EMEKLİ ASSUBAYLAR

EMEKLİ ASSUBAYLAR

oyun-bir-perdesi-daha-kapandi

Biliyorum, duyuyorum, okuyorum yüzlerce arkadaşımız  "NE YAPTIK DA BU YÖNETİMİ seçtik?" diye dövünüyorlar. Heba olan yıllar, kaybolan umutlar, acılar....

BİR ÇÖKÜŞ HİKAYESİDİR BU YAŞANAN.....

TAM BİR BECERİKSİZLİK...

TAM BİR VASIFSIZILK...

TAM BİR YÜZSÜZLÜK...

değil mi şu yaşananlar genel merkez adına, söyler misiniz?

"YETTİ ARTIK" deyip feryat ettik. "BU İŞ SİZLERLE olmuyor" diye YAZDIK - ÇİZDİK duymadınız, anlamadınız.

9 EKİM SONRASI EYLEM DEVAMLILIĞINI, İCAZET ANLAYIŞI İLE UYGULAMADINIZ, UYGULAYAMADINIZ!

Bu gün 9 ŞUBAT. Çok ilginçtir, 9 EKİM YÜRÜYÜŞÜMÜZDEN bu yana geçen tam dört ay.. Gelinen nokta geçmiş yıllardan hiç farkı olmayan ancak, birileri tam yolla ilerlerken TOZU YUTAN BİR SINIF yarattınız.

Hâlâ o koltukta oturuyor, aynı dosyayı çeşitli illerde ve yerlerde açarak TAMAMEN AYNI cümlelerle HİKAYE anlatıyorsunuz.

GÖRDÜNÜZ 9 ŞUBAT MECLİS GENEL KURULUNDAKİ hazin tabloyu.....

REDDEDİLDİK! DIŞLANDIK! BİR BAŞKA BAHARA KALDIK!.....

BU ESER SİZİN VE YÖNETİM KURULUNUZUNDUR BAŞKAN...  SIFIR SONUÇ... HÜSRAN VE YIKILAN UMUTLAR...

Şu var ki;  bu resimde sadece sizleri suçlamak haksızlık olur. 90 civarı şube başkanlarına da daha önce; "Genel merkeze bakış açınızı çekinmeden deklare edin ki onlar da bu memnuniyeti yahut memnuniyetsizliği görerek tavır alsınlar" dedik. Bir nokta hariç HİÇ BİRİNİZ O ASİL DURUŞU GÖSTEREMEDİ!!!

BU NOKTADAN SONRA KASIM AYI BEKLENECEK Mİ? YAZIK DEĞİL Mİ? DAHA SEKİZ AY VAR...

BU BAŞARISIZLIKTAN SONRA GENEL MERKEZ VE YÖNETİMİ HEMEN İSTİFA ETMELİDİR! HEMEN, HEMEN...

Değerli arkadaşlarım,

Bakınız bu yaşananlara; Akparti  milletvekili bizler için bir kanun teklifi hazırlıyor. Daha doğrusu TEMAD bölge toplantılarında "bu teklifi biz hazırladık" diye övünüyor ama teklifin geçersizliğini 9/1 adaletsizliğini gizliyor! Çünkü,  teklifin gerçek anlamda işlevi için grup başkanvekilleri ve başbakanın onayı gerekiyor. Sn. AKMAN her halde yine kasım seçimlerimizde  Ankara'da sayın başkanı destekleme ve  AKP  adına SHOW  yaptı, denebilir.

ŞU GERCEGİ LÜTFEN UNUTMAYALIM!...

Sn.Mustafa Erol , ne zaman, o E-MUHTIRA olarak da bilinen 27 Nisan Bildirisi ne İMZA ATTIĞI AN, BİZ MUVAZZAF VE DE EMEKLİ ASSUBAYLARA TARİHİN EN ACI REÇETESİNİ YAZMIŞTIR.

O tarihten bu yana AKP  ve başbakan bize tavır almış, bir çok sınıfa defalarca iyileştirme yapılır iken bizler ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ olduk ve bu yönetimimiz bunun sorumlusudur. Başka bir asker olan TESUD bu önemli konuda TÜM NOKTALARINA fikirlerini sorarak "NE GENELKURMAYIN NE DE HÜKÜMETİN arkasında olmayız" demiştir.

ZAFERLER YA DA YENİLGİLER, LİDERLERİN TUTUMLARI İLE BELİRLENİR...

İSTİFA MEKANİZMASI bu gibi noktalarda BİR ASİL DURUŞU İFADE EDER VE DE BİR ERDEMDİR.

Problemler çözülmek içindir. Çözülecektir. Bu böyle biline...

GÜN GELDİĞİNDE "B PLANI" UYGULANIR.... Tek tesellimiz hiç olmazsa sesimizi duyuran bir sitemizin olmasıdır.

BU YIL DA BİTTİ.... SEÇİM - YENİ HÜKÜMET - YAZ TATİLİ - YENİ BÜTÇE.... TEBRİKLER GENEL MERKEZ !!

BÜYÜK BİR MESLEK GRUBUNUN VEBALİNİ ALDINIZ. SİZİ AFFETMEYECEĞİZ!

SAYGILARIMLA.

ATİLLA ABAYLI

İsmail DORUK

Şubat 09, 2011

Senaryo yazarı, şair, öykü yazarı bir meslektaşımız. "Ademin Trenleri" filminin senaryosunu da yazmış İsmail Doruk.

