EMEKLİ ASSUBAYLAR

EMEKLİ ASSUBAYLAR

Bazı liderler vardır öylesi oturur inatla

Hiç bir katkı vermedigi gibi yıkar gelecegi

Umutları, beklentileri de yok eder

Gitmez oturur!

 

Sayıları yüz olduğu söylenen yavruları vardır

Aynen otururlar inatla

Sadece sessizce seyrederler

Konuşmak yasaktır, yazmak da öyle!

 

Başkanın arkasında on-onbeş kişi daha vardır

İsimlerini dahi bilmessiniz, kartvizitleri vardır

Temsiliyet adına, seyrederler umutların yok oluşunu

Onlar da sessizdir, konuşamazlar!

"ZAMANINDA BEN FALAN*ŞEŞMEKAN DERNEGİNİN FALAN ŞEŞMEKAN BAŞKANILIGINI YAPTIM, YÖNETİM KURULUNDAYDIM! ŞUNU YAPTIM, BUNU YAPTIM, HEY NEYDİ O GÜNLER" DİYECEKLER...

Bir de bunların ''özel ekipleri'' vardır. Hazır kıtalar, egitilmiş yetiştirilmiş ekipler.

Sayıları az da olsa hemen göreve koşarlar..

Mücadelesini minik, ticari ve siyasi ikballeri için yazarlar.

Bunlar tartışma adabından yoksundurlar, sadece hakaret yağdırırlar.

Belirlenmiş otuzaltı çeşit küfürler ile yazarlar, belgelidir...

Biz yazan çizen, bu sınıf için yıllarca her türlü konuyu dile getirir iken bu

özel ekip arkalarında maaşlı avukatları ile;

Bizlerin bu mücadelesine

  • köpekler uluyor
  • iftiracı
  • alçak
  • şerefsiz
  • onursuz
  • lavuk

şeklinde yakıştırmalar ile saldırırken yukarıdaki bölümler!

Hep sessizdir.

Düşünelim birlikte konu çok net!

Siz Genel Kurmayı yok sayın, maksadı aşan eleştirilerle tepki çekin;

Yetmedi tarihin en agır sözleri ile yine Genel kurmay'a  YAŞ üyelerine saldıran

"sefer görev emrini yırtacağım YAŞ üyelerinin mezarına tüküreceğim" diyen  kişiyi

iki numara olarak yanınıza alın.....

Birilerine mesaj vermek, yaranmak için TSK bayrak düşmanı gibi göstermeye çalışanı, iki kelimeyi bir araya getiremeyen ama ısmarlama yazıların altına imza atıp zehir kusanları mücadele için gönderilen paralarla 5 yıldızlı otellerde ağırlayın yalakların, küfürbazların, avukatlığa soyunanların sırtını sıvazlayın, mücadelede umutları bitirin... Tebrikler, tebrikler! Yüzbinlerin umudu, beklentisini hadi çöz bakalım.

Tam bir düğüm.

YETER ALLAH AŞKINA BIRAK VE GİT BAŞKAN!

Gittiginiz gün bu sınıf için yeni ufuklar açılacak, göreceksiniz.

Beyler; sizin emeğe, umuda, meslektaşınıza saygınız yok mu?

Yıllarımızı heba ettiniz, yüzlerce arkadaşımız daldan düşen yaprak gibi aramızdan ayrıldı.

Yaptıgınız sadece onların cenazelerine katılmak görünürde.

 

Bu yönetimin tüm şubeleri ile yanlış mücadele statejilerini, kişisel davranışlarını, başarısızlıklarını, toplumda yarattığı umutsuzluğu, birlik ve beraberliğimize verdiği zararı artık görün Allah aşkına...

Bu makama aday olanlar, sessizce çalışanlar

Hadi artık, deklere ediniz kendinizi

Delegasyona, bu sınıf önderlerine, açık ve net cümleler ile

Biz, bu iş için soyunuyoruz, planımız vs konuşun, gizlenmeyin.

Olağanüstü seçim çagrısı yapın, beklemek niye?

Tüm sayfalar sizlerin görüş, plan, programları için açılacaktır.

Yasalar çercevesinde bu sınıf için temsiliyet/icraat ve yeni plan ve projelerinizi tanıtın.

