EMEKLİ ASSUBAYLAR

EMEKLİ ASSUBAYLAR

Günümüzün modası her şeyi hamasete bağlamak,

Ekonomi kötü gidiyor dediğinizde cevap “Bu Bayrak inmeyecek”

Maaşlar kuş oldu “Ezanı susturamayacaksınız”

Bu modaya TESUD da uydu, yıllardır yüzbinlerce assubaya verilen sözlere, onca feryada rağmen ölü taklidi yapan siyaset kurumu, bir avuç emekli binbaşıya kol kanat gerince, kurumsal temsilcimiz TEMAD kör ve sağırı oynamasına rağmen, taban tepkisi ortaya konunca TESUD bizi “nifakçılıkla” suçladı.

Bayrak inmeyecek,

Ezan susmayacak,

Assubay hak isteyince nifak olacak... 

Öncelikle bir hususu vurgulayalım; elbette herkes aynı değil, ne ve kim olduğunu bilen subaylarımızı tenzih ederiz.

Siz olağanüstü yaratıklar değilsiniz. Bayağı tarladaki köylü, fabrikadaki işçi, üç adım ilerinizdeki assubay gibi fiziksel anlamda insansınız. Eğer kendinizi olağanüstü bir varlık görmüyor işçi, köylü, assubayla aynı görüyorsanız o zaman gerçek anlamıyla insansınız.

Seçilmiş yaratıklar değilsiniz, üzerinizdeki üniforma size olağanüstülük sağlamıyor, ÜNİFORMA SADECE GÖREVDE Hiyerarşik yapıyı belirliyor.

Anlayın artık; özel, olağanüstü, ayrıcalıklı, mitolojik varlık, yarı tanrı falan değilsiniz.

Aranızdan çıkanlar, FETÖ’nün kirli peçetelerini yaladı, Yunanın bombalamadığı Gazi Meclisi bombaladı.

Size emanet edilen devlet sırlarını, seferberlik dairesini FETÖ’nün hakim casuslarına açtınız.

Size her türlü hak altın tepside sunulacak, biz hak isteyince nifak olacak.

Anlayın artık, 21'inci yüzyılı yaşıyoruz.

Saltanat kalkalı çok oldu!

Bir de bizim cepheye bakalım;

TESUD, Assubayları anasının ak sütü gibi hakkı olanı isterken nifakçılıkla suçluyor, yasal temsilcimiz (!) TEMAD her zaman olduğu gibi sessiz!

Bu yıl sonu seçim var, üç yıllık döneminde kendi ikbali için toplumu bir partinin eteğine tutuşturmaya çalışmaktan başka icraatı olmayan yönetim yine TEMAD Yönetimine aday,

Başka kim aday?

TEMAD Yönetiminde yer alıp kendi meslektaşlarına iftira atıp hakaret eden, mahkemede mahkum olmuş bir küfürbaz müfteri aday…

Başlıkta SAHİPSİZ TOPLUM dedik ya, toplum kendi kendine sahip çıkmadığı için sahipsiz. Malkoçoğlu elde kılıç beyaz atının üzerinde gelip sorunlara çözüm bulmayacak, her birey kendi üzerine düşeni yapacak.

Yaptıklarımızdan olduğu kadar, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.

Ya toplumun acılarını yüreğinde duyan biri çıkacak, aday olacak, ya da kişisel ikbal peşinde koşan birileri, o da olmadı elimizde mis gibi bir müfteri küfürbaz var…

Tercih sizin!

 

TEMAD GENEL BAŞKANLARI İLE YAPMAYI PLANLADIĞIMIZ RÖPORTAJLARDAN İLKİNİ TEMAD GENEL BAŞKAN ADAYI

EM.JAN.KD.BÇVŞ.NECMİ TENGİLİMOĞLU

İLE YAPTIK.

KAMUOYUNUN TAKDİRLERİNE SUNUYORUZ.

(Soru cevaplarda Emekliassubaylar org sitesi yönetimi EA.,

Sayın TENGİLİMOĞLU ise N.T.

olarak anılacaktır.)

Emekliassubaylar site yönetimi olarak bütün adaylara eşit mesafedeyiz.

Herkese sitemiz açık.

Adayların kendilerini ifade etmesi ve astsubay toplumunun da adayları tanıması için fırsat oluşturmayı görev sayıyoruz.

SAYGILARIMIZLA.

EA : Sayın Necmi Tengilimoğlu, öncelikle göstermiş olduğunuz medeni cesaretten dolayı sizi tebrik ediyor, başarılar diliyoruz. Zor bir göreve talipsiniz. 50 yıllık birikmiş sorunların çözümüne talipsiniz. Sorunlar devasa, imkânlar sınırlı. Sorun ve çözümlere yönelik sorularımız olacak ama öncelikle kimdir Necmi TENGİLİMOĞLU?

Sorularımızı cevaplamadan önce zorunlu bir açıklama yapmak isteriz. Bizim insanımız uzun yazıları okumuyor. O nedenle cevaplarınızın mümkün olduğunca kısa olmasında yarar gördüğümüzü belirtmek isteriz.

N.T. 1964 yılın da, ANKARA İli, Altındağ ilçesinde bulunan bir gece kondu da dünyaya geldim. 5 çocuklu memur bir aile nin, en küçük ferdiyim. Altındağ ilçesi, Hıdırlıktepe ilkokulu ve Atıf Bey Orta okulunu bitirdim. Babam memuriyetten emekli olduktan sonra memleketimiz olan, ANKARA ilinin Çubuk ilçesine taşındık. Çubuk Lisesi’nden 1982 yılında mezun oldum.

E.A.: Her Anadolu çocuğu gibi, tipik bir aile yapınız var, anlattıklarınızdan sizin de sıvasız evlerden birinin çocuğu olduğu anlaşılıyor ve göreve nasıl başladınız (göreve başladığınızdan emekliliğinize kadar kronolojik sıra ile meslek yaşamınız)? 

N.T.: 1983 Yılında Jandarma Astsubay Sınıf Okulu’na girerek ,1984 yılında mezun oldum. Batman J. Komd.Alay K.lığı emrine, Takım Komutanı olarak atandım. Beş aylık görevden sonra, Foça J.Komd.Okul K.lığına, Komando kursuna çağrıldım. Komando kursunu derece

ile bitirmemden dolayı, 1986 yılında FOÇA J.Komd.Okul. K.lığı emrine atandım. Burada Kurs Bölük K.lığın’da, 1988 yılı atamalarına kadar Tk.Klığı yaptım. 1988-1991 arası İlk şark görevi, Mardin-Derik Derinsu J.Krk.K.lığı yaptım. Buradan FOÇA J.Komd. Okuluna özel istekle tayin edildim. Burada Öğretim Kurulu Başkanlığı emrinde 2 yıl komando kursuna katılan subay, astsubay ve uzman jandarmalara eğitici personel olarak görev yaptım. 1993 Bingöl, 1996 Adana, 1998 Diyarbakır, 2001 Ordu, 2002 Mersin, 2007 Çankırı, 2009 Malatya, 2013 Batman, İl J.K. lıkları emrin de ve 2018 Giresun ili Espiye Cezaevi Bölük K.lığından ,2019 yılında yaş haddinden emekli edildim.

Bu konuda hiç bir emekli evrakına imza atmadım. Çünkü emeklilik evraklarında ‘’İSTEKLE EMEKLİ’’ yazıyordu . 2019 yılında hemen dava açtım . Benim 60 yaşına kadar çalışmam gerektiğini, beni emekli edecekseniz de subaylarda olduğu gibi tazminat verin diyerek idareye müracaat ettim .İdare’den herhangi bir cevap alamadığımdan dolayı Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunarak dava açtım .Dava derdest olup Samsun İstinaf Mahkemesi’nde devam etmektedir. J.Genel Komutanlığı bünyesinde subay ve astsubay kadrolarında , Karakol Komutanlığı, Takım K.lığı, Kısım Amirliği, İlçe Jandarma K.lığı ,Denetleme Subaylığı, Cezaevi Bölük K.lığı yaptım.

