×

Uyarı

JUser: :_load: 2207 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

JUser: :_load: 3208 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

Konularımızın temelindeki ana sorun karşıt fikirleri tam anlamı ile irdelememek.

Benim gibi düşünmüyorsan (!) senin ile uyuşamayız.

Günümüzde demokrasi ve insan hakları gibi çagdaş degerler gittikçe yaygınlaşmakta ve insanlar arasında hoşgörüye çok ihtiyaç duyulmaktadır.

Hoşgörü ulusal ve uluslar arası düzeyde ortaya çıkan iç ve dış barışı ciddi  tehdit eden sorunların çıkış noktasıdır.

  • Peki kendi sorunlarımızda bunu yapabiliyor muyuz ?
  • Cesaret ile il ve şube başkanları konulara gercekçi yaklaşıyorlar mı ?
  • Benim gibi düşünmeyen zihniyetinin açtıgı yaraları, ayrışmaları neden görmüyoruz ?
  • Temad genel merkezinin inanılmaz ''ben ne dersem o'' yaklaşımı dogru mudur ?
  • Peki gelinen bu noktada sadece bekleyecek miyiz ?

tek bir söz
yarım bir cümle
ne bir başlangıç
ne bir bitiş... öylesine
bir nokta koymalı hem başına hem sonuna
bir de temad 'ın en acıyan yerine
ne farkettim biliyor musunuz
bir çınar agacını devirecek kadar degilsede yaşım
yaşadıgım onca sonbahara karşın
sadece iki bahar yaşadım
ikinci bahar diyorlar Temad'ım.

TEMAD....

Dedik ya cesaretle diyemeyenler için

Dedik ya olmuyor söyleyemeyenler için

Büyük yürüyüş demekle büyüklük olmayacagı gibi

Turuncu kıyafetleri giyerek

Akşam altıda eve gidip

Sabah sekizde gelip turuncuları giymekle

Ölüm orucu olmayacagı gibi ...

Şimdi gelinen nokta itibari ile yıllardır gel dediniz geldik Ankara'ya, ver dediniz verdik !

Şimdi sıra delegasyonda !

Git diyecekler mi bilemem...

Başına da, sonuna da noktayı koymasını bilir bu toplum. Son bir kaç ay gösterecek, görecegiz!

Şu gercegi biliyoruz, kazansanız da bu sınıfa artık verecek bir şeyiniz kalmamıştır, bu biline!

Sadece bir üç yıl daha heba olacaktır o kadar.

CESARET SAHİPLERİ GERÇEKLER İLE YÜZLEŞİR, DEGİLSELER SUSARLAR!

Kimse laf üretmesin, kimse ahkam kesmesin, kimse gözünün körlüğünü görmeden başkasında çapak aramasın. Bizim tek amacımız var; mücadeleye destek, çalışmak ve başarmak. Bunu yapacakların yanındayız, hiç bir ikbal hiçbir kişisel egomuz olmadan.

Bu günlere dek sadece yazdık, çizdik dogru bildigimiz konuları bu sayfalarda  ifade ettik. Bir dönem alkışladık haydi dedik, arkanızda oldugumuzu hissettirdik...

Sonuç, bulundugumuz noktadır maalesef, acı ve düşündürücü.!

Bu sınıfın sizleri beklemeleri kaderleri olamaz, olmamalı.

Yapılacak bir şeyler olmalı !

Sizin pencerenizden bakmayanları ötekileştirdiniz.

Alkışlamayanları...

Susmayanları...

Eleştirenleri...

Çok yazık, çok yazık, çook...!!

Bir seçim yenileme furyasını izliyorum eskilere rabet çogunlıkta, aman gençlere koltugunuzu vermeyin !

Yenilenecek miyiz, degişecek miyiz diye yazdıgımda görüldü ki tas ve hamamlarda degişiklik yok. Ve baştan (!) sona dogru her şey eski...

ESKİ TAS, ESKİ HAMAM BEKLEMEYE DEVAM.


Atilla ABAYLI

UNUTMA BAŞKAN UNUTMA!...

AĞACI KESEN BALTANIN SAPI DA AĞAÇTANDIR!..

Assubayların tarihinde 23.Mayıs.1970 ve 8-9.Ocak.1975’in yeri farklıdır. Bu tarihler İnsanlık ve Meslek onuru adına Hak arayışın milat tarihleridir. Bu tarihlerde mücadele eden pek çok Astsubay meslekten uzaklaştırılmış, kuvvetleri değiştirilmiş, bir çoğu da hapis ile cezalandırılarak ömür boyu cezalandırılmışlardır.

Bu değerli Astsubay meslektaşlarımızı sadece oluşturduğumuz oluşumun maddeler şekli ile sunduğumuz vaatlerimizde mi hatırlayacağız, yoksa genel kurul önceleri delegeleri etkileme adına sadece bültenlerde mi?

Bir daha neden hatırlamayız?  "Ne olacak bizim halimiz? Bizler için ne düşünüyorsunuz?" diye sorulduğunda ‘’o kadar çok sorunumuz var ki sizlerin bu durumu 138’inci sırada yer alır ‘’ diyeceksiniz!

Mevcudiyetini ve bulunduğun durumu borçlu olduğun meslektaşlarına ilgisiz, kayıtsız kalacaksın! Seni sen yapanlara bu iki milat günde bir tek kelime dahi olsa saygı ve sevgi göstermeyensin. Sormazlar mı sen neyi, kimi temsil ediyorsun?

Yoksa "yönetmeye değil, temsil etmeye geliyoruz" diye siz demediniz mi? Seçilmişliğinizin üzerinden Üç Ocak, üç Mayıs geçti hiç mi aklınıza gelmedik? Kaybedilen 9 yılın üzerine bir 3 yıl daha bekleme lüksümüz yok dediniz, bizler 44 yıldır bekliyoruz. Sizi de bu kadar mı bekleyeceğiz?

Onaylanmayan tüzük değişikliğinizde seçilme sürenizin sınırını bunun için mi kaldırdınız?

Seçilmeden önce milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıracakları yalanı ile iktidara gelenlerden farkınız ne? Pek yok gibi de; çünkü aynı sazın tellerine vuruyor gibisiniz ...

Görev yaptığınız Genelkurmay karargâhını unutup, bu kuruma bile ihtiyaç olmadığını söylediniz. Bu kurumun Astsubay sorunlarına bakış ve ilgilenişlerini İzmir bilgilendirme toplantısında ‘’Çanakkale zaferi zafer değildir zafer olsaydı 1920'de aynı güçler tarafından İstanbul tekrar işgal edilmezdi’’ diyebildiniz.

Her fırsatta bu kurum hakkında eleştiriniz oldu fakat yasama ve yürütme yetkisinin bulunduğu TBMM'ne hiç sözünüzün olmayışı acaba ileride milletvekili olabilme sevdanızdan mıdır? Unutulmamalıdır ki geçmişini bilmeyen, değer vermeyen geleceğe yön veremez. Verdiğiniz de söylenemez.

