×

Uyarı

JUser: :_load: 6532 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

JUser: :_load: 75 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

JUser: :_load: 932 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

Barış Diye Diye

Ekim 19, 2015

Ey millet,  bunları iyi gör!
Bakın barış neymiş?

image001

Eee şimdi bu "BARIŞ"ın,   bir de Ankara'da mitingini yaptılar. Hani şu patlamanın olduğu ve Türkiye tarihinin en büyük terör eyleminin olduğu miting.

Söz konusu mitingi,  DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipler Birliği'nin de olduğu çok sayıda sendika ve meslek örgütü, Ankara'da "Emek, barış, demokrasi" mitingi adı altında düzenlemişti.

Mitingdeki patlama, toplanma yeri olan tren garı önünde saat 10.00 sıralarında  HDP, EMEP ve SDGF pankartlarının yoğun olduğu bölgede iki ya da üç kez patlama yaşanmıştı.

İşte bizim derneğimiz, patlamadan sonra buraya gitti ve patlamada ölenler için karanfil bıraktı.

Sadece karanfil bıraksa hadi neyse! İlerici yazarın yazdığına göre;  "karanfil koyma ve 'TERÖRE TELİN'  TEMAD  Genel Başkanlığının önerisi üzerine, 17 EKİM  2015  tarihinde  gerçekleştirilmiştir." diye açıklama yaptı. 

Yani İlerici yazarın dediğine göre; bu  töreni hem  TEMAD önermiş, hem TEMAD'ın  önerisi üzerine yapılmış! Hem de teröre en fazla şehidi veren Assubay sınıfının, 17 Ekim 2015 tarihinde,  Dünya Assubaylar gününde bu  "karanfil faaliyeti" icra edilmiş!

Bunlara söyleyecek söz bulamıyorum! Yazıklar olsun! 

Patlamanın olduğu on binlerce insanın katıldığı mitingde, tek bir Türk Bayrağının da  olmamasını görmezden gelerek, Yapılan "Karanfil Faaliyetine" belki, "İnsancıl! bir davranış" diyebilirsiniz!

  • Hakkari'de, sokak ortasında, kalleşçe arkadan vurularak şehit edilen uzman çavuşların, Diyarbakır'da pazar yerinde katledilen assubayın,  Silvan'da evinin önünde, eşleri balkondan bakarken şehit edilen assubay ile uzman çavuşun, Varto'da eşinin yanında kahpece katledilen binbaşının, şehit edildiği yerlere neden karanfil bırakmadınız?
  • Şehitlerimiz için neden böyle bir etkinlik önermediniz?
  • Siz hiç, beraber karanfil bıraktığınız kişilerin  veya sözde "Barış Mitingini" organize edenlerin,  askerlerimizin katledilerek şehit edildiği yerlere karanfil bıraktığını, ellerini açıp, dua ettiğini gördünüz mü?
  • Oralara gidecek, karanfil alacak paranız/paraları yok muydu?
  • O subaylar, assubaylar, o uzman j.çvş.lar, o uzman çavuşlar insan değil miydi ?  "Böylesine insancıl bir davranışı" hak etmemişler miydi?

Kimse bunun bana, "insani bir davranış olduğunu" filan anlatmaya kalkmasın. Birey olarak istediklere yere gidip, ne bırakırlarsa bıraksınlar! Ben emekli assubayım ve emekli assubay olarak bizlerin  adını kullanıp,  bu tip olayların olduğu yere karanfil bırakmalarına karşıyım. Bizler emekli assubay olsak da askeriz ve  bu konuda tarafız. Tarafımız da bellidir.

Evet teröre karşıyız ama sadece bir bölümüne değil, her türlü teröre  karşıyız.

Yaklaşık 2 yıl önce,  "Bunları eleştirdim" diye,  bu adamlar beni TEMAD'dan ihraç etmişti!

 İyi ki bunlarla davalık olup, eleştirilerime devam etmişim. Ya bunlarla beraber olsaydım?

www.emekliassubaylar.org sitesindeki "bir Google reklamı" yüzünden  demediğini bırakmayan, en ağır hakaretleri yazan  kalemşörler, bu konularda tek satır yazmaz. Dilleri tutulur lal olurlar! Çünkü onlar sadece yaz denileni yazabilir.

Aslında yazacak, söyleyecek çok sözüm var ama kamuoyuna daha fazla rezil olmamak için susuyoruz.

Aşağıdaki  fotoğrafa iyi bakınız; bu fotoğraf,   2015 yılı, "17 Ekim Dünya Assubaylar Günü"  Anıtkabir ziyaretinde çekildi. Daha önceki yıllarda,  onbinlerce emekli assubay ve ailesi, ellerinde Türk Bayrakları ile Anıtkabir Törenine katılırken,  bu yıl sadece 150-160 kişi katıldı.  Katılımın neden az olduğunu şimdi anladınız mı?

image002 

Kendilerine tavsiyem; "Karanfil Oylum Oylum" şarkısını sakin kafa ile dinlemeleri ve yaptıkları faaliyetleri yeniden değerlendirmeleridir. Zira, geçmişteki hadlerini ve maksatlarını aşan konuşmalardan sonra, şimdi de maksadını aşan faaliyetler ile uğraşıyorlar!

"Temsilcinizim" dediniz ama böyle temsilciliği kabul etmiyoruz!

Buyurun aşağıda TEMAD'ın resmi sitesinden alınan ve hiç doknulmadan buraya aktarılan paylaşım;

***

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDAN TERÖRE TELİN
17 Ekim 2015, Cumartesi
paylaş

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği'nin de içinde bulunduğu Teröre Hayır Kardeşliğe Evet platformu tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı önünde terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın anısına karanfil bırakılmıştır.

image004

image006

image008

image010

image012

image014

KAYNAK: http://www.temad.org/haber.php?h=lrfsjspf

ADINA "DÜNYA ASSUBAYLAR GÜNÜ" DEYİP, DÜNYAYA REZİL OLMAK!

Temad Genel Başkanlığınca dün Şubelere Kısa Mesaj (SMS) ile yapılan bilgilendirme şöyle;

17 Ekim Dünya Astsubaylar Günü Ülkemizin içinde bulunduğu şartlardan dolayı Ankara merkezli kutlanmayacaktır. Etkinlikler Şube Başkanlıklarımızca kendi mahallerinde icra edilecektir.

Tercümesini yapayım;

"Para bitti, aşk bitti" diyor,

"Paralar suyunu çekti" diyor,

"Kutlama yapacak paramız ve becerimiz yok" diyor,

"Sponsor bile bulamadık" diyor,

"Bu yıl 17 Ekim'i ayarlayabilecek ve organize edecek kapasitede kimse yok" diyor,

"Şube başkanlarını bile toplayacak mecalimiz yok" diyor!

Sn. Mustafa EROL döneminde, 5000-9000 kişi Ankara'ya toplanırken, bunlar kaç şube başkanı toplayabileceğini bile kestiremiyor.

"5 YILDIZLI OTELLERDE KONSER-KOKTEYL-KUTLAMA YAPAMAYACAĞIZ" diyorlar. Çünkü kutlamadan anladıkları sadece bu.

EVET BİZ DE KONSERLİ, ŞARKILI TÜRKÜLÜ, KOKTEYLLİ KUTLAMALARA KARŞIYIZ.

Madem bahaneniz "MEMLEKETİN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUM" siz de buyurun, ona göre kutlayın kardeşim.

MEMLEKETİN İÇİNDE OLDUĞU DURUMU İDRAK EDECEK KAPASİTENİZ VAR İSE, KENDİ İÇİNDE OLDUĞUNUZ DURUMU BİR KENARA BIRAKARAK, MEMLEKETİN İÇİNDE OLDUĞU DURUMA GÖRE 17 EKİM'İ KUTLAYIN.

İşte size örnek bir program;

  • Toplayın Şube Başkanlarını (tabii toplayabilirseniz!),
  • ANITKABİR'i ziyaret edin,
  • 5 Yıldızlı Otel yerine CEBECİ ŞEHİTLİĞİNE gidin,
  • 5 YILDIZLI OTELDE KOKTEYL YERİNE, ŞEHİT AİLELERİNİ, GAZİLERİ ZİYARET EDİN,
  • 5 YILDIZLI KONSER YERİNE, KOCATEPE CAMİSİNDE ŞEHİTLER İÇİN MEVLÜD-Ü ŞERİF OKUTUN...

Ülkede seçim olacak, assubayları temsil edecek sivil toplum örgütleri ortada yok. Seçim zamanına denk gelen Dünya Assubaylar gününü nasıl sessiz atlatabiliriz derdindeler!

Büyük dava adamlarının! mücadeledeki son durumları bu işte. Kayaya toslamış ve darmadağın olmuş vaziyetteler. Hem kendilerini, hem de assubay sınıfını çaresizlik ve çözümsüzlük içinde bıraktılar. Yazık ettiler hem kendilerine, hem de assubay sınıfının umutlarına...