E.A..: Tayinler hepimizin ortak kaderi ama sizinki biraz jandarma oluşunuz,nedeniyle normalden fazla gibi hatta bir jandarma için bile fazla. Bu aşırı tayinlerin nedeni ne olmalı? 

N.T.: Vatanımızın tüm sathında, mahrum köşelerinde 35 yıllık görev süremin 17 yılı terör ile mücadele bölgelerinde geçmiştir.Bu görev bölgelerinde her türlü imkansızlıkları yaşayarak, sayısız badireler atlatarak , hayatımızı hiçe sayarak tüm TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ personeli gibi ben de görev yaptım . Jandarma Teşkilatı’nın yurdumuzun her yerinde il de, ilçe de ,kasaba da ,köyde , mezra da ,hatta hiç yerleşim yeri olmayan yerlerde görev yeri bulunmaktadır. Bu nedenle Jandarma Personel , çok tayin görür . Ben ise bunun yanı sıra sırf hak mücadelesi verdiğim için, bundan hoşnut olmayan idare tarafından çok fazla tayinlere maruz kaldım. Bu beni yıldırmadı tabi ki, daha çok hak aramaya yöneltti, son emekliye ayrıldığım güne kadar da vazgeçmedim.

E.A..:Sizinle ilgili yaptığımız küçük çaplı araştırmada meslek hayatınızın sürekli mücadele içinde geçtiğini gördük . Davalar, yazışmalar, İnsan Hakları Mahkemesine uzanan mahkeme süreçleri . Biraz bahseder misiniz .

N.T.: Bir Jandarma Astsubay ı olarak verilen görevi layık ı ile en iyi şekilde, 24 saat esasına göre, çalışarak yapmaya çalıştım. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı, Kanunları, Yönetmelikleri ve Yönergeler ve bilumum bütün düzenlemeleri, okumaya , hakkım olanı da istemeye gayret gösterdim. Kurumuma haklarımla ilgili sayısız dilekçeler verdim, takip ettim , bunları mahkemelere taşıdım. Tabi ki karşımdaki otorite güçlü olunca, hep olumsuz cevap aldım ,.Ben de bunlardan bazılarını AİHM’ye taşıdım.

1632 Sayılı As.Cez.K.171 md.Ek.1 cetvel incelendiğin de , amirin asta 28 güne kadar göz hapsi veya oda hapsi verme yetkisine sahip olduğu görülür. Aynı kanunun 165. maddesine göre, askeri şahıslar hakkında 4 haftaya kadar göz ya da oda hapsi verilmekte idi. Hukukun temel ilkeleri ile bağdaşmayan, cezayı veren makamın bir mahkeme değil, taraflı ve keyfi uygulama da bulunulabilecek bir gerçek olduğu; bu nedenle 2000’li yıllarda

Türkiye’de açmış olduğum dava sürecinde 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun yürürlükte olması nedeni ile açmış olduğum dava ALEYHİME sonuçlanınca ;ayrımcılık yasağı ihlali md.14,adil yargılanma hakkının ihlali md.6 ihlali gerkçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nein götürdüm. 2011 yılında dava lehime sonuçlanmıştır. Devletimiz tazminat ödemeye ve hukuki düzenleme yapmaya mecbur edilmiştir. İşte o gün ‘’ADALET’in” tecelli ettiği gün idi. Artık atarım, tıkarım vs olayı bitmişti. Çok sevindim tabi ki.

04.07.2000 tarih 631 sayılı KHK’ye istinaden 10.01.2000 tarih ve 2002/3546 Bakanlar Kurulu kararı ile albay ve yarbay rütbesinde TSK personeli ve muadillerine ve kamu görevlilerine verilen görev tazminatlarının bu rütbelerin aşağısında bulunan subay ve astsubaylara bahse konu tazminattan yararlandırılması ve 375 sayılı KHK 1 maddesinin 2 fıkrasında yukarıda sayılanların dışında en az 5 yılını dolduranlara hizmet sınıfı ve yılları tabi oldukları personel kanunları kariyerleri kamu görevlerine giriş dereceleri ve öğrenim durumları dikkate alınarak 10000 gösterge rakamının geçmemek üzere Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödenmesi hüküm altına alınmış iken 631 sayılı KHK’nın Ç bendİ 2. fıkrasında 2000 gösterge rakamı altında kalan rütbelere ödenmeyeceği şeklinde bir hüküm bulunmadığından kısacası 10000 gösterge rakamını geçmemek üzere 10000 gösterge rakamının altındaki tüm göstergeleri kapsamaktadır .Bu nedenler idarenin kanunu dar bir şekilde yorumlaması neden ile ve 10000 gösterge rakamı altında bulunan rütbeledekileri dışlaması neden ile tarafınmdan dava açılmış Türkiye’de açılan dava aleyhime sonuçlanmıştır .İç hukuk yolları bittiğinden dava AİHM’ye taşınmış ve kabul edilemezlik kararı verilerek dava ret edilmiştir. Tabi ki tüm masraflar bizzat şahsım tarafından karşılanmıştır.

16.06.2004 tarihinde Oyak İştiraki Kurumları ile TSK bünyesinde bulunan Vakıf ve Derneklerin yönetim ve denetim birimleri ve yetkili kurullarda görev almak istediğimi dilekçe ile bağlı bulunduğum idareye başvurdum. İdare tarafından tarafıma Oyak TSKGV ve istiraklerinin yönetim ve denetim kurullarında görev alacak üyelerin Genelkurmay Başkanlığı’nca aday gösterildiği, bunun ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı’nın 15.01.1988 tarih ve 3 sayılı prensip emrinde general ,amiral,emekli general ve amiral ,üst subay ,gazi üst subay ve emeklilerinin görev alabileceği tarafıma bildirilmesi üzerine 205 S.K. 3 ve 17 maddelerinde belirlenen şartlar dışında yasaya aykırı olarak yeni koşullar getiren Gen. Kur. prensip emrinin Anayasa ve kanunlar ile belirlenmiş mevzuat hiyerarşine aykırı olduğu OYAK’ın gerçek hak sahibi olan üyelerinin temsilde adalet ilkesi uyarınca eşit ve hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesi ile dava açtım,; dava aleyhime sonuçlandı. AİHM kabul edlimezlik kararı vererek davayı RED etmiştir.

Yüksekokul bitiren Asb.ların 926 sayılı Personel Kanunu EK VIII cetveli gereği 1’nci derecenin 3. kademesine kadar yükselmeleri imkan vermekte iken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 4 yıl süre ile yüksek öğrenim görmüş memurların 9. derecenin 1 .kademesinde memuriyetle başlamaları ve 1 derecenin 4 kademesine kadar yükselmelerine imkan tanımakta iken , 4 yıl süreli öğrenim bitiren TSK personeli 1. derece 657 sayılı D.M.K. tabi personele 2 derece 1 kademe verilmesisin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı iddaları ile 2003 yılında dava açtım. AİHM dava devam ederken, Devletimiz tarafından astsubaylara

1. derecenin 4 .kademesine yükseltilmesine imkan vererek dava konusuz kalmıştır. Bu adaletsizliğin de ortadan kaldırılmasının mutluluğunu yaşadım.

EA.: Gerçekten neredeyse bir ömür süren Hukuk Mücadelesi. Bu süreçte meslektaşlarınızdan ve çevrenizdeki insanlardan bir destek gördünüz mü?

N.T: Mersin ilinde görevli iken meslektaşlarım tarafından dava açılmasında dava harcının yatırılması konusunda maddi yardımda bulunmuşlardır .Ancak yargılama sonucucun da karşı tarafın tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri tarafımdan karşılanmıştır. Dava öncesi dilekçelerimi gönderirken çok zorlandım. Amirlerim dilekçemi yukarı gönderme konusunda gelecek tepkiden çekindikleri için zorluk çıkrmışlardır. Ancak ben de bunları İç Hİzmet Kanunu 24. madde Yönetmeliğin 42-44 maddeleri ileri sürerek, yetkili iseniz 1 ay içinde cevap vermeleri gerektiğini, aksi halde yasa gereği dilekçemin yetkili mercii nin önüne gönderilmesini, gönderilmediği takdirde bir hak ve menfaatin ihlal edileceğinden ayrı dava konusu olacağını hatırlatarak gönderilmesini sağladım. Bazı amirlerim sempati ile yaklaşırken bazı amirlerim şahsıma mesafeli durmuşlardır. İşte bunların bedelini de bazen il içi tayin ile bazen farklı yöntemlerle bana ödetmeye çalıştılar.

