Bu sayfayı yazdır

KALDIRIN BU ASSUBAYLIĞI

KALDIRIN BU ASSUBAYLIĞI

Gabar ; bilmem kaç bin metre yükseklikte sarp , dik , kuş uçmaz kervan geçmez kara bir dağ .,onca engebelerin yanında her yanını hain barut kokusu sarmış eğik bükük kayalıklar .,

Ve gecenin kör karanlığı bir isimsiz kahraman yanında bir başkaları , aynı kaderi aynı hayatı yaşayan , paylaşan sırmalı Ay-yıldızlı rütbelerini gururla taşıyanlar düşman kovalıyor , zifiri siyahın içinde göz yanındaki gözün parıltısını bile görmüyor .,

Yalnızca bir ses bir vızıltı bazen de ardı arkası kesilmeyen bir tarama yada düştüğü yerde patlayan el bombalarının kulakları sağır eden gürültüsü .,

Assubay onlar , bu gece sağ salim kaçının birliğe döneceği meçhul , kaçının bir daha daha kokusuna doyamadığı karısına kavuşacağı , kaçının bir daha çocuklarına sarılacağını , analarına , babalarına memleketlerine ne zaman dönebileceklerini sadece Allah biliyor .,

Ve güzel ülkem hep güzel kalsın diye uğrunda oralarda ölüme hiç düşünmeden , gözleri kapalı gidenlerini hiç bilmeyen , anlamayan şanlı devletim .,

Sınır boylarından , şehirlerin , kasabaların içinde köy yollarında kahpe ellerin kahpece döşediği mayınlarda elini kolunu , gözlerini , bedenlerini orada bırakanların ,bırakın milleti onların kim olduğunu bilmeyen ölüme emir veren askeri komuta , siyasi iktidar yöneticileri .,

Vatan sevdasının , bayrak aşkının çeşidi , farklılığı olmaz ama onları korumak yaşatmak için onlarca ölüm nedeni var , siz bunların hiç bir zaman ne anlama geleceğini bilmediğiniz için uzun uzadıya yazmaya da gerek yok zaten , siz koltuklarınızda güvenle oturup sağa sola talimatlar verirken bir can Afrinden memleket topraklarına şahedet için yola çıkmıştı bile .,

Peki neden bu içimizdeki sızı , neden bu anlatmak isteyipte belkide bizim anlatamadığımız , ama her defasında sizin sırtınızı döndüğünüz , gözlerinizin kör kulaklarınızın sağır olduğu o yıllardır yara üstüne yara bağlamış o anamızın ak sütü gibi isteklerimiz neydi ?

Neydi o yıllardır gasp edilen haklarımız ? Her hangi bir devlet kurumu mesela TBMM ve bir katibin çalışama odası kışın alev alev yanan kalorifer petekleri sıcaktan ceketini çıkarıyor memur arkadaşımız , yazında o bunaltıcı sıcaklarda püfür , püfür esen klimalı ofisler , ceket ve kravat yerli yerinde kahvesini içiyor aynı çalışan .,

Tevazu göstermeyeceğiz hiç birine , iş zorluğu ,iş riski ne kadar ölçme çalışma kriteri , derecesi varsa bir Assubay'ın bunlar çalışma koşullarının zorluk ve risk açısından binde biri bile değil .,

Ama ne acıdır ki o Gabar'daki Assubay bu memur arkadaşlarımızın göreve başlama derecesinin daha gerisinden vazifeye başlıyor .,

İşte bundandır ki ; Hemen 9/2 'sini istiyoruz ! verin demiyoruz dilenmiyoruz rica etmiyoruz lütfen falan demiyoruz artık bu bizim en temel hakkımız eveleyip , gevelemeyin artık sözünüz de var ,o sözünüzde orada kalsın , biz şimdi hemen 9/2 ! sini istiyoruz , bir günde bir imza ile çıkacak kanunu yıllardır neden görmezden gelip neden yürürlüğe koymadığınızın hesabını sizin vicdanlarınıza bırakarak istiyoruz .,

Tazminat istiyoruz ; adı her ne olursa olsun bu görevin getirdiği şartların oluşturduğu o artık sayısını unuttuğumuz subaylara verdiğiniz çeşit çeşit bize gelince bir tanesini bile çok gördüğünüz tazminatlardan hak ettiklerimizi istiyoruz , bu ülkede verilecek bir tazminat varsa o da Assubayların hakkıdır bunu bildiğimiz için , yıllardır haklarımızı gasp ettiğiniz için artık yalvarıp yakarmadan bu hakkımızı da hemen şimdi istiyoruz .,

Genelkurmaydan , siyasi iktidardan devleti yönetenlerden hepsinden haklarımızı istiyoruz , çalışırken adalet , emekli olduğumuzda güvenli en azından bir subay emeklisine yakın şartlarda , emeklilikte ikinci bir işe gereksinim duymadan huzurlu onurlu bir hayat istiyoruz .,

Yok olmaz diyorsanız , Yok veremeyiz mali bütçe , Yok diğerleri diğer memurlar ,çalışanlar diyorsanız , Bu yalanlara inanmıyoruz hiç bir zamanda inanmadık subaylara , işinize gelenlere nasıl verdiyseniz işte öyle istiyoruz .,

Yok , hala da yok diyorsanız kaldırın bu Assubaylığı , Kaldırın daha fazla oynamayın bizimle .....

/Levent Ulucan/

 

Ögeyi Oylayın
(252 oy)
Son Düzenlenme Cumartesi, 29 Aralık 2018 10:53
LEVENT ULUCAN

Son ekleyen LEVENT ULUCAN