Kendinizin oluşturduğu yönetim kurulunuza bile güveninizin olmadığını, bir elin parmaklarını geçmeyen kalemşorlar ile daha ne kadar idare etmeyi düşünüyorsunuz? Temsil etmek üzere geldiğiniz konumu temsil etmiyor, yönetmeye çalışıyorsunuz.

Sihirli aynalar odalarından çıkmanızı, kendinizi düz aynada görmenizi isteriz. Ağacı kesen baltanın sapı ağaçtan biz bunu biliyoruz, sizlerin de unutmamanızı istiyoruz.

Son yıllarda dünyanın birçok yerinde binlerce yeni STK kuruldu. STK, bir ülkenin yurttaşlarının seslerini duyurabilmesini, toplumların işlemesi için sorumluluk almalarını ve de kendilerini temsil eden devletler ile örgütlü bir şekilde diyaloga geçmesini sağlamaktadır. Açık sistemlerde, her türlü zorluk örgütlü diyaloglar kanalıyla çözülebilir.

EVET TEKRAR EDELİM SON SATIRI;

HER TÜRLÜ ZORLUK ÖRGÜTLÜ DİYALOG KANALI İLE ÇÖZÜLEBİLİR!

SİZLERİN , YÖNETİMİNİZİN bizleri getirdiği nokta itibarı ile bulunduğumuz noktadayız, KİTLENDİK!

  • BEKLEYECEK MİYİZ?
  • MUCİZE PEŞİNDE MİYİZ?
  • TEMAD BAŞKANLARI NEDEN SESSİZDİR?
  • KOLTUK SEVDASI MI BU SESSİZLİK?
  • YAŞADIKLARIMIZ SİYASAL MI?
  • İÇ-DIŞ GÜÇLERİN BİR OYUNU MU?
  • BU NOKTADAN SONRA NELER YAPABİLİRİZ?

Yazmanın suç, ifadeyi konuları derinliğine yazmanın eleştirisel ihraç konusu olarak mı görüyorsunuz? Düne kadar günde bir kaç kez aradığınız kişilere potansiyel örgütlü kişiler olarak mı bakıyorsunuz?

Bu sınıfın sorunlarını tam anlamı ile içine sindirmiş, sabah akşam bu konular ile yatıp kalkanlara bu tutumunuz anlaşılmazdır.

GÜRPINAR'LARI, ABAYLI’LARI, ATILGAN'LARI, GÜNŞER'LERİ , KOLDAMCA'LARI, ÇİMEN'LERİ, KAYALI'LARI, KULAK'LARI, AKSU'LARI, GİBİ BİR ÇOK DEĞER'İ KESERİN SAPINA KURBAN VERİYORSUNUZ, MESELE KOLTUK OLUNCA!...

 

Zafer ÇİMEN  
E.Hv.Bçvş.
BALIKESİR

İŞTE O YAZI

Mayıs 19, 2014

Arkadaşlar, hani şöyle biraz geçmişe gerilere gidip, astsubay toplumunun dertlerini paylaşma, kamuoyunu bilgilendirmek, ilgisini çekmek, haklarımızı vermekle yükümlü olup da duyarsız kalanların dikkatlerini çekmek ve yapılması gerekenleri neden ihmal ettikleri üzerine, tekrar düşünmelerini sağlamak için bir uyarı niteliğindeki salon toplantılarında bahsedeceğim sizlere bugün..

Bakın hep beraber düşünelim ve bizle beraber genel merkezimiz yönetimindeki arkadaşlarımızın da ince ince düşünmelerini istiyorum.

Söylemlerim gerçektir.

81 yaşımdan sonra ve öncesi yalanla yutturma ile kandırmaca ile yakınlığım olmadı. Bu yılın başlarıydı. Hani İstanbul diye bir mega kentimiz var.

(ANKARA GİBİ)

İstanbul'da bir TEMAD şubesi var. Bu şubenin aidatlardan başkaca bir geliri yok. Yani ekonomisi kısıtlı. BURADA BİR DE BAŞKAN VAR. AMA GERÇEK BAŞKAN. Zevahiri kurtarmak için başkan değil, yaşlı halimle görebildiğim kadarı ile o kısıtlı olanakları ve tüm cesaretini ekibi ile ortaya koyup, eli taşın altında. TÜRKİYE'de İLK defa YASAL bir toplantı düzenledi.

Bu olgu bir başlangıçtı, astsubaylar adına ÇIĞIR açmadır.

Bunu yapan bir dadaşımızdır, KOLDAMCA'dır. KAHRAMAN olabildiğince. Bu büyük hizmetini ne kadar meth etsek hiç bir söylem bunu tanımlamaya yetmez. Kutlarım sayın başkanımı ve ekibini.

Gelelim ikinciye;

Hani bir Balıkesir diye bir ilimiz var, orada da bir kahramanımız ve ekibi var. Kahramanımızın adını merak edenleriniz varsa söyleyeyim; ZAFER ÇİMEN. Kısa boyuyla dev gibi bir başkan. Tutarlı, yaptığını ve yapacağını bilen biri. Güven dolu, kibar, saygılı ve cesur.

Onun da olanakları kısıtlı ama bizleri davulla karşıladı. Haklarımızı ilan edercesine. Kutlarım seni de küçük dev adam. Gerçekten tekrar merak etmekteyim bu kadar başarılı olan ZAFER ÇİMEN'in istifasına sebep nedir?

Genel merkez bu türde girişimcilerden faydalanması gerekir değil mi?

Daha sonra İzmir kahramanları devreye girdi ve diğer iller. Tanıtımda bu olgular tanımlanamaz sözcüklerin anlatım güçleri yetmez etkinliklerdi ve sayın genel merkez yetkililer toplantılarda dertler ve sorunları açıklayan konuşmalar yaptılar.

Hep merak etmişimdir, yasal izin alınıp büyük bir salon kiralansa ve devlet ricali de davet edilse gelenler mutlaka olur. Buradaki toplantı etkili olur mu acaba tanıtım için?

Ben tekrar düşüncelere daldım ve diyorum ki benzer toplantılar acaba Ankara'da da yapılabilir mi? Yapılsa sesimizi duyan olur mu?

İnternet sitelerinde sızlanan arkadaşlarımız var. Geçim sıkıntısı olup da çocuklarının yetiştirilmesinde olanaklara uzanamayan arkadaşlar, zaman zaman, dertleri paylaşmak istiyorlar ama onurlu oluşları kamuoyunda sızlanmalarına engel.

Yine acaba diyorum kendi kendime sayıklayarak,

  • YUKARIDA BAHSETTİĞİM KAHRAMANLAR GİBİ ANKARA'DA DA KAHRAMANLARIMIZ VAR MI?

