Değerli Meslektaşlarım
“Yalnız kendi menfaatini gözeten
Meslektaşın olsa da gönül bağlama
Fayda görmezse düşman kesilir sana”
Ne zaman bir olumsuzluğu,assubay adının ve mücadelenin kişisel hesaplara kurban edilmesini eleştirsek ya da mücadelemiz için olumlu çalışmalar yapsak görevden tanıdığımız birilerine yaslanmadan ayakta duramayan kendilerini sözüm ona TEMAD ve mücadeleye gönül vermiş kişiler olarak tanıtmaya çalışan onur ve ahlak yoksunu olan riyakar takımı, eleştirilerimizi TEMAD tüzel kişiliğine ve mücadelemize zarar veriyor algısı yaratarak mesnetsiz iftiralar ve hakaretlerle bizi bezdirmek,lanet olsun diyerek susturmak istiyorlar.
Bu riyakar takımının başı maalesef Sn.Keser'e hizmetlerinden dolayı genel başkan yardımcısı yapılan Sami Başkaya’dır. Eylem isteyen meslektaşlarımıza "eylem diye tutturanlar gaz yemek istiyorsan aç evdeki Aygazı milletin vergisinden beleşe niye konuyorsun geri zekalı" diyerek hakaret eden ama ölüm orucunda kebap yiyerek çakma eylem önlüğü giyen eleştiri yapanlara hakaretlerine YAŞ ÜYELERİNİN MEZARINA TÜKÜRECEĞİZ tarzındaki assubaylara tepki olarak dönen söylemlerinin dozunu arttırarak sürdüren bu ahlaksız kişi Tefeciden kurtulmak hiçbir edebi değeri olmayan bir kitabı duygu sömürüsü yaparak assubaylara satmak, TEMAD’ın tanıtım fonundan ve diğer olanaklarından nemalanmak için yönetime yanaşmıştır.
Diyetini ödemek için mücadeleyi kişisel çıkar ve egolarına alet eden bir grup zavallıyı örgütleyerek başarısızlıkları gizlemek, kişisel hesapların sorgulanmasını engellemek adına meslektaşlarına ahlaksızca iftira ve hakaretlerle gündem değiştirme faaliyetlerini yürüterek mücadele tarihinin en büyük maddi ve manevi desteğinin verildiği bir dönemde yarattıkları kaos ile en büyük umutsuzluğa ve birbirimize tahammülsüzlüğü neden olmuşlardır.
Maksadı aşan eleştiriler, hakaretlerle ve davranışlarla genelkurmay ve hükümet ile diyaloğu sonlandıran umutsuzluk içinde beklerken mücadele gönüllülerinin gayretleri, sitenin çalışmaları ve en önemlisi yeni Genelkurmay başkanımızın hisleri ile değil, adalet duygusu ile hareket ederek TSK yapılacak personel iyileştirmelerine emekli assubayları da katması üzerine başbakanın ikna edilmesi ve seçim vaatleri olarak diğer birçok kamu görevlileri gibi assubayların intibak ve tazminat konularının çözüleceği sözü üzerine hepimiz adaletin gerçekleşeceği konusunda umutlandık.
Bu konuda ilgili makamları ziyaret edip teşekkürlerimizi, varsa yasadaki olumsuzlukları gidermesi gereken TEMAD yönetimi sözüm ona genelkurmayı yok sayarak, hâttâ “Başbakanın açıklamalarını duyan genelkurmay başkanı apar topar assubayları toplayarak başarımızı sahiplenmeye fırsatçılık yapmaya kalktı -Temad'dan rol çaldı” gibi aklın, mantığın, ahlakın kabul etmediği açıklamalarla başarıyı sahiplenmek için şubelere müjde ziyaretlerine koşarak kaybolan imaj ve prestiji sağlamaya çalışmışlar, ancak ne hikmetse mimarı oldukları başarının (!) içeriğinden tek kelime söz etmemişlerdir. Bunların yanlışlığını, diyalog olmadan temsiliyet olamayacağını, hakaret ederek hiçbir düşüncenin kabul edilemeyeceğini hatırlatmak suç mu?
Başarısızlığın psikolojik ezikliği altında ezilenlere hizmet etmek sırtlarının sıvanmasını sağlamak amacında olanlar için ne yazık ki suç!...
Bu ahlaksız takımı bizleri sözde itibarsızlaştırmak çalışmalarımızı engellemek, etkisiz hale getirmek için kişiliklerinin gereği yine hakaret ve iftiralara başladılar.
HDP, teröre verdikleri destekle hepimizin tepkisini çeken ama sonuçta yasal bir parti olduğu için reklamları gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada yayınlanan bir parti olunca hepimizin sayfalarında istem dışı facebook ve google tarafından reklamları yayınlanıyor, bu reklamlardan biri de (gerçi kimse görmemiş) Assubayların özgür sesi www.emekliassubaylar.org sitesinde yayınlanınca Başkaya ve takımı ömrünü bu ülke ve bayrağı için hizmetle geçen bu uğurdaki yemini hâlâ geçerli olan yönetimdeki arkadaşları ve özellikle beni PKK sempatizanı ilan etme haksızlığı ve ahlaksızlığına kalkışmışlardı. Yanıt verdik, attıkları çamur bize yapışmadı ama onların eli hala çamurlu...
