Genelkurmay Başkanlığı açıklamış;
MİT, Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli gibi emeklilerinin maaşına 2006 yılında Emekli sandığı Kanununda yapılan değişiklikle verilen 100 TL’nin , Kd.Bnb. ve altındaki emekli subaylar ile emekli assubaylara verilmesi Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,
Birinci dereceden maaş alan subay ve assubaylara görev tazminatı verilmesi, Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,
2003 yılı ve öncesi göreve başlamış olan assubaylara bir üst dereceye intibak işlemi Bakanlıkların görüşündeymiş,
2’inci derece ve daha aşağı seviyedeki personelin maaşına % 20, diğer personele ise % 17-20 artış yapılması ile binbaşı ve daha alt rütbedeki subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşların maaşlarına % 20 artış sağlanması teklifi Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,
TSK personelinin özlük haklarını eğitim düzeyine göre düzenleyen tek gösterge tablosunu öngören teklif Bakanlıkların görüşündeymiş,
Lojman tahsis edilemeyen TSK personeline yaklaşık 400 TL artış sağlayan teklif, Maliye Bakanlığınca uygun görülmemiş,
Uçuş personeline ait brövelerin düzenlendiği yönerge (2005-2006 yılından bu yana üzerinde çalışılıyor) üzerindeki çalışmalar halen sürüyormuş,
Assubay rütbelerinin apolete alınması gündemde yokmuş,
OYAK üyelerinin yaklaşık % 60’ını oluşturan assubaylardan, OYAK Yönetim kuruluna yalnızca bir assubay seçilmiş,
***
Yazıyı, dolayısıyla sözü de uzatmaya gerek yok,
Yıllardır yeterince yazıldı çizildi,
Belki de assubayların, uzmanların yüzünden kıdemli binbaşı ve altında emekli olanlara da iyileştirme yapılmadı,
En iyisi assubaylığı kaldırıp, tek statüye geçilmeli ve sorunlar da böylelikle son buldurulmalıdır,
Esasında bu görüş sadece maliye bakanının da değil, elbette ki hükümetin görüşüdür,
Şu anda kritik bir dönemden geçmekteyiz(!)
BOP dolayısıyla Suriye’de başlatılan hareketi destekleyen, yürüten Özgür Suriye Ordusu askerlerine ve 100 bini aşan kaçaklara para lazım!
Yorumlar
Madde 67 ilk paragraf ( Geçici madde 6 )
GEÇİCİ MADDE 6 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte halen görevde olan uzman jandarmaların, 926 sayılı Kanuna ekli Ek-IX sayılı Cetvelin bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilmeden önceki haline göre belirlenmiş olan derece ve kademelerine; lise ve dengi okul öğrenim düzeyine sahip olanlara bir derece, iki yıl süreli yükseköğrenim düzeyine sahip olanlara bir derece ve bir kademe, üç yıl süreli yükseköğrenim düzeyine sahip olanlara bir derece ve iki kademe, dört veya daha uzun süreli yükseköğrenimi tamamlamış olanlara ise iki derece ilave edilerek 926 sayılı Kanunun Ek-IX sayılı Cetveline intibakları yapılır.
Assubay okuyunca niçin yukarıdaki kadar derece/kademe almıyor ? ( Uzman Jandarmalara çok demiyorum. Hakları zaten. Diğer Devlet Memurları yıllar önce şehir merkezlerinde görev yaparken aldıkları hak Uzman Jandarmalara yeni teslim ediliyor.)
Madde 67 son paragraf ( Geçici madda 6 )
Uzman jandarma olarak görev yapmış olanlardan, bu görevleri üzerinden emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanmış olanların veya uzman jandarma görevi esas alınarak dul ve yetim aylığı bağlanmış olanların aylıkları, uzman jandarma görevinin sona erdiği tarihteki en son öğrenim durumları ve bu madde esas alınarak 926 sayılı Kanunun Ek-IX sayılı Cetveline göre yeniden belirlenir. Aylıkların bu şekilde yeniden belirlenmesinden dolayı geçmişe yönelik aylık ve ikramiye farkı ödenmez.”
Assubay emeklisi olupta 2 veya 4 yıllık okul mezunlarına niçin düzenleme yok. Ama bu kanun yürürlüğe girerken Assubaylar 1/4'ünü aldı. Assubayların özlük haklarında düzenleme yapıldı diye reklam yaparken bu Kanun ile Assubaylardan çok başka ünvanlı meslek sahiplerinin özlük haklarında düzenleme yapıldı.