VARSA EĞER İLLERİ GEZEREK KÜÇÜCÜK TEMAD ŞUBELERİNİN HAZIRLADIKLARI ETKİNLİKLERİ ÖZEL ARABALARLA DOLAŞACAKLARINA, BU İŞİ ANKARA'DA YAPIP TOPLUMA DA DEKLARE EDİP BİZLER DE YAŞIMIZI UMURSAMADAN KATILSAK DA BAHANE İLE ANKARA'YI GÖRSEK.

BEN TEMAD'IN GERÇEK TANITIMCI YÜZÜNÜ GÖRMEK İSTİYORUM.

OTURARAK BÜRO MEMURU GİBİ DERNEK YÖNETİMİ ETKİLİ OLAMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

AMA BU BENİM DÜŞÜNCEM. HER HALDE İHTİYARLIK BELİRTİLERİ KENDİNİ GÖSTERMEYE BAŞLADI MI NEDİR. SEVGİLİ KARDEŞLERİM NE OLUR BANA GÖNÜL BIRAKMAYIN.

Mehmet KAYALI

Saygıdeğer Meslektaşlarım

Ben TEMAD yönetimini mahkemeye verince arkadaşlarımın bazıları konuyu yanlış değerlendirip tepki verdiler..

Bu mücadeleyi şimdiki yönetim başlatmadı 1970-1975 yıllarında haklarımız için kendilerini feda eden ağabeylerimizden beri mücadeleyi bugünlere taşıyanlar başlattı. Sn.Ahmet KESER bu hazır ortamda bizlerin milyonlarca lira desteğini bana göre kullanamadı. Kırık kanattan şezlongta yatan albaydan genelkurmayın kaldırılmasından bahsediyor tabii bunlar doğal olarak eleştiri hudutlarını aştığı için genelkurmay tarafından orduevi yasağı da eklenerek bu yönetimin muhatap alınmamasına karar verildi.

Oysa ben TEMAD’ın tüzel kişiliğini değil yöneticilerin keyfi ve kanunsuz uygulamalarını dava ettim, bizi temsil etmediğini belli yasalara tabi olan muvazzafları tahrik edici beyan ve davranışlarda bulunmasını dava ettim. Sonuçta kararı yüce Türk mahkemeleri verecektir.

Görüşmeden, istişare etmeden nasıl hak alınabilir? Askerlikle ilgili yasa arasında yıllardır talebimiz olan "100 lirayı biz temin ettik" diyerek günü kurtarmak istediklerini biliyoruz, haklarımızın alınması mücadelemiz için kullanılsın dediğimiz bağışlarımız nereye harcandı? Oysa 2 milyon (trilyon ) ile çok şey başarılır ve derneğimiz kiradan kurtulurdu! Yapmadılar, yapmak istemediler, genelkurmayı eleştirmek başka bu tarz tepki alacak konuşmalar yapmak başkadır.

Hepimiz haksızlıklarımız için bir şeyler yapıyoruz kimimiz yazı yazıyoruz kimimiz gazetecileri milletvekillerini bilgilendiriyoruz. Twittler atıyoruz, ben de "madem bu yönetim genelkurmayla görüşemiyor ben görüşeyim" dedim, nitekim benden önce de 2 arkadaşımız gitti görüştü neler konuştuk neler anlattık, tabiî ki dertlerimizi anlattık, benim görüşmemde arkadaşımız Bülent Civan da bulundu, konuşmayı size anlatırken tepki çeken bir üslup kullanmış olabiliriz ama o sorunlar bizim için de geçerlidir farklı bir düşüncemiz olamazdı, sonra verdiğim dosyanın incelenmesi sonucunu bana bildirmek için tekrar randevu verdiler.

8 Mayıs 2014 tarihinde sayın genelkurmay ikinci başkanımız ile yararlı bir görüşme yaptım, bu görüşmede Sayın orgeneralimiz benim verdiğim dosya ile ilgili bir ekibin çalıştığını tekrar belirtti; ben, kendisine arkadaşlarımız genelkurmay bize mahalle bekçileri, ziraatçılar, meclis katipleri kadar değer vermiyor diye üzülüyor dedim,bunun doğru olmadığını belirttiler. Haklı davamızda sonuna kadar yanımızda olduklarını tekrar tekrar üzerine basa basa vurguladılar. Resim karesinde masada bulunan dosya daha önce verdiğim dosyaya yapılan işlemleri içermektedir.

Sendika konusu gündeme geldi, Sendikanın Anayasal olarak mümkün olmadığını ifade ettiler, geçim sıkıntısı çeken assubaylara askeri tesislerde uygun iş verilmesinin temin edilmesini arz ettim "inceliyelim neden olmasın" dediler, çalışmaları sonuçlanınca bir heyetle ziyaret ederek konunun hukuki, idari yönleri ile görüşülmesi ve kararlaştırılmasını teklifime sıcak baktılar, bizim maksadımız bağcı dövmek değil üzüm yemektir, kurumumuza her zaman saygı duyuyoruz, sorunumuz kişilerle değil sistemle bu yüzden ben şahsen bu konuda elimden geleni yapacağım.

Özellikle 4-3-2'nci dereceden emekli olan  bizlerin ve benim çektiğim sıkıntıyı TEMAD yönetimi bilmiyor, bilse hiç bir tüzel kişiliğim olmadığı halde benim gösterdiğim gayreti gösterirlerdi, onun için TEMAD yönetimi bizim maddi manevi imkanlarımız olmadan yaptığımız  kişisel girişimlerimize tepki göstereceğine bu girişimleri desteklesin, sorunun parçası değil çözümün parçası olsun. Mevcut yönetim görevini bize söz verdikleri vaat ettikleri şekilde yapsaydı ne biz kişisel girişimde bulunurduk ne de  arkadaşlarımız Sendika kurmaya kalkardı,  haksız mıyım?

Sizler sağduyu ile düşünün karar verin,benim girişimlerime destek verirseniz konu benim kişisel meselem olmadığı için hepimiz kazanacağız.

İyi günler, esenlikler diliyorum.

Cavit Kayıkçı

“Davayı içeriye dönük hale getirtmeyin. Buna müsamaha etmeyin. Bu ortamdan kimsenin nemalanmasına müsaade etmeyin“ diyerek uyardım. Torba yasa şekillendi, içi doldu. Özellikle emekli astsubay toplumunun açlık ve yoksulluk sınırındaki rezil ve utanç dolu yaşamını düzeltecek; TSK'de aynı hizmeti paylaştığı subay sınıfının varlık ve bolluk içindeki emekli yaşamına bir santimetre olsun yaklaştıracak; anayasanın 12. 40. 41. maddelerine hak teşkil ettirecek en ufak bir düzenleme ve düzeltme dahi yok.

  • Tazminat düzenlemesi yok!
  • İntibak düzenlemesi yok!
  • Nasıp ve sicil düzenlemesi yok!
  • İhraç edilenlerin, malullerin, düşük aylık alanların lehine de hiç bir düzenleme yok!
  • İki yıllık meslek yüksek okulu kanunundan doğan 12 yıllık birikmiş kademe farkı düzenlemesi de yok!

