OYAK fikri şüphesiz ki bir günde ortaya çıkmadı. OYAK Kanunu çıkmadan 8 gün önce çıkarılan 180 sayılı Kanun'un GEREKÇE bölümüne bakalım ve neler olduğunu görelim;
KANUN NO: 180: 42 sayılı Kanun gereğince emekli olan subaylara mesken yaptırılması hakkında Kanun
Kabul Tarihi : 26/12/1960
Millî Birlik Komitesi Başkanlığına 42 sayılı Kanun gereğince emekliye ayrılan subaylara mesken yaptırılması hakkında Taşar Dündar tarafından verilmiş olan 2/104 sayılı Kanun teklifini kabul ediyorum. Gereken muamelenin ifasına müsaade buyurulmasını rica ederim. Tunçkanat Haydar
GEREKÇE
42 sayılı Kanunun geçici 1 nci maddesine göre emekliye ayrılmış, bulunan subayların büyük bir kısmı istikbale muzaf ailelerinin refahına imkân verecek tasavvur ve gayelerle meşbu oldukları tabiîdir. Hiç şüphe yok ki, bu gayenin en mühimi yorucu ve yıpratıcı bir hizmetten sonra mütevazı bir yuvaya sahibolmak ve ömürlerinin geri kalan kısımlarını aile efradı ile birlikte ve huzur içinde geçirmektir.
Nitekim, Yüksek M.B.K.'since de bu zevatın hizmet müddetlerine ve rütbelerine göre emekli maaşı ve ikramiye verilmek suretiyle maddeten tatmin olunmaları yoluna gidilmiş; ancak zamanın şartlarına göre ellerine geçen bu meblâğlarla diledikleri şekilde içtimai mevkilerine ve cemiyet içindeki sosyal seviyelerine uygun birer mesken edinme çarelerine başvurdukları halde buna imkân bulamadıkları müşahede olunmuştur.
Hükümetin sosyal sahada almakta olduğu tedbirler meyanında mesken dâvasını da bir nizama bağlamak arzu ve prensibine uyularak emekli subayların kendi paraları ve borçlanmak suretiyle toplu bir halde iskân edilmelerinin ve dolayısiyle mülk olarak birer ev veya daire sahibi olmaları çarelerinin bu prensip esaslarına göre mütalâa olunması pek tabiîdir. Bu işin fennî, sıhhi ve ekonomik olarak tahakkuk ettirilebilmesi Hükümetin müzaharet ve murakabesi ile mümkün olabilecektir.
Bu itibarla Türkiye Emlâk Kredi Bankasının mesken inşası hakkındaki mevzuat ve imkânlarından faydalanılmak suretiyle yurdun muhtelif yerlerinde emekli subaylar için mesken inşası mümkün olabilecektir. Bu sitelerin maksada uygun olarak kısa zamanda ve az borçlanma ile ikmal edilebilmeleri için Devlet daire ve İktisadi Devlet Teşekküllerinin mümkün olan yardımlarından koordineli bir şekilde istifade edilmesi de lüzumlu görülmektedir. Bu maksatla, ekli kanun tasarısı hazırlanmıştır. Mevzunun ehemmiyetine binaen yukarda mevzuubahis sürat, ve az borçlanmaya ait yardım tedbirlerinin alınmasının Bakanlar Kuruluna tevdii uygun görülmüş ve bu maksatla mezkûr kanun tasarısı hazırlanmıştır.
Y O R U M: BU KANUNDA ASTSUBAY YOK AMA 8 GÜN SONRA ÇIKARILACAK 205 SAYILI OYAK KANUNU İLE ASTSUBAYLARDAN KESİLEN PARALARA NE KADAR İHTİYAÇ OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK...!!!
180 SAYILI KANUN'UN <<Millî Birlik Komitesi GENEL KURUL TOPLANTISI>> TUTANAKLARINDAN BAZI BÖLÜMLER; ============================================ «Tunçkanat Haydar'ın 42 sayılı Kanun gereğince emekli olan subaylara mesken yaptırılması hakkında kanun teklifi ve İktisat Komisyonu raporu (2/104)
BAŞKAN— Söz; Tunçkanat Haydar'ın. Buyurun.
TUNÇKANAT HAYDAR— Efendim, 42 sayılı Kanun ile emekliye ayrılmış olan subayların maddi refahını temin maksadı ile kendilerine malûmunuz olan ikramiyeleri vermiştik. Bu paralar kendilerini istenilen şekilde yaşamalarını temin etmemektedir. Bu bakımdan kendilerine bâzı yardımların yapılması icabediyor. Bunun için Devlet Su işlerinin vasıtalarının Millî Müdafaa Bakanlığına verilmesi sureti ile bu işlerinde yardım yapılmasını istiyoruz. Başka türlü hareket edilecek olursa bunlar pahalıya çıkacaktır. Bunun için Bakanlar Kurulu yardım tedbiri almakta yetkili kılınmaktadır. Bu yardımlar yapılmakta ve yapılmış bulunmaktadır. Kanunlaştırılması için rapor huzurunuza gelmiştir.
KARAVELÎOĞLU KÂMİL— Meselenin iç yüzüne biraz vâkıfım. Emekli subaylara ev temin etmek istenilen evlerden kalorifersizler 30 bin, kaloriferliler 35 bin liradır. Bugünkü piyasa içinde bu fiyata yapmıya imkân yoktur. Nasıl temin edilecektir? Şuna Devlet Su İşleri yardım ediyor, Karayolları yardım ediyor. Orman Umum Müdürlüğü yardım ediyor. Bunlara her müessese yardım ediyor. Bu yardımların kanuni olması lâzımdır. Huzurunuzdaki kanun da bu hususu sağlıyacak ve verilen bir sözü yerine getirmiş olacaktır.
KÜÇÜK SAMİ— Bu kanunda tamamen ihtiyacı karşılayacak bir nokta görmüyorum. Aldığım haberlere göre İstanbul'da 35 bin liraya yaptırılan daireleri şimdiden 80 bin liraya satmış bulunmaktadırlar. Bu kanuna bir madde koymak suretiyle muayyen bir süre satmalarını engellememiz lâzımdır.
TUNÇKANAT HAYDAR— Efendim, Gazeteciler Cemiyetinin Fay fabrikası karşısında yaptırdığı binalar vardır. Bu binaları 10 sene satamaz diye hüküm vardı. Bu hüküm olduğu halde başkasına devredenler olmuş. Bu şekilde devreden iki kişi ile konuştum.
KÜÇÜK SAMİ— Biz böyle bir hükmü koymak suretiyle hüsnüniyetimizi belirtelim. BAŞKAN— Ben de aynı şeyleri duydum. O zaman yaptığımız yardım hakikaten bir ticari yardım olur ve bizim için de üzüntü olur. Esasen gazetelere dikkat buyurulursa ufak tefek tenkidler çıkıyor. Fakat "Millî Birliğe" sevgi ve güvenleri oldukları için yazmıyorlar. Biliyorsunuz bu gibi şeyler eskiden çok tenkid mevzuu olurdu.
KARAVELİOĞLU KÂMİL— Şimdi bu 30 bin liraya yapılan binaları 60-70 bin liraya satacaklardır. Bedelini de taksitle ödiyecekler. Sami Beyin teklifi yerindedir. Bunu temin etmek lâzımdır.
ADNAN BAŞER — Yapılan meskenler on sene satılamaz denir. On sene bittikten sonra satarlar giderler. Ekseriya bu müddetler on sene olmaktadır.
S O N U Ç: Astsubaylar "Haklı Taleplerimiz" ve "Gaspedilen Haklarımız" dediklerini siyasi ve askeri otoritenin kafasına tam olarak yerleştirmek istiyorsa, geçmişte nelerin olup bittiğini belgeleriyle birlikte ortaya koymak zorundadır. Bunları ortaya koymak yetmez, ısrarla anlamaları da sağlanmalıdır... Sağlıklar diliyorum.
Fahrettin BAĞRI
(Em.) Maliye Astsubayı
Bir önceki makalemde sözlerime "Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin tabi olduğu 926 sayılı Kanun'un BİRİNCİ Maddesinin birinci fıkrası <<Bu Kanun, Türk Silâhlı Kuvvetlerine mensup subaylar ve astsubaylara uygulanır.>>" diyerek başlamıştım. İlgili Kanun Maddesini bir kez daha görelim izninizle;
TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU
Kanun Numarası: 926
Kabul Tarihi: 27/7/1967
I –Kapsam:
Madde 1–(Değişik birinci fıkra: 25/7/2016-KHK-669/21 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/21 md.)Bu Kanun, Türk Silâhlı Kuvvetlerine mensup subaylar ve astsubaylara uygulanır.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görevli diğer asker ve sivil kişiler kendi özel kanunlarına tabidirler.
Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli hakkında "Özlük Hakları" ile ilgili çıkarılan Kanunlar ve KHK'lerdeki <<GENEL GEREKÇE ve MADDE GEREKÇELERİ>>nde konulara ilişkin ifadeler çok isabetli, amaca uygun ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin geneline uygun olmasına rağmen pek çoğunda astsubaylar hiç yer almadı.
Bu makaleyi/belgeseli yazmamdaki amacım, önemli Kanunların <<GENEL GEREKÇE ve MADDE GEREKÇELERİ>>'nde geçen ifadeleri tek makalede toplayıp yayınlamaya çalışacağım. Yayınladığım bilgi ve belgeler TBMM resmi sitesinden alınmıştır. Belgesel niteliğinde olacak bu çalışmayı bölümler halinde hazırlayacağım. "Bismillah" diyerek başlayalım, bakalım karşımıza neler çıkacak?
