Feto Romanlı...

Ordumuzun Hacıyatmazları: Albaylar -3- 

Foto Roman ezelden beri var idi bu memleketde, var olmasına da...

Fakat, gene de ben dün akşam tek durmayıp

Bir muziplik etdim kendimce...

Sâdece bir harfini tebdil eyledim! Ve ortaya işde, böyle bir isim çıkdı!..

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Zengin kız-fakir oğlan ikilisinin; bitmez tükenmez aşk, nefret, ihânet ve intikâm hissiyâtı üzerine kurgulanan

60, 70, 80’li senelerde gazetelerin sayfalarını tıka basa dolduran Foto Roman’a nâzire olsun diye ben de

Hele özellikle de bu makâlemizin maksadına pek tevâfuk etdiğinden dolayı

Şu ismi terkip etdim; Feto Roman...

*  *  *  *  *

Yazar ve çizer meslekdaşım Mustafa AYTAR gardeşime sıkı sıkıya tembih etmiş idim, bıldır!

Bir daha işgillenmesinler diye

Şu bizim albayları, gıçlarından palamar ile çifte kazık bağına vur diye!..

Sağolsun, AYTAR da öyle yapmış ve şöyle demiş idi;

Merâk etme abi! Senin hacıyatmaz albaylar oralarını buralarını bundan kelli bir daha gıvırtamazlar!

Üsdüne üstlük Mustafa BeyFeto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu albaylarımızın suratlarına da ağız çizmemiş,

Böylece dillerini de mühürlemiş idi...

Fakat bütün bu zapdu rabta rağmen bizim hacıyatmaz albaylar,

Vatandaşın uykuya yatdığı gecenin kem demlerinde gene tek durmamışlar!

Onları gâyet iyi tanıyan bir asubay olarak şaşırdığımı söyleyemem!

Mustafa Beyin çifte kazık bağı ile sâbitlediği albaylarımız

Hem başlarını gıçlarını gıpraşdırmışlar

Hem de

Olmayan ağızlarından kelâm üfürmenin bir yolunu bulmuşlar!

Peki, gene ne halt etmiş, şu bizim hacıyatmaz albaylar acap?

*  *  *  *  * 

Hafiye titizliği ile mesâi yapan Başkanımız Ahmet KESER,

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Hem keşif, hem de teşhir etmiş idi...

Hesapsız senelerin subaylarımıza sunduğu sonsuz fırsatların sessiz bir deminde

Binbaşılarımızın “rütbe kıdemi bekleme süresini

4 seneden 3 seneye düşürmüşler idi.

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kıdemli binbaşılarımız;

Çalışmadan, hak etmeden

“1 kademeyi” kânunsuz olarak cebe indiriyor idi...

Bunu fark eden Eski Tüfek de

Haydi Tonton! isimli şu makâlesini tertip etmiş idi!

*  *  *  *  *

Binbaşılarımızın ipliğini pazara çıkardıkdan bir süre sonraFeto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bu kez de sıra da albaylarımız var idi...

Asubayları ilgilendiren kânûnun içine saklanan albaylarımız bu kez de

“Rütbe kıdemi bekleme süresini

Kânûnsuz olarak 3 seneden 2 seneye indirmişler idi...

Bu tezgahı da

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar isimli iki bölümlü makâlemiz ile kamu vicdânına teslim etmiş idik!

  

*  *  *  *  * 

Albayları da halletdik! Harç bitdi, yapı paydos derken bir de bakdık ki

Bu kez de sırada, sadaka bekleyen yarbaylarımız var imiş!

Yarbaylarımızın “rütbe bekleme süresinin” 4 seneden 3 seneye düşürüldüğünü de

Yarbayıma Sadaka Mı Verelim? isimli iki bölümlü makâlemiz ile gündeme taşımış idik!

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  • Evvelâ binbaşılarımız,
  • Akabinde albaylarımız,
  • Ȃhiren de yarbaylarımız...

Peki, geriye ne kaldı ki Allah aşkına? Sırada şimdi kim var, dersiniz?

Öyle ince bir ayar yapmışlar ki...

Başkanımız Ahmet KESER bu kez suçüsdü yapamadı,

(E) Mâliye Astsubayı Fahrettin BAĞRI da bu hile konusunda yan basdı...

*  *  *  *  *

03 Mart 2017 Cuma günü neşretdiğimiz

Yarbayıma Sadaka mı Verelim? isimli makâlemizin ikinci bölümünde şöyle büyük bir söz etmişiz;

 

2006 senesinde ne yapdılar, şimdilik bilmiyorum!

Fakat subaylarımıza kıyak kânunlar peydahlamak konusunda

Genelkurmay Başkanlığımızın son dönemde “üçer senelik bir sıtma nöbeti” geçirdiğini gördüm!

Nasıl mı?

  • 2009: Albaylarımıza kânunsuz “1 sene erken rütbe kıdem” tezgâhı, 
  • 2012: Yarbaylarımıza kânunsuz “1 sene fazla maaş kademe” tezgâhı, 
  • 2015: Albaylarımız için “OYAK üyeliğinin emeklilikde bile devâm etme kıyağı ve emeklilikde ikinci ikrâmiye”...

Üçer sene fâsıla ile hortlayan bu kânunsuz kıyak tezgâhlarını kendi döngüsüne bakıyor ve

Bugün, 11 Temmuz 2017 Salı günü, ortaya yeni bir iddia atıyorum;

2018 senesi geldiğinde Genelkurmay Başkanlığımız bir kânun daha yapacak ve

Subaylarımıza yeni ve hiç duymadığımız ballı bir kıyak verecek.

