×

Uyarı

JUser: :_load: 6532 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

Meslek hayatımız boyunca bu ülke ve ordumuz için canımızı feda etmeye yemin ederek, sönen bir imparatorluğun küllerinden yedi düvel ile savaşarak sınırları çizilen bu mukaddes toprakları ve bize emanet edenlerin emanetini cansiperane koruyup, evlatlarımıza devretmeyi namus borcu olarak gördük. Ulu önderimiz Atatürk’ün gençliğe hitabesinde belirttiği gibi gücümüzü damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz.

26 Ağustos 1922 - 30 Ağustos 1922 tarihine kadar Dumlupınar’da devam eden ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde zaferle sonuçlanan Büyük Taarruzun coşkulu törenleri her geçen gün unuttturulmaya çalışılıyor, laik demokratik hukuk devleti her gün hançerlenerek kan kaybettirilmek isteniyor. Bizler, mesleki sorunlarımızın yanı sıra ülke sorunlarına da sahibiz, sahip olmak zorundayız.

26 Ağostos 1922 sabahı askeri deha olan Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile çok büyük güçlüklerle Kocatepe’ye yerleştirilen toplarla başlayan taaruzun yapıldığı mevkide günün anlam ve önemini belirten konuşmasında kendisine emir assubaylığı yaptığım mümtaz şahsiyet rahmetli tümgeneral Mahmut BOĞUŞLU  “Müslümanlar için KABE ne kadar kutsalsa bu ülkenin vatandaşları ve Türkler için bulunduğumuz Kocatepe de  o kadar kutsaldır” demişlerdi.

26-30 Ağustos törenleri her yıl AFYON'DA  sivil ve askeri erkanla vatandaşların katılımı ile yapılmaktadır. Bu törenlerin icrasından önce bölge ve şehitlerin gezildiği sırada komutanlık karargahı olarak kullanılan kerpiç binanın önünde dinlediğim, basında yer aldığı için bazılarınızın bildiği anıyı sizlerle paylaşmak isterim;

Dumlupınar’da Büyük taarruzun başlamasından önceki gece Atatürk’e yemek olarak bulgur pilavı ve kızarmış tavuk getirirler. Etrafındakilere "askere de tavuk çıkarıldı mı?" diye sorar. "Hayır Paşam, sadece bulgur pilavı verebildik" yanıtını alınca gözleri dolar masadan kalkar "bu tavuğu kazana atın" der ve o gece aç yatar.

İşte komutanlık budur. Askerini ve vatanını kendi canından çok seven komutanlar bu büyük zaferi ve sonucunda ülkemizi bizlere armağan ve emanet etmişlerdir.

Bizler için çok büyük önemi olan  zafer haftasında Türkiye Emekli Subaylar Derneği TESUD “BAŞKOMUTANIN İZİNDE KOCATEPE’DEN İZMİR'E ZAFER YÜRÜYÜŞÜ” organize ederek üyelerini ve duyarlı vatandaşları davet etmişler.  Peki  yönetim riyakarları tarafından büyük başarı olarak lanse edilen  teşkilatları ile birlikte toplam 120 üyeli KAMU-DER’in yılın derneği seçtiği  TEMAD NEREDE?  Gn.Mrk. yönetimi başarısızlıklarını, kişisel hesaplarını gizlemek, yönetime yapılan eleştirileri TEMAD yıpratılıyor algısı ile gündem değiştirmek için programlanan şahsiyetsiz yalaka takımının hakaret ve iftiralarına sessiz kalıp bunların sırtını sıvazlayıp 5 yıldızlı otellerde ağırlayacağına ZAFER YÜRÜYÜŞÜ’nde görevlendirseydi TEMAD’ın adını duyarmanın yanında şehitlerimize vefa borcunu da ödeme imkanı bulurduk.

İçlerinde meslektaşlarımızın bulunduğu yüzlerce şehit verdiğimiz KIBRIS Barış Harekatını hatırlamayanlar, haftalardır Türkiye’nin yangın yerine döndüğü her gün evlatlarımızı, meslektaşlarımızı şehit verdiğimiz olaylara sessiz kalanların ZAFER HAFTASI’nı hatırlamasını elbette beklemiyorduk. Bunlar, ancak  kişisel hesaplarla sağlık ve ekonomik imkanlarını zorlayarak mücadeleye destek için ANKARA’ya koşan on binlerce fedakar meslektaşlarımızı Ankara’nın arka sokaklarında aç bilaç yürüterek birilerine mesaj vermeyi bilirler.

Onlarca uyarıları ve eleştiriler sonunda lütfetmişler 26 Ağustos tarihinde TEMAD web sayfasına terörle ilgili yasak savar tarzda bir basın açıklaması koymuşlar(!) Ne oldu beyzadem tantanalı basın açıklamalarınıza; yoksa  mesajlarınızı artık kimse dikkate almıyor mu? Bu akıl tutulmasının mimarlarını şiddetle kınıyorum. Mücadeledeki başarısızlıklarının yanısıra bizler için büyük önem arzeden olaylarda duyarsız kalan bu yönetim bizim maddi ve manevi desteklerimizi hak etmiyor. 

Bu ülkeyi biz pazardan satın almadık, her karış toprağında atalarımızın kanı var. Bu millet Atatürk’ün önderliğinde kahraman Mehmet’çiklerin kanı ve canı pahasına kazandığı Büyük ZAFER’i unutmadı, unutmayacaktır. Gaflet, delalat ve hâttâ hıyanet içinde olanların hiç şüphesi olmasın, Büyük Türk ulusu,  26 Ağustos 1922 yılında büyük taarruzla başlayan ve  30 Ağustos 1922 tarihinde zaferle sonuçlanan bayramını yine aynı  şevk ve heyecanla yürekten kutlayacak, emaneti olan bu toprakları hainlere ve destekçilerine rağmen bu ülkeyi koruyup kollayacaktır .

ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

Gerek muvazzaf, gerekse emeklilikte okuyarak, takip ederek, çok şey öğrendiğim, kişisel gelişimimde büyük rol oynayan, assubay sınıfının olmazsa olmazı olan, sönen mücadele ateşini yeniden yakan, sitemize merhaba diyorum.

Bir assubayı, yine bir assubaydan başka kimse anlamaz ne amiri, ne arkadaşı, ne astı, ne üstü, ne de siyasetçisi.  Bir assubayı sadece bir assubay anlayabilir. Bizlerin anlaşılmasına büyük katkılar sağlayan sitemizde ki  köşem ve köşe yazarlığını yaptığım gazete ile birlikte, içinden geldiğim assubay sınıfına  elimden geldiğince destek olmaya devam edeceğim. İlk yazım köşemin adına yakışır şekilde, biraz sert bir "MUHALEFET" yazısı olacak.  kendi açımızdan Son 3-4 yılın kısa bir değerlendirmesini yapmaya çalışacağım.

  • SON 3 YILDA NELER BAŞARDIK? NELER KAZANDIK?
  • DUDAK UÇUKLATAN ÇILGIN PROJELERE NE OLDU ?
  • İŞTE BUNLARI KUTLAYACAĞIZ?

1. Mecburi Hizmet düşmüş!

Mecburi hizmet alınan eğitimle orantılı  olmalıdır, 4 yıl askeri lise, 4 yıl Harp Okulu, 1 Yıl Piyade Okulu, 1 Yıl Subay Sınıf okulu, kurmaylık, meslek içi kurs ve eğitimler vs. ile 10-12 yıl eğitim alan bir subayla, sadece 2 yıl eğitim alan bir assubayın aynı sürede mecburi hizmete tabi tutulması adalet değildir. Bunun başarı olabilmesi için mecburi hizmet en fazla alınan eğitim süresinin iki katı olmalıdır. Şimdi bu başarı mı?

2. Disiplin Kanunu çıkmış!

Hukukun üstünlüğüne aykırı Disiplin Kanunun çıktığı günden bu güne, her ay bir assubay intihar etti, 28 ayda 35 assubayın intiharı sana göre başarı mı? Bu kanun görüşülürken, konuya müdahil olan TEMAD Yönetim Kurulu Üyesi ve O dönemde Hukuk Komisyonu Başkanı olan, Sn. Av.Fevzi AKSOY’un müdahil olalım isteğine “televizyondan izleriz” diyenlere göre başarı olabilir.

3. Rütbe Bekleme Süreleri arttı!

Rütbe bekleme süreleri, subaylarda düşerken assubaylarda yükselmiştir. Assubayların kıdemli başçavuş olabilmeleri için toplam 9 yıl fazla çalışmaları gerekiyor. Eskiden 18 yılda kıdemli başçavuş olabilen bir assubay artık 24 yılda bu unvanı elde edebiliyor. Yine 27 yılda albay olan subaylar artık normal bekleme süreleri ile 23 yılda albay olmaktadır. Yani assubayın son rütbeye ulaşması 9 yıl artmışken, subayın ki 4 yıl düşmüş. . Bu da, assubayların 6 yıl daha geç Kıdemli başçavuş olmasına neden olacak ve 6-9 yıl daha geç maaş artışı ile olası tazminatlardan 6 yıl daha geç almaya başlayacağı anlamına geliyor. İşte muhteşem bir başarı daha!

4. Assubaylar daha çok nöbet tutacak!

Assubaylar, II. Kad.Kd.Bçvş. olunca 42 yaşında nöbetten düşerken, rütbe bekleme sürelerinin artması nedeni ile  artık 6 yıl daha fazla nöbet tutup 48 yaşında nöbetten düşecek. Zaten nöbetten düşen assubaya da vardiya, nöbet kontrolü vb. değişik adlar altında nöbet hizmeti yaptırılmaya devam edildiği gelen bilgiler arasında. Subaylarda ise, rütbe bekleme sürelerinin değişmesi sonucu, eskiden 27 yılda albay olan subay, artık 23 yılda albay olarak nöbetten düşmektedir.