----------------------------------------
MİLLİ BİRLİK KOMİTESİ ÜYELERİ
------------------------------------------------
1. Orgeneral Cemal GÜRSEL,
2. Kurmay Yarbay Refet AKSOYOĞLU,
3. Kurmay Yarbay Mucip ATAKLI,
4. Kurmay Yüzbaşı Emanullah ÇELEBİ,
5. Kurmay Binbaşı Vehbi ERSÜ,
6. Kurmay Binbaşı Suphi GÜRSOYTRAK,
7. Kurmay Yarbay Suphi KARAMAN,
8. Kurmay Binbaşı Kadri KAPLAN,
9. Kurmay Yüzbaşı Kamil KARAVELİOĞLU,
10. Kurmay Albay Osman KÖKSAL,
11. Kurmay Albay Fikret KUYTAK,
12. Kurmay Albay Sami KÜÇÜK,
13. Kurmay Yarbay Sefcai OKAN,
14. Orgeneral Fahri ÖZDİLEK,
15. Kurmay Binbaşı Mehmet ÖZGÜNEŞ,
16. Kurmay Binbaşı Selahattin ÖZGÜR,
17. Kurmay Binbaşı Şükran ÖZKAYA,
18. Kurmay Albay Haydar TUNÇKANAT,
19. Tuğgeneral Sıtkı ULAY,
20. Kurmay Binbaşı Ahmet YILDIZ,
21. Kurmay Albay Muzaffer YURDAKULER,
22. Korgeneral Cemal MADANOĞLU,
23. Binbaşı Fazıl AKKOYUNLU,
24. Yüzbaşı Rıfat BAYKAL,
25. Yüzbaşı Ahmet ER,
26. Kurmay Binbaşı Orhan ERKANLI,
27. Kurmay Yüzbaşı Numan ESİN,
28. Kurmay Yarbay Orhan KABİBAY,
29. Kurmay Yarbay Kadri KAPLAN,
30. Binbaşı Muzaffer KARAN,
31. Binbaşı Münir KÖSEOĞLU,
32. Kurmay Yüzbaşı Muzaffer ÖZDAĞ,
33. Yüzbaşı İrfan SOLMAZER,
34. Binbaşı Şefik SOYUYÜCE,
35. Binbaşı Dündar TAŞER,
36. Kurmay Albay Alparslan TÜRKEŞ,
37. Tuğgeneral İrfan BAŞTUĞ.
38. Jandarma Yüzbaşı Ahmet ER
=======================================
ASTSUBAYLARIN "BAŞ BELASI", SUBAYLARIN İSE "CAN SİMİDİ" OLAN MADDE-137 (c) İÇİN ELLİ YIL ÖNCE DE AYNI ŞEYİ DÜŞÜNÜYORLARDI <<TAMAMEN TABLOLARI ALT ÜST ETMEKTEDİRLER>>
TARİHİN DERİNLİKLERİNDEN GÜNÜMÜZE
ELLİ YIL ÖNCESİNE AİT TBMM GENEL KURUL TUTANAĞINDAN ALINMIŞTIR;
Sayın Başkanlığa;
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun bâzı maddelerini değiştiren ve bu kanuna bâzı maddeler ekliyen kanun tasarısının, 137 nci maddeyi değiştiren 4 ncü maddenin (c) fıkrasının (astsubaylar hakkındaki gösterge tablosu, ek 8 sayılı cetvel) in aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımızla.
31.7.1970 tarihli 1323 sayılı Kanun Tasarısı üzerinde TBMM Genel Kurulda yapılan görüşmelerden;
Sayın Başkanlığa,
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun bâzı maddelerini değiştiren ve bu kanuna bâzı maddeler ekleyen kanun tasarısının, 137 nci maddeyi değiştiren 4 ncü maddenin (c) fıkrasının (astsubaylar hakkındaki gösterge tablosu, EK-VIII sayılı cetvel) in aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımızla.
Ankara Balıkesir Hatay Nevşehir Konya Sivas Kayseri Hatay
Mustafa Maden//Osman Tan//Halil Akgöl//Hüsamettin Başer Baha Müderrisoğlu//Enver Akova//Şevket Doğan//Ali Yılmaz
BAŞKAN — Muhterem arkadaşlarım, madde üzerinde verilmiş bulunan üç önergeyi de okuttum.Şimdi, teker teker okutup Yüce Meclisin oyuna sunacağım.
(Konya Milletvekili ihsan Kabadayı'nın 1 nci önergesi tekrar okundu)
BAŞKAN — Komisyon olarak katılıyor musunuz?
PLÂN KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MUSTAFA KEMAL YILMAZ (Ankara) — Sayın Başkan,katılmamıza imkân yok. Şu bakımdan; tamamen tabloları alt üst etmektedir. Bu bakımdan mümkün değil.
BAŞKAN — Hükümet?
MÎLLÎ SAVUNMA BAKANI AHMET TOPALOĞLU (Adana) — Katılmıyoruz.
BAŞKAN — Hükümet ve Komisyon katılmıyor.
Değişiklik önergesini Yüce Heyetin oyuna sunuyorum. Kabul edenler... Kabul etmiyenler...Kabul edilmemiştir.
Y O R U M ve S O N U Ç: ""PLÂN KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MUSTAFA KEMAL YILMAZ (Ankara)— Sayın Başkan, katılmamıza imkân yok. Şu bakımdan; tamamen tabloları alt üst etmektedir. Bu bakımdan mümkün değil.""
***tamamen tabloları alt üst etmektedir.***
KİM ALT ÜST EDİYOR? Astsubaylarla ilgili tablo değişikliği önergesi. Yani; o günlerden bugünlere kadar Astsubayların adeta "BAŞININ BELASI" olan Madde-137 (c) bendi tabiki.
========================================
27 Mayıs 1960 darbesinde "Anayasayı TAĞYİR ve İLGA'ya (Bozma ve ortadan kaldırma) ve Anayasa ile müesses T.B.M.M.'ni cebren iskata teşebbüs etmek suçunu" işleyenler için AF KANUNU (50 sayılı Kanun) çıkarılırken, "Yan Ödeme" Kararnamesi ile büyük haksızlığa uğrayan astsubayların ve eşlerinin yaptığı protesto ve yürüyüş (70-75 olayları) sonrası aldıkları inanılmaz cezalar hakkındaki makalemi bir sonraya bırakarak OYAK konusundan bahsedeceğim izninizle;
OYAK fikri şüphesiz ki bir günde ortaya çıkmadı. OYAK Kanunu çıkmadan 8 gün önce çıkarılan 180 sayılı Kanun'un GEREKÇE bölümüne bakalım ve neler olduğunu görelim;
Millî Birlik Komitesi Başkanlığına
42 sayılı Kanun gereğince emekliye ayrılan subaylara mesken yaptırılması hakkında Taşar Dündar tarafından verilmiş olan 2/104 sayılı Kanun teklifini kabul ediyorum. Gereken muamelenin ifasına müsaade buyurulmasını rica ederim.
Tunçkanat Haydar
GEREKÇE
42 sayılı Kanunun geçici 1 nci maddesine göre emekliye ayrılmış, bulunan subayların büyük bir kısmı istikbale muzaf ailelerinin refahına imkân verecek tasavvur ve gayelerle meşbu oldukları tabiîdir. Hiç şüphe yok ki, bu gayenin en mühimi yorucu ve yıpratıcı bir hizmetten sonra mütevazı bir yuvaya sahilbolmak ve ömürlerinin geri kalan kısımlarını aile efradı ile birlikte ve huzur içinde geçirmektir. Nitekim, Yüksek M.B.K.'since de bu zevatın hizmet müddetlerine ve rütbelerine göre emekli maaşı ve ikramiye verilmek suretiyle maddeten tatmin olunmaları yoluna gidilmiş; ancak zamanın şartlarına göre ellerine geçen bu meblâğlarla diledikleri şekilde içtimai mevkilerine ve cemiyet içindeki sosyal seviyelerine uygun birer mesken edinme çarelerine başvurdukları halde buna imkân bulamadıkları müşahede olunmuştur.
Hükümetin sosyal sahada almakta olduğu tedbirler meyanmda mesken dâvasını da bir nizama bağlamak arzu ve prensibine uyularaik emekli subayların kendi paraları ve borçlanmak suretiyle toplu bir halde iskân edilmelerinin ve dolayısiyle mülk olarak birer ev veya daire sahibi olmaları çarelerinin bu prensip esaslarına göre mütalâa olunması pek tabiîdir. Bu işin fennî, sıhhi ve ekonomik olarak tahakkuk ettirilebilmesi Hükümetin müzaharet ve murakabesi ile mümkün olabilecektir.
Bu itibarla Türkiye Emlâk Kredi Bankasının mesken inşası hakkındaki mevzuat ve imkânlarından faydalanılmak suretiyle yurdun muhtelif yerlerinde emekli subaylar için mesken inşası mümkün olabilecektir. Bu sitelerin maksada uygun olarak kısa zamanda ve az borçlanma ile ikmal edilebilmeleri için Devlet daire ve İktisadi Devlet Teşekküllerinin mümkün olan yardımlarından koordineli bir şekilde istifade edilmesi de lüzumlu görülmektedir. Bu maksatla, ekli kanun tasarısı hazırlanmıştır. Mevzunun ehemmiyetine binaen yukarda mevzuubahis sürat, ve az borçlanmaya ait yardım tedbirlerinin alınmasının Bakanlar Kuruluna tevdii uygun görülmüş ve bu maksatla mezkûr kanun tasarısı hazırlanmıştır.