 

Büyük lokma yut da büyük söz etme dediydi dedelerim; ben yanılmışım!

Genelkurmay Başkanlığımız meğerse bu “sıtma nöbetini” çokdan geçirmiş de

Yukarıda gördüğünüz şu kelimeler ile ben, papatya falına bakmazdan epeyi bir zamân evvel

Tuğ-tüm-kor amiral/generallerimize

Ve dahi

Hacıyatmaz albaylarımıza 2014 senesinde yeni ve “ballı bir kıyak” daha kotarmışlar bile...

Mustafa AYTAR’ın çifte kazık bağlı palamarı da işe yaramadı vallahi!...

Polisinden, askerinden, sâde vatandaşına kadar yüzlerce insanımızın öldürüldüğü 15 Temmuz’dan

Hem sağ hem de kârlı çıkan bir tek zümre olmuş, şu memleketde; Ordumuzun hacıyatmaz albayları...

*  *  *  *  *

Aşağıda gördüğünüz şu iki çerveye dikkatlice bir bakınız! Ve ikisi arasındaki farkı söyleyiniz!

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yok!

Aslında, bu iki resimdeki bilgiler arasında hiçbir fark yok! İkisi de aynı...

İşde böyle, hakikât bâzen perdeye yansımaz! Görmek için de perdenin arkasına dolanmak icâb eder.

*  *  *  *  *

 

  • 6519/32 diyorum!.. 
  • Nedir, senin o dediğin? Ramazan pidesi mi? Sahur davulu mu? 
  • 2014 senesinde meclisde kabul edilen bir kânun... 
  • Eeee? Mala, davara faydası var mı bunun? 
  • Yok! Mala, davara faydası yok! 
  • Sana, bana da faydası yok! 
  • Lâkin hacıyatmaz albaylarıma öyle bir faydası olmuş ki tam da ilâç gibi gelmiş...
  • Allah, Allah! Ne imiş bu? Nasıl olmuş peki?..
  • Kolay olmuş! Sâdeyağdan geçi gılı çeker gibi...
  • Öyle sessiz yapmışlar ki
  • Mâliyeci meslek büyüğümüz Fahrettin BAĞRI bile fark edememiş!

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

İmtiyâz değil fakat adâlet isdemek için yolları arşınlayan Fahrettin Bey,

TSK Tazminât Meselesi ismi ile emekliassubaylar.org’da neşretdiği bu inceleme yazısında

TSK Personel Kânûnunu kaynak gösderdiği aşağıdaki şu bilgide

Hacıyatmaz albaylarımızın toplam “rütbe bekleme” süresinin “5 sene” olduğunu söylemiş!

Hattâ öyle ki;

Tonton binbaşılarımızın bir kademe aşırmasını suç üsdü yakalayan Başkanımız Ahmet KESER,

Bu sefer uykuda üryân yakalanmış!..

*  *  *  *  *

Orgeneral Necdet ÖZEL;Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Görevini henüz devretmemiş idi...

Kendileri, o vakitlerde ordumuzun başında idi.

Ve dahi

Büyük bir onurla,

Şerefle

Ve güvenle

Genelkurmay Başkanlığı yapıyor idi!

Orgeneral Necdet ÖZEL büyük bir onurla, şerefle ve güvenle Genelkurmay Başkanlığı yapar iken

Hiç bilinmedik yeni bir şey icâd eden dönemin AKP hükûmeti de

Gizliden bir kânûn hazırlığı yapıyor idi!

Ve dahi bu hazırlık neticesinde AKP hükûmeti, kendi akıllarınca muazzam(!) bir çözüm buldu...

Bu haberi de Alo Fatih vâsıtası ile gazetelere şöyle uçurdu;

Balyoz ve Ergenekon dâvalardan tutuklanan muvazzaf askerler nedeniyle yaşanan komutan sorununa çözüm bulundu...

 Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

AKP hükûmetinin bu muazzam çözümü, gazetede şu başlık ile millete muştulandı;

Subaylara büyük müjde!

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

Bu Kânûn ile;

Hem TSK’da Rütbe Ayarı,

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Ve dahi

Hem de

TSK’da rütbe devrimi yapılacak  idi...

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

Bu eşsiz ve muazzam çözüm için AKP hükûmeti hemen çalışmaya başladı...

Aşağıda isimleri merkûm vekiller, o kânûn tasarısına afili birer imzâ çakdılar.

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Kânûn tasarısının gerekcesine de şöyle yazdılar;

  • Emeklilik, ölüm ve terfiye engel durumların ortaya çıkması gibi nedenlerle;

Rütbe bekleme süresini doldurmaya 1 yıl kalanların da Yüksek Askerî Şûrada değerlendirmeye alınması.

Bu kânûn tasarısına sâdece Millî Savunma Komisyonu rapor verdi.

  • Adâlet, 
  • İçişleri, 
  • Millî Eğitim, 
  • Kültür ve Turizm, 
  • Gençlik ve Spor 

           Hattâ

  • Paranın babası ve kasası olan Plan ve Bütçe Komisyonu bile rapor vermedi. 

 Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Hayırlı ve mübârek bir gün idi, 11 Şubat 2014 Cuma...