Artık bu sınıfa verebilecekleri bir şey kalmadı. Pardon! tek bir şey kaldı; en azından istifa edip, lüzumsuz yere oturdukları koltukları boşaltabilirler.

ADINA DÜNYA ASSUBAYLAR GÜNÜ DEYİP, ANKARA'DA BİLE KUTLAMA YAPAMAYACAK DURUMA DÜŞEREK, "DÜNYAYA REZİL OLMAK" BÖYLE BİR ŞEY OLSA GEREK!

Saygılarımla

Dede Ersel AKSU

NOT: Dünya Assubaylar Günü kutlamaları için canını dişine takıp çalışması gereken Basın Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı çok daha başka şeylerin derdinde.

Malum kişi ve saz arkadaşları tarafından, www.emekliassubaylar.org sitesinde "Google Adsense" tarafından ve site ile ilgisi olmayan, tamamen "Google'ın" yayınladığı bir reklam nedeni ile Mücadelenin önde gelen ismi, değerli büyüğümüz, Ersen Gürpınar hakkında, yıpratma amaçlı, çok ağır yazılar yazılmakta. İlgili kişi sosyal medyadan millete laf yetiştireceğine, asıl işini yapsın. Zira bu millet onu bunun için seçti. İşini yap birader!

Konuya maksatlı olarak yaklaşan bir grup tarafından yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Assubayların tarafı bellidir ve kimse bunun aksini söylemesin. TEMAD Yüksek Disiplin Kurulu ne zaman görev yapacak merakla bekliyoruz?

Saygıdeğer Meslektaşlarım

Yıllardır bizi manevi olarak onurlandıracak  ASSUBAY GÜNÜ ve ASSUBAY MARŞI’mızın olmasını arzu ederek bu dileğimizi yasal temsilcimiz TEMAD yönetimlerinden ve Genelkurmaydan talep ettik. TEMAD yönetimi tarafından ilk kez 2012 yılında  17 EKİM  tarihinin Assubaylar Günü’nü (üstelik uluslararası bir etkinlik olarak) DÜNYA ASSUBAYLAR GÜNÜ olarak  kutlama kararına ilk desteği bu site ve üyeleri vermiştir.

Bu konuda maddi destek kampanyaları yaptık, üyelerimizin ekonomik ve sağlık sorunlarına rağmen katılımın kararlılığımızın göstergesi olduğunu belirterek katılmalarını teşvik ettik. Hâttâ ikinci yıl kutlamalarından önce TEMAD Gn.Mrk. kontrolunda olan 17 EKİM DÜNYA ASSUBAYLAR GÜNÜ FACEBOOK SAYFASI yönetimi sitemizde yayınlanan bir yazısı ile verdiğimiz desteğe minnettarlık duyduklarını belirterek yeni etkinlikler için desteğimizi talep etmiş ve bu talep zaten TEMAD ve Mücadeleye destek misyonunu üstenmiş olan sitemiz ve üyeleri tarafından olumlu karşılanarak her türlü destek sunulmuştur.

Sadece bizleri onurlandıran bu etkinliklere değil, haklarımızın savunulmasında rol oynayan her türlü çalışmanın destekçisi olduğumuz assubay kamuoyunun malumudur. 

TEMAD yönetiminin üyelerine teşkilatlarına danışmadan aldığı ÖLÜM ORUCU kararında bile; Sosyal ve ekonomik haklar için "Dünya’da ÖLÜM ORUCU kararı alan hiçbir STK yoktur. Bu kararın uygulanması mümkün değildir. Bununla neyi amaçlıyorsunuz?" diyen sorgulamalara  sitede mevcut yazılarımızdan görüleceği gibi  “Her şeye rağmen kararlıyız, TEMAD genel merkez yönetiminin aldığı karara katılacağız, sonuçları ve vebali bu adaletsizlikten öte vicdansızlığı yapanlara ait olacaktır.” Açıklamalarımızın yanısıra sitemiz yöneticisi ve yazarımız Sn. Hüseyin SAVCI basında yer alan haberlerle ilgili olarak  hepimizin düşüncesine tercüman olan yazısında Eylem kararını "üç kuruş için canlarına kıyacaklar" şeklinde algılayan, basit düşünen, algı yoksunu, empati özürlü, sığ düşünceli insanlar "Bu bir para sorunu değildir; Bu bir onur,bu bir haysiyet,bu bir toplumun yıllarca sesini duyuramayışına baş kaldırı sorunudur.” değerlendirmesi ile TEMAD yönetiminin yanında yer aldığımızı belirtmiştir.

Bu yönetim tarihinin en büyük maddi ve manevi desteğini almasına rağmen neyi başarmıştır? Hiçbir şey başaramamıştır...

Sn.Ahmet KESER'in listesini görmeden, bilançoyu incelemeden gözü kapalı oy veren yönetici ve delegelerin varlığını görünce ben neymişim be abi havaları ile "Ben sizden sorun çözmek için yetki almadım" açıklaması ile Tüzük'teki görevlerini seçilmek için verdiği vaatleri unutarak hiçbir başarı elde etmeden saltanatına devam edeceğini belirtmiştir; Bunun Vebali olumsuzlukları, başarısızlıkları, kişisel hesapları sorgulamayan biat eden, riyakarca alkışlayanlara aittir.

Yönetimlerdeki insanlar da hata yapabilir, hatadan dönmek eleştirileri saygı ile karşılamak fazilettir.

Haklı eleştirilere tahammülü olmayan yönetim destekli ahlaksız müfterilerin meslektaşlarına hakaret ve iftiraları yüzünden mücadele umutları erezyona uğratılarak toplum birbirine tahammülsüz hale getirilmiştir. Çevrenize bir bakın, umuttan mücadeleden birbirimize tahammülden eser var mı?..

TEMAD Gn. Başkanı Ahmet KESER havuz medyasının desteği ile çıktığı televizyon programlarında  birilerine mesaj göndermek adınaGenelkurmay'a yaptığı maksadı aşan eleştirilerle Genelkurmayla diyaloğu sonlandırılmış; Ardından tek mahareti başkanın çantacısı ve sırdaşı olduğu için Gn.Bşk. yardımcısı yapılan kişinin "SEFER GÖREV EMİRLERİ'ni kabul etmiyoruz, Genelkurmayın kapısına bırakacağız, YAŞ ÜYELERİNİN MEZARINA TÜKÜRECEĞİZ"; satılmış kalemin OYAK'taki haksızlıkları eleştirmek yerine yöneticilerine "sülükler, paramızla kıç büyütün asalaklar" tarzındaki kendi kişiliklerini ortaya koyan kabul edilemez hakaretleri ile assubay toplumuna büyük bir tepki oluşmasına sebeb olmuşlardır.

Bu tepkilerin sonucu olarak hukuksuz "Disiplin yasası" ile muvazzaf meslekdaşlarımızın  meslek hayatı pamuk ipliğine bağlanmış ,assubayların geçmişte elde ettiği bir çok kazanım kaybedilmeye başlanmış, emeklilere nefes aldıracak personel yasa taslağı askıya alınarak sorunların çözümü rafa kaldırılmıştır... Birçok meslekdaşımız ve aileleri güç koşullarda yaşam savaşı vermektedir.

Şimdi bu şartlarda ayranı yok içmeye tahtıravanla gider mıçmaya dedikleri gibi Dünya'da bizden başka kimsenin kutlamadığı DÜNYA ASSUBAYLAR GÜNÜ'nü sadece Türkiye olarak kendi, kendimize kutluyacağız, öyle mi?

Hiç sanmıyorum, ne kişisel hesaplarla mesaj verilecek bir yer, ne de kutlamaları organize edecek para ve moral  kaldı...

Bunu yönetim de bildiği için sahibinin sesi kalemlere yazdırdıkları ısmarlama yazılarla  ay sonundaki seçimleri bahane ederek  "Bu yıl  Dünya Assubaylar Günü'nü  sade törenlerle masrafını da sponsorların karşılıyacağı  etkinlikler ve şubelerimizin Atatürk anıtlarına  çelenk koyması  ile kutlayalım" demeye başladılar.

SEVSİNLER SİZİN SADELİĞİNİZİ, DENİZ BİTTİ UMUT BİTTİ.

Ankara'ya on binleri getirmeniz mümkün değil, işte bu topluma verdiğiniz tek şey UMUTSUZLUK, oturun bunu kutlayın, hâttâ riyakar takımını alın Ankara DEDEMAN ya da HİLTON'da kutlama adına kendinize ziyafet verin, YAKIŞIR ...

