EMEKLİ ASSUBAYLAR

EMEKLİ ASSUBAYLAR

  • BİRLEŞMENİN VE DİYALOĞUN,
  • KATILIMCILIĞIN VE ORTAK AKLIN,
  • ŞEFFAFLIĞIN VE SORUMLULUĞUN GEÇERLİ OLDUĞU,
  • ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLACAK ANLAYIŞ VE UZMAN EKİBİMİZLE
TEMAD YÖNETİMİNE TALİBİZ.

Emekli Astsubayların, eşlerinin ve çocuklarının, vefat edenlerin dul ve yetimlerinin; sosyal, kültürel, hukuki ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki ilişki ve dayanışmalarını devam ettirmek için kurulan Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’ne hizmet etmek için, gönüllülük esasına göre ÇALIŞMA GRUBU olarak faaliyetlerimizi başlatmış bulunuyoruz.

Astsubaylar, uzun yıllar birlik, beraberlik ve dayanışma mücadelesi vermişlerdir. Son yıllardaki Ekonomik ve Hukuki düzenlemelerdeki haksızlıkların artmasıyla “bu kadarına da pes” demişlerdir. Haksızlıklar karşısında, birliktelik güçlerini TEMAD çatısı altında göstermeye gayret etmişlerdir. Buna rağmen Astsubayların ortak paydası olan TEMAD yönetimindeki hatalar nedeni ile de, Ekonomik ve Hukuki sorunları hala devam etmektedir.

  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, TEMAD ve üyelerini en iyi şekilde temsil etmek üzere yapılacak olan GENEL KURULA ADAYLIK çalışmalarına başlamıştır.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, meslektaşlarımızı hak ettiği itibara kavuşturacak, Ekonomik ve Hukuki alanlardaki haksızlığa dur diyecek gönüllü ve sorumlu Emekli Astsubayların bir araya gelerek vicdanları, kalpleri ve akıllarından oluşmuştur.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, şartlar ne olursa olsun temel değerlerimize sahip çıkacak, amacından sapmayacaktır. Birlik ve dayanışma ruhunu zedeleyebilecek hiçbir davranış içine girmeyecektir.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, teşkilat gücümüzün kaynağının; sevgi, disiplinli çalışma ve Astsubay sevdası olduğunu hiçbir zaman unutmayacaktır.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, TEMAD’A ve değerli üyelerine sadakatle sahip çıkacak, üyelerinin sorumluluğunun gereğini yüreğinde hissederek yerine getirecektir.
  • Daha büyük bir TEMAD için, bütün şubelerimizle birlikte daha yakın uyum ve işbirliği içinde olunacaktır.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZA görev addedildiğinde, geçmişteki yapılan yönetim hatalarına ve yanlış uygulamalara izin verilmeyecektir. Ekonomik ve Hukuki sorunlarımızın çözümünde ilgili kurumlarla doğru iletişim kurularak, güçlü iradesini gösterecektir.

ÇALIŞMALARIMIZ ASTSUBAYLAR İÇİN” diyoruz, bu anlamda; sorumluluk hisseden ve bu sorumluluğun gereği olan özveriden kaçınmayan bütün değerli meslektaşlarımızın desteğini bekliyor, saygılar sunuyoruz.

TEMAD YÖNETİMİNE ADAY ÇALIŞMA GRUBU

Hamza-Durgen-Ekibi-2

TORBA YASA

Nisan 25, 2014

EY TORBA YASA - BU KAFAYLA ÇOK YAŞA.

UFUKTA KARA HENÜZ GÖRÜNMÜYOR. ORTALIK SAKİN.

ASSUBAY TOPLUMU ATMASI GEREKEN BÜYÜK ADIMI TEMAD ÖNDERLİĞİNDE ATTI.

SONUCUNU BEKLİYOR.

ARTIK İKİNCİ BİR TORBA YASANIN İÇİNDE GÖRMEYİ UMUT EDEREK ÖZELLİKLE MALİ BİR İYİLEŞTİRME BEKLİYOR.

DÜNYA HIZLA KAİDESİNDE DÖNÜYOR.

SEÇİMLER BİTTİ. CUMHURBAŞKANLIĞI MESELESİ DE BİTECEK.

SENEYE YENİ PARLAMENTO VE İKTİDAR DA SEÇİMLE BELİRLENECEK.

HEPSİ OLACAK. SİSTEM DEVAM EDECEK.

HERKES SAHTE BİR TEBESSÜMLE “BİZ SİZİ GÖRÜYORUZ” DİYECEK.

YANINIZDAYIZ“ DİYECEK.

HALLEDİYORUZ“ DİYECEK.

BU NESİLDE KALAN ÖMRÜNÜ ASUDE BAHAR YAPIP TERKİ DİYAR EDECEK.

YAPRAKLAR AÇIP SOLACAK.

ÖMÜR HAZAN OLUP AKACAK.

SONRA BİTECEK. EVLATLAR GELİP SON GÖREVİNİ YAPACAK.

SONRAKİLER, YANİ SIRADAKİLER GELİP MÜCADELEYE DEVAM EDECEK.

BU TARAFTA YENİ BİR TEMAD, YENİ BİR BAŞKAN

YUKARIDA YENİ BİR HÜKÜMET VE YENİ BİR BAŞBAKANLA DÖNME DOLAP DÖNECEK.

KUM SAATİ HER BİTİŞİNDE, BİRİSİ GELİP TERS ÇEVİRECEK.

BİRİLERİ YİNE YAZIP ÇİZECEK. “YİNE YENİDEN” DEYİP BİR DAHA DENEYECEK.

HÜKÜMET GENELKURMAYA,

GENELKURMAY BAKANA,

BAKAN BAŞBAKANA,

BAŞBAKAN CUMHURA

ORTADA SIÇAN OYUNU OYNAR GİBİ PASLAŞIP DURACAK.

TEMADIN KÖREBE DEKİ EBE ROLÜ HİÇ BİTMEYECEK.

UMUTLAR, TORBAYA GİRECEK, TORBADAN ÇIKACAK.

BU TORBADAN YA TAVŞAN ÇIKACAK.

YA DA CİVCİV ÇIKACAK KUŞ ÇIKACAK.

SAYGILARIMLA.

 

ADNAN FUAT ÖZDEMİR

İBRET

Nisan 18, 2014

GİZLİ KAHRAMANLAR
ASTSUBAYLAR.

CHARLES PLUMB, VİETNAM’DA DA UÇMUŞ.
ABD. HARP OKULU MEZUNU BİR PİLOTTU.

SAVAŞ SIRASINDA YAPTIĞI 75. UÇUŞTA, YERDEN HAVAYA ATILAN,
GÜDÜMLÜ BİR FÜZE TARAFINDAN VURULDU.
DERHAL KENDİSİNİ FIRLATIP PARAŞÜTLE BİR ORMANIN İÇİNE DÜŞTÜ.
VİETKONKLAR TARAFINDAN YAKALANDI.
VE TAM 6 YIL KUZEY VİETNAM’DA ESİR OLARAK TUTULDU.
BU GÜN.
CHARLES   PLUMB, 
YAŞADIĞI BU TECRÜBE HAKKINDA İNSANLARA DERSLER VERMEKTEDİR.
BİR GÜN CHARLES VE KARISI RESTAURANT’ TA YEMEK YERLER İKEN.
BİR ADAM MASALARINA YAKLAŞIR  VE  ŞAŞKINLIK İÇİNDE ÇIĞLIK ATAR:

  • “AMAN ALLAH'IM! SEN PLUMB’SUN. VİETNAM’DA JET PİLOTUYDUN. KİTTY HAWK HAVAALANINDA UÇAĞIN DÜŞMÜŞTÜ!” 
  • “ EVET,  AMMA SEN NEREDEN BİLİYORSUN BUNU?” DER ESKİ PİLOT PLUMB.
  • “BİLİYORUM, ÇÜNKÜ UÇUŞ ÖNCESİ SENİN PARAŞÜTÜNU BEN HAZIRLAMIŞTIM.”

PLUMB HAYRETLER İÇİNDEDİR.
ADAM ELİNİ PLUMB UN OMUZUNA ATAR:

  • “anladığım kadarı ile paraşüt işe yaramış.”

PLUMB EVET ANLAMINDA KAFASINI SALLAR.