Yok. Yok. Yok. Yukarı da bir şey yok. Oradan bir şey çıkmayınca malum yokluk aşağıya dönecek. Mazlum toplumu birbirini yiyecek. İftiralar, iddialar kol gezecek. İhraçlar sürecek. Çamur at izi kalsın siyaseti devam edecek.

Yüksek denetleme kurulu; seçimine iki gün kala zaten suyu çıkarılıp posası kalmış İstanbul İl Başkanlığı'nı gelip denetleyecek. Gelirken de Sayın İbrahim Koldamca'nın ihraç yazısını getirip tebliğ ettirecek.

Çankaya İlçe Başkanlığı'nın seçimde delege belirlemediği, listeye yazılmadığı iddia edilecek.

Sayın Sami Başkaya'nın kitap satışlarının Temad Genel Merkezi ile ilişkili olduğu ve buna dair, ajanda ve satış yüzdesinin bağışı konusunda onlarca yolsuzluk iddiasına dair soru genel merkeze yönlendirilecek. Sayın Adilhan Şanlı'ya; Sayın Ayhan Bayırlı ile Sayın Sami Başkaya tarafından aleni olarak sosyal medya sayfaları üzerinden ailesini rencide edecek derecede, ahlaksız yakıştırmalar ve aşağılamalarda bulunulacak.

İstanbul İl Başkanı'nın ihraç kararı en önce Sayın Bayırlı'nın portal sayfasından duyurulacak. Sayın Selçuk İçer'in Oyak karşısında peş peşe süren davalarına "zaten hakaret davası idi,etmeseydi, Genel Merkez'in onun yanında ne işi var ki?" denecek.

Yine Sayın İçer'in emekli assubay olan babası Cavit Kayıkçı tarafından gizlice ses kaydına alınıp şantaj amaçlı kullanılacak.

Temad'ın haysiyet ve kurum onurunu dışarıya karşı ayaklar altına alan hemen hemen her olayda ismi geçen Sayın Sami Başkaya Temad Genel Başkanı'nın her kare ve resminde, gittiği her resmi gezi ve görevde sağ yanında olacak ve aşırı tepki toplayacak.

Genel Başkan, yine de bildiğini okuyup seçilmişlerle hareket etme ilkesini çiğnemeye devam edecek.

Şu ana kadar yapılan tüm resmi ihraçların hiç bir dişe dokunur ana sebebi olmayacak; ihraç edilenlerin hepsi de Genel Merkezi eleştiren akli ve fikri donanımı olan arkadaşlarımız ile çok başarılı “Temad'ın sıradaki İkinci Genel Başkan Adayı" diye hep lanse ettiğimiz İstanbul İl Başkanı olacak.

Cavit Kayıkçı ise Genel Merkezi mahkemeye veren ve hala üyelik sıfatını taşıyan birisi olarak bu yaşananları keyifle seyredecek.

Ve ne acı ki; hak ve emek davası orada yukarıda dururken, bizler bir iki kalem durmadan bu davayı yazıp çizer iken; Ey Başbakan, Ey Genelkurmay derken, bu sıkıntıları, bu tatsızlıkları, bu iç kavga ve iftira ile santaja dayalı ortamı beslemenin de hiç birimize asla hiç bir hayrı olmayacak. Devrimler tarihi ilk sayfasında şunu yazar;

Devrim, ilk önce evlatlarını yer.

Bu ortamı besleyenler ve tohumlayanlar bunu asla unutmamalıdır. Çare Genel Merkez'indir. Temad Genel Başkanlığı'nındır. Bir girişim başlatınız. Bütün kırgın ve küskünleri çağırınız ve hatta sayın büyüğümüz Gürpınar'ı da, Sayın İçer'i de beni de çağırınız. Bizler bu uzlaşı ve barışma sürecine katkı vermeye hazırız. Bir yuvarlak masada bizleri buluşturunuz. Dava adına bu kırgınlığı ve kavgayı bitirmek görevimizdir. Bu ayrışmayı ve derin bölünmeyi bitirelim. Bir etik dürüstlük andı ve belgesi imzalayalım. Çirkinlikleri bitirelim.

Temad'ı daha fazla küçülttürmeyelim. Onur ve haysiyetlerimizi lekeletmeyelim. İftira ve şantajla beslenenleri bitirelim. Tüm ihraçları kaldıralım. Uyuma, birliğe, dirliğe dönelim. Siyasete de, kurumlarada ve tüm stk. lara da örnek bir adım atalım. Uçup giden adaletimiz adına, uğraşmamız, savaşmamız gereken tek mücadelemiz adına. Puslu pazarları yeter artık yaşamamak adına. Umut adına.

Saygılarımla.

Adnan Fuat Özdemir.
E. Assubay
GSM: 05432734502

NELER OLUYOR?

Mayıs 11, 2014

Son zamanlarda İstanbul yörelerinde bir şeyler olmaktadır. Sessiz sedasız.
Olgular olumsuz olduğu kesin.
Tüm astsubay kamuoyunun bilmelerinde fayda vardır sanki.
Derneklerin yasal ve teamüle göre işleyişleri ve işlemleri, işlevleri vardır.
Bunlara uyulması kaçınılmazdır.
Gerektiğinde zorunluluk vardır, hani.
Bizimde, yani  astsubay toplumunun da yasal bir derneğimiz var.

TEMAD...
ZOR GÜNLERDEN GELEN, DEMOKRATİK OLGULARLA YAŞAMINI SÜRDÜREN...

Uzun yıllardır astsubayların haklarını  arayan. Devlete verdikleri hizmetin karşılığını,
alma gayreti içinde olup, çırpınıp duran.
Aynı kurumda olup da çok daha iyi olanakları kullananlar benzerinde.

Yönetimler yasal olgulara uymak zorundadır gerçekte.
Güçlerini yasalardan, ona bağlı olan kuruluş ve gayeye yönelik ve yönetmeliklerden alırlar.
Yönetici konumunda olanlar, uyum sağlamazlarsa işin içine, yani yönetim olgularına keyfilik girmiş olur ki, bu kabul edilemez!

Genel merkezin aldığı bir kararla tüm ülke genelindeki şubelerinde yerel yönetimlerin yenilenmesi için bir faaliyettir. Devam eder gider. İstanbul'da da aynı.

Büyükşehir konumunda olan  iller'de etkili olunması gayesi ile "İl Başkanlığı" diye bir sistem oluşmuştur,Türkiye bazında.
Yönetmelikte olmasa da zaman içinde idari bir olgudur oluşan.
Ve yönetmelik içeriğine mutlaka girecektir.

İstanbul da, büyükşehir statüsünde olduğu için.
Buranın bir "İl Başkanı" vardır bu olgular içinde.
Tüm yönetim faaliyetleri bu minval üzerinden yürümektedir. Bu il başkanının adı da;

"İBRAHİM KOLDAMCA" diye bilinen biridir.

