Saygıdeğer Meslekdaşlarımız
Bizler askeriz; Askerlik harp sanatını öğrenmek ve uygulamak mükellefiyetidir yani özetle bizler vatan için gerekirse ölür ve öldürürüz.
Kamuoyu bizi mesleğimiz ve görevimiz nedeniyle çok sert kişiler olarak tanır, oysa biz arazide görevli iken bile papatyaları ezmekten çekiniriz, bizlerin sanılanın aksine sevgi ve merhamet dolu yüreğimiz vardır; Vatan evlatlarına askerliğin dışında hayatı öğretir her türlü sorunları ile bir baba ve anne şevkati ile ilgileniriz hatta bize kurşun sıkan teröristin açsa karnını doyurur üşüyorsa sırtımızdaki parkayı veririz.
Emeklilik hayatımızda da TEMAD derneğimizle onur mücadelesine destek olmanın yanı sıra sosyal faaliyetlerimiz gezmek, eğlenmekten ziyade dayanışmayı amaçlamaktadır bu amacı gerçekleştirirken de kendimize değil başkalarına yardım etmeğe çalışırız
Bunları neden mi yazıyoruz ? İzmirde ilklerin öncüsü olan çok nezih bir ortamda üyelerine hizmet veren Narlıdere Şubemiz 23 Ocak 2019 tarihinde sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Eğitime katkı amaçlı bir konser düzenledi
Adından da anlaşılacağı gibi Eğitime destek konusundaki faaliyetleri ile yardıma muhtaç öğrencilerimize burs, köy okullarındaki çocuklarımıza giyim, bölge okullarına da kırtasiye yardımı yapan TEMAD NARLIDERE bu yardımlarını daha da çoğaltmak adına gönüllülerin meslekdaşlarının, eşlerimizin desteğini sağlarken bu amaca hizmeti arttırmak için Narlıderemizin saz sanatçıları,solistleri ve dernek üyelerinden oluşan koro ile NARLIDERE Atatürk kültür merkezinde icra edilen konser ile gönülleri fethetti
Şube başkanı Sn.Necdet AKYÜZ’ün aşağıdaki konuşması konsere katılan mülki ve idari amirlerle üyelerimiz ve Narlıdere halkı tarafından dakikalarca alkışlanarak toplumdaki saygınlığımızın pekişmesine ve işte TEMAD işte bizlerden bir parça olan emekli assubaylar diye stayişle bahsedilmesini sağladılar ;
Teşekkürler TEMAD NARLIDERE etkinliklerinizin devamını diliyoruz
NARLIDERE TEMAD BAŞKANININ AÇILIŞ KONUŞMASI
SAYIN KAYMAKAMIM, SAYIN BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİM, SAYIN EMNİYET MÜDÜRÜM, SAYIN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜM, CHP İLÇE BAŞKANIM, SAYIN TEMAD İL BAŞKANIM, SAYIN URLA TEMAD BAŞKANIM, SAYIN ADD BAŞKANIM, SAYIN İLÇEMİZİN STK BAŞKANLARI, SAYGIDEĞER HANIM EFENDİLER, DEĞERLİ ÜYELERİMİZ, SEVGİLİ NARLIDERELİ MÜZİK SEVERLER. EĞİTİME KATKI KONSERİMİZE HOŞ GELDİNİZ.
KISACA DERNEĞİMİZDEN BAHSETMEK İSTİYORUM. 2847 SAYILI KANUNLA 17 EKİM 1984 YILINDA KURULMUŞTUR. TÜRKİYEDE 98 ŞUBESİ 75 BİN AKTİF ÜYESİ İLE 90 BİN MUVAZZAF ASTSUBAYIMIZ VE AİLELERİ İLE 1 MİLYON KİŞİYİ TEMSİL EDEN KAMU YARARINA ÇALIŞAN BİR KURULUŞTUR.
MİSYONUMUZ
TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ OLARAK; ULU ÖNDERİMİZ ATATÜRK’ÜN İLKE VE İNKILAPLARI İLE ÇİZDİĞİ YOLDA YÜRÜMEK CAMİAMIZIN VE TOPLUMUMUZUN GELENEK, GÖRENEK, ÖRF VE ADETLERİYLE İNSAN HAKLARINA SAYGIDAN TAVİZ VERMEKSİZİN MESLEKİ SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜNE KATKI SAĞLAMAKTIR.
TEMEL İLKELERİMİZ
DERNEĞİMİZİN TEMEL GÜCÜ OLAN ÜYELERİMİZLE VE MESLEKTAŞLARIMIZLA SÜREKLİ İLETİŞİM KURMAK.
MESLEK VE MESLEKTAŞLARIMIZIN SORUNLARI İLE TOPLUMSAL KONULARDA DÜŞÜNEN, ÜRETEN, ÇÖZÜMLER ÖNEREN KADROLARIMIZLA PROJELER GELİŞTİRMEK VE UYGULAMAK.
KAMU YARARINA ÇALIŞMAK TOPLUMSAL FAYDAYI ÖN PLANDA TUTMAK.
DERNEK ÜYELERİNİ; SOSYAL KÜLTÜREL ETKİNLİKLERLE BİR ARAYA GETİRMEK VE İLETİŞİMLERİNİ SAĞLAMAK.
DERNEĞİMİZİN SİYASİ PARTİLER VE STK’LARLA İLİŞKİLERİNİ TARAFSIZLIK İLKESİ DOĞRULTUSUNDA YÜRÜTMEK.