Dünya ve gelişmiş demokrasiyi özümsemiş ülkelerde oldugu gibi sendikaya nasıl bakıyorsunuz açıklayın.

Mevcut düzenin, lokal işletmeciligi, geziler vs düzenden yepyeni bir yapıya nasıl dönüştürecek,

üretken,sınıfımızın evlatlarına ve ailelerine istihdam saglıyarak nasıl kuruluşlar inşa edeceginizi anlatınız.

Kapı kapı gezmek yerine bu  kez yeni bir yol deneyin.

DEGİŞİM ŞART..

Yıllanmış bu düzenin temelden degişiminin şart oldugu gerçegini tüm sınıfımız görmelidir.

Köklü degişimler, fikirsel yapıların bir noktada bileşkesidir.

'Değişim' her zaman için birşeylerden vazgeçmeyi, yeni beceriler ve roller için zorluklara katlanmayı gerektirir. İşleri bilinen yollardan yapmak, güven ve kontrol duygusu verir.

'Değişim'e direnç ise, geçmişte olan herşeyi çok sevmekten değil, belirsizliğin getirdiği gelecek tereddütlerinden  oluşur.

Bu sınıf artık her anlamda ''DEĞİŞİME'' uğramalıdır.

Başlangıç tepeden başlamalıdır.

Saygı ile

Atilla ABAYLI

Bazı liderler vardır öylesi oturur inatla
Hiç bir katkı vermedigi gibi yıkar gelecegi
Umutları,beklentileride yok eder
Gitmez oturur !

Sayıları yüz oldugu söylenen yavruları vardır
Aynen otururlar inatla
Sadece sessizce seyerederler
Konuşmak yasaktır,yazmakta öyle !

Başkanın arkasında on-onbeş kişi daha vardır
İsimlerini dahi bilmessiniz,kartvizitleri vardır
Temsiliyet adına,seyrederler umutların yok oluşunu
Onlarda sessizdir,konuşamazlar..!

ZAMANINDA BEN FALAN*ŞEŞMEKAN DERNEGİNİN
FALAN ŞEŞMEKAN BAŞKANILIGINI YAPTIM,YÖNETİM KURULUNDAYDIM !
ŞUNU YAPTIM,BUNU YAPTIM,HEY NEYDİ O GÜNLER,DİYECEKLER...

Birde bunların ''özel ekipleri'' vardır.. Hazır kıtalar,egitilmiş
yetiştirilmiş ekipler.
Sayıları azda olsa hemen göreve koşarlar..
Mücadelesini minik ,ticari ve siyasi ikballeri için yazarlar.
Bunlar tartışma adabından yoksundurlar,sadece hakaret yagdırırlar.
Belirlenmiş otuzaltı çeşit küfürler ile yazarlar,belgelidir...
Biz yazan çizen,bu sınıf için yıllarca her türlü konuyu dile getirir iken bu
özel ekip arkalarında maaşlı avukatları ile ;
Bizlerin bu mücadelesine 
*köpekler uluyor
*iftiracı
*alçak
*şerefsiz
*onursuz  

*lavuk

şeklinde kendi sıfatları ile yakıştırmalar ve  saldırır da yukarıdaki bölümler !
hep sessizdir.

Düşünelim birlikte konu çok net.!
Siz Genel Kurmayı yok sayın,maksadı aşan eleştirilerle tepki çekin; 
Yetmedi tarihin en agır sözleri ile yine Genel kurmay'a  YAŞ üyelerine saldıran
sefer görev emrini yırtacağım YAŞ üyelerinin mezarına tüküreceğim diyen  kişiyi
iki numara olarak yanınıza alın.....

Birilerine mesaj vermek,yaranmak için TSK bayrak düşmanı gibi göstermeye çalışanı, iki kelimeyi bir araya getiremeyen ama ısmarlama yazıların altına imza atıp zehir kusanları mücadele için gönderilen paralarla 5 yıldızlı otellerde ağırlayın yalakların,küfürbazların,avukatlığa soyunanların sırtını sıvazlayın,mücadelede umutları bitirin
Tebrikler,tebrikler..Yüzbinlerin umudu,beklentisini hadi çöz bakalım.
Tam bir dügüm..