Aşağıda gördüğünüz 6519 sayılı şu kânûn, meclis sıralarından koşa koşa geçiverdi.

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Yukarıda gördüğünüz 6519 sayılı şu kânûnun 32’inci maddesi ile

Aşağıda gördüğünüz 926 sayılı şu kânûnun 54 üncü maddesine, ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere

Şu fıkrayı eklediler.

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Bundan iyisi, Şam’da şeftâli...

Şam’dakiler şeftâliyi şevk ile dişler iken

TSK’da rütbe bekleme, 1 yıl azaltıldı,

Ve böylece

Sanki eskiden “kapalı” imiş gibi

Genç subaylara komutanlık yolu açıldı!..

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

926 sayılı kânûnun 54 üncü maddesine, ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere ekledikleri iki cümle ile;

Ordumuzun subaylarından iki ayrı zümreye, iki ayrı lütuf ihsân edildi...

  • General ve amirallerin “rütbe bekleme süresi” 4 seneden 3 seneye, 
  • Albayların “rütbe kıdemi bekleme süresi” de 2 seneden 1 seneye indirildi...

Bayram değil, seyran değil idi ve fakat bu, neyin nesi idi?..

Bu iş de meğerse

İşde, öyle bir şey imiş!... 

Rütbe ve rütbe kıdemi bekleme süresini” Tuğ-Tüm-Kor subaylar ve hacıyatmaz albaylarımıza

Mübârek bir Cuma günü, 11 Şubat 2014 târihinde bahşetmişler idi...

Sarımsağı bile gelin edersin de hani, bir gün gelir, kokusu elbet çıkar ya!

Sarımsak değil fakat

Feto Romanın esâs oğlanlarının yellenme kokusu da

Başka bir mübârek Cuma günü, 15 Temmuz 2016 akşamında bütün Türkiye’yi sarıp sarmaladı...

O akşam üsdü maskeler düşdü; o gece ak goyun, gara goyun belli oldu...

Feto Roman olarak çevirilen folimde “FETÖ’cü generallerin önü açıldı

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Ve hattâ

Feto Romanın esâs oğlanları meğerse

Gözaltına alınmadan 1 saat önce “FETO Romancı” general atamış!

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

Her rütbeden Silivri’ye gönderilenler bir yana bizim bu bol resimli Feto Romanda

109 FETÖ’cü general ve amiral tutuklandı!

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

*  *  *  *  *

Başkanımız Ahmet KESER

Ve dahi

Mâliyeci meslek büyüğümüz Fahrettin BAĞRI aşağıdaki resimlere bir baksınlar hele...

Hakikât, aşağıdaki çerçeveler içinde bugün gördüğünüz şu “beş fark” üzeredir çünkü!..

Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

926 sayılı kânûn, madde 30’da görünen manzara, sol tarafdaki gibi! Fakat, hakikât böyle değil!

Hakikât, sağ tarafdaki gibi! Fakat 926 sayılı kânûn, madde 30’da bu hakikât görünmüyor!

Nasıl da gözel bir “rütbe ayarı” değil mi?

Tuğ/tüm/kor general/amirallerimizin “rütbe bekleme süresi” 1 sene azaldı, bu bir yana!..

Albaylarımızın  2 sene olan “rütbe kıdemi bekleme süresi”

2014 senesiden beri artık “sâdece 1 sene oldu!”

Vatana, millete, ordumuza, Genelkurmay Başkanlarımıza

Ve bâhusus da

Ordumuzun hacıyatmaz albaylarına hayırlı, kademli olsun inşallah!..

*  *  *  *  *

15 Temmuz gecesi, T.C. Devleti, kelimenin tam anlamı ile çökdü!..

Tuğ/tüm/kor/orgeneral/amirallerimizin bir yarısı darbe yapmak ile meşgul iken

Diğer yarısı da orduevlerinde tertiplenen subay düğünlerinde gerdan gıvırıp göbek atıyor idi...

Polisinden, askerinden, sâde vatandaşına kadar herkes

Kışlada, sokakda, köprüde, dağda, bayırda birbirini boğazladı.

  • Ölenlere, şehit oldu dediler; şimdi mezârda, 
  • Yaralananlara, gâzi oldu dediler; şimdi hepsi kendi canının derdinde,
  • Hiç koku vermeyenler uykuya yatdı,
  • Posdu deldirmeden tabanları yağlayanlar da gevur memleketlerine kapak atdı...

*  *  *  *  *

Vatandaşın birbirini boğazladığı 15 Temmuz damgalı bu “Feto Roman”dan kim kazançlı çıkdı sizce?

Sâdece bir zümre hem sağ, hem de kârlı çıkdı...

Terfi sırasına girmiş tuğ-tüm-kor amiral/generallerimizi saymaz isek şâyet!

Terfi edeninden kadrosuzlukdan föteri giyenine kadar; Hacıyatmaz albaylarımız...

AKP;

6661 sayılı kânûnun beşinci maddesi ile albaylarımıza verdiği ikinci emekli ikrâmiyesi

Ve

Daha önce kimseye verilmeyen OYAK üyeliğinin emeklilikde bile devâm etmesi ulûfesini

15 Temmuz tezgâhını farketdikden sonra hemen iptâl etdi.

Peki,

Yukarıda gördüğünüz 6519 sayılı şu kânûnun 32’inci maddesi ile

Tuğ-tüm-kor subaylarımıza

Ve dahi

Hacıyatmaz albaylarımıza verilen “1 sene erken terfi” darbe ulûfesi ne olacak?