EA:: Mücadelenizi yalnız başınıza yaptığınızı görüyoruz. Bu süreçteki özellikle kendi meslektaşlarımız açısından uğradığınız en büyük hayal kırıklığı ne oldu?

N:T : Bazen destek gördüm, bazen de klasik hareketlerle sen mi düzelteceksin teşkilatı? gibi sorularla karşılaştım. Çoğu personel de otorite karşısında hak aranamayacağını, arayanın perişan edileceği inancı hakim idi. Bunlar beni hak arama yolun dan alıkoymadı.

EA..: Bu mücadeleler esnasında o zamanki TEMAD Yönetimleri ile ilişkiniz – irtibatınız oldu mu? Destek gördünüz mü? 

N.T.: Dönemin Genel Başkanı Mustafa EROL Bey ile 2007 yılında istişarede bulundum.

EA..: Gelelim TEMAD Genel Başkanlığı adaylığınıza, hangi nedenlerle böyle bir yola

çıktınız?

N.T.: Ben çalışır iken Asb.ların mali ve sosyal haklarının iyileştirmeleri için teşkilatım da var gücümle 35 yıl mücadele verdim. Dilekçe ile müracatlar da bulundum, maddi ve manevi imkanlarımla davalar açtım, kazandım , kaybettim . Mücadelemi hiç bırakmadım .Kazandıklarımın yararı tek bana olmadı tabi ki astsubay kimliği taşıyan herkese ,hatta daha ast kademedekilere oldu . Tüm meslektaşlarımın bana ilettiği sorunları angarya olarak görmedim. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım. Avukatlarına ücret ödememesi için ben dava dilekçelerini onlar adına kendim yazdım. TEMAD büyük bir camia, camiamızın yıllardır biriken sorunları bekliyor. Her şeyden önce vebal var. Geçmişte ağabeylerimiz , komutanlarımız zor şartlarda bizim için mücadele verdiler, bu uğurda can verdiler. Ama karşılığını alamadılar .Taleplerimiz olduğunda ülkemizin ekonomik sorunlarını gündeme getirdiler; söz verdiler, yapmadılar kısacası boş vaadlerle oyalayıp geciştirdiler.

2019 yılın da emekli edildim, çalışırken verdiğim mücadele ortada, şimdi de bu mücadeleyi TEMAD çatısı altında vermem gerektiğini düşünerek aday oldum. Biliyorsunuz

çalışırken hak mücadelesi aramak çok zordur. Ben her türlü riski göze alarak ve göğüsleyerek bu mücadelemi yaptım . Şimdide sıra TEMAD çatısı altında MÜCADELEYE DEVAM diyerek, aday oldum.

Birlik ve beraberlik içinde hareket edersek başaracağımıza inancım tamdır . Güçlü bir TEMAD karşısında ne siyasi ,ne de askeri otorite, Asb. camiasının karşısında duramayacaktır .Heyacanımız devam etmektedir .Ortak akılda bu sorunların üstesinden gelmememiz için bir sebep yoktur.

Konfüçyüs’ün dediği gibi : ” Bir işi Bilen yapar.

Az bilen akıl verir.

Bilmeyen Eleştirir.

Yapamayan Çamur atar.”

E.A.: Astsubayların sorunlarını öncelik sırasına göre belirtir misiniz?

Birlik ve beraberlik içinde olamama sorunu,

Makam ve görev tazminatlarının muvazzaf ve emekli astsubaylara verilmemesi,

OYAK İştirakleri ve TSK vakıf ve derneklerinin yönetim, denetim ve yetkili kurullarında görev verilmemesi,

Astsubayların meslek başlangıç derecesini emeklilere de 9/2 başlatılmaması,

EA..:Şimdi de bu sorunları nasıl çözümleyeceğinizi anlatabilir misiniz? 

N.T. Birlik ve beraberlik olma konusu en önemlisi, astsubay kimliği taşıyan mutlaka TEMAD’ a üye olmalı, yoksa mücadele veren üyelerin veballerini alırlar. Hatta yapacağımız , tüzük değişikliği ile çalışanlar kurumlarından izin alarak üye olmalıdırlar. Ben çalışırken Kurumuma Temad’a üye olmak istiyorum diye dilekçe verdim, izin istedim. J.Gn.K.lığı bana TEMAD’ ın Tüzüğün’de öyle bir madde yok diyerek cevap verdi. Konuyu TEMAD’ a ilettim, hala konu ile ilgili tüzük değişikliği yapacaklar. Üye olanlara büyük görev düşüyor, üye olmayanları ikna ederek üye olmaları sağlanmalıdır. Derneğimiz’in isminin başında TÜRKİYE ibaresinin bulunması dikkate değerdir.‘’ Her dernekte bulunmayan bu ibarenin hakkını vermemiz gerektiğine inanıyorum Emeklisi, çalışanı ,eş ve çocukları yani kısacası cebinde, cüzdananın da kimin astsubay kimliği var ise, TEMAD’ a üye olmalı, mücadeleye destek vermelidir bence. Aksi takdirde üye olanların hakkını yemiş olurlar. O da kul hakkına girer.

Makam ve görev tazminatlarının muazzaf ve emekli astsubaylara verilmesi konusu , Anayasa, Kanun , yönetmelik , yönergeler TEMAD çatısı altında kurulacak hukuk komisyonlarında incelenecek , davalar açılarak takip edilecek. TEMAD üyelerimize anket yapılacak, nasıl bir eylem birliği sağlanır ise il, ilçe başkanları ve delegeler ile karar birliği sağlanarak, gereken her şey yapılarak , sonuca gidilmesi sağlanacaktır . Aynı konu 9/2 başlangıç derecesinin verilmesi birlikte değerlendirilecektir. Bu konu çözülmeden gözüme uyku girmeyecektir.

Tüzük tamamen günümüz şartlarına uygun olarak düzenlenerek , tüm astsubay kimliği olanların üye olmasını sağlayacak şekilde olması sağlanacaktır. ÜYE İhracı diye bir şey söz konusu olmayacaktır. Edilenler de tüzük değişikliği yapılarak tekrar üye olmaları sağlanacaktır .

TEMAD Genel Merkezi için yerleşke temin yolu araştırılarak, burada TEMAD’ ın mali yapısını güçlü tutacak , iş kolları araştırılıp , değerlendirilerek işletmeler kurularak ; ekonomik olarak kimseye muhtaç olmadan ayakta durması için tedbirler alınacaktır. STK konusunda da doktor a yapmış bir meslektaşımız yönetimde yer alacak. Bahsi geçen arkadaşımız Proje yazma konusunda da çok deneyimli ,bu hususta da bilgi, birikim ve tecrübelerini bizimle paylaşacaktır.

EA: Bir takviminiz var mı? Örneğin ilk yıl şu sorunları çözerim, ikinci yıl bu sorunları gibi?

N.T.: Sorunların çözümüne yönelik yasa teklifleri mevcut mevzuat taranarak tarafımızdan hazırlananıp siyasi otoriteye sunulacak, bununla ilgili gerekli girişimde bulunulacak. ( soru önergesi verilmesi )Geçmişte verilen sözler ile ilgili bilgi ve belgeler toplanacak ,dosya halinde ilgili birimlere iletilecek ,ısrarcı olunacak, diyaloglu çözüm bulunmaması halinde ortak akılla hareket edilerek ,eylem birlikteliği sağlanacak.

Bir yasa teklifinin normal şartlarda doğrudan Meclis Genel Kurulu’na gelmesi bir yıl gibi süre içermektedir. Size verdiğim dosyada idareye verilen dilekçeler, cevaplar, sonunda açılan davalar ve yargılama süreçlerinin ne kadar uzun sürdüğünü görebilirsiniz. Ama bizim bu kadar sabrımız kalmadı. Makul en kısa sürede çözmek için top yekün çaba sarf edeceğiz, kimsenin şüphesi olmasın.

