmayı kabullenmek hiç kolay değil. Ben kabul edemiyorum…