5. Torbalar doldu doldu boşaldı!

Son 3 yıldır aldığımız müjdeleri torbaya doldursan, TEMAD Genel Merkezi binasına sığmaz. Ama torbaların boş çıkması da başarıdır.

6. Disiplin Kurulları Yönetmeliği çıktı, gözünüz aydın!

Disiplin Kanuna istinaden çıkan ve assubayların TSK'dan kaydını silmeyi, "5 liralık tornavidanın kaydını silmekten kolay hale getiren" Disiplin Kurulları Yönetmeliği başarının kralıdır!

7. Oda hapsi kalktı!

2005 Yılında, İzmir Barosu avukatlarından, Ali Üstündağ tarafından Edirne’de görevli bir meslekdaşımız adına açılan dava sonucu; AİHM "göz ve oda hapsi cezalarının ancak hakim kararı ile verileceğine hükmetti". Bizler buna sevinirken, TEMAD yönetimince  bu başarı kendilerininmiş gibi algı yaratıldı.  Ardından, basında maksadı aşan eleştirilerine adeta, tepki olarak çıkarılan, Disiplin yasası ile eskiden oda hapsi aldıktan sonra mesleğine dönen, işine devam eden, iş güvencesi sorunu olmayan assubayların, günümüzde meslek hayatı pamuk ipliğine bağlıdır.  Artık disiplin puanı ile meslekten kolaylıkla atılmaktadır. Yani "oda hapsi yok, işten atılmış assubay çok" olacak! Bunun vebali bu yönetimindir.

8. Komutanlık Tazminatı verilecek!

Sırf çıkabilecek komutanlık tazminatını assubaylara vermemek için, kadrosu assubay olan, hemen hemen tüm komutanlıklar amirliğe dönüştürüldü. Yani assubaylara komutanlık tazminatı verseler bile assubay kadroları "amirliğe" dönüştürüldüğü için sayıca çok az assubay bu tazminattan faydalanacak. Eee bunlar ne diyecek komutanlık tazminatını kazandık ! Yersen...

9. Genelkurmaya diz çöktürdük!

Genelkurmay ile VİP karşılama seviyesinden, TEMAD’ın çiçeği bile nizamiyeden  giremez konuma gelindi. Mevzuata göre “Assubayların özlük haklarının çıkış noktası, çalışma yeri, Genelkurmay Başkanlığıdır”. Genelkurmay tekliflerini ya MSB’ye , yada doğrudan Başbakanlığa gönderir.

Bu durumda, yandaş yazarın yazdığı bir yazıdaki şekli ile "diz çöktürdüğünü iddia ettiği",  görüşemediğiniz, muhatap alınmadığınız, Genelkurmay'dan  özlük haklarını nasıl alacaksınız?

Ayrıca, Türk Milletinin çekirdeği TSK'dır.TSK'nın çekirdeği de Genelkurmaydır. Hak aramaya evet ama bu tip maksadını aşan, libidosu yüksek söylemlere hayır!

10. Ses getiren eylemler yaptık!

Meclisin tatilde olduğu günlerde, basın açıklaması yaparak, boş meclis bahçesinde kargalara derdimizi anlattık. Sabah 11.00’ de başlayıp, akşam 17.00’da biten mesai saati kadar sürmeyen ölüm orucunu, yine meclisin seçim tatilinde olduğu günlere tesadüfen denk getirdik. Bir taraftan ölüm orucu yaparken bir taraftan da, 22 ülke, 37 şehri kapsayan, 23 günlük 1800 EURO'luk lüks geziler tertipleyip eğlendik, gezdik tozduk! Adama sormazlar mı? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Bir taraftan "AÇIZ, GEÇİNEMİYORUZ" diye en son eylem türü olan "ÖLÜM ORUCUNU" emeklilere yaptır, ardından da böyle lüks geziler ayarla. Sen kendin inanmamışsın ki açlığına, askeri ve sivil otorite nasıl inansın? İşte  eylem de başarımız budur.

11. Assubaylar 1/4 ‘ü aldı!

Evet assubaylar ¼’ü aldı ama bu yönetim sayesinde değil. Tıpkı 100 TL’lik tazminat da olduğu gibi. Milli Savunma Bakanı açıkça söyledi, Ben ilk göreve geldiğimde şu 100 TL. yi verin dediler verdik, ¼ ‘ü istediler verdik” ( Milli Savunma Balanı Sn .İsmet YILMAZ, 07 Haziran 2011 tarihinde göreve geldi, o dönemde Ahmet KESER ve arkadaşları muhalefetti), Ayrıca Ahmet KESER’in 1. Dönemindeki yönetim kurulu üyeleri bunu açıkça söyledi; “Biz Aralık 2011’de seçildiğimizde 100 TL. ve ¼ çalışması gönderilmişti, bunda bizim bir etkimiz yoktur” dediler.

12. Taslak Personel Kanunu ile haklarımızın % 85’ini alacağız!

Bu sözleri, 2013 yılında, Samsun il Toplantısında Ahmet KESER söyledi. Kısa bir süre sonra Taslak Personel Kanunun tarih oldu ve rafa kaldırıldı! Taslağı bile iptal ettirmeyi başardık!

13. Onurumuzu kazandık!

Pardon assubaylar onursuz muydu ki, onurunu kazansız. Assubaylar ve tüm TSK mensupları,   her zaman onurlu kişilerdir. Emeklisi açlık ve yoksulluk sınırı altında maaş alsa bile assubaylar onurludur! Böyle slogan sözler yerine, ekonomik ve sosyal yönden  iyileştirmeyi sağlayın. O zaman assubaylar ekonomik olarak da onure olacaktır.

14. Tüzüğü değiştirdik!

Evet tüzük kurultayı yapıldı, mevcut tüzükte daha mükemmel bir STK olmanın yolunu açacak teklifler işleme alınmaz iken, TEMAD Başkanı 3 dönem seçilebilir maddesini  ömür boyu seçilebilecek hale getirdik, ama küçük bir sorun vardı, MSB bunu onaylamamıştı. Mahkemeye verildi, ama mahkemeyi de kaybettik. En sonunda da, davalar açtığınız, büyük itirazlar ettiğiniz tüzüğü , MSB'nin onayladığı şekli ile resmi internet sayfamızdan paylaştınız.  Bu da tüzük başarısıdır!

15. Davalık olan 3000 Assubaya hukuk hizmeti verdik!

Malum, yine yandaş yazar, bir yazısında yazmıştı; "Temad, yaklaşık 3000 assubaya hukuki hizmet veriyor"! Önemli olan 3000 assubaya hukuk hizmeti vermek değil, 3000 assubayı davalık konuma düşüren hususların tespit edilerek, bunları giderici yasal ve idari düzenlemelerin yapılması için çalışmaktır

16. TESUD Davasını kazandık!

Genel Kurul öncesi her yerde duyurduğunuz, yerlere göklere sığdıramadığınız , kazandığınızı iddia ettiğiniz, TESUD mallarına el koyma davası ne oldu? Hiç sesiniz çıkmıyor? Bu dava ile ilgili açıklama yapmak için bir daha ki seçimleri mi bekleyeceksiniz?

17. 2013 yılında kutlanan, 17 Ekim’e sponsor bulduk!

2013 Yılında kutlanan 17 Ekim faaliyetlerinden 200 - 225 bin TL. gelir elde edecekken, TEMAD’dan 348.000 TL. para harcandı. Bu konuda bir ofis kiralandı. Söz konusu ofis İl Başkanlarına gösterildi. Gerçekten sponsor firmadan ne kadar gelir elde ettiniz, ve siz toplam da kime ne kadar ödeme yapmıştınız? Açıklayabilecek misiniz?

18. KAMUDER Bizi en başarılı Yılın Sivil Toplum Örgütü Seçti!

Karşı caddedeki  teşkilatları ile birlikte toplam 120 üyeli aile derneği, kendisinden belki de 1000 kat daha büyük, bu caddedeki derneği “Yılın En Başarılı STÖ” seçiyor, bizimkiler bunu başarı algısı yaratarak  “PES” de yutturmaya çalışıyor.  Kısaca bunun adı dostlar alışverişte görsün ödülüdür! Pardon TEMAD’ın hangi başarısına istinaden bu ödüle layık görmüşler? Hadi el cevap! Bununla ancak kendinizi avutursunuz!

19. Üye sayımızı artırdık, üyemiz 60.000 Kişi oldu!

TEMAD Gn.Mrk. 18 Ekim 2014 tarihinde yapacağı Genel Kurulun HAZİRUN LİSTESİ : 493 Kişidir. Şimdi kısa bir hesap yapalım;

493 - 17 Genel Merkez Üyesi = 476

476- 3 Eski Temad Başkanları = 473

473- 96 Temad Şube Başkanları = 377 delege

Tüzük gereği, 1 delege 50 üyeyi temsil ettiğine göre; 377 * 50 = 18.850 MEVCUT AKTİF ÜYE SAYIMIZ!

Hani 60.000 üye?

Kısacası matematik yalan söylemez!

20. Çılgın Vaatlerimizi ve Projelerimiz gerçekleştirdik!

Tam 36 ay önce seçilmek için “Yeni Oluşum Grubu” adıyla projeler açıklamıştınız, maalesef hemen hemen hiç biri gerçekleşmedi! Şimdi tüm Başkan adayları proje çalışma açıklarken sizin proje açıklamanız, gerçekleştiremeyeceğinizi bilmenizden mi kaynaklanıyor? Sahi sizin çılgın projeler vardı, onlara ne oldu ? Projeleriniz çıldırmış olmasın

21. Kendi üyemizi delegemizi mahkemeye verdik!

Kendi üye ve delegenizi dava ettiniz ancak daha dava açılmadan savcılık “takipsizlik” kararı verdi. Her vesile ile Türkiye’nin en büyük Sivil toplum Örgütüyüz diyordunuz, ama o büyük örgütün liderinde olması gereken hoşgörüyü kendi üyenize delegenize göstermediniz, muhaliflerinizi ihraç ettiniz, Cumhuriyet Savcılıklarına şikayet ettiniz.