Haklarımızla ilgili sesiz kalanları eleştirince bu kez aldığı talimatla aynı konuyu assubay adını hainlere kullandırmak ithamı ile mücadeleye tek katkısı olmayan ama yalakalığı sayesinde 5 yıldızlı otellerde yönetim tarafından bizim mücadeleye destek için gönderdiğimiz paralarla ağırlanan Turgay İyialkan paylaşınca kendisine,içlerinde assubaylara hakaret mesajları arşivimizde bulunan hâlâ rant peşinde koşanların olduğu bu nemacı takımının bizler için kullandığı burada dile getirmekten bile hicap duyduğum küfürlerine karşılık yazmak yerine ÖZEL’den "bu nasıl bir vicdansızlıktır, Allah senin cezanı versin" diye yazdım.
Özelden yazdıklarımızı etik ve yasal sorumluluğuna rağmen yayınlamaktan çekinmeyenlerin avukatlığına soyunan kerameti kendinden menkul kendisine tanınan 4 saatlik televizyon programında 4 kelimeyi bir araya getiremeyen sözde mücadele gönüllüsü yumuşak görünümlü kişi gece saat 03'te eleştiride bulunan meslektaşımızı "sen nasıl olur da benim başkanımı eleştirirsin" diyerek tehdit edecek kadar sert havalara (!) giren zavallı Sadakoğlu benim Assubaylar günü kokteylindeki ve yurtdışı gezimin fotoğrafını yayınlayarak “Sen de 5 yıldızlı otellerde zıkkımlanmadın mı, Avrupa'da gezmediğin ülke kalmamış ama TEMAD’a yardım kampanyasına verdiğin beş kuruşu dile getirip fakir edebiyatı yapıyorsun" diyecek kadar akıl dışı değerlendirmede bulunmuştur .
Ben o kokteyle yalakalar kontenjanından değil delege ve şube yöneticisi olarak şubemi temsilen katıldım. Avrupa gezilerimi de aynı şekilde TEMAD kontenjanından faydalanarak yapmadım; durumum iyi diye sizlerin tek kuruş katkısının olmadığı mücadeleye katkı için gönderdiğimiz paralarla birilerinin saltanatını devam ettirmesine, yalakaların nemalanmasına, eylem için Ankara'ya gelip orduevinde yer bulamadığı için sabahçı kahvelerinde bekleyenler varken eşin, dostun, onların çocuklarının 5 yıldızlı otellerde sürekli haksız sefa sürmesine sessiz mi kalmalıydık?
Avrupa turları bittiği için gelecek yıl kısmetse Amerika'ya gideceğim, ama birileri gibi F. Gülen’in elin öpmeye değil kendi paramla gezmeye gideceğim !..
Ben naçizane bu mücadeleye mesleğimi riske atarak ömrümü verdim, bugün çoğunun intibak sorunu olmayan yalancı pehlivan gibi ortada dolaşan, mücadeleyi siyasi ve kişisel çıkarları için kullananların bizi “genelkurmaya yaranıyor,şikayet ederek şirin gözükmeye çalışıyor,adını ön plana çıkarıyor” tarzındaki suçlamalarına aldırmadan katkımı sağlamaya devam edeceğim.
Mücadeleyi kişisel ego ve çıkarlarına alet eden zavallı takımı sizlere bir kez daha sesleniyorum; ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz; yalakalık kolay, yüreğiniz yetiyorsa mücadeleye katkı sunun, yazdıklarımızın yanlış olduğunu adam gibi ispat edin, olumsuzlukları başarısızlıkları, aymazlıkları eleştirin,
Bizler çalışmalarımızla Yunan assubaylarının sesini duyurmuyoruz, assubayların özgür ve gerçek sesi www.emekliassubaylar.org sitesindeki çalışmalara, kampanyaya destek verirsem, yazarsam Ahmet KESER ne der diyerek susup sonra çakma sitelerde TEMAD bülbülü olanlar, yanlışları başkanınınızın kişisel hesaplarını başarısızlıklarını savunup algı yaratmaya harcayacağınız zamanın bir kısmını özverili meslektaşlarımızın katkıları ile yapılan ve sonuç alınan bu güzel çalışmalara katkı olarak harcayın; çünkü riyakarlığın sonu yok ,vebali çok ...
Bu sorun hepimizin sorunu, gemi batarsa hepimiz batarız, ama siz hâlâ gemiyi rotadan çıkaran kaptana şiirler,övgüler yazıyorsunuz,eleştirenlere ahlaksızca saldırıyorsunuz; gemi batınca ilk terk eden yine sizler olacak ve yeni sahibinize koşacaksınız. Bugün iktidarı ile sahte iltifatlarla ayakları yere basmayan kişinin de Allah geçinden versin yarın cenazesinde siz olmayacaksınız.
Şimdi söyler misiniz, sizin seviyenize,çukurunuza inmeden aynı hakaretleri kullanmadan bizde saklı kişisel aymazlıkları dile getirmeden Allah cezanızı versin diyorsam haksız mıyım? Yine tekrar ediyorum, Assubay adını kişisel hesaplarına alet edip gerçekleri savunanlara saldıran ahlaksız müfteriler bunun ayıbını ömür boyu bir yafta olarak boynunuzda taşıyacaksınız, ama yine de ALLAH SİZİN CEZANIZI VERSİN.
Meslektaşlarım bu yoğun gündemde zorunlu olarak yazdığım bu yazım için kusura bakmasınlar.
Hepinize huzur ve adalet dolu günler diyorum.
Yorumlar
Bu döngü bittiginde hiç kimse etrafınızda olmayacaktır.
Kara kalemler sizleri çoktan yazdı,bu mazlum sınıfa yaptıklarınız
kötülükler arşivlerde duruyor,yakamızdan düşeceginiz günler
yakında.Otuz altı çeşit küfür ile ''küfür edebiyatında '' yerinizi
aldınız utanç belgeseli olarak.Sayın yalakalar.!