Emekli albaylarımız yoksulluk sınırında maaş alıyormuş, Sayın TESUD Başkanı öyle diyor. Bu arada lütfedip astsubayları da araya sıkıştırmış!
Üzüldüm, çünkü bu kadar zorda olduklarını bilmiyordum...
Bildiğim kadarı ile bu gün emekli albay 3.500 TL civarında maaş alıyor…
En iyi konumdaki emekli astsubay 2.200 TL alıyor…
Emekli astsubay zaten ölmüş ağlayanı yok… Muvazzaf astsubaylar ne durumda? 3.500 TL nin üzerinde çalışan astsubaylardan maaş alan var mı?
“İnsaf dinin yarısıdır” diye bir ata sözümüz var, öbür yarısını bilemem ama insaf kısmı kesinlikle sizde dumura uğramış. Arıza yapmış, bencilliğiniz, özellikle her nedense astsubaya karşı insafınızı iyice köreltmiş.
Sayın TESUD Başkanı, emekli astsubayı geçelim bir an için, muvazzaf astsubayların maaş listesini edinip Allah rızası için bir baksın, kim ne kadar maaş alıyor?
Kim açlık, kim yoksulluk sınırında?
Az maaş alan kirada, çok maaş alan lojmanda!
Az maaş alan otelde, çok maaş alan orduevlerinde,
Az maaş alan on yılda bir askeri kamptan yararlanıyor, çok maaş alan her sene!
Az maaş alan %48 ile emekli oluyor, çok maaş alan % 70 ile!
Birilerinin inadı, hırsı, kini için savaş tamtamları çalıyor memlekette! Az maaş alan cephede en önde, çok maaş alan yine cephe gerisinde, yine klimalı koruganlarda!
Savaş kazanılırsa şan şeref çok maaş alanın!
Bir düşünün, siz de insansınız biz de! İnsan olarak sizin bizden farkınız, ayrıcalığınız, üstünlüğünüz ne? Ayrı ve üstün bir ırksınız diyeceğim, astsubayların da subay olmuş çocukları var, uymuyor!
Öyleyse sizi insan olarak bizden üstün kılan ne?
Hiyerarşiye itirazımız yok, olacak, olmalı! Hiyerarşi tamamen görevle ilgili bir durum!
Gerçekten birazcık olsun bu orduya, bu orduda görev alan insan unsuruna saygı duyan, değer veren egemenlerin öncelikle erattan başlaması gerekir. Sonra emeklisi, muvazzafıyla Uzman Çavuş arkadaşlar, sonra astsubaylar, sonra da elbette subay kesimi.
Orduda hep baba olduğunuz iddiasındasınızdır. Kimse kusura bakmasın, isteyen de baksın, ama ben evladı açken kendi midesini düşünen babaya adam demem!
04 Ekim 2014 tarihinde ulusal gazetelerde, 1980 ihtilali sonrası askeri derneklerin kapatılarak mallarına el konulması, daha sonra askeri derneklerin yeniden açılmasına izin verilince, TESUD’un yeniden ilk kurulan askeri dernek olarak kapatılan askeri derneklere ait gayrımenkulleri sahiplenmesine karşı 29 Yıl sonra TEMAD Genel Başkanlığı’nın açtığı davayı kazanması ile ilgili haber geniş olarak yer aldı.
Öncelikle bu davada emeği geçen her meslektaşımı “amasız”, “koşulsuz” yürekten kutluyorum.
Bu davanın kazanılmış olması bir çok bakımdan çok önemli!
Öncelikle bize izleyeceğimiz yolu göstermiş oldu. Bu sitenin yıllardır savunduğu, hâttâ TEMAD adına “hukuk için gönüllü maddi destek” kampanyası organize ettiği arşivlerdedir.
04 Ekim 2014 günü saat 23:30 sıralarında tesadüfen Halk TV’de yayınlanan günün manşetleri programını izliyordum. Sayın Karakuş Paşa programa canlı olarak bağlandı. Kelimesi kelimesine hatırlamam mümkün değil ama dava ile ilgili olarak özetle şunları söyledi;
1980 ihtilalinden sonra derneklerin yeniden açılması ile birlikte TESUD kuruldu ve kapatılan Muharipler Derneğine ait mallar TESUD’a devredildi. Muharipler Derneği’nin üyelerinin %85’i subay üyelerden oluşuyordu. %3 civarında da MİLİS subay emeklileri vardı, geriye kalan %12-15 civarında astsubay emeklisi Muharipler Derneği üyesi vardı. Halen genel merkez olarak kullandığımız binayı paramızla satın aldık, İstanbul’daki bazı gayrimenkulleri de öyle.
Bu gün TESUD Genel Merkezi olarak kullanılan bina kapatılan ADALET PARTİSİ’nin Genel Merkeziydi hafızam beni yanıltmıyorsa… Parti kapatılınca Hazine’ye devredilmiş, sonra da TESUD’a geçmişti bir şekilde!
Sayın Karakuş Paşam,
Uçtuğunuz uçakları astsubay tamir etti, onların sıktığı vidalara güvenerek uçtunuz,
Paraşütünüzü astsubay katladı, o paraşüte güvenip bindiniz uçağınıza,
Radar skobunda astsubay vardı, sizi göklerde milim milim takip eden,
Sizi meydana yaklaşma kontrol radarındaki assubay yaklaştırdı, tekerlek koyana kadar!
Uçağınıza mühimmatı yükleyen silah assubayıydı,
Dahası ve en önemlisi…Oksijen Maskeniz astsubay elinden geçerek size ulaştı…
O Oksijen maskesi ile nefes aldınız!
Son rütbenize varana kadarki tırmanışınızda kaç assubayın omzunda postal iziniz var, kaç assubayın omzuna basarak çıktınız, kimlere can, kimlere, vicdan borcunuz var düşündünüz mü?
Kendinizi “Üstün Irk” gibi görüyorsanız, aramızda kalsın gene de ama, yeminle değilsiniz! Siz de bizim gibi bu ulusun evlatlarısınız. Herhangi birimiz, herhangi birisi gibi!
Akademilerde, okullarda okuduğunuz strateji kitaplarına bir daha bakın, engin kurmay bilgilerinizi bir daha yoklayın hele, bu ayrımcılığın, bu bencilliğin sonu nereye varacak?
Bir düşünün isterseniz!
NOT: TEMAD YÖNETİMİNE MUHALİF ARKADAŞLARA BİR SÖZÜM OLACAK; Kazanılan hukuki başarıyı alkışlayamaz, doğruya doğru diyemezseniz, yanlışa yanlış deme hakkınız da olmaz!