  • “EĞER İŞE YARAMASAYDI ŞU ANDA BURADA DEĞİLDİN.”

PLUMB O GECE,   MASAYA GELEN ADAMI DÜŞÜNMEKTEN UYUYAMAZ.
SAVAŞ SIRASINDA ÇOĞU KEZ GÖRDÜĞÜ BU ADAMLA,
BİR KEZ OLSUN KONUŞMADIĞINI DÜŞÜNÜR.
ÇÜNKÜ O BİR SAVAŞ PİLOTU.
ÜST STATÜ.
ADAMSA PARAŞÜT HAZIRLAYAN ALT  STATÜLÜ VARSAYILAN ASKERDİR SONUÇTA.
OYSA ALT STATÜLÜ ASKER UZUN TAHTA BİR MASADA, SAATLERİNİ HARCAYARAK,
DİKKATLE KATLADIĞI PARAŞÜTLE, 
HER SEFERİNDE HİÇ TANIMADIĞI,
BİR İNSANIN KADERİNİ ELLERİNDE TUTUYORDU.

OLAYDAN SONRA,  VERDİĞİ TÜM DERSLERDE.
PLUMB DİNLEYİCİLERE İLK OLARAK HEP AYNI SORUYU SORMAYA BAŞLADI.

  • “PARAŞÜTÜNÜZÜ KİM HAZIRLIYOR?”

TÜM HAYATI BOYUNCA İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ HER ŞEYİ,
BİR BAŞKASININ HAZIRLADIĞI.
BİZ BU MODERN DÜNYADA İNSANLARA SORULABİLECEK EN ANLAMLI SORULARDAN,
BİRİ DE BELKİ DE…..
YAŞAMAYA DEVAM ETMEMİZİ SAĞLAYAN SAYISIZ PARAŞÜTLER VAR HAYATIMIZDA. 
HER DEFASINDA BİR BAŞKA İNSANIN BİZİM İÇİN HAZIRLADIĞI.
MADDİ PARAŞÜTLER,
MANEVİ PARAŞÜTLER,
DUYGUSAL PARAŞÜTLER, 
RUHSAL PARAŞÜTLER…. 

VAR ELBETTE.
SAHİP OLDUĞUNUZ EN BÜYÜK YETENEĞİ KİM KAZANDIRDI SİZE?
VEYA DÜŞÜNCE YAPINIZI KİM ŞEKİLLENDİRDİ?                  
KİMLER SİZE MORAL VERDİ?
ZOR ZAMANLARINIZDA YA DA HAYATA DAİR  DEĞERLERİN FARKINA VARDIĞINIZDA KİM SAĞLADI? 
HAYATINIZ BOYUNCA PARAŞÜTÜNÜZÜ HAZIRLAYAN KİMLERDİ?
İŞTE ONLAR.
HAYATINIZI BORÇLU OLDUĞUNUZ İNSANLARDIR. 

VE İŞTE FARKLI BİR KAHRAMAN ASTSUBAY;
SAYIN MEHMET BAŞAĞ
ibret-1

VE KAHRAMANLAR ARASINDA KENDİNE NADİDE BİR YER HAZIRLAYAN SAYIN HV. KD. BAŞÇAVUŞ MEHMET BAŞAĞ’I ANIMSAMAK, ANIMSATMAKTIR MUTLULUĞUN FARKLI ADI

BEN DE SORUYORUM?
KENDİ KENDİME,
İÇTENLİKLİ YANIT ARIYORUM.
82 YAŞIMDAYIM.
EMEKLİ BİR ASTSUBAYIM.
1965 ANKARA ÜNİVERSİTESİ MEZUNUYUM.
DEVLET BENİM EĞİTİMLİ HİZMETİMİ ALDI.  
AMA KARŞILIĞINI VERMEDİ.
VERMEMEKTE DİRENİYOR,
UNVAN BAHANESİYLE.
BİR DEVLET İÇİN ÇOK MU ZOR, 
UNVAR VEREBİLME?
NE KAYBEDER?

HAKLARIM 2000 YILINDAN SONRA YÜRÜMEDİ, YÜRÜTÜLMEDİ.
1976-1977 YILLARINDA ALAY KOMUTANIM VE BÖLGE KOMUTANIM İLE EŞİT MAAŞ ALIR İKEN,
BUGÜN
SAYIN KOMUTANLARIMIN MAAŞLARI 5500 CIVARINDA İKEN,
BENİM Kİ 2000 CIVARINDA. 
EĞİTİM OLARAK DA ONLARDAN İKİ SENE DAHA FAZLA  EĞİTİMLİYİM  VE LİSANSLIYIM.
2000 YILINDAN SONRA İŞLER, MAAŞLAR, İNTİBAKLAR UNVANA GÖRE DÖNÜŞTÜRÜLÜNCE
TAZMİNAT OLGULARI,
UNVANLARA GÖRE MAAŞLARA YAPIŞTIRILMAYA BAŞLAYINCA,
DEVLET MEMURU OLAN BİZLERİN LİSANSLI EĞİTİMLERİ, GÖRMEZDEN GELİNİP,
BİZLER YAYA KALDIK!

EMEKLİ ASTSUBAYLAR TOPLUMUNUN DERTLERİNİ DİNLİYORUM ADINA, 
DAVET EDİLİP GÖRÜŞÜLEN KİŞİLERİN.

TOPLUMU TEMSİL OLGULARI NE?
VE ARKALARINDA TEMSİL DESTEĞİ NEDİR, VAR MI?
BU OLGU KİŞİSEL SOHBET Mİ?
İÇERİĞİ NE OLABİLİR?

65 000 KAYITLI EMEKLİ ÜYESİ OLAN “TEMAD” VARKEN
DIŞLANAN,
GEÇİM SIKINTISI İÇİNDE SIZLANAN, 
SUSABİLMEYİ BİLEN, İNSANLAR ORTAMINDA.
SESSİZ ÇIĞLIKLARINI DUYURAMAYAN
ÖLÜM ORUÇLARI İLE DERTLERİNİ ANLATMAYA ÇALIŞAN  ASTSUBAYLARIN.
DERTLERİNİ DİNLİYORUM  OLGUSU  İLE
TOPLUMU TEMSİL YETKİSİ VERİLMEMİŞ,  KİŞİLERİ ÇAĞIRIP.  
OLUŞAN   HAK  TESPİT  OLGUSU GÖRÜNTÜSÜ.
BU KİŞİLERLE KONULARI GÖRÜŞMEK.
ÇAY  İKRAM ETMEKTEN ÖTE.
İKİ KİŞİNİN DIŞINDA.
ALINACAK SONUÇLAR.

KİŞİLERİN BİREYSELLİĞİNİ AŞAMAZ. 
FERDİ OLARAK EMEKLİ BİRER ASTSUBAYDIRLAR. 
ORGANİZE OLMUŞ 
BİLİNÇLENMİŞ BİR ASTSUBAYLARI, TOPLUMUNU TEMSİL EDEMEZLER!

***

(BU SÖYLEMLER GENELKURMAY 2. BAŞKANINA AİTTİR. BUNLARI OKUYARAK VARIN CİDDİYETE SİZ KARAR VERİN)

BENİM HERŞEYİMİ ASTSUBAYIM BİLİR,
BANKA ŞİFRELERİMİ.
MAL VARLIĞIMI,
ÖZEL HAYATIMIN DETAYLARINA KADAR,
BEN BİLMEM O BİLİR”.

”NE HAKLILAR DİYEBİLİRİM NE HAKSIZLAR“

NE DERSİNİZ? DAHA AÇIK, ANLAŞILIR, SÖYLEM BULMALISINIZ.

“HER ŞEYİN BİR SIRASI VAR,  HİYERARŞİ VAR” 

BU SÖYLEMLERİN KAYNAĞI – SAYIN BALÇİÇEK İLTER PAMİR- RÖPORTAJIDIR

***

BEN EMEKLİLERİN EN YAŞLILARINDAN SEKSENİ DEVİRMİŞ BİRİ VE TEMAD ÜYESİ OLARAK, 
EN AZINDAN, 
BEN!
BENİM TEMSİL YETKİSİ VERMEDİĞİM KİŞİLERDİR ONLAR.
BEN ASTSUBAY TOPLUMUNUN  EMEKLİ 120.000 KİŞİNİN,
ÜNİVERSİTE EĞİTİMLİ BİR FERDİ OLARAK,
OYALANMAK İSTEMİYORUM SAYIN BAŞKANIM.
O, 6 TANE TAZMİNATIN BİRİNDE MİNİCİK BENİM DE HAKKIM OLMALI, VAR.
GÜNDEMİNİZDE BUNLAR OLMALI.
DAHA CİDDİ YAKLAŞIMLAR BEKLENTİSİNDEDİR EMEKLİ ASTSUBAYLAR.
TEŞEKKÜR EDERİM.
SAYGILARIMLA.