  • Ağus2004 – Kasım 2004 Senaryo Stüdyosu Workshop
  • 1997 – 2001 İktisat Fakültesi (Kamu Yönetimi)
  • 1993 – 1995 Edebiyat Fakültesi(Sanat Tarihi)
İŞ TECRÜBESİ
  • Ekim 2006 Adem’in Trenleri - Senarist
  • Kasım 2006 Yenice Seçimleri Radyo Tiyatrosu- Yazar
  • Aralık 2006 Temel Renkler – Senarist (Yapım Aşamasında)
  • Eylül 2005 Ay Işığı Kısa Film – Senarist(Yarışma Bincisi)
  • Temmuz 2004 Uçurum Konağı-Şiir Kitabı
  • Haziran 2000- 2004 Karanlık Öykü- Ünlem Dergisi
  • 2002 Melih Cevdet Anday Şiir Yarışması(Başarı ödülü)
  • 1995-2000 Şiir ve Öyküler Edebiyat Dergileri

ADRES   70. Maknz. P. Tug. Loj. Ds.K.lığı Bkm. Brl.1.Bkm. Bl.K.lığı Sayın Kışlası MARDİN

TEL   0536 – 517 0212      

FAX  0212 - 244 17 90      

WEB http://www.ademintrenleri.com/

Hulusi KENTMEN

Şubat 09, 2011

1912 yılında Tirnova (Bulgaristan)'da doğdu. Deniz Astsubay Okulu'ndan mezun oldu. Uzun süre orduda kaldı, daha sonra emekli olarak sanat yaşamına atıldı. İlk olarak "Hisse-i Şaiya" oyunuyla profesyonel oldu. 1940'da "Sürtük" filmiyle sinema oyunculuğuna başladı. 1967'de Hüseyin Baradan ve Şahin Tek'le daha sonra da Atıf Kaptan ile topluluk kurarak Anadolu turnelerine çıktı. Türk sinemasında çoğunlukla baba rollerinde gözükerek, babacan tavrıyla popüler oldu.

1980'de İzmir Fuarı'nda sahneye çıkarak, keman çalıp, fıkralar anlattı. Birçok TV reklamında ve "Parkta Bir Sonbahar Günüydü" adlı televizyon dizisinde oynadı. 500'ün üzerinde filmde rol aldı.

Kentmen, 20.12.1993 tarihinde İstanbul'da aramızdan ayrıldı.

Rahmet ile andığımız Hulusi Kentmen,okul yıllarımızda hiç kaçırmadan heryıl okulumuzun kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılırdı. Tabi bizlerde hemen onun etrafını sarıverirdik merakla.Şimdi,kendisi ile ilgili araştırma yaparken aşağıdaki yazıya denk geldik ve ilginç olacağını varsayarak sizlerle paylaşıyoruz...

14 Şubat 1978 günü Çankaya Köşkü adeta bir bayram yerine dönmüştü. İlk kez sanatçılar Köşk'teki resepsiyona geliyordu. Bu çağrı bir bakıma; çeşitli nedenlerle kitapları devlet kütüphanelerinden çıkarılan, haklarında dosya tutulan, istihbarat birimleri tarafından izlenen, şu veya bu nedenle soruşturmaya uğrayan, hiçbir şey yapılmasa da kendilerinden bir pasaport esirgenen yazar ve sanatçıların devlet katında saygınlıklarının saptanması şeklinde yorumlanıyordu.

Gecenin ilginç bir olayı da, Korutürk'ün sinema sanatçısı Hulusi Kentmen'le karşılaşmasıydı. Kentmen, Deniz Kuvvetleri'nde astsubayken Korutürk'ün komutasında çalışmıştı. Korutürk'ün önüne geldiğinde, esas duruşa geçip topuklarını sertçe vurdu ve "Ben deniz Enkaz-ı Harbiye'den kulunuz astsubay Hulusi Kentmen!" dedi. Korutürk kahkahalarla gülerek, "Hulusi sen de mi buradasın kolundaki dövmeler duruyor mu?" diye sorduktan sonra çevresindekilere dönerek, aynı gemide birlikte çalıştıklarını açıkladı.

İsmail ÜNVER

Şubat 08, 2011

1956 yılında İstanbul’un Boğaz kıyısındaki şirin köylerinden Kuzguncuk’da doğdum ve orada büyüdüm. 1970-71 eğitim yılında kapı komşumuz sayılabilecek Deniz Assubay okulunda eğitime başladım. 1975 yılında elektronikçi assubay olarak mezun oldum. Yurt dışı ülkelerde ve yurt içinde branşımla ilgili gerekli eğitimleri alıp çeşitli gemilerde ve askeri tersanelerde görev yaptıktan sonra emekli oldum. Onca yıldan sonra bile hala denizi ve bahriyeliliği özlüyorum.

Hayatım boyunca insanları ve o insanların ardındaki hikayeleri merak ettim, gözlemledim. Son yıllarda bu birikimlerimi yazıya döktüğümde aşağıdaki kitaplar ortaya çıktı.