Baştan belirteyim; TEMAD Merkez Yönetiminde hangi isim olursa olsun bence fark etmez; bir emekli assubay olarak, adını mesleğimin adından alan, üyesi bulunduğum, TEMAD üzerine dileklerim, derneğimizin şeffaf  yönetilmesinden, meslektaş camiamızı iyi temsil etmesinden, meslektaş camiamızın haklarını iyi savunmasından, dernek yönetilirken demokratik kurallara en iyi uyulan dernek olmasından, kısaca tüm güzelliklerin derneğimiz  "TEMAD"ın adı ile birlikte anılmasından başka bir amacım, düşüncem olamaz. Bunun yanında, ismi biraz öne çıkanların, ülkemizin bu günkü şartlarında, Amerikan filmlerinde polislerin insanların cebine uyuşturucu koyması benzeri yöntemlerle tuzağa düşürülmesi malum. Kim ne derse desin, TEMAD yöneticilerinin benim haklarımı savunacağım derken esir düşmeyi göze almalarını isteme hakkını kendimde göremem...

TEMAD Genel Başkanı Ahmet KESER meslektaşım için, beş yıl önce ilk tanıştığımda, bu platformlarda, "Oturaklılığı, tavrı, karşısındakini dinlemesini bilmesi, konulara hakimiyetiyle, Sayın Ahmet KESER bu koltuğu doldurur, değme prostatlı YÖK profesörünü cebinden çıkartır" diye yazan kişi  de benim. Hakkındaki düşüncelerim, hâlâ tersine dönmüş değil. Sözümün arkasındayım. Yalnız bu durum aklıma takılan, soruları sormama, daha iyiye ulaşmak adına, gerektiğinde  eleştirmeme engel değildir.

Bu girişten sonra, artık 2013 Assubaylar Günü Ankara buluşması izlenimlerimi anlatabilirim. Ankara buluşmasından bir ay önce yayınlanan mesajlardan TEMAD örgütlerince Ankara’ya meccane otobüs servisi sağlanacağını öğrenince listeye adımı yazdırdım. 18 Ekim günü akşamı, üç otobüs dolusu, yüzden fazla kişi, Antalya’dan yola çıktık. Sabah 07:30 gibi Ankara Etiler Orduevinde olduk. Orduevinde gideri TEMAD tarafından karşılanan kahvaltımızı ettik. Anıtkabir’e yapılacak kortej yürüyüşünün başlangıç yeri olan Ankara Arena’nın önüne hareket etme saatine kadar, dört saat orduevinde kaldık. Bu süre içinde, başka illerden gelen tanıdık meslektaşlarımızla buluşup hasret giderdik. Sanal alemden tanıştığımız birçok meslektaşımızla olan “gıyabi” tanışıklığımızı “vicahiye” çevirme fırsatı bulduk. Saat 13:00 gibi, otobüslere binip yürüyüşün başlayacağı noktaya hareket ettik. Orada diğer konaklama yerlerinden gelenlerle ve yürüyüşe Ankara’dan katılacak olan  meslektaşlarımızla buluştuk. TEMAD Yönetimi katılımcıların öğle yemeği için de organizasyon yapmış. Dağıtılan pide ayranlarla nefsimizi körlettik. Alanda kalabalık toplu haldeyken alanın tamamını görmek mümkün olmadığından katılım yetersiz mi acaba diye biraz  endişelendim. Yürüyüş başlayıp yola koyulunca, yol boyunca uzanan kortejin uzunluğunu görünce, katılımın  pek de az olmadığını görüp sevindim.  Anıtkabir'e doğru yöneldiğimizde, geçtiğimiz kavşaklarda Ankara'lı sürücüler, araba kornaları ile bizlere destek verdiler. Öğle öncesi hava parçalı bulutlu ve güneşliydi. Kortej  Anıtkabir yokuşuna geldiğinde hava kapandı, hafiften yağmur başladı. Neyse ki yağış fazla uzun sürmedi. Ata'mızı ziyaret, İstanbul TEMAD İl Başkanın şefliğinde İstiklal Marşı’nın  söylenmesiyle sona erdi. Dönüş yolunda Tandoğan Orduevi’nde biraz soluklandım. Orada da daha çok sanal ortamdan tanıştığım bir çok  meslektaşımla yüz yüze gelme, tanışma fırsatım oldu. Güneşin batmasına yakın, akşama kutlama etkinliklerinin yapılacağı Ankara Arenaya geçtim. Yürüyüş sonrası yakın illerden gelen gruplardan, akşama erkenden evimizde olalım diyerek konseri beklemeden ayrılmaya niyetlenenler olduysa da bildiğim kadarıyla TEMAD yöneticileri bu teşebbüslerinden vazgeçirdiler. Bir önceki gece yaptığım otobüs yolculuğu nedeniyle çektiğim uykusuzluğun dışında benim açımdan bir sıkıntı yoktu. Mehter takımının konseri, dünyanın dört bir yanından Türk müziği örnekleri veren müzik topluluğunun konserleri güzeldi. Spor salonunun tribünlerini dolduran camiamız mensuplarının coşkusu olağanüstüydü. Konser arasında,bir ara TEMAD Genel Başkanı Sayın Ahmet KESER, yönetim ekibiyle birlikte salonda bir tur atıp katılımcıları selamlayışı muhteşemdi. Başkanın salona girip seyircileri selamlayışı, iktidara aday, umut vaat eden bir siyasi parti liderini aratmaz mükemmellikteydi.. Platforma çıkıp yaptığı konuşma, daha önceki konuşmalarıyla içerik açısından karşılaştırıldığında, bu kez Genelkurmay’dan pek fazla söz etmedi. Sözlerini “Tek devlet, tek millet ilelebet” sloganıyla bitirdi. Başkan’dan sonra sahneye çıkan sanatçı bayan çok güzel şarkılar söyledi ama, kıyafeti, benim gençliğimde  çamaşırın evde leğende yıkandığı dönemden, çamaşırın başından kalkmış gelmiş de, eline mikrofon tesadüfen tutuşturulmuş gibiydi...

2013 Assubaylar Günü Ankara izlenimlerimi anlatan bu yazımı, daha altı yıl önce sorunlarımızı duyurma amaçlı dörtte bir gazete sayfası genişliğinde ilan vermeye niyetlendiğimizde, ilan gideri olan on bin lirayı aramızda toparlayasıya kadar  karşılaştığımız sorunları ve o günün TEMAD Genel Merkez yönetiminin yaptığı engellemeleri yaşamış bir kişi olarak, bu günkü yönetim için “At binenin kılıç kuşananın. Bravo adamlara. Bu yönetim işini biliyor; sayelerinde son bir yıl içinde sorunlarımız yirmiye yakın gazete haberine, ve televizyon programına konu oldu. Sayelerinde sıfırdan koskoca bir Assubaylar Günümüz oldu. TEMAD artık kutlamalar için üyelerini Ankara’ya getirmek üzere yurdun her köşesinden otobüsler tahsis edebilecek güce erişti. Toplantılarını beş yıldızlı otel salonlarında yapar, misafirlerini lüks otellerde ağırlar hale geldi. Selam olsun emekli assubaylar dışında derneğimize katkı yapanlara” türü övgüler düzüp bitirecektim; olmadı..

İçimdeki sevdalı, “Aklına takılan soruları niçin sormuyorsun? Sosyal paylaşım ortamlarında fedailiğe soyunanların, soru soranı dövmekten beter edenlerin, birilerinin sorulan sorulara illa ki cevap vermeyi kendilerine  görev edinenlerin şirretinden mi korkuyorsun yoksa” diyerek başımın etini yedi. “Sorunlar çözülecek, sen de meslektaşlarının internette bir meydanda toplanmaları için davul çalarak  sorunlarının ortaya konulmasına katkı koymuş olmakla  övünecek, bunu yazıya dökecektin. Yazının başlığını bile hazırlamıştın; yazının başlığı ‘SONDAN YEDİNCİ DAVULCU BENDİM’ olacaktı. Bir ara ‘on beş ocağa kadar susun bekleyin, Ankara’ya gidip sorunları bir hafta içinde çözeceğim’ diyenlere bile inandın bekledin. Hani ne oldu; elin belinde mi kaldı yoksa? Buraya kadar anlattıkların aynanın önünde herkesin gördükleri” dedi, bir anlamda benimle dalga geçti. Ben de, madem benim anlattıklarımı beğenmedin, öyleyse aynanın arkasını da sen anlat bakalım deyip, sözü  içimdeki sevdalıya bıraktım.