Y O R U M: BU KANUNDA ASTSUBAY YOK AMA 8 GÜN SONRA ÇIKARILACAK 205 SAYILI OYAK KANUNU İLE ASTSUBAYLARDAN KESİLEN PARALARA NE KADAR İHTİYAÇ OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK...!!!
BU KANUNDAN KISA BİR MÜDDET SONRA DA (8 gün sonra) <<OYAK>> KANUNU ÇIKIYOR...
===========================================================
Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir ve arkadaşları 22 Şubat 1962 sabahı birliklerini harekete geçirdiler. Ayaklanma bir gün bir gece sürdü ve isyancı subaylar 23 Şubat sabahı Genelkurmay'a teslim oldular. İsyana katılan birlikler yavaş yavaş kışlalarına döndü. Millet Meclisi Başkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisine arzı Bakanlar Kurulunca 18.4.1962 tarihinde kararlaştırılan (Asker kişiler tarafından 22-23 Şubat 1962 olayları dolayısiyle veya daha evvel bu olaylara esas teşkil edebilecek mahiyette işlenen fiil ve hareketler için ceza kovuşturulması yapılmaması hakkında kanun tasarısı) gerekçesi ile birlikte ilişik olarak sunulmuştur. Gereğinin yapılmasını rica ederim. 19.4.1962
Başbakan
İsmet İnönû
GEREKÇE
27 Mayıs devriminden bu yana memleketimizde normal Demokratik Rejimi bütün icaplariyle ve bütün teminat müesseseleriyle gerçekleştirmek ve yerleştirmek yolunda büyük gayretler gösterilmiştir. Yeni Anayasanın ve Seçim Kanununun kabulü, hür seçimlerin yapılması bu yolda katedilmiş olan büyük mesafenin bellibaslı merhalelerini teşkil eder. Şartların zaruri ve meşru olarak ortaya çıkardığı bir ihtilâl rejiminden normal demokratik rejime geçiş yolunda çeşitli güçlüklerin yenilmesi kolay olmamıştır. Normal demokratik rejime geçiş yolunda karşılaşılan güçlükler ve sarsıntılar 15 Ekim seçimlerinden sonra da zaman zaman kendisini göstermiştir. 22-23 Şubat olaylarının hangi şartlar altında zuhur ettiği ve nasıl sonuçlandığı herkesçe bilinmektedir.
Demokratik rejim ve memleket için vahim sonuçlar doğurması mümkün bulunan olaylar, Devlet kuvvetlerinin basireti, yüksek vazife duygusu ve vatanseverliğiyle önlenebilmiştir. 22-23 Şubat olaylarının mâsum vatandaş kanı dökülmeden önlenmesinde, teşebbüsten derhal vazgeçildiği takdirde idari ve inzibati tedbirler dışında her hangi bir ceza kovuşturması yapılmaması yolundaki karar ve davranışın büyük bir rol oynadığı da herkesçe bilinen bir gerçektir. Bir intikal devri sarsıntılarının düğüm noktasını ve son tezahürünü teşkil eden 22-23 Şubat olaylariyle ilgili fiil ve hareketler ile bu olaylara esas teşkil edebilecek mahiyette bulunan ve asker kişiler tarafından işlenmiş olan fiil ve hareketler için ceza kovuşturması yapılmamasında cemiyetin yüksek menfaatleri vardır. Bu suretle bir intikal devrinin Silâhlı Kuvvetlerimize de sirayet eden sarsıntılarının izalesi ve Devlet hayatımızın normal mecrasında güvenle devam etmesi için gerekli zemin tesis edilmiş olacaktır. Kanun tasarısının birinci maddesi bu maksatla sevk edilmiştir. Kanunun ikinci maddesinde Ceza Hukukunun mütearifesi olsa dahi birinci madde hükmünün verilmiş inzibati kararlarla, yapılmış idari işlemlere şümulü olmadığının açıklanmasında fayda görülmüştür. Kanunun üçüncü ve dördüncü maddeleri yürürlük tarihi ile, kanunu yürütecek makamı göstermektedir.
N O T: BU KANUN'UN KABUL TARİHİ: 10.5.1962'DİR.
=============================================
DARBE KANUNLARINDAN BİR ÖRNEK DAHA
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa ek 2.8.1960 tarih ve 42 sayılı Kanuna geçici bir madde eklenmesine dair Kanun (Resmî Gazete ile ilâm: 17.11.1960-Sayı: 10657) Kanun No.: 126 Kabul tarihi: 14.11.1960
MADDE 1— 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa ek 2.8.1960 tarih ve 42 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici 5 nci madde eklenmiştir:
GEÇİCİ MADDE 5— 13 Kasım 1960 tarihinde Millî Birlik Komitesi üyeliğinden affedilerek emekliye sevk edilen ilişik listede isimleri yazılı subaylara hizmet müddetlerine bakılmaksızın 7244 sayılı Kanunun 1 nci maddesine ait cetvelin 3 ncü derecesi üzerinden fiilî ve itibari hizmet müddetleri 25 yıldan az olanlara 25 yıl hizmet etmiş gibi itibar olunarak 42 sayılı Kanunun 1 nci maddesi esasları dâhilinde emekli aylığı bağlanır. Bu subaylara ayrıca yukardaki fıkra gereğince tesbit edilen emekli aylıklarına esas olan aylıklarının 2 yıllık toplamı ikramiye olarak verilir.
MADDE 2— Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3— Bu kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.
Akkoyunlu Fazıl - Baykal Rifat - Er Ahmet - Erkanlı Orhan - Esin Numan - Kabibay Orhan - Kaplan Mustafa - Karan Muzaffer - Köseoğlu Münir - Özdağ Muzaffer - Solmazer İrfan -
Soyuyüce Şefik - Taşar Dündar - Türkeş Alparslan
======================================
GEREKÇEDE YAZILANLARI VE ÇOK DAHA FAZLASINI YAPAN ASTSUBAYLAR HAKKINDA BİR ŞEY YOK
T. C. M. B. K. Yüksek Başkanlığına 4335 sayılı Kanunun 1 nci madde (B) fıkrasının tadili ile bu kanuna geçici bir madde eklenmesi hakkındaki kanun teklifim ile gerekçesi ilişikte sunulmuştur. Teklifin kanunlaşması için gereğinin yapılmasını arz ederim. 13.12.1960 M.B.K. Üyesi Selâhattin Özgür 23 Aralık 1942 tarih ve 4335 sayılı Subay yüksek mühendis, askerî yüksek mühendis ve askerî mühendislere verilecek ihtisas ücreti hakkındaki Kanunun 1 nci maddesinin (B) bendinin değiştirilmesi hakkında kanun teklifi
GEREKÇE
4273 sayılı Subaylar heyetine mahsus terfi Kanununun madde 1 inde mevcut muharip sınıflardan deniz güverte ve deniz makina olarak tavsif olunan iki muharip sınıfından makina subaylarının meslekî formasyonları bu kanunun neşri tarihinden sonra değiştirilmiş olup bu sınıfa mensubolan subaylara «Gemi makinaları işletme mühendisi» unvan ve diplomaları verilmiştir. Bu unvanın Teknik Üniversite Senatosu tarafından tahsil statülerinin tetkiki ile T.C. dâhilinde mühendis yetiştiren okulların meslekî yeterlik ve imza salâhiyetlerine intibak ettirilmeleri sureti ile kararlaştırılması üzerine durumları Maarif Şûrası tarafından onaylandığı için Millî Savunma Vekâleti tarafından kendilerine mühendis diplomaları tevzi olunmuş bulunmaktadır.
Halen bu sınıf mensubu subaylar, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun şümulüne dâhil bulunan kişilerdir. îlmî ve resmî unvanları bakımından 6235 sayılı T.M.M.O.B. Kanununun şümulüne girdikleri halde askerî statülerinin 4273 sayılı Terfi Kanununda deniz makina subayı olarak bulunmasından dolayı bu subaylara 4335 sayılı Kanunla subay yüksek mühendis, askerî yüksek mühendis, ve askerî mühendislere verilen ihtisas ücreti verilememekledir. Bu durum ise Deniz Kuvvetlerimizde ve Ordumuzda mühendis formasyonunu haiz bir kısım subayların bu haktan faydalanmasını bir kısmının ise faydalanmaması gibi bir hukuki eşitsizlik meydana getirmektedir. Deniz Kuvvetlerimizin pek çeşitli teknik görevlerinde gerek harb gemilerindeki ağır meslek şartları ve gerekse farbrikalarımızın pek çok yüksek mühendis ve mühendis kadrolarında başarı ile görev alan bu sınıf mensubu mühendis subaylar yukarda açıklanan sebeplerden dolayı mağdur oldukları gibi aynı zamanda tahsillerine ilâveten görmüş bulundukları elektronik, elektrik, motor, hava savunma gibi kurslarda edindikleri, çeşitli teknik bilgiler ve aldıkları görevlerde edindikleri tecrübe sebebi ile hiçbir sivil mühendisin başaramayacağı ihtisas kadrolarında mesleke hizmet etmektedirler. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması bütçemize malî bir külfet tahmil etmiyeceği gibi bu subaylarımızın süratle sivil sektöre intikali suretiyle husule gelen boşlukları da önleyecektır.