Makam ve görev tazminatlarının çalışanlara ve emeklilere verilmesi , başlangıç derecesi 9/2 nin verilmesi için SEFERBERLİK ilan edeceğim. Var gücümüz ile bu iş için çalışacağız . Bu sorun çözülmeden başka konuyu gündeme almayacağız. Bu sorunun çözümü için hep birlikte , birlik beraberlik içinde nasıl hareket etmemiz gerekiyorsa öyle hareket edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız.

EA: Çok sevimsiz ve istenmeyen bir soru olacak ama, bu takvimde “eğer şu zamana kadar bu sorunları çözemezsem genel kurula gider, Genel Başkanlığı bırakırım” gibi kamuoyuna bir taahhüdünüz olacak mı?

N.T: Şu anda TEMAD Genel Başkanlığına adayım. Benim gibi her meslektaşım da aday olabilir Her aday kendini ve yapacaklarını anlatacak, üç yıllığına görev isteyecek. Tüzük gereği, sorunları hepimiz biliyoruz ve elimizde sihirli değnek yok. Kaldı ki kaç yıldır avutuluyoruz . Karşımızdaki devlet otoritesi. Onun için Temad Genel Merkezi’nin seçimine oy verecek meslektaşlarım iyi irdeleyip ona göre oy versin . Hak eden seçilsin, seçim sonucunda seçilene de üç yıl sabır gösterelim. Ben 35 yıl boyunca hak arama mücadelesi veren bir kişi olarak nasıl zorluklarla karşılaştığımı iyi bilirim . TEMAD yönetimine ehil kişileri seçelim, sabır gösterelim derim . TEMAD Başkanlığı özveri isteyen bir görev,

şartlarını herkes biliyor . Eğer başarısız olduğumu, üye memnunuyetsizliklerinin arttığını hisseder, görür isem, zamana bağlı kalmaksızın, görevi bırakırım . Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın. Zaten yönetimim çok şeffaf olacak , her şey sosyal medya üzerinden üyelere ulaştırılacak , Temad üyesi olan her birey TEMAD’ a gelerek bir müfettiş gibi denetim ve inceleme yapabilecek . Gördüğü eksikleri merkez girişine konulacak deftere yazabilecek, yönetim tarafından yazılan konular takip edilecek ,kendisine randevu verilerek, yazdıkları tek tek anlatılacaktır . TEMAD sayfasındaki paylaşımların tamamı, yorumlara açık olacak, hepsi takip edilecek, not alınacak , tabi ki haddini aşan ,küfür,hakaret içeren ifadeler vs olursa , adli makamlara suç duyurusunda bulunacağız.

EA.Ekibiniz var mı? Varsa ve sizce sakıncası yoksa açıklamak ister misiniz?

N.T.: TEMAD yönetim kurulunda her kuvvetten, Kara ,Deniz,Hava, Jandarma ve Sahil Güvenlik’ ten personelin yer almasını istiyorum . Yönetim de, yüksek lisans ve doktorasını yönetim organizasyon üzerine yapmış bir arkadaşımız olacak, STK konusu faaliyet alanı, maliyeci ,hukukçu ,sosyal medya yönetimi konusunda da deneyimli arkadaşlarım olacak . En önemlisi üç yıl boyunca gece gündüz bu işe gönül veren arkadaşlarla çalışmak istiyorum . Onları bulmak için de çalışmalarım devam ediyor. Aceleci davranmak da istemiyorum. Donanımlı arkadaşlara kapımız her zaman açık olacaktır . Çünkü seçilirsem üç yıl çok yoğun olacak , yönetimde mücadeleyi seven ve o inancını kaybetmemiş arkadaşlar olmasına dikkat ediyorum .

EA. Bize göre en önemli sorun, maalesef gerek muvazzaf, gerekse emekli astsubayların birlik beraberlik oluşturamaması, bölünmüşlük, kırgınlık, hayal kırıklıkları. 100 bin emekli astsubay olduğu söyleniyor ancak; TEMAD’ın üye sayısı 20 binlerde bile değil. Bu insanlara nasıl ulaşacaksınız, nasıl dokunacaksınız? Nasıl bir araya getireceksiniz?

N.T : Biz kendimizi iyi anlatarak bunun mümkün olacağına inanıyorum. Her üye beş tane üye olmamış meslektaşımızı üye yapma konusunda gayret sarf ederse neden olmasın. Ben örgütlü toplumun ne kadar etkili ve başarılı olduğuna inandım. Dikkatinizi çekmek istiyorum örgütlü olan sivil toplum örgütleri işçi örgütleri kıdem tazminatına dokunma diye eylem birliği yaptılar ve başarılı oldular.

Tabi ki sorunlarımız konusunda yapacağımız çalışmalar meslektaşlarımıza ulaştıkça ,onlar gördükçe herkes o heyecan ile bulunduğu yerdeki TEMAD üye olacaktır. Bundan hiç şüphem yok, DÜRÜST OLACAĞIZ ,ÜYELERİ BİLGİLENDİRECEĞİZ, BİRLİKTE HAREKET ETMEK İÇİN YARDIM İSTEYECEĞİZ , TÜM MESLEKTAŞLARIMLA EL ELE OLACAĞIZ HER ZAMAN.

EA.: Yıllardır gönüllü bir dernekten ihraçlar gibi, yakışıksız bir kanayan yaramız var. Her gelen yönetim ihraçlara karşı olduğunu söyleyerek geldi, ama hepsi maalesef üye kıyımı yaptı, bu konuda sizin tutumunuz ne olacak?

N.T.: Yıllardır hukuk mücadelesi vermiş biri olarak , hukuksuz bir şekilde seçimle gelmiş insanları değişik somut olmayan bahanelerle üyeliklerine son vermeyi doğru bulmuyorum. Bunun kişiselleştirildiği kanaatindeyim. Öyle olduğunu söylemiyorum ama FETÖ/PDY hain terör örgütü Devlet içinde yapılandığında kendinden olmayanı bay pass etmek için değişik kumpas ve iftiralarla yıldırma politikaları ile sistem dışına itmiştir. Bu tür subjektif ve keyfi

uygulamalara son vereceğiz . Tüzük değişikliği ile ihraç sorununu bitireceğiz, Haddini aşan , hakaret eden vs olur ise adli makamlara suç duyurusunda bulunacağız ve kazanılan tazminatları TEMAD gelir kaydedeceğiz.

EA.: Üzülerek ifade edelim ki, çözüm noktası olması gereken Genelkurmay ve MSB, sorunlarımızın çözümünün önünde engel olduğuna dair toplumumuzda bir algı ve inanış var. Geçmiş dönemlerde (son 15 yılda) TEMAD Yönetimlerinin ilkeli bir tutumu olmadı. Ya kavgalı, ya da güdümünde bir tavır sergilendi. Sizin tutumunuz ne olacak?

N.T.: Gn.Kur. ve MSB sorunların çözümü gerçekten istiyorlar mı ? İstiyorlar sa hazırlayacağımız yasa metinlerini Meclise göndermelerini isteyeceğiz. Kimsenin inisiyatifine bırakmayız., Geçmiş dönemler de verilen sözleri hatırlatacağız. Çalışan ve emekli astsubaylara verilen sözlerde durulmadığından rahatsız oldukları ,inandırıcılığın yitirildiği .uyutulmaya çalışıldığı düşüncemi ısrarla söyleyeceğimizi külfette olduğumuz gibi nimette de olmak istediğimizi de aynı kararlılıkla belirteceğimiz, çözüm bulunmazsa alternatif yollara başvuracağımıza, kendilerini Türk Milletine sikayet edeceğimizi de belirtmek isterim. 100.000 kayıtlı üyemiz var dediğimiz de, yuvarlak bir hesap yapalım .100.000 eşi ve seçmen yaşına gelmiş her birinin 2 çocuk olduğunu düşünelim anne babaları ve ile bir de çalışanların kendileri ve eşlerini kattığımızda 1.000.0000 kişiye denk gelmektedir. Hangi siyasinin iştahını kabartmaz soruyorum. Burada sizin aracılığınız ile tüm meslektaşlarımı Temad’ın işlerliğini beğenen beğenmeyen herkesi hatta eş ve çocukları da dahil olmak üzere üye olmaya davet ediyorum. Ben çalışırken eşimi de üye yaptım 2015 yılında.