Assubaylar Günü geçen yıl ilki yapıldığında da bayram arifesine rastlamıştı ve TEMAD örgütlerinden Ankara’ya en pahalı otobüsü Antalya TEMAD kaldırmıştı.. O zaman bir Ankara otobüs fiyatına, bir bayramda yapılacak zorunlu masraf ve toruna verilecek bayram harçlığına bir de  bankamatikte kalan rakama bakmış, sonunda torunun bayram harçlığı lehine Ankara’ya gitmekten vazgeçmiştim. Bilindiği üzere, bu yıl yirmi gün kadar önceden, Ankara’ya katılımcılar için ücretsiz ulaşım sağlanacağı duyuruldu. Bunu da öğrenince Assubaylar Günü kutlamalarına katılmaya karar verdim. Geçen yıl Edremit Körfezi bölgesinden TEMAD  şubeleri 25 TL maliyetle Ankara’ya otobüs kaldırmışken, Antalya’dan normal tur fiyatına 60 liraya otobüs kaldırılmıştı. Bu durumu dile getirip, mevcut  Antalya TEMAD yöneticilerine, yerel yönetimlerin bu konularla ilgili imkanları olduğunu, daha önceki yöneticilerin yerel yönetimlerden bu gibi durumlarda yardım istediklerini ve talebin genellikle olumlu karşılandığını, bu gibi hizmetlerin derneğe daha az maliyete mal olduğunu, niçin bu olanakları zorlamadıklarını sorduğumda “biz kimsenin kapısına gidip ağız eğemeyiz” cevabını almıştım. 

Antalya’ya geleli yıllardır paltonun ne olduğunu unuttum. Takım elbise de ancak mevsim kışsa mutlaka giymek durumunda olduğumuz bir düğünlerde lazım oluyor. Bizim gibi emekli bir kişinin yılda bir takım elbise alacak hali de yok. Ankara’ya takım elbiseyle gitmeye niyetlenince, yıllardır askıda bekleyen takım elbisemin  pantolonunu şöyle bir test ettim. Göbeğimin kutrundaki değişiklik nedeniyle, otuz altı saat devamlı giymeye uygun olmadığını, rahat edemeyebileceğimi  anladım. Zorunlu olarak, pantolon belini açtırmak için önce soluğu Pantoloncu Terzi Halil’de aldım..

Hareket saatinde, otobüsün kalkış yerine geldiğimde, benim bindiğim  otobüsün üzerinde “Antalya Muratpaşa Belediyesi” yazıyordu ve o kadar görmeye çalıştığım halde hiçbir Antalya TEMAD yöneticisinin ağzının eğri olduğunu görmedim. Ücretsiz otobüse binip, Sabah Ankara Etiler Orduevi’nde TEMAD’ın verdiği bedavadan kahvaltıyı edip, öğleyin de dağıtılan pide ayranla karnımı doyurunca, bir ara, medyada zaman zaman sözü  edilen makarnacı kömürcü seçmenleri sanki anlar gibi oldum; kendimi onlar gibi hissettim... 

TEMAD için bankaya  her ay  maaşlarından   otomatik ödeme talimatı verenlerden Allah razı olsun diye için için tekrarlarken; ismine gerek yok, yürüyüş toplanma alanında, TEMAD Genel Merkezine sık sık girip çıktığını bildiğim, sosyal medyada TEMAD Genel Merkezi yönetimine sorulan en küçük bir soruya, eleştiri imasına kendisini cevap vermekle görevli sayan, camiamızda adı bilinen bir meslektaşıma rastladım. Bu meslektaşıma, Assubaylar Günü organizasyonu az buz bir maliyet değil, TEMAD’a bu işler için katkıda bulunan, sponsorluk yapan oldu mu; varsa kimdi, neyin karşılığında sponsor olmuşlardı, yoksa masraflar  bütçeden  mi karşılanacak diye soracağım tuttu. Arkadaşım “Sponsor var. Bu organizasyonlarda TEMAD’ın bütçesinden beş kuruş harcanmadı. Sponsor bir organizasyon firması. Sponsor firma büyük assubay camiasının Assubaylar Günü’nü organize ettiğini referanslarında kullanması karşılığı tüm organizasyon giderlerini karşıladığı gibi, TEMAD’ın kasasına da üste 200 bin lira verecek” dedi. Benim böyle parasal konulara oldum olası aklım ermediği, bu konularda vizyonum hep “kimse sırtına  binmeyeceği eşeğin önüne arpa dökmez” kuralı ile sınırlı olduğundan, anlatılanlar aklıma yatmadı ama yine de anlamış gibi görünüp uzatmadım..

Öğleden önce, yürüyüş öncesi orduevi lobisinde zaman geçirirken, uygulanan yöntemlerinin demokrasiye uygunluğunun tartışmalı olduğu iddia edilen ve mahkemelik olan son genel kurul üzerine meslektaşlarımın aralarında, “keşke bunlar yaşanmasaydı çok iyi olurdu; Ahmet Keser başkanlığında bir yönetim böyle uygulamalara gerek kalmadan çok rahat tekrar seçilebilirdi” türü sohbetlerine kulak misafiri oldum. Bu “keşke”li sohbetleri, sponsorluk üzerine meslektaşımın  anlatılanlarını dinledikten, Sayın TEMAD Genel Başkanımızın akşam konser salonuna yaptığı politikacı vari muhteşem selamlamasını izledikten sonra, bu yönetimin geride kalan üç yılı  gözümün önünden film şeridi gibi geçmeye başladı.  

2011 Ekim'inde camiamız adına ne de çok sevinmiş umutlanmıştım. Televizyona çıkma fırsatı bulup “Günümüzde tüm assubaylar artık yüksek okul mezunudur” deyip dert anlatmaya çalışırken, söze “örneğin ben ortaokul mezunuyum, dışarıdan lise bitirdim” diye başlayan bir yönetim anlayışı gitmiş, TEMAD’a yönetici olup camiasına daha iyi hizmet edebilmek, kendisini daha güzel ifade etmek amacıyla, kendisinde eksik gördüğü diksiyon konusunda  ders alan, artık “Hakkari’nin çıplak dağlarına” bile hitap eden bir anlayış gelmişti. Durumu o günlerde alkışlamıştım; geldiğimiz ortamda biraz şüpheyle bakar oldum. Nasıl oluyorsa yeni başkanımız, yurdun bir çok yerinde, bazen askeri birliklerin sınırları içinde bile muvazzaflarla toplantılar yapıyor, şimdiye kadar iyi komutan olmanın birinci şartını “astsubay denilince surat asmak” sanan kafalar bu toplantılara itirazsız izin verir olmuşlardı. Ardından, şimdiye kadar hiç yokmuşlar da iki gün içinde yaratılmışlar gibi, birden bire, sayıları yüz binlerle ifade edilen “Twitteri sallayanlar” grubu ortaya çıktı. İyi bir şey olsa gerek, kendi söylemleriyle, üst üste birçok kez “TT” olmakla övündüler. Sanki artık “mutfakta biri varmış” gibi, düne kadar yüzüne kimsenin bakmadığı, hep duymazdan gelindiğine alıştığımız TEMAD Genel Başkanı’na, her kesimden televizyon kanallarının arka arkaya kapılarını ağzına kadar açar olduğu  dönemi yaşadık. Başkanımızın da ağzı laf yapıyordu hani; ben dahil herkes, “Antalya’da  altmış albay oturuyor”, “Bodrum’da karakol komutanı üsteğmen, Ürgüp’te başçavuş”, “Mesaimizin süresi amirin iki dudağı arasında”, “Bu nasıl adaletsizlik; assubaylar barış anında bile hukukçu olmayan subaylarca yargılanıyor”, “Emekli olan assubayın maaşı görevde aldığı maaşın yüzde kırk beşine düşüyor” türü doğru ve haklı sözlerini alkışladık. Bu süreç aynı zamanda, sonunda Türk Ordusu’nun iş yapamaz duruma getirileceği, sonunda resmi makamların söylemiyle, “sınırlarda 1500 atlı kaçakçının Türk Ordusuna posta koyar hale getirilmesi amacıyla hedefe konulup salvo atışların yapıldığı süreçle çakışıyordu. Bir süre sonra, şikayet edilen sıkıntılar bitmiş sanki amaca ulaşılmış gibi, TEMAD Yönetimi birden bire suskunluğa büründü. Bu arada işe çok iyi başlayan yönetim nedense aralarında birbirlerine düşüp çatal kazığa dönüştü. Sonuçta bilindiği üzere iş olağanüstü genel kurula kadar uzandı.

Sorunlarımızın çözümüne Genelkurmay’ın hep olumsuz yaklaştığının kamuoyuna şikayet edilip, siyasetin duyarsız kaldığı konusunda tek bir imâ bile yapılmadığı bir sürecin sonunda, bir de baktık ki sel gitmiş kum kalmış. Türk Ordusu'nun birilerinin çıkarına çomak sokabilme potansiyeli taşımayacak şekilde tasfiyesi sağlanmış, assubayların şikayet ettikleri sıkıntılar çözülmediği gibi,  disiplin yasası düzenlemesi hazırlanırken hep “bu konuda bizim birikimimiz var, şikayetçi olan taraf biziz ve buradayız” diye tekrarlayan TEMAD adam yerine konulup görüşü sorulmamış, çıkan disiplin yasasıyla sorun çözülmek yerine üzerine bir düğüm daha atılmıştır. Sonuç olarak, geldiğimiz aşama itibariyle, felenk demiri niyetine galiba kullanıldık...

