Değerli Meslektaşlarımız,

Meslek adımız "ASSUBAY’mı", "ASTSUBAY’mı" konusunda bir çok tartışmalar yapılmaktadır. Bu konuda bir çok meslektaşlarımıza özel yanıtlar verdik. Konuyu ilk kez 2006 yılında Milliyet Blog’taki köşesinde dile getiren sitemiz basın danışmanı ve sözcüsü Sn.Ersen Gürpınar’ın aşağıdaki linkteki yazısını açıklama olarak önerdik.

Sitemizde yayınlanan "NİÇİN AS(T)SUBAY?" yazımızı son gelişmelerin ışığında yeniden düzenliyerek bilgilerinize sunuyoruz;

MİLLİYET BLOG’taki Sn.Gürpınar’ın yazısı Meslekler - 23.10.2006 - 15:40
ASTSUBAY MI? ASSUBAY MI?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin olmazsa olmaz unsurları Assubayların meslek adı Assubay mıdır? Yoksa Astsubay mıdır? Şimdi bazılarınız ve meslektaşlarım "başka mesele kalmadı mı? Assubay olsa ne olur Astsubay olsa ne olur?" dediklerini duyar gibiyim. Ben yazılarımda 'assubay' yazıyorum. Nedeni ise, Türkçe dil uyumu ve imla kuralları. Malumunuz olduğu gibi, Türkçe'de üç sessiz harf bir arada kullanılmaz. Bunun sonucu olarak, astteğmen yerine asteğmen, üstteğmen yerine üsteğmen, astbaşkan yerine asbaşkan der ve yazılarda bu kurala uyarız. Ama konu assubaylara gelince art niyet eseri olarak, illaki ast hecesine vurgu yapılacak! Öyle ya, bizler ordunun ast elemanlarıyız. Bunu unutmamamız, haddimizi bilmemiz gerekir...

Türk Dil Kurumu'na baskı yapıldı ve 1980 öncesi imla kılavuzlarında yazan assubay kelimesi astsubay olarak değiştirildi. Yani Türkçe ses uyumu ve dil kuralları hiçe sayıldı, emir demiri kesti. (Çünkü, TDK bize konuyu bilimsel olarak açıklamak yerine "teamüller gereği bu şekilde yazılıyor" yanıtını verdiler)

5802 sayılı yasa ile assubayların statüleri belirtilmiştir. Yasanın tarifinde ve uygulamada subayın en yakın yardımcısı olarak tanımlanmıştır. Assubaylar statülerine saygılıdırlar. Kıyafetleri ile de yüzlerce metreden belli olurlar. Astsubay denmesi onları küçültmez, assubay denmesi de yüceltmez. Haksızlıklara, mağduriyetlere rağmen bu ülke için ettikleri yemine sadıktırlar. Döktükleri ter ve kanla onur duymuşlardır. Assubay yazmalarının tek nedeni uygulanmak istenen tahakküme karşı olmalarından kaynaklanmaktadır.

Konu ile ilgili olarak  TDK 1983 yılından once TDK sözlüklerinde kelime ASSUBAY olarak yazılarken yazım ve konuşma kurallarına aykırı olarak darbe yönetiminin isteği üzerine değiştirilmiştir. Oysa,  "TDK sözlükleri ve imla klavuzlarında Astteğmen=Asteğmen, Üstteğmen=Üsteğmen, Astbaşkan=Asbaşkan olarak yazılmasına rağmen niçin Assubay=Astsubay olarak yazılmaya devam edilmektedir?" şeklinde sorularımıza verilen yanıtta özetle;

“T” ünsüzleriden biri düşürülmüştür. Astsubay sözünde ise ayni ses olayı görülmemektedir! Ayni ünsüzlerden iki tanesi yan yana gelmemektedir. Türkiye Türkçesi Gramer’I adlı çalışmada şu bilgeler yer almaktadır;

Türkçe kelime kökenlerinde iki ünsüzün yan yana geldiği durumlar vardır; alt, sırt, üst, art, ört, yırt gibi bu köklerden türetilen sözler (altlık, sırtçı, üstlük) çekimli fiiller (artmış, örtmüş, yırtmış) ve birleşik sözlerde (altyapı, üstyapı, astsubay) üç ünsüzün yan yana geldiği görülmektedir.