Ankara'da Genel Kurul'a bu sıfatla katılmış, hâttâ etkili olarak Genel Merkez Yönetimi'nin oluşumunda divanda yer  almıştır.
Genel Başkan'ın takdirine mazhar da olmuştur. Kabul görmüştür, iltifatlarla.

Bu kişi bundan bir kaç ay öncesine kadar bu sıfatla tüm çalışmalarını, faydalı hizmetlerini sunmuştur toplumuna.
Hâttâ tanıtım ve astsubayların sorunlarını gündemin ön sıralarında tutabilmek için
ilkleri düşünüp” uygulamış.
Başarılı da olmuştur, ekibi ile birlikte.

Bir kaç ay öncesinde, Sayın Genel Başkan'ın İstanbul ziyaretlerinde, bu iki Başkan arasında ufaktan ufaktan sorunlar oluştu, sürtüşmeler başladı!
Genel Başkan'ın İstanbul‘daki yönetimi yok sayıp görmezden gelerek, İstanbul'da tek başına  ziyaretler yaptığı görüldü.

Önceleri, İl Başkanı olarak, Ankara'da ağırlanan, divanda görevli olarak hizmetlerinden fayda sağlanan Koldamca, yavaş yavaş olumsuz bir hedef tahtası olmuş!

İl Başkanı unvanı yok sayılarak tenzili görevle Fatih İlçe Başkanı olarak yazımlar, söylemler oluşmuş, anılmaya başlanmıştır. Ama gerekçesi, meçhul!

Sonra bir kararla disiplin kuruluna, "ihraç" isteği ile.

Ancak, bu olumsuz yaklaşımlar gram gram topluma zarar verdiği bir gerçektir. Görülememiş,  yahut görülmek istenmemiştir.
Bencillikler içeriğinde.

Şimdi sormak gerekir .
Demokratik olgularla yönetilen derneklerde muhalefet olmayacak mı?
Yanıt bekler…
Sizler buralara gelirken eski yönetimi Mustafa Erol ve ekibini methederek mi buralara geldiniz?
Koldamca-Çimen-Aksu-Civan, ne yaptı da ihraç isteği ile disiplin kuruluna sevk edildi?
Kararda gerekçe açıklanmaz mı?
İhraca yönelecek kadar ne gibi zarar verdiler?
Gerçek suçları nedir?
Başka bir oluşuma ilgi duymanın suçu nedir? Olur mu?

İhracın;
YASAL KARİNESİ NEDİR?
Suçu ne? Suçu varsa hangi yasal işlem yapıldı?

İhraç bir yaptırımdır ve sonuçtur.
'Neden'e bağımlı olması gerekir.
Açıklanmalı.

Devletin yasal tebliğ olguları var. (NOTERİ VAR-PTT'Sİ VAR-MUHTARI VAR)
Bu çağdaş ortamda, teftişe gelen kurul'un eline bir zarf tutuşturup,
elden mektup getirir gibi,
ihraç tebliğini ilgisi olmayana, vekalet edene
özel mektup gibi verme uygulaması yasal mı?

İHRAÇTA RESMİ TEBLİĞ GEREKİR ve ŞARTTIR! İşlev kazanabilmesi için.
Teftiş kurulu mu, yoksa tebliğ memuru mu?
Resmiyeti devletçe onanmış kurum  için,
gerçek suçu varsa, gerekçeli kararla bahse konu edilmez mi?

BURADA SADECE GEREKÇELİ KARAR GEÇERLİDİR!

Kesinlik kazanmadan,
şuyuuğuna fırsat verilemez.
Farklı şubelere yazımlarla, olumsuz teşhir yapılamaz.
Yönetim olguları kullanılarak, dışlanamaz.
Sen onu dışlarsan, karşındakine de seni dışlama hakkını verirsin.
Onun elinde yetki yoksa sen haklı olamazsın, yetki kullanma bazında.
İğneyi kendine, çuvaldızı karşındakine batır. Anlarsın.
Empati  yapın,  yer değiştirin. Tadına bakın nasıl diye.
Elinde olgu olan, onu kullanmak için gerçek nedenleri serdetmek zorundadır.
Bu özel  nedendir,  küsmeler, beğenmemelere neden olamaz.
Ama senin elindeki yetkiyi gerekçe gösterilmeden kullanma hakkın da olamaz.
Kişiler kişilere küser amma kurumun ve yöneticilerin küsme lüksü olamaz!
Güçlü yönetim kadrosu affedendir.
Toplumu bir arada tutabilendir.
Sudan bahaneler yaratıp kişileri dışlayıp ihraç olgusu ile dışlayamaz.
Bu olumsuz olgu iki kişi, yani iki Başkan arasındadır.
İki kişinin sürtüşmesi bana zarar veremez.
Başarılı kişinin kaybı bana zarardır.
Topluma mal edilmeye çalışılamaz, ihraçlarla.

Birbirinizi af edeceksiniz. Başka seçeneğiniz yok.
Çünkü, ortada suç yok. Varsa, deklare etmek zorundasınız.
KOLDAMCA-CIVAN- ÇİMEN-AKSU.
Bu topluma gerekli kişilerdir.
Büyük hizmetleri olmuştur, inkar edilemez.
Ve TEMAD olgusunun bir neferi olarak çok büyük hizmet verecek yetenekleri vardır.
Bu türde yetenekler, zor yetişen değerlerdir.
Yönetim beğenmedi diye onlar dışlanamaz.
Sivrilince ucunu törpüle... Olmaz, olamaz...
Sivriler çekilirse yerini dolduramayız. Sessizlik oluşur.
Sesimiz kısık kalır.
Yapmayın.
Bu kuruluş zor dönemlerden bu günlere geldi.
Siz hazır buldunuz.
Dışladığınız kişilerin sizlerin bu günkü konumunuzda,
hakkı olduğunu unutmayın. Geçmişteki hizmetleri ile...

Ben üye olarak bilmem gerekir.
Acaba…. suç mu var, suçlama mı var?
Ayırt edilmesi gerekir, olumsuzluk varsa.
Ben yaptım oldu, kabul edilemez.
Sonuçlar, gerçek ve etkili karineye dayanmadıkça” …..

Mehmet KAYALI

TEMAD

Mayıs 06, 2014
TEMAD NEDİR BİLİR MİSİNİZ?
ASTSUBAY OLGUSUNDA!
TEMAD:  MUTLULUK VE SEVGİ YUVASIDIR.
GERÇEKTE.

TEMAD’LI  OLMAK AYRICALIKLI OLMAKTIR,
HAK ARAMA ORTAMINDA
ANLAYABİLENE.

ONU TANIMAK,  MUTLULUĞU PAYLAŞIMDIR.
İÇTENLİKLİ  İNSANLAR ARASINDA OLMAKTIR.
VE AYDINLATTIĞI YOLLARDA,
TEMAD BAYRAĞI İLE KOŞMAK,
ONURDUR”.