22. Kendi Şubemizin seçimlerini iptal ettirdiğimiz davayı kaybedince sevindik!

Evet, listenizden seçilen “Büyük kongrenin büyük delegesi”, TEMAD’ın en faal ve en çalışkan şubesi olan, İstanbul İl Başkanlığı seçimlerini iptal ettirmek için dava açtı, Şubeler, "Genel merkez yetki vermeden elektrik abonesi bile olamayacağından" savunmayı TEMAD Tüzel Kişiliği adına, İstanbul Şubesinin haberi olmadan, Hukuk Komisyon Başkanınız yaptı ve davayı kaybetti. Kaybettiği yetmezmiş gibi birde karara itiraz etmeyeceğine dair belge imzaladı. O da yetmedi bu kez, bu karar o kadar çok sevindiler ki bu kararı sosyal medya sayfalarından, sevinç ve zafer edaları ile paylaştılar. İnsan kaybettiği davaya bu kadar sevinir mi?

23. Kendi Şubemiz ile karakolluk olduk!

TEMAD tarihinde, belki de dernekler tarihinde ilk kez kendi şubesi ile karakolluk olan Genel merkez oldunuz. Bu konu da tarihe kara bir leke olarak geçmiştir.

24. Kendi Şubemizi bir güzel kapattık!

Türkiye tarihinin en başarılı, en faal, en çalışkan şubesi olan TEMAD İstanbul Şubesini kapattık. Yerine açtığımız Kartal vs. şubeleri de dikiş tutmayınca onlarda kendiliğinden kapandı!

25. Sosyal medyadaki yorumları yüzünden üyeleri ihraç ettik!

Evet, bizleri muhalifleri ihraç ettiniz ama, sosyal medyada, bizlere, TEMAD Delegelerine, TEMAD üyelerine en ağır hakaretlerini yapan kişiyi de adeta baş tacı ederek, ödüllendirerek kendi listenizden delege yaptınız. Sonra yönetime aldınız.

26. Yönetim Kurulunda Görevli yöneticileriniz neler yaptı?

Bu Soruyu olağanüstü kongrede istifa eden, yönetim kurulu üyelerinize siz sormuştunuz, Yönetim kurulunda görevli üyeleriniz ne yaptı? Hangi faaliyetlerini başarılarını gördük? Onlardan da ne faaliyet yaptıklarına dair beyaz A4 kağıt aldınız mı?

27. Assubayların size sağladığı 2,5 Trilyonu ne yaptınız?

Mücadeleye destek için, şartları zorlayarak size normal aidat, hazine yardımı, gayrimenkul gelirleri dışında gönderilen, milyonlarla gözle görülür hiçbir mücadele katkı çalışması yapmadığınız gibi hizmet binasını bile alamadınız, o kadar paraya rağmen kendi binasını almaktan aciz olanlar mı assubayların hakkını alacak?

28. Geziler ne zaman bitecek?

Kimsenin gezilere gitmesine kimse birşey diyemez, en doğal hakkıdır ayrıca söz konusu geziler, TEMAD'ın imkanları ile TEMAD resmi internet sayfasından duyurulmaktadır. Bu durumda birilerinin bu gezilere eşantiyondan gittiği iddiası konuşulmaktadır. Böyle bir durum gerçek ise ne kadar etiktir?

Son olarak milletçe sabrımızın sınandığı, peş peşe şehitlerin geldiği, kalbimizin kanadığı  bu günlerde bu tip konularla uğraşmak istemezdik, ancak bu günlerde bilmem kaç Avrupa ülkesi ile bilmem kaç şehri kapsayan, 1800 Euro'luk gezi olaylarını öğrenince de kahrolmamak elde değil.

TEMAD Başkanının maksadı aşan eleştirileri ile sosyal medyadaki bazı yandaş kişilerin, kurumlara kabul edilemez hakaretleri yüzünden, TEMAD Gn.Mrk.muhatap alınmamaktadır. Zaten,  Sn.Ahmet KESER;  "ben sizden sorunları çözmek için yetki almadım" sözleri ile adeta hiçbir sorunun çözülemeyeceği itirafında bulunmuştur.

Bunun yanı sıra başarısızlıklar ve kişisel hesaplar yüzünden, toplumun umutları ve birliği büyük zarar görmüştür. Tüm uyarı, eleştirilere tahammül edemeyenler, bu zihniyeti devam ettirdikleri sürece, tüm emekler ve umutların yok olacağı gerçeği unutulmamalıdır.

Bu vesile ile Şehitlerimize Allahtan rahmet, değerli aile bireyleri ile dost ve akrabalarına, silah arkadaşlarına sabırlar, yaralılarımıza ise acil şifalar dileriz.

Kendimize çeki düzen vererek, hızla gerçek gündemimize dönmeniz dileği ile.

Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiniz o değerli zamanları boşa harcadık. Paramız da vardı. Çok büyük kitlesel katılım gücümüz de. Sosyal medyada pes gurubu ile, Temad Genel Başkanı'na her gün gelen, televizyon kanallarına davetlerle, her hafta bir haber bülteniyle ülkenin tam göbeğindeki gündem idik.

Ne acıdır ki, özellikle emekli assubayların açlık sınırındaki yoksulluğunu, muadili emekli subay karşısında hukukta sorgulatamayan, hesaplaşamayan, bir dava olsun açamayan sadece görüntü yönetmeni bir genel başkanla şu *** kadar hiç bir kazanım sağlayamadık.

Bu ülkenin iktidarını, yürütmesini, yargısını; assubayın emeklisinin yokluğuna ve yoksulluğuna inandırmamız gerekirken; tam tersini yapıp, eşlerimizi, kendimizi makosen takım elbiselerle, tuvaletlerle donatıp hiltonlarda, açık büfeli, cazlı, valsli, bol menülü lüks resepsiyonlar verdik.

Yetmedi, bakın ne kadar soylu ve asil bir toplumuz deyip, kıtalar arası gezintiler. Turlar, yemeler içmeler tertip ettik asillerin, beyzadelerin itibar locasına, dünyasına, algısına böyle girilir zannettik. “Dağ ne oldu?“ “Yandı bitti kül oldu!

Bu toplumun yokluğunu, acısını, perişanlığını bilmeyen, anlamak istemeyen, mesleğini kuvvet karargahlarında, genelkurmay katında, “emredersiniz paşam“ havası ile koklamış, toplumundan kopuk, paşa itibarı meraklısı bir assubay emeklisini pul gibi getirip bu derneğin tepesine yapıştırdık. Sonra da bir güzel manikürleyip, pedikürleyip, vücut dili kursuna, aksiyon dersine gönderip kalabalığa ve büyüklerine üç gömlek tepeden bakan bir jön yarattık.

Velhasıl koca 3.5 yılı yiyip bitirdik. Beyzademiz, şimdi Afyon şehitlerinin ruhlarının feryadına yetişmenin telaşını yaşamaktalar. Peki ya yaşayan 125 bin emeklinin yoksullukla ezilen ruhları ne oldu? Ne olacak eyy Sultan Ahmet?... Bundan sonra ne olacak?

Buradan Temad Genel Başkanı'na soruyorum;

  • Kaç lira emekli maaşı alıyorsunuz?
  • Üzerinize kayıtlı bir şirketiniz veya ticari bir tüzel varlığınız var mı?
  • Varsa buradan aylık kazancınız ne kadar?
  • Temad genel başkanlığı görevinden aylık ne kadar huzur hakkı ücreti alıyorsunuz?
  • Toplamda aylık geliriniz nedir ? Yurt dışı gezilere nasıl gidebiliyorsunuz?
  • Birinci sınıf otellerde, restaurantlarda nasıl yiyip içebiliyorsunuz, yatıp kalkıyorsunuz?
  • Genel kurullarda sizin ve yönetiminizin aylık ücretleri tek tek neden ibra edilmiyor?
  • Giderlerde ayrıca neden gösterilmiyor?
  • Neden şirketler gibi holding kuruluşları gibi anonim bilançolar yaptırıyorsunuz?

Neticede aidat geliri ile beslenen ve harcamaları tahditli bir derneksiniz. Neden üyelerinize genel kurullarda açık net sade ve apaçık gelir ve gider ile harcama bilançoları hazırlatmıyorsunuz?

Bunları assubay toplumunun huzurunda onlar adına soruyorum ki, yaklaşık 4 yıldır onların genel başkanı sıfatı ile; nerede ise 4/3 ünün 1600 tl emekli utanç aylığı alması sizi hele ki bu toplumun seçerek temsilci olarak atadığı bir yöneticiyi neden zerrece ilgilendirmiyor? Acaba bu yüzden mi?

Bizlerden çok mu farklısınız ki; “burası hak arama yeri değil, temsil makamıdır“ diyebiliyorsunuz! Altınızda makam aracı, rahat bir ofis keyfe keder vakit öldürüyorsunuz. Canınız sıkılınca akdenize, egeye turistik illere gidip istişare ve bilgilendirme gezileri yapıyorsunuz. Neyi istişare ediyorsunuz? Assubay toplumunun temsilciye değil, altın arayıcıya değil, hak arayıcıya ihtiyacı olduğunu, bu yüzden o makamın nimetlerine haiz olduğunuzu hala anlayamadınız mı?

