sızlanmaktalar,
sanki sızlanmadık zamanları varmış gibi.
ağlamaktalar,
ağlamadıkları zaman varmış gibi.
Dikmen yollarında,
meclis kapılarında.
akşamın karanlığında,
çığlıklarını duyurma çabasındalar.
sanki duyan varmışçasına,
duyarsızlar ortamında.
ninnilerle uyutuldular yıllarca,
emeklerini verdiler
yettiğince.
karşılıksız şehitlik bahasına.
yüreklerinde,
sınırsız acılarla,ağıtlar yazdılar,
uzun , uzun
karanlığı yararcasına.
ama seslerini duyan,
kim.
ölüm karşısında,
uyaklı seslerini duyar gibiyim,
bağırışlarını, dövünmelerini.
ama, ulaştıramadılar, çığlıklarını.
ızdırapla çırpınışta,
kavgasız tutşan,
alev gibi bir şeydi.
var olma, kişilik kanıtlaması,
idi bu.
hayat memat meselesiydi.
şaka değil.....