YETER ALLAH AŞKINA BIRAK VE GİT BAŞKAN !
Gittiginiz gün bu sınıf için yeni ufuklar açılacak,göreceksiniz.

Beyler; sizin emeğe, umuda, meslekdaşınıza saygınız yok mu?

Yıllarımızı heba ettiniz,yüzlerce arkadaşımız daldan düşen yaprak gibi

aramızdan ayrıldı.

Yaptıgınız sadece onların cenazelerine katılmak görünürde.!

 

  Bu yönetimin tüm şubeleri ile  yanlış mücadele statejilerini, kişisel davranışlarını, başarısızlıklarını, toplumda yarattığı umutsuzluğu, birlik ve beraberliğimize verdiği zararı artık görün Allah aşkına...

Bu makama aday olanlar,sessizce çalışanlar
Hadi artık,deklere ediniz kendinizi
Delegasyona,bu sınıf önderlerine,açık ve net cümleler ile
Biz, bu iş için soyunuyoruz,planımız vs konuşun,gizlenmeyin.
Olagan üstü seçim çagrısı yapın,beklemek niye !

Tüm sayfalar sizlerin görüş,plan,programları için açılacaktır.

Yasalar çercevesinde bu sınıf için temsiliyet/icraat ve yeni
plan ve projelerinizi tanıtın.
Dünya ve gelişmiş,demokrasiyi özümsemiş ülkelede oldugu
gibi sendikaya nasıl bakıyorsunuz açıklayın.

Mevcut düzenin,lokal işletmeciligi,geziler vs düzenden yepyeni
bir yapıya nasıl dönüştürecek,üretken,sınıfımızın evlatlarına ve
ailelerine istihdam saglıyarak nasıl kuruluşlar inşa edeceginizi
anlatınız.
Kapı kapı gezmek yerine bu  kez yeni bir yol deneyin.

DEGİŞİM ŞART..


Yıllanmış bu düzenin temelden degişiminin şart oldugu
gerçegini tüm sınıfımız görmelidir.
Köklü degişimler,fikirsel yapıların bir noktada bileşkesidir.

*''Değişim' her zaman için birşeylerden vazgeçmeyi, yeni beceriler ve roller için zorluklara katlanmayı gerektirir. İşleri bilinen yollardan yapmak,güven ve kontrol duygusu verir. 
'Değişim'e direnç ise, geçmişte olan herşeyi çok sevmekten değil, belirsizliğin getirdiği gelecek 
tereddütlerinden  oluşur.

Bu sınıf artık her anlamda '' DEGİŞİME '' ugramalıdır.
Başlangıç tepeden başlamalıdır.

Saygı ile

Atilla ABAYLI

Bazı liderler vardır öylesi oturur inatla
Hiç bir katkı vermedigi gibi yıkar gelecegi
Umutları,beklentileride yok eder
Gitmez oturur !

Sayıları yüz oldugu söylenen yavruları vardır
Aynen otururlar inatla
Sadece sessizce seyerederler
Konuşmak yasaktır,yazmakta öyle !

Başkanın arkasında on-onbeş kişi daha vardır
İsimlerini dahi bilmessiniz,kartvizitleri vardır
Temsiliyet adına,seyrederler umutların yok oluşunu
Onlarda sessizdir,konuşamazlar..!

ZAMANINDA BEN FALAN*ŞEŞMEKAN DERNEGİNİN
FALAN ŞEŞMEKAN BAŞKANILIGINI YAPTIM,YÖNETİM KURULUNDAYDIM !
ŞUNU YAPTIM,BUNU YAPTIM,HEY NEYDİ O GÜNLER,DİYECEKLER...

Birde bunların ''özel ekipleri'' vardır.. Hazır kıtalar,egitilmiş
yetiştirilmiş ekipler.
Sayıları azda olsa hemen göreve koşarlar..
Mücadelesini minik ,ticari ve siyasi ikballeri için yazarlar.
Bunlar tartışma adabından yoksundurlar,sadece hakaret yagdırırlar.
Belirlenmiş otuzaltı çeşit küfürler ile yazarlar,belgelidir...
Biz yazan çizen,bu sınıf için yıllarca her türlü konuyu dile getirir iken bu
özel ekip arkalarında maaşlı avukatları ile ;
Bizlerin bu mücadelesine 
*köpekler uluyor
*iftiracı
*alçak
*şerefsiz
*onursuz  

*lavuk

şeklinde kendi sıfatları ile yakıştırmalar ve  saldırır da yukarıdaki bölümler !
hep sessizdir.