BU ONURU YAŞAYABİLMEK GURURDUR.
BU GURURU ÖZÜMSEMEKTİR.
FARKLILIK.

TEMAD BİR REHBERDİR.
ZOR ORTAMLARDAN SIYRILIP GELEBİLEN
HAK ARAMA ORTAMINDA.
BİLENLER, ANLAYABİLENLER İÇİN.

O REHBERİN GÖSTERDİĞİ YOLLARDA.
ASTSUBAYLARIN  HAK ETTİKLERİNE,
ULAŞMA YOLUDUR.
GELECEĞİ AYDINLATAN IŞIĞIMIZDIR.
BİLEBİLENLER İÇİN.
TEMAD……

MUTLULUK VERİSİDİR.
ÇAĞDAŞLIK OLGUSUDUR.
VE BİZLER DE BU YOLUN YOLCUSUYUZ. İLERİ YAŞIMA RAĞMEN.
NEFERİYİM VE MUTLUYUM.
TEMAD'LI OLMAKTAN
GURURLUYUM…..

SEN DE MUTLULUĞU TEMAD’DA ARAMALISIN. 
ARARSAN:
İÇTENLİĞİ, SEVGİYİ, ERDEMİ VE HAKLARINIZA  KAVUŞMAYI…
TEMAD’LA  ULABİLECEĞİNİ  BİLMELİSİN.
VE FARKLI KİŞİLERDEN,
BİRİ OLACAĞIN MUHAKKAKTIR.  
TEMAD’IN GÜÇLENMESİ,  ASTSUBAYLARIN  GÜÇLENMESİ DEMEKTİR
MUHTEREM KARDEŞLERİM.
SEVGİLERİM SİZLERİN OLSUN
HAYDİ TEMAD’A ÜYE OLUN

MEHMET KAYALI

  • BİRLEŞMENİN VE DİYALOĞUN,
  • KATILIMCILIĞIN VE ORTAK AKLIN,
  • ŞEFFAFLIĞIN VE SORUMLULUĞUN GEÇERLİ OLDUĞU,
  • ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLACAK ANLAYIŞ VE UZMAN EKİBİMİZLE
TEMAD YÖNETİMİNE TALİBİZ.

Emekli Astsubayların, eşlerinin ve çocuklarının, vefat edenlerin dul ve yetimlerinin; sosyal, kültürel, hukuki ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki ilişki ve dayanışmalarını devam ettirmek için kurulan Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’ne hizmet etmek için, gönüllülük esasına göre ÇALIŞMA GRUBU olarak faaliyetlerimizi başlatmış bulunuyoruz.

Astsubaylar, uzun yıllar birlik, beraberlik ve dayanışma mücadelesi vermişlerdir. Son yıllardaki Ekonomik ve Hukuki düzenlemelerdeki haksızlıkların artmasıyla “bu kadarına da pes” demişlerdir. Haksızlıklar karşısında, birliktelik güçlerini TEMAD çatısı altında göstermeye gayret etmişlerdir. Buna rağmen Astsubayların ortak paydası olan TEMAD yönetimindeki hatalar nedeni ile de, Ekonomik ve Hukuki sorunları hala devam etmektedir.

  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, TEMAD ve üyelerini en iyi şekilde temsil etmek üzere yapılacak olan GENEL KURULA ADAYLIK çalışmalarına başlamıştır.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, meslektaşlarımızı hak ettiği itibara kavuşturacak, Ekonomik ve Hukuki alanlardaki haksızlığa dur diyecek gönüllü ve sorumlu Emekli Astsubayların bir araya gelerek vicdanları, kalpleri ve akıllarından oluşmuştur.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, şartlar ne olursa olsun temel değerlerimize sahip çıkacak, amacından sapmayacaktır. Birlik ve dayanışma ruhunu zedeleyebilecek hiçbir davranış içine girmeyecektir.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, teşkilat gücümüzün kaynağının; sevgi, disiplinli çalışma ve Astsubay sevdası olduğunu hiçbir zaman unutmayacaktır.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZ, TEMAD’A ve değerli üyelerine sadakatle sahip çıkacak, üyelerinin sorumluluğunun gereğini yüreğinde hissederek yerine getirecektir.
  • Daha büyük bir TEMAD için, bütün şubelerimizle birlikte daha yakın uyum ve işbirliği içinde olunacaktır.
  • ÇALIŞMA GRUBUMUZA görev addedildiğinde, geçmişteki yapılan yönetim hatalarına ve yanlış uygulamalara izin verilmeyecektir. Ekonomik ve Hukuki sorunlarımızın çözümünde ilgili kurumlarla doğru iletişim kurularak, güçlü iradesini gösterecektir.

ÇALIŞMALARIMIZ ASTSUBAYLAR İÇİN” diyoruz, bu anlamda; sorumluluk hisseden ve bu sorumluluğun gereği olan özveriden kaçınmayan bütün değerli meslektaşlarımızın desteğini bekliyor, saygılar sunuyoruz.

TEMAD YÖNETİMİNE ADAY ÇALIŞMA GRUBU

Hamza-Durgen-Ekibi-2

Yeni bir TEMAD GENEL MERKEZ seçimleri yaklaşırken şimdiki sayın Ahmet KESER yönetimi bu iki dönemlik icraatları ile verdiği görüntü, başarılı mı yoksa başarısız mı? Sayın başkanın ve arkadaşlarının süreçteki icraatları ile sınıfımıza ne kazandırmıştır? Gelecek olan yeni genel başkanlık seçiminde kürsüde delegasyona ne gibi artılar sunabilecektir? Konulara geniş bir acıdan bakarak irdeliyelim, buyurunuz...

TÜZÜK...

Tüzük sınıfımızın en önemli konusu iken bu konuda sayın yönetim istenilen değişikliklere korkarak bakmış bir nevi geçiştirmiştir. Zira tüzük ile yönetimsel  bir kalkan yaratmıştır. Bu yüzyılda!...

Ankara dışından ismine ne derseniz deyin "duayen, akil insan, kanaat önderleri vs." arkadaşlarımızın katılımını bir nevi engellenmiştir. Konu ile ilgili donanımlı arkadaşlarımızın önerileri "üstelik yasaya aykırı olarak" değerlendirilmemiştir. TÜZÜK  çok önemli bir assubay sınıfının ANA OMURGASI olacak iken özellikle bir kaç saata sığdırılarak delegasyonun önerileri değil birilerinin kişisel beklentilerine göre hazırlanmış ve NOTER gibi yönlendirmelerle  oldu-bittiye getirilmişdir.

Oysa..