Şu gerçek artık Milli Savunma Bakanı’nı siyasi otorite atıyor, Siyasi otoritenin de iktidara gelmesi için oy a ihtiyacı var. Yukarıda yaptığım oy hesabı onlar için çok önemli olur. Neticede Gn.Kur. Bşk.nı , Milli Savunma Bakanı ve siyasi otoriteye bağlı, kanunları da iktidar olan , Cumhurbaşkanı ya kararname ile ya da Meclis’ten çıkıyor. Bakan ve Gen.Kur.Bşk.nın haberi bile olmaz, bir kararname yazar Cumhurbaşkanı imzalar , atanmışlar ve memur olanlar da uygulamak zorundadır. Yeter ki siyasi otorite istesin ya da mecbur kalsın.

EA..: Gerçek veriler elimizde yok ama duyumlarımıza göre TEMAD ekonomik sıkıntı içinde, borçlu, kendi yeri yok, kiracı, asgari düzeydeki personel maaşlarını ödeyemez durumda. Umarız bu duyumlar doğru değildir, ama görünen de bu. TEMAD’ı ekonomik olarak nasıl düze çıkaracaksınız?

N.T.: Bu konu bir şube başkanı ile yaptığım görüşme esnasında gündeme geldi. Gelir artırıcı projeler üreteceğiz. Yönetime gelince mevcut durumu ve şartları inceleyip üyelerle paylaşacağım Nasıl tedbir alacağız, Yönetim Kurulu ve il, ilçe başkanları ile toplanıp, kararlar alıp o yönde birlikte hareket edeceğiz.

Benim düşüncem TEMAD GENEL MERKEZİ için bir kompleks olan yerleşke kurmak ,burada ne tür ticari faaliyetler yapabiliriz, onu değerlendirmek , açıkça yazayım o zaman TANDOGAN Ordu Evi’ni isteyeceğim. Burada Temad’ı yerleştirmek ve ticari faliyetleri burada yürütmek istiyorum. Ayrıca çalışan ve emekli personelimize her türlü hizmetin en iyisini vererek onlarla iç içe olmasını istiyorum. TEMAD genel merkezinin.

Devletimiz her yeri özelleştiriyor, Tandoğan Ordu Evi’ni biz işletir , aynı görevleri ifa ederiz, Gn.Kur. Da personelini buradan çekerek tasarruf sağlamış olur.

Bir de yönetimde yer alacak yönetim organizasyon ve kalkınma ,proje konusunda DR. Olan arkadaş proje hazırlayarak, bize katkı sağlayacak.

EA: Siz Sayın Necmi TENGİLİMOĞLU, bir emekli astsubay olarak Necmi TENGİLİMOĞLU’nu neden seçerdiniz?

N.T.: 35 yıllık meslek hayatımda astsubay camiası için verdiğim mücadele , yaşadığım sıkıntılar , gördüğüm tayinler , aldığım cezalar , Mahkeme ve AİHM’ye taşınan davalar . O zaman ben şöyle söyleyeyim , ‘’ BEN ve TEMAD İÇİN , HAYIRLI OLACAKSAM , ALLAH BANA NASİP ETSİN. OLMAYACAKSA ,İNŞALLAH TEMAD’ A HAYIRLI KİM OLACAKSA ALLAH, O MESLEKTAŞIMA NASİP ETSİN’’ Diyorum. Genel Merkez Delege seçimlerinde , il ve ilçe başkanlarına yaptıklarımı anlatacağım, kendimi tanıtacağım , elimden geldiği kadar , seçilirsem de astsubay hakları için çalışmaya devam edeceğim, TEMAD’ ı , TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE , EN ÖNEMLİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRÜLMESİ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİM.

EA.: Teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz. Söyledikleriniz kelimesine dahi dokunulmadan

yayınlanacaktır.

İki şeyin karşısında durulmaz ve itiraz edilemez. Biri Hakkın takdiri, diğeri

Halkın takdiri.

Yolunuz açık olsun.

N.T. BEN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM, BANA ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN , SEÇİLİRSEM DE HER ZAMAN DESTEKLERİNİZi BEKLEYECEĞİM. .

Sayın TENGİLİMOĞLU’nun röportajını okudunuz.

Kısa bir yorumumuz var; Astsubayların en büyük sorunu statü sorunu!

Her çözümün karşısına “statü” konusu çıkmakta. Bizce birinci öncelik statü konusu olmalı, astsubay okulları LİSANS düzeyine çıkarılmalıdır. Bu gerçekleştiği takdirde, çözümler daha kolay olacaktır.

Saygılarımızla…

Emekliassubaylar site yönetimi 

 

Saygıdeğer Meslekdaşlarımız,

Yıllardır yaşadığımız sosyal,ekonomik haksızlıklar konusunda "Assubaylar imtiyaz değil adalet istiyor" diyen sesimizi sağır sultan duydu da önyargılı zihniyet duymadı duymak istemedi; Biz temsil etmekle görevli olup vaatlerle TEMAD yönetimlerine gelenlerde istisnalar dışında kişisel hesaplarını ön plana aldıkları için  ne sesimiz ne de çaremiz oldular 

Seçilenler kadar onları seçen bizlerde hatalıyız bizi hak edenleri seçmek onlara destek olmak zorundayız aksi halde önümüze örülen duvarı aşmamız çok zor olacaktır.

Bu yıl TEMAD şubeleri ve Genel merkez seçimleri var gerçekten bu toplumu hak edecek iyi niyetli adaylar vardır olmalıdır; 

Medeni cesaret gösterip TEMAD Genel Başkanlığına aday olacak tüm meslekdaşlarımızı tebrik ediyor başarılar diliyoruz.

Arzu eden tüm BAŞKAN ADAYLARI'nı assubay kamuoyuna tanıtmak için kendileri ile tam bir tarafsızlık içinde röportaj yapmak istiyoruz; Açıklamalarını imla hatalarına bile dokunmadan aynen yayınlıyacağız

Başkan adaylarına sorusu olan meslekdaşlarımızın da sorularını bize iletmesini bekliyoruz 

Katılmak isteyen başkan adayları özgeçmişleri ve projelerini içeren bir yazıyı bize gönderdiklerinde bunun yanı sıra  kendilerine meslekdaşlarımızın sorularını da dikkate alarak soru cevapları da yayınlıyacağız. 

Bizlere Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. mail adresinden ulaşabilirsiniz. Sevgi ve saygılarımızla  

YENİ BERE ESKİ KAFA

''Türk Silahlı Kuvvetlerinde yeni bir dönem başladı. Milli Savunma Bakanlığınca bir süredir yürütülen çalışmanın tamamlanmasının ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinde yeni bir uygulama hayata geçti.

Diğer ordular ve yurt dışındaki örnekleri dikkate alınarak detaylıca yapılan çalışma sonrasında "karacılar", harici kıyafet olarak adlandırılan resmi üniforma ile şapka yerine bere kullanmaya başladı...'' Anadolu Ajansı Haber böyle ; Dikkatli ve uzun , detaylı çalışmalar sonucu TSK 'da yeni bir uygulama başladı , harici kıyafetlerde şapka gitti , bere geldi ..!