Velev ki, ne acı ki artık balık kaçtı. 2015 te bitti. Ülke kana , ateşe, iç karışıklığa, belki de bir iç savaşa kadar geldi. Ekonominin çivisi çıktı. Gelirle, maaşla, ücretle yaşam sürdüren çalışanlar yandı, emekliler ise hepten bitti. 2015 in sonunda alın size bir erken seçim daha. Yani aslında 2016 da bitti. Artık mazeretinizde hazır. 2017 de siz de bitip gideceksiniz. 4 yıllık sultanlığınız da yanınıza kar kalarak. Sıfır elde var sıfır bir karne notu ile.

Hani tüzüğümüzde değişimi istediğiniz o çok önemli tek madde bakanlıkça kabul görse idi, bir 3 yıl daha kalacaktınız. Ama açlık ve yoksulluğumuzdan daha önemli ve vahim olan “genel başakanın süresiz seçilebilme" maddesi ne yazık ki kabul edilmedi. Astsubay düşmanı M.S.B. Size hiç acımadı. Bir cevheri, bir başkomutanı harcadı. Ne büyük bir kayıp!

Hepimiz Ahmet Keser'iz“ sloganı deliniverdi. Vah ki vah. Kimsenin artık assubayların feryadını, çığlığını duyacak hali kalmadı. Çünkü bizden daha acısı asgari ücreti 1000 tl olan onca emekçi yandı bitti. Orayı, o vehameti görmeyen zalim bir iktidar artık bizi zinhar görmeyecektir. Hani sizin kadim partiniz olan, aday verdiğiniz, yoluna çiçek ve gülsuyu döktüğünüz. Canım iktidarınız.

Bu gün; işssizlik çığ oldu. Siyaset kilitlendi. Mezhep ve din ile sınıf ayırımcılığı tavan yaptı. Tsk.nın yapısı değişti. İçindeki assubayın iskeleti çöktü. Ne resmi bir hükümet ne de muhatap kaldı. Assubay camiasında ve emekli toplumunda ise; ne kasada para, ne heyecan, ne de o inanılmaz büyük öfke seli kaldı. Hepsi de Ahmet Bey'in “gösteri yasak, pankart yasak, bağırmak yasak, öfke yasak, siyah kurdele de yasak", dörtlü yürüyüş kolunda “daha dün annemizin şarkısı ile türk bayrağı serbest“ algısı ile cehaletine heba olup gitti. Meclisin dikmen kapısında bile assubayın hukuksuzluğu ile emeklinin insanlık dışı ücret uygulaması protesto edileceğine, dayak yiyen assubayın meselesi protesto edildi.

Ne disiplin yasası, ne de personel yasası düzeltildi. Şimdi hepimiz çalışanı emeklisi 7/24 dayak yiyip duruyoruz şehitlere dair bile ne bölücü örgüte, ne de bu örgüte taşeron olan bu hükümete onca mazlumun ahı adına bir kelimelik te olsa, bir infial ile bir nefret açıklaması yapılmadı! Bu mazlum orduya ve askerimize sahip çıkılmadı. “Ölen, vurulan, o fidanların hesabını bir gün bu emekli toplumu ile Temad olarak gerekirse biz soracağız“ denilemedi.

Ekmek adaletimiz için bir emsal dava olsun açılamadı. Oysa okyanusla boğuşacağınıza, adliye koridorlarında emsal güçlü davalar açacağınıza, dernek avukatınızla kıtalardaki assubayların davalarında koşup durdunuz. Onu da yapın. Ama önce kanunlarla, yasalarla, anayasa nezdinde hukukla hesaplaşın. 1977 de dönemin cumhuru Fahri Korutürk'ün M.S.B.nını da yanına alarak astsubay toplumu ile mahkemede hesaplaştığı gibi siz de çıkıp aynı yolla hesaplaşın.

Onca milyarları kutlamalarda, Dünya Assubaylar Günü'nde yürüyüşlerle heba edeceğinize, yargıda, adliyede harcayın. Hiç olmazsa çıkarıp sayın İsmail Turan'a üç beş kuruş yardım edin. 125 bin insan her gün eriyip giderken , utanmazca yurt dışlarına gidip samba yapmayın.

Azıcık haysiyetiniz var ise, bu toplumun açlığını görüntüleyin, belgeleyin, resimleyin. Bir emekli assubay ile bir emekli albayın resmini çekip iktidara dağıtın. Birisinin kaf dağında iken; diğerinin çamur deryasında nasıl debelendiğini utanmazlara, yüzsüzlere gösterin. Sakın ha kendi resminizi değil, gerçek emekli assubayınkini.

Ne var ki artık zaman bitti. Assubay ekmek kavgasının heyecanı da. Medyanın, siyasetin ilgi alanı da. Çünkü Bay Ahmet, bizler ve bu toplum; tazminatımız, intibakımız, derecemiz eksik, *** derdimiz bu dedikçe, siz, beş yıldızlı resepsiyonlarda Dünya Assubaylar Günü kutlamalarında kurtlarınızı döktünüz. Ordu evlerini boykot edip “bakın bu toplum mağdur olduğu halde oralara girmiyor, bu kadar fedakarlık ediyor“ dediniz. Ülkenin öğretmenini, memurunu, emeklisini, çalışanını, sendikasını, S.T.K. sını acı acı güldürdünüz.

İşte geldik bu güne. Bu gün de havuzu tükettiniz. Emeklinin bir atleti, fanilası kalmıştı, onu da çıkarttırıp çırılçıplak yaptınız. Bazı arkadaşlarımız yazmışlar. “muhalif olma, yazıp eleştirip durma, biliyorsan gel koy elini ateşin altına“ gitmesi gereken hala utanmıyorsa, hala orası benim çiftliğim diyorsa, entrika ve dalavere çevirip derneğin kasasını kullanıyorsa, dürüst insanlara çamur atıp, dernek kapatıp, ihraç edip çilingircilerde sabahlıyorsa, adil ve eşit bir seçime yanaşmıyorsa, "ben 3 yıl denedim, bir de bu ekip denesin" diye tevazu göstermiyorsa, arkasına iktidarın gücünü alıyorsa, şubelere ve delegeye, dava başarısı sözü değil, para yardımı sözü veriyorsa, bu toplumun aciliyeti, vehameti nedir diye düşünemiyor; günü birlik düzene uyuyorsa, ben iyi biliyorum ki bu davanın ateşi bize, ipeksi gömleği de Sayın Başkan'a düşmekte.

Saygımla.

Adnan Fuat Özdemir

TURUNUZ BATSIN...

Ağustos 21, 2015

Türkiye güzel ülkem,

Şimdilerde,

Yeni bir oyunun pençesinde kıskıvrak bırakılmaya çalışılıyor,

Yeni kirli oyunlar,

Kirli ortaklıklar ülkeyi yaşanmaz bir hale sokma hevesinde haince saldırıyorlar,

Ülkemiz üzerinde bir iç savaş provası yapılıyor,

Hem vatanın toprakları üzerinde,

Hemde Atamızın emaneti olan Cumhuriyetle,

Her gün bir çok silah arkadaşımızı kaybediyoruz,

Şehit analarının, eşlerin, yetim kalan çocukların ağıtları tüm Türkiye'yi sarıyor,

Bu sese kimin ne kadar tepki verdiği yada vermediği tabi ki çok önemli,

  • Bu sese en büyük karşılığı vermesi gerekenler bizler değil miyiz?
  • En büyük tepkiyi,
  • En büyük nefreti biz ortaya koymayacak mıyız?

Asker dernekleri niçin var?

Temad neden var?

Peki nerede Temad Genel Başkanı?

Sesi sedası çıkmıyor 3 yıldır yatan, gezen genel başkan Ahmet KESER'i bu acılar bile uyandıramıyor,

İçimizin en çok acıdığı bu dönemde hala bir tepki bir tavır bir duruş sergileyemeyen,

Sokağa çıkamayan,

Bırakın hepsini, odalarından bir açıklama bile yapamayan bir genel başkan var,

Bir asker derneğinin genel başkanı, meslektaşlarının katledilmesine Yeni Zelanda'daki balıkçılardan daha uzak,

Bizim sayısal olarak onda birimiz olan TESUD'un emekli paşa genel başkanları; şehitler ve terör için açıklama yaptı, kınadı resmi sayfalarından yayınladılar,

Gerçek kimliğinden uzaklaşıp Temad'ı emlak, komisyon, tarla satış aracılığı tur seyahat organizasyonuna çeviren,

En büyük  asker derneği Temad Genel Başkanı Ahmet KESER'in yönetimindeki sayfada;

Tüm topluma örnek olacak, acıları yaşayıp, yaşatacak hassasiyeti sergilemek, bu konuda tüm Türkiye'ye öncülük yapması gerekirken;

Yakın bir tarihe planlı yine bir Büyük bir Balkan turu var,

Atina'dan Kosava'ya kadar tam 13 şehir

Bir önceki daha büyük olan Avrupa turuna gizlice kendisi gitmişti,

Şimdi buna da git hiç utanma! Gizlenmeden, saklamadan git,

Genel Başkanlığını yeme içme gezme üzerine kurdun zaten,

Bu dönemde bile her şeye susup görmezden gelerek hala gezme tozma peşinde olanlara yazıklar olsun diyorum,

Biraz Olsun Şehitlerimizden Utanın..

Turunuz Batsın...

TEMAD GN.BAŞKANI'NA

Ağustos 18, 2015

Sayın Ahmet KESER

TEMAD Genel Başkanlığı ANKARA

 

Sayın Başkan,

Yola birlikte çıktık, umutlarımız vardı geleceğe dair, hayallerimiz vardı.

Başarılarınızdan gurur duydum, sonuç alınamayan çabalara üzüldüm.

Ancak; bazı şeyleri anlamakta ben de zorlanıyorum, toplumumuzda.

Sizden önceki dönemde yaşananların hepimiz tanığıydık, hatırlayalım;

TEMAD tepkisizdi,

Eylemleri saman aleviydi.

Toplumu bölmüşlerdi, bizden olanlar ve bizden olmayanlar vardı.