Yayınlanmış kitaplarım:
  • Türklerin Uzaylılarla Randevusu
  • Turkeyland
  • Anıtkabir soygunu
  • Köpek
  • En güzel Uyuyan Adam ( Eylül 2007'de dağıtıma başlayacak)
Bunların başlıcaları olup, aşağıdaki linklerden daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.

http://www.vesaire.com/urun.php?products_id=162840&tree=kitap&sid=964d6e9e2f78f76c3f0df2d6a604817b

http://www.vesaire.com/urun.php?products_id=127337&tree=kitap&sid=964d6e9e2f78f76c3f0df2d6a604817b

http://www.vesaire.com/urun.php?products_id=129307&tree=kitap&sid=964d6e9e2f78f76c3f0df2d6a604817b

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=94641&session=89330058385983523495&LogID=

Hepinize sevgilerimi sunar, okumanız halinde kitaplarım hakkındaki eleştirilerinizi, görüş ve önerilerinizi beklerim.
Hoşça kalın
İsmail ÜNVER

Yıllar yılları takip ederken, bu sınıfımıza bizleri toparlayacak bir lider ararken hangi noktadayız? BUGÜNE DEK UYGULANAN GEÇİCİ HAREKETLERLE HAK-HUKUK ARAMAK VE BAŞARILI OLMAK MÜMKÜN MÜ?

matruska

Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk dönemlerine göre, astsubayların bugünkü durumları görece iyi gözükmektedir. Fakat, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu gibi yasa ve mevzuatlarda değişiklik yapılsa da, bugüne dek çağdaş ordulardaki gibi bir statü belirlenememiştir!

Her ne kadar bir  emekli assubay olarak silahlı kuvvetlerimizle övünsek de ve bu gücün içinde yirmi beş yıl emek vermiş bir kişi olarak, GENELKURMAY BU YÜZ YILA YAKIŞIR, BU SİLAHLI KUVVETLERİMİZE YAKIŞIR, REFORMİST ATILIMLARDA ÇOK GEÇ KALMIŞTIR! Bu bir gercektir ve karşımızda tüm  çıplaklığı  ile DURMAKTADIR... SON BEŞ DÖNEM SİLAHLI KUVVETLERİN DİREKSİYONINDA OTURAN TÜM GENELKURMAY BAŞKANLARI BU RESİMDEN SORUMLUDUR.

  • Koskoca bir assubay sınıfını küstürdünüz...
  • Onurumuzu kırdınız!...
  • Aynı çatı altındaki insanları ayrıştırdınız!...
  • Emirle assubayların yüksek okul eğitimini engellediniz!...
  • Bu yüz yıla yakışmayan uygulamalarla, orduevinde bizlerin ön kapıyı kullanmamızı dahi yasakladınız!...
  • Bir taraf beş yıldızlı iken, diğer tarafa eskimişlerinizi gönderdiniz!...

ŞU SATIRLARA DAHA YÜZLERCESİNİ YAZABİLİRİZ.....

ONUR, İNSANIN EN ÖNEMLİ NOKTASIDIR. LÜTFEN ONURUMUZU İADE EDİNİZ !

Sevgili arkadaşlarım, şu günlerde dünyamızda yaşananları izliyoruz. Canlı, canlı .... Tüm sorun, bireylerin ve sınıfların yaşam mücadelesi değilmidir?

BİZ, ASSUBAYLAR bundan böyle kişiliklerimize, sorunluklarımıza, ÖNCELİKLE  ÇEŞİTLİ ÖZLÜK HAKLARIMIZA sahip olabilmek için DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞ BİRLİKTELİĞİ içinde olmalıyız.

YILLARCA SÜREN, BİZE UYGULANAN BU OYUN KAÇ PERDELİK BİR OYUNDUR?

Geleceğimizi hedefleyen BİR POLİTİK ÇİZGİ çizmeliyiz. Bizler artık bu noktadan sonra ÖRGÜTLÜ BİR ŞEKİLDE DAVAMIZI SAVUNMAK ZORUNDAYIZ!...

SESİMİZ GÜR ÇIKMADIĞI SÜRECE, DEĞİŞEN HİÇ BİR ŞEY OLMAYACAKTIR! KİŞİLİKSİZ YÖNETİMLERDEN KİMSEYE FAYDA YOKTUR!

Bizler TSK' nın ÇALIŞAN, ÜRETEN, EMEKÇİ bir kesimi olduğumuz için S E N D İ K A L A Ş A R A K  sorunlarımıza ÇÖZÜM bulabiliriz.

BU NOKTADAN SONRA BİR SEÇENEK YOKTUR.... HAKLARIMIZI ELİT BİR TOPLUM OLARAK MEŞRU ZEMİNLERDE ARAMALIYIZ.

TEMAD şu bulunduğu çizgide devam ederse, UNUTMAYIN Kİ ÇİZGİ DEĞİŞTİRMEK ŞART OLACAKTIR. Zira sayın genel merkezimizin bugüne dek uyguladığı pasif ve itaatkar tutumu ile bir noktaya varılamayacağı aşikardır.

Saygılarımla.

ATİLLA ABAYLI
*İZMİR*KARŞIYAKA

imzaDeğerli Meslektaşlarımız;

Şu an Milli Savunma Komisyonu'nda olan MHP milletvekilleri Sn.Mehmet ŞANDIR, Sn.Erdal SİPAHİ ve Sn.Hamit Homris tarafından verilen "intibaklarımız ve 100 TL denge tazminatı teklifi" ile henüz komisyona intikal etmeyen AK PARTİ milletvekili Sn.Nurettin AKMAN’ın "intibaklarımızla ilgili teklifleri"  bulunmaktadır.