 

Mehmet KAYALI

Mehmet BAŞAĞ

Nisan 15, 2014
E.HV.KD. BÇVŞ. MEHMET BAŞAĞ VE TÜMBAŞ SİSTEMİMehmet-Basag-2

E. Hv. Kd. Bçvş. Mehmet BAŞAĞ, 1926 yılında İstiklal Madalyası sahibi bir babanın oğlu olarak Muğla’da dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğrenimini Muğla’da tamamlamış ve 1943 yılında Eskişehir Hava Okuluna girmiştir. İki yıllık öğrenimden sonra ATICI- BOMBARDIMANCI olarak Astsubay Çavuş nasbedilmiştir. İlk görev yeri Balıkesir’de bulunan 102. Keşif Grubudur.Daha sonra Afyon 10. Keşif Alayı ve Eskişehir 113.Keşif Filosunda görev yapmıştır.

1956 yılında yapılan bir NATO kıymetlendirmesinde 113. Filo’nun 24 uçağının cephane yüklemesin 35 dakikadan az bir sürede yaparak birinci olan Yükleme Ekibinde önemli görevler yapmıştır.

1963 yılında Bandırma’da bulunan 6. Ana Jet Üs Komutanlığına atanmıştır.

Mehmet Başağ, Bandırma’da görevli iken, F-5 ve F100 uçakları ile yapılan Bomba ve Roket eğitim atışlarının ayrı sortilerde yapılması nedeniyle ortaya çıkan zaman ve yakıt kaybının önüne geçmek üzere, atışların tek sortide yapılabilmesini sağlamak amacıyla bir adaptör geliştirmeye karar vermiştir. Bu amaçla Kayseri ve Eskişehir fabrikalarında araştırmalar yapmış ve 1965 yılında, B-37 K1 Bomba adaptörü ile MA-2 Roket adaptörünü birleştirerek bu düşüncesini hayata geçirmiştir.

Birlik imkânları ile imal ettiği adaptörün denenmesi konusunda, uğraş vermiş ve kabul ettirememiştir. Ailesinin anlatımı ile Bandırma 6.Ana Jet Üs Komutanı Tahsin ŞAHİNKAYA bu sistemi bizzat denemeyi kabul etmiştir. İlk denemeleri Pilot olarak, Tahsin ŞAHİNKAYA, Cezmi ARI ve Necdet HIZEL gerçekleştirmiştir. Eskişehir İkmal Bakım Merkezi Komutanlığında incelenen ve denenen sistem kabul görür ve seri üretime geçilir. Sisteme TÜRK, MEHMET ve BAŞAĞ kelimelerinin birleşiminden oluşan TÜMBAŞ adı verilerek Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmiştir.

Mehmet-Basag-3Mehmet BAŞAĞ bu icadı için hiçbir hak talep etmemiştir. Eşi Neriman BAŞAĞ hala bu başarının haklı gururunu yaşamaktadır. “Bir eser bıraktı Türkiye’ye, para olsa harcanır giderdi” demektedir.

Mehmet BAŞAĞ 1969 yılında emekli olarak Memleketi Muğla’ya yerleşerek kendi imkânları ile ve fiilen çalışarak yaptığı evde yaşamaya başlamıştır. 1980 yılına kadar unutulan Mehmet BAŞAĞ ve icadı o dönemde Hava Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Tahsin ŞAHİNKAYA tarafından yeniden gündeme getirilmiştir. Orgeneral ŞAHİNKAYA kendisinin de ilk denemesini yaptığı bu sistemin mucidi Mehmet BAŞAĞ’ı unutmamış ve “Üstün Hizmet Madalyası” ile ödüllendirilmesini sağlamıştır.

1980 yılında Gaziemir Hava Teknik Okulları Mezuniyet töreni ile aynı gün E. Hv. Kd. Bçvş. Mehmet BAŞAĞ’da davet edilerek, madalyası Hava Eğitim Komutanı tarafından verilir. 15 yıl gecikmeyle de olsa gerçekleşen madalya töreninde Ailesinin deyimiyle on yaş gençleşmiştir

Mehmet BAŞAĞ ve icadı, 1981 yılında TRT’de mucitlerle ilgili program yapan Bülent ÖZVEREN tarafından yayına çıkarılarak tekrar gündeme getirilmiştir.

E. Hv.Kd. Bçvş. Mehmet BAŞAĞ 1984 yılında vefat etmiş ve Muğla Eski Mezarlığına defnedilmiştir. Eşi Neriman BAŞAĞ ve kızı Aydan OSKAY halen Muğla’da, oğlu Ali BAŞAĞ ise Dalaman’da yaşamaktadır.

Minnet, rahmet ve şükranla anıyoruz.

25  Ocak 2014 tarihinde, assubay kökenli akademisyen bir dostumuz tarafından,  yasa teklifine esas olmak üzere assubayların sorunlarını içeren bir döküman istendi.

Elimde güncel olarak tuttuğum hazır çalışma vardı, onu kanun teklifine esas olacak şekilde düzenleyerek gönderdim.  Yaklaşık 3 ay önce gönderdiğimiz çalışmanın sonuca ulaştığını ve  7 Nisan 2014 tarihinde  T.B.M.M. Kanunlar ve Kararlar Daire Başkanlığından, ilgili komisyona;

  • Muğla Milletvekili, Prof. Dr. Sn. Nurettin DEMİR,
  • Muğla Milletvekili, Yük. İnş. Müh. Sn. Tolga ÇANDAR,
  • Antalya milletvekili Uzm.Dr. Sn. Arif BULUT,
  • İzmir Milletvekili, Yük. Müh. M.S.B. Komisyon Üyesi  Mustafa MOROĞLU,
  • Ankara Milletvekili Av. Sn. Levent GÖK’ün,

Bu arada hiçbir çıkar gözetmeksizin,  meclise giderek, dosyaları, aşama aşama takip eden, değerli meslektaşlarımıza teşekkür ederim.

değerli çalışmaları ve katkıları ile  yasa teklifi hazırlanarak, 7 Nisan 2014 tarihinde  T.B.M.M Kanunlar ve Kararlar Daire Başkanlığından ilgili komisyona gönderildiği bilgisini Sn. Mustafa TONGUÇ’tan öğrendik.

Bu mücadele kimsenin tekelinde değildir. Hepimiz emek veriyoruz, herkes elinden geleni yapacak, herkes elini taşın altına koyacak. Kimse bireysel mücadeleyi küçümsememelidir. Herşey de  TEMAD’dan beklenmemelidir.

TEMAD demişken, aynı çalışmaları Yaklaşık 15 ay önce,  Sn. Bülent CİVAN aracılığı ile TEMAD Genel merkezine de gönderdik.  O günden bu güne TEMAD Genel merkezinden olumlu veya olumsuz bir cevap alamadık.

Bunun üzerine biz de,  gerekli dosyayı hazırlayıp tanıdığımız, siyasetçi, sendika, bürokrat sivil toplum örgütlerine ve parti gözetmeksizin ulaşabildiğimiz tüm milletvekillerine göndermeye başladık. 

2013 yılı Ocak- Şubat aylarında, bu konuda personel sınıfından 2 assubay, maliye sınıfından 2 assubay ve bir de ben olmak üzere 5 emekli assubaydan oluşan çalışma grubu kurduk.

Çalışma grubumuz ile, www.emekliasubaylar org. Sitesinin “BİZ KİMİZ VE NE İSTİYORUZ” yazısından da faydalanarak,  yaklaşık 1 ay süren çalışma sonucunda  sorunlarımızı anlatan, “E-KİTAPÇIK” hazırladık.  Söz konusu kitapçığı, en son bir partinin genel başkan yardımcısına güncelleyerek göndermek amacıyla, tüm arkadaşlarımızın sosyal medyadaki katkıları ile 1 aya yakın süre üzerinde çalışarak son şeklini verdik.  Bu gün bireysel mücadeleye karşı çıkan bir çok arkadaşımız o dönemde bir çok konuda değerli fikirlerini yorum ve özelden mesaj olarak beyan etmişti.