ASTSUBAY KİMDİR
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ OMUZLARINDA TAŞIYAN, ÜLKESİNİN HER KARIŞ TOPRAĞINDA İZ BIRAKAN SADAKATİNİ TERİ, KANI VE CANI İLE KANITLAMIŞ ÇAĞDAŞ HUKUK VE DEMOKRASİNİN ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARININ MİSAK’I MİLLİ SINIRLARINDAKİ ÜLKESİNİN YILMAZ SAVUNUCULARIDIR. YANİ ORDUMUZUN OMURGASIDIR. KARŞILIĞINDA İSE İMTİYAZ DEĞİL SADECE ADALET İSTEYEN HALKIN ÇOCUKLARIDIR.
BU GÜN DE EMEKLİ OLUP KAMU YARARINA ÇALIŞARAK SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ ÜRETİP EĞİTİME KATKI YAPAN DEĞERLİ İNSANLARA ULAŞARAK GELECEĞİN TEMİNATI GENÇLERİMİZE HER YIL DAHA ÇOK BURS VERMEK İÇİN YÖNETİM VE KADIN KOLLARIMIZLA ÇALIŞMAKTAYIZ.
EĞİTİME DESTEK VERMEK AMACIYLA BİR ARAYA GELDİĞİMİZ BU ÖZEL GECEDE HER ZAMAN YANIMIZDA OLAN NARLIDERE BELEDİYE BAŞKANIMIZ SAYIN ABDÜL BATUR’A, BİZLERE EŞSİZ MÜZİK ZİYAFETİ YAŞATACAK OLAN DEĞERLİ SOLİST ARKADAŞLARIM, SAYIN MUSTAFA GÜLER’E, SAYIN SELÇUK GÜRKAN’A, MÜZİK DİREKTÖRÜ SAYIN HÜSEYİN GÜZELTEPE’YE, BELEDİYE KÜLTÜR MÜDÜRÜMÜZ SAYIN ALİ GÖKDERMAN’A, SAZ ÜSTADLARIMIZA
BU GECEYE KATKI KOYAN SPONSORLARIMIZA, BİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYAN ÇOK DEĞERLİ ÜYELERİMİZE VE NARLIDERE HALKIMIZA SAYGI VE ŞÜKRANLARIMI SUNARIM.
KONUŞMAMA SON VERİRKEN BİZLERE BAĞIMSIZ BİR ÜLKE, ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR RUH BIRAKAN BAŞTA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE MÜCADELE ARKADAŞLARI OLMAK ÜZERE, KURUP BİZLERE EMANET ETTİKLERİ
LAİK, DEMOKRATİK CUMHURİYETİMİZİ KORUMAK VE KOLLAMAK ÜLKÜSÜYLE, ÜLKEMİZİN VARLIĞI VE BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN DÜN OLDUĞU GİBİ BU GÜNDE HİÇ DÜŞÜNMEDEN CANINI VERMİŞ, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN, EMNİYET TEŞKİLATIMIZIN TÜM ŞEHİTLERİNE RAHMET DİLİYOR, GAZİLERİMİZİ MİNNETLE ANIYOR AZİZ HATIRALARI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM.
22 Ocak 2019 tarihinde Etiler Orduevinde Milli Savunma Bakanı Sn. Hulusi AKAR, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar GÜLER, KKK Org. Ümit DÜNDAR, DzKK Ora. Adnan ÖZBAL, Hv.KK Org. Hasan KÜÇÜKAKYÜZ, MSB Bakan Yrd. Yunus Emre KARAOSMANOĞLU, MSB Bakan Yrd. Alpaslan KAVAKLIOĞLU, Genelkurmay Per. Bşk. Korg. Selçuk BAYRAKTAROĞLU, MSB Per. Gn. Md. Bilal DURDALI, Tuğg. Remzi ALBASAN, Kuvvet Komutanlıklarından muvazzaf ve emekli astsubaylar, TEMAD Gn. Bşk. Hamza DÜRGEN, Gn.Bşk.Yardımcıları Cemal BAŞER ve Mustafa KOCAEREN ile diğer askeri yetkililerin katılımıyla bir toplantı yapılmıştır.
Toplantıda TEMAD Genel Başkanı Sn. Hamza DÜRGEN tarafından emekli ve muvazzaf astsubayların sorun ve talepleri ilk elden Milli Savunma Bakanı, Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet komutanlarına iletilmiştir.
Milli Savunma Bakanı Sn. Hulusi AKAR yaptığı açıklamada;
1. MYO mezunu astsubayların göreve başlama derecelerinin 9’uncu derecenin 2’nci kademesi (9/2), üniversite mezunu astsubayların ise (8’inci derecenin 1’inci kademesi 8/1) olması ve kademe ilerlemesinin emekli astsubaylara da yansıtılması hususu ile muvazzaf astsubayların isteğe bağlı olarak, 60 yaşına kadar çalışma hakkı verilmesi hususunda yasal düzenlemenin çıkmak üzere olduğunu,
2. Astsubaylara verilecek olan tazminatın, görev tazminatı olarak değil, başka bir ad altında emeklileri de kapsayacak şekilde verileceğini,
3. Gazi Astsubaylara (40 yaş altı), devletin başka kurumlarına yatay geçiş hakkı verileceğini,
4. Askerlik Kanunu değişikliği çalışmalarında TEMAD’dan da görüş alınacağını,
5. Emekli astsubayların genç meslektaşlarına tecrübelerini aktarabilmesi için TEMAD aracılığıyla konferanslar verilmesinin uygun olacağını,
6. Muvazzaf astsubayların subaylığa geçme kontenjanlarının artırıldığını, genç astsubayların bu imkânları değerlendirmesi gerektiğini,
7. Sosyal tesislerden subay-astsubayların günübirlik müşterek yararlanması talebi ve TEMAD’a daha nitelikli bir Genel Merkez binasının tahsis edilmesi hususlarının gündemlerinde olduğunu ifade ederek,
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan Subay-Astsubay ve Uzman Erbaşların etle tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olarak ülkemizin birliği, bütünlüğü, güvenliği, egemenliği ve milletimizin bekası için omuz omuza vatan savunmasında görev yaptığını bu birlikteliğin emeklilikte de devam etmesinin önemli olduğunu da vurgulamıştır.