Düşünelim birlikte konu çok net.!
Siz Genel Kurmayı yok sayın,maksadı aşan eleştirilerle tepki çekin; 
Yetmedi tarihin en agır sözleri ile yine Genel kurmay'a  YAŞ üyelerine saldıran
sefer görev emrini yırtacağım YAŞ üyelerinin mezarına tüküreceğim diyen  kişiyi
iki numara olarak yanınıza alın.....

Birilerine mesaj vermek,yaranmak için TSK bayrak düşmanı gibi göstermeye çalışanı, iki kelimeyi bir araya getiremeyen ama ısmarlama yazıların altına imza atıp zehir kusanları mücadele için gönderilen paralarla 5 yıldızlı otellerde ağırlayın yalakların,küfürbazların,avukatlığa soyunanların sırtını sıvazlayın,mücadelede umutları bitirin
Tebrikler,tebrikler..Yüzbinlerin umudu,beklentisini hadi çöz bakalım.
Tam bir dügüm..

YETER ALLAH AŞKINA BIRAK VE GİT BAŞKAN !
Gittiginiz gün bu sınıf için yeni ufuklar açılacak,göreceksiniz.

Beyler; sizin emeğe, umuda, meslekdaşınıza saygınız yok mu?

Yıllarımızı heba ettiniz,yüzlerce arkadaşımız daldan düşen yaprak gibi

aramızdan ayrıldı.

Yaptıgınız sadece onların cenazelerine katılmak görünürde.!

 

  Bu yönetimin tüm şubeleri ile  yanlış mücadele statejilerini, kişisel davranışlarını, başarısızlıklarını, toplumda yarattığı umutsuzluğu, birlik ve beraberliğimize verdiği zararı artık görün Allah aşkına...

Bu makama aday olanlar,sessizce çalışanlar
Hadi artık,deklere ediniz kendinizi
Delegasyona,bu sınıf önderlerine,açık ve net cümleler ile
Biz, bu iş için soyunuyoruz,planımız vs konuşun,gizlenmeyin.
Olagan üstü seçim çagrısı yapın,beklemek niye !

Tüm sayfalar sizlerin görüş,plan,programları için açılacaktır.

Yasalar çercevesinde bu sınıf için temsiliyet/icraat ve yeni
plan ve projelerinizi tanıtın.
Dünya ve gelişmiş,demokrasiyi özümsemiş ülkelede oldugu
gibi sendikaya nasıl bakıyorsunuz açıklayın.

Mevcut düzenin,lokal işletmeciligi,geziler vs düzenden yepyeni
bir yapıya nasıl dönüştürecek,üretken,sınıfımızın evlatlarına ve
ailelerine istihdam saglıyarak nasıl kuruluşlar inşa edeceginizi
anlatınız.
Kapı kapı gezmek yerine bu  kez yeni bir yol deneyin.

DEGİŞİM ŞART..


Yıllanmış bu düzenin temelden degişiminin şart oldugu
gerçegini tüm sınıfımız görmelidir.
Köklü degişimler,fikirsel yapıların bir noktada bileşkesidir.

*''Değişim' her zaman için birşeylerden vazgeçmeyi, yeni beceriler ve roller için zorluklara katlanmayı gerektirir. İşleri bilinen yollardan yapmak,güven ve kontrol duygusu verir. 
'Değişim'e direnç ise, geçmişte olan herşeyi çok sevmekten değil, belirsizliğin getirdiği gelecek 
tereddütlerinden  oluşur.

Bu sınıf artık her anlamda '' DEGİŞİME '' ugramalıdır.
Başlangıç tepeden başlamalıdır.

Saygı ile

Atilla ABAYLI

Değerli Meslektaşlarımız, Emekli ve görevdeki TSK personeli, aileleri ile gaziler ve şehit yakınlarının, kurumsal aidiyet algısını geliştirmek ve yaşam kalitesini artırmak maksadıyla; kurum/kuruluşlardan özel indirim sağlanmasına yönelik yürütülen Kurumsal İndirim Uygulaması, TSK Akıllı Kart hak sahibi tüm personeli kapsamaktadır. TSK Akıllı Kartın ibraz edilerek indirim alınması esasına göre yürütülen bu projede yer alan firmaları bilgilerinize sunuyoruz.