S O N U Ç: 3795'den olmasa bile UNVAN konusunu bu şekilde hallettiler...
===========================================================
Astsubayların “Özlük Hakları” ile ilgili Kanunlar da çıkardılar tabi. Çıkarmadılar dersek yalan olur. Ama gel gör ki; eksik – hatalı ve tartışmaya açık Kanunlar çıktı ya Önerge ile geri alındılar, ya AYM’ye gitti ya da yanlış Kanun maddesini düzelten başka bir Kanun çıktı. İşte Örnekler;
Kanun No: 1908
Kabul Tarihi: 10/06/1975
GENEL GEREKÇE
Diğer taraftan; tasarı ile derece ve kademe farkları konusu düzenlenmekte, aylıklara katsayı sistemi uygulanmak suretiyle esneklik kazandırılmakta ve 22.7.1964 tarihinden beri assubay başçavuşlara yapılmakta olan ödemelerdeki tereddütler ortadan kaldırılmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
b) Assubay rütbeleri: 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun 77 nci maddesinin assubaylar için getirdiği yeni rütbeler esas alınmakta ve evvelce gözden kaçmış bulunan «Başçavuş» rütbesi de cetvele ithal olunmaktadır.
Madde 2 — Bu madde ile kanuna geçici bir madde eklenmekte ve 500 sayılı Kanunun 1 nci maddesine ilişik cetveldeki başçavuşlarla ilgili ve tereddütlere yol açan konu bakımından hüküm getirilmektedir.
22.7.1964 gün ve 500 sayılı Kanunun hazırlanması sırasında, personel aylıklarını düzenleyen cetveldeki assubay rütbelerinden «Başçavuş» rütbesi zuhulen «Çvş» şeklinde yazıldığından, başçavuşlara uygulanacak aylık konusu uygulamada tereddütlere yol açmaktadır. Gerek 211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri îç Hizmet Kanununun 3/6 ve gerekse 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun 77 nci maddesinde; assubayların rütbeleri gösterilmekte ve bunlar arasında «Başçavuş» rütbesi de sayılmaktadır. Kaldı ki assubay rütbelerinden çavuş rütbesi de cetvelde gösterilmekte ve böylelikle amacın «Başçavuş» rütbesi olduğu her türlü izahtan vareste bulunmaktadır. Bu nedenle; anılan kişilere aylıkları ödenmiş bulunduğundan; uygulamadaki tereddüt ve ihtilâtları ortadan kaldırmak için bu geçici madde düzenlenmektedir.
NOT: <<Zuhulen>>: “Dalgınlık sebebiyle yanılma”
<İzahtan Vareste>: “İzah edilmesi gereksiz olan” demektir.
GEÇİCİ MADDE 2–22.7.1964 tarihinde yürürlüğe giren 14.7.1964 tarih ve 500 sayılı kanunun 1 nci maddesi esaslarına göre assubay başçavuşlara yapılmış ödemeler geri alınmaz.
Y O R U M: Asb.Çvş.’dan Kd.Bçvş.’a kadar tüm astsubaylara <<Başçavuş>> dendiği için bu rütbe arada kaynayıp gitmiş..!!
============================================
Uzun yıllar boyunca yasak olsa da kendi nam ve hesabına fakülte ve yüksekokul bitirenler var tabi. Bunların da durumları görüşülürken yanlış anlaşılmalara meydan verecek cümlelerle kurulmuş bir ÖNERGE veriliyor. Kabul edilen bu önerge zamanın C.Başkanı Korutürk tarafından iptal istemiyle AYM’ye gidiyor ve iptal ediliyor.
TBMM Genel Kurulda 1923 sayılı Kanun Tasarısı görüşülürken 7 M/V tarafından verilen ÖNERGE kabul ediliyor.
Kabul edilen ÖNERGE’nin metni şöyle;
Madde 137- (c) Astsubaylar hakkındaki Gösterge Tablosu EK-VIII sayılı cetvelde gösterilmiştir. Görevde iken yükseköğrenimi bitiren astsubayların intibakı; aynı yükseköğrenimi bitirenler için tespit edilen <<giriş derece ve kademesine bir derece ilave edilmek suretiyle bulunacak>> derece ve kademelerden hizmete başlamış kabul edilir.
Anayasa Mahkemesinde görüşülen davanın özü şöyle;
**ÖZÜ: GÖREVDE İKEN YÜKSEK ÖĞRENİMİ BİTİREN ASTSUBAYLARA, AYNI YÜKSEKÖĞRETİMİ BİTİREN SUBAYLARA GÖRE BİR DERECE İLERLEMESİ SAĞLAYAN YASAL DÜZENLEME, ANAYASADA YER ALAN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR. HÜKMÜN İPTALİ GEREKİR.**
Y O R U M: Bu ÖNERGE’yi veren 7 M/V’nin dilini eşşşek arısı soksun. Tabi, konu #astsubay olunca hata, yanılma, noksan, yanlış yapmak garanti nasıl olsa…!!!
ÖNERGE metni aşağıdaki şekilde olsaydı iptal istemini gerektiren bir konu olmayacak ve dava açılmayıp kabul edildiği şekilde gidecekti, o tarihten sonra 9/2–8/1 konusu da çözüme kavuşmuş olacaktı…
“Madde 137- (c) Astsubaylar hakkındaki Gösterge Tablosu EK-VIII sayılı cetvelde gösterilmiştir. Görevde iken yükseköğrenimi bitiren astsubayların intibakı; aynı yüksek öğrenimi bitirenler için tespit edilen derece ve kademeden hizmete başlamış kabul edilir.”
=======================================================
ELEKTRİKLER KESİLDİ DERSİME ÇALIŞAMADIM ÖĞRETMENİM
16 Nisan 2008 TBMM Genel Kurul'da görüşülmekte olan bir Kanun Tasarısına, TSK Personelinin aylıklarına esas olmak üzere 1 inci derecenin 4 üncü kademesine kadar ilerlemesine dair 5 milletvekilinin imzası bulunan bir önergenin verildiğini ve kabul edildiğini, ertesi gün de (17 Nisan 2008) farklı 5 milletvekilinin önergesi ile düzeltme yapılmasının özetini aktarmıştım.
Ayrıntıları bilinmeyen bu konu ne zaman açılsa hemen şu sözler sarf edilir; "Bunlar var ya bunlar.! Kabul edilmiş 1 Kanun maddesini ertesi gün iptal ettiler v.b." sözler...
Şimdi, durum gerçekten böyle mi acaba? Ayrıntıları NET olarak gördüğümüzde durumun hiç de öyle olmadığı ortaya çıkıyor. 16 Nisan 2008'de komisyonlarda hiç kimsenin aklına gelmeyen bir konu, Sigorta/SGK ile ilgili Kanun Tasarısı TBMM Genel Kurul'da görüşülürken hangi dağda kurt ölmüşse 5 milletvekilinin aklına, astsubaydan subay olanlar ve astsubaylar geliveriyor ve aşağıda özet olarak verdiğim "Önergeyi" sunuyorlar...
"Ek 77 nci maddesinin birinci fıkrasının; (b) bendinde yer alan ibaresinden sonra gelmek üzere "birinci derecenin dördüncü kademesine kadar yükseltilir." ibaresi eklenmiştir."
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ NECDET ÜNÜVAR (Adana) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Bursa) – Katılıyoruz Sayın Başkanım.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçenin okunmasını istiyorum.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Yapılan önerge ile astsubayların birinci dereceye yükseltilmesi ve bu maddeye göre yapılan derecelerdeki yükselmelerinin Pasaport Kanunundaki hükümden de yararlanmaları imkânı getirilmektedir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
==============================================
Y O R U M: Önergeyi verenlerin araştırmadıkları ve bilmedikleri konular şunlardı;
a) Gerekçe kısmında "önerge ile astsubayların birinci dereceye yükseltilmesi" deniyor. Oysa ki; astsubayların 1 inci dereceye yükselmelerine imkan tanıyan 3815 sayılı, 9.3.1992 tarihli ve Başbakan rahmetli Süleyman DEMİREL imzalı Kanun ile gerçekleştirilmişti.
b) 926 sayılı TSK Personel Kanunu'ndaki tüm Aylık Gösterge Tablolarının 1 inci satırlarında 4 üncü kademe yoktu, en son 1/3 vardı.
c) 926 sayılı TSK Personel Kanunu'ndaki tüm Aylık Gösterge Tablolarının 1 inci satırları 31/12/2011'den geçerli olmak üzere değiştirildi.
ASKERLİK KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 6318 Kabul Tarihi: 22/5/2012
MADDE 57 – 926 sayılı Kanuna ekli EK-VI, EK-VII, EK-VIII, EK-VIII/A, EK-VIII/B ve EK-VIII/C sayılı cetvellerin 1 inci derece satırları ile EK-IX sayılı cetvel aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
EK-VIII SAYILI CETVEL ASTSUBAYLAR (ÜSTÇAVUŞ VE KIDEMLİ ÜSTÇAVUŞLUKTA ÜÇER YILLIK RÜTBE BEKLEME SÜRESİNE TABİ OLANLAR) İÇİN AYLIK GÖSTERGE TABLOSU
Dereceler /////// Rütbeler // 1 // 2 // 3 // 4 //
--------------- ------------- ---------------------------
1.Derece II.Kad.Kd.Bçvş. // 1320 // 1380 // 1440 // 1500
Şimdi, bu Kanuna (6318) ait MADDE GEREKÇELERİ'nde geçen ifadelere bakalım izninizle;
MADDE-53 Madde ile, diğer kamu personelinde olduğu gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli personelin de 1 inci derecenin 4 üncü kademsine kadar yükselebilmeleri amaçlanmıştır.