Bilgilerinizi rica ederim 

TDK.Başkanı

Bu yanıt üzerine TDK'na "hiç bir yazım kuralı konuşma diline aykırı olamaz. Siz kelimeyi ASTSUBAY olarakmı telaffuz ediyorsunuz. Ayrıca Astbaşkan kelimesinde de iki aynı ünsüz yanyana olmamasına rağmen neden ASBAŞKAN olarak yazılıyor?" şeklindeki sorumuza bilimsel yanıt veremeyip sadece “Teamüller gereği asbaşkan yazılmaktadır” yanıtı ile yetinmiştir.

Elbette verilen bu yanıtlar TDK yetkililerini bile ikna etmemiştir. Doğal olarak "bize emir verildi, bizde kelimeyi değiştirdik" diyemeyen TDK yazım ve konuşma diline aykırı olarak kelimenin astsubay olarak yazılması hatasına devam etmektedir.

Değerli meslektaşlarımız, bazı arkadaşlarımız konunun önemini fark etmiyerek "(T) harfine takılıp kalmayalım. Bırakalım bu ayıbı ön yargılılar yaşasın" demesine rağmen, bazı arkadaşlarımız da "şeytan ayrıntıda gizlidir. Tahakküme bir yerde geçit verirseniz, devamına katlanmak zorunda kalırsınız" diyerek konuyu sorgulamaktadırlar.

Meslektaşımız Sn. E. Dz. Asb. Taşkın KIZILYEL’in TDK Eski Başkanı Sn. Prof. Şükrü Haluk AKALIN ile görüşmesi esnasında kendisine verilen yanıtta darbe zihniyetinin kelimeyi emirle değiştirdiğinin itirafı vardır;

Taşkın Bey, Twitter hesabımdan bunu defalarca yazdım. Defalarca cevap verdim. Atatürk'ün ast+subay birleşiğinden oluşturduğu bu askerlik teriminin "assubay", hatta "asubay" olarak kullanılması gerektiğine dair belgeyi de orada paylaştım.

Benim TDK Başkanlığım 2001-2012 yılları arasındadır. Assubay'dan astsubay'a dönüş ise 1983 yılında yayımlanan 7. baskı Türkçe Sözlük'tedir.

O baskı hazırlandığında TDK Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Turan idi. Baskıyı hazırlayanlar da Doç. Dr. Mustafa Canpolat, Kemal Demiray, Doç. Dr. Semih Tezcan idi. Ben o yıllarda doktora öğrencisiydim.

Sözlük veritabanı 1995 yılında bilgisayar ortamına aktarıldı ve sonraki baskılarda bu veritabanının geliştirilmesi şeklinde sürdü.

1983 yılında astsubay şekli veritabanına girdiği içinde aynen devam etti. Durum budur.

Prof.Dr.Şükrü Haluk AKALIN

Ayrıca meslekdaşımız Sn.Mehmet AFACAN’ın Twitter’den Prof.Akalın ile yaptığı yazışmalara verilen ve sizlere sunulan yazılar bunu teyit etmektedir.
Nicin-Assubay-01
Nicin-Assubay-02
Nicin-Assubay-03
Nicin-Assubay-04
Nicin-Assubay-05

Tahakküm adına, ilme, konuşma diline aykırı kelimeyi değiştirenler, kısaltmanın Asb.olmasına rağmen Astsb.yazmakta ısrar ediyorlarsa bunun ayıbını yaşasınlar!

Sn.Gürpınar’ın belirttiği gibi;

"ASTSUBAY" yazılması bizi küçültmez. "ASSUBAY" yazılması yüceletmez. Biz tahakküme karşıyız.

Ayrıca dileyen kendini zorlayarak kelimeyi "ASTSUBAY" olarak telaffuz edebilir.

Saygılarımızla

EMEKLİ ASSUBAYLAR