Bu sayfayı yazdır

BİZE BURAYI MI LAYIK GÖRÜYORLAR?

BİZE BURAYI MI LAYIK GÖRÜYORLAR?

Bu yıl 6-13 Haziran Kamp döneminde Anamur kampındayım.

Muvazzaf dönemi olmasına rağmen muhtemelen EFES Tatbikatı nedeniyle olsa gerek, başımıza talih kuşu kondu ve Anamur kampından yer verildi.

Sevindik tabii mutlu olduk, kızım ve torunlarım da orada yaşıyor, arkadaş da var daha ne olsun?

Anamur sıcakları henüz başlamamıştı. Geceleri serindi en azından, gündüzleri 30 derece civarında.

ANAMUR Kampını bilenler bilir, subaylar için bina, astsubaylar için prefabrik yerler var. 1990 yılında gitmiştim, çadır vardı. Siyaha yakın koyu yeşil çadırlar. Her türlü börtü böcekle iç içe ve güneş vurduğunda çadırın içi dışarıdan yani doğrudan güneşin altından daha sıcak olurdu. CİBİNLİK vardı çadırlarda gece uyurken eğer kolunuz dışarı çıktıysa sivrisineklere ziyafet çekmiş olurdunuz ve bol bol kaşınırdınız.

Şimdi bir adım öteye geçilmiş astsubaylar için, 32 yılda prefabrik olmuş kara çadırlar.

1966 devresi emekli subaylar da gelmiş, aralarında general de var, çoğunluk albay.

Sonuçta prefabrik tüm güneşi emiyor, kapı pencere de kapalıysa içerisi bildiğiniz sauna!

Biz biraz erken giriş yaptık, kapı pencereyi açıp havalandırdık, nispeten yaşanır hale geldi. Tam karşımızdaki prefabrik, kapılarımız karşı karşıya aradaki mesafe 150 santim ya var ya yok, subay binasında yer olmadığı için bir emekli albaya verilmiş. Başındaki sivil şapkanın siperine sarı defne dalları işlenmiş. Ben SUBAYIM diyor.

Tam biz kapıdan çıkarken onlar geldi ailesi ile… İçeri girmesi ile çıkması bir oldu. Yüksek sesle söyleniyor;

‘’BU NE YAAA, BU NE, BURADA YAŞANIR MI? BİZE BURAYI MI LAYIK GÖRÜYORLAR?’’

Nevrim döndü!

Biz astsubaylar hep burada, hep bu barakalarda yaşıyoruz, hiç de "BİZE BURAYI MI LAYIK GÖRÜYORLAR?" demedik, demiyoruz. Zatı devletleri rahatsız oldular, onurlarına dokundu, kızdılar, o bir subaydı. Her türlü konforu hak ediyordu.

Biz assubaylar hep burada yaşıyoruz dedim sinirle, yanındaki bayan muhtemelen kızı, tedirgin oldu, kendisi beni duymadı elini kulağına götürdü, ‘’anlamadım’’ dedi, eşim kolumdan çekiştirdi, ‘’boş ver’’ dedi.

KALMADILAR!

Ya subay motellerinden yer verildi, ya da çıkıp gittiler.

Şunu anlamıyorlar; rütbe görevde hiyerarşiyi belirlemek için verilir. Asalet ünvanı değildir, insan olarak er ile general arasında fark yoktur. İkisi de İNSANDIR.

Özlük hakları farklı olabilir,

Yetkileri farklı olabilir,

Görevleri farklı olabilir, 

Ama temelde insan, insandır.

Eğer sen insansan, kendine layık görmediğini başkasına da layık görmeyeceksin.

Rütbe ilişkisi EFENDİ-KÖLE ilişkisi değildir.

Kaldı ki emeklisin, makam-yetki de söz konusu değil, sivil şapkaya işlenmiş sarı defne dalları sana ayrıcalık tanımıyor.

Ama nasıl bir zihniyetse, nasıl bir eğitim alıyorlarsa, nasıl bir anlayışla yetişip, yetiştiriliyorlarsa emekli olunca bile kendilerini hala olağanüstü varlıklar olarak görüyorlar.

Ve maalesef 21'inci yüzyılda bile bu ilkel, bu bencil, bu insan bazlı olmayan anlayış hala sürüp gidiyor.

*****

Başta şehit babaları olmak üzere tüm babaların babalar gününü içtenlikle kutluyor, ahirete intikal edenlere başta kendi babam olmak üzere rahmet diliyor, hayatta olanlara sağlıklı ömürler diliyorum.

Ögeyi Oylayın
(3 oy)
Son Düzenlenme Cuma, 15 Temmuz 2022 17:34

Son ekleyen Hüseyin SAVCI