En çok eleştirdiğimiz de Mahmut ERDEM olayıydı, en çok onun üzerinde durduk.

 

Şu anda durum nedir Sayın Başkan?

Toplumla ilişki kesilmiş, bazı şubelerin Başkanları dahi size ulaşamıyor, taleplerine cevap alamıyor!

Kurulan web sayfalarında çok yakınlarınız birden fazla isimle yazılar yazıyor.

Demokratik olgunluk ve sabır geçmişin de gerisinde!

Bir ekip oluşmuş, en ufak bir eleştiride saldırıya geçiyor, ölçü yok, izan yok!

Benim tanıdığım bir Ahmet KESER vardı, idealist, mantıklı, ölçülü, hedefleri, planları olan!

Büyüğünü küçüğünü bilen,

Geçmişte neden şikayetçiysek şimdi fazlasını yaşıyoruz.

Mahmut ERDEM bir taneydi, şimdi onlarca!

Kanımız akıyor,

Ekonomi ortada!

Ortada olmayan sadece TEMAD!

 

Sormak istiyorum; benim tanıdığım Ahmet KESER ile Sn.TEMAD Genel Başkanı Ahmet KESER aynı kişi mi?

Ben mi geçmişi yanlış hatırlıyorum, yoksa siz Sayın Başkan, siz mi bu kadar değiştiniz?

Saygılarımla...

Bazı liderler vardır öylesi oturur inatla

Hiç bir katkı vermedigi gibi yıkar gelecegi

Umutları, beklentileri de yok eder

Gitmez oturur!

 

Sayıları yüz olduğu söylenen yavruları vardır

Aynen otururlar inatla

Sadece sessizce seyrederler

Konuşmak yasaktır, yazmak da öyle!

 

Başkanın arkasında on-onbeş kişi daha vardır

İsimlerini dahi bilmessiniz, kartvizitleri vardır

Temsiliyet adına, seyrederler umutların yok oluşunu

Onlar da sessizdir, konuşamazlar!

"ZAMANINDA BEN FALAN*ŞEŞMEKAN DERNEGİNİN FALAN ŞEŞMEKAN BAŞKANILIGINI YAPTIM, YÖNETİM KURULUNDAYDIM! ŞUNU YAPTIM, BUNU YAPTIM, HEY NEYDİ O GÜNLER" DİYECEKLER...

Bir de bunların ''özel ekipleri'' vardır. Hazır kıtalar, egitilmiş yetiştirilmiş ekipler.

Sayıları az da olsa hemen göreve koşarlar..

Mücadelesini minik, ticari ve siyasi ikballeri için yazarlar.

Bunlar tartışma adabından yoksundurlar, sadece hakaret yağdırırlar.

Belirlenmiş otuzaltı çeşit küfürler ile yazarlar, belgelidir...

Biz yazan çizen, bu sınıf için yıllarca her türlü konuyu dile getirir iken bu

özel ekip arkalarında maaşlı avukatları ile;

Bizlerin bu mücadelesine

  • köpekler uluyor
  • iftiracı
  • alçak
  • şerefsiz
  • onursuz
  • lavuk

şeklinde yakıştırmalar ile saldırırken yukarıdaki bölümler!

Hep sessizdir.

Düşünelim birlikte konu çok net!

Siz Genel Kurmayı yok sayın, maksadı aşan eleştirilerle tepki çekin;

Yetmedi tarihin en agır sözleri ile yine Genel kurmay'a  YAŞ üyelerine saldıran

"sefer görev emrini yırtacağım YAŞ üyelerinin mezarına tüküreceğim" diyen  kişiyi

iki numara olarak yanınıza alın.....

Birilerine mesaj vermek, yaranmak için TSK bayrak düşmanı gibi göstermeye çalışanı, iki kelimeyi bir araya getiremeyen ama ısmarlama yazıların altına imza atıp zehir kusanları mücadele için gönderilen paralarla 5 yıldızlı otellerde ağırlayın yalakların, küfürbazların, avukatlığa soyunanların sırtını sıvazlayın, mücadelede umutları bitirin... Tebrikler, tebrikler! Yüzbinlerin umudu, beklentisini hadi çöz bakalım.

Tam bir düğüm.

YETER ALLAH AŞKINA BIRAK VE GİT BAŞKAN!

Gittiginiz gün bu sınıf için yeni ufuklar açılacak, göreceksiniz.

Beyler; sizin emeğe, umuda, meslektaşınıza saygınız yok mu?

Yıllarımızı heba ettiniz, yüzlerce arkadaşımız daldan düşen yaprak gibi aramızdan ayrıldı.

Yaptıgınız sadece onların cenazelerine katılmak görünürde.

 

Bu yönetimin tüm şubeleri ile yanlış mücadele statejilerini, kişisel davranışlarını, başarısızlıklarını, toplumda yarattığı umutsuzluğu, birlik ve beraberliğimize verdiği zararı artık görün Allah aşkına...

Bu makama aday olanlar, sessizce çalışanlar

Hadi artık, deklere ediniz kendinizi

Delegasyona, bu sınıf önderlerine, açık ve net cümleler ile

Biz, bu iş için soyunuyoruz, planımız vs konuşun, gizlenmeyin.

Olağanüstü seçim çagrısı yapın, beklemek niye?

Tüm sayfalar sizlerin görüş, plan, programları için açılacaktır.

Yasalar çercevesinde bu sınıf için temsiliyet/icraat ve yeni plan ve projelerinizi tanıtın.

Dünya ve gelişmiş demokrasiyi özümsemiş ülkelerde oldugu gibi sendikaya nasıl bakıyorsunuz açıklayın.

Mevcut düzenin, lokal işletmeciligi, geziler vs düzenden yepyeni bir yapıya nasıl dönüştürecek,

üretken,sınıfımızın evlatlarına ve ailelerine istihdam saglıyarak nasıl kuruluşlar inşa edeceginizi anlatınız.

Kapı kapı gezmek yerine bu  kez yeni bir yol deneyin.

DEGİŞİM ŞART..

Yıllanmış bu düzenin temelden degişiminin şart oldugu gerçegini tüm sınıfımız görmelidir.

Köklü degişimler, fikirsel yapıların bir noktada bileşkesidir.

'Değişim' her zaman için birşeylerden vazgeçmeyi, yeni beceriler ve roller için zorluklara katlanmayı gerektirir. İşleri bilinen yollardan yapmak, güven ve kontrol duygusu verir.

'Değişim'e direnç ise, geçmişte olan herşeyi çok sevmekten değil, belirsizliğin getirdiği gelecek tereddütlerinden  oluşur.

Bu sınıf artık her anlamda ''DEĞİŞİME'' uğramalıdır.

Başlangıç tepeden başlamalıdır.

Saygı ile

Atilla ABAYLI

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

STK tüzüklerinde belirtilen amaçlarını gerçekleştirmek için elbette mali desteğe ihtiyaçları vardır. Bunun en önemli kalemi üye aidatları ve işletme gelirleridir. TEMAD’ın teşkilatları olan şubelerin büyük bölümü üye aidatlarının yanısıra  lokal, lokanta, gezi gelirleri ile amaçlarını gerçekleştirirler. Bu kazançların kimi takdir edilecek yatırımlara yönetilir kimi ise sırdır.

Lokal,gezi ve ziyaretlerle yetinen birçok Sivil Toplum Kuruluşundan bizi ayıran tek nokta; yıllardır ön yargılar sonucu yapılan adaletsizliklere, haksızlıklara insan onuruna aykırı davranışlara karşı yasal demokratik kurallar içinde sürdürdüğümüz mücadeledir. Bu mücadelede kaptan TEMAD Gn.Merkezidir.

Assubayların mücadeleye katkı için gönderip nereye harcandığı belirlenmeyen milyonların,hazine yardımlarının,gayrimenkul gelirlerinin rahatlığı ile  TEMAD Gn.Mrk .yönetimleri bugüne kadar hiçbir yönetim ticari anlamda başarılı olmamıştır.

Üyelerine sosyal imkanlar sunmanın dışında mücadele gibi bir misyonu olmayan TESUD birçok ticari işletmeye sahiptir hatta TSK kullanılan MEHMETÇİK KART satışını imtiyazlı bir şekilde alan TESUD’un eli değmeden milyonlar kazandığını bu sitede HAYIRLI İŞLER yazısı ile duyurulmuş, TEMAD yönetiminin mücadelemizin başarısı için bu tür ticari faaliyetlerde bulunması önerilmiştir.

Sn.Ahmet KESER yönetiminin  hazır kurulmuş TEMAD SİGORTA'dan zarar ettiğini biliyoruz.Sn.Keser tarafından delege yapılan 2 kız kardeş tarafından işletilen TEMAD GEZİ ORGANİZASYONU TEMAD’a hiçbir ciddi maddi katkı sağlamamış ama sayın Keser tarafından delege yapılan iki kardeş vefalarını KESER’e oy vererek yerine getirmişlerdir.

Topluma büyük başarı gibi lanse edilen açılış konuşmasında Keser’in “Söz verdiğimiz konuları tek,tek hayata geçiriyoruz” dediği TEMAD A.Ş . şirketi kurulmuş arkadaşlarımızın yaptıkları araştırmada şirketin adının TEMAD olmasına rağmen yönetimden Hasan ERDOĞAN adına tescil edildiği anlaşılmış uyarılar üzerine de bugüne kadar TEMAD’a devredilip devredilmediği açıklanmamıştır. Haklarımızdan sonra bu konu da sabun köpüğü olarak sonuçlanmıştır.