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.
Kaynak : http://temad.org/temad-milli-savunma-bakani-genelkurmay-baskani-ve-kuvvet-komutanlari-gorusmesi/
AÇIKLAMA . Muhataplarımızla bu tür toplantılar yapılması sorunlarımızın yasal dayanakları ile anlatılması önemlidir TEMAD yönetimine teşekkürlerimizi ve çalışmalarında yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz Bu arada AA kaynak verilerek birçok ulusal gazetede Sn.MSB. Hulusi AKAR'ın toplantıda yaptığı konuşmayı yayınlamış Tarihe not düşmek adına bu konuşma metni aşağıya çıkarılmıştır Gerçekleşmesini diliyoruz
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) temsilcileri ve muvazzaf astsubaylarla Etiler Orduevi’nde hafta içi düzenlenen öğle yemeğinde bir
araya geldi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin subayı, astsubayı, uzman erbaşı ve kuvvet komutanlıklarıyla bir bütün olduğunu belirten Bakan Akar, “Subay ve astsubay et ve tırnak gibidir, ayrım yapılması imkansızdır. Gece gündüz, kıtada, operasyonlarda tüm görevlerde beraberler.” diye konuştu.
Bütünün bir parçası astsubayları “olmazsa olmaz” olarak nitelendiren Akar, “Astsubaylarımızın bir eli karargahta bir eli erbaş ve erlerdedir. Astsubaylarımızın teknik, idari, komuta konusundaki rolleri yadsınamaz, hiçbir şekilde göz ardı edilemez. Herkes astsubaylarımızın öneminin ve değerinin farkında, bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.
Subay ve astsubayların kişisel gelişimlerine değinen, bu konudaki çalışmaları önemli olarak değerlendiren Bakan Akar, şunları söyledi: “Astsubaylarımızın özlük haklarıyla ilgili önemli çalışmalar yaptık. Statü geçiş kontenjanlarında astsubaylarımızın lehine artış oldu. Tüm personelin özlük haklarında 400 lira artış oldu. Ayrıca muvazzaflardan özel ihtisas sahibi
astsubaylara ilave değişik rakamlar verildi. Gelen talepler arasında rütbe yaş haddinin 55’ten 60’a çıkarılması var. Bir diğer konu ise derece ve kademe konusu. Bu konudaki çalışmalarımız da sürüyor. Gazi astsubaylarımızdan 40 yaşını doldurmayanlara statü geçişleri için ilave hak verildi. Ayrıca sadece emekli astsubaylarımızı hedef alan, onların özlük haklarını iyileştirmeyi amaçlayan bir çalışma içindeyiz. İnşallah bu konuyu da kısa süre içinde çözeceğiz.”
Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin 7 gün 24 saat fedakarca görev yaptığını, buradaki amaçlarının ise milletin sevgi ve saygısını kazanmak olduğunu aktaran Akar, uzman erbaşların özlük haklarıyla ilgili de önemli çalışmaların yapıldığını belirtti. Uzman çavuş aylıklarına 400 lira net ilave yapıldığını, yaş sınırının ise 45’ten 52’ye çıkarıldığını anımsatan Bakan Akar, şu bilgileri verdi: “Uzman çavuşlarımızın ek göstergelerinde artış yapıldı, derece ve kademe işlemlerinde gelişme sağlandı.10 yılını bitirmemiş olanlardan astsubaylığa geçişte sorun vardı. O da ortadan kaldırıldı. Zati tabanca verilmesi talepleri vardı. O konuda da düzenleme yapıldı. Lojmanlardan yararlanma konusundaki oranı da onların lehine artırdık. Sözleşme sürelerinde yaşanan sıkıntıları da çalışıyoruz. Uzmanlarımıza orduevi konusunda yeni bir çalışma başlattık. Ankara ve İzmir’de bir İstanbul’da ise iki tane olmak üzere uzmanlarımıza orduevi yapılması konusunda çalışmalarımız sürüyor. İlk olarak Ankara’dan başladık.Çalışmalarımız sürüyor.”
TEMAD Başkanı Hamza Dürgen de Bakan Akar ve komutanlarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. “Mesleki konularımızla ilgili bizimle yakından ilgilenmenizden dolayı çok teşekkür ediyorum.” diyen Dürgen, gerek mesleki gerek sivil hayatta yaşadıkları sıkıntıları yakından aktarma fırsatı bulduklarını vurguladı. Talep ve sorunlarını aktaran Dürgen, “Bize sahip çıkmanızı bize destek olmanızı bekliyoruz.” diye konuştu. Etiler Orduevi’ndeki yemeğe Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu, Alpaslan Kavaklıoğlu ve diğer yetkililer de katıldı.
02-12 Ağustos 2018 tarihleri arasında Letonya'da devam eden Dünya Oryantiring (Harita yardımı ile zamana karşı yön bulma yarışması) Şampiyonası'nda eleme yarışmalarında 2'nci olanJandarma Gücü Spor Kulübü Milli Takım sporcumuz J.Assubay Ahmet KAÇMAZ tarih yazarak finale yükseldi Asb. Kaçmaz ayrıca 2018 Dünya Oryantring yarışmasında en başarılı performans gösteren sporcu seçildi
Ne yazık ki nezih basınımız bu başarıyı görmedi haber yapmadı İçişleri Bakanı Sn.Süleyman SOYLU sporcumuzu şiltle ödüllendirdiğini twiter’de paylaşmasa idi bu başarıdan bizlerde haberdar olamıyacaktık.