Bu devrim gibi yeniliğin de ilk öncüsü Genel Kurmay Başkanı oldu , bir törende yeni uygulamanın sonucu olan beresini giydi ABD 'li bir misafirini yenilikçi kıyafeti ile karşıladı .,

Sözü geçen Genkur başkanı zamanında Assubayları haklar ve statü tartışmalarında çayçıya benzetmişti , o zaman kafasında şapka vardı , Aradan yıllar geçti şimdi kafasında bere var ama kafasının içi aynı bir milim bile değişmedi , onun gözünde hala biz birer çaycıyız , Çünkü hala anamızım ak sütü gibi bize hak olan hiç bir hakkımız verilmedi , o tarihten beri statümüz aynı , Buradan geriye bakınca yani o çaycı benzetmesini yaptığından bu yenilikçi bereyi takana kadar kaç Assubay bu vatanın bir karış toprağı için canını feda etti , kaç şehit oldu sayısını bile bilmiyoruz çünkü o kadar çok ki , Kaç Assubay yurdun dağında , bayırında ,sınırında , sınır ötesinde kolunu bacağını gözlerini bıraktı ismlerini bile hatırlamıyoruz , o kadar çoklar ki .,

Tam elli yıldır neler değişmedi TSK 'da renkler değişti , kumaşlar değişti , desenler değişti ve kafalardaki şapkalar değişti ama kafa bir türlü değişmedi , Felsefe , zihniyet aynı , bencillik aynı , herşey bize hak anlayışı aynı sahte aile kavramı aynı , beynin içindeki tek yönlü tüm dolaşım sitemi aynı ,

Sayın Genel Kurmay Başkanı belli ki çayı çok seviyor ,aklına gelen ilk örneği çaycıdan verdi çünkü , merak ediyorum sıcacık çayı yudumladığında aklına Assubay Ömer Halisdemir geliyormu acaba ? Çünkü O koltuğa bugün terfi etti ise Ömer 'in aldığı ve verdiği canın kahramanlık destanındandır , Yada onu unuttu diyelim Assubay Esma Çevik hani o kahpe ellerin kurduğu kahpe bomba düzeneğini imha etmek için bedeni param parça bu millete armağan eden o çaycıya eş değer gördüğün o yiğitler yiğidi kızımızı da mı unuttunuz sayın komutan , Evet unuttunuz , Hepsini , herşeyi unuttunuz ,verdiğiniz sözleri unuttunuz kendinize hak sayıp aldığınız assubaylara bir tanesini bile çok gördünüz haklarımızı unuttunuz ,bir tek periyodik aralıklarla kıyafet değiştirmeyi unutmadınız , Neyse bere size çok yakışmış , güle güle kullanın ...

/Levent Ulucan/

Başta bu ülke için hiçbir değerin geri getiremiyeceği canlarını feda eden şehitlerimizin aileleri, gazilerimiz, TSK. görevdeki ve emekli olan kahraman mensuplarının yeni yılını kutlar, Aileleri ile birlikte sağlık,mutluluk ve huzur dolu nice yıllar geçirmelerini dileriz. Sevgi ve saygılarımızla 

SİTE VE ASB.GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ 

ERMENİ ÇETESİ ?

Aralık 28, 2019

25 ARALIK 2019 tarihinde Ankara’da TEMAD Temsilciler Meclisi yıllık değerlendirme toplantısı yapılmış, bu toplantıya bizzat iştirak eden bir meslektaşımız SOSYAL MEDYADA ve Site'mizde yayınlanan yazısında;Birçok şehirde emekli assubaylarca yapılan basın açıklaması ile ilgili olarak, açıklama yapanların bazı şube başkanlarınca katılanların tehlikeli ve bölücü kişiler olduğunu cezalandırılmaları gerektiğini  belirttikleri, Sn.TEMAD Genel Başkanının da  “TEMAD’tan ihraç edilen muhalifler olduğunu, bunları ermeni çetelerine benzettiğini” İDDİA etmiştir.

Eğer bu iddia doğruysa çok vahim, çok çirkin, astsubay toplumunun asla hak etmediği ve asla kabul EDEMEYECEĞİ bir benzetmedir.

Eğer doğru değilse, bir iftira söz konusuysa, her ne olursa olsun emekli astsubayların seçilmiş yasal temsilcisine yapılmış çirkin, asla kabul edilemeyecek bir iftiradır.

Bu husus taraflarca, iddia sahibi ve TEMAD Genel Başkanı tarafından hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.

Önce basın açıklaması yapan meslektaşlarımızın gerek İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ ve gerekse TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI’ndan doğan haklarına bakalım;

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

Madde 19:

Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.

Madde 20:

1. Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe katılma özgürlüğü vardır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan edilmiştir. 6 Nisan 1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onanmış,"İnsan hakları Evrensel Bildirgesi 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Kaynak (TBMM İnsan Hakları Komisyonu)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına

Veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.

Görüldüğü üzere hiç kimsenin basın açıklaması yapan arkadaşların bu haklarını engellemeye hakkı da yetkisi de yoktur.

Anayasal ve evrensel hukuk ilkelerine rağmen genelde askerlik mesleği özelde astsubaylık mesleği muvazzaf personelin hak arama kriterlerine oldukça kısıtlama getirmiştir. İki kişinin aynı konuda birlikte dilekçe vermesi isyan sayılır.

Bu nedenledir ki; TEMAD diğer derneklerden farklı olarak eli-dili bağlı muvazzafların sözcüsü, umudu durumdadır. Aynı zamanda emeklilerinin aidatları ile var olan, onların hak ve menfaatlerini korumak gibi bir görevi olan özel ve farklı bir SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ’dür.

EĞER İDDİALARDA GERÇEK PAYI VARSA, TEMAD YÖNETİM KURULU GEREĞİNİ YAPMALIDIR. İDDİALAR DOĞRU DEĞİLSE YİNE VE TEMAD YÖNETİMİ GEREĞİNİ YAPMALIDIR.

Kişisel ve kurumsal onurunuzun gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz

 

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

5802 sayılı kuruluş yasası aleyhte ön yargılarla  kuşa çevrilen,

Ülkeye sadakatlerini teri,kanı ve canı ile kanıtlayan,

Yıllardır süregelen,

Kangren olmuş,

Gittikçe artan,

Ağırlaşan,

Yeni kazanımlar elde etmeye çalışırken yeni kayıplar yaşayan,

İstisnasız tüm meslek gurupları günün koşullarına uygun olumlu kazanımlar elde ederken sürekli kaybeden bir meslek oldu assubaylık.

Tüm bunları bilir, görürken her gün yeni bölünmeler yaşıyoruz.

Büyük vaatlerle iki yıl önce iş başına gelen, büyük beklenti ve umutlarla seçilen TEMAD Yönetimi beklentileri karşılamak bir yana, tek belirgin faaliyeti üye ve şube başkanı ihracı olunca YÖNETİMDEN umudunu kesen toplum, refleks olarak taban hareketi başlatmıştır.

Taban hareketi ile başlayan eylemler küçümsenmemelidir.

TEMAD yönetimince organize edilen ve şubelerce desteklenen 17 Ekim kutlamasına takriben 700-800 kişi katılmışken, Ankara’da yapılan basın açıklamasına son anda yerinin Valilikçe değiştirilmesine, soğuğa,içimizdeki duyarsızlara, TEMAD yönetimlerinin olumsuz algı yaratmasına rağmen polis kaynaklarına göre 460 kişi iştirak etmiştir.

Şimdi herkesin assubay ortak paydasında buluşma zamanıdır.

Assubay toplumunun görmek istediği budur.

Toplumumuza yakışacak olan da budur.

Şimdi tüm meslektaşlarımıza özellikle TEMAD Yönetimine çağrı yapıyoruz.

Kişisel kırgınlıkları, benlik kavgalarını bir yana bırakma zamanıdır.

Hiç kimsenin olayı şahsileştirme lüksü yoktur, çünkü olay şahsi bir olay değildir

TEMAD Yönetimi muhataplarına katılmadıkları halde yapılan eylemleri,toplumun sabrının aidiyet duygusunun kaybolduğunu kesin bir dille anlatıp haklarımız konusundaki takvimi öğrenmeli olumsuz gelişme hissetmeleri halinde tüzel kişiliği ile eylemleri, sahiplenmeli liderlik etmelidir.

Bu mazlum toplum her türlü desteğe hazır olup, yanlışı asla affetmeyecektir.

Özellikle de umut bağlayıp seçtiklerini... 

 

EYLEM VE ÖTESİ

Aralık 15, 2019

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Yıllardır yaptığımız mücadelede doğal olarak hep ekonomik haksızlıklarımızı ön plana çıkardık; ancak bizim mesleğimizin geleceği sosyal ve insanî haksızlıklarda gizli. Eylemlerde ön plana çıkardığımız konular dışında lütfen başta TEMAD yönetimi olmak üzere her meslektaşımız emek harcamalıdır.