Bu suâl şöyle kenarda bir dursun da!..

Şu hacıyatmaz albaylarımıza helâl olsun vallahi;

Havada, karada, denizde,

Ve dahi

Her hâl ve şerâit altında devlet çeşmesinden su içmesini beceriyorlar ya!..

Kıymetli meslekdaşım Aydın KULAK şöyle demiş idi; “Subay darbeleri, asubayları iki kere vurur!

Asubayları “iki kere vuran” o subay darbelerinin perde arkasında meğerse

Subaylarımıza hep “böyük ikrâmiye” vuruyor imiş!

İşde, her şey gün gibi ortada; AKP, bu konuda yapılan orostopolluğu niye fark etmek isdemiyor?

1 sene erken terfi” darbe kıyağı konusunda da Feto Romanın esâs oğlanları albaylarımız

Atı aldı da Üsküdar’a geçdi mi yoksa?..


  

  Feto Romanlı Ordumuzun Hacıyatmazları_Albaylar_3_Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 Şükrü IRBIK

(E) SG Tls.Asb. III Kad.Kd.Bçvş.

Kapak Resmi; (E) Dz.İda.Asb.Kd.Bçvş. Mustafa AYTAR

Evvelki bölümleri okumak için resimleri tıklayınız!

Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -1-                                          Ordumuzun Hacıyatmazları; Albaylar -2- 

Albaylar 1 kapak

                        Albaylar 2 Kapak

Haydi Tonton!

Şubat 11, 2016

 

 

 

Tonton Ailesi Ve Bizim Tontonlar

 

 haydi tonton kapak

 

Evvel zamân içinde, galbır samân içinde

Coni’nin “Bizim oğlanlar” dediği omuzu püsküllü beş generalin tezgâhladığı

1980 zottirik Kenân darbesinin acı ürüzügârı

Şu bahtsız memleketimin kaderini

Uykunun en derin saatlerinde yağlı urganlar ile tel tel biçerken

Biz değil fakat

Çocuklarımızın pek sevdiği bir çizgi folim dizisi var idi, tek kanal tee ree tee’de; Tonton ailesi!

Baba pembe, ana siyah ve her renkden 7 şirin çocuk...

Aile içinde tam bir ahengin hâkim olduğu; küçüğün küçük gibi, büyüğün de büyük gibi davrandığı

Saygı, sevgi ve şefkâtin en koyusunun yaşandığı, bize pek de benzeyen sevimli çizgiler idi onlar.

Kimi gomutanlarımız ağızlarını domaltarak “Arkadaşlar! Biz, bir aileyiz!” diyorlar ya!

İşde, bizim tontonlar gibi sözde değil fakat  özde gerçek bir aile idi Tontonlar ailesi...

Laf aramızda, göz ucuyla şöyle bir eşlik etmekden ben de kendimi alamazdım ara sıra.

Can pâremiz çocuklarımızın hayretden gözlerini belerterek bakdığı çizgi folimin beher bölümünde

Bu güzel aile ve afacan çocuklarının yeni bir mâcerâsı akseder idi siyah-beyaz camlarımıza...

Tâkip edenler bilir!

Her nere ise orası, tonton ailesinin yaşadığı o dünyâda imkânsız diye birşey yok idi.

Orada her şekle girmek, her şeyi yapmak, her meseleyi çözmek mümkün idi... Hem de hemencecik... Serüvenlerinde tonton ailesi, karşılarına çıkan duruma göre hemen şekil değişdirir ve her seferinde zevâhiri kurtarırlar idi. Meselâ o anda ne olmak lâzım? Kuş olup uçmak! Hemen şöyle der idi bu ailenin üyeleri kendilerine; “Hop hop hop, haydi, değiş tonton!” İçine su doldurulmuş renkli balonlara benzeyen bu çizgiden insanlar hemen kuş olup uçuverirdi oracıkda.

Çocuklarımızın sonsuz hayâl gücünü bile aşan şekillere girebilen bu sulu patatesimsi çizgi kahramanlar

Onları hem eğlendirir hem de hayretden şaşkına çevirir idi.

Hayâl dünyâmızın tonton ailesi kendi memleketlerinde kendi mâcerâlarını yaşarken

Gel zamân git zaman,

Meğerse bizim memleketde de kimileri tontonluğa soyunup şekilden şemâle girmişler!..

Ve dahi

Çocuklarımızın değil fakat

Bu kez biz Asubayların hayâl gücünü bile aşan dolaplar çevirmişler...

Bizim ordumuzun bir yerlerinde de tonton ailesine öykünen patetesimsi birileri varmış meğerse

Lâkin bizim tontonlar, onlar gibi “Hop hop hop haydi, değiş tonton değil!” fakat

“Hop hop hop haydi, kademe atla kıdemli binbaşı!” demişler...

 

*  *  *  *  *

 

Hadi, Yalan Desinler!

 

Memleketimizin en büyük derneklerinden birisi olan TEMAD’ın Genel Başkanı Sayın Ahmet KESER,

Bu makâle sayfasının en üst sol tarafında gördüğünüz neşir târihinden sâdece 20 gün evvel

Cemre Sokakdaki makâm odasında kısa bir açıklama yapdı.