(https://www.facebook.com/photo.php?fbid=221086824701136&set=pb.100003994591502.-2207520000.1397414054.&type=3&theater)

Yanılmıyorsam söz konusu kitapçık, bu güne kadar 10.000 tane basıldı ve ücretsiz olarak dağıtımı yapıldı.  TEMAD’ın il toplantılarının bazılarında, sadece toplantıya katılan 1500 - 2000 üyemize  ücretsiz olarak dağıtıldı.

KURUMLARLA KURUMSAL MÜCADELE EDİLİR!

Amacım burada kişilerin ve kendimizin reklamını yapmak değil, Türkiye’de hiçbir şey tesadüfen olmaz, hiçbir milletvekili;  “DUR BU GÜN CANIM SIKILDI, ŞU ASSUBAYLAR İÇİN KANUN TEKLİFİ VEREYİM ” demez.  Gidersin, görüşürsün, takip edersin bu iş olur. Uzağa gitmeye gerek yok; İşte EMUZDER örneği önümüzde. Meclisin Kapısından ayrılmayan EMUZDER Başkanı neredeyse her gün bir faaliyet icra etmiş, hatta bazı günlerde bir kaç faaliyet icra etmiş.

Genelkurmay’a sorunlarımızı  anlatan bir arkadaşımız mektup yazdı, Genelkurmay da bu mektup üzerine arkadaşımızı görüşmeye davet etti.  Şubat 2014 ayında, TEMAD Yönetiminin bilgisi dahilinde gidip görüşmelerine rağmen;

VAY SEN KİMSİN, TEMAD VARKEN SEN NASIL GÖRÜŞÜRSÜN?” dendi, sosyal medyada linç kampanyası başlatıldı,

Mart 2014 ayında 2 emekli assubay arkadaşımız, bu kez TEMAD’ın bilgisi dışında,  Genelkurmay ile tekrar görüştü, ancak  görüşmeyi  duyuruş şekillerindeki bariz hata ile çok tepki çektiler ve ne hainlikleri ne satılmışlıkları kaldı, soru yine aynı;

VAY SİZ NASIL GÖRÜŞÜRSÜNÜZ, TEMAD VARKEN SİZ NE YAPIYORSUNUZ?” denilerek sosyal medyada ikinci linç kampanyasına kurban edildiler.

Şimdi meclis ile ilgili biz ve arkadaşlarımız görüşüyor, kanun teklifi hazırlatıyor;

VAY SİZ KİMSİNİZ, TEMAD VARKEN SİZ NASIL GÖRÜŞÜRSÜNÜZ?” diyenlere tek bir soru soruyorum;

  • Peki tamam hepsi güzel de, TEMAD nerede kardeşim?

Gidip görüşüp emek verenlere verdiğiniz tepkinin onda birini, esas gitmesi gereken, görüşmesi gerekenlere neden vermiyorsunuz?

TEMAD'a; “Neden gitmiyorsun, bak senin boşluğunu başkaları  dolduruyor,  sen nasıl bizim temsilcimizsin, görevini yap” dediniz mi?

İşte milletvekillerinin isimleri yukarıda ve açıkça yazdım, TEMAD’dan hangi yetkili gidip, söz konusu milletvekilleri ile görüşmüş?

Evet doğru, kurumlarla kurumsal mücadele edilmelidir, ama kurumlarla görüşüp, işi çözecek olanlar, her yer ile diyaloğu koparmışsa, köprüleri yıkmışsa nasıl görüşüp çözecek, hadi Genelkurmay konusunda TEMAD haklı diyelim, seçim atmosferinde, ortalığın çok karıştığı bir dönemde “ölüm orucu” eylemi ne kadar doğru?

Kendi canlarının derdine düşmüş siyasi otoriteye, Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından biri yapılmış, ses kayıtları, tapeler havada uçuşuyor, sosyal medya darmadağın olmuş,  sen de en uç noktadan eylem yaparak bir darbe vurmak istiyorsun.

Başbakanın ne demesini bekliyordun, “durun assubaylar eylem yapıyor, meclisi açalım, onlara haklarını verelim, sonra devam ederiz”  demesini mi bekliyordunuz?

Maalesef cevabını dün aldık, 12 Nisan 2014 günü, Resmi Gazetede siyasi iktidarın onayı ile 6 tane yönetmelik değişikliği, bir tane de yönetmelik ilk kez yayımlandı. İşin ilginç tarafı yapılan çalışmalardan 4 tanesi direkt assubayları, 2 tanesi de tüm astları ilgilendiriyordu.  Ayrıca yönetmelik değişiklikleri ile yeni yönetmelik ast’ların TSK atılmasını düzenliyor, sicil yolu ile atılmayı kolaylaştıran değişiklikler içeriyordu. 12 Nisan Tarihinde değişen 6 yönetmelik ile ilk kez yayımlanan  bir yönetmelik aşağıdadır.

  • Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği,
  • Uzman Erbaş Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,
  • Assubay Sicil Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,
  • Subay Sicil Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,
  • Subay ve Assubay Atama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,
  • Sözleşmeli Subay ve Assubay Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,
  • Sözleşmeli Erbaş ve Er Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,

BİREYSEL MÜCADELE, ÇOK SESLİLİK BÖLÜNMEMİZİ SAĞLAR MI?

Kişisel görüşüm, dernekler,  ihraç ettikleri üyenin faaliyetine karışamaz ve mücadele hiç kimsenin, hiçbir derneğin tekelinde değildir.

Dernekler bölünmek istemiyorsa ilk önce üye ihraçlarında çok dikkatli olması gerekir. Bu ihraçlar İl başkanları düzeyine gelmişse derneğin demokratikliği tartışılır, sivil toplum olma özelliği tartışılır.

Bu gün uzman erbaşların, uzman çavuşların ve uzman jandarmaların olmak üzere,  3 tane dernekleri var ve bize göre gayet iyi yol aldılar.  Bunlar ERMUJAD, EMUZDER VE UZDER’dir.

Hiç bölünmüşlüklerini duyanınız oldu mu?

Evet, bölünmüşlüklerini duymadık !

Peki neden duymadık?

Çünkü kendi aralarında kavga ve gürültüleri yok, amaçları sadece hak almak, üstelik kendi aralarında rekabet olduğu için otomatikman başarı da geliyor.  Kendi örgütleri ile iç çatışmalarının da olmaması başarılarının bir anahtarıdır.  Örgüt içi çatıştırtmalarla, tartışmalarla, dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışarak, yönetimde kalmaya çalışan liderleri yok.

Ayrıca bu derneklerin lider kadrolarının sosyal medya üzerinden üyelerini bilgilendirmeleri,  gerektiğinde sosyal medya üzerinden örgütlenmeleri çok üst seviyededir. Bizler ise şaibeli kişilerden, hatta ikinci üçüncü kişilerden doğruluğu hakkında hüküm verilemeyecek bilgiler almaktayız.

Pardon ama koskoca TEMAD’da sosyal medya üzerinden bilgi verecek bir kimse yok mu? Sosyal işlerden sorumlu ,Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Binici,  hangi faaliyetleri icra eder de, bu faaliyet devamlı topal kalır?

SONUÇ

Yukarıda da belirttiğim gibi,  herkes elini taşın altına koymalı ve elinden geleni yapmalı. Mesela yukarıda bahsettiğim ve komisyona gelecek olan çalışmaya, Ankara’daki assubay dostlarımız kadar da TEMAD destek vermeli ve bu iş bir an önce bitirilmelidir.

  • Bu arada çalışmalarımızda büyük emeği geçen, hazırladığımız dosyayı teklif haline getirilmesini sağlayarak milletvekillerine iletilmesini sağlayan değerli büyüğümüz Sn. Mustafa TONGUÇ'a teşekkür ederim.