Hele bu kanunun bir de 66'ncı maddesi var ki evlere şenlik. Ya ben birşey bilmiyorum. Ya da bu Kanun metnini hazırlayanlar. Gül gül öldüm. Ama hâlâ yazıyorum. Bir Jandarma Maliye ve Jandarma Personel Asb.Çvş. veya Kd.Çv'a sorsalardı bence daha iyi olurdu.
66 ve 67'nci maddeler de Uzman Çavuş ile Uzman Jandarmaları karıştırıp Kanun çıkarmışlar. ( Ben öyle anladım. )
Çoğunluğu çiftçi, küçük esnaf, memur gibi orta ve dar gelirli ailelerin çocuklarından oluşan muvazzaf askerler, ağır görev koşulları altında ailecek katlanılan maddi ve manevi koşulları yerine getirerek görev yapıp nihayetinde emekliliğe hak kazanabilmektedirler.
Esasında muvazzaflık yapmış/yapan askeri personeli, vatan sevgisiyle bütünleşen ağır koşullar değil, adaletsiz, yanlı uygulamalar derinden yaralamaktadır.
Hele hele, bir de mevcut adaletsiz durumları, birbirine benzer aile yapılarından gelenler meydana getiriyorsa şayet –ki buna siyasileri de dâhil edebiliriz- en vahim ve en düşündürücü olanı da bu olsa gerek.
Orta ve dar gelirli aile çocukları, devlet imkânlarını değerlendirerek gelmiş oldukları konumda bir sosyolog gibi düşünerek hareket etmeli, devlet imkânlarını adaletsiz bir uygulamaya sebebiyet verebilecek şekle sokmamalıdır.
Statüler, asgari müştereği önleyici, adaletsizlik için açılan bir kapı olarak algılanmamalıdır.
Yıllarca bir devlet kurumu olan TSK'da görev yapmış olan aşağıdaki değerli yorumcuların yorum ve makaleleri; dar ve orta gelirli ailelerden gelerek devletin üst kademelerinde görev yapma şansını yakalayabilenler için adeta bir yol gösterici nitelikte. Şahsen, her zaman olduğu üzere, oldukça istifade ettim. Kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Adaletsizliklerin bir an evvel son bulması dileğimle.
Orhan Kaya
Halk da biz sizi kurtaramayız.Muhtara sormalıyız,çabuk sorun batıyoruz.demişler.
Muhtar ben birşey diyemem kaymakama sormalıyız demiş.Kaymakam valiye sormalıyım demiş,vali bakana sormalıyım demiş ,bakan zaten batıp boğulmuş.
Şimdi kahraman assubaylar haklarını istiyor ama siz duymuyorsunuz.
Bir gün gelir bunun hesabını acı ödersiniz,hiçbir oy alamazsınız.Siyasi hayatınız biter,yani ölürsünüz,ama hatanızı anlarsınız,İŞTE ZAMAN BU ZAMANDIR.SÖZ SİZDE SAYIN YÖNETİCİLER,ASSUBAYLARIN HAKLARINI VERME ZAMANINDIR.HİÇ GEVELEYECEK BİR DURUM YOK.SİZDEN BEKLENEN GİBİ HAREKET ETME ZAMANINIZ OLDUĞUNU HATIRLAMANIZ DİLEĞİYLE...HALİL YAZ
Bu gerçekler apaçık gün ortasında iken bu sistemin mağdurları bile siyasi zihniyetlerini ön planda tutmaya devam ederek Silivri'deki paşalarına üzüntüleri ile birlikte(Silivri'de assubaylar da yatıyor) bunun tek suçlusu olarak iktidarı gösterip,bunun öncesini görmemeye ısrarla devam etmekte, Silivri'de yatan paşalar için sevinen,bundan bugünkü siyasi zihniyette paye çıkarıp assubaylık adına iyimser şeyler oluyor diye düşünenler de ısrarla Genkur’u suçlamaya devam etmektedirler. Her iki tarafta hem siyasi,hem Genkur zihniyetinde bizlerin ısrarlı taleplerine karşı arada ağzımıza bir parmak bal çalma suretiyle üç maymunu oynamaya devam ettiklerini ısrarla görmemeye devam etmektedirler.