TEMAD genel başkanlığının yetersiz bilgilendirmesi veya ilgisizliği yüzünden adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı bir uygulama olan 9/1 konusu aynen muhafaza edilmektedir.

Sorumlulukları ve görev koşulları bizlerle kıyaslanması mümkün olmayan MYO mezunu emniyet hizmetleri, meclis stenografları, ziraat ev ekonomistleri, teknik hizmetler sınıfı mensupları 9/2'den, bu sınıflar ve daha birçok devlet memuru (tabibler, eczacılar, veterinerler, biyologlar, mühendisler, mimarlar, teknik öğretmenler, diyanet işleri personeli, harp okulu ve yüksek okul mezun subaylar, orman ve gümrük muhafaza memurları vb) lisans mezunu olunca 8'nci dereceden göreve başlayıp, 1'nci derece 4'ncü kademeye kadar yükseltilmektedirler.

Muhalefet milletvekillerinin iyi niyetle vermiş oldukları tekliflerin iktidar tarafından dikkate alınmayacağını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle, iktidar milletvekili Sn.Nurettin AKMAN’a ve Milli Savunma Komisyonu üyelerine, Sn.Akman'ın teklifindeki 9/1 adaletsizliğinin giderilmesi ve teklifin hayata geçmesi için aşağıdaki metni göndereceğiz.

Saygılarımızla

SİTE YÖNETİMİ

Aşağıdaki bölüme isminizi ve TC kimlik numaranızı yazarak GÖNDER tuşuna bastığınızda bunu sağlayabileceksiniz. Dileyen arkadaşımız kendi ifadelerine göre de mail gönderebilir.

Sn.Nuretttin AKMAN'ın mail adresi: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Milli Savunma komisyonu: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

AŞAĞIDAKİ METİN SN.AKMAN VE MS KOMİSYONU ÜYELERİNE GÖNDERİLECEKTİR
Saygıdeğer Vekilim;

Yıllardır, ön yargılarla tahakküme varan sosyal ve ekonomik haksızlıklara uğrayan Astsubaylar için Sn.Nurettin AKMAN'IN lütfedip verdiği yasa teklifi için minnettarlığımı sunuyoruz; ancak teklifte, büyük adaletsiz uygulama olan 9/1 konusu aynen korunmuştur. Bu husus, birçok arkadaşımızın mağduriyetine neden olacağı gibi, hukuksuzluk ve eşitsizlik de devam edecektir. Lütfen, bu konuyu aşağıda arz ettiğim bilgiler doğrultusunda değerlendirmenizi istirham ediyorum.

Türk Ordusu'nu sırtımızda taşıyınca bizi hamal sananlar, yıllardır ön yargılarla sosyal ve ekonomik haksızlıklara uğrattılar! AB uyum yasaları gereği, 'öğretmenlere 1983 yılında yüksek okul hakkı tanınmasından 20 yıl sonra' bizim MYO mezunu olmamız kerhen kabul edildi. Esasında, bizler liseden sonra 1 yıl sınıf okulunda okuyup mezun oluyor, akabinde kıta içi eğitimlerle zaten MYO seviyesinde öğrenim görüyorduk ama yüksek okul mezunu sayılmıyorduk!

Bu arada kendi nam ve hesabına yüksek okul bitirenlere verilen dereceyi iptal ettirmek böylece okuma arzusunu kırmak için önce zamanın cumhurbaşkanı Fahri KORUTÜRK"e "ASTSUBAYIN EMSALİ SUBAYDIR BİR ÜST DERECE VERİLMESİ HALİNDE AYNI ÖĞRENİMİ GÖREN SUBAYI GEÇECEKTİR BU DA ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR" gerekçesi ile iptal davası açtırıldı.

Anayasa mahkemesi "astsubayın emsali subaydır" gerekçesini dikkate alarak maddeyi kısmen iptal edip astsubayların intibaklarını subaylarla aynı derece ve kademeden yapılmaya başlanınca, bu kez devreye AYİM girdi ve "astsubayın emsali subay değil, devlet memurudur" kararı verdi. Bu durumda ya cumhurbaşkanı Anayasa mahkemesini yanılttı ya da AYİM hukuka aykırı karar verdi! Sonuçta, astsubaylar hukuksuz bir şekilde mağdur edilerek, 'ağır görev koşulları ve sorumluluklarına rağmen' büro memurları ile aynı dereceden göreve başlatıldılar.

Asb.MYO yasası çıkarken bu haksızlığın önlenmesini umut ediyorduk. Ancak, özellikle ön yargılar sonucu özel statü kavramı değişmesin ve assubaylar ¼ kademeye yükseltilmesinler düşüncesi ile görev koşulları ve sorumlulukları assubaylarla kıyaslanamayacak olan; MYO mezunu emniyet hizmetleri, meclis stenoğrafları, ziraat ve ekonomistleri, teknik hizmetler sınıfına mensup kamu görevlileri 9/2'den göreve başlatılırken assubaylar 9/1 kademeden göreve başlatıldılar. Yıllardır adalet ve eşitlik ilkesine aykırı bu haksızlığın düzeltilmesinin mücadelesini veriyoruz!

Sn.Akman'ın, özellikle 3'ncü ve 2'nci dereceden emekli olan binlerce arkadaşımızın mağduriyetini önlemek adına verdiği  yasa teklifinde, bu adaletsiz başlangıç derecesi olan 9/1  esas alınmıştır!