NOT: Öğrendiğimiz kadarı ile “İNTİBAKLAR” konusu torba yasada geçecek şeklinde bir bilgi geldi, ancak, TAZMİNATLAR konusunda ise kafalar karışık ve konu muallakta. Bu konular da mecliste devamlı takip edilmeli ve baskı unsuru oluşturulmalı. TAZMİNATLAR, bu kez de çıkmazsa bir daha çıkması için uzun yıllar beklemek gerekir.

Saygılarımla.

Dede Ersel AKSU

Değerli Arkadaşlarım

2010 sonlarında bütün kamuoyumuzun beklentilerini karşılayamayan Sayın Mustafa Erol yönetimine karşı muhalefet sesini giderek yükseltmeye başlamıştı. 5.000 E.Assubayın katıldığı Ekim 2010 Abdi İpekçi büyük mitingimiz de sonuç vermemiş, üyelerimiz Temad'ın varlık nedenini sorgular durumuna gelmişti. Her kafadan bir ses çıkıyor Temad'ın temelleri çatırdıyordu. Böylesi bir karmaşa içinde 2011 seçimlerine gelindi. 9 yıllık yıpranmış Sayın Erol yönetiminden kurtulabilmek için bütün muhalefet hep beraber başka güçlü aday olmadığı için Sayın Keser'e denize düşenin yılana sarıldığı gibi sarıldık. Ben dahil bir çok arkadaş üçüncü aday Sayın Cengiz Erten'e Sayın Keser lehine seçime girmemesi için ricada bulunduk. Tanıdık tanımadık delege arkadaşlara telefonlarla, e-maillerle Sayın Keser'i desteklemelerini rica ettik. Çünkü biliyorduk ki Temad bir üç yıl daha Sayın Erol dönemine dayanamazdı. Kazanması durumunda alternatif oluşumlar tartışılmaya bile başlanmıştı.

Bu koşullar içinde bir kaç oy farkla Sayın Keser seçimi kazandı. Seçime gidilirken kimlere seçim sonrası payeler dağıtıldı, yöneticilikler sözü verildi ayrı bir tartşma konusudur.

Sayın Keser'in ilk çalışması hukuk konusunda oldu. Selefi hakkında suç duyurusunda bulundu. Temad'a savcı çağırdı. Oysa seçim öncesi söz verdiği çalışma programında birlik ve bütünlük sözlerinin mürekkebi kurumamıştı.

Sayın Keser, kötü başladığı yolda, bazı duayen büyüklerimizin "Sayın Erol'u sizlere aratmazsa namerdim" iddiası dogrultusunda kötü yürümeye devam ediyordu. Yıllarca "Yeni oluşum" grubu içinde beraber çalıştıkları arkadaşlarından oluşturduğu yönetimini devre dışı bırakıp yardımcısı, hemşehrisi ve kankası Sayın Binici ile birlikte TEK ADAM FAŞİZMİNDE olduğu gibi derneğimiz Temad'ı yönetmeye başladı. Tabii bu işler kolay değildi. Beklenen ilerlemeyi sağlayamıyor kamuoyumuz sabırsızlanıyordu. İmdadına Kr.Sb.lara yapılan "Komkarsu tazminatlarına" tepki göstererek, ekonomik kaynaklı çalışanlarımızın kurduğu "Bu kadarınada pes diyen Assubaylar" grubu yetişti. Bu arkadaşlarımızın kurduğu bu grup kısa sürede 220 bin kişilik bir sayıya ulaşarak sosyal medyayı sallamaya ve o güne kadar sorunlarımıza duyarsız kalan basının dikkatini çekti. "ASSUBAYLAR NE İSTİYORDU?" www.emekliassubaylar.org grubu basın sözcüsü Sayın Ersen Gürpınar'ın Aydınlık gazetesine verdiği açıklama da buna eklenince yukarıdaki soru daha bir anlam kazandı. Artık Sayın Başkanı her gün bir başka TV.de görmeye başladık. Fakat o da ne? Başkan hızını alamamış haklarımızı açıklamayı unutmuş, tek kanatlı bröveleri bırakmış Gen-Kur.Bşk.lıgını eleştiriyor. Başbakanın bile söyleyemeyeceği "Gen-Kur. gereksizdir. KKK.lıgı vekaleten yürütebilir, Gen-Kur'un askeri mi var?" gibi büyük ve iddialı laflar etmeye başladı.

Sayın Keser'in bu çıkışı yıllardır baskı altında görev yapmış E.Assubay arkadaşlarımızı coşturmuş "vur vur inlesin Gen-Kur. dinlesin" çizgisine getirmiş zaten Assubaylar üzerinden TSK düşmanlığı yapanların ekmeğine yağ sürmüş, kamuoyumuzu da sorunlarımızın çözümünde muhatap olarak, Gen-Kur.cılar ve İktidarcılar diye sanal olarak ikiye bölmüştür.

Tv.deki etkili ama yanlış, hamasi konuşmalarıyla arkasına belirli bir kesimi, Pes grubundaki çalışan arkadaşların çok büyük ekonomik desteğini alan Sayın Keser'i durdurmak artık zordur. O da her devrimin yaptığı gibi önce kendi arkadaşlarını yedi. Kimseyi dinlemedi. Ve bu koşullarda Temad'ı tarihinde ilk kez olağanüstü seçime götürdü.

Seçimde yaşanan olumsuzluklar ayyuka çıktı. En büyüğü de kendisi 6 kez kürsüye çıkıp konuşurken diğer adayların bir kez konuşmasıydı.

Ama bu arada kendisini korumaya alan etrafında da hatırı sayılır bir bitli pamuk kozası oluşmuş, kendisine karşı yazılan her muhalif yoruma "Sayın Keser'e kalkacak elleri kırar,dilleri koparırız!" gibi mafyavari tehdit dolu yazılarla yanıt verilmiştir. Muhaliflerin özel sayfalarına ağza alınmayacak küfürler hakaretler yağdırılmıştır. Bütün duayen, Atatürkçü ve cumhuriyetçi, gerçek Temad severler kırılmış, küstürülmüş, bıktırılmıştır. Çakma Hattatlar, çakma yazarlar, çakma portallar türemiştir. Bir baltaya sap olamamış bütün bu arkadaşlar ancak  bir kesere sap olmayı yeğlemişlerdir. Bu durumu kendisine telefonda ilettiğimizde "Sosyal medya ile ilgilenmiyorum" olmuştur, kendisini parlatan konuma getirenin sosyal medya olduğunu unutarak...

Sayın Keser başarısız olmuş, ipleri elinden yine kaçırmıştır. Yaptığı eylemler zamansız ve yersiz olmuş kimsenin, özellikle iktidarın haberi olmamıştır. Sınıfımıza ve emeklimize 3 yıl kaybettirmiştir, bir daha aday olmamalıdır. İhraçlarla muhalefetin önünün kesilemeyeceğini görmesi gerekir. Seçime kadar geçecek 7 aylık sürede azameti, büyüklüğü, kibiri bir yana bırakıp herkesi kucaklayıp sorunlarımıza yoğunlaşması gerekir.

Emekli Astsubay sınıfının darmadağınık vaziyet-i cografyası böyle görünüyor taşradan.

Kamuoyumuza saygıyla arz ederim.

Kopan bir yaprak misali, hazan sanki, sevgi bahçesinde, küskünlük.

Onurlu bir atılımı vardı, içtenlikli, kucak, kucak sevgilerinde idi.

Lokmaların tadı mı kaçtı ne, sanki. Acı mı, burukluk mu, nedir?

Dilimiz, ızdırabımızı durduramaz, yazgının sonuçlarındaki acılı olgu.

Anlatımlardan uzak, paramparça olmuş hislerim, mutluluğum suskunluğa bürünük.

Matem desen olgudur, yarınlara yol alan, çarpık adımlarda, gibi.

Candan can koparcasına, içtenlikli duranların, duruşuna aldanık.

Acı desem, şu kıran kırana ortam, özü değişti özgünün, dili büküldü bu gidişte


Mehmet KAYALI

KİN

Nisan 09, 2014

BU GÜN CAANIM BİRAZ SIKKIN GİBİ.

YAZI YAZMAK İÇİMDEN GELMİYOR.

KİNDARLIĞI, YORUMLAMAK DAHA GÜZEL.