"Letonya'da Dünya Oryantiring Şampiyonası'nda dünya ikincisi ilk Türk sporcusu olan ve Dünya Oryantiring Federasyonu tarafından 2018 yılının en iyi performans gösteren sporcusu seçilen Jandarma Astsubay Ahmet Kaçmaz'ı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Eski Tüfek Şükrü IRBIK’dan Millî Savunma Bakanı Hulusi AKAR’a Açık Mektup
KONU: Yedek Subay Asker Sınıfının Lağvedilmesi Hakkında.
İLGİ: (a) 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kânunu. (b) TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: IX, Cilt: 24, Toplantı: 3, 106’ncı Birleşim, 10.VII.1953, Cuma.
Sayın Hulusi AKAR, Millî Savunma Bakanı
Bugün ordularımızda hâlen mevcut olan “yedek subaylık” hakkında yazdığım açık mektubumu, Cevâplamanız için aşağıda size gönderiyorum. Saygılarım ile Şükrü IRBIK
* * * * *
Kurucu Reisicumhurumuz ATATÜRK, 1927 senesinde bir kânun meriyyete koydu. Yedek subaylık hizmetini ihdâs ve tanzim eden bu kânunun ismi
İhtiyât Zâbitleri ve İhtiyât Askerî Memurları Kânûnu idi.
Aşağıda, bu kânunun birinci maddesini görüyorsunuz.
1076 sayılı kânunun yukarıda gördüğünüz birinci maddesini izah etmeye zannederim ki hâcet yok!
* * * * *
Birinci Reisicumhurumuz ATATÜRK, 1927 senesinde bir kânun daha meriyyete koydu. Mükellef askerlik hizmetini ihdâs ve tanzim eden kânunun ismi Askerlik Mükellefiyeti Kânunu idi. Bu kânunun birinci maddesi şöyle diyor idi;
5802 sayılı Astsubay Kânununa göre; 1951 senesinden beri “astsubay” dediğimiz asker sınıfı, işde tam da bu târife uymakdadır. Netice itibârı ile; Bugün sizin “astsubay” dediğiniz asker kişiler aslında 1927 senesinden beri efrâd (erât)’dır.
|
* * * * *
Sayın AKAR,
Yukarıda sizin de gördüğünüz üzere bu kânun; Her erkek vatandaşın istisnasız olarak askerlik yapmasını emrediyor idi. Yeri gelmiş iken bir hakkı sâhibine teslim edelim!
ATATÜRK’ün yapdığı bu kânunu ilk delen kişiler;
Ve dahi
ATATÜRK’ün hazırladığı bu kânunun en önemli tarafı da şudur; 1927 senesi itibârı ile T.C Ordusunda iki sınıf asker var idi. Yukarıda sizin de gördüğünüz üzere bu kânuna göre; “Mükellef” askeri saymaz isek şâyet 1927 senesinde ordumuzda sâdece muvazzaf zâbit (subay) var idi.
Askerlik Mükellefiyeti Kânununun Türk askerlik mesleğine getirdiği yeniliklerden birisi de Bu kânunun onbirinci maddesinde söz edilen “gönüllü askerlik” idi. Buradaki “gönüllü askerlik”, Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi ABD ordusunun bugün uyguladığı “gönüllü” (enlisted) askerliğin ta kendisi idi.
* * * * *
Sene 1953… Birinci “demir gırat” hükümeti devr-i icraâtının üçüncü senesine vâsıl olmuş idi… Yarısı okuma yazma dahi bilmeyen “seçmen” vatandaşımız; Devleti idâre etmesi için aşağıda gördüğünüz şu “devlet adamları”nın ellerine teslim etmiş idi. TBMM, 10 Temmuz 1953 Cuma günü ictimâ eyledi.
Gündem; Köy enstitüsü ve sanat enstitüsü mezunu vatandaşlara “yedek subaylık” hakkı verilmesi idi. * * * * *
Öğretmenin; Sınıfda iken kulağını çekdiği talebesine kışlada selâm verdiği bu rezil durumu ilk fark eden kişi Muğla vekilimiz Mustafa Nâtık POYRAZOĞLU idi. Sanat enstitüsü mezunu vatandaşların askerlik mükellefiyetini “yedek subay” olarak yapması için bir kânun teklifi hazırladı. Ve bu kânun teklifi hakkında 1953 senesi 10 Temmuz’da o mübârek Cuma günü söz aldı.
Kore harbine iştirâk etmiş gâzi ve aynı zamânda emekli bir subay olan Mustafa Nâtık POYRAZOĞLU; Konuşması esnâsında “yedek subaylık” konusunda meclisde şu sözlerini târihe şerh düşdü;
Muğla vekili Mustafa Nâtık POYRAZOĞLU’nun konuşmasından sonra Aynı konuda başka bir vekil meclisde söz aldı; Ahmet Rıfat ÖZDEŞ. Kırşehir vekilimiz Ahmet Rıfat ÖZDEŞ de emekli deniz subayı idi…
Bu vekilimiz Ahmet Rıfat ÖZDEŞ de “yedek subaylık” konusunda şu hakikâtleri târihe şerh düşdü;
* * * * * Yüce Türk milletinin yüksek irâdesinin yeğâne tecelligâhı olan TBMM, 2001 senesinde bir kânun meriyyete koydu; Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kânun.
Bu Kânunun amacı; “Türk Silâhlı Kuvvetlerinde ihtiyaç duyulan sınıflarda istihdam edilmek üzere sözleşmeli olarak alınacak subay ve astsubayların hukukunu düzenlemek” idi.
4678 sayılı bu kânun hakkındaki “tasarıyı” dönemin Başbakanı Bülent ECEVİT meclise arz etdi.
TBMM’ye arz etdiği kânun tasarısının “Genel Gerekce”sinde Başbakan Bülen ECEVİT, Bu kânunun hedeflerinden birisinin de “Yedek subay istihdamının zamanla azaltılmasına ve hatta kaldırılmasına imkân verilmesi” Olduğunu TBMM’ye beyan etdi.