Son olarak, Ankara’da Assubaylar günü kutlamalarında TEMAD Genel Başkanı'nın salon performansının ve yaptığı konuşmasının  bende bıraktığı izlenime  gelince; Neil Dimond misali çok güzel gitar çalıp şarkı söyleyen bir adam düşünün. Müziğin her türlüsü sonuçta müziktir deyip, bu adamın kucağına bağlama vererek sahneye çıkarsak, hadi bakalım Musa Eroğlu’nun “Sarıkamış” uzun havasını söyle bakalım desek; gitar ustası adam önüne konulan notaları açıp, belki bir şeyler yapabilecektir ama; kuvvetle muhtemel adam bağlamayı gitar gibi çalmaya kalkacaktır. Musa Eroğlu’nun söylediği “Sarıkamış” türküsünde olduğu gibi mümkün değil beni duygulandıramayacaktır...

Burada gitarla şarkı söylemeyi siyasetin, gitar ustasını TEMAD’ın danışmanlarının, yapılan işi yani müziği adam parlatma sanatının, bağlama ile türkü söylemeyi de dernekçiliğin yerine koyun. Camia ve dernek olarak bir kere daha birileri tarafından omuzlarımıza basılıp kullanılmaktan, virtüözlerin gitar tarzında bağlama çalıp türkü söylemeye kalkmasından, birilerinin camiamızın omzuna basıp yükselmeye niyetlenmesinden, başka amaçların sorunlarımızın önüne geçmesinden, çok defa olduğu gibi camiamızın sel yatağında kum gibi, kütük gibi kalakalmasından  endişe ediyorum...

Not: Sayın Ahmet Keser’in Bugün Televizyonu’nda 5 Kasım 2013 günü çıktığı programda sorunlarımızı ortaya koyuşu ve sadece assubayların sorunları için değil, Türk Ordusu'nun içine düşürüldüğü durumdan kurtulması için biz birikimlerimizle buradayız vurgusu yaptığı konuşma çok güzeldi, kendi adıma kutlarım...

Mehmet Ali KILINÇ / Antalya/ 7 Kasım 2013

Saygıdeğer Meslektaşlarım

Yıllardır bizi manevi olarak onurlandıracak  ASSUBAY GÜNÜ ve ASTSUBAY MARŞI’mızın olmasını arzu ederek bu dileğimizi yasal temsilcimiz TEMAD yönetimlerindenve genelkurmay'dan talep ettik. Bunu ilk kez geçen yıl  17 EKİM 2012, üstelik uluslararası düzeyde ve gayet güzel bir organizasyon ile şimdiki TEMAD yönetimi gerçekleştırdi. Bu yıl ikincisi yapılacak olan etkinlik için bazı arkadaşlarımız kendilerince haklı kişisel görüşlerine göre böyle bir organizasyon için harcanacak paraların devam eden sorunlarımız, haksızlıklarımızın çözümüne katkı için harcanmasını, ayrıca bu günün BM tarafından kabul edilmediğini ileriye sürmektedirler.

Dünyada kutlanan önemli günlerin büyük bir bölümü bir kişinin girişimi ile başlamıştır. Her günü BM onaylaması beklenemez. Nitekim bir çok gün ya geleneksel ya da ulusal kararla alınmıştır.

Örneğin; En önemli günlerden dünya'da ve ülkemizde kutlanan anneler günü Anne Jervis’in adında bir Amerikalı’nın 1908 tarihinde ölen annesi için tüm arkadaşlarını toplayarak yaptığı etkinliğin kabul görmesi üzerine 1914 yılında ABD Kongresi tarafından Mayıs ayının 2'nci pazarı anneler günü olarak onaylanmış, ABD'de kutlanan bu gün dünyaya yayılmıştır. ABD'nin 2008 yılını  NATO’nun 2009 yılını assubaylar yılı olarak kutlaması resmi onaylara ve BM kararlarına dayanmamaktadır;

Biz bir ilki başlatacağız inanıyorum ki bir milyonluk bir aile olan assubayların günü ülkemizde ve uluslar arası düzeyde daha coşku ile parlementolar hatta BM tarafından kabul görecektir her şeyin bir ilki bir başlangıcı vardır. Dileğim 2014 yılı kutlamaları tüm kuvvetleri kapsayan dinlediğimiz zaman burnumuzun direğini sızlatıp göğsümüzü kabartan assubay marşı ile başlamasıdır, bu konuda özellikle bando sınıfı meslektaşlarımızdan böyle bir armağan bekliyoruz.

Sağlık durumunuz, ekonomik durumunuz, özel durumunuz bu güne Ankara'da katılmaya imkan vermeyebilir; Ancak mutlaka bulunduğunuz il ve İlçe TEMAD'larının kutlamalarına katılabilirsiniz ama katılmamak için geçerli  mazereti üretip arkasına sığınmayalım! Özellikle Ankara ve civarındaki arkadaşlarımızın bu konuda mazereti olamaz. Sen kendine saygı duymaz isen sana kimse saygı göstermez. Bu törenlere katılımımız kararlılığımızın göstergesi olacaktır ve bütün gözlerin ANKARA’da olduğunu unutmamalıyız. Nice 17 EKİM’leri daha büyük coşku ile kutlamak dileği ile hepinizin 17 Ekim Dünya Assubaylar gününü şimdiden kutlar, sevgi ve saygılar sunarım.

Not. www.17ekim.org/ekatalog/17_dunya_astsubaylar_gunu_katalog/index.html#features/

Değerli Okurlarımız, Meslektaşlarımız

Bu yıl ikincisini kutlayacağımız 17 EKİM DÜNYA ASSUBAYLAR günü kutlamalarına destek amacıyla TEMAD Genel Başkanlığı öncülüğünde ve koordinesinde FACEBOOK'ta kurulan grup yönetimi tarafından Site Yönetimimize gönderilen açıklama aşağıdadır. Site yönetimi olarak her türlü desteğe hazırız. Lütfen kişisel desteklerinizi esirgemeyiniz.Sevgi ve saygılarımızla.

17-Ekim-Kapak

TEMAD’a akan dereleriz” sloganıyla bütünleşmiş olan ve bizler, yani assubaylar tarafından kurulmuş olan www.emekliassubaylar.org’un güzide takipçileri, meslektaşlarımız...

Üç aydır değil, bir yıldır değil, beş yıldır değil, on yıldır değil onlarca yıldır camiamızın hizmetinde olan, bu uğurda; emek harcayan, alın teri döken siz meslektaşlarımıza selam ediyoruz.

Yıllardır, As(t)subay özlük hakları için nasıl bir çaba içinde olduğunuzu, ne kadar etkili yol ve yöntemler geliştirdiğinizi ve uyguladığınızı çok yakından takip ediyoruz.

Bizler, emeklisi ve çalışanıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimizin diğer bütün unsurlarıyla birlikte temel taşları olan astsubay/assubaylarıyız.

www.emekliassubaylar.org sitesi olarak sizlerin de sürekli olarak vurguladığınız üzere; "bizler hakkımız olandan ne bir eksik ne bir fazla bir şey istemiyoruz.” Bizler, özellikle son 20-30 yıl içinde bizden alınanları geri istiyoruz. Bu isteklerimiz, ana başlıklar halinde olsun, tek tek konuların içine girerek olsun binlerce kez hem siteniz hem de diğer yayın kuruluşlarımız vasıtasıyla kamuoyuna ve ilgililere duyurulmuştur.

TEMAD Genel Başkanlığı Yönetim Kurulunun 19 Mart 2012 tarihinde almış olduğu kararla bu yıl ikinci kez kutlanacak olan 17 EKİM DÜNYA ASTSUBAYLAR GÜNÜ kutlama çalışmalarına katkı ve destek sunmak amacıyla kurulan “17 EKİM DÜNYA ASTSUBAYLAR GÜNÜ” isimli FACEBOOK grubumuza destek olmanızı ve bu günümüzü coşku ile birlikte kutlamayı diliyoruz.

Amaç birliği içinde olan, olması gereken tüm sızıntıların, derelerin, yollarındaki tüm engellerin kaldırılarak daha güçlü bir şekilde TEMAD’a yönlendirilmesinin, isteklerimizin gerçekleşmesini kolaylaştıracak adımlar olduğunu düşünüyor, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.

SESİMİZİ DÜNYA DUYACAK...

 

17 EKİM DÜNYA ASTSUBAYLAR GÜNÜ
FACEBOOK GRUP YÖNETİMİ

Değerli Meslektaşlarımız

Yıllardır ön yargılarla tahakküme varan haksızlıklar yaşayan, haklı talepleri ötelenen, hâttâ sicil, tayin ve ceza korkusu ile susturulan assubaylar, "kol kırılır yen içinde kalır dedikleri" zaman, bu kez kanatları kırıldı! "TSK bir ailedir" diyenler bizlere üvey evlat muamelesini bile çok gördüler. Fakat, artık haksızlıklara, hukuksuzluklara, üvey evlat muamelesine "HAYIR" diyen assubaylar, onur mücadelesinde kararlı bir şekilde yürüyor ve yürümeyede devam edecekler.