Açıklamadan ziyâde bir suç duyurusu niteliğinde olan bu konuşmasında

Masanın üzerinde duran mektup kâğıdı büyüklüğündeki kâğıdı

Sol eli ile alıp havaya kaldırdıkdan sonra

Bizlerin okuyabileceği şekilde, şöyle tutdu! 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Ve dahi

Sayın Halil ERGENLİ’nin emekliasubaylar.org’undan desdursuz aşırdığımız yukarıda gördünüz tavsırında

Fırsat bu fırsatdır diyen Sayın KESER

Şu sözleriyle devâm etdi “Cepdeki kademe” ifşââtına;

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

  

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Agam desinler, desinler; şeker yesinler!

Üç gız, bir oğlana vurgun desinler de 

Çıksın ortaya İsmet Bey ya da Hulusi Aga

Ve dahi

Başkanımız Ahmet KESER’e

Aha, yalan! desinler!

Başkanımız Sayın KESER,

Benim bildiğim kadarıyla bir konuda ilk defâ bu kadar açık ve kesin konuşdu. Kendisini tebrik ederim.

Asubaylara bugüne kadar yapılan haksızlıklar

Ve dahi

Benim kendisine iletdiğim benzer konularda da bir gün, bu şekilde konuşmasını beklerim.

Başkan diyorsa, doğrudur!

Suâlinin muhatabı da bellidir.

Fakat Başkan KESER teveccüh buyurursa şâyet

Keşiş dağının 85’lik yiğit Jandarması Sayın Mehmet KAYALI’nın deyişiyle

Bu olmaz “olguya” parmak basarak

Biz de girelim şu “Cepdeki kademe” mevzuuna...

Başkanımızın evvelâ “Nerede?” diye sorup

Akabinde “Cepde” dediği o “kademe”

Bakalım, o ceplere nasıl girmiş acap?

Ve dahi

Ne zamândan beri,

Hangi Kânuna göre veriliyor?

Bütün bunlar bir yana;

İşin sahibi çifte diplomalı İsmet Bey

Ya da Seri Paşa bu hususda ne düşünüyor?

Ve dahi

Bu konuda Sayıştay, bugüne kadar niye üç maymunu oynuyor?

 

*  *  *  *  *

 

Târihin kendini tekrâr etmek gibi bir huyu vardır.

Can çıkar da huy çıkmaz, değil mi canlar?...

Târih, tekerrüden ibâret ise şâyet

Bunun bir yerde, belki de farklı bir şekilde tekrâr karşımıza çıkması elzem olsa gerekdir.

İşde, şimdi, kendini tekrâr etdiği yerde, sizlerin târih ile bir görüşmesi

Belki de yüzleşmesi olacak, 2016 Zemheri ayının dokuzunda...

Bir yanda tonton ailesi ve bizim tontonlar

Diğer yanda sizlere takdim etdiğimiz işbu makâle bakıyor gözlerinizin içine.

Sâdece subaylarımıza gösderdiği “kurumsal vefâ”, Bakanımız İsmet Beyde olsa da

Akıl sizde, vicdân sizde, celâdet sizde, söz sizde...

Bu makâleyi yazmakla, yasak savmak kâbilinden Eski Tüfek bu işi, başından böyle savdı.

Okuyup, anlayıp ders çıkartmak da siz bahadırlara kalıyor gayrı.

Allah, gözlerinize fer, sizlere de kolaylık versin!..

 

*  *  *  *  *

 

Kimi yazılar vardır, eskimez! Yer eder dağarımızın kıyısında, bucağında, biz isdemesek de...

Kimi yazılar vardır, eskimez! Eskimek şöyle dursun, soylu bir şarap gibi yıllandıkca kıymetlenir...

Bir gün o yazıyı bulup tekrâr okuyunca da

İlk günkü tâzeleği ile gülücükler gönderir size... Kokusu, ışığı, rengi ve düşündürdükleri de cabası...

İşde, böyle bir yazı yazmışız, 2013 senesinin Gücük ayının sekizinde...

Kaytan bıyıklı bahriyeli Sayın Semih KOÇ’un hazırladığı aşağıda gördüğünüz şu kapak resmi ve

emekliassubaylar.org’daki Eski Tüfek’de

Başlıksız Makâle  ismi ile sizlere takdim etmişiz.

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Her devlet memuruna son 50 seneden beri verilen fakat

Sâdece Asubaylardan esirgenen birinci derece dördüncü kademenin

En nihâyetinde Asubaylara da verilmesi gündemde idi...

Olurdu, olmazdı; askeriye yatardı, çamura batardı cazgırlığının cıvıyıp da meydânlara taşdığı günlerde

Emekli Asubay Sayın Erol ERDEM’in aşağıda gördüğünüz makâlesine rast geldim.

Şöyle demişiz, işbu makâlemizin bir yerinde;

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Yukarıdaki kelâmı özetler isek şâyet;

Yarbaylarımız; 1/2’deyken, 1/3’ünü almadan hooop, 1/4’üne terfi ettirilmişler.

Ve bu derece/kademenin karşılığı olarak da tam 20 sene boyunca

O zamânlarda albaylara mahsus olan 1500 gösterge rakamından Kânunsuz olarak maaş almışlar.

Hem de

Emeksiz, hizmetsiz, zahmetsiz, Kânunsuz, kitapsız...

Hak etmedikleri hâlde

Bir başka ifâde ile

Birinci derece dördüncü kademe ve 1500 gösderge rakamını yarbaylarımıza 1 sene evvelinden

Kânunsuz olarak vermiş bizim tontonlar.