Bu dereceden intibakların yapılması elbette bazı arkadaşlarımızın derdine çare olacak ama büyük bölümü  3/3'ten emekli olanlarla, yüksek okul bitirip intibakı yapıldıktan sonra 2/1'den emekli olanların birinci dereceye yükselmeleri imkansızlaşacak, 1'nci derecedeki arkadaşlarımızın 4'ncü kademeye yükselmeleri önündeki engel ve adalet eşitlik ilkelerine aykırı başlangıç derecesi devam edecektir!

9/2 assubaylar için maddi ve psikolojik açıdan önemlidir. Bu dereceden göreve başlatılmamız moral yönünden de bizi güçlü kılacak, adalet,eşitlik sağlanacak ve bir hakkın iadesi temin edilecektir.

HENÜZ KOMİSYONA İNTİKAL ETMEYEN TEKLİFİNİZDE GÖREVE BAŞLANGIÇ DERECESİNİN 9/2 OLARAK DÜZELTİLMESİNİ ve komisyonda görüşülmesi sırasında adalet ve eşitliğin sağlanmasına yardımcı olmanızı istirham ediyorum. Bu yardımınız bir hakkın iadesini temin edeceği gibi sayıları yüz binleri bulan assubay ve ailelerinin gönlünde değerlendirilecektir.

Size bu istirhamımı şahsım ve binlerce meslektaşım adına ilettiğimi de özellikle belirtmeliyim. En içten dileklerimle saygılarımı sunuyorum.

Yukarıdaki metini göndermek için TIKLAYINIZ

konya-temadYazsam içimden geçenlerin hepsini, ağlarım şimdi. Ezikliğin, hor görülmenin, itelenmenin, ötelenmenin bünyemde nasıl yaralar açtığını yazsam, ağlarım şimdi.

Can vermenin, kan vermenin, baş vermenin ne demek olduğunu anlatmaya kalksam, ağlarım şimdi. Vatan uğruna, millet uğruna, namus uğruna,  sıcak yuvasından ayrı, evlat yüzü görmeden, “avrat” yüzü görmeden dağlarda nöbet tutmanın faziletlerini anlatmaya kalksam, ağlarım şimdi.

Ağlarım şimdi. Birlik ve beraberlikten uzak kalmanın, “böyle gelmiş böyle gider” anlayışının, farklılıklara tahammülsüzlüğün, karşıt fikri horlamanın, yeniliklere kapalılığın, alışkanlıklara direnmenin, yanlışı savunmanın yüreklerde açtığı yaraların derinlikleri anlatmaya kalksam, ağlarım şimdi.

Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener.” “Bir ulus, sımsıkı olarak birbirine bağlı olmayı bildikçe, yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez”  (Atatürk).  Böyle diyor büyüklerimiz. Böyle diyor bu vatanı vatan yapan önderlerimiz, atalarımız.

  • Sen içki içiyorsun, öyleyse sen şöylesin.
  • Sen oyun oynamıyorsun öyleyse sen böylesin.
  • Sen camiye gidiyorsun, öyleyse sen şusun.
  • Sen oruç tutmuyorsun öyleyse sen busun.

Aşmamız lâzım bu köhne düşünceleri. Yıkmamız lâzım bu tabuları. Çıkmamız lâzım bu fasit dairenin dışına. Bizler, hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Hepimiz, istisnasız bu milletin yoluna, bu vatanın uğruna ölürüz. Ölmedik mi? Vermedik mi kolumuzu, bırakmadık mı bacağımız dağ başlarında? Koymadık mı yavrumuzu yetim, eşimizi bir başına?

Kimse bu duygusallığımı; “hamaset uğruna söylenmiş olan sözler” olarak görmesin. Bu sözler; yüreğimin,  bu acımasız dünyanın kirlilikleriyle henüz tanışmamış olan bölgelerinden gelen duygulardır.

Çok açık ve net olarak söylüyorum ki; Konya’da; çürümüş, köhnemiş, yozlaşmış bu düşünceler tamamen ortadan kalkıyor. Konya TEMAD’da yeni bir şekillenme var. Yıllar boyu görülmemiş şeyler oluyor Konya TEMAD’da. Konya TEMAD örnek oluyor, önderlik ediyor.

Konya TEMAD’a bayanlar, çocuklar, gençler, yaşlılar, çalışanlar, çalışmayanlar, hepsi aynı kapıdan, girebilecekler artık. Konya TEMAD’da çok kısa bir zamanda bütün şubelere örnek olabilecek yenilikler, iyilikler olacak. Her türlü gazete, kitap dergi okumaya meraklı olanlar, sabah evlerinden çıkar çıkmaz hiçbir yere uğramadan o merkeze yönelecekler. Bayanlar, çaylarını orada yudumlayabilecek, sabah kahvaltılarını orada yapabileceklerdir.

Gençler; tavlalarını, satrançlarını orada oynayabilecek, sevdikleriyle nezih bir ortamda orada vakit geçirebileceklerdir.

Yaşı ilerlemişler; anılarını orada paylaşabilecek, sohbetlerini orada yapabileceklerdir.