* * * * *
Hukuken mevcut olsa da Yedek Askerî Memurlar ordumuzda bugün artık fiilen yok! Fakat 2019 senesinde ilk günlerini idrâk etdiğimiz Zemheri ayının şu günlerde kendi hükümünü sürdüğü gibi; 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kânununundaki “yedek subaylık” ibâresi Sizin de aşağıda gördüğünüz gibi bugün de aynı şekilde kendi hükümünü sürüyor...
* * * * *
Şükrü IRBIK (E) SG Tls.Asb. III Kad.Kd.Bçvş.
|
Ezenlerle ezilenlerin mücadelesi insanlık tarihi kadar eskidir.
Kimi zaman efendi-köle, kimi zaman ağa-maraba, kimi zaman işçi-işveren, kimi zaman zengin-fakir ayrımı olarak, isim ve şekil değişse de özü asla değişmeyen bir düzendir bu.
Hiç olmaması gereken bir yerde var olan ve açık haksızlık olarak yıllardır süregelen Subay-astsubay özlük hakları ayrımcılığı (hiyerarşiye kimsenin diyeceği bir şey olamaz) bir başka şeklidir.
1971 ve 1975 yıllarında saygıyla andığımız meslektaşlarımız çok ağır ve asla hak etmedikleri bedeller ödeyerek belli kazanımlar elde etmiş olsalar bile, o günden bu yana astsubay toplumu özlük hakları açısından sürekli geriye gitmiş, o gün bedel ödenip elde edilen kazanımlar ne yazık ki yavaş yavaş kaybedilmiştir.
TEMAD Yönetimlerinden tüm meslektaşlarımızın beklentisi TAMAMEN YASAL ZEMİNDE KALARAK GÜNÜMÜZÜN KOŞULLARINDA, KAMU OYU OLUŞTURARAK, SORUNLARIMIZI SİYASİ ZEMİNLERE TAŞIYARAK sorunlarımıza çare bulmalarıdır.
Aşağıda ABD zencilerinin ibret verici mücadele öyküsünü bulacaksınız. Sondaki cümleyi buraya alalım;
Tarih kendiliğinden değişmez, onu değiştirmek için yüreği tutuşmuş insanlar gerekir. Yıldız yürekli kadın Rosa Parks gibi…”
Bir kadın, ufak tefek bir zenci kadın, Amerikadaki zencilerin kaderini değiştirmiştir.
“1 Aralık 1955 Perşembe… ABD’nin Alabama eyaletinin Montgomery şehrinde Rosa Parks adında 42 yaşındaki ufak tefek siyahi bir kadın terzi şehir fuarındaki işinden akşam saat 6’da çıktı. Çok yorgundu ve tek istediği bir an önce evine ulaşmaktı. Belediye otobüsünün ortasındaki “değişken” statülü koltuklardan birine oturdu. Montgomery belediye otobüslerindeki ilk 4 sıra koltuklar beyazlara aitti. Siyahlara en arka koltuklar ayrılmıştı. Ortadaki değişken statülü koltuklarsa beyazların sıraları doluncaya kadar siyahların da oturabilecekleri koltuklardı. Beyazların sıraları dolduğunda siyahlar oturdukları bu koltukları boşaltıp daha arkaya geçmek zorundaydılar. Eğer arkada da yer yoksa ayakta durmaları, eğer ayakta duracakları yer de yoksa otobüsten inmeleri gerekiyordu.
O akşam bazı beyazlar ayakta kalınca şoför arkaya doğru yürüyerek değişken statülü koltuklardaki siyahlara “kalkın” şeklinde bir el işareti yaptı. Değişken statülü koltukların ilk sırasındaki üç siyah erkek kalkıp arkaya yöneldi. Rosa Parks’ın yanında cam kenarında oturan siyah erkek de kalktı. Rosa Parks ise cam kenarındaki koltuğa kaydı ve kayıtsızca şoförün gözlerine bakmaya başladı. Herkes büyük bir şok yaşıyordu. Şoför kızgınlıkla neden kalkmadığını sordu. Rosa Parks yerini bir başkasına vermesi gerektiğine inanmadığı söyledi. Şoför polis çağırdı, Rosa Parks tutuklandı ve 5 Aralık Pazartesi günü mahkemece kamu düzenine itaatsizlikten 14 dolar para cezasına çarptırıldı.
381 gün boyunca Montgomery’de bir tek siyah bile otobüse binmedi. İşlerine, okullarına yürüdüler. Buldukları her özel araçla belediye otobüsü bileti fiyatına siyahları taşımaya başladılar. Bazı beyaz ev kadınları da arabalarıyla destek verdi. Belediye otobüslerini işleten şirket büyük maddi zarar yaşadı. Bazı otobüsleri adeta çürüdü. Şehirde öfke yükseldi. Beyaz çeteler işe yürüyerek giden siyahlara saldırmaya başladı. Bazılarını linç ettiler. Ancak siyahlar boykota devam etti. Eylem sonunda zafere ulaştı ve 21 Aralık 1956’da Yüksek Mahkeme’nin siyahların otobüslerde istedikleri yere oturabilecekleri yönünde karar vermesiyle siyahlar otobüs boykotunu sona erdirdiler. Beyaz ırkçıların tepkisi sert oldu. Otobüslere silahlı saldırılar gerçekleştirdiler. Siyahları dövdüler. Rosa Parks 1957’de ölüm tehditleri ve beyazların ona iş vermemesi nedeniyle önce Virginia’ya, bir yıl sonra da Detroit’e taşındı. Bir yandan çalışmaya bir yandan da sivil haklar hareketinde mücadelesine devam etti. Martin
Luther King’in başını çektiği hareket giderek büyüdü ve 1964’te çıkarılan yasa ile başarıya ulaştı. Direnişin sembolü haline gelen Rosa Parks 24 Ekim 2005 günü 92 yaşında hayatını kaybetti.