Genelkurmayın kapısında bekletilen, aba altından sopa gösterilen, "TSK'de adaletsizlik yok. Tüm personelin sosyal ve ekonomik hakları bir sistem dahilinde eşit olarak korunuyor" klişe sözleri ile bizleri oyalayanlar, kölelerin ülkelerinde genelkurmay ve devlet başkanı olduğu bir dünyada “söz vermeyin haklarımızı verin” diyen assubayların sesini duymak zorundadırlar.

"Güçlü ordu, güçlü Türkiye" sözü bir slogandan ibaret olmaması ve aidiyet duygumuzun kaybolmaması için ivedi çözümler üretmek zorunda olduklarını görmelidirler. Aksi halde kaybeden sadece assubaylar olmayacaktır!

Bu nasıl bir zihniyettir?  NATO 2008 yılını, ABD 2009 yılını 'Assubaylar Yılı' ilan etti. Genelkurmay ittifak üyesi olmasına rağmen, bir kuru mesajla dahi Türk assubaylarını kutlama zahmeti göstermedi! Bu talihsiz tavrını devam ettirerek, TEMAD tarafından organize edilen 'Dünya Assubaylar Günü' etkinliklerine iktidarın bakanı, Ana Muhalefet Lideri, milletvekilleri, seçkin konuklar ve yabancı ülke askeri ateşeleri katılmasına rağmen, bir tek temsilcisini gönderme zahmetinde bulunmadı!

Yıllardır bu sitede "assubayların marşı ve günü olsun. Manevi olarak bu mutluluğu yaşayalım" talebinde bulunduk. Bu talebimize, ne zamanın TEMAD yönetimi, nede diğer ilgililer yanıt vermedi! Her gecenin bir sabahı olduğu gibi, Sn.Ahmet KESER ve ekibi bir güneş gibi ortaya çıkıp bizlerin sesine, hislerine, taleplerine yanıt verdi. Bırakın assubaylar gününü, kimsenin cesaret edemeyeceği büyük bir organizasyona imza atarak muhteşem bir çoşku ile bizlere bu günü yaşattılar. Gn.Başkanımız  Sn.Ahmet KESER, organizasyon sorumlusu Gn.Bşk.Yrdc. Sn.Yüksel Binici başta olmak üzere tüm genel merkez yönetimine, destek verenlere, sponsorlara, katılanlara ve yürekleri ile bizleri destekleyenleri kutluyor, yüreklerinden ve gözlerinden öpüyoruz.

Assubaylar olmadan ordumuzun bırakın savaşmasını askerimiz karnını doyuramaz! Aksini savunanlar varsa, aynı zaman diliminde tüm assubaylara 48 saat izin versinler... Biz imtiyaz istemiyoruz, bizim terimiz, kanımız şaşal suyu değildir! Tek talebimiz adalet, eşitlik ve insan onuruna saygıdır.

Güçlü ordu güçlü Türkiye sloganla değil yukarıdaki resmin Türkiye'de gerçekleşmesi ile mümkündür.

Tekrar DÜNYA ASSUBAYLAR GÜNÜ’nü kutlar sevgi ve saygılar sunarız.

E.ASSUBAY GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU – EMEKLİ ASSUBAYLAR SİTE YÖNETİMİ

Bizden önceki büyüklerimiz ve biz her zaman şunu dedik; ”Biz assubaylar,  ordunun temelini oluşturan faaliyetleri icra eden kesimiyiz.

Neydi bu faaliyetler;

Vatan evlatlarının bulunduğu askerlik şubesinden sevki, katıldığı askeri birliğin nizamiyede karşılanması, giyimi, kuşamı, iaşesi, eğitimi, morali, dertlerinin dinlenmesi ve çözümler bulunması ve terhisinde uğurlanması,

Assubaylar, ilçe jandarma, köy karakollarının yanı sıra, en zor görev koşullarına sahip sınır karakollarında, dağ başlarında komutan olarak görev yapmaktadırlar.

Ordu malı olan her türlü iaşe, ibate malzemesi, tankı topu, zırhlı-zırhsız aracı, uçağı, helikopteri, gemisi, denizaltısı, muharebe cihazları, sağlık cihazları, hafif ve ağır silahlarının trilyonları bulan zimmeti ve bu malzemelerin bakım sorumluluğu assubaylardadır. Bu görevlerin dışında yazışma ve planlarda da önemli görevler üstlenmektedir.

Askeri ve milli törenlere katılmanın dışında aynı zamanda bir moral görevi de olan askeri bandoların icracıları da assubaylardır.

Bizler bunları derken, kimi sorumsuz kişiler de “bunlardan bir şey olmaz”, “üçü bir araya gelemez”, “emekli olunca …şu olur…bu olur…” gibi olumsuz yaymacını yapadurmaktaydılar. Hatta bu türden yaymaçların kimisi internete de düştü, takip edenler hatırlayacaklardır.

Gelelim konumuza,

İnternetteki yazılarımızda, bir araya gelişlerimizde hakları gasp edilen, her askeri darbede biraz daha gerilemiş olan, TBMM’de hakları halen korunamayan nezih, fedakâr, cefakâr camiamızı nasıl yüceltebilir, kamuoyunda yaratılmış olan olumsuzlukları nasıl ortadan kaldırabilirizin çözüm yollarını basının değerli yazarlarının da katkılarıyla, hep birlikte aramaya, yazmaya, yorumlamaya çalıştık.

Bunun yolu TEMAD yönetiminin çağa uygun projeler üretmesinden geçmekteydi ve 2011 yılına kadarki yönetim çok çalışmasına, istemesine rağmen bu konuda ne yazık ki yetersiz kalmaktaydı.

Bir üç yıllık gecikmeyle 17 Ekim 2011 tarihinde yönetime gelen yeni TEMAD yönetimiyle birlikte, çağa uygun, assubay topluluğunu bulunduğu yerden, tabanın istediği hatta onun ilerisinde hedeflere yönelten icraatlar bir bir yürürlüğe konulmaya başladı.

TEMAD Yönetimi, tabanın başlatmış olduğu Pes Hareketini üstlenerek, sorumluluğu almış, organizasyonu yönetmiş ve doğru bir yöntemle basın ve yayın yoluyla kamuoyuna aktarmıştır.

En kapsamlı iş olarak da 17 Ekim Dünya Assubaylar Günü’nü ilan ederek, assubaylar için ulusal ve uluslararası bir günün kutlanmasına vesile olmuştur.

Daha ilk olmasına rağmen basın, yayın, internet, telefon mesajları, davetler yoluyla kamuoyuna duyurulmuş olan “17 Ekim Dünya Assubaylar Günü” başta assubaylar olmak üzere, kamuoyu, ataşelikler ve siyasi partilerce benimsenmiştir.

Pek çok il ve ilçede emekli-muvazzaf askerlerin, mülki erkânın katılımıyla icra edilen 17 Ekim kutlamaları,

Panel,

Yabancı askeri ataşelerin, MHP milletvekillerinin, Ak Parti Enerji Bakanının, CHP Genel Başkanı ve milletvekilleri ile davetlilerin katılımıyla 19 Ekim günü Ankara Hilton Otelinde yapılan resepsiyon,

Resim sergisi,

Müzik gösterileri,

Yüksek sayıda katılımla gerçekleşen Anıtkabir ziyaretleri,

Bisikletle dünya turunun başlatılması,

Coşkulu kortej yürüyüşü,

Ve son gün yapılan konser,

TEMAD tarihinde ilk kez yaşanan bu tür organizasyonlar, assubayların bulunduğu kültürel seviyeyi, birlik ve beraberliğini, organizasyon gücünü Türk ve Dünya kamuoyuna sunmada büyük katkılar sağlamıştır.

Türk basını “Dünya Assubaylar Günü”ne gereken önemi vermemiş olsa da, ne kamuoyu ne de dünyanın dört bir yanında bulunan emekli, çalışan assubaylar bilgilendirmesiz kalmadı. Çünkü her birisi adeta muhabir görevi yapan binlerce assubay anlık paylaşımları yoluyla görüntüleri dünyaya sundular. Kendilerine teşekkür ediyoruz.

Yazımı hazırlarken TEMAD’ın Basın yayından sorumlu Başkan Yardımcısı Yüksel Binici’nin sosyal medya yoluyla duyurmuş olduğu “Hiç ara vermeden 17 Ekim 2013 Dünya Assubaylar Günü hazırlıklarına başlanacaktır” mesajı, önümüzdeki yılın bundan daha etkin olacağının bir işareti.