MADDE-54 Madde ile, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin 1 inci derecenin 4 üncü kademesine yükselmelerine imkan tanınması amacıyla gösterge tabloları yeniden düzenlenmiştir.
NOT: Lütfen DİKKAT.! Sene 2012
Böylece 1/4 hikayesinin "Elektrikler kesildi dersime çalışamadım öğretmenim" kısmına gelmiş bulunuyoruz. Genel Kurul'da kabul edilen ama Resmi Gazetede henüz yayınlanarak yürürlüğe girmeden yapılan hatanın farkına varılıyor ve ertesi gün (17 Nisan 2008) farklı 5 milletvekili tarafından durumu düzelten bir "Önerge" başkanlığa sunuluyor ve kabul ediliyor...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Bursa) – Sayın Başkanım, önergeye katılıyoruz. Astsubayların birinci derecenin dördüncü kademesine yükseltilmesiyle ilgili düzenleme, dördüncü kademe olmadığı için üçüncü kademe olarak değiştirilmeyi içeriyor. Bu anlamda önergeye katıldığımızı ifade ediyorum. Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Yapılmış olan düzenlemede astsubayların birinci dereceye yükseltilmesi amaçlanmıştır. 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda ekli astsubaylarla ilgili gösterge tablosunda dördüncü kademenin olmaması nedeniyle bu değişikliğe ihtiyaç duyulmuştur.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
S O N U Ç: Böyle konular açıldığında hep söylediğim şeyi tekrar söyleyeceğim izninizle; Son 2 yıl öncesine kadar (Her dönemdeki) sivil otorite, TSK PERSONELİ konusunda yeterli bilgi, inisiyatif ve karar alma konusunda irade gösterecek donanıma sahip değildi. Çünkü bu bilgi boyutunun dışarıya sızmasına Genkur. izin vermiyor vermediği gibi, her başvuruyu bir başkaldırı şeklinde kendine saldırı olarak algılıyor ve buna dayalı reaksiyon gösterip yıpratma ve itibarsızlaştırma pozisyonuna geçiyordu. Çünkü yetkisini paylaşmak ve statü bağlamında yanına yaklaşılmasına müsade etmiyordu.
Dolayısıyla uzun yıllar boyunca konu TSK personeli ve özellikle ast rütbelilerin "Özlük Hakları" olduğunda siyasiler hep şunu söylediler: "Aman.! Bizi bu ARAPSAÇINA dönmüş konunun içine sokmayın, o konuları askerler kendileri hallediyor" v.b. ifadelerle geçiştirdiler. Şimdilerde durum daha farklı tabi.
Elektrikler kesilmedi, dersime çalıştım ve sizlere bu konunun tüm ayrıntılarını aktarmaya çalıştım. Sağlıklar dilerim...
Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Astsubayı
=====================
Başbakan Tansu ÇİLLER imzalı ve 2.9.1993 tarihli 499 sayılı KHK'nin "Kadrosuzluk Tazminatı" ile ilgili bölümünün GENEL GEREKÇE ve MADDE GEREKÇELERİ'nde neler varmış sırasıyla görelim izninizle;
Öncelikle 926 TSK Personel Kanunu'daki bu konu ile ilgili olan Ek Madde 5'e bakalım;
TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU
Kanun Numarası: 926
Kabul Tarihi: 27/7/1967
Ek Madde 5– (Mülga: 27/6//1989 - KHK - 375/23 md; Yeniden düzenleme: 9/8/1993-KHK - 499/23 md.) 49 uncu maddenin (d) bendi gereğince aynı rütbede hizmete devam ettirilen general ve amirallerden ve rütbe bekleme süresini dolduran albaylardan kendi isteği üzerine emekliye ayrılanlara da 49 uncu maddenin (f) bendi esaslarına uygun olarak kadrosuzluk tazminatı ödenir.
Şimdi de 499 Sayılı KHK'nin ilgili bölümlerine bakalım;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
"926 Sayılı Türk Siahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3563 sayılı
Harp Akademiler Kanunu ......................... v.s. , v.s
Gereğin arz ederim“ (2.9.1993)
Prof.Dr.Tansu ÇİLLER
Başbakan
GENEL GEREKÇE
e) İhtiyacın üzerinde oluşan albay birikimlerinin kontrol altında tutulması:
Albay rütbeşindeki birikimlerin kontrol altında tutulabilmesi maksadıyla, kıdemli albay olma süresinin 3 yıldan 2 yıla indirilmesi ve albaylıkta rütbe bekleme süresini tamlayıp istekle emekliye ayrılanlara kadrosuzluk tazminat verilebilmesi için Kanunun 140 ncı ve EK-5 nci maddelerinde düzenleme yapılması amaçlanmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 23— Önceki yıllarda Silâhlı Kuvvetlerin subay ihtiyacını karşılamak için harp okullarından fazla sayıda subay mezun edilmesi ve diğer etkenler,albay rütbesinde bazı sınıflarda fazla birikime neden olmuştur. Gerek Silâhlı Kuvvelerin yeniden yapılanması çalışmaları ve gerekse terfide barajın kadro sistemine dayandırılması çalışmaları çerçevesinde, albay rütbesindeki fazla birikimin eritilmesi önem kazanmaktadır.
Bu personel görevde iken aldığı maaş ile emekli maaşı arasındaki farkın fazla olmasından dolayı, kadrosuzluk tazminatını alabilmek için Silâhlı Kuvvetlerden kadrosuzluk nedeniyle ayrılıncaya kadar beklemektedir.
Albay rütbesindeki birikimi kontrol altında tutabilmek için çeşitli tedbirler alınmaktadır. Bu meyanda albay rütbesindeki birikimi önlemek ve personelin sırf kadrosuzluk teminatını almak için beklemesinin önüne geçmek için, rütbe bekleme süresini tamamlayan albaylardan o yıl kadrosuzluktan emeklilik için değerlendirmeye alımyanların, istekleri halinde kadrosuzluktan emekliye sevk edilmelerine imkân sağlanmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Bu nedenle 926 sayılı Kanunun mülga Ek—5 inci maddesi yeniden düzenlenerek, albay rütbesindeki personelin emekliye ayrılmalarının teşvik edilmesi amaçlamıştır. Ayrıca terfi ettirilmeyip görev süresi uzatılan general/amirallerden terfî ettirilmediği için istifa etmeyi tercih edenlere de kadrosuzluktan emekliye sevk edilen emsalleri gibi kadrosuzluk tazminatı verilmesi öngörülerek hakkaniyetin sağlanması amaçlanmıştır.
S O N U Ç: Tüm bunları ben söylemiyorum, Kanunun GENEL GEREKÇE ve MADDE GEREKÇELERİ bölümünde ne yazıyorsa size onları aktardım. Sağlıklar dilerim...
Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Astsubayı
================
KANUN NO:977 : Af Kanunu
Kabul Tarihi : 26/12/1967
MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisine arzı Bakanlar Kurulunca 23.12.1967 tarihinde kararlaştırılan, «Af Kanunu tasarısı» ve gerekçesi ilişik olarak sunulmuştur. Gereğinin, yapılmasını rica ederim.
Süleyman Demirel
Başbakan
GEREKÇE
20-21 Mayıs 1963 olaylarından dolayı mahküm edilmiş olanlann siyasi suçlu niteliğinde bulunmaları göz önüne alınarak, şumulü memleket gerçeklerine uygun olarak hazırlanmış ve Yüce Meclisler tarafından kabul edilmiş bulunan 780 sayılı Af Kanunu ile kademeli olarak afları derpiş edilmişti.
Böylece, 20-21 Mayıs 1963 olaylarından dolayı mahkûm edilmiş olup da, 780 sayılı Af Kanununun 4 üncü maddesinin (c) bendindeki genel afdan yararlanamamış olanların, bu bende mütenazır olarak, feri ve mütemmim cezalan ile ceza mahkûmiyetlerinin neticelerine de şâmil olmak üzere affedilmeleri sağlanmıştır.
C. Senatosu Hatay Üyesi Mustafa Deliveli'nin, 780 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde değişiklik yapılması hakkında Kanun teklifi (2/550) 26 Haziran 1967
Cumhuriyet Senatosu Başkanlığına
780 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde değişiklik yapılmasına dair hazırlamış olduğum kanun teklifi ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur. Gereğine müsaadelerinizi saygılarımla arz ederim.
C. Senatosu Hatay Üyesi
Mustafa Deliveli
780 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin gerekçesi;
GEREKÇE
MADDE 2.— Olayla ilgili olanların büyük kütlesini teşkil edenler aftan faydalanarak ceza evlerinden çıkmış, yalnız «24» kişi ceza evlerinde kalmıştır. Bu «24» kişinin ceza evlerinde kalmalarının hukuk bakımından bir sebebi ve değeri kalmamıştır.