Sigara dumansız, alkolsüz bir ortam olacak orası. Masaların etrafını çevreleyenler, tatlı tebessümlerle mukabele edecekler birbirlerine. Ses düzeyi algılanabilecek desibelin üzerine çıkmayacak. O ortamda artık bayanların da bulunabileceği hiç akıldan çıkarılmayacak. “Temiz olması istenilen her alana kadın eli değmelidir” demiş birileri. Bu düstur Konya TEMAD’ın da düsturdur artık. Daha leziz, daha nefis muhabbetlerin yeri olacak Konya TEMAD. Gıpta ile işaret edilecek bir mekân olacak o yer. O yer, emekli astsubayların adını duyuran, imajını tazeleyen, dernekçiliğin; soğuk sislerinin dağıldığı bir mekân olacak orası.

Bunu kim sağladı? Bu dönüşüme kim sebep oldu? Orasının, herkesin girip çıkabileceği bir mekân haline gelmesini kim sağladı? İsimleri nedir ki bu arkadaşların? Kimlikleri nedir?

Bunların kim olduklarının ne önemi var ki? İsimlere takılıp kalmanın ne önemi olabilir ki?       

Yine de söyleyeyim bu dönüşümü kimlere borçluyuz? Öncelikle; “yeni bir anlayış” prensibine cesaretle olur veren başta Sayın Başkanımız olmak üzere tüm Yönetim Kurulu üyelerini bu dönüşüme imza attıkları için tüm kalbimle kutluyorum.

Siz, henüz adı duyulmamış kahramanlar, hepinizi tebrik ediyorum. Hepinizin yüreklerinden öpüyorum. Sizler bizim makûs talihimizi yenecek olan, yepyeni, pırlanta gibi, mücevher gibi, cevher gibi değerlerimizsiniz.

TEMAD sizi bekliyor. TEMAD’ın yolunu bilmeyenler gelin, mekân görün, ışık görün, gelecek görün.

Daha fazla dalmayayım derinlere, ağlarım şimdi.

Tayyar YILDIRIM

Sevgili Dostlar ;

bitti.jpgİnsan yaşamında az sayıda özel, unutulmayacak günler vardır. Yaşımızın altmışlı yıllara dayandığı bir zamanda özel, bir değil bir kaç gün yaşadım. 1973 Dönemi Çankırı Assb.Haz.Okulu mezunları olarak 3-4-5 Aralık 2010 tarihlerinde RENAİSSANCE ANTALYA BEACH RESORT HOTEL'de buluştuk.

Aradan kırk yıl gibi uzunca zaman geçmiş, hepimiz yaşlanmış saçlarımız ya ağarmış ya dökülmüş birazda göbeklenmiş, isimleri memleketleri unutmuş olsak da hiç bir arkadaşımı tanımakta zorlanmadım. Çünkü gözler ve gözlerdeki dost bakışlar hiç ama hiç değişmemişti.

İlk gün akşamı geç saatlerde odamıza çekildiğimizde eşim "Bu kadar sıcak dost olan insanlar nasıl olurda bunca zaman bir araya gelemez inanamadım"dedi. Kopukluğun haberleşmeden kaynaklandığını, internetin mesafeleri nasıl yok ettiğini buna rağmen henüz tam anlamıyla bizim kuşakların kullanamadığını tartıştık. Aramızda aldığımız en önemli karar kendi sitemizi kurma kararı oldu. Hemen oracıkta gerekli finansal sorunu kendi aramızda hallettik. Bir sonraki yılın kısa ve dar bir programı görüşülerek kabul edildi. Yetmiş beş kadar arkadaş ve eşlerimizle birlikte yüz elli kadar bir birliktelik içinde fotoğraflar çektirdik.

Akşam yemeği sonrası yapılan konuşmalardan sonra arkadaşlardan izin alarak kısa bir konuşma yaptım; BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELE İLE DAHA BİR ANLAMLI OLACAĞI, ADALET, EŞİTLİK VE SINIFIMIZIN ONURUNA SAYGIYI GERÇEKLEŞTİRME YOLUNDA MUTLAKA AMA MUTLAKA ÖRGÜTÜMÜZ TEMAD'A ÜYE OLMAMIZIN GEREKLİLİĞİ, BU GÜNE KADAR BAŞARILMIŞ BİR ŞEY YOKSA BUNUN SUÇUNUN ÖRGÜTÜN DEĞİL, BASİRETSİZ YÖNETİMLERİN OLDUĞUNU, BİZİM GİDECEK BAŞKA KAPIMIZIN OLMADIĞINI ANLATTIM. İSİM VERMEDEN TEMAD'A DESTEK VEREN SİTELERİ TAKİP ETMELERİNİ ÇÜNKÜ, BU SİTELERDE SINIFIMIZIN SORUNLARININ DİLE GETİRİLDİĞİNİ SÖYLEDİM. BU ARADA BİR ÇOK ARKADAŞ HEP BİR AĞIZDAN; "EN BÜYÜK EM.ASSB.LAR ORG.BAŞKA BÜYÜK YOK" DİYE TEZAHÜRATA BAŞLADILAR.

Konuşmamın devamında artık yaş olarak, bilgi ve birikim olarak belli bir yaşa geldiğimizi ve bulunduğumuz il ve ilçe örgütlerinde delege olma konusunda istekli olmamız gerektiğini ve yönetime ancak bu şekilde daha aktif katılabileceğimiz konularında tartıştık. Örnek olarak Antalya örgütümüzün başarısındaki iki devremizin örnek çalışmasını vererek konuyu bitirdim. Toplantı sonrası bazı arkadaşlarımın hanımları "Adilhan Bey söz sitenizin sıkı takipçisi olacağız" dediler.