Kendilerine şimdiden kolaylıklar diliyoruz.

Son yılların en büyük organizasyonu olan ve coşkuyla kutlanan Dünya Assubaylar Günümüzü bir kez daha kutluyorum.

Devleti meydana getiren en nihayetinde birlikte yaşamaya karar vermiş olan, tasada, sevinçte bir arada olmak isteyen, kader birliği yapmış olan insan topluluğudur.

Bir araya gelişten sonra birlikte yaşamı düzenlemek, ihtiyaçları karşılamak için bir sistem gerekliliğinden doğan devlet; kurucularının mutluluğu, güvenliği, birlikte yaşamın getirdiği hadiseleri çözmek, müreffeh bir yaşam ortamı sağlamak için kurucu insanlardan aldığı destekle, vergilerle yine onlara hizmet sunar.

Nedir bu hizmetler?

Sadece ikisini ele alalım,

1- Fizyolojik ihtiyaçların karşılanması:

İnsanlar dağınık halde yaşarken Fizyolojik ihtiyaçlarının bir kısmını kendi çabalarıyla karşılayarak yaşam sürmeye çalışır.

Mesela evleri yoktur, bir mağarada yaşayabilirler. Kars’ın Anı harabeleri etrafında bulunan mağaralarda yöre halkının 1950’lere kadar mağarada yaşam sürdükleri bilinmektedir.

Hal gibi bir organizasyona sahip olmadığı için beslenmek için kullandıkları gıdalar bulunduğu yerle sabittir. Fakat devlet olduktan sonra sınırlar içinde yetişen besin maddeleri bir yerden bir yere taşınmakta, haller yoluyla da insanlara değişik besinler sunulabilmekte.

2- Güvenlik ihtiyacının karşılanması:

Devlet olmadan önce ilkel yöntemlerle kendisini koruma altına almaya çalışan insan, devleti oluşturduktan sonra kurulan teşkilatlar yoluyla bu yükten büyük bir oranda kurtulmuş olur.

İşte konumuz da burada başlıyor.

İnsan yaşamında ikinci sırayı oluşturabilecek düzeyde bir öneme sahip olan güvenlik ve bu amaçla kurulan teşkilatlarda devleti meydana getiren insanlara hizmet verenlerin –ki burada çalışanlar da kurucudur- iç huzuru, insani ihtiyaçların karşılanmasındaki beklentilerini (Sosyal, Kendine Saygı, Kendini gerçekleştirme) gerçekleştirebiliyor olması daha iyi bir yaşamın gerçekleşmesi ve daha iyi bir hizmet sunumu için önem kazanmaktadır.

Bu anlamda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gerek iç gerekse dış güvenliğinde önemli maddi, manevi sorumluluklar alan/almış olan emekli ve çalışan assubaylarımızın Genelkurmay Başkanlığı Bilgilendirme Notlarında, gazete-internet köşe yazarları, yorumcuları ve sosyal medyada dile getirilmekte olan pek çok insani ihtiyaçlarının karşılanmaması söz konusu.

Bir devletin en önemli görevlerinden birisi gelir adaletini organize etmek, hizmet verenlerin-alanların mutlu bir şekilde bulunmasını sağlamak olduğu halde; Millet adına Devleti idare edenlerin gerek TBMM yoluyla, gerekse oradan alınan yetkilerle –icabında adalet dağıtan makamlarının kararlarına rağmen- zaman içerisinde üstünlüğünü icabında zor kullanarak kabul ettirmiş ve sürdürmekte olduğu çıkan kararlardan görülebilen bir statüye yönelik yanlı, gelir adaletini ortadan kaldırıcı, çalışanların vicdanlarını rahatsız edici uygulamaları assubayların aleyhine olacak şekilde “…olacak, yapılacak, gönderdik, bekliyoruz, yapacağız, düzelteceğiz, haklısınız…” gibi sözlere rağmen sürdürülmekte olduğunu görmekteyiz.

Ancak hayat devam ediyor ve ihtiyaçların beklemek gibi bir durumu söz konusu değil.

Kıdemli bir assubayın yarbay düzeyindeki maaşının zaman içerisinde, göz göre göre yüzbaşı, kıdemli üsteğmen seviyesine çekilmesi; bir albay statüsünden emekli edilene neredeyse teğmenin iki katı maaş bağlanırken, emekli kıdemli başçavuşa assubay çavuş maaşının altında bir maaş verilmesi kıt kaynaklardan oluşan devlet gelirinin, benzer işi yapanlara adaletsiz dağıtıldığını göstermektedir.

Hâlbuki kamuda çalışanların ücreti kanunlara, yasal mevzuatlara göre verilmektedir. Dolayısıyla bir yaptırım gücü olan devlet kullanılarak!, devlet eliyle bir adaletsizlik meydana getirilmektedir, diyebiliriz.

Adaleti sağlamakla görevli olan devlet, idarecileri yoluyla bizzat adaletsizlik meydana getirmemelidir.

Bir zamanlar öğrenim görmeleri yasaklanmış, haklarını aradığı için eşleri dâhil soruşturma geçirmiş, hapislere atılmış, beş bin civarında insanının mesleğine son verilmiş olmasını yaşamış assubayların hizmet vermekte olduğu devletinden adalet bekliyor olmasından daha doğal ne olabilir.

Fakat doğal şeyler bile gerçekleşmediği için Emekli Assubaylar Derneği (TEMAD) assubayların sesini Türk ve Dünya kamuoyuna duyurmak için 17 Ekimi Dünya Assubaylar Günü ilan etti.

17-20 Ekim günlerinde yapılacak olan etkinlikler, yıllarca olumsuz tanıtılan assubayların kendini tanıtımı olacaktır.

Özellikle de 17 Ekim Çarşamba günü saat 13.00'da Ankara/ Kocatepe Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan panelde; assubayların mesleklerinde, emekliliklerinde yaşadıkları sorunların, hukuk, insan hakları, sosyal güvenlik ve iletişim uzmanlarınca değerlendirilecek olması, toplumsal kaynaşmayı sağlayacak ve birlikte çözüm yolları bulmayı gerçekleştirebilecek düzeyde bir etkinliktir.

Toplum kesimlerinin yükselen düzeyi toplumun diğer kesimlerini de olumlu etkiler ve işte toplumsal birliktelik de herhalde böyle gerçekleşir.

Yıllardır dile getirdiğimiz hususların yeni TEMAD yönetimi yoluyla bir bir gerçekleşmeye başladığını göstermekteyiz. Kendilerini kutluyoruz.

17 Ekim Dünya Assubaylar Günü meslektaşlarımıza, milletimize kutlu olsun.

Orhan Kaya

17 Ekim Etkinlikleri Kurumsal Sitesi  

BU KADARINA PES

Ekim 09, 2012

Son zamanlarda TEMAD Başkanının televizyon kanallarına çıkıp Assubayların haklarını savunması ve dahası askeri konularda fikir beyan etmesi üzerine Assubaylar gündemin bir maddesi haline gelmiştir. Bu esnada Türkiye Büyük Millet Meclisinden jet hızıyla Assubayların birinci derecenin dördüncü kademesine yükselebilmesiyle ilgili kanun kabul edilerek çıkmıştır. Bu konu bugün bir gaz alma olarak kabul edilse de, kanun çıkmadan önce bir çok Assubayın en çok üzerinde durduğu bir haksızlık abidesi idi.

Assubaylar tabii ki onur mücadelelerinin gereği olarak hak arama faaliyetlerine devam etmektedirler. Düne kadar her Assubayın özlemini çektiği, konuşunca etki bırakan başkanına kavuşan TEMAD yeni denizlere yelken açmaya başlamıştır. Ancak su seviyesinin bulur misali, camia yeni TEMAD Başkanının ve Yönetim Kurulunun ufuklarının çok altında kalırsa gün gelecek bu masal da sona erecektir.