AKILLI ADAM, YATIŞMIŞ OLSA DA, KİNİ, KÜLLENEN VE EŞELENMEYEN ATEŞ GİBİ SAYAR. “BEYDEBA

DÜNYADA HİÇ BİR ŞEY İNSANI KİN BESLEME DUYGUSU KADAR YIPRATAMAZ. “NİETZSCHE

KİNDARLIK VE SERTLİK, ŞEYTANI DIŞA KOVMAZ, İÇERİ ATAR. ”ALEKSİS KİVİ

KİNİMİZ BÜYÜDÜKÇE, KİN BESLEDİĞİMİZ KİMSEDEN DAHA ÇOK KÜÇÜLÜRÜZ. “LA ROCHEFOUCAULD

SEVGİ İLE KİN KALPTE UZUN SÜRE BARINAMAZ. “DOSTOYEVSKİ

KİN ŞEMSİYESİNİN ALTINDA OLAN, KENDİNİ ŞİMŞEK ÇARPMASINA HEDEF YAPAR. “MEHMET KAYALI

Mehmet KAYALI

Merhaba Değerli komutanlarım

Askerliğimi kısa dönem jandarma çavuş olarak yapmış birisiyim. Askerliğe dair bir yazı kaleme aldım. Eleştiri ve önerilerinizi hassasiyetle beklemekteyim.Sürçü lisan ettiysem af ola.
Saygılarımla...

Askerlik Nedir?

Askerlik ve askerliğe dair şüphesiz  yüzlerce makale kaleme alınmıştır, ancak bendeniz bu makaleyi yazarken demokrasinin gereği özgür düşünce ve ifade edebilme gereği bazı konulara ilk defa değineceğim. Çünkü daha önceleri askerlikten soğutma, vatan-millet sevgisini köreltme gibi itham ve iftiralara maruz kalınma endişesi ile pek çok kez dile getirilse de yazılamadığını düşünüyorum.

Türkiye’de askerlik kavramının tanımı; Askerlik, “Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir” ifadesi ''Askerlik, harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir'' şeklinde değiştirilmişti. Buraya kadar her şey normal görünse de askerliğin tanımında bile vatan-millet sevgisi kaldırıldı diyenler de varken vatani görev yakıştırması da bu tanımla birlikte kalmamıştır (Ayrıca bu görevini bedelli olarak yaptığını söyleyenler de var; çünkü yasal bir sistem ile askerlik çağına gelmiş vatandaşa kolaylık sağlanmıştır, bu konu farklı bir tartışma konusudur). Zaten askerlik yapanlar bilirler ki, temel askerlik eğitimi sadece şekilden ibaret maalesef ülkemizde. Burada komando, özel harekat gibi istisnaları kast etmiyorum. Bu eleştirel bakış benim gibi çoğu sivil vatandaşın yanında, komutan rütbesindeki askeri personelin de onlarca yıl değişmeyen, gelişmeyen ve kendini yenilemeyen eğitim sisteminin çarpıklığını dile getiriyor.

Yanaşık düzen eğitimini acemi birliğinde alan askerlere usta birliğinde de bu eğitimi reva gören üst düzey komutanların amacını anlamış değilim. Bunu askerlerin disiplinsizliği sonucu bir müeyyiyede olarak gören komutanların yanında gerçekten bu yanaşık düzen eğitiminin askere verilecek başka bir görev olmaması, zamanın geçmesi ve bir şekilde eğitim yaptırıyoruz demek ihtiyacını gören komutanlar da var. Askere  gelen her genç kendisine emredilen görevi yapmakla mükellef olduğunun bilincinde olması, komutanların en alt rütbelisinden en üst rütbelisine kadar hepsinin hizmete dayalı olmayan taleplerini askere emir olarak iletmesi çok hoş olmayan bir durumdur. Bu taleplerin hizmete dayalı olup olmadığını bilemeyen asker, askerliğinin kazasız-belasız bitirip tezkeresini bir an önce alma arzusu ile “Emredersiniz komutanım” diyerek söz konusu o talebe cevap verilmektedir.

Çünkü sivil hayatta ister öğretmen ol, ister avukat, ister hırsız ve yahut gaspçı ol, askerdeyken bu kimliğini bu özelliklerini bırakıp emre itaat söz konusu olunca , askerken sen, sen değilsin, konumuna gelir her asker.

ASAL adında bir kurum var, adı üstünde Asker Alma bu kurum askerlik yaşına gelmiş (yeni kanunla artık 21 oldu) her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu hizmeti yapmakla mükellef ancak eğitim, hastalık vb. özel durumlarla askerliğini tecil ettirme hakkıda var. Burada asıl konu askerlik muayenesinin sadece kağıt üzerinde yapılması ve bunun sonuçlarını ilgili kışlalardaki komutanların ve diğer askerlerin sıkıntı yaşamasıdır. Fizyolojik-biyolojik ve psikolojik olarak muayene edilmeden, askerliğe elverişlidir ya da askerlik yapmasında bir sakınca yoktur gibi kısa tanımlamaların altına imza atan hekimler, nasıl bir vebal taşıdığını bilmezler mi çok merak ediyorum. Yaşadığım, bizzat şahit olduğum bu tezatlıklara örnek vereceğim.

  • Askerin, sedef hastalığı ve egzeması var ciddi oranda derileri bilhassa bacak derileri çürümekte bu genç askere alınmıştır.
  • Askerin, zatüre başlangıcı var ve bu rahatsızlığına ek astımı var, bu genç askere alınmıştır.
  • Askerin, kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu var, bu genç askere alınmıştır.
  • Askerin, epilepsi rahatsızlığı var, bu genç askere alınmıştır.
  • Askerin, psikolojik bozukluğu ve madde bağımlılığı var, bu genç rehabilite ve tedavi  edilmeden direkt askere alınması nasıl bir mantıktır.

Ve askerde öğrenilen bir kavram RDM kavramı psikolojik bozukluğu olan,  vücudunun her yerini jiletlemiş olan, esrar-bali bağımlısı olanlar acemi birliğinde muayene sonrası bu sıfatı alırlar, yani “rehberlik danışma merkezine gidilmesi gerekir” denilir. Ama o kağıtta kalır, bir tedavi süreci vs. durum olmaz,yaşanmaz. Bu RDM kavramını rahatına düşkün Mehmetcik şeklinde değiştiren askerler RDM’li askerlere silah verilmediğinden dolayı ister istemez bir dışlanma, farklı bakılma ve ağır işler verilme gibi durumlar yaşanır. İşte asıl sorun da bu, ASAL bu askerlerin değil yani tüm askerlerin muayenesi ciddi şekilde yapılsa biyolojik rahatsızlığı olan psikoljik rahatsızlığı olan bu Mehmetcikler kışlaya girdiklerinde hep sorun yaşarlar, bu durumdan komutanlar da rahatsız olurlar; çünkü askerliğe elverişli olmayan bu gençlerle ciddi bir ilgilenme ve zaman kaybı yaşanmakta bu da o askeri birlikte asıl işlerin yapılmasını engellemektedir. En önemlisi o askerin sorumluluğu ilgili birlik komutanlığı olduğundan her türlü sorumluluk da ondadır. Ailesinin emanet ettiği o komutanlık kendi evladımız gibi bakarız, bakıyoruz söylemi samimiyeti sorgulandığı gibi bakması da sorgulanmaktadır. Askerler ile komutanlar arasındaki ilişki baba-oğul veya abi-kardeş  ilişkisinde olduğu gibi bunun tam zıttı, bir durumlar da yaşanmaktadır. Bunun yaşanmış örnekleri mevcuttur,hâlâ askeri ve sivil mahkemelerde süren davalar ve haberlerde izlediğimiz olaylar bunun için internette ufak bir arama yapmanız kafidir. Dayak olayı ve disko cezası kalksa da bazı komutanların askerleri dövdüğünü hepimiz duyuyoruz, şimdi bazılarınız ama hak edenler var illaki der gibi ama ben burada  hak edip etmediğini sorgulamadan ziyade en küçüğü 20 yaşlarında olan bu gençleri dayak ile eğitmenin, dizginlemenin yanlış olduğudur. Dayağın yanında psikolojik baskı daha çok yaşanmaktadır, bu komutanların askerlere yaptığı gibi komutanların kendi aralarında hiyerarşik düzen gereği yani ast-üst yapılanması sonucu üstün astına yaptığı da bir gerçektir. Bu da alt rütbeli personelin çalışma azmini meslek aşkını maalesef köreltmektedir.