[widgetkit id=6]

UYGARLIK ARAYIŞI

Haziran 28, 2015

Uygarlığın özü:

karşındakine eziyete yönelmeden, sızlandırmaya varmayan yaklaşımdır.

Uygarlık,

doğal, tabiat yasasına uygun,

eşitlik olgusunda, eşit paylaşımdır olanakları.

Haksız oranlamaların yok oluşu, ortak kazanımların eşit kullanımıdır.

Aynı ortamda çalışan insanların ızdırap tebessümü içinde bulunmamalarıdır çağdaşlık.

Çağdaşlık, karşısındakini küçümsememek, küçümseyerek bakmamaktır.

Hizmette hep hazır olanların,

fiili hizmet üretenlerin,

yükü taşıyanların,

karşısındaki de hakkı olanı kullanırmışçasına, teklifsizce kabulüdür.

Biraz haksızlık olmalı bu;

üretenlerin iyilik dolu bakışlarını eksik etmemesi zorunludur!

Zira onlar için, tek çıkar yol,

nedenini sormadan “itaat et, rahat et” felefesi olgusundadır.

Güçsüzün ezilmesine fırsat vermemektir erdem.

Bugün, toplum içinde öyle bir bölüm oluşmuştur ki,

her an,

hizmet içi ve hizmet dışı fark etmez,

alt statü olanlara olumsuz ayırım içindedir.

Birileri çıkıp zevahiri kurtarma olgusunda,

biz bir aileyiz der”.

Hayır…

Biz bir aile, hiç olamadık ki!

Kendince, kullandığı üstün olanakların devamı için,

"aileyiz" kandırmacası olmalı.

İçtenlikten uzak bir söylemdir bu.

Hizmetin fiili ağır yönü, olanakların hep kıt yönü!

Gönlünden koparcasına olanı, hep reva görüldü!

Ve bu olumsuz, düzmece oranlamalarla,

kısıtlı, eşitlikten uzak olgu devam ediyor.

Aile olsak, paylaşımların eşit olması gerekir.

Olsa olsa aile içinde üvey evlat olabiliriz!

Ya da kast sisteminde "parya sınıfı".

Aile olunsa mirasta da eşitlikten bahsedilir.

Emekli maaşları eşitsizliği,

tazminatlarda ayırım, kayırım ve ayrıcalıklılık bunun kanıtıdır.

Mankurt gibi buyurulanı yapmaktan başkaca seçeneğin olmadığı konumdur.

Birilerine olanaklar imtiyazlı olarak altın tepside sunulurken,

bizler karavanaya çala kaşık, klasik olgusundayız!

Çağdaşlık (uygarlık) güçlünün her ortamda,

haklı olduğunun varsayımının reddidir.

"Ben hep haklıyım" diyememesidir.

Haksız olduğunda da, haklı olamamasıdır.

Hep, haklı olduğunu kabul etmemektir.

Uygarlık, insancıl kültürün gelişimidir.

Çağdaşlığın erdem olgusunda kazanımlarıdır, birikimidir, buluştuğu bir yerdir belki.

Karşısındakini, kendi istekleri doğrultusunda yönlendirmeye yönelik zorlamalar,

fikir ve düşün uygarlığının eksik olan gösterisidir.

Gelişmişlik eksikliğinin zora dayalı uygulamaları,

çağdaşlıktan uzaklaşmadır bir yerde!

 

Mehmet KAYALI

Mahmut Şengül

Nisan 30, 2015

Hava Kuvvetleri'nde en kariyerli sınıf pilotluktur. Tüm branşlar bir uçağın uçması için konumlandırılmıştır. Bir pilotunda en büyük kariyeri uçtuğu uçuş saatleridir.

Hava Kuvvetleri'nde f-4 de en fazla uçuş saati olan binbaşıyı yada f-16 ile en fazla uçuş saati yapan yarbayı Hava Kuvvetleri tarihini anlatan karargah, müze, dergi vs her yerde görürsünüz ama Hava Kuvvetleri' nin uçurması en zor uçağı c-47 de tarihin en fazla uçuşunu gerçekleştirmiş assubayı Hava Kuvvetleri'nin hiç bir yerinde göremezsiniz!