Rosa Parks’ın o akşam bindiği otobüs günümüzde Detroit’teki “Henry Ford Müzesi”nde sergileniyor.
Amerikanın bir önceki başkanı bir siyahi idi.
Tarih kendiliğinden değişmez, onu değiştirmek için yüreği tutuşmuş insanlar gerekir. Yıldız yürekli kadın Rosa Parks gibi…”
Tarih ne yazık ki “5 yıldızlı otellerde ” değişmiyor.
TSK DA ASSUBAYLARDAN UZAK DURUNUZ TALİMATLARI.
ÇALIŞIRKEN DE,EMEKLİLİĞİMİZDE DE GÖRDÜĞÜMÜZ, DUYDUĞUMUZ, BİLDİĞİMİZ ;
VE SİZ TSK NIN DEĞERLİ KOMUTANLARININ ;
YAŞAMLARI BOYUNCA SÜRDÜRDÜĞÜ BÜYÜK OYUNUNUZ OLAN ;
BİR TARAFTAN TSK BİR AİLEDİR ,
PERSONEL AYIRIMSIZ OLARAK DEĞERLENDİRİLİR, HAKLARI VERİLİR YALAN VE RİYA KOKAN SÖYLEMLERİ,
DİĞER TARAFTAN DA ;
PERSONELİ BÖLEN,
PERSONEL ARASINDA SOĞUKLUK YARATAN, DAYANIŞMAYI,
ÇALIŞMA VE GÜVEN ORTAMINI BOZAN,
ASSUBAYLARIN KURUMA OLAN AİDİYET DUYGULARINI YOK EDEN,
ASTĞM.LER DAHİL GENÇ SUBAYLARA ;
"ASSUBAYLARA YÜZ VERMEYİN,ONLARDAN UZAK DURUN" ŞEKLİNDEKİ SÖYLEM VE EMİRLERİNİZ.
BU NASIL BİR RİYAKARLIK VE SAMİMİYETSİZLİKTİR.
NEDEN BU DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ ASSUBAYLARIN KARŞISINDA SÖYLEYEMİYORSUNUZ.
KOMUTAN OLAN, İŞLERİ BİLEN VE YÜRÜTECEĞİNE İNANAN, GÜVENEN KİŞİ,
ASSUBAYLARA İHTİYACINIZ YOKSA ,
ÇIKAR GENÇ SUBAYLARA SÖYLEDİĞİNİZ BU SÖZLERİ ASSUBAYLARA DA DİREK SÖYLERSİNİZ
ATĞM dahil GENÇ SUBAYLARA SÖYLEDİĞİNİZ ,
" ASSUBAYLARA YÜZ VERMEYİN,ONLARDAN UZAK DURUN " SÖYLEMLERİNİZİ ;
TERS ÇEVİRSEK ,
ASSUBAYSIZ TSK ASLA OLAMAYACAĞINA GÖRE
TSK DA BÜTÜN İŞLERİN FAAL OLMASINI SAĞLAYAN ASSUBAYLAR OLDUĞUNA GÖRE ,
"ASSUBAYLAR GENÇ SUBAYLARDAN UZAK DURSALAR"
ONLARA YARDIMCI OLMAYIP,
SADECE KENDİ İŞLERİNİ YAPSALAR,
TSK DA GÖREV YAPABİLİR MİSİNİZ ?
HANGİ GÖREVİ DÜZGÜN YAPABİLİRSİNİZ ?
ÖRNEK VERECEK OLURSAK ;
UÇAĞIN PİSTE ÇIKMASI İÇİN HAZIR HALE GETİREBİLİR MİSİNİZ ,
GEMİLERİ YÜZDÜREBİLİR MİSİNİZ ?
TANKLARI , ARAÇLARI YÜRÜTEBİLİR MİSİNİZ ?
SİLAHLARI ÇALIŞIR VE FAAL HALE GETİREBİLİR MİSİNİZ ?
KURUM VE GARNİZONLARIN EMNİYETİNİ SAĞLAYABİLİR MİSİNİZ ?
KURUMLARDA İDARİ İŞLERİ YÜRÜTEBİLİR MİSİNİZ ?
HER ŞEYDEN VAZGEÇTİM ;
ASKERİN KARNINI DOYURABİLİR MİSİNİZ ?
FARKINDAYSANIZ YUKARIDA SAYILANLAR DIŞINDA TSK DA GÖREV KALMIYOR GİBİ BİR GERÇEK ORTAYA ÇIKIYOR.
NEYMİŞ,GÖRDÜĞÜNÜZ VE ÇOK İYİ BİLDİĞİNİZ GİBİ ,
TSK ASSUBAYSIZ OLMAZ MIŞ.
BUNU GÖRECEK,
BİLECEK,
KABUL EDECEKSİNİZ.
ZATEN BİLDİĞİNİZ VE KABUL ETTİĞİNİZ İÇİN ,
" ASSUBAYLAR TSK NIN VAZGEÇİLEMEZ ÖNEMLİ TEKNİK UNSURUDUR " DİYE GENELKURMAY BŞK.LARI SÖYLEMİYORLAR MI ?
BUYURUNUZ CEVAP VERİNİZ.
BEKLİYORUZ..
"ASSUBAYLARDAN UZAK DURUN MUŞ " .
BU KADARINA GERÇEKTEN DE PES.
BU KADAR İKİYÜZLÜLÜK GERÇEKTEN OLMAZ.
VİCDANI OLAN,UTANIR,SIKILIR.
Böyle DÜŞÜNCEDE olanlarla TSK da BİRLİK , DİRLİK ve GÜVENLİ BİR ÇALIŞMA OLUR MU ?