 

Sayıştay’daki nâmuslu bir hukukcu tam 20 sene sonra bu orostopolluğu farketmiş

Ve dahi

Kelimenin tam anlamıyla Genelkurmay Başkanlığını cürm-ü meşhût hâlinde yakalamış bu konuda.

 

Sonra da

Sırf yarbaylara yapılan bu Kânunsuz ödemenin üsdünü örtüp gündemden düşürmek için

Asubaylara içi boş birin dördünü vermişler...

 

 

*  *  *  *  *

 

Meseleyi iyi anlatmanın yollarından birisi de bâzen örneklemekdir.

İşin nazâriye kadar ameliye kısmı da önemlidir. Hattâ, belki de ameliye kısmı daha fazla... 

Örneğin nasıl yapıldığını gören kimse, işin geri kalan kısmını kendisi hâlledebilir.

Biz de bu “cepdeki kademe” meselesini bir örnek ile sizlere takdim edelim.

Bilirim sizleri! Örneğin ne olduğunu anladıkdan sonra gerisini siz kendiniz hâlledersiniz, evvel Allah.

Bizim buradaki örneğimiz; araba ile arabayı çeken beygirler arasındaki ilişkiye benziyor.

“Rütbe bekleme süresi” ve “maaş kademe terfisinin”

Tıpkı arabayı çeken iki beygir gibi aynı hizâda, berâber ve başabaş gitmesi gerekir. “Rütbe bekleme süresi” ve “maaş kademe terfii süresi”, 3 ve 3’ün katlarında değişirse mesele yok. Beygirler arabayı eşit hızda ve başabaş çekiyor demekdir. Fakat bunlardan birisi bu kuralı bozarsa şâyet araba, hareketine devâm edemez. İşde, “rütbe bekleme süresi” ile “maaş kademe terfisi” arasında tam da böyle münâsebet söz konusu.

Nasıl?

Zihinde kendi isimlerine tahsisli goltuklarına oturdu mu, kavramlar?

Gözel!..

Haydi, durmak yoK!

Sıfırlamaya !!!

Afedersiniz, atlamaya devâm edelim öyleyse...

 

*  *  *  *  *

 

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz, çıkmasına da!

Duman varsa bir yerde şâyet

Gene de o dumanın çıkdığı deliğe kadar gidip

Orayı şöyle bir kolaçan etmekde fayda vardır yiğitler, değil mi?

Orada duman mı var? Yoksa birileri sis fişeğimi atmış, görmek gerek!

Emekli Asubay Sayın Erol ERDEM’in yukarıdaki haberini okudukdan tam 18 gün sonra

İşin aslına ermek için dilekce hakkımı kullanmaya karâr verdim.

Ve aşağıda gördüğünüz istidâmı yolladım, ilgili makâma.

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Yukarıda gördüğünüz dilekceme sağolsunlar cevâp vermediler.

Akabinde, farklı târihlerde iki dilekce daha yolladım. İlk dilekcemi gönderdikden tam 6 ay sonra

Aşağıdaki cevâbı verdi, Genelkurmay Personel Başkanlığımız.

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Tevcih etdiğim suâl meğerse “Kurum içi düzenleme” imiş.

Sen, bir Kânunsuzluk yap! Ve bunun adını “kurum içi düzenleme” koy. Akıllı adam işi değil hani!..

Cevâp, basit aslında... Sükût ikrârdan gelir, değil mi?

Tam bir suçluluk hâlet-i rûhuyesi var burada...

 

*  *  *  *  *

 

Bana Böyle De,

Sana Niye Öyle?

 

Başa göre tarak ise şâyet

Asker sınıfına göre de rütbe bekleme süresi olmalı.

Asubay dediğimiz asker sınıfının rütbe bekleme süresi 3 ya da 6 sene olarak taksim edilmiş. Hiç şaşmıyor!

1967 senesinden beri de hiç değişmemiş.

Fakat subay gardeşlerimizin rütbe bekleme süresini

Zamâna, zemine, arâziye, duruma

Ve dahi

Kendi yapdıkları darbeye uydurmuşlar her dâim.

Binbaşılara bu 1 senelik maaş kademe terfisi nasıl veriliyor? 

Ne zamândan beri

Yapılan bu iş, Kânuna uygun mu? Yoksa, Kânunsuz mu?

Öğrenmek için bu kez de 2015 senesi Karakış ayının yirmi üçünde dilekce hakkımı kullandım;

İşde suâl;

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

İşde cevâp;

Sıcağı üstünde! Sağolsunlar, daha dün gönderdiler...

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

Genelkurmay Personel Başkanlığının yukarıda gönderdiği cevâbın özü, aslında gâyet açık;

Başkan Ahmet KESER’in dediği gibi;

Kıdemli binbaşılarımız

Çalışmadan, hak etmeden

1 kademeyi Kânunsuz olarak cebe indiriyor...

Daha doğrusu Kânunsuz olarak değil de! Çünkü Kânunda yeri var!

O Kânuna sokuşdurulan ahlâksız bir madde ile desek daha doğru olur!

 

*  *  *  *  *

 

657 sayılı Devlet memuru Kânunu madde 37’ye göre;

Her 1 senelik hizmete karşılık olarak her memur, 1 kademe maaş terfisi alır.

Hizmet etdiği her 3 seneye karşılık olarak da 1 derece maaş terfisi alır.

Makâm ve maaş hesâbında kademe terfisi, yatay;

Derece terfisi ise dikey yükselmeyi ifâde eder.

