Bu sayfayı yazdır

KIVRIKOĞLU PAŞAYA AÇIK MEKTUP

Dünyanın en tehlikeli silahı ölümü göze almış insandır ve insanlar,hiçbir değerin geri getiremeyeceği canlarını ancak vatan sevgisi ve inançları uğruna feda edebilirler. 

TSK personeli bir bütündür, bir ailedir masalını yıllardır dinleriz; ancak bu ailede subaylar öz evlat assubaylar üvey evlat, uzmanlar ise adeta besleme evlat muamelesi görür, her kuruma örnek olduğu belirtilen peygamber ocağında ne yazık ki adalet yoktur. 

Örn. Bir emirle ölüme gönderilen kuş uçmaz kervan geçmez dağlarda, azgın denizlerde görev yapan assubaylar aynı tahlile tabi büro memurlarından değersiz görülüp alt kademeden göreve başlarlar, hak ettikleri tazminatları ve saygıyı ne yazık ki görmezler... 

Komutanın asli görevi bir emirle ölüme gönderdiği personelinin hakkkını hukukunu korumak olmasına rağmen ne yazık ki istisnalar dışında hiçbir komutan bunu gerçekleştirmemiştir. İlgili yasa değişmeden "Türkiye Cumhuriyetini koruyup kollamakla" görevli TSK'ya  komuta edenler sizce bu görevi başarmışlar mıdır? Başarmış olsaydılar ordumuz bugünkü durumuna kesinlike düşmezdi. 

Bugün birçok konuda fikir beyan eden; Kasaptaki ete soğan doğramayandan, Dolmabahçe mutabakatında adından sıkça söz ettirenden, Assubay hakları konusunda söz veren ama gerçekleştirmeyenlere kadar birçok  eski komutanlar günah çıkarmaktan öteye gidememişlerdir ve en büyük veballerinden biri de assubaylara yapılan haksızlık ve hukuksuzluktur. 

 OdaTv.de Genelkurmay eski başkanlarından Sn. Kıvrıkoğlu'nun açıklamalarına Sn.Nejat ESLEN  aşağıdaki açık mektubu yayınlayınca  biz de bu vesile ile komutanlara assubayların vebalini hatırlatmak istedik. 

                                     E.ASSUBAYLAR GÜÇBİRLİĞİ PLATFORMU 

          ***                                   ***                                     ***                                ***                                     ***                            ***

Sayın Komutanım,

Emekli Subaylar Derneği’nin Birlik dergisine konuşmuşsunuz. Takdir bize düşmez ama güzel şeyler söylemişsiniz.

Askeri liselerin kapatılmasını eleştirmişsiniz.

Tank-palet fabrikasının özelleştirilmesi için "olacak iş değil" demişsiniz.

28 Şubat’ın darbe olmadığını ifade etmişsiniz.

ABD’nin Irak harekatının Çin’i durdurma ve Kürt devleti amaçlı olduğunu belirtmişsiniz.

Takdir bize düşmez ama çok güzel anlatmışsınız.

Sizin bu söyleşiniz medyada geniş yer buldu, "Kıvrıkoğlu yıllar sonra konuştu"başlığı ile haber oldu.

NEDEN YILLAR SONRA

Burada bir gazetecilik kurnazlığı var. Neden çok daha önce konuşmadınız da şimdi konuşuyorsunuz anlamında.

Sahiden, siz zamanının kudretli Genelkurmay Başkanı;

Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Casusluk ve benzeri kumpas davalarla Türk Silahlı Kuvvetlerine tecavüz edilirken;

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin onurlu personeline ve onların ailelerine işkence edilirken;

Yaşadığınız Fenerbahçe orduevinden silah arkadaşınız emekli orgeneral esir alınarak götürülürken;

Onurlu Türk subayı bu işkenceye dayanamayıp kafasına sıkarken;

Ordunun en mahrem yeri kozmik odaya hainler girerken neden o zaman hiç konuşmadınız da yıllar sonra konuşuyorsunuz?

O süreçte, sadece sizden değil Fenerbahçe cenahından hiç kimseden tek bir ses çıkmamıştı.

Bizim bunun nedenini bilmemiz lazım.

Tarihe not düşmek için bunu bilmemiz lazım.

Silahlı Kuvvetlerin geleceği için bunu bilmemiz lazım.

Sağlıklı bir Silahlı Kuvvetler için bunu bilmemiz lazım.

Bence bu söyleşinin soruları noksan kalmış, bu konuda düşünceleriniz de sorulmalıydı.

Bir de irtica devam ettikçe 28 Şubat da bin yıl sürecek demiştiniz; Ne oldu? 28 Şubat kaç yıl sürdü, irtica mı bitti? Yoksa siz mi yanıldınız?

Bunlar benim değil kamunun merak ettiği konular sayın komutanım.

Belki de anılarınızı yazarak bunları anlatmalısınız.

Varsa pişmanlıklarınızı...

Saygılarımla.

Nejat Eslen

Odatv.com

 

Ögeyi Oylayın
(3 oy)
Son Düzenlenme Salı, 30 Temmuz 2019 18:24
EMEKLİ ASSUBAYLAR

Son ekleyen EMEKLİ ASSUBAYLAR