Verilen sözlere ,Atılan yalanlara ,
Haklarımızı gasp edenlere ,
Sesimizi Duyurmak ,
Bizi görmeyenlere varlığımızı hissettirmek için yazılar yazıyor zaman zaman meydanlara çıkıyoruz ,
Her gün Şahadete uğurladığımız silah arkadaşlarımıza , Şehitlerimize rahmet
Gazilerimize Şükran sunmak için bir bir alanlara çıkıyoruz ,
Peki kim bu meydanlara çıkanlar ?
Kimler bu haklarının peşinde olanlar ,
Sen , ben , biz emekli Assubaylar
Karşımızda kim olur, kimler olmalı ?
Bizleri oluşturdukları ailenin dışında görenler ,
Söz verenler ama yerine getirmeyenler ,
Oyalayanlar , kandıranlar ciddiye almayanlar ,
Bizleri yalnızlığa , yoksulluğa mahkum edenler
Bunları anlıyor , kim olduklarını biliyoruz ,
Ama ne acıdır ki karşımızda birleri daha var ,bizim örgütümüz , derneğimiz Temad Genel Merkezi var ,
Yapması gerekeni yapmayan , haklarımızın savunucusu olması gerekirken varlık nedenlerinden kaymış , uçmuş bir dernek daha doğrusu derneği elinde oyuncak gibi kullanan bir genel başkan var ,
Assubay kimliğini yitirmiş iş adamı özentisi bir genel başkan ,
Temad'ı hayali bir ticaret şirketine çeviren , rant satış , komisyon gezi , turla 3 paralık işlerin merkezinde çeviren bir Ahmet Keser var ,
Davayı savunan hakların peşinde olanlara en büyük engelleme onun tarafından geliyor ,
Onun ve ona biat etmiÅŸ 3, 5 kiÅŸiden geliyor,
Bu engellemelerine de iğrenç bir bahaneyi alet ediyorlar ,
Açılışlara , gezilere yemeklere ranta koşar adım gidenler hak mücadelesine terörü ve şehitleri bahane ederek mücadeleye set çekmek istiyorlar ,
Avrupa'nın her yerine karış karış tur düzenleyen Temad genel merkezinin iş adamı ,
Açılıştan açılışa koşan rant peşindeki genel başkanına kimse "ayıptır yazıktır" diyemiyor ,
"Åžehitlerimiz var" diyemiyor ,
Gezi üstüne gezi düzenliyorlar ,
Her gün yeni bir şirketin aracılığını yapıyorlar ,
3 , 5 kuruş kazanmak için , hem de bizlerden , kendi üyelerinden emekliliğinde 2 kuruş için ikinci bir işte çalışmak zorunda kalan Assubaylardan...
Ama ne gariptir ki !
Yoksulluk sınırında yaşayan Assubaylara 900 bin Türk lirası karşılığında ev satma utanmazlığına kalkan Ahmet Keser'e dur bakalım diyen yok ,
Dile kolay 900 bine ev satıyorlar , maaş ortalaması 1900 lira olan emekli Assubaylara , hiç sıkılmadan şube şube gezip müteahhitin pazarlamasını ,
Dağın başındaki arsayı bizlere 3 kuruş rant sağlamak için satışlara aracılık yapıyorlar ,
200 bin çalışan-emekli Assubayın temcilciyiz her türlü malı satarız havasında Temad'ı kullanıyorlar..,
Kimse "Bu mudur Temad'ın görevi?" diye soramıyor , sorgulayamıyor ,
100 şube , 100 şube başkanı var ağzını açan yok ,
Kuzu gibi , kimi korkusundan , kimi koltuğundan olmamak için susuyorlar !
Hiç birisi bizim görevimiz rant , ticaret para , pul , ikbal , satış , komisyon diyemiyor ,
Tazminatları , başlangıç derecelerini , hakları ağzına alan yok ,
Elimizden kayıp giden hakların peşinde olması gerekenleri hiç bir yerde göremiyoruz ,
Unutulmuş , hakları gasp edilmiş Assubayların para pul peşindeki genel başkanına hiç kimse asli görevini hatırlatamıyor ,
Varsa yoksa , Ticaret , Kar , Rant ..,
Geride kalan içi boşaltılmış bir dernek TEMAD
Ve onun unutulmuş mağdur , suskun üyeleri ASSUBAYLAR
Bazı değerleri , yaşananları , yaşadıklarımızı hatırlamanız ,
Ordu ilinde yapılan özlük haklarımız ve şehitlerimize saygımız için yapılan basın açıklamasının ardından ateş hattındaki bir Assubay kardeşimizin yazdığı ve ASSUBAY İNİSİYATİFİ sayfasında yayınladığımız mektubu siz değerli okuyucularımızın görüşlerine sunuyoruz.,
Yazdıklarından umarız ki herkes biraz ders çıkarır , birileri
Biraz ibret alır ,
Birleri de oturduÄŸu koltuÄŸun ne anlama geldiÄŸini biraz olsun anlar ..