 

*  *  *  *  *

 

Subay ve asubayların “kademe ilerlemesi” ya da eski tâbiriyle “kademe terfisi” alabilmesi için

Her kademede en az 1 sene görev yapması gerekir.

926 sayılı TSK Personel Kânununun meriyyete girdiği 1967 senesinden beri bu kural hiç değişmedi.

Aşağıda gördüğünüz üçüncü maddenin “h” fıkrası diyor ki;

“1 kademe almak için 1 sene görev yapmak zorundasın!”

Cepdeki maaş kademesi konusu aslında

İşde bu kadar basit.

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Şimdi,

Geçip giden seneler içinde

Çantadaki keklik!..

Afedersiniz,

Sayın KESER’in deyişiyle “cepdeki kademe” konusunda çevirilen dolapları hep berâber görelim.

Bu iki kelimelik orostopolluğu sizlere anlatabilmek için

Bakalım, biz kaç sayfa kelâm sarfedeceğiz...

 

*  *  *  *  *

 

SENE:1967

 

926 sayılı Kânuna bakınız.

Asubay rütbeleri, ya 3 ya da 6 senelik dilimler hâlinde taksim edilir.

Bu kural, bu Kânunun yürürlüğe girdiği 1967 senesinden beri böyledir. Bugün de böyle...

Bu Kânunun meriyyete konulduğu 1967 senesinde ise

Subaylarımızın rütbe bekleme süreleri şöyle idi;

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Bu makâlemizin konusu olduğu için biz sâdece binbaşı rütbesinin bekleme süresini tâkip edeceğiz.

Yukarıdaki çizelgede gördüğünüz üzere,

1967 senesinde binbaşıların rütbe bekleme süresi 6 sene idi.

Kânunda “kıdem” olarak tasnif edilen Kıdemli binbaşılık olmadığına dikkat buyurunuz.

 

SENE:1970

 

926 sayılı TSK Personel Kânunu Meclis’den geçeli daha üç sene dolmamışdı ki

1970 senesinde, toplam 6 sene bekleme süresi olan binbaşılık, ikiye bölündü;

Binbaşılıkda bekleme süresi 6 seneden 3 seneye indirildi

İlâve 3 senelik rütbe bekleme süresi olan kıdemli binbaşılık ihdâs edildi.

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Yukarıda gördüğünüz Kânun ile birlikte aynı zamânda

Aşağıda gördüğünüz Ek 6 Sayılı Cetvel ile Subaylar İçin Gösterge Tablosu’nu hazırladılar.

1970 senesinde Harp Okullarının tahsil süresi 2 seneden 3 seneye yükseltildi.

24 Şubat 2013 Pazar günü

İntibâkların Seyir Defteri isimli makâlemizde fâş eylediğimiz üzere bu Kânunun esâs amacı,

2 senelik harp okulu mezûnları ile asteğmenlikden, sanat okulundan vs. kaynakdan neşet eden subayların hepsine birden bir hamlede 1 derece (3 kademe) vermek idi.

 

1970 senesinde;

Binbaşılarımız 4’üncü  derecede,

Kıdemli Binbaşılarımız da 3’üncü derecede görev yapıyor idi.

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

SENE:1975

 

İntibâk bahanesiyle subaylarımızın iki derece (6 kademe) birden nasıl dikey terfi ettirildiklerini

İntibâklar, Bizler Ve Sözler isimli makâlemizde faş eylemişdik.

İşde, o dönemlerde yapılan düzenlemelerden binbaşılarımız da nasiplendiler.

Ve aşağıdaki tabloda gördüğünüz üzere 1 derece yukarı doğru terfi etdiler.

Nasıl?

Gözel, değil mi?..

Böylece, “cepdeki kademeye” bir adım daha yaklaşdılar.

1975 senesinde Meclis’e kabul etdirdikleri şu Kânun ile

O meşhur bir kademeyi cebe indirmek için, hukûki zemini de hazırladılar.

 

Dikkat ediniz, sene 1975.

Darbeden 5 sene önce...

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Yukarıda gördüğünüz Kânun değişikliği marifetiyle Binbaşı rütbesindeki subaylarımız;

1970 senesinde, 4-3 dereceye yerleşdirildiler

1975 senesinde ise 3-2 dereceye terfi ettirildiler.

Hedefe çok yaklaşmışlar idi. İşi bitirmek için şimdi sırada son darbeyi vurmak var idi;

İkinci derecede iştiyâk ile bekleyen kıdemli binbaşılarımızı, 1 derece daha yukarıya itelemek...

Hem de en kısa zamânda...

Zâten bunun tohumunu da

Aşağıda gördüğünüz aynı Kânunun içine daha 1975 senesinde gizlice ekmişlerdi bile...

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Böylece hak etmeden hem 1 kademe maaş terfisi alacaklar

Hem de devlet memuru için en yüksek mertebe olan birinci dereceye terfi edecekler idi.

Yol yapılmışdı nasıl olsa. Gerisini getirmek zor olmadı. 

Zamân, zemin, darbe ve uygun arâzi koşulları ortaya çıkdığında

Ordumuz subaylarından binbaşılarımıza

Çalışmadan, hak etmeden 1 kademe maaş terfisi atlatmak için yukarıda gördüğünüz şu Kânunun içine

20’inci maddenin “e” fıkrasını ekleyip aynı anda piyasaya sürdüler.