Uzman Çavuşlar Assubaylar

Çoğu personel isteyerek, severek bu mesleği seçtiği gibi bir çoğu da Türkiye’de yaşam koşulları-işsizlik vb. problemler dolayısı ile devlet garantisi iş olarak görüldüğünden TSK çatısı altında bu mesleği icra ederler. Ama tek bir gerçek var ki, hepsi de şeref ve namusuyla bu üniformayı taşıdığını ve hakkını vermeye çalıştıklarını da ifade ederler.

Tüm bu gerçeklerin yanında assubayların neden astsubay olarak yazılmadığı veya söylenmediği de ayrı bir tartışma konusu olmuştur, bunu çok bilmiş arama motorlarına sorduğumda şu linkten cevabımı aldım sizlere de göz atmanızı tavsiye ederim, kafanızda benim gibi soru işaretleri varsa aydınlanmış olursunuz.

(http://www.emekliassubaylar.org/nicin-astsubay)

Tüm uzman çavuşlar ve assubaylara maalesef  üst derece subaylar tarafından psikolojik baskı son zamanların modern tabiri ile mobbing uygulandığı aşikardır. Mesleki hayata yeni atılmalarına karşın aldıkları eğitim farklılığını, maalesef üstünlük olarak görüp yıllarını orduya vermiş ancak uzman çavuş ya da başçavuş olan askeri personele baskının olması üzücüdür. Bu durumu dayanak olarak maalesef bazı yasaları ve iç hizmet kanunu gösteren subaylar ne yazık ki, astı ile  sosyal manada bile kaynaşmaktan geri durmaktadır. Bu tespiti genellemek doğru olmayabilir, sonuç da kişiden kişiye değişebilir ve karakter meselesidir, ancak astın-üstün kaynaşmış bir halde mesleğini severek icra etmek tüm askeri personelin arzusudur. Bu eleştirel bakışlar benim dışımda Türk Silahları Kuvvetleri’nde yıllarını vermiş emekli askeri personellerin de ortak görüşüdür.

TSK çatısı altında Jandarma personelinin diğer askeri birimlere göre karizması fazla olduğu bir gerçektir. Çünkü halkla iç içedir, Jandarma birimleri en ücra köşelerde bile asayişin sağlanmasının yanında sosyal hayatta da 7’den 70’e her vatandaşın her türlü sorununa çözüm bulmak için çalışmakta ve girişimlerde bulunmaktadır. Kısaca yoğun bir çalışma temposu içersinde olan Jandarma personeli, devletin tüm idari ve adli kurumları tarafından görevlendirilmekle birlikte, 7/24 her zaman kendisine yapılan (Alo Jandarma-156) ihbarları da değerlendirmekle mükelleftir. Oldukça aktif bir çalışma içerisinde olan Jandarma personelinin özlük hakları pasiftir. Bu yüzden ve yukarıda saydığım birden fazla sorunlar neticesinde askeri üniformayı şerefle taşıyan komutanlar kurum değiştirmek için yoğun çabalar sarf ettiği gerçektir. İstifalar ile kendilerini sivil memurluğa geçmek için valilik-belediye ve diğer kamu kurumlarına başvurular yapmaktadırlar. Şayet gereken düzenlemeler yapılırsa ve bilhassa uzman çavuşların çalışma koşulları geliştirilirse bu istifaların önüne geçilmiş olur. Ve kurum yeni uzman erbaş, uzman çavuş alımına gitmez, son zamanlardaki duyumlarımızın başvuruların ihtiyaçların bile altında olduğudur. Umarım TBMM’de görüşülen kolluk kuvvetleri yasasında Jandarma’nın lehine bir çalışma olmasını temenni ederim.

Son olarak, askerlik sisteminin düzenlenmesinin gerekliliği kaçınılmazdır, zorunlu askerlik sistemi ile amaçlananların profesyonel orduyu kurmaya elverişliliği, ve profesyonel ordu için nasıl bir sistem belirlenmesi vb. konular tartışılmalıdır, her görüş alınmalıdır.

Bu cennet vatan hepimizin, Türkiye Cumhuriyeti’nin aziz milleti için yapılacak olan tüm çalışmaların hayırlı olmasını temenni ederken, şehit olan tüm Mehmetciklerimizi rahmetle yâd ederim.

Mustafa Pektaş
Siyaset ve Düşünce Yazarı
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
twitter.com/Mustafa_Pektas
Blog: mustafapektas.blogspot.com

BARDAĞI TAŞIRAN  SON  DAMLA DİYE BİR OLGU VARDIR, HANİ.

ŞİMDİ, SİZLERE BU YAZIMIN SONUNDA İKİ BELGE SUNACAĞIM.

BU ARADA KONU İLE İÇERİKLİ BAZI SUALLERİM DE OLACAK TABİİKİ.

KENDİ KENDİNİZE  YANITLAR ARAYACAKSINIZ.

AMA SİZLER BANA YANIT VERMEYECEKSİNİZ.

KENDİNİZE VEYA TEMAD YÖNETİMİMİZE SORULAR SORUP ORALARDAN YANITLAR BEKLEYECEKSİNİZ.

ALIRSINIZ,  ALAMAZSINIZ O KADAR DA ÖNEMLİ DEĞİL!

SİZLERDE DE YAPILAN YANLIŞLIKLARIN KUŞKUSU OLUŞURSA BU YETERLİ.

BELKİ BENİM DE ÜYELİĞİM TEHLİKEYE GİRER, ÖNEMLİ DEĞİL.

ANCAK, ÇOK ÇOK ÖNCELERDEN ÖNCE BİZ BU İŞLERİN İÇİNDE VARDIK.

VE DANIŞTAY ORTAMLARINDA BOĞUŞUP HUKUKSAL MÜCADELELERLE HAK ARARKEN. MURAFAALI DURUŞMALAR HAKLARIMIZI SAVUNURKEN YILGINLIĞIMIZ OLMADI.

KONU TEMAD YÖNETİMİNİ ÜZMEK DEĞİL ASLINDA NİYETİM. YÖNETİMİN İÇSEL HATALARI VARSA, BU OLUMSUZLUKLARA NEDEN FIRSAT VERİLDİĞİDİR, SORGULAMAK İSTEDİKLERİMİZ.

YÖNETİCİ KONUMDA BULUNANLAR DAHA   AFFEDİCİ  OLMAYA, OLUMLU VE FARKLI DÜŞÜN İÇİNDE OLMALILAR BENCE.

ÖFKE İLE KALKIP, SENİN HAREKETLERİNİ BEĞENMİYORUM.

BEN SANA GÖSTERİRİM OLGULARI İLE HAREKET ETME LÜKSÜ YOKTUR YÖNETİCİLİĞİN.

YÖNETİCİLİK TOPLAYICILIKTIR.

YÖNETİCİNİN ÇEVRESİ NE KADAR KALABALIK VE HAREKETLİ OLURSA.

BU OLGU GÜÇ KAZANIMIDIR YÖNETİCİ İÇİN.

TOPLULUĞUMUZ, ÖRGÜTÜMÜZ İÇİNDE MUTLULUĞUMUZ ARTACAKTIR.

DAHA GÜÇLÜ OLACAĞIZ.

TOPLUMUMUZUN, ÖRGÜTÜMÜZÜN EN YAŞLILARINDAN BİRİYİM BEN DE.

VE GÜCÜMÜ YAŞLILIĞIMDAN ALARAK BAZI İSTEKLERİM OLACAK.

SAYIN TEMAD GENEL MERKEZ YÖNETİMİMİZDEN VE OLUMLU SONUÇLARI OLACAKTIR UYUM SAĞLADIĞINDA.

BAŞKANIM, SAYIN AHMET KESER’İN HİZMETLERİ İNKAR EDİLEMEZ ELBETTE.

KENDİLERİNİN YÖNETİMİN BAŞINA GELMESİ İLE BİR HAREKET BAŞLAMIŞTIR ELBETTE.

ASTSUBAY TOPLUMUNUN VAR OLDUĞU ÖNE ÇIKMIŞTIR, OLDUĞUNCA.

FARKLI TANITIM EYLEMLERİ, ETKİLEYİCİ HAREKETLER YİNE SAYIN BAŞKANIM ZAMANINA DENK GELMESİ.