  • Kıdemli Başçavuş Mahmut Şengül'ü saygıyla anıyor, tarihe damga vuran tüm assubaylar ile onur duyuyoruz!...
Değerli Meslekdaşlarımız 
 Cumhuriyetin ilk yıllarında orta okul mezunu assubay ve subaylarımız vardı ancak  1951 yılında çıkarılan 5802 sayılı assubay yasasından sonra hiçbir assubayımızız ortaokul mezunu olmamıştır. Zamanın Asb.Hazırlama Ortaokulunu bitiren assubaylar tahsil süresi 3 yıla eşit bir müfredat ve eğitim süresi ile 2 yıl mesleki eğitim yani zamanın sanat enstitüleri muadili öğrenim görüp kıt'aya öyle gönderilmiştir.
İlk kez Kara Kuvvetleri orta okuldan sonra 3 yıl süreli meslek lisesi eğitimi vermeye başlamış bunu diğer kuvvetler takip etmiştir ; Hal böyle olmasına rağmen kimse bizim durumumuzla ilgilenmemiş assubayların orta okul mezunu olduğu algısı yaratılmıştır.
Pasaport kanuna istinaden hazırlanan yönetmelik ile Hususi (YEŞİL) pasaport almak için asgari lise mezunu olma şartı getirilince yukarıdaki hukuksuzluk nedeniyle birçok meslekdaşımız mağdur eldilmiş bu nedenle sitemizde 13 Ocak 2015 tarihinde sizlere aşağıdaki  yazı ile bu haksızlığın hukuksuzluk dile getirilip  giderilmesi için önerilerde bulunmuştuk;
"MESLEKTAŞLARIMIZIN DİKKATİNE 

Değerli Meslektaşlarımız 
Pasaport kanununun uygulanması ile ilgili olarak 14.08.2014 tarihinde Pasaport kanunu uygulamasına dair bir yönetmelik çıkarıldı. Bu yönetmelik gereği Hususi (YEŞİL) pasaport almak için asgari lise mezunu olma şartı getirildi. 
Malumlarınız olduğu üzere 5802 sayılı Assubay yasası ile birlikte hiçbir astsubay ortaokul mezunu olarak göreve başlamadı, ancak lise üstü iki yıl MYO eğitimi gören harp okullarının fakülte sayılmasına rağmen kıt'a içi kurslar hariç Astsubay Hazırlama orta okullarında 2 tam yıl eğitim gören assubaylar zamanın sanat enstitüsü muadili tahsil görmelerine rağmen ortaokul mezunu olarak kabul edildiler; çünkü genelkurmayın bilgi ve belgeleri ile MEB talim terbiye kurulu 02 Mart 1971 tarih ve 66 sayılı kararı ile K.K.Komutanlığı mensubu assubaylardan 
1965-1966 mezunu, Dz.K.K. 1968-1969 mezunu Hv.K.K. 1969-1970 mezunu J.Gn.K. 1969-1970 mezunlarından itibaren lise ve muadili okul mezunu olduklarına karar verdi, bu ön yargılı kurumumuzun bize sahip çıkmamasının bir sonucudur. 

Oysa lise üstü 2 yıllık harp okulu mezunlarının intibaklarla fakülte ve yüksek okul mezunu sayılmaları sağlandı bu assubaylardan esirgendi, bizler bu konuda sitemizde yazılar yazdık, bazı arkadaşlarımız kişisel başvurularda bulundu kimi hakkını geri aldı, ama şimdi Pasaport yasasının uygulanması için çıkarılan yönetmelikle birçok arkadaşımız müktesep haklarını kaybetti kendilerine hususi pasaport verilmiyor. Bu durumda :
1. Genelkurmay başkanlığı assubaylara ön yargılı davranmaktan vazgeçmelidir, arkadaşlarımız orta okuldan sonra 2 tam yıl zamanın sanat enstitüsü muadili tahsil gördükleri için bu hakları tescil edilmeli TEMAD yönetimi de daha önceki uyarılarımızla dikkat çektiğimiz bu konunun takipçisi olmalıdır.
2. Yönetmelikler, yasaların uygulamasını kolaylaştırmak amacını taşıyıp hiçbir suretle yasaya aykırı olamaz ve kazanılmış hakların korunması evrensel hukukun gereğidir, 5682 sayılı yasada tahsil şartı getirilmeden 1-2-3'üncü derecedeki memur ve emeklilerine hususi pasaport hakkı tanınmış ve birçok arkadaşımız bu pasaportu almıştır. Bu yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmeli ve eski hak sahiplerini kapsamamalıdır.
Mağdur edilen arkadaşlarımız Genelkurmay başkanlığına okullarının lise ve muadili olduğunun tescil edilmesi konusunda, İç işleri bakanlığına ise kazanılmış haklarının iadesi için müracaatta bulunmalıdır, dileyen arkadaşlarımız Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine başvurup talep etmeleri halinde dilekçe örneği konusunda kendilerine yardımcı olunacaktır. TEMAD yönetimi hukuk komisyonunun da bu konuda çalışmalar yapmasını bekliyoruz. Saygılarımızla."