/Levent Ulucan/
NE SUÇUMUZ VAR ABİ
Abi, seninle Mardin ilinde beraberdik. Defalarca operasyonlara katıldık. Kimliğimi şimdilik saklı tutmak istiyorum.
Halen Güney Doğuda ateş hattındayım. Sanal alemden '' Şehitleri anmak, Gazileri yad etmek ve Astsubayların hakları için'' düzenlemiş olduğun basın açıklamanı dinledim. Duygulanmamak mümkün değil.
Senden sonra çocuk sayısını üçledim. ellerinden öper küçük bir kızım var. Küçük demişsem de şu anda 6. sınıfa gitmektedir.
Sabahları eşim beni korku dolu gözlerle uğurlarken, inan eşimin yüzüne bakamıyorum. Hatta eşime, nazlı canım (küçük kızımı böyle seviyorum) kapıya gelmesin diyorum, nedendir bilmiyorum, o minik kuşumu severken gözlerim yaşarıyor, duygulanıyorum. Dualarla evimizden çıkıyoruz. Kör veya kahpe bir kurşuna gitmekten korkuyoruz. Görev alanımıza geldiğimizde derin bir oh çekiyoruz.
Bizler burada saatlerce günlerce aç tok demeden PKK ile savaşıyoruz. Adı PKK ama derinlemesinde daha değişik güçlerle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Yüreğimizdeki vatan sevgisi, Dalgalanan bayrağımızın ve gür çıkan ezan sesi bizi coşturmaktadır.
Biliyoruz ki, buradaki masum vatandaşlarımızın da bizlere ihtiyaçları var. O nedenle dikkatli, şefkatli bir görev ifa etmek istiyoruz. Bazen hırçınlaşıyoruz, bazen de relaks oluyoruz.
Hainler Lojmanlara saldırdıklarında, eşimizi ve çocuklarımızı ateş altına aldıklarında aklımız duruyor. Onların o an yanlarında olamama duygusu yüz kez ölmemize yetiyor da artıyor bile.
Abi,
Emir veriyorlar, ölüme gidiyoruz.
Vur diyorlar Vuruyoruz.
Karakollardan dışarı çıkmayın diyorlar çıkmıyoruz.
Yürüme git emniyetli olur diyorlar yürüyoruz.
KoÅŸ diyorlar koÅŸuyoruz.
Arama tarama yap diyorlar, Timi alıp A/T yapıyoruz.
Büyük birlikler intikal yaparken, biz iki veya üç küçük tim ile dere yatağına giriyoruz araziyi temizleyince ağalar sırtlardan intikal yapıyorlar.
Yol emniyeti al diyorlar alıyoruz.
Keşif yap diyorlar yapıyoruz.
Ağalar güvenli geçiş yapacak diyorlar BTR (Zırhlı araç) ile koruma al, alıyoruz.
Anlayacağın yapmadığımız bir iş kalmadı.
Bazı şeyler Ağrımıza gidiyor.
Mehmetçik şehit oluyor. Kuru kuru bir vah vah.
Uzmanlarımız şehit oluyor Vah vah.
Astsubaylar ÅŸehit oluyor Vah vah.
Polisler ÅŸehit oluyor. vah vah.
Ama bir subayımız şehit olsa yer yerinden oynuyor. Bu ayrıcalıklar moralimizi bozmaktadır.
Bindiğimiz araçlarda, oturduğumuz yerlerde, tuvaletlerde bile ayrıcalık var.
Yeter diyorum. Git emekli ol diyorum kendi kendime ama mümkün değil ki,
İki çocuğum üniversitede para gönderiyorum. Nasıl geçineceğiz diye düşünüyorum. Emekli olmaktan vazgeçiyorum. İşte Giresun Çaldağ'da şehit olan Jandarma Astsubay arkadaşım neden emekli olmadı.
Hep maddi sorunlardan.
Tazminat hakkımızı elimizden aldılar. Maaşlarımızın şu anki durumunda subaylar ile aramızda uçurumlar oluştu. Biz rahat yüzü göremeyeceğiz galiba.
Dirimiz para etmiyor. Ölünce çocuklar rahat yaşasın,...!. Ya da adaletsizliği ortadan kaldırsınlar.
Biz Başbakanımızdan,
Genelkurmay Başkanımızdan adalet bekliyoruz...
Yorumlar