2011 yılı TEMAD için milat olmuştur. Emekli Assubayların onur mücadelelerini özümsemiş, bu uğurda çalışma yapmaya başlayan bir dernek görüntüsü oluşmuştur. Önceki TEMAD yönetimlerinin kıramadığı bir çok tabuyu yeni yönetim kırmıştır. Öyle ki, bazı TEMAD üyeleri böylesi bir yönetimin fikir ve düşüncelerinin ulaşabildiği noktaların çok çok altında kalmışlardır. Bazen TEMAD Başkanının seslendirdiği duygu ve düşünce halleri bazı TEMAD üyeleri tarafından bile anlaşılamamış, dahası tedirginlikle karşılanmıştır. Özellikle TEMAD’ın Emekli ve Muvazzaf personelin haklarını arama görevi olan tek yasal kuruluş olduğunu bildirmesi, Genelkurmay’ın karşıt bildirilerine rest çekilmesine bir çok üye desteğini sunarken bir kısım üyeler de değişik savlar ortaya atarak TEMAD Yönetimini töhmet altına sokmuşlardır. Bu tür düşüncelerin bir kısmı yıllara dayalı olarak üzerlere sinmiş yersiz korku ve kaygıdan kaynaklanmaktadır. Bazı kesimler ise TEMAD’ın arkasında hükümetin olduğunu, Genelkurmay aleyhine açıklamaların yapılmasının tamamen bir mizansen olduğunu, gerçek amacın ise Subaylar ile Assubayların arasını açmak olduğunu bile söylemişlerdir. Tıpkı Sayın Atilla Kıyat’ın dile getirdiği, asker düşmanlığına angaje olma deyimi TEMAD’ımızın üzerine geçirilmeye çalışan bir elbise haline gelmiştir. Özellikle eski Genelkurmay Başkanlarına sitem, yenilerine de methiye düzmeye alışık olan ucuz TEMAD siyaseti gidip, hâlâ daha kendini birilerinin astı olarak görmeyen ve görmek istemeyen yeni TEMAD’ın gelmesi karşısında rahatsız olanlar, tabii ki birtakım yaftalamalar yapacaklarıdır. Ancak acı olan şudur ki, TEMAD’a üye olmamak için bahane arayan veya muhalif olma adına eleştiri dozunu kaçıranlar için de bu durum bir mastürbasyon konusudur. Kestirip atmak ve geçiştirmek isteyenler için yeni bir bahanedir. Yükselen TEMAD aleyhine yaşanan gelişmelerin bir kısmını biz biliyoruz. Ancak en çoğunu da TEMAD Genel Merkezi bilmektedir. Buna mukabil bizim de hislerimiz vardır.

TEMAD’ın hak savunuculuğu misyonunu ön plana çıkarması ve üzerindeki tozu toprağı silkeleyerek büyük bir camiaya önderlik ettiğinin bilincine varması, en çok mücadele ettiğimiz güç odaklarını rahatsız etmektedir. TEMAD’ın dile getirdiği istekler aslında bir anlayış değişikliğini ve bir devrimi gerektirmektedir. Oysa henüz böyle bir devrime alışkın olmayı bir kenara bırakın, kendince geleneksel olarak gönül alan veya sinirlenen, ancak hükümetle de son derece uyum içinde çalıştığı görülen bir Genelkurmay ile karşı karşıyayız. Bu durumda tabii ki güç odaklarının işbirliği  senaryoları kurulacak ise bu senaryo sırf Balyoz davaları ile aynı döneme denk gelen Astsubay hareketleri nedeniyle, hükümet TEMAD yakınlaşması diye adlandırılmamalıdır. Bilakis, Genelkurmay Başkanlığı böylesi günlerde TEMAD’a sahip çıkmalıdır. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı da benzer töhmetler ile karşı karşıyadır.

Bazı üyeler, TEMAD’ın Balyoz ve Ergenekon davasına müdahil olmamasına rağmen hak ararken Genelkurmay Başkanlığı ile ihtilafa düşmesini, iktidar partisi taraftarı olarak müdahil olduğu izlenimi taşımışlar hâttâ yapılan çıkışları bile siyasilere göz kırpmak olarak nitelendirmişlerdir. Özellikle Atatürkçü kesime bu noktada TEMAD’a şüphe ile yaklaşma öngörüsü yerleştirilmektedir. Geldiğimiz noktada TEMAD içinde siyasal bakış açılarının farklılaşması nedeniyle bir fikir ayrılığının oluştuğu bir aşikardır. Balyoz ve Ergenekon davalarını, Astsubayların mücadele seslerini yükseltmesi ile birleştiren bu sav “Biber acıdır. Gerçekler de acıdır. Öyleyse gerçek biberdir.” kadar fikir fukarası bir yaklaşımdır. Bazılarının amacı ise Balyoz davası konusunda TEMAD’a açıklama yaptırarak derneği belirli bir görüşün himayesine sokmaktır. Oysa TEMAD şu ana kadar bu konuda son derece başarılı bir duruş sergilemiştir. Ancak ben yine de şöyle bir soru sormak istiyorum. Halen kendisi, eşi, babası, oğlu Balyoz ve Ergenekon davası nedeniyle tutuklu olanlar, acaba TEMAD’ın Assubayların Anayasal Haklarını aramak için seslerini yükseltmesine hangi yorumları yapıyorlar? Bu konularda fikir analizi yapanların neler söyleyeceğini kulaklarımla duyar gibiyim. Sahip oldukları genel fikrin en hafif ve ağza alınabilirini Sayın Atilla Kıyat seslendirmiştir. “Astsubayların bu hak arama çıkışı haksızdır.” Ya da Genelkurmay Başkanlığının resmi bildirisinde olduğu gibi… “Bu yolu onlar kendi seçti.”

Bilinmektedir ki, TEMAD Genel merkez seçimleri bir yıl önce yapılmıştır. Bu seçimler de yeni TEMAD  Yönetim Kurulu çok az bir oy farkıyla yönetime gelmişlerdir. Bu da demektir ki bir çok şube yeni TEMAD Başkanına güven oyu vermemiştir. TEMAD Başkanının son çıkışları da şubelerdeki muhalif çarıklı siyaset erbaplarının mühendislikleri ile gölgelenmeye çalışılmıştır. Tüm bu hak arama faaliyetleri devam ededursun, TEMAD’ın “Dünya Assubaylar Günü” diye bir şey icat etmesine doğrusu soğuk bakan şubeler de olmuştur. Ancak taban heyecanlı ve şube yönetimlerinden farklı düşünmektedir. Muvazzaf ve emekli binlerce Astsubay TEMAD Başkanının Televizyon Kanallarındaki konuşmalarından feyz almışlardır. Hâl böyle olunca da bazı şubeler ayak sürüyerek de olsa vebal altında kalmamak veya başka umut ve düşüncelerle Ankara’daki 17 Ekim kutlamalarında yerlerini alacaklardır.

Görünüyor ki, TEMAD Genel Merkezinin şubelerle sorunu vardır. Bu sorunun çözülmesi tamamen tek taraflı gerçekleşmelidir. O da şubelerin ıslah edilmesidir. Özellikle yıllardır başkanı değişmeyen fakat etkinliği de olmayan şubelerin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Büyük üye sayısına sahip derneklerin yıllara dayalı etkinlik performansları değerlendirilmelidir. Öncelikle Assubaylar günü etkinliğine duyarsız kalan tüm şube yönetimleri derhal azledilmelidir. Şube Başkanı veya yönetici olmasına rağmen Assubayların sorunları konusunda bilinçli olmayan şube başkanlarının bu görevden affı sağlanmalıdır.

Koskoca Türkiye Emekli Assubaylar derneğini astsubayların sorunlarından ziyade, belirli bir fikrin veya partinin arka bahçesi olmasının önüne geçmek için veya dernek meselelerinin kişisel ikbal meselelerine hizmet etmesinin önüne geçmek için de çaba harcanmaktadır. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde şubeler zaman zaman denetlenmelidir. Milletvekilliğine adı geçen kim olursa olsun, camiaya tanıtılmalıdır. Dahası bu kişinin kendisini tanıtmasına müsaade edilmelidir. Gizli planlar sonucu birilerine hak etmediği bir paye verilmemelidir. İnce çizgilere dikkat edilmelidir. Hatırlanmalıdır ki, önceki TEMAD Genel Merkez Yönetiminin bir OYAK iştirakinin Genel Kuruluna isim verme şekli son derece tartışmaya açık ve üyeleri tatmin etmekten uzak bir görünüm çizmiştir. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir şehirlerinden birer Astsubay Milletvekili çıkarmak için şube reformlarına kesinlikle ihtiyaç vardır.

İşin en vahim yanı da özellikle Doğu bölgelerimizde yaşayan emeklilerimizin dernekleşememesidir. Dernek şubelerinin olduğu haritaya baktığımızda Türkiye maalesef bölünmüş gibidir. Oysa biliyorum ki, Van, Diyarbakır, Urfa, Elazığ ve Mardin şehirlerimizde Emekli Assubaylarımız yaşamaktadır. Bu illerde şube açma girişiminde bulunulmalıdır.

Birinci Dünya Assubaylar Günü, umarım TEMAD’ın da tekrar yapılandığı, daha iyi organize olabilen bir yapıya kavuştuğu günlerin başlangıcı olur.

Bazılarınız bu yazımı okuyunca “Şimdi ne bu?” diyeceklerdir. İzlenim… Sadece izlenim… Ancak ben bu izlenimim sayesinde Genel Merkez Yönetimine atfedilen yukarıdaki aleyhte söylemlere “Bu kadarına pes.” diyorum. TEMAD Genel Merkezine sahip çıkmak için topyekün olarak Dünya Assubaylar Günü kutlamaları nedeniyle Ankara’da olmalıyız.

Saygılarımla…

Sayfa 1 / 2
genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