Yukarıda gördüğünüz Kânun maddesinin,

Meclis’de kabul edildiği 1975 Temmuz ayında aslında görünür hiçbir tesiri yok idi.

İçi boşaltılmış gıripin hapı gibiydi...

Çünkü bu târihde ordumuzda binbaşıların “rütbe bekleme süresi” 6 sene idi.

Fakat bu maddenin içine gizlenen tohum;

Uygun zamân, zemin, arâzi ve darbe şartlarında uç verecek

Ve dahi

Başkanımız Sayın KESER’in tâbiriyle

“Kademe terfisi” kisvesi altında kimi subaylarımızın cebine gizlice girecek idi...

 

*  *  *  *  *

 

SENE:1989

 

1980 subay darbesinin piyasaya sürdüğü ve son ağulu meyvesi olan

Bir başka tonton, “küçük turgut”un sahibi Turgut ÖZAL

Cumhurbaşkanlığı goltuğuna oturdukdan sâdece 28 gün sonra

Aşağıda gördüğünüz Kânunu imzaladı.

Ve böylece

Darbeden 9 sene sonra

Kıdemli binbaşılarımızın 1 kademeyi kânunsuz olarak cebe indirmesine yeşil ışık yakdı.

İşde, Cepdeki 1 kademe maaş terfisinin başlangıç târihi 07 Aralık 1989 oldu.

 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

1989 senesinden beri,

İkinci derecede 3 sene beklemesi gereken kıdemli binbaşılarımız

Yukarıda gördüğünüz Kânunu gerekce gösderip 1 sene eksik bekliyorlar.

Kıdemli binbaşılıkda 2 sene bekleyen binbaşılar, bu Kânun gereğince yarbaylığa terfi ediyor.

Maaş derece kademesi 2/3 olması gerekiyor.

Fakat maaş derece/kademesini bu kez de rütbenin karşılığı olan derece/kademeye yükseltiyorlar.

1 senelik hizmete karşılık olarak 2 sene maaş kademe terfisi alıyor

Ve böylece  yarbaylığın derece/kademesi olan 1/1’ine terfi ediyorlar.

Bir başka ifâde ile, maaş terfisi, rütbe terfisinin 1 kademe önüne geçiyor. 

 

Haydi Ton Ton! _ Eski Tüfek Şükrü IRBIK

 

 

Bu hileli maaş kademe terfiinden anlıyoruz ki;

Binbaşılarımız bügün itibâriyle tam 26 seneden beri

1 kademe maaş terfisini Kânunsuz olarak cebe indiriyor.

 

Rütbe bekleme süresinin 1 sene eksiltilmesiyle

Maaş kademesi 1 sene ileri götürülüp kıdemli binbaşlıkdan yarbaylığa terfi eden subaylarımız,

Bu kez de

Sâdece albayların alabildiği 1/4’ünü ve 1500 gösterge rakamını gene 1 sene evvelinden alıyor idi.

Meslekdaşm Sayın Erol ERDEM’in yukarıdaki makâlesinde gündem etdiği Kânunsuzluk

İşde, yarbaylara haksız olarak verilen 1/4'ü ve 1500 gösterge rakamının ta kendisidir.

1/3’ü ve 1440 gösterge rakamını alması gereken yarbaylara

1/4’ü ve 1500 gösterge rakamı verilmesini Sayıştay 2012 senesinde Kânuna aykırı bulduğuna göre

Kıdemli binbaşılara hak etdiği rütbe karşılığından 1 fazla kademe maaş terfii verilmesi de Kânuna aykırıdır.

 

Hatırlatması bizden;

Başkanımız Sayın Ahmet KESER bu hukuksuzluğu kamuoyuna fâş eylediğine göre

Suç duyurusu da yapmışdır herhâlde...

 

*  *  *  *  *

 

Neticede, keser kimin elindeyse

Hele bir de vicdân ve âdalet damarlarına tuz basmışsa insanoğlu

Öyle bir kendine yontuyor ki! Hâd, hudud, ahlâk, edep tanımıyor!..

Ne diyelim?

 

Hop hop hoop! Haydi, binbaşı gardeşlerimiz;

 

Emeksiz, hizmetsiz, zahmetsiz, darbesiz, Kânunsuz, kitapsız

1 kademe atla!..

 

  

 

 brove

 

  

 

 

 

Şükrü IRBIK

(E) SG Tls.Asb. III Kad.Kd.Bçvş.

genclige-hitabe

Son Yorumlar

Son Eklenen Mesajlar

SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Her şeyin gönlünüzce gerçekleşeceği; sağlık, başarı ve mutluluk dolu nice yıllar diliyoruz. SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ YÖNETİMİ
Pazar, 31 Aralık 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
Baş öğretmenimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi şahsında tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN... Demokrasinin, adaletin, huzurun ve refahın hakim olduğu nice öğretmenler günü kutlamak dileklerimizle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Cuma, 24 Kasım 2023
SİTE-ASB.GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN KAHRAMANI, LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSU, EBEDİ ÖNDERİMİZ VE BAȘKOMUTANIMIZ BÜYÜK DEVRİMCİ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü BEDENEN ARAMIZDAN AYRILIȘININ 85. YILINDA SAYGI, ÖZLEM VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ... RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 10 KASIM 1938 ! Bir devre damgasını vurmuş, dünyanın gidişatını değiştirmiş, yalnızca ya...
Cuma, 10 Kasım 2023

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