Konu ile ilgili olarak birçok arkadaşımız kuvvet komutanlıklarına başvurdular  esas sorun Hava Kuvvetlerinde idi buraya müracaat eden arkadaşlarımıza sitemiz hukuk danışmanı Av.Gürbüz EJDER'in yardımları ile hazırladığımız dilekçeye yıllar önce MEB talim terbiye kuruluna başvurup lise muadeli okul kararı alan meslekdaşımız E.Hv.Kd.Bşçvş.Sn. Gürcan Erbaş'ın örnek kararını da eklediler  müracaat eden arkadaşlarımızdan Sn.Atilla Abaylı ve diğer birkaç arkadaşımıza Hv.Kuvveteri tarafından aşağıdaki olumlu yanıt verilmiştir. Diğer kuvvetlerdeki gibi bu konunun çözülerek bir adaletsizliğin daha sona ermesini memnuniyetle karşıladık emeği geçenlere teşekkür ediyoruz darısı diğer adaletsizliklere  Saygılarımızla 

Bu toplumun

daha çoook okumaya ihtiyacı vaar.

Birbirimize saldırmayı bırakalım.

Bizlere yapılan haksızlıkları gündeme taşımalıyız.

 

Aynı ortamda benzer hizmet verilirken,

alt statü, üst statü diye ünvan ve söylemler üretildi!

Bu şemsiye altında oldu,

okulsal ayrıcalıklarla,

eşit süreli eğitimli olmamıza rağmen!

 

Sessizlik ortamında,

tam altı tane tazminat oluşturuldu.                              

Ve bizler de bu nimetlerden yoksun bırakılırken.                                           

Sosyal tesislerin kullanımında % 70'lere varan,

haksızlık dolu uygulamalar yapıldı!

Ve assubayların

içi; yükümlülük ve zimmetler ile dolu hizmetlerinin

karşılığı verilmez iken!

 

Verilmesi için,

yazmayı öğrenmeliyiz.

Gündem oluşturmalıyız.

Ve sürdürmeliyiz.

Sesimizi duyurmalıyız,

duymayanlara.

Duymak istemeyenlere,

duyurmalıyız.

 

Mehmet KAYALI

Okuyun.

Okumanız,

geleceğinizi bu günden hazırlama olmalı.

Ülkenin aydınlığına,

kişilerin eğitilmişlik yolunda,

yaratılan içtenlikli başlangıçtır.

 

Olgular,

ilerici adımlardı.

Yılların ihmalini giderici,

unutulmuşluğa karşın

çağdaşlığı aramaktı.

Köy Enstitüleri,

atılımdı bizler için geleceğe.

 

Diğer ülkelerin örnek aldığı olgu idi,

bize gurur veren.

Özenilerek bakılan,

içi dolu idi girişimlerin.

Ufuktaki umut ışığına,

ulaşmaktı gaye.

Çığırdı bunu adı.

 

Köy enstitüleri,

ülkenin eğitimi ve eğitilmişliğin,

kılavuzu idi.

Emperyalizmin sömürüsünü,

def etmenin farklı bir yolu ve anahtarı idi.

Emperyalizme muhtaç olmadan.

ülke içindeki olanakların

işlerliğini işlev hale getirmenin,

yolu idi köy enstitüleri.