MADDE 3.— Halen hükümlü olarak ceza evlerinde bulunanlardan «3» Albay, «2»Yarbay ve 1 Binbaşı emekli maaşı almakta olup, diğer «18» kişiden «1» tanesi harb okulu öğrencisi olmak üzere Teğmen-Yüzbaşı seviyesinde bulunan ve emekli maaşı almayan kimselerdir. Hiçbir gelirleri olmayan bu «18» kişinin maddi ve mânevi bakımdan tam bir çöküntü içerisinde bulunduklarını yapılan incelemeyle öğrenmiş bulunuyoruz. Öyle ki, bu maddi ve mânevi çöküntü yüzünden birkaç aile yuvası da yıkılmıştır.
MADDE 4.— Halen cezaevlerinde bulunan «24» kişinin 3/4'ü çok genç olup, kendilerine yeni bir iş ve kariyer sağlamak mecburiyetindedirler. Bu kişilerin biran evvel hayata kavuşturulmaları, onları cemiyete tekrar kazandıracaktır. Muhakkak ki bu af, birçok aile yuvasının da yıkılmasını önliyecektir. Ayrıca, Albay ve Yarbaylardan birisi büyük üç ameliyat geçirmiş olup, halen üçü de hastanede bulunmaktadır.
MADDE 5.— Teklif edilen bu kanundaki «Askerî Ceza (Kanununun 31 ve 33 üncü maddeleri «A» bendleri gereğince kaybedilmiş olan hakları geri verilir» ibaresinden maksat, 780 sayılı Kanunla askerî şahıslara verilmiş bulunan hakları,aynen bunlara da vermekten ibaret olup, tekrar muvazzaf olarak orduya dönmeleri söz konusu değildir.
MADDE 6— Hepsi de aydın olan bu kişilerin cezalarının kalan kısımları da affedilmek suretiyle memlekete kazandırılmaları hiç şüphe yok ki, vicdanlarımızı rahatlatacaktır. Bu konuda hem iktidar ve hem de muhalefet partilerinin bizimle aynı düşüncede olduklarına inanıyoruz.
========================================
Cumhuriyet Senatosu Başkanlığına
21 Mayıs suçlularının affını hedef tutan bir teklif ilişiktedir. Gereğinl arz ve rica ederim. 12.12.1967
Millî Birlik Grupu Başkanı
Fahri Özdilek
N O T: Fahri Özdilek M.B.K. Üyesi (E) Orgeneral'dir.
GEREKÇE
27 Mayıs'tan sonra, Parlâmentonun açılması ile beraber, aflar konusunda aralıksız propaganda ve yoğun faaliyetler sonucu, gerek Parlâmentonun gerek Cumhurbaşkanlığının yetkileri ile bu husus tamamen gerçekleştirilmiştir. Öyle ki, kısa zamanda, yalnız siyasi mahkumlar değil, aynı siyasi konularla irtibatlı olmakla beraber mahiyet itibariyle âdi suçlu olarak olaya karışanları da kapsamak üzere, Anayasa ve kanun dışı tutum ve davranışları ile 27 Mayıs hareketine sebebolan bütün mahkûmlar affedilmiş, ayrıca, bir çok eski hakları tanınmış ve kamu görevinde çalışmaları da sağlanmıştır.
Halen 24 kişi olarak ceza evlerinde binbir ıstırap içerisinde aflarını bekliyen bu vatandaşların daha fazla ıstıraba, yoksulluğa ve ümitsizliğe itilmelerinden elde edilecek hiçbir siyasi, sosyal, psikolojik ve terbiyevî fayda yoktur, aksine büyük zararlar vardır. Kaynağı, oluşumları ve dayandıkları fikirler bakımından tamamen değişik karekterde bulunmakla beraber, ceza mahkûmiyetine esas olan fiil ve hareket sebebiyle aynı madde ile cezalandırılmış olanlardan bir grup için tamamen af yoluna gidilmesi üstelik de imkânlar sağlanması için faaliyet gösterilmişiken, diğer bir grupu acıları ile, sıkıntıları ile başbaşa bırakıp tamamen ümitsizliğe itmek adalet ve eşitlik hissini derin şekilde yaralamaktadır.
Parlâmentonun bu eşitliğe aykırı ve birçok bakımlardan sakıncalı durumu halledeceğine inanıyoruz. Teklifin esası, 780 sayılı Af Kanunundaki emsal ve esaslara paralel olarak hazırlanmıştır. Bütün üyelerin teklife iltifat etmelerini saygılarımızla dileriz.
Af Kanunu
(Resmî Gazete ile yayımı: 28.12.1967 - Sayı; 12788)
Kanun No. 977
Kabul tarihi: 26.12.1967
MADDE 1.— 20-21 Mayıs 1963 olaylarından dolayı mahkûm edilmiş olup da, 780 sayılı Af Kanununun 4 üncü maddesinin (a) ve (b) bendlerinden faydalanmış olanlar,fer'i ve mütemmim cezalan ile ceza mahkumiyetlerinin neticelerine de şâmil olmak üzere affedilmişlerdir. 780 sayılı Af Kanununun 16 ncı maddesi hükmü, birinci fıkra hükmünden istifade edenler hakkında da uygulanır.
===========================================================
Gerekçelerdeki ifadelerin genel kapsamlı olmasına rağmen astsubayların adının geçmediği TAZMİNATLAR konusuna gelelim izninizle;
418 sayılı KHK/22 md. ile sadece general/amirallere tahakkuk ettirilen Makam Tazminatı Kıdemli Albaylara da tahakkuk ettirilmeye başlandı. V Sayılı Makam Tazminatı Cetveline <<Kıdemli Albaylar>> ifadesi eklendi.
475 sayılı KHK/10 md. ile Makam Tazminatı Albaylara da tahakkuk ettirilmeye başlandı. GEREKÇE bölümünde de şu ifadelere yer verildi;
Madde 10- 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Kanunu değişik Ek-18 inci maddesi uyarınca Generel, Amiral ve Kıdemli Albaylara Makam Tazminatı ödenmektedir. Silahlı Kuvvetlerin önemli görevlerinde bulunan gerek görevdeki gerekse emekli albaylara Makam Tazminatı verilmemesi anılan personeli menfi yönde etkilemektedir.
Silahlı Kuvvetlerde görevli ve esas rütbesi albay olan personel arasındaki ayrıcalığın kaldırılması bakımından 926 sayılı Kanuna ekli (V) Makam Tazminatı Cetvelinin 7 nci sırasındaki "Kıdemli Albaylar" ibaresinin "Albaylar" şeklinde değiştirilmesi ve böylece albaylık rütbesinin bir bütün olarak mütalaa edilmesi ve dolayısıyla tüm albaylara kıdem şartı kaldırılarak Makam Tazminatı verilmesi amaçlanmıştır.
V Sayılı Makam Tazminatı Cetvelinde <<Kıdemli Albaylar>> yine 7 nci dırada yer aldı. 8 inci sıraya da "Albaylar" ifadesi eklendi.
Şimdi sıra geldi Yarbaylara;
Makam Tazminatının yarbaylara da tahakkuk ettirilmesi diğerlerine göre biraz uzun sürdü ama sonuçta onlar da V Sayılı Makam Tazminatı Cetvelinde 9 uncu sıradaki yerlerini almış oldular...
TBMM tutanaklarından bu konuya ait belgeleri olurken İki yılını doldurmayan albayların hatta yarbayların da Makam Tazminatı alabilmeleri için, başta CHP'li milletvekilleri olmak üzere tüm partilere mensup M/V'lerinin nasıl cansiperane konuşmalar yaptıklarına tanık oldum.
ANAP GRUBU ADINA YÜCEL SEÇKİNER (Ankara) -
Bu teklif, Millî Savunma ve Plan ve Bütçe Komisyonlarından, bütün üyelerin oybirliğiyle geçerek yüksek huzurlarınıza gelmiştir. Makam tazminatı almaya müstahak rütbe ve görevlerde bulunan bu kişilerin, hak ettikleri bu tazminatı alabilmeleri için iki yıl çalışmak zorunda olmaları, hak ve adalete ters düşmektedir. Yirmibeş yıl çalışıp emekli olmak isteyen bir albay, böyle bir engelle sınırlandırılmamalıdır.
DYP GRUBU ADINA CEMAL ŞAHİN (Çorum) -
Değerli arkadaşlarım, bir kişinin albay rütbesine gelebilmesi için, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çok yıpratıcı olan bu görevde 25 yıl beklemesi gerekiyor. 25 yıl bekleyip albay rütbesini almak, makam tazminatı almak için yeterli olmuyor. 12 Eylül hukukunun getirildiği bir dönemde, çok büyük haksızlık olarak gördüğümüz bir sistemle, albay rütbesine terfi eden bir kişinin makam tazminatından yararlanma koşulu, 2 yıllık bekleme süresine bağlanmış. Bu, uygulamada çok büyük haksızlıklar getiriyor.
N O T: Tutanaklardaki en ilginç bölümün, on yıllık mecburi hizmetini tamamlayarak TSK'dan ayrılan ve Hukuk eğitimini de tamamladıktan sonra milletvekili olarak meclise giren Cemal Şahin'in, albayların hakları için canını dişine taktığını gördüm.!
Tevfik Diker - Manisa Milletvekili
GENEL GEREKÇE
211 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 11 nci maddesi, "Makam, her amirin Silahlı Kuvvetlerde temsil ettiği mevkidir."hükmünü öngörmektedir. Aynı Kanunun 9 uncu maddesinde ise Amir; "Makam ve memuriyet itibariyle emretmek selahiyetini haiz kimsedir. Bunun emri altındakilere maiyet denir." şeklinde tanımlanmıştır.