ASSUBAYLARDAN UZAK DURSAYDINIZ !
ASSUBAYLARIN OMUZLARINA BASARAK KAÇ TANENİZ BUGÜNKÜ RÜTBE VE MAKAMLARA GELEBİLİRDİNİZ ?
BİR DÜŞÜNÜN BAKALIM.
SİZ BUNLARI DA İNKAR EDERSİNİZ.
Kendilerininde varlığını kabul ettikleri, ancak öncesinden vaz geçtik 1951 den beri asla bile - isteye çözüme kavuşturmadıkları kangrenleşmiş sorunları sosyal medyada ibretlik belgeleri cümlemizin gözünün için soka soka yazan, bu belgelerin çözüm için müspet değerlendirilmesi gerekirken , bu sorunları YOK sayarak kafalarını her geçen gün biraz daha kuma gömen , BİZ değil sadece BEN diyen , her darbeden sonra kendilerine imtiyazlar kotaran , her ahvalde gelmiş geçmiş bütün hükümetlere SADECE kendileri için teklifler veren ve hepsini'de hayata geçiren , ölüsünün varisine dahi kılıç vermek için kanun çıkarttıran , Konu Assubay oluncada "sizin muhatabınız biz değiliz" diyen , sonrada koro halinde hep bir ağızdan "TSK; Subay - Assubay bir bütündür, biz bir aileyiz" diyerek eylemleri ile söylemleri çelişen ve bu aymazlıkları su yüzüne çıkartan meslektaşımız,
BAZI LİSE, OKUL VE FAKÜLTE MEZUNLARINA UNVAN VERİLMESİ HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası: 3795
Kabul Tarihi: 29/4/1992
Amaç:
Madde 1– Bu Kanunun amacı, mühendis ve mimarlar dışında kalan teknik personelin; eğitim seviyelerine göre unvan, yetki ve sorumluluklarını belirlemektir.
Kapsam:
Madde 2– (Değişik: 2/12/2016–6764/49 md.)
Bu Kanun, endüstriyel mesleki teknik öğretim veren yükseköğretim kurumları mezunları ile Millî Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik öğretim veren ortaöğretim kurumlarından mezun olanlar,denkliği Millî Eğitim Bakanlığınca kabuledilen diğer mesleki ve teknik öğretim veren ortaöğretim urumlarından mezun olanlar ve bu okullara denk mülga okul mezunlarının unvan, yetki ve sorumlulukları ile ilgili esasları kapsar.
Unvanlar:
Madde 3–Gördükleri mesleki teknik öğretim alanlarına göre;
a) (Değişik: 2/12/2016–6764/50 md.)
Mesleki ve teknik öğretim veren ortaöğretim kurumlarından mezun olanlar ile denkliği Millî Eğitim Bakanlığınca kabul edilen diğer mesleki ve teknik öğretim veren ortaöğretim kurumlarından mezun olanlar ve bu okullara denk mülga okullardan mezun olanlara “teknisyen”,
b) Lise üstü iki yıl süreli yüksek teknik öğretim görenlere, “tekniker”,
c) Lise üstü üç yıl süreli yüksek teknik öğretim görenlere, “yüksek tekniker”,
Yetki ve Sorumluluk:
Madde 6- Mühendislik unvanını alanlar, kendi meslek alanlarında denk öğrenim görmüş diğer meslek mensuplarının yetki ve sorumluluklarına sahip olurlar.(Değişik:2/122016–6764/51 md.)
Bu Kanun kapsamında unvana sahip personelin yetki ve sorumlulukları, ulusal ve uluslararası meslek standartları ve yeterlilikler çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı,Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı,Devlet Personel Başkanlığı ve Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınarak Mesleki Yeterlilik Kurumunca hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
Geçici Madde 1–Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 3üncü maddede belirtilen kurumlardan mezun olanlara da, aynı maddede öngörülen unvanlar verilir.
Madde 7–Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 8– Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
GEREKÇE
Bilindiği gibi Meslekî Teknik Eğitim yurdumuzda asırlardan beri mevcut olmasına rağmen eğitim disiplini içerisinde meslek okullarının açılışı 19ncu asrın sonlarına rastlar. Bu okullardan mezun olanlar ard arda geçirdiğimiz savaşlarda Teknik eleman olarak büyük hizmetler görmüşler, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra açılan okullarında ilk meslek öğreticileri olduğu gibi, yurdun onarılmasında da büyük görevler ifa etmişlerdir.
Yurdun kalkınmasında Meslek okullarının önemini dikkate alan Cumhuriyet hükümetleri Sanat Enstitüleri, Endüstri Meslek Liseleri ile diğer Teknik Okul ve Üniversiteler açmışlardır. Ancak pahalı bir eğitim sistemi olan bu okullar büyük arzuya rağmen bütün vatan sathına doyurucu bir şekilde yayılamamıştır. Başlangıçtan beri orta öğretim ve yüksek okul seviyesinde açılan bu okulların unvanları da sık sık değişmiş, dolayısıyla mezunlarına istikrarlı bir unvan verilememiştir. Böylesi bir durum unvan, yetki kargaşasına ve mezunların mağduriyetine sebep olmuştur, kanaatimizce istikrar kesbetmiş bu okulların yüksekokul ve fakültelerin mezunlarına verilecek unvan, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde, Ulaştırma Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla özel sektörde çalışan mezunların görevlerini rahatça ve liyakatla yapmalarına, haklarının belirlenmesine ve gelişen sanayimizdeki katkılarının artmasına sebep olacaktır.
Teknisyen Unvanı: Sanat Enstitüsü, Endüstri Meslek Lisesi ve Teknik Lise mezunlarına verilecek bir unvandır. Teknik Lise ve Teknisyen Okulu, Sanat Enstitüsü ve Teknik Lise mezunlarına verilecek en güzel unvan Teknisyenlik unvanıdır. Mevcut Kanunlara ve uygulamalara da açıklık getirecektir.