Sınıf mücadelemizi kişisel çıkarları uğruna kullanmaya kalkanlara seslenmek istiyorum. Artık meydan daraldı. İstediğiniz gibi at oynatmak yok. Sırtımızda traplen gibi zıplamak yok. Ya adam gibi seçilip adam gibi çalışıp dertlerimize derman olacaksınız ya da bu işlere hiç girmeyeceksiniz.

TEMAD bizim. Sizin olduğu kadar da bizim. Samsun Şb.mizden Em.Assb.Ahmet (İsim örnektir) ekonomik dardayken turistik seyehata çıkmak en basitinden arkadaşlarımıza haksızlıktır. Siz de görüyorsunuz arkadan gelen grupları, devre toplantılarını, devre sitelerini. İNMEK İSTEMEDİĞİNİZ KOLTUKLARINIZ SALLANIYOR duyuyor musunuz Sayın Başkan? Ben Antalya'da duydum. Siz de Ankara'da duyacaksınız...!

Kimse tabanının istemediği yerde fazla kalamaz. SİZ BİLE..!

Herşey ihtiyaçtan doğar!

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

sanal-saldiri.jpegTEMAD öncü ve temsil görevini üstlenip toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyince TEMAD’a ve mücadelemize destek amacı ile yüreğinde sadece Assubay sevdası olan özverili kişilerce kurulan kendisine saygısı olan arkadaşlarımızla desteklenen bu site bu boşluğu doldurmuştur.

Site yönetiminin, yazarların, üyelerin kısaca onur mücadelesine katkısı olanların deri koltukları, makamları, binası, sekreteri, aidatı, ödeneği, gayrimenkul ve şirket gelirleri yoktur. Bizler yüreğimizle özverimizle adına onur mücadelesi dediğimiz bu yolda kararlılıkla yürüyoruz.

TEMAD yönetimine bugüne kadar verdiğimiz maddi ve manevi destek ne yazık ki karşılık bulmamıştır !

TEMAD bizim sesimizi duymuyor, mücadelemiz konusunda yeterli gayret gösteremiyor ve bugüne kadar hiçbir başarı sağlayamıyorsa elbette eleştireceğiz. Eleştiri mükemmele açılan kapının anahtarıdır. Kimse eliştirilmeyecek kadar mükemmel olamaz! Şayet eleştirilmiyorsanız temsil ettiğiniz toplum sizden umudunu kesmiştir.

Yönetimdekiler eleştirilerden ders almak yerine gündemi değiştirip başarısızlıklarını polemiklerle kamufle etmek için sanallardan medet umuyorsa bu onların eksikliği ve sorunudur...

Yönetim uzatılan elimizi hep geri itmiş, ortak bir yere varılamayacağını kanıtlamıştır.

  • Kral çıplak gerçeği ile artık susmama kararı alan bizlerin sorgulamalarından rahatsızlık duyan korgeneral'e, haksızlıklar karşısında; "arkadaşlarım tepkilerini  dile getiriyor" diyeceğine "onlar bizden değildir komutanım" diyen,
  • Gnkur. Personel Başkanı ziyaretinde MYO mezunu Assubaylara ebeler, hemşireleri örnek veren,
  • Hv.K.Komutanlığı'nın lise mezunlarına birinci derece hakkının verildiğini ileriye sürerek "haklarınızı sorgularsanız, hak kayıplarına uğrarsınız" tehdidine "bu hak 657sayılı yasaya göre 1984 yılında devlet memurlarına tanınmıştır. Bu hakkın bize yıllar sonra tanınması lütuf değildir" diyemeyen,
  • Harp okulu ve lisans mezunlarının 8/1'den göreve başlatıldığı halde, kuvvet komutanına "MYO mezunları 8/2' den göreve başlıyor. Biz 9/2' yi talep ediyoruz. Bunu bile vermiyorsunuz" diyecek kadar yasalardan ve uygulamalardan habersiz bir tavır sergileyen,
  • Bu site sayesinde uluslararası askeri dernekler faaliyetlerinden haberdar olan, sitesinde "15 yıldır aidatımız ödenmesine rağmen bu etkinliklere götürülmüyoruz" itirafında bulunarak aczini belirten,
  • Kendilerine sunulan televizyon programlarında, sorunlarımızı çarpıcı örneklerle anlatmak yerine, kişisel fedakarlıklarını anlatan, "Assubaylar mayınları temizlesin" gibi uç tekliflerde bulunan, "ben liseyi dışarıdan bitirdim. Komutanlarım yüksek okul bitirmeme izin vermediler" açıklaması ile temsil ettiği yüz binlerce Assubayın kamuoyunda ortaokul mezunu olduğu imajını veren,
  • OYAK yönetimine seçilmek kadar tüm üyelere hisse senedi verilmesinin davada yer alması uyarılarımıza "bu  dava konusu edildi" demekle yetinip dava dilekçesini sır gibi saklayan, kriterleri bizce meçhul olan birkaç destekçisinin atanması uğruna AİHM'deki davayı tehlikeye atan,
  • Genel kurulunda oy uğruna delegeleri ziyafet ve konaklama ile ağırlayan ama mitinge katılacaklar için "orduevleri dolu. Gelenler bunu dikkate alsınlar" demekle yetinip ilgilenmeyen,
  • Mitingin 24 saat sonra unutulacağı hatırlatılmasına rağmen eylemlerle desteklenmesini programlamayan, ardından eylem sözünü gerçekleştireceğine Paris gezisine katılan
  • Şubelerimizin onur mücadelesinde elini kolunu bağlayan, genel merkezi otoriter bir yönetim haline getiren tüzüğün değiştirilmesi için kılını kıpırdatmayan
  • Bizim sorunlarımızı 40 TEMAD şubesinden fazla duyuran Sn.Umur TALU’nun yazılarını "Genelkurmay ne der?" endişesi ile sitesine almayan ve bir nezaket ziyaretini düşünemeyen ,
  • Sitesinde es kaza yayınladığı Genelkurmay'ı eleştiren yazılarımızı sitesinden kaldıran,