Kanunun madde düzenlemelerinden de anlaşılacağı üzere, makamın belirlenmesinde, hiçbir zaman rütbe bazında herhangi bir ayırıma gidilmemiş,sadece amir sıfatıyla makam ve memuriyetin verdiği yetkiye dayanılarak "emretme" esası yeterli görülmüştür.
MADDE GEREKÇESİ
Önerilen düzenleme ile; daha alt rütbelerdeki subaylar da İç Hizmet Kanununa göre makam sahibi ve amir olduklarından (Subaylar arasındaki farklı maaş uygulamasının giderilebilmesi için), makam tazminatından anılan ubayların da yararlandırılması amaçlanmaktadır.
Daha sonraki yıllarda da 4505 sayılı Kanun'la Temsil Tazminatı (2000 yılı), 631 ve 375 sayılı KHK'lerle de Görev Tazminatı tahakkuk ettirilmeye başlandı...
Bilin bakalım nereye geldik? KADROSUZLUK TAZMİNATI'na
Yüzbaşılara kadar tespit edilen Kadrosuzluk Tazminatında da yer almadı astsubaylar.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLÎSİ BAŞKANLIĞINA
“Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Jandarma Teşkilât, Görev ve Yetkileri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” bugünkü Resmî Gazete’de yayımlanmış ve Anayasanın 91 inci maddesi uyarınca bir sureti ekli olarak gönderilmiştir. Gereğini arz ederim.
Bülent Ecevit
Başbakan
GENEL GEREKÇE
926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca, kadrosuzluk nedeniyle yaş haddinden önce emekliye sevk edilen subaylara, orgeneral brüt aylığının belli oranlarında kadrosuzluk tazminatı ödenmektedir.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinin dinamik yapısını muhafaza etmek, kadro teşkilât yapısı ile hizmet ihtiyacı uyumunu sağlayarak her rütbede yeteri kadar personeli bünyesinde bulundurmak maksadıyla kurulmuştur. Diğer yandan, Türk Silâhlı Kuvvetleri personel politikasının temelini “Halinden memnun, geleceğinden emin personel” ilkesi oluşturmaktadır. Yukarıda belirtilen zorunluluk nedeniyle genç yaşta emekliye sevk edilen personel, askerlik hayatında elde ettiği bilgi ve becerileri emeklilik döneminde kullanmadığından bir iş imkânı da bulunmamaktadır.
499 sayılı KHK'nin GENEL GEREKÇE ve MADDE GEREKÇELERİNDEN iki bölüm aktaracağım izninizle;
e) İhtiyacın üzerinde oluşan albay birikimlerinin kontrol altında tutulması;
Albay rütbesindeki birikimlerinin kontrol altında tutulabilmesi maksadıyla, kıdemli albay olma süresinin 3 yıl'dan 2 yıl'a indirilmesi ve albaylıkta rütbe bekleme süresini tamamlayıp istekle emekliye ayrılanlara Kadrosuzluk Tazminatının verilebilmesi için Kanunun 140 ıncı ve EK-5'nci maddelerinde düzemleme yapılması amaçlanmaktadır. 2/9/1993
Prof.Dr.Tansu ÇİLLER
Başbakan
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 21- Madde ile, kıdemli albay olma süresi 3 yıldan 2 yıla indirilerek, Makam Tazminatını emeklilikte de almaya hak kazanmış olan personelin Ek Göstergeden faydalanmak için albaylıkta bir yıl daha beklemesi durumu ortadan kaldırılmış, böylece erken emeklilik teşvik edilerek albay rütbesinde fazla birikimlerin önlenmesi amaçlanmıştır. 2/9/1993
Prof.Dr.Tansu ÇİLLER
Başbakan
S O N U Ç: Makam-Görev Tazminatı veya farklı isimler altanıd astsubaylara da tahakkuk ettirilmesi gereken tazminatlar için olmadık bahaneleri öne sürenlere yukarıdaki gerekçelere dayanarak talep ettiğimiz "Kadrosuzluk Tazminatı"için öne sürebilecekleri bir gerekçe aslında yok.
Bu tazminatın gerekçeleri mutlak surette iyi anlatılmalı ve aktarılmalıdır. Tahakkuk ettirilmesi halinde hem bundan sonraki genç nesil muvazzaf astsubayların hem de yeni emekli olan 65 yaşını geçmemiş genç emekli astsubayların hak kayıpları bir nebze olsun giderilmiş olur. Sağlıklar dilerim.
===========================================================
YÜKSEK LİSANS KIDEMİ
TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU
Kanun Numarası: 926
Kabul Tarihi: 27/7/1967
III –Tarifler:
Madde 3 –Bu kanunda yer alan bazı kavramların anlamları aşağıda gösterilmiştir
s) (Ek: 17/4/1975 -1875/1 md.; Değişik: 26/3/1982 -2642/1 md.) Lisansüstü öğrenim: Milli Savunma Üniversitesi Enstitüleri, yüksek lisans (bilim uzmanlığı, yüksek mühendislik, yüksek mimarlık, master) veya doktora öğrenimleri ile tıpta,diş tabipliğinde, veterinerlikte ve eczacılıkta uzmanlık öğrenimineveya doçentlik için yapılan öğrenime bu Kanunun uygulanma-sında lisansüstü öğrenim denir.
III –Nasıp düzeltilmesi: (Madde 36)
d) (Değişik: 5/4/2007 -5621/1md.)Kuvvet Harp Akademileri öğrenimini tamamlayıp kurmaylığı onaylanan subaylara iki yıl, bunlardan Silahlı Kuvvetler Yüksek Sevk ve İdare Akademisinden mezun olanla-ra ayrıca bir yıl olmak üzere toplam üç yıl;
Harp Akademileri Komutanlığınca düzenlenen ve iki yarı yıllık programı içeren komutanlık ve karargâh subaylığı öğrenimini bitiren subaylara bir yıl;
Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personel temin ve yetiştirme planlarında belirtilecek ihtiyaç duyulan bilim dallarında yüksek lisans öğrenimi yapanlardan; yüksek lisans eğitimi bitiriş notu, lisans eğitimi bitiriş notu, sicil notu ortalaması, mükâfatlar ve cezalar ile Türk Silâhlı Kuvvetleri Lisansüstü Öğrenim Yönetmeliğinde belirtilen diğer şartlar esas alınarak yapılacak sıralamada Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı namına ve kendi namına olmak üzere ayrı ayrı olarak bilim dalı karşılığında tahsisi yapılan kontenjanlara giren subaylara bir yıl, bunlardan doktora yapanlara bir yıl, doğrudan doktora yapanlara iki yıl, doçent olanlara ayrıca bir yıl olmak üzere toplam üç yıl;
Tıpta uzmanlık belgesi alanlara, diş tabipliğinde, veterinerlikte, eczacılıkta uzman belgesi alanlara veya doktora yapanlara iki yıl, bunlardan doçent olanlara ayrıca bir yıl olmak üzere toplam üç yıl; kıdem verilir.
2. Lisansüstü öğrenimini kendi nam ve hesabına yapanlar için askerî disiplin, tutum ve davranışları, görevindeki başarısı, meslekî bilgi ve yetenekleri, genel kültürü, ahlakî ve şahsî nitelikleri bakımından kıdem almaya layık bulunduğuna dair "Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesi"nin müspet olarak düzenlenmiş olması gerekir.
SUBAYLAR NEDEN LİSANSÜSTÜ ÖĞRENİM YAPMIŞLAR?
Millî Savunma Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi Millî Savunma Komisyonu
Esas No.: 1/1328 22/3/2007 Karar No.: 45
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Komisyonumuzun 21/3/2007 tarihli toplantısında, Hükümeti temsilen Millî Savunma Bakanı Sayın Vecdi GÖNÜL ve beraberinde Bakanlık yetkilileri ile Genelkurmay Başkanlığı temsilcilerinin katılımlarıyla görüşülmüştür.
Bu kapsamda, Kuvvet Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı uzman personel temin ve yetiştirme planlarında belirtilen bilim dallarında lisansüstü öğrenim yapan personele,anılan maddede belirtilen diğer şartları da taşımaları halinde kıdem verilebildiğini,Mevcut düzenlemenin, daha önce lisansüstü öğrenim yaptığı daldan farklı bir dalda ilave bir lisansüstü öğrenim yapan personele bir yıl daha kıdem verilebilmesine imkân sağladığını, Personel temin ve yetiştirme planlarında, bilim dalları karşılığında ihtiyaç duyulan kontenjan belirtilmediğinden uygulanmakta olan sistemin, uzman personel ihtiyacı dışındaki personele de kıdem verilmesine yol açtığını ve personeli sadece kıdem alma düşüncesiyle yüksek lisans yapma yoluna sevk ettiğini, Bu durumun, Türk Silâhlı Kuvvetlerindeki emir komuta ilişkisinin temel unsurlarından biri olan kıdem anlayışının zedelenmesine yol açtığını,
Ayrıca, kontrolsüz olarak verilen kıdemlerden dolayı, Türk Silahlı Kuvvetleri İnsan Gücü Planında öngörülen rütbe aralıklarının olumsuz yönde etkilendiğini ve üst rütbelerde aşırı birikmenin oluştuğunu, -Mevcut bu sorunların giderilmesi amacıyla hazırlanan Tasarı ile; İkinci lisansüstü öğrenim yapanlara ilave kıdem verilmesi uygulamasına son verildiğini, Lisansüstü öğrenim nedeniyle kıdem almanın,uzman personel temin ve yetiştirme planlarında belirtilen bilim dalları karşılığında gösterilen kontenjana girme şartına bağlandığını, Bu kontenjana girebilmek için, yüksek lisans eğitimi bitiriş notu, lisans eğitimi bitiriş notu, sicil notu ortalaması, mükafatlar ve cezalar gibi ayrıntıları Türk Silahlı Kuvvetleri Lisansüstü Öğrenim Yönetmeliğinde belirtilecek objektif şartların sağlanmasının öngörüldüğünü,
İkinci lisansüstü öğrenim kıdeminin kaldırılması nedeniyle, personele verilebilecek toplam kıdem süresinin yedi yıldan altı yıla indirilmiş olduğu ifade edilmiştir.