Görev süreleri tüzük değişikliği ile sınırlandırılmalıdır. Ama kurultaydan sonra yapılacak tüzük değişikliğinde bu görevler sınırlandırıldığında yine amaca ulaşır. Metropol illerde il başkanlığı statüsü tespit edilmeli siyasi partilerde görev alan yöneticilerin istifa etmeleri sağlanmalıdır. Tüzüğün daha geniş ve rahat bir ortamda, delegasyonun düşünce üretirken olumsuz koşullardan etkilenmediği ortamda tartışılması gerekirdi. Sayın yönetim ne yaptı? Dikmen kapısından bir kaç saatliğine kurultaya!

İHRAÇLAR...

Genel olarak bakıldığında isim olarak dile getirmiyorum,gönüllülük esasına göre destek verenleri kazanmak yerine dışlamanın büyük bir kayıp olduğu kesindir. İçlerinde her birinin sınıfımız için değerler olduğunu gözlemliyorum.

Yöneticiler bu İHRAÇ KALKANINI kullanmak yerine farklı yöntemleri, farklı yaklaşımlar ile değerlendirmeli idi. Zira karşınıza küstürülmüş ötekileştirilmiş bir gurup yaratıyorsunuz. Bu dogru değil diye düşünüyorum.

Şu an bu insanlar YENİ TEMAD oluştursalar gerçekten büyük bir oluşumun temellerini yükseltirler!

KAPALI YÖNETİM...

Göreve gelindiğinden bu yana sayın Keser ve yönetiminden geniş kapsamlı bir açıklama duymadık. Bu konuda iyi niyetli sorgulamalarımız ve bilgi talebimize hiç bir zaman yanıt alamadık. Bizi temsil edenler ne yazık ki temsil ettiklerini üzülerek ifade etmek gerekirse "ADAM YERİNE" koymadılar!

Son olarak 22 Ağustos 2013 olağanüstü seçimde sayın KESER (başkan olmadan kendisini sosyal medyada ifade ettiğini ve sosyal medyanın desteği ile seçildiğini unutarak) "ben sadece delegasyonuma bilgi veririm" diye sosyal medyayı yani bizleri ve bu gibi sayfalara verdiği önemi ifade etti!

Ama ara sıra özel şapkalı kitap satıcıları ile bilgi paylaşımında bulundu. Eleştirene sorgulayana ayar vermeye çalışıldı! Mali konularda yasalar gereği olan yükümlülük dahi yerine getirilmedi.

GENELKURMAY İLİŞKİLERİ...

Ayrı bir tartışma konusu olan genelkurmayla ilgili görsel medyada sayın başkanın konuşmaları sonucu maksadı aşan eleştiriler yüzünden hatlar koptu bir anda. Yazılı olmasa da ne zaman Genelkurmay 270 kıdemli assubay muvazzaf arkadaşımızı toplantıya davet etti hakkınızda suç duyurusu ve orduevi yasağı getirdiler. Bunun anlamı net şu idi; ''BEN KESER YÖNETİMİNİ TANIMIYORUM''. "Bu yönetim ile bir daha görüşmeyeceğim fakat TEMAD'ın tüzel kimliği ile sorunum yoktur" mesajı vermiştir.

Defalarca yazılan, çizilen yalvarırcasına yapılan yaklaşımlar ile "BİZLERİ BİR DİNLEYİN" çağrılarımıza bir ses alamadık nedense. YOK SAYILDIK! Sorunlarımızın kaynağı olduğu kadar çözüm makamı olan genelkurmayla görüşmeden sorunlarımızı nasıl anlatabiliriz, nasıl çözebiliriz? Parmağın gösterdiği yönü değiştiremedik.

Yanlış adımla başlayan bir işlem sonrasında hep yanlış olur. 17 Ekim Dünya Assubaylar Günü farklı bir yaklaşım ile koordinasyon içinde yapılabilse idi konu tüm silahlı kuvvetlerce bir koordinasyon içinde tüm personel ile bütünleşerek kucaklaşarak gerçekleşebilirdi. Fakat sayın yönetim "çatışma" tarzını seçti.

KİRACI TEMAD...

Her ne kadar Temad ablemimizde yıl 1984 de olsa derneğimiz daha eskidir. Özellikle sayın şimdiki yönetim kadrosu bu denli büyük mali desteği tarihinde ilk kez bu rakamlara ulaşmış ve de  yerinde kullanamamıştır. Hiç bir zaman bu rüzgarla hedefe yönelinmemiş  ve bir yazımda belittiğim gibi bizleri "okyanusta rüzgarsız bir yelkenli'' gibi bırakmışlardır. Mevcut rakamlar ile şu an kendi binamızda olabilirdik ve sayın KESER de gelecek genel kurula göğsünü gere, gere işte diyebilirdi. Olmadı!

MUALEFET GÜÇLENİYOR...

Son üç yıldır bu sınıf tek bir şey istedi sizden; EKONOMİK KAZANIMLAR. Bu konuda tek bir sözünüz olamaz. Diğer ÖZLÜK HAKLARIMIZ bu yaklaşımlar sonrası daha da GERİ gitti.

Bizden istediğiniz her türlü maddi ve manevi desteği sizlere sunduk ama şimdi birileri size sorsa "sayın KESER kendinizi başarılı buluyor musunuz?" diye...

22 Ağustos sonrası güvenimi askıya aldığımı ifade etmiştim.

Gelecek günlerde sessizce hazırlanan bir oluşum olduğu kesin. Zaten yanlış hatırlamıyor isem 8 oy fark ile seçilmiş idiniz. Gelecek aylarda muhtemelen başarılarınızı anlatmak için değil yeniden seçilmenizi sağlayabilmek için bir Türkiye turuna çıkacaksınız. Seçimlerin bitmesini bekliyorsunuz. Şu görülüyor ki yeni delegesyon bu kez nasıl bir yaklaşım sergiler bilinmez. Tekrar seçilebilirsiniz ama bu toplumun umutlarını yeniden yeşertmeniz ve iktidar olmanız ne yazık ki mümkün değil...

EKİP RUHU HİSSEDİLMEDİ...

Başarının anahtarı ekip çalışmasıdır, bu biliniyor. Ekip sadece yönetim degildir, doksanı aşan bir büyük oluşumda genel merkezin tüm noktalarla bu yaklaşımı yaptıgı söylenemez.

Ortak bir başarı için, ortak çalışma grubu içinde beraber uyum içinde çalışmasıdır ekip ruhu. Ekibin her bir bireyi ekip ruhu sayesinde birbirlerini tamamlayarak, birbirlerinin eksikleri tamamlayarak ekibi daha başarılı yapmak için uğraşırlar. Ekip/Takım Ruhu ekibin sağlıklı devam etmesi, başarıya ulaşması ve kaliteli işler çıkartabilmesi açısından çok önemli bir kavramdır.

PES GURUBU VE PES...

Temad bir çok halkanın bir bütünüdür. Bir yerde yani bir halkadaki sorun tüm sisteme yansır. Sayın başkan bu süreci iyi okuyamamıştır. Gerek 22 Agustos gerekse pes gurubunun dagılması sadece sayın Yüksel BİNİCİ arkadaşımızın tutumları sonrası ne acıdır ki yaşatılmıştır. Kişisel sürtüşmeler ve yaklaşımlar sınıfımıza çok zarar vermiştir.

