Bu sayfayı yazdır

AMASYA TAMİMİ (22 HAZİRAN 1919)

“Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklâli tehlikededir.”

Vatan elimizden kayıp düşecek.

Kırılıp bin parçaya bölünecek.

Millete ne istiklal kalacak ne de hilal.

Bin yıllık Birlikte baba ocağımız sönecek.

Biz olduk hak yolunda tek sancak,

Cepheden cepheye ölüme koşarak.

Bizi temsil eden şu resme bak.

İstanbul hükümeti aciz, korkak.

Leş kargaları üşüşmüş tepemize,

Bir hükümet konmuş başımıza.

Alçak, aciz ve korkak damada nikahlı.

Hain sarayın dış kapısının dış mandalı.

Bir hükümet ki damada nikahlı.

Taht uğruna benliğimi, bahtımı satar.

Ben nasıl ceddime derdim anlatayım.

Çareler bulur bana esaret ve mandalı.

Ey! Türk oğlu sen ne dersin bu işe!

Adam yerine koyup da soran yok.

Öyleyse ben bana çare olayım.

Kendime kendi meclisimi kurayım.

Ben varım ve hep var olacağım.

Diye sesimi dünyaya duyurayım.

Duysunlar sesimi haykırışımı.

Hatırlasınlar cesaretimi, şanımı.

Bilsinler ki

Karşılarında korkak saray değil,

Hasta adam, canlı cenaze değil,

Kendi istiklalini kendi azim ve kararıyla kurtaracak,

Güneş gibi tekrar doğacak “Türk Milleti” var.

Tesir ve baskılardan uzak bir meclis şart değil mi?

Önce Erzurum'da toplanacaktı doğu illeri temsilcileri.

Ve Anadolu’nun her sancağından Sivas'a doğru,

Üçer delege çıkar yola, Milletine yürekten samimi.

Öyleyse mülki idare silah ve cephane özenle korunsun.

Yeni işgal girişimlerine hep birlikte karşı durulsun.

Hasta adam bırakın ölsün, kula kulluktan çıkılsın.

Bir tek Allah’a kul bir MİLLET doğsun değil mi?

Güneş nereden doğacak bir işaret fişeği olarak,

Anadolu yön bilsin diye devrimin ilk bildirgesi.

Ve kurtuluş umudu doğar Milli bir sır olarak.

Cumhuriyetin doğum belgesidir Amasya tamimi.

Yedi düvelle savaştım durdum.

Umut ettim ümmet düşer mi peşime.

Hep gavurun içinde rastladım leşine.

Öyleyse artık Millet olmalı değil mi?

Bir tek biz bize ihanet etmedik.

Ortada sadece ana yurdumuz kaldı.

Gavur aldı sandık, hep ümmete kaldı,

Öyleyse bu toprak bana Vatan olsun değil mi?

Allah kuluna Resul göndermiş.

Yazılan belli yaşanan belli.

Başka kula ihtiyaç mı olur.

Allah’ın yolu ayan beyan değil mi?

İhanet edenden ümmet mi olur?

Yazılan belli yaşanan belli.

Ya ümmet Müslüman değildi.

Ya gidilen yol İslam değildi.

Kula kulluk doğru yol olsaydı.

Resulümüz ben padişahım derdi.

Öyleyse Allah yolunda egemenlik.

Kayıtsız şartsız Milletin olmalı değil mi?

O zaman kullan kulluktan çıkar.

Bir tek Allah’a kul olabilirdik.

Ancak o zaman Hak yürüyebilecektik.

Ve bir seçim yaptık Allah yolu adına.

Ya yok olacaktık ya da yeni bir Devlet kuracaktık.

Aldığımız kararlarla dünyaya bildirdik ki.

Aklı olan anlasın ki biz MİLLETİZ ve kararlıyız.

Ve Milleti kendi azim ve kararı kurtaracaktır.

İşte bu yüzdendir ki

Cumhuriyetin doğum belgesidir Amasya tamimi.

 

Dr. ÖZGÜR EKER

20 .02.2018

Ögeyi Oylayın
(0 oy)
Son Düzenlenme Cumartesi, 23 Haziran 2018 00:54

Son ekleyen EMEKLİASSUBAY