30 Ağustos Zafer bayramı resepsiyonuna (Türk Askerinin Bayramı)sivil erkanı,yabancı askeri ataşeleri davet eden zihniyetle zamanın Genkur Başkanı 3-5 assubayla uzmanı resepsiyona davet etti diye ‘’Assubay Devrimi’’diye basında ilk haber yapan zihniyet her nedense ‘’Dünya Assubaylar Günü’’kutlamalarına aynı duyarlılığı göstermedikleri gibi yabancı askeri ataşelerin ilgi gösterip katılım sağladığı bir resepsiyona bazı birlik Komutanlarının birliklerindeki kutlamalara ilgi ve katılımlarına karşılık Genkur’dan hiçbir yetkilinin Ankara’daki resepsiyonda olmaması,siyasi kanattan ana muhalefet partisi lideri ile diğer partiden bir temsilci ve iktidar partisinden assubay çocuğu bir bakanın katılıp sohbet ortamında umut vaatleri dışında bildiğim kadarı ile Genkur’dan bir kutlama mesajı olmadığı, T.C.Başbakanı,diğer assubay çocuğu bakan Sn.Bülent ARINÇ ve bugünkü konumuna getirildiğinde meslektaşlarının büyük sevinç ve övgü kaynağı olan bizden biri Sn.Hakan FİDAN’ın kutlama mesajları olup olmadığını sanırım yetkili arkadaşlar bize duyururlar.
Kısa görev süreci içerisinde özverili çalışmaları ile övgü kazanan Sn.Genel Başkanımız Ahmet KESER ve ekibi bizlere hepimizi hayran bırakan bir ‘’Dünya Assubaylar Günü’’ etkinliklerinde bile bizler sadece görmek ve duymak istediklerimizle kendimizi kandırıyoruz. Kortej yürüyüşünde Merkez Orduevinde Genkur Başkanın olduğu,akşam konser etkinliklerinde yetkili bir bakanın Genel Başkanımıza bir adamını göndererek en kısa zamanda görüşmek istediği v.s. gibi haberler sanırım bu fısıltı gazetesi yazarlarını da inandırıyordur.
Temad Genel Merkezi yetkililerimiz bizlerden duymadığınız hiçbir habere itibar etmeyiniz diye bizi uyarıyorlar.
Şu anda iktidar partisinde bulunan iki assubay çocuğu bakanımız sanırım babalarının maaşları ile ne zor şartlarda okuduklarının bilincindedirler,çünkü şu an benim çocuğum babasının emekli assubay maaşı ile zor şartlar altında eğitimini sürdürüyor.Bizden biri Sn.Hakan FİDAN assubaylık dönemindeki maddi,manevi sıkıntıları sanırım ilgililerle paylaşıyordur.Bu sıkıntıların bilincinde olan yetkililer sanırım bu durumu Başbakanımıza ara ara hatırlatıyorlar hatta en kısa zamanda bizi hiç tanımayan Sn.Maliye Bakanına da gerekli hatırlatmaları ve ikazları yapıyorlardır.
Ortada tek gerçek halen Türk Ordusunun bu değerli emekçilerinin yoksulluk sınırı maaşları ile yaşadıkları maddi ve manevi zorluklar ile muvazzaflarının gelecek endişeleridir. Bugüne kadar yapılan eylemlerde kravatlı,takım elbiseli,seviyeli eylemler maalesef ısrarla görülmemeye devam edilerek hem T.S.K.,hem ülkemiz adına büyük yaralara sebebiyet vermektedir. Bizler değişik yollarla Ankara sokaklarına çıkıp polis ve yetkililerce karşı karşıya getirilmek,biber gazı,jop yedirilmek isteniyorsa bunun hiçbir faydası olmayacağı gibi daha büyük bir kaos yaratacaktır.Tüm siyasi ve Genkur yetkilileri buna gerek bırakmadan en kısa zamanda gerekeni yapmalıdırlar.
Bugünden itibaren tüm arkadaşlarımız siyasi fikir ve çıkarlarını bir kenara bırakarak ülkemizin en güçlü sivil toplum örgütlerinden biri olma yolunda olan Temad çatısı altında toplanmalı,Sn.Genel Başkanımız ve ekibinin arkalarındaki güçle daha radikal kararları almaları ve yol haritalarını çıkarabilmeleri sağlanmalı,diğer eylemde Ankara’da en az 50.000 kişinin olacağı tüm yetkililere gösterilebilmelidir.Eğer onlar bizi görmemekte ısrar ediyorlarsa öyleyse bizler onlara kendimizi gösterelim.
KAYBEDECEK NEYİMİZ KALDI Kİ?