Aidat gelirleri,hazine yardımı,gayrimenkul kiraları dışında mücadeleye destek için  özellikle muvazzaf kardeşlerimizin gönderdiği bağışların nereye harcandığı bilmiyoruz,  zorunluluğa rağmen açıklanmayan milyonlarca lira destek suyunu çekince yandaşlar kazanımında katkısı olmamasına rağmen “aldığımız 100 liranın ilk aylığını derneğe bağışlayalım,otomatik ödeme talimatlarına devam edelim” çağrılarına  yanıt verilmeyince  yönetim akıl ve özveri ile ticari faaliyetlerinden kâr sağlamak için uğraşmak yerine kolayı seçmiş ,vur abalıya misali yine assubaylardan kolay para kazanmayı tercih etmiştir.

Konuyu merak ettiniz değil mi?

Aylar önce TEMAD sitesinde TEMAD CUMALİ KONUT YAPI KOOPERATİFİ İLE ANLAŞTI başlığı altında bir haber yayınladı. Çok cazip teklifler sunan haberi okuyan özellikle geleceğe yatırım yapmak isteyen kardeşlerimize alacakları 400 metre arsa hissesi için 25.000 lira yerine 20.000 lira ödemeleri halinde ileride kendilerine en az bir daire sözü veriliyordu. BU İMKAN KAÇIRILMAZDI,ÜSTELİK TEMAD GÜVENCESİ vardı benim arsaya yatırıma ihtiyacım olmadığı için konu ile ilgilenmedim. Bir süre önce beni yazılarımdan tanıyan muvazzaf bir meslektaşım bu yatırımı yapmak istediğini bu konuda fikrime ihtiyaç duyduğunu belirtti kendisine yeterli bilgim olmadığın iyi araştrılması gerektiğini bildirip hayırlı olmasını diledim. Ardından birkaç kişi daha arayınca  konuyu araştırmaya başladım.

  • Kooperatif  soyadları aynı olan 3 akraba tarafından kurulmuş daha önce kurulan faaliyeti  mechul BODRUM KARYA YAPI KOOPERATİFİ bu kez CUMALİ YAPI KOOPERATİFİ olarak tescil edilmiştir
  • Arsanın bulunduğu yer ANKARA’ya 60 km uzaklıkta AYAŞ ilçesinde halk deyimi ile anasının köründe olan dağ başı bir yerde tarladır
  • Belirtilen 400 metre arsa olmayıp imarı olmayan tarlada 400 metre hissedir. İmar uygulanması çok uzak ihtimaldir uygulansa bile 775 sayılı yasanın 18'inci maddesi gereği bu 400 metre 250 metreye düşecektir. Metrekaresi 80 kuruşa alınan hisse bu durumda üyeye 100 misli fiatla 80 liraya pazarlanmaktadır oysa aynı yerde (hatta Ankara ve Ayaş’a daha yakın)  arazileri komisyoncular dahi metre karesini 8-10 liradan satmaktadırlar
  • Daha birçok soruyu ve endişeyi dile getirmek mümkündür;
Şimdi Sn.Keser’e soruyorum;
  • Bu arsayı üyelerine önermeden önce TEMAD yönetimi hangi araştırmayı yapmış ve hangi değer yargısına göre üyelerine önermiştir ?Bu kooperatif üye olan her assubay için TEMAD’a kaç lira komisyon ödeyecektir?
  • Metre karesi ortalama 5-10 lira arasında daha uygun yerler varken ve iyi bir planlama ile benzer bir kooperatifin bizzat TEMAD tarafından kurulması mümkün iken üç kuruşluk komisyon için meslektaşını ateşe atmak hangi değer yargısı ile izah edilebilir.?
  • Biz yanılıyor isek bu tarla için belediyeler,şehir planlamacıları,meslek odalarından “Bu fırsatı kaçırmayın” görüş alınmış ise bunun açıklanmasını neden yapmadınız? 
  • Bir sözüm de bu tarlayı araştırmadan sadece TEMAD tarafından organize edildiği için assubaylara öneren biatçılar, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
  • Bunca gelirle hiçbir sorun çözmeyen muhatapları ile kavgalı konumdaki yönetim  Kamu yararına dernek olarak gelirlerinin bir kısmını sosyal faaliyetlerde kullanmak durumunda olduğundan TEMAD buradan elde edilecek geliri yine ihtiyaç sahibi o kadar meslektaşımız varken hak etmeyen eşi, dostu,yandaşı 5 yıldızlı otellerde  ağırlamaya devam mı edecektir?

Bunları yazdığımız için bizi muhalif ilan eden, yönetimi eleştirmemizi TEMAD’a zarar veriyor algısı yaratıp gözü kapalı küçük hesaplarla olumsuzlukları yok sayıp savunan  riyakarlar, nemacılar gibi olmaktansa mesleğinin onurunu meslektaşının hakkını savunan muhalif olmaya razıyız.

İNTERNETTE YAYINLANMIŞ BENZER İLANLARDAN BİR TANESİsahibindencom

GÜVEN EMLAK, FAHRETTİN BİLGİN: http://www.sahibinden.com/ilan/emlak-arsa-satilik-ankara-ayas-cuma-mahallesi-10777-metrekare-tek-tapu-214501594/detay

Bir seçim dönemi yaşadık, bu zamanlar hem siyasi iktidarların hem iktidara aday partilerin karınlarının en zayıf olduğu dönemlerdir,

Bu dönemi bir çok sendika, meslek gurupları, dernekler, STÖ leri kendilerince değerlendirdiler,

Kimileri mali açıdan kimileri sosyal yada çalışma şartlarının düzeltilmesi için bir dizi eylemler yaparak haklarını aldılar,

Yada almak için en azından mücadele ettiler, bazıları hala ediyor,

Peki çalışama şartları en berbat olan,

En ilkel hukukla yargılanan

Ayrımcılığın en büyüğünü yaşayan,

Emekli maaşları yoksulluğun dibine kadar gelmiş bizlerin temsilcileri nerede?

Direnişi kendine şiar edinmiş! Direnişçi genel başkan!

Temad genel başkanı nerede?

Bırakın bir yerlerde görmeyi,

Sesini duyan var mı?

Ne yaptığını bilen, ne işle uğraştığından, haklar için nasıl bir yol izlediğinden haberi olan var mı?

İki kuruş paraya emekliliğin de bile çalışmaya mahkum edilen binlerce Assubay yaşam mücadelesi verirken,

Yüz binlere varan Assubay ailesinin hala umut beklediği Temad genel başkanı Ahmet KESER'den haberi olan var mı?

Bakın Assubay'lar olarak tam bir ateş çemberinden geçerken,

Geçim derdi hepimizi yaralamışken

Bu yaz sıcaklarında bırakın tatil yapmayı, bayramdı, çocukların eğitimi, yeni üniversite kayıtları gibi bir çok masraflara gebe olan günlere girmişken, çoğunuz biliyordur,

Temad büyük bir Avrupa gezisi düzenledi,

En güzel yaptığı işte bu zaten, ortalama her ay Avrupa'ya bir tur düzenliyorlar,

Mutlu bir azınlık bizim camiamızda da var,

Şu an Avrupa da olan ve yaklaşık 22 gün sürecek gezide tam 18 ülke 37 şehir gezilecek,

Adı gibi Büyük Avrupa Turu,

Kişi başı 1800 Euro yaklaşık 6 bin TL

Buna öğle ve akşam yemekleri dahil değil, kişisel harcamalar ve bunları da eklerseniz rakam baya bir yukarılara çıkar,

Bu turu neden bu kadar anlattık, yukarıda ki sorumuzun yanıtı burada çünkü,

Keser muhtemelen şu an Paris'de Eyfel Kulesi'ne bakıp kahvesini içiyordur,

Bu turla o da Avrupa da,

Her şeyi bırakın,

  • Düne kadar yoksulluktan sokaklarda ölüyoruz diye insanlara nameler okuyan birine bu yakışır mı?
  • Yalandan da olsa ölüm orucuna yatan biri artık toplum tarafından ne kadar ciddiye alınır?
  • Geçim derdinden bunalan insanların temsilciliğini ve mücadelesini yapma iddiasında olan sembol! biri böyle bir tur katılır mı?
  • Yada başkanlığını yaptığın kurumun böylesine pahalı bir organizasyonuna nasıl katılıp nasıl gittiğin insanların kafasında soru işaretleri bırakmaz mı?

Bu ne kadar etik olur?

Sorarlar,

Sen bu parayı böyle bir tura ayıracak kadar zengin misin?

Ek bir iş yapıyor musun? Ek bir gelirin Var mı?

Muhtemelen,

Geçmiş den bu günlere mali durumunu baya bir düzeltmişsin ,

Nasıl gittiğin aslında hiç önemli değil ,

Bu işi kendine ne kadar yakıştırdığın önemli,

Ben seni hiç bir zaman bir Assubay olarak görmedim,

Kimliğini kaybetmiş birisin,

O yüzden çok doğal karşılıyorum,

Ne yazık ki bu camianın da Genel Başkanısın,

Git de bari Eyfel'in tepesine bir pankart as ''Yoksulluk dan sokaklarda ölüyoruz '' diye belki orada ki Türkler değil ama,

Fransızlar sana inanır...

Söz unutulur yazı kalır. Sn. Keser yönetiminin bizler için umut olacağını düşünerek mevcut TEMAD yönetimine mücadele tarihinin en büyük maddi ve manevi desteği verildi. Sitemizinde karınca kararınca desteklerinin belgesi arşivlerimizde mevcuttur. Bu rüzgarla TEMAD gemisini BAŞARI limanına ulaştırmak yerine kişisel hırs ve hesaplarla ne yazıkki gemi rotadan çıktı. Yarın karaya oturduğunda kaybeden hepimiz olacağımız için hatalardan ders alınmasını, öz eleştiri yapılmasını, söz verildiği gibi paylaşımcı bir yönetimle önyargılı haksızlıkların, adaletsizliklerin  sona ermesi için başlatılan mücadele de başarıya odaklanmamızı önerdik, hataları eleştirdik.

