Sayın Ahmet KESER
TEMAD Genel Başkanlığı ANKARA
Sayın Başkan,
Yola birlikte çıktık, umutlarımız vardı geleceğe dair, hayallerimiz vardı.
Başarılarınızdan gurur duydum, sonuç alınamayan çabalara üzüldüm.
Ancak; bazı şeyleri anlamakta ben de zorlanıyorum, toplumumuzda.
Sizden önceki dönemde yaşananların hepimiz tanığıydık, hatırlayalım;
TEMAD tepkisizdi,
Eylemleri saman aleviydi.
Toplumu bölmüşlerdi, bizden olanlar ve bizden olmayanlar vardı.
En çok eleştirdiğimiz de Mahmut ERDEM olayıydı, en çok onun üzerinde durduk.
Şu anda durum nedir Sayın Başkan?
Toplumla ilişki kesilmiş, bazı şubelerin Başkanları dahi size ulaşamıyor, taleplerine cevap alamıyor!
Kurulan web sayfalarında çok yakınlarınız birden fazla isimle yazılar yazıyor.
Demokratik olgunluk ve sabır geçmişin de gerisinde!
Bir ekip oluşmuş, en ufak bir eleştiride saldırıya geçiyor, ölçü yok, izan yok!
Benim tanıdığım bir Ahmet KESER vardı, idealist, mantıklı, ölçülü, hedefleri, planları olan!
Büyüğünü küçüğünü bilen,
Geçmişte neden şikayetçiysek şimdi fazlasını yaşıyoruz.
Mahmut ERDEM bir taneydi, ÅŸimdi onlarca!
Kanımız akıyor,
Ekonomi ortada!
Ortada olmayan sadece TEMAD!
Sormak istiyorum; benim tanıdığım Ahmet KESER ile Sn.TEMAD Genel Başkanı Ahmet KESER aynı kişi mi?
Ben mi geçmişi yanlış hatırlıyorum, yoksa siz Sayın Başkan, siz mi bu kadar değiştiniz?
Saygılarımla...
Yorumlar
ATALAY AKKAYA
Mücadeleye harcanması için gönderilen paralar nerede harcanmıştır? Bunu açıklamayan,genelkurmayla görüşemeyen,bu günkü kaos ve hayal kırıklığına neden olan, bırakın bunları geleceği için yatırım yapacak olan meslektaşına yüz misli fiyatla dağ başındaki kooperatifi öneren bir yönetimle bu aymazlıkları kişisel çıkar amaçlı savunanlardan ne bekleyebilirsiniz?Tabii ki yapacakları tekşey vardır: Farklı algı yaratarak gündem değiştirmek, bunun için de ona buna saldırıp gündem değiştireceklerdir...
Bana yabancı ortamlarda, hiç kimse beni temsil edemez. (örneğin bol yıldızlı otellerde, Avrupa gezilerinde) Ben o gibi ortamlarda hiç bulunmadım, bulunamıyorum. Ekonomik durumum, statüm buna hiç uygun olmadı. Bol yıldızlı otellerde, Avrupalarda gezenler asla inandırıcı olamaz. Bu konuda hiç kimse kendisini avutmasın, bunu mazeret edinmesin ve beni temsil (?) ettiğini sanmasın. Beni temsil ettiğini sananlar; derneğimizin bağlı olduğu kanunları bildikleri halde seçim döneminde bol keseden, kolayca attılar.
Derneğimizin kuruluşuna izin veren yasalar kendilerine hatırlatılınca ayıldılar. Böylece, tüzük-büzük, ezik-büzük, çizik-büzük gibi konuları rafa kaldırıp; -- üzük derdine düştüler.
Öyle anlaşılıyor.
Kamu yararına çalışan yararlı bir derneğin yararlarından yararlanmanın; çok yararlı olduğunu yararlanarak öğrendiler.
Öyle anlaşılıyor.
Onun bunun yararına çalışmanın yararlı olmadığının farkına vardılar.
Öyle anlaşılıyor.
Bunlar beni temsil etmiyor.
Öyle anlaşılıyor.
Gelen, gideni, Mahmut Erdem’i de aratırmış?
Öyle anlaşılıyor.
Şimdiki duygum, pişmanım.
Bir insan bu kadar değişebilir veya başkan seçilene kadar, kendini bu kadar iyi pazarlayabilir...