OLUMLU ÇALIŞMALARININ SONUÇLARIDIR.

BU GERÇEKLER GÖRMEZDEN GELİNEMEZ.

ANCAK TÜM OLUMLU, KIVANÇ VERİCİ HAREKETLERİN YANINDA KOLLEKTİF ÇALIŞMA ORTAMINA UYUM SAĞLANMASI GEREKİRKEN.

ZAMAN ZAMAN  İNİSİYATİFLİ,  OLUMSUZ HAREKETLERİ DE GÖRMEZDEN GELEMEYİZ.

OTO KONTROLLA  ÖZ  ELEŞTİRİ YAPILDIĞINDA,  OLUMSUZLUKLAR  YEŞİL ÇİMENLERİN ORTA YERİNDE.

KENDİLİĞİNDEN ÇIKAN  İSTENMEYEN DİKEN GÖRÜNTÜSÜ VERMEKTEDİR.

BU   BİRİNCİ  YÖNETİM  DAĞILIMI  BİZLERE HAYLİ KAYIPLAR VERDİRDİĞİ  GERÇEKTİR, BİLİNMEKTEDİR. EN AZINDAN GÜÇ KAYBIDIR. GÜÇ,  ZAMAN VE EKONOMİ KAYBIDIR. GERÇEK BİR YÖNETİM PAYLAŞIMI OLSA İDİ OLUMSUZLUKLAR SEMTİMİZE UĞRAYAMAZDI.

UYUMSUZLUK SONUCU BİRİNCİ KESER  YÖNETİMİNİN DAĞILMASI. MEVCUT DÜZEN ÇALIŞAMAZ DURUMDA OLMASI, YÖNETİCİ KİŞİLERİN TEKER,  TEKER  AYRILMALARI TOPLU KARAR ALAMAMANIN KOLLEKTİF BİRLİKTELİĞİN EKSİKLİĞİNE  BAĞLI OLMASI   GEREKİR.

YÖNETİMDE HOŞGÖRÜ ÇOK ÖNEMLİDİR.

SAYIN BAŞKANIM GELDİ.

SAYIN, UMUR TALU BEYİ ZİYARET İÇİN.

TEK BAŞINA ZİYARETTE BULUNDULAR.

OYSA ÖRGÜTÜMÜZÜN İSTANBUL BİRİMİ VAR.

NEDEN GÖRMEZDEN GELİNDİ?  BİRLİKTELİK OLSA İDİ NE KAYBEDİLİRDİ?  NE KAZANILIRDI?

KÜSME NE DEMEK?

YÖNETİCİNİN, TOPLUM TEMSİLCİLERİNİN BİRBİRLERİNE KÜSME LÜKSÜ OLABİLİR Mİ?

BİRİNCİDE, ZAFER ÇİMEN OLAYI.

ZAFER ÇİMEN NE ZARAR VERDİ ÖRGÜTE?

SORUYORUM? AÇIKLANMALIDIR...

BURADA EN ÖNEMLİ OLAN ÖRGÜTÜN ÇIKARLARIDIR.

YAPILAN TANITIM TOPLANTILARI ÜYELER ARASINDA KAYNAŞMA VE HAREKETLENDİRME OLUŞUMUNU SAĞLAMIŞTIR.

BURADA SEN BEN DAVASI GERİLERE İTİLMELİDİR.

ÖNCELİK TEMAD’IN ÇIKARLARIDIR. ZAFER'İN AYRILMASI İLE NE KAZANDIK, NE KAYBETTİK?

İKİNCİ, İBRAHİM KOLDAMCA. BU ADAM TOPLUMA NE ZARAR VERDİ?

TOPLUM AÇIKLAMA İSTER.

ÖYLE  BEN YAPTIM OLDU.

BİZ LİDERİZ, İSTEDİĞİMİZİ YAPARIZ. KABUL ETMEK ZORUNDASINIZ.

DUYGULARI İLE HAREKET HAKSIZ DA OLABİLİR.

İLKLERE İMZA ATIP,  SALON TOPLLANTILARI İLE BAŞLANGIÇ YAPTI EKİBİ İLE UYUM İÇİNDE FAYDALI OLMAYA ÇALIŞTI.  FAYDALI DA  OLDU.

AŞAĞIDAKİ YAZILARI KARARLARI OKUYUP DA ÜZÜLMEMEK ELDE Mİ?

ETKİLİLER  VE GÜÇLÜLER CESURLAR, TEMAD’ A ÇOK FAYDA VERENLER, VERMESİ GEREKENLER. TEKER, TEKER EKARTE ETMEKTEN KAZANCIMIZ NE OLABİLİR?

DEDE ERSEL AKSU GİBİ, İBRAHİM KOLDAMCA GİBİ ADAMLAR KOLAY MI YETİŞİR? NE ZARAR VERDİLER?

AÇIKLANMALI, AÇIKLAYIN.

GEREKÇELERİ TOPLUMA DEKLARE EDİN, BİLİNSİN.

ONLARIN ÖRGÜTTEN KOPARILMASINDA İMZASI OLANLAR.

KENDİLERİNİN, DERNEĞE, ÖRGÜTE KATKILARINI, KAZANDIRDIKLARINI ÖZ ELEŞTİRİ OLARAK SORGULAMALILAR.

BU BİR VİCDANİ SORUMLULUKTUR.

YÖNETİM, BEĞENMEYEBİLİR.

TEKER TEKER DIŞLAYACAKSIN, BİRİNCİ KESER YÖNETİMİ GİBİ YALNIZ, KALACAKSIN.

ONDAN SONRA BİR SÜRÜ MASRAF. YENİ BAŞTAN DÜZEN. SİZLERİN ORADA BULUNMANIZIN GEREKÇESİ İŞİNİZE GELMEYENİ DIŞLAMAK DEĞİL, KAZANMAKTIR GÖREVİNİZ.

ZARARLARI, ZAMAN KAYBI CABA...

AMA DEDE ERSEL'İN, KOLDAMCA'NIN, DIŞLANMASI ÇOK BÜYÜK BİR KAYIPTIR.

DIŞLANDI DA  NE OLDU, DURDU MU? DURDURABİLDİNİZ Mİ? İYİ DÜŞÜNÜN, NE OLDU?

SİZ DIŞLADINIZ. KAYIKÇI-CİVAN-ÖZÇELİK-SARIKAYA SİZİN OLMANIZ GEREKEN YERDE GÖRÜŞME YAPTI.

NEDENİNİ ARAŞTIRDIN MI?

ÖZ ELEŞTİRİ YAPMALIDIR YÖNETİM.

BÖLÜCÜ, DIŞLAYICI DEĞİL TOPLAYICI OLMADIR.

AYNEN ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR. BUNLAR DÜŞÜNÜLMELİ.

ONUN, YANİ DEDE ERSEL'İN ÇALIŞMALARININ FAYDALARINI GENEL MERKEZ DURDURABİLDİ Mİ?

İNKAR EDEMEZ.

İBRAHİM KOLDAMCA ADINA ALDIĞINIZ KARARI HEMEN KALDIRMALISINIZ.

OLUMSUZLUK VARSA BUNUN GEREKÇELERİNİ

TOPLUMA DEKLARE ETMELİSİNİZ.

O, SEÇİMLE GELEN TOPLUMUN İSTEDİĞİ ÖNDERLERDEN BİRİDİR, SİZLER GİBİ.

BİR ÜYEDİR. TAKDİR EDERSENİZ. TEMAD ONDAN ÇOK YARAR SAĞLAMIŞTIR. SAĞLAYACAKTIR.

HİZMETLERİ İNKAR EDİLEMEZ.

NE OLUR YÖNETİME KİŞİSEL OLUMSUZ DÜŞÜNCELER GİRMESİN.

BEKLENTİLERİMVVE ÖNERİLERİM GÜÇLÜ TEMAD İÇİNDİR.

BİRİCİK TEMAD'IMIZ VAR, NE OLUR ZAYIFLATMAYIN.

KİŞİSEL ÇEKİŞMELER BİZDEN UZAK DURSUN.

NE OLUR!

 

YÖNETİME SAYGILARIMI SUNARIM.

 

Temad-Yonetimi-1Temad-Yonetimi-2

Mehmet KAYALI
genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