Ancak kibir, inat ve riyakarca alkışlayanlar yüzünden sesimiz duyulmak istenmiyor. Bizlere hakaretler, mesnetsiz suçlamalar yapılarak gündemin değişmesi ve başarısızlıkların unutulması amaçlandı. Ahlaksız müfteriler gündemi değiştirdiler. Bunun mücadelemize  faydası oldu mu? Başarısızlıklar unutulabildi mi? Bakın çevrenize umuttan, birlikten eser var mı?

Peki olumsuzlukları, başarısızlıkları yok sayarak alkışlamak sorunlarımızı çözecekse, binlerce kişi TEMAD Gn.Mrk. önünde toplanalım alkışlayalım ne dersiniz?

Son bir yıldır yönetimden tek ses, tek açıklama tek icraat yok! Maksadı aşan eleştirilerle hakaretlerle muhataplarımızı karşımıza aldık. Diyalog sonlandırıldı. Tüm bunları pembe gözlüklerle görmek istemeyen, kişisel ego ve çıkar peşinde olanlar, yönetimin eleştirilmesine kendilerinin bile inanmakta zorlandığı sudan bahanelerle kılıf arıyorlar! Üstelik bunu gerçekleştirmeye çalışanlar eleştirilerin TEMAD’a zarar verdiği algısını yaratarak, iyi niyetli arkadaşlarımızı kavram kargaşasına sürüklüyorlar.

Dostluğu, arkadaşlığı, emeği, vefayı yok sayan mücadele kahramanı, gönüllüsü maskesi altında Asb. mücadelesini siyasi ve ticari ikbaline, küçük çıkarlarına  alet edenler, at gözlüğü ile değerlendirme yaparak, olumsuzlukları yok sayarak yönetimi alkışlamaya devam ediyorlar. Bazı tartışma adabından yoksun olanlar meslektaşlarına hakaretler yağdırıyor! Siz bırakın meslektaşı, kavga ettiği kişiye bile "köpeklerin ulumasından çok haz alıyorum. Marjinal köpeklerin önüne tas, boynuna tasma takacağım. Etek diktim, giydireceğim." tarzında hakaret eden, kendilerine yakışan "iftiracı, alçak, şerefsiz, onursuz" sıfatlarını kullanan ahlak yoksunlarının bu mücadeleye katkılarının olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Onlar görevde iken olduğu gibi riyakarlık ve basitlikle birilerine dayanıp bu mücadeleden nemalanırken, bu toplum değerlerinden kaybediyor! Bazıları da 'iki yanlıştan bir doğru çıkmaz' mantığı ile bu ahlaksızlara farklı destekler sunuyor. Yine  ne yazık ki, Sn. Keser ve yönetimi bunlardan medet umarak, bunları teşvik ediyor, ödüllendiriyor. İşte buna tepkiliyiz!

Dz.Kuvvetleri'nde panel yapılmış, emekli assubaylar yokmuş(!) Kara Kuvvetleri'nde kıdemli assubaylar toplanmış emekli assubaylar yine yokmuş(!) Genelkurmayda bir kısım emekli assubay görüşme yapmış, vay efendim TEMAD’ın bundan da haberi yokmuş! Bu arkadaşlarımızı neredeyse hain ilan edecekler. Bir aynaya bakıp biraz vicdanınızı ön plana çıkarın. Bütün bunlara sebep kim?

Kişisel gayretlerle AİHM “Şahsi hürriyet ancak hakim kararı ile kısıtlanabilir” gerekçesi ile göz ve oda hapsi cezaları için Türkiye’yi tazminata mahkum ettiği zaman, bu cezalar artık uygulanmayacak diye sevinirken, 'ölümlerden ölüm beğenin' dercesine çıkarılan disiplin yasası ile muvazzaf kardeşlerimizin meslek hayatının pamuk ipliğine bağlanması, emeklilerin beklediği iyileştirmelerin askıya alınmasının bir tepki olduğunu hâlâ anlamayanlar, genelkurmayın çok umurundaymış gibi bu masaya gelecekler, diz çökecekler tarzındaki abes değerlendirmelerin yanı sıra, "efendim diyalog sonlanmasaydı haklarımızı verecekler miydi?" diyen amigolar yüklendikleri vebalin farkında değiller mi? Madem haklarımızın verilmeyeceğinden eminsiniz, oturun lokallerde keyfinize bakın. Geziler, çaylar düzenleyin. Göbek atın, eğlenin ama assubayın umutlarını sömürmek için mücadeleden de söz etmeyin. Böyle banal bir savunma düşünce olabilir mi?

Kendi gözündeki merteği görmeyenlerin başkasının gözünde çapak aradığı gibi, TEMAD sözcülüğüne soyunan kraldan çok kralcılar “Küslük, öfke, sevgi gibi duygusal tepkilerle devlet yönetilemez” - “Özlük hakları ayrımcı uygulamalarla, hukuk sorunu gibi tüm taleplerimizin gerçekçi çözüm yolu muhataplarımızla DİYALOG ve SAĞLIKLI bir iletişim yaratabilmemiz şartına bağlıdır” buyurmuşlar. Günaydın! "Hoca verir talkımı, kendi yutar salkımı" dedikleri gibi, teşhis doğru ama adres yanlış. Maksadı aşan eleştirilerle, hakaretlerle muhatabını aşağılamaya çalışan, sonunda diyaloğu sonlandıran, sonra da hâlâ hatadan dönmenin fazilet olduğunu hatırlamayan TEMAD yönetimi değil mi?

Bunları dile getirince adımız insafsızca TEMAD'ın düşmanı ve köprüleri attı korosu oluyor!

Beyler; sizin emeğe, umuda, meslekdaşınıza saygınız yok mu? Birilerine mesaj vermek, kişisel ikbal sağlamak adına muhatabına maksadı aşan eleştiriler ve hakaretlerde bulunanların muhatabı siz olsaydınız tepkiniz ne olurdu? Bunları yazıyorum diye yine ahlaksız müfteri takımı benim generalleri koruduğumu söylemeye kalkmasın. Onların ağa babalarının bile yapmadığı eleştiriyi ben yapıyorum ama el hakaret etmiyorum. Hakaret ederek kimse muhatabına  düşüncelerini anlatamaz.

Kimsenin, TEMAD'ın yasal temsilcimiz olması konusunda kuşkusu ile husumeti yok. Sn. Keser ve yönetiminin yanlış mücadele statejilerini, kişisel davranışlarını, başarısızlıklarını, toplumda yarattığı umutsuzluğu, birlik ve beraberliğimize verdiği zararı artık görün. Küçük çıkarları "oy verdim" diyerek, suçluluk psikolojisi ile kendinızi desteklemek mecburiyetinde hissetmeyin. Başarıyı alkışlamak kadar, yanlışı eleştirmenin fazilet olduğunu hatırlayın.

Genelkurmayda VİP töreni ile karşılanan TEMAD heyetinin, bu yaşananlardan sonra  toplumdan gizlenen  ikinci görüşmesinde üstleri aranıp görüşmeye alınmak istenmeleri kabul edilemez! Ancak, iki görüşme arasındaki davranıştaki uçurumun nedenlerini sorgulamadan, sorumluluğunu başkasına yükleyerek hiç bir sonuca da varamazsınız.

Ayrıca TEMAD yönetimi şahsında, bu kabul edilemez davranışla bizlerin aşağılanmaya çalışılması, assubay kamuoyundan neden gizlendi? Sn. Keser havam söner, karizmam çizilir diye mi düşündü?

Bunu toplumla paylaşsaydı eminim ki herkes tepki verirdi,ama hesaplar başka olunca, olmuyor. Hatırlarsanız, TEMAD yönetiminin onayı alınarak bu sitede yapılan mail kampanyası ile haksızlıklarımız, adaletsizlikler yeni göreve gelen komutanlara bir kez daha hatırlatılarak Sn.Keser’e verilen orduevi yasağının, O'nun şahsında assubaylara verildiği belirtilmiş ve tepki gösterilmişti,ama ne yazık ki küçük hesaplarla bu mail kampanyasına TEMAD teşkilatlarının büyük bölümü  sessiz kalmış sadece (isimleri bizde mevcut) binlerce  assubay gönüllüleri katılmıştı. Onun için, önce iğneyi kendinize sonra çuvaldızı başkasına batırın.

Sn.Keser emekli alay komutanı, bizler de emekli alayının mensupları değiliz. Kimseyi o göreve zorla getirmedikleri, kalmaya mecbur etmedikleri gibi, o göreve seçilmek için verdikleri vaatleri, tüzükteki görevlerin unutulduğunu onlar hatırlamıyor olabilir ama bizler unutmadık. Sn.Keser’e şirin gözükmek, kapısından geçemediği 5 yıldızlı otellerden yaralanmak, cebinde yönetici kartviziti bulundurmak adına bir tek eleştiri getirmeden tüm bu aymazlıkların sorumluluğunu birilerine yükleyip sanki tarihinin en ideal yönetimi varmış gibi MİTOMANİK davranışlarda bulunanların  vebali ağırdır.

Vicdani sorumluluğum nedeniyle bir kez daha size sesleniyorum; Sn. Keser, beni yakınen tanıyorsunuz. Kişisel hiç bir hesabım ve çıkarım yok. Olsaydı gerçeklerin yanında olmak yerine, iktidarın gücünün yanında olurdum. Biz yıllarca ön yargılarla sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yaşadık. Evlatlarımızı, geleceğimizi düşünerek sicil, tayin, ceza baskısı ile sustuk, susturulduk. Bu mücadele bizim onurumuzdur. Bu sitede yayınlanan MOLA ve YİNE HAYAL KIRIKLIĞI yazılarında belirtiğim hataları, olumsuzlukları tekrarlamak istemiyorum. Bu toplumuma borçlusunuz. Binlerce kişinin vebali sizin omuzlarınızda olduğunu unutmayın!