Sağlamanı amaç ve çabaları idi.

Çok şey boçluyuz,

dışladığımız verimli eğitim rehberimize.

 

Türkiye'deki gelişme çabalarını gören,

Arjantin ve diğer ülkeler alıp

ülkelelerine götürdüğü

ilerici bir sistem idi.

Türk kültürüne ters,

çetrefilli Arap alfabesinden

uzaklaşmanın olumlu bir yolu idi.

 

Üretime yönelikti.

Bugün yalvarıya yönelik eğitim sistemi ile,

çağdaşlığı yakalamak zor.

Olası olamaz!

Bir ülke.

çağdaş eğitim veren,

bilim ve üretime yönelik okulların sayısı ile,

ufuktaki hedefine yaklaşır

ve ulaşır.

 

Mehmet KAYALI

Sevgili kardeşim Ersen,

Yorumunu okudum, içlendim!

Mutena duygular olgusunda kurulan,

derneğimizin daha ılıman düşün ortamında yönetiminden yanayım.

Ve kişilerin hatalı tarafları elbette eleştirilip,

olumsuzluklar, eleştiri konusu olacaktır.

İhraç konusuna gelince...

Bu zaten kabul edilemez!

İhraç edilenlere bakıyorum,

eli kalem tutan, donanımlı, güçlü arkadaşlar.

Assubay haklarını savunan,

konunun gündemde tutulması için önder konumundaki arkadaşlar.

Derneklere üye gerekir.

Dernekler üyelerle hayat bulur.

İhracın olumsuzluğunu hep anlatmaya çalıştık.

tatlı tatlı uyardık.

Bence kaybeden,

ihraç edilenler değil de,

derneğimizdir!

İhracın gerçek gerekçesi,

yüz kızartıcı suç olmalı. İşlenmiş gerçek suç olması gerekir.

Böyle bir olumsuzluk var mı?

Yok!

Kimse "var" diyemez.

Adli kanıt olması gerekir.

Ve ihraç edilenlere bakıyorum;

'isim vermeden' örneğin, bir "İstanbul Gurubu" var.

Ne kusur işledi bu arkadaşlar?

Adnan'ı ihraç ettin, durdurabildin mi?

Koldamca'yı ve çevresini ihraç ettin, durdurabildin mi?

Ulucan'ı ihraç ettin, durdurabildin mi?

Kim kaybetti?

Gerçek suçları var mı?

Nedir?

Deklare et.

Suç varsa, nedenleri ile suçla. Suçlarını toplum bilmek istiyor.

Temad olgusunun en güçlü, önder arkadaşları bunlar.

Bize yapılan haksızlıkların,

gündemde kalması için büyük gayret gösteren arkadaşlar bunlar.

Efendim, izinsiz ziyarete gitmiş!

Kimin için gitmiş? Orada bizi mahçup mu etmiş? Hatası ne?

Yapacağı işlerde merkeze danışmamış!

Pekiiii...

bu adam da alt düzeyde bir lider.

Bunun inisiyatifi yok mu?

Genel merkezin gönlü olsun diye,

uydu mu bu adam?..

Biat isteme konusunda gerçekten sen haklı mısın?

Kendine öz eleştiri yaptın mı?

Çağdaşlık yolu öz eleştiriden geçer.

ihraç edenlerin hataları yok mu?

Onları kim ihraç edecek?

Onları da ben ihraç ediyorum...

tarafsız, gerçekçi yazılarımla.

Biat etmede,

sizlerin haklı veya haksız isteklerinize uymadı diye,

ihracı mı  gerekir?

Aidatını ödüyor mu? Evet.

İşlevlere, eylemlere katılıyor mu? Evet.

Sen şehzade misin?

Karşındaki şamar oğlanı mı?

Sayın Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri.

ellerinde irade var diye,

bu iradeyi, gerçek suçları olmayan

üyelerin ihracı için daha dikkatli kullanmalısınız.

İhraç ettiğiniz arkadaşlarımızı affedip,

bir deklarasyon ile tekrar derneğe kazandırmanın yolları vardır.

Aramanızı istiyorum ve bekliyorum,

Derneğin en yaşlı üyelerinden birisi olarak...

Saygılarımı ve sevgilerimi sunarım.

 

Mehmet KAYALI

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