DAĞINIĞIZ

Kimse kusura bakmasın, yazıyoruz, çiziyoruz ama asıl sorunumuzu bilmiyoruz. Başka bir deyişle düğümün hangi ilmikten çekince çözüleceğinin farkında değiliz.

Statü!

Üniversite bitirsin, yüksek lisans-doktora yapsın, devlet kapısına gidince deniyor ki “aferin, çok iyi yapmışsın, okumuş çocuksun ama sana bir şey veremem, sen assubaysın, eğitimin uygun olsa bile statün uygun değil.”

Türkiye’de iki kanun değişmez;

Biri OYAK Kanunu... 

Diğeri assubayın kahrolası statüsünü belirleyen kanun... 

Her ikisi de subayın çıkarına hizmet eder.

İki yıldır görevde olan TEMAD Yönetimi şöyle oturup, etraflıca önce kendi içimizde konuyu bilenlerle, kendi hukuk adamlarımızla “bizi ve sorunlarımızı” sonra da bilim adamları ile bir panelde, bir seminerde incelemeyi aklına getirdi mi?

DAĞINIĞIZ

Yasak savma kabilinden hazırladıkları bir kanun teklifi var TEMAD’ın, sıradan “kanun teklifi hazırlama tekniği” konusunda bilgisi olmayan birinin bile onlarca yanlış bulacağı bir teklif. Bir hukukçuya danışmak bu kadar mı zor?

DAĞINIĞIZ

Sürekli birbirimizi hedefe koyuyoruz, üye TEMAD’ı, TEMAD muhalif üyeyi, azıcık konu ile ilgisi olan, eli kalem tutanlar birbirlerini. Oysa bizler, hepimiz yaşadıklarımızın sebebi değil, mağdurlarıyız.

Söylenene değil, söyleyene bakıyoruz;

“O dediyse yanlıştır”

DAĞINIĞIZ

Ortak bir hedefte buluşamamışız, kimimiz tazminat, kimimiz derece diyor. Kimimiz başka şey, bir karmaşadır gidiyor. Ortak bir söylemimiz yok!

Sürekli maddi talepte bulunan arkadaşlar; Misal dilenciye beş lira yerine beş yüz lira verince dilenci dilencilikten kurtulur mu? O halde maddi talep yerine statümüzün değişmesi tek hedefimiz olmalıdır. Statümüz değişince maddi konular kendiliğinden çözülür.

DAĞINIĞIZ

TEMAD’a başkanlar seçtik ama “LİDER” seçemedik. Seçtiklerimiz ne yazık ki güç zehirlenmesi yaşayarak toplumu unuttu. Siyasi düşüncesi doğrultusunda kendi kariyerlerine odaklandılar.

Lider olamadılar.

SONUÇ :

SUBAY-ASSUBAYIN AYNI FAKÜLTEDEN MEZUN OLMASI, BAŞARI ORANINA GÖRE SUBAY VE ASSUBAY OLUNMASI, SUBAY OLACAKLARA AYRICA İLAVE EĞİTİM VERİLMESİ.

BİZİ HALEN ERBAŞ SINIFINDA GÖREN ZİHNİYETİN, İÇ HİZMET VE ASKERİ CEZANIN DEĞİŞTİRİLMESİ.

SUBAY AÇIĞININ SİVİL KAYNAK YERİNE ASSUBAY SINIFINDAN SAĞLANMASI,

SUBAYA TANINAN TÜM ÖZLÜK HAKLARININ BELLİ BİR ORANININ ASSUBAYA DA OTOMATİK OLARAK VERİLMESİ.

SOSYAL TESİSLERDE GENERAL SINIFI HARİÇ AYRIMIN KALDIRILMASI,!

Yukarıda da belirttiğimiz gibi konunun uzmanları ile görüşülüp, taleplerimiz kanun hazırlama tekniğine uygun geliştirilip, olgunlaştırılabilir.

Birbirimize laf sokmak yerine hazırlanacak ortak metin, siyasetçiden gazeteciye, milletvekilinden bakanlara, CUMHURBAŞKANLIĞINA bıkıp usanmadan gönderilmelidir.

BU ÜÇ KURUŞ FAZLA MAAŞ MÜCADELESİ DEĞİL, MESLEKİ ONUR, MESLEĞE YENİ BAŞLAMIŞ ASSUBAYIN HAKKINI KORUMA MÜCADELESİDİR.

Sorun bizim, çözüm biziz!

                                                   SİTE VE ASSUBAYLAR GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ

 

Ne zor bir meslektir Assubaylık. Vatan sevgisi ve asker olma hevesi ile girdiğimiz mesleğin ön yargılarla sevgisizlik sarmaşığı ile adaletsizliklerle kuşatıldığını anladığımı da iş işten geçmiştir.

Zaten SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUAT diyerek tüm haksızlıkları hukuksuzlukları adalet beklentisi ile bir kenara koyarak kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda azgın denizlerde ölümle burun buruna görev yaparken bizzat kendi kendi kurumunda yaşatılan sosyal,ekonomik ve insanî haksızlıkları istesen de anlayamazsın.

Aynı sıvasız evlerin terzi Ahmet, marangoz Rıza, İşçi Hüseyin,memur Atilla’nın çocukları aynı kurumda biri diğerinden 1-2 yıl fazla tahsil yaptı diye, hattâ aynı tahsilde olsalar dahi kendini gökten zenbille inmiş zannedenlerin kibiri ile  birlikte çalıştığı, çatışmada kendisine bir yudum suyu veren sırtında taşıyan assubayı rakip ve düşman görür tüm haksızlıkların temelinde bu yatar. 

Orduya sızan TSK düşmanları bu ayrımcılığı körüklerler, nitekim 15 TEMMUZ hain darbe girişiminde tutuklanan komuta kademesindeki hainlerin assubaylara bilinçli haksızlık hukuksuzluk yaparak onların moral ,hizmet verimliliğini,adiyet duygusunu yok etmeye çalıştıkları ve böylece TSK'yı yıpratmayı amaçladıkları anlaşılmasına rağmen halâ bu zihniyetin kalıntıları nedeniyle verilen sözler vaatler taahütler yerine getirilmiyor. 

Ne istiyor assubaylar; biz tek kuruş fazla mesai almadan ayda 5-6 gün 24 saat esasına göre kışladayız, bir üniformamız kefen orduyu sırtımızda taşıyoruz Astsubay olmadan bırakın ordunun savaşmasını asker karnını doyuramaz o halde bize başkalarına altın tepside sunulduğu gibi ayrıcalık ve imtiyaz verin mi diyorlar? Elbette hayır, Assubayların tek talebi adalet. 

Her kurum kendi personelini koruyup kollarken bir emirle ölüme gönderilen assubayların klimalı ofislerde görevli memurlardan değersiz görülüp alt kademeden göreve başlatılması, subayın aldığı 6 tazminatın bir tekinin bile assubaydan esirgenmesi,fırsat eşitliğinin olmaması,  onlarca sosyal ekonomik ve insanî haksızlar yapılmasını hangi vicdan ve adalet duygusu haklı görebilir ?

Biz kurumumuza karşı değiliz haksızlıklara karşıyız, bu nedenle tek yasal temsilcimiz olarak kabul ettiğimiz TEMAD şemsiyesi altında yasal mücadelemiz için toplandık maddi ve manevi destekler sunduk ama ne yazık ki sadece kendini siyasi geleceğini ve kişisel çıkarını düşünen yönetimler yüzünden başarılı olamadık birliğimiz dağıldı umutlarımız yok oldu... 