Mücadele fırdöndü oyunu değildir. "Çevirdim, ben kazandım. Seçildim, görevim bitinceye kadar istediğim gibi hareket ederim. Kimse benden hesap soramaz, istediğim gibi harcarım. Dilediğim kişilerin 5 yıldızlı otellerde zıkkımlanamasını sağlarım. İstediğim şubeyi kapatır, dilediğim üyeyi ihraç ederim. Nasılsa benden başka diğer adayların şansı yok. Listemi görmeden oy veren, nereye harcandığını bilmeden bilançoyu ibra eden delegem, bana dayanmış küçük çıkarlara razı sosyal medyada avukatlığımı yapan amigolarım var." diyemezsin. Dedirtmezler! Özet olarak; kimse assubay adını ve  mücadelesini kişisel ego ve çıkarı için kullanamaz.

Hamasi söylemlerle, riyakarların alkışları ile rüştünü bile ispat etmemiş teşkilatlarının yönetimleri dahil üye sayısı toplam 120 kişilik bir derneğin TEMAD'I YILIN DERNEĞİ seçmesinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Önemli olan assubayların gönlünde değerlenmektir...

Aksi halde birgün mutlaka vebali ödenir ödenmesine de bu mazlum zümrenin kaybettiklerini geri getiremezsin.

"Zararın neresinden dönülürse kârdır" diyerek kendi özeleştirini yaparak, TÜZÜK’teki görevlerinizi, verdiğiniz vaatleri hatırlayıp, şube başkanlarınızla birlikte toplanıp bu toplumu yeniden kucaklayan kararlı, özverili bir mücadele stratejisi belirlemek zorundasınız. Aksi halde KANARYA SEVENLER ve YEŞİLOVALILAR derneğinden farkımız olmayacaktır.

Dünden daha hızlı olmaktan bahsedenler, kış ve gaflet uykusuna yatanları uyarmalıdır. Aksi halde gezi, lokal, ziyaret ve kadın kollarının çayları ile yetinerek  hiçbir sorunu çözemeyiz. Bazı ukelaların belirttiği gibi, kimsenin işine karışmak, ben bilirim iddiasında bulunmak haddimiz olamaz. Dost acı söyler. Eleştirenler, hataların, aymazlıkların, kişisel hesapların tekrarını önlemeyi amaçlayan ve aynı geminin yolcusu olduğumuzun farkındadırlar. Sizler de geminin rotasından çıktığının farkında olun. Biat kültürü ile hiçbir sorun çözülmemiştir.

Bu aymazlığa "benim işim tıkırında. TEMAD sayesinde siyasi, ticari çıkarımı, egomu tatmin ediyorum" diyenler bizi enterese etmiyor. Biz muhalif ilan edilsek de, yazılarımız engellenmeye çalışılsa da, yalakalar saldırsa da kendimize ve mesleğimize saygımızın gereğini yapmaya devam edeceğiz. Sonuçta tüm bunları assubay tarihi ve vicdanlar değerlendirecektir.

Tüm meslektaşlarıma huzur ve adalet dolu günler diliyorum.

YENİLENMELİYİZ.

Haziran 28, 2015

Tarihte yukarıdaki tabir gibi gerçek anlamda gemisini batıran, içinde yüzlerce insan olan uçağını düşüren kaptanların gerçek hikayeleri vardır, bilinen günümüzde. Burada sözünü ettiğimiz kaptanlar biz  assubay sınıfının geleceğini şekillendirmek üzere kaptan köşklerine oturttuğumuz "iki Ahmet'tir" Tas-Sen Başkanı Ahmet ile Temad Başkanı Ahmet…

Bu şahsiyetler ile bu gemiler asla yürüyemeyecektir.

Temad gemisi battı batıyor. Yolcular gemiyi terk ediyor. Kaptan ve mürettebatından en küçük bir tık yok. Üstelik hâlâ makam odalarını yenilemekle meşguller.

Oysa bizlerin beklemeye zamanımız yok. Derhal bir erken seçim startının verilmesi gerekiyor.

Sorumluluk sahibi tüm delegeler bu konuda derhal eline kalemi alıp olağanüstü genel kurul teklifini yapmalıdır.

Dernek, tarihinin en suskun, pısırık, pasif ve ve demoralize olmuş dönemini yaşamaktadır.

Ciddiyetini ve ağırlığını kaybetmiştir.

Genelkurmaydan tutun da siyasete ve iktidara kadar kâle alınmayan, etkisiz ve sorumsuz bir konuma getirilmiştir.

Üstelik de 13 yıllık bir zalim iktidarın paçasına yapışılarak ve şahsi ikbale ve menfaate tevessül edilerek bu partiye hizmet ve destekte bulunulmuştur.

Sendikal anlayış ve ruhla ortaya çıkan Tas-Sen  ise;

Başındaki “buranın paşası benim" diyen tuhaf  ve ucube bir aklın esiri olmuş  ve ölü doğmuştur.

Yönetimini dahi tamamlayamamıştır. Tüm yöneticilerini kendi eli ve kalemi ile ihraç etmiştir.

Burası benim mülküm ve tarlam ancak ben sürerim“  diyerek de  aklı sıra ticari çıkara soyunmuştur.

Her iki  başkan da sözüm ona düşünce körlüğü yaşamaktadır. Bu toplumu çıkarları ve koltuk sevdaları ile siyasi ikballeri için  kullanmaktadırlar.

Tabanlarına saygısız ve onları yukarıdan gören sultani bir sarhoşluğun tutsaklığını yaşamaktadırlar.

Unutmayın ki ;

"Kibir ve inat kişilerin kendini önce mükemmel görmesini sonra da sonlarını oluşturur.”  Tolstoy.

Değerli Assubay Toplumu;

Yok artık, bu işler böyle gitmez... Gitmemeli!

Bu düzeni değiştirmeliyiz.

Bizleri bu noktaya taşıyanlarla savaşacağız, asla kanunların dışında yol izlemeden!

Hak ve hukuk yollarını izleyeceğiz.

İşimiz taviz istemek değil, adaletin tesisini sağlamak olacaktır.

Zorla sistemi sürdürenler ile savaşacak, adalet terazisinin endazesini düzelteceğiz.

Bu mücadele seyredeni ile değil, tam anlamı ile içinde olan ve inananlar ile kazanılır!

***

Sosyal medyayı tanımadınız!

Yazan çizenlere tavır aldınız!

Olumsuzlukları gizlemek adına gündem değiştiren ahlaksızlara ve ahlaksızlıklara sebep oldunuz, bu anlayışlara kol kanat gerdiniz.

Her şey para ve servet değil. Bunlardan önce onur, dürüstlük, insanlık ve paylaşım gelir!

Bunun tesisi için ne gerekirse yapılır.

Adaletin tesisi ve paylaşımın temini için hiç bir eleştiriden çekinmeden ne gerekirse bu sınıf için yapılmalıdır.

Mücadele asla terk edilmemeli, tüm teşkilatlar ve tüm üyeler derhal aktif ve eylemsel duruma gelmelidir.

Assubayların acil ana sorunları üç ana başlığı geçmemelidir; fakülte yasasının da içinde olduğu sosyal eşitlik, özlük hakkı ve Oyak adaleti ile çalışan astların hukuku. Bu mücadelenin başında ve kaptan köşkünde de akli ve donanımlı dava ekipleri oturmalıdır. Bir acil yol haritası ve eylem planı hazırlanıp devreye sokulmalı, uygulamaya konmalıdır.

Temad'ın 100 şubesinin içinde ve Temad tabelasının hemen yanında tam 100 tane de Tas-Sen tabelası, yine tam 100 tane de Temad sigorta tabelası yine tam 100 tane de Temad Tİcaret, Turizm, Gayrimenkul, Güvenlik, Lojistik, Gıda Ltd. Şti. tabelası olmalıdır.

Yine Temad tabelasının yanında  Temad yaşlılar ve huzurevi, Temad Sosyal Yardımlaşma ve Dayanişma Vakfı, Temad öğrenci barındırma yurtları girişimi, Temad-Lösev Elele Girişimi, Temad–Engelli Dernekleri Elele Girişimi, yine Temad-Siyaset Kulübü, Yine Temad-Spor Okulu Girişimi gibi  tüm sosyal ve toplumsal aktivitelerin içinde olduğu kollektif bir holding girişimi başlatılmalıdır.

Yeni Türkiye gibi Yeni Temad, yeni vizyon ve algı girişimi olmalıdır.

Ahmetlerin kafası  ve aklı ile bu projelere ulaşmak mümkün değildir!

Asker Haklari Platformu bu aklı ve donanımlı kadroyu kurmaya hazırdır. Bu insanlar içimizde mevcuttur.

Bu akli kadro ile Yeni Temad vizyonu için derhal delege bazında düğmeye basılmalıdır. Tüm şubeler nezdinde olağanüstü genel kurul için imzalar toplanmalıdır. Artık zaman tahammülümüz kalmamıştır!

Bu ahmetlerden derhal kurtulunmalıdır.

Üyenin adına şirket açarak, şubeler kapatarak, dava insanlarını ihraç ederek, kasaları tamtakır edip lüks otellerde yiyip içip bitirerek dava güttüğünü zannedenlerden bu toplum artık kurtulmalıdır.

Yeniden girişimlere başlanmalı, meydanlara inilmeli ama yazılı söz ve taahhüt alınmadan asla yerimizden bir adım geri gidilmemelidir.

Temad ve Tas-Sen bir çatı altında derhal birleştirilmelidir.

Güçlü ordu, güçlü assubay“ tabelasi tüm şubelerin girişine asılmalıdır.

Asılacaktır, birleşilecektir.

Bu irade ve kadro Temad’in ve Tas-sen’in başına  getirilmelidir.

Getirilecektir.

Saygılarımızla.

 

Atilla ABAYLI
Asker Hakları Platformu
Yönetim Kurulu

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