TEMAD yönetimi elbet bizlerin eleştirilerinden sorgulamalarından rahatsızlık duyacaktır.

Sizlerin de bildiği olumsuz örnekleri çoğaltmak mümkün. Üç dönemdir yönetimde olmalarına rağmen , beğenmediğimiz tüzüğün bile kendilerine yüklediği sorumlulukları, görevleri yerine getirmeyen, hiçbir sorunu çözmeyen ama üyelerinin eleştirilerini, önerilerini sorgulamak yerine sanallarla gündem değiştirmeye çalışan bir yönetim elbette daha önce Recai Erdinç, Bekir Ergül, Mahmut Erdem gibi sanalların arkadaşlarımızı mesnetsiz karalamalarına ve şube yönetimlerine haddini bildirme cüretine  izin verirler.

Değerli meslektaşlarımız,

Daha önce de bu konuyu sizlerle paylaştık. Şayet bu kişileri muhatap alırsanız onların gündem değiştirme gayretlerine yardım etmiş olursunuz, bunları yok sayacağız olumsuzlukları tekrarlamak yerine mücadelemiz için öneriler, çözümler üreteceğiz bunları hayata geçireceğiz.

Dileğimiz mücadeleyi amaç edinen sağduyulu, özverili, kararlı arkadaşlarımızın yönetimlerde görev almasıdır. Bu gerçekleşinceye kadar biz misyonumuzun gereğini yerine getireceğiz ve mücadelemiz için çalışacağız.

BU AMAÇLA HOŞGÖRÜNÜZE SIĞINARAK  SANALLARLA İLGİLİ POLEMİKLER YARATABİLECEK,GÜNDEMİ DEĞİŞTİREBİLECEK HİÇBİR YAZI VE YORUMU YAYINLAMAMA KARARINI UYGULAYACAĞIZ.

Onur mücadelesini amaç edinip ona gönül veren tüm meslektaşlarımıza sevgi ve saygılar sunuyoruz.

SİTE YÖNETİMİ

Orduevlerinde yeni bir dönem başladı.

tskda_sivil_devrimGenelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'in talimatıyla Ankara'da tüm orduevlerinde garson, aşçı ve servis elemanı gibi hizmetleri siviller yapmaya başladı. Uygulama en yakında İstanbul ve İzmir'de de başlayacak. Sivilleşme orduevindeki ücret tarifesine yansıdı. Çay fiyatları 15 kuruştan 25 kuruşa, kahve 25 kuruştan 1 liraya yükseldi
SİVİL PERSONEL İÇİN İLK ADIM ATILDI

Türk Silahlı Kuvvetleri, (TSK) orduevlerinde asker yerine sivil personel istihdam edilmesi için düğmeye bastı. Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'in talimatıyla 1 Ocak'tan itibaren Ankara'daki tüm orduevlerinde garson, aşçı ve servis elemanı gibi hizmetleri siviller yapmaya başladı. Sivil personel istihdamıyla birlikte orduevlerindeki ücretlere de yılbaşı itibariyle en düşük yüzde 40 olmak üzere farklı oranlarda zam yapıldı.

Ankara'daki tüm orduevlerinde hayata geçirilen sivil personel istihdamı uygulamasının diğer illere de yayılması için çalışmaların hız kazandığını belirterek, "Ankara'yı en yakın zamanda İstanbul ve İzmir'deki orduevleri izleyecek. Sivil personel temini için zaman gerekiyor. Temmuz ayında uygulamanın tüm orduevlerinde hayata geçirilmesi planlandı" dedi. Orduevlerinde güvenlik ve dış koruma hizmetleri ise yine askerler tarafından verilecek. Zorunlu askerler artık orduevlerinde berber, bayan kuaförü, müzisyen, garson, aşçı, resepsiyonist, çaycı, lostra, kasiyer, şoför, kat görevlisi, ütücü gibi askerlik dışı işlerde çalıştırılmayacak.
Fiyatlar da değişti

Sivilleşme, orduevlerindeki ücret tarifesine de yansıdı. Ankara'daki orduevlerinde ücretlere yılbaşından itibaren en düşük yüzde 40 oranında zam yapıldı. Çay fiyatları 15 kuruştan 25 kuruşa, kahve 25 kuruştan 1 liraya, oda fiyatları ise günlük kişi başı 7 liraya yükseltildi. Sivilleşme kapsamında, orduevlerindeki ihtiyaca göre hizmet alımı yapılmaya başlandığı da öğrenildi. Orduevindeki ihtiyaç doğrultusunda, özel sektörden uzun süreli veya etkinlik başına garson, aşçı, müzisyen gibi personel sağlanması için anlaşma yapıldığı belirtildi.

Levent İÇGEN/VATAN

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