S O N U Ç: "Personelin sadece kıdem alma düşüncesiyle yüksek lisans yapması sonucunda böyle bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmuş ama ne değişmiş? Sadece 1 (BİR) yıl eksilmiş. Yüksek lisans kıdemini yapan subaylar kıdemini almış, almaya da devam ediyor.
Kendi nam ve hesabına YÜKSEK LİSANS yapan yüzlerce astsubay var. Yüksek lisans kıdemi alıyorlar mı? Hayır...!!!
Neden astsubaylara da <<Yüksek lisans kıdemi>> vermiyorsunuz? Cebinizden mi ödeyeceksiniz sanki.!
==========================================
Belgeselimi 926 sayılı TSK Personel Kanunu'nda astsubayların "Başbelası" olarak nitelendirdiğim Madde-137 c) bendinden bir cümle ile sonlandırmak istiyorum izninizle;
III –Gösterge tabloları:
Madde 137 c) (Değişik : 28/6/2001 -4699/20 md.) Astsubaylar hakkındaki gösterge tabloları Ek-VIII sayılı cetvelde gösterilmiştir. Yükseköğrenim yapmış olan astsubayların intibakları; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Genel İdare Hizmetleri Sınıfında aynı yüksek öğrenimi bitirenler için tespit edilen derece ve kademelerden hizmete başlamış kabul edilerek yapılır.
Y O R U M: Bu kadar saçmalık olur mu Allah aşkına..!! 926 sayılı Kanun ortada kabak gibi duruyorken astsubayları NEDEN 657'ye götürdünüz? Hadi, yıllar önce çareyi bu şekilde buldunuz, hala düzeltmek aklınıza gelmiyor mu?
Belgeselimizin en başında ne demiştik;
TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU
Kanun Numarası: 926
Kabul Tarihi: 27/7/1967
I –Kapsam:
Madde 1–(Değişik birinci fıkra: 25/7/2016-KHK-669/21 md.; Aynen kabul: 9/11/2016-6756/21 md.)Bu Kanun, Türk Silâhlı Kuvvetlerine mensup subaylar ve astsubaylara uygulanır.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görevli diğer asker ve sivil kişiler kendi özel kanunlarına tabidirler.
Önemli özlük haklarında, 657'ye götürme saçmalığını NEDEN subaylar için hiç uygulamadınız?
S O N U Ç: Tamamen Türkiyem'in en yüce kurumu TBMM'den aldığım resmi tutanakları aktardım ve en anlaşılır bir şekilde de yorumlar yapmaya çalıştım. Umarım, şimdiki ve gelecekteki çalışmalara ışık tutacak ve yön verecektir. Sağlıklar dilerim...
Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Astsubayı
BEN DE YILLARDIR SORUYORUM AMA CEVAP ALAMIYORUM
Tuğamiral "Ben 2 yıllık amiralim neden emekli edildim?" diye komutanına sormuş. Komutanı da "Şura'daki yazılar o kadar hızlı geçti ki; okuyamadım" demiş.
Emekli Hakim albay da konu hakkında açıklama yaparken "Afrin'de, El Bab'da, Suriye'nin her yerinde, Güneydoğu'da canları yok pahasına kahramanca mücadele eden generallerin" demiş. BREH, BREH, BREH..!! Neredeyse "Dünyanın her yerinde" diyecekmiş.
Şimdi asıl konumuza dönelim izninizle; önce emekli edilmesindeki yasal dayanakları görelim ve sonrasında kendi sınıfımıza ait olan düşünceleri de aktaralım.
TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU
Kanun Numarası: 926
Kabul Tarihi: 27/7/1967
III – Bekleme süreleri:
a) Barış zamanına ait normal bekleme süreleri:
Madde 30 – (Değişik: 6/5/1993 - 3909/1 md.)
Subayların normal bekleme süreleri aşağıda gösterilmiştir.
(Ek cümle: 2/7/2018-KHK/703/127 md.) Bu süreler, Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılabilir veya kısaltılabilir.
III – General ve amiral miktarları:
Madde 49 – (Değişik: 28/6/1978 - 2159/2 md.)
General ve Amiral miktarları aşağıdaki esaslara göre saptanır.
a) (Değişik: 2/1/2017-KHK- 681/21 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/21 md.)
c) (Değişik: 2/1/2017-KHK- 681/21 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/21 md.) (b) bendindeki cetvelde gösterilen rütbe miktarlarında her rütbenin yıllık kontenjanlarının eşit olması esastır. Ancak lağv, tensik, teşkilatta vaki olabilecek değişiklik veya hizmet gerekleri nedeniyle Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınarak Milli Savunma Bakanının teklifi ve Yüksek Askerî Şûranın kararı ile yukarıdaki cetvelde gösterilen rütbe miktarlarındaki genel toplam sayısı aynı kalmak kaydı ile tuğgeneral-tuğamiral, tümgeneral-tümamiral ve korgeneral-koramiral rütbelerinde değişiklik yapılabilir.
Değişiklik yapılan tuğgeneral-tuğamiral, tümgeneral-tümamiral ve korgeneral-koramiral rütbelerine ait yıl kontenjan miktarları buna göre yeniden düzenlenir. Ayrıca her terfi yılı için yıllık kontenjan verilmesi mümkün olmayan orgeneral-oramirallerin yıllık kontenjanlarının hangi yıllarda kullanılacağı kadro ve hizmet gerekleri esas alınarak Yüksek Askerî Şûraca saptanır.
h) (Değişik: 2/7/2018 – KHK/703/127 md.) Genelkurmay Başkanlığına atanan orgeneral-oramirallerin yaş haddi 67’dir. Genelkurmay Başkanlığına atanan orgeneral-oramiraller (b) bendinde gösterilen miktarların dışında tutulur.
===========================================
Evet, konu ile ilgili ayrıntılar TSK Peronel Kanunu'nun 30 uncu ve özellikle 49 uncu maddesinde satır satır belirtilmiş. Kanun, tüzük, yönetmelik v.b. çok iyi bildiğini söyleyen ve her fırsatta bunu kafamıza vuran general/amiraller bu kanun maddelerini okumamışlar mı acaba? Özellikle 2017 ve 2018'de çıkarılan KHK'lerle getirildi bu hükümler...
Sn.Tuğamiral, bu işte terfi etmek de var, emekli olmak da var. Çünkü Kanun hükümleri böyle emrediyor. Şimdi 65 yaşına kadar<<KADROSUZLUK TAZMİNATI>> alacaksınız. Hemen parasal karşılığına bakalım; 986,50 TL. (2019 yılı için)
Aynı zamanda ömrünüzün sonuna kadar hatta geriye bıraktıklarınızın bile almaya devam edeceği <<MAKAM-TEMSİL TAZMİNATI>>alacaksınız. Hemen bunun da parasal karşılığına bakalım; 3323,00 TL.TL. (2019 yılı için)
T O P L A M: 986 + 3323 = 4309 TL. (Aylık hariç)
Gelelim benim sorularıma;
1. Uzun yıllar 25-30-35 yıl görev yapan astsubaylar NEDEN bir kuruş dahi tazminat almıyorlar?
2. Yaş Haddinden emekli edilen astsubaylara NEDEN <<Kadrosuzluk Tazminatı>> tahakkuk ettirilmiyor?
3. Önlisans mezunu astsubayların 9/1 olan göreve başlama dereceleri 9/2'ye, lisans mezunu olanların da 9/3 olan başlama dereceleriNEDEN 8/1'e ilerletilmiyor/yükseltilmiyor?
4. "Terfiler 30 Ağustos'ta yapılır" saçmalığı ile askeri mahkemelerce hükümleşmiş ceza alanlar yıllarca 1 yıl geç terfi ettiler. Bu cezayı ölene kadar hatta geriye bıraktıkları da çekecek.Bu insanlık ayıbını NEDEN kaldırmıyorsunuz?
5. UNVAN hakkında çıkarılan 3795 sayılı Kanun'dan TSK Personeli faydalanamadı. Kanun'un madde hükümlerinde TSK Peroneli ile ilgili bir madde bulunmamasına rağmen konu sadece astsubayları ilgilendirdiği için mi duyarsız kaldınız?
6. Subay "Normal Rütbe Bekleme Sürelerini" alabildiğince kısaltırken, astsubay "Normal Rütbe Bekleme Sürelerini" NEDEN akıl almayacak kadar artırdınız?
7. Asb.Çvş. rütbesiyle atama gördüğüm kadroya, Kd.Bşçv. rütbesine ulaştığımda da atandım NEDEN?
S O N U Ç: Daha soracak pek çok soru var ama bu kadar kafi. Konuya farklı açıdan bakmaya çalıştım,yani;sınıfsal sorunların yanısıra kişisel görüşlerimi de aktardım. Sağlıklar dilerim...
Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Astsubayı