BU KOMPLEKS TEPKİ ÇEKTİ...

Bizler silahlı kuvvetlerin kahrını birlikte çekmiş arkadaşlarız. Sayın başkan koltuğa oturduktan kısa bir sure sonra farklı davranmaya başladı. Sahneye gelirken, uygulanan sunum ile bir anda alkışlanırken dahi bu acıyı farklı değerlendirenler oldu. Türkiye'nin dört bir yanından yaşlı ve bitkin bir halde, uykusuz gelenleri kapıda karşılamak yerine son anda bir özel kişilik uygulaması ile temsil ettiği arkadaşlarının bu tarzda birlikte olması tepki çekti.

Kendini diğer insanlardan daha üstün görme, yüceltme karmaşasıdır yaşatılanlar. Kişi hep üstün duruma geçme, sahip olma, kendini kahraman gibi görme davranışları sergiledi.

Özetle bizi temsil etme sözü verenler bizi yönetmeğe odaklandılar. Bugün sosyal medyada sözde Temad savunucusu olanların ahlak dışı saldırılarına bulaşmak istemediği için birçok meslektaşımız aklından, gönlünden geçeni açıklamıyor. Umutsuzluk içindeler, bu çok tehlikeli bir güven duygusunun tehlike sinyalidir, hâlâ görmemekte ısrar ediliyor.

SONUÇ...

Yaşadığımız ortamda, gerek özel ilişkilerinizde size yapılan eleştiriler karşısında alınganlık veya öfke gibi hisler mi yaşıyorsunuz? Eleştiri karşısında duyulan bu hisler gayet insanidir; fakat eleştirileri kabullenmek ve kaldırabilmek de büyük bir erdemdir.

Kendinize hatırlatın: “Kimse mükemmel değildir

Hatasız kul olmaz

Saygılarımla.

Değerli Meslektaşlarım

TEMAD Şubelerimizde içinde bulunduğumuz günlerde ve önümüzdeki birkaç hafta içinde,  TEMAD Genel Başkanlığında ise birkaç ay sonra yeni yönetim kurullarının belirlenmesi için seçim dönemine girilmiştir.

Bizler, bu günlere kadar yaşadığımız acı deneyimlerin sonunda geldiğimiz bu noktada; enerjisini boşa harcayan, meslektaşlarımızın sıkıntılarına çözüm  olacak  ilerleme sağlayamayan, tamamen hukuki ve anayasal taleplerimize makul karşılık almamız gerekirken, hukuk dışı, haksız, ilgisiz,  mesnetsiz benzetmelerle aşağılayıcı,  küçük düşürücü söz ve beyanlara muhatap olmaktan dahi çekinmeyen yetkililerle karşılaşmak durumunda kaldık.

Yaşadığımız hukuksuzluklarla mücadele etmek isterken,  kendi içimizde tutarlı, seçildiğinde verdiği sözlerle çelişmeyen, açık, hesap verebilir  bir sivil toplum örgütünün kuruluş ve var  olma  amacına uygun, ne yapılması, muhataplarına ne söylenmesi, üyeleri ile olan ilişkilerini yasal ve  uygar ölçülerde  bir sistem bütünlüğü içinde düzenleyen, meslektaşlarının yapıcı,  yol gösterici eleştirilerine kulak veren, acı da olsa olumlu eleştirileri hazmedebilen,  değerlendiren amaçları uğruna kararlı,  etkili tutum sergileyebilen yönetim anlayışına sahip meslektaşlarımız olacağı için çok umutlanmıştık.

Ne yazık ki, bir meslek mensubu  aidiyeti  duygusu yerine,  yalnızca  grup aidiyeti  anlayışı ortaya çıkmıştır.  Başarısızlıkları başarı olarak göstermek,  kararsız ve yarım bırakılan eylemler, çoğu zaman amaç dışı gereksiz,  ilgisiz söylemler alışkanlık haline dönüşmüştür.

Bu dağınıklığı ve içten çürümeyi gören muhataplarımız bizlerin hukuka ve tamamen adalet anlayışına dayanan taleplerimizi dikkate dahi almadıkları gibi, bizi kendi içimizde bölmeye ve birbirimize düşürme amaçlı tutum ve davranışları açıktan sergilemekten kaçınmamışlardır. Çünkü çok açık bir şekilde bu kozu ellerine kullanmaları için ne yazık ki  davetiye gönderircesine   bizler verdik...

Fiilen yaşadığı kendi sorununu, uğradığı haksızlık konusunda halen eksik ve yetersiz bilgiye sahip olduğunu düşünen meslektaşım varsa lütfen ”www.emekliassubaylar.org” sitesine girip, sitede yazılanları ve arşivini okumaya zaman ayırmalıdır.  Yeterli bilgiye sahip iseler  artık sorunlarımızın çözümü için  tüm yasal yolları kullanacak yönetimlere acilen ihtiyaç olduğu açıktır. Laf kalabalığı yapmak, polemiklerden medet ummak, meslektaşlarını yaftalamak hastalığından bir an önce vazgeçilmelidir.  Yüksek  makam sahibi birisinin elini sıkmak, randevu istemek ve almak,  dosya vermek , söz almak  gibi avuntuları bizlere anlatan yöneticilerden artık  uzak durmalıyız. Seçimlerden önce yapacaklarını sıralayan, seçildiğinde yapmaya söz verdiği hususları yerine getirmekte başarısızlığa uğrayan yöneticinin, “beğenmez iseniz yeni seçimi bekler ve değiştirirsiniz” kolaycılığı yerine,  derhal istifa edeceği sözünü verebilecek dürüst, kararlı, bilgili, liderlik ve idarecilik vasıfları olan meslektaşlarımıza ihtiyaç duyulduğu bir zorunluluk haline gelmiştir.  Lütfen artık, aşiret mantığı ile değil, modern sivil toplum örgüt lideri anlayışına  ve bu örgütün medeni, bilinçli birer üyesi olduğumuzu kanıtlamak bizlerin elindedir.   İçinde bulunduğumuz durum karşısında yapmaya çalıştığım tespitler gerçek dışı ise, ezici bir çoğunluğumuz halinden memnun, verilen mücadelenin doğru ve yeterli olduğu kanaatindeyse hiçbir şey yapmamıza, bu yazıda dile getirilmeye çalışılan hususları  da  dikkate almaya  zaten gerek yoktur. Aynı anlayış içinde birilerini memnun etmek, hatır için,  gönül kazanmak amaçlı seçim yaparak,  sonra başka bir seçimi umutla beklemeye devam edebiliriz.  

Saygın, etkili, kararlı bir Sivil Toplum Örgütü olmak tamamen bizlerin tutumuna ve vereceğimiz sağlıklı, objektif kararlara bağlıdır. Saygılarımla…

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