Darbecilerin TEMAY’ı kapatmasından sonra 1984 yılında kurulan TEMAD’ı  20 yıl işlevsiz ve bölgemizde kahvehane kültürü ile faaliyet gösteren dernek olarak bildik, İletişim çağı ile birlikte TEMAD’ı en coşkulu dönemini  KESER döneminde  tanıdık, Bu durum uzun sürmedi kibir abidesi yönetimin kişisel hesapları yönetim yalakalarının gündem değiştirme gayreti ile eleştiren,öneren assubay sevdalılarına hakaretleri ile umut yerini hüsrana bıraktı; 

Normal gelirleri dışında milyonlarca lira  yardım gönderdiğimiz derneğinSn.Hamza Dürgen'e borçla ve sırtımızdaki hançerle devredilmesinden sonra  mevcut yönetimin iddialı vaatleri MSB. Tüm kuvvet komutanları ile birlikte yaptığı toplantılarda verilen sözler üzerine tekrar umutlanırken Yönetimin önceleri haklarımız için bir mücadele statejisi olarak kabul edilebilecek iktidar yanlısı açıklamaları(!)  verilen sözleri kararlılıkla takip etmemeleri, sözlerin taahhütlerin yüksek sesle hatırlatılmamasına  övündüğümüz 100 şubemizin sessizliği de eklenince umutlarımız yine harman oldu. 

Özverili mücadele gönüllüsü arkadaşlarımız çalışmalarına yeni bir halka ekliyerek haksızlıklarımız kader olmamalı sloganı ile mail kampanyası ardından basın açıklamaları ile adalet isteğimizi haykırmaya başladılar. 

İlk eylem 3 Aralık 2019 tarihinde ESKİŞEHİR'DE yapıldı, 18 Aralık'ta İSTANBUL'da ANKARA'da  yapılacak ve  bunu yenileri takip edecek, bu yürekli arkadaşlarımızı kutluyoruz. 

Kendisine ve mesleğine saygısı gereği bu protesto eylemlerini destekleyen arkadaşlarımızla sesimizi duyurmaya çalışacağız.

Zaruretten doğan bu yasal eylemleri SİTE VE EMEKLİ ASSUBAYLAR GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU olarak destekliyoruz. Basın açıklaması metninin anlaşılır ve kısa olması ve eylemlerin çok iyi koordine edilmesi çünki katılımcı sayısının kararlılığımızın göstergesi olacağının unutulmaması dileğimizdir. 

TERİMİZİN, KANIMIZIN, CANIMIZIN KARŞILIĞI HİÇBİR ŞEKİLDE ÖDENEMEZ, BİZLER İMTİYAZ DEĞİL ADALET İSTİYORUZ.  Saygılarımızla. 

*               *                        *

ARKADAŞLARIMIZIN BASIN AÇIKLAMA METNİDİR    

Saygıdeğer Basın Mensupları;
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ana muharebe, taktik idari gücü olan ve vatan savunması yapan Astsubayların meselesi Türk Silahlı Kuvvetlerinin ana, Ülkenin Milli meselesidir, hallolmadıkça sıkıntı ve azaplar artarak sürecektir. Zaman mefhumu gözetmeden çok zor ve ağır şartlarda görev yapan bizler onyıllardır imiyaz talep etmedik tek talebimiz adalettir.

"Haklı Taleplerimizi" ve "Gaspedilen Haklarımızı" dört başlık altında değerlendireceğiz;
1. Göreve Başlama Derecesinin 9/2-8/1 olması
2. Tazminatlar Meselesi
3. Türk Silahlı Kuvvetlerine astsubay yetiştiren okulların LİSANS düzeyine çıkarılması
4. Sicil Affı

1. Sayın Cumhurbaşkanımızın 18 Ay önce "Bir de müjde vermek isterim" diyerek başladığı sözlerinde astsubayların Göreve Başlama Dereceleri konusunu net biçimde açıklamış ve sözlerini "Hayırlı Olsun" ile tamamlamıştı. Sn.Cumhurbaşkanımızın "Müjde" ile başlayıp "Hayırlı Olsun" ile bitirdiği Göreve Başlama Derecelerinin, Önlisans mezunları için dokuzuncu derecenin ikinci kademesi, lisans mezunları için sekizinci derecenin birinci kademesi olması konusunda bugüne kadar en ufak bir gelişme kaydedilmemiştir.

2. 1982 yılından başlayarak 1996 yılına kadar kademeli olarak Türk Silahlı Kuvvetlerindeki bütün General, Amiral,Kıdemli albay, albay ve yarbaylara farklı isim altında 6 adet tazminat tahakkuk ettirilmektedir. Bu tazminatlardan Makam-Görev ve Temsil Tazminatları adı geçen personele emekli olduklarında vefatları halinde de yasal mirasçılarına ödenmektedir.

Astsubaylar adı geçen altı tazminattan hiç birini alamamaktadır. Bu adaletsizliği düzeltmek için AK Parti 2015 seçimlerinde söz vermiş, ayrıca hükümet programına da almış, önceki ve mevcut Genelkurmay Başkanları ve yine eski ve yeni Milli Savunma Bakanları tarafından da Makam ve Görev Tazminatı sözü verilmesine, haklılığımız dile getirilmesine rağmen bu söz halen gerçekleşmemiştir.

3. Teknolojideki sürekli gelişme, harp silah ve araçlarının değişmesi ile birlikte savaş tekniğinin de gelişmesi göz önüne alındığında, eğitim sistemleri ve kurumlarını da teknoloji ve bilim çağına uydurmak ve yeni ihtiyaçlara göre geliştirmek gerekliliğine inanılmıştır. İçinde bulunduğumuz çağın bilgi çağı olması, gerek bilim ve teknolojide ve gerekse savunma sanayi alanında meydana gelen gelişmeler karşısında günümüzün gelişen ve değişen askerlik anlayışı ve bu alanda yapılmak istenen uygulamalar, bilimsel ve teknik alanda yetişmiş personele olan ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin profesyonel insan gücünün önemli bir kısmını oluşturan astsubayların çağın gereklerine, bilim ve teknoloji alanındaki süratli değişime ayak uydurabilecek astsubay yetiştirilmesi ve istihdamı bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarına uygun alanlarda LİSANS düzeyinde eğitim-öğretim yapmış astsubay yetiştirmek için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

4. Sicil Affı'nın bir defaya mahsus "yüz kızartıcı" suçlar hariç Türk Silahlı Kuvvetleri Mensupları için de uygulanması büyük bir adaletsizliği ortadan kaldıracaktır.

5. Yıllarca sürekli olarak "Çalışmalar devam ediyor" algı, söylem ve ifadeleri yerine, Sn.Cumhurbaşkanının ülke huzurunda astsubaylara vermiş olduğu sözünün derhal yerine getirilmesini talep ediyoruz. <<İMTİYAZ DEĞİL ADALET İSTİYORUZ>> Saygılarımızla.

 

 

Refazettin Çığır;

1950 Yılında Ordu-Mesudiye Erik köyünde dünyaya geldi. İlkokul eğitimini 4 sınıfa kadar bu köyde, 4 ve 5 sınıfları Samsun-Terme'nin İnesül köyünde tamamladı.

1963 yılında Deniz Astsubay Hazırlama Ortaokuluna girerek 1969 yılında mezun oldu. Deniz Kuvvetlerinin çeşitli Yüzer - uçar ve Kara birliklerinde ve Sahil Güvenlik Komutanlı-ğında görevler yaptı. 1983 Yılında subay naspedildi ve 2005 yılında emekli oldu.

Çeşitli mesleki eğitim ve kurslar yanında birçok Seminer, panel ve konferanslara katıldı. Orta – kademe ve üstü yöneticilik eğitimleri aldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Tarihçe ça-lışmalarında da görev aldı.

Tarih araştırma ve incelemelerine olan merakı ile Mesudiye yöresinin tarihi geçmişi, ar-keolojik buluntuları, şifalı bitkileri, folklorunu da kapsayan MELET ve biyografik bir çalışma olan MAVİ YILLAR isimli yayınlanmış iki kitabına ilaveten, ANEKDOTLARLA ATATÜRK -BAŞ MİMAR ATATÜRK VE CUMHURİYET-BEDEL ÖDENMİŞ ADA KIBRIS  kitaplarının yazarıdır.

Ülkü hanımla 1973 yılından beri evli ve hayata beraber yürüyor. Aslı ve Arzu adında iki kız evlat sahibi, Metin Boray, Adil Aslan adında iki erkek ve Duru adında da bir de kız torunu vardır.

Halen Kocaeli Değirmendere’de, yaz aylarında ise Çanakkale Küçükkuyu’da yaşamını sürdürmektedir. BAŞARILI MESLEKDAŞLARIMIZ GURURUMUZDUR 

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