Tekniker ve Yüksek Unvanı: Mülga Tekniker ve Yüksek Tekniker okullarının yerine açılan üniversitelere bağlı Meslek Yüksek Okullarının Teknik dallarından mezun olanlara verilecek bir unvandır. Teknisyen üstü ve mühendis öncesi bir unvan olan teknikerlik, kamu kurum ve kuruluşlarında, serbest piyasada sanayide geçerli ve anlaşılır bir unvandır. Piyasada kullanılan bu isim kanuni olarak da tescil edilmiştir.
Bahtsız bedeviyi deve üstünde yılan sokarmış; bir vatansever de bahtsız olursa assubaylığı seçer ömür boyu adaletsizlikle karşılaşırmış.
Biz assubaylar orduyu sırtımızda taşıyoruz. Öl diyorlar ölüyoruz ama ne hikmetse baş tacı yapılmamız gerekirken kabul edilemez haksızlığa hukuksuzluğa uğratılıyoruz. Üstelik bu peygamber ocağı milletin ordusunda oluyor.
Peygamberimizin, Haksızlığa sessiz kalan dilsiz şeytandır buyurmuşlar; ne yapalım isyan mı edelim, işi mi aksatalım, önce sen öl sen çalış sonra ben mi demek gerekiyor? Lakin vatanseverlik duygularımız buna engel oluyor vatanseverlik duygumuz da kendi kurumumuzca istismar ediliyor.
Kurulduğu günden beri hiçbir yetkili "bunlar biz en yakın yardımcımız orduyu sırtlayan emektarımız" diye sahip olmak yerine çoğu zaman hukuka, vicdana aykırı uygulamalarla bu güzelim mesleği çekilmez hale getirmişler. Üstelik bunu yaparken de çoğu kez hileye hurdaya üç kağıtçılığa başvurmuşlar. Zaman gelmiş ilgisiz yasaların arasına hile ile aleyhte maddeler eklenmiş (Bknz.Sn.Şükrü Irbık’ın Asubay Tefrikası yazı dizisi) zaman gelmiş alenen Amiral kökenli Cumhurbaşkanı ile Anayasa Mahkemesi yanıltılmış, AYİM hukuku guguk yapan kararları ile Assubaylar büro memuru sayılmış 5802 sayılı yasa şirazeden çıkmış adalet kantarının ayarları bozulmuş.
Tüm bu hukuksuzlukları hukuk içinde halletmek için assubaylar zaman,zaman TEMAD koordinatörlüğünde demokratik haklarını kullanarak eylem ve protestolar yapmışlardır.
TEMAD bizim mücadelemizde koordinatördür, mücadeleye gönül vermiş assubayların maddi ve manevi destekleri ile faaliyetlerini sürdürmektedirler. Ne yazık ki bizi temsil etmekle görevli olanlar çoğu kez kendilerini bu toplumun üzerinde onların amiri olarak görmüşler çoğu kez de mücadeleyi kişisel çıkarlarına alet etmişlerdir.
Kendi haklarından bile haberdar olmayan yönetimlerden sonra bir umut bir ışık bir kurtuluş olarak gördüğümüz Ahmet KESER yönetimine şahsen elimden gelen tüm desteği verdim, gemi rotadan çıkınca birçok assubay sevdalısı gibi uyardım.
Sonuçta yandaşların hakaretleri ve ihraçla TEMAD üyeliğimiz sonlandırıldı. Mücadeleyi TEMAD yapar diye bir kural yok, değerli bir meslektaşımın ifade ettiği gibi “Kendimize ve mesleğimize saygının gereği mücadeleye destek veriyoruz.”
Kendi içimizdeki haksızlığı çözmeden mesleki haksızlıklarımızı çözmek mümkün olamaz. Özeleştiri yapmak zorundayız. Bugün birçok yönetici şubelerinde lokal olmasa yönetimde olmazlar nedense sivil işletmelerden avantajlı olan şubeler mücadelenin amiral gemisi genel merkeze katkı sağlamıyor ya çok cüzi karlar elde ediyor ya da nedense zarar ediyorlar...
Sayın başkanım Hamza DÜRGEN ile zaman zaman uzun konuşmalar yaparım. Konu her şeyin başı TÜZÜK ve bilinen konular.
Aldığımız bilgilere göre Gn.Mrk. Afyon’daki temsilçiler kurulunda bu durumu masaya yatırmış. Nedense bu toplantıda mücadele ile ilgili öneriler kararlar kamuoyu ile net paylaşılmamıştır. TEMAD, mutlaka ama mutlaka yeniden yapılanmanın önünü açacak tüzük değişikliklerine gitmeli, İHRAÇ toplumun gündeminden çıkarılmalı.
Elbette ihraç yok diye kurumu yıpratacak zarar verecek faaliyetlerde bulunanlar geçici sürelerle uzaklaştırılmalı hakaret edenler için de yargıya başvurulmalıdır.
Bunun ilk adımı tüm toplumu kucaklayacağız bu nedenle KESER döneminde uygulanan ihraçlar kaldırılacak sözüne vardır, esasen tüzük gereği ihracımın geçersiz olmasına rağmen bunun yönetim tarafından gerçekleştirilmesini bekliyoruz, başta şahsım olmak üzere kişisel ilişkilerle devam ettirilen ihraçlar kaldırılmalıdır, aksi halde toplumu kucaklama imkanı olmamaktadır.
Sayın DÜLGER bu konuda konunun tümden çözümü için tüzükteki bu konunun kısa surede çözümünün mümkün oldugunu ifade ettiler. Bu bilgi 15 Ocak günü kendisinin beni araması ile bilgilendim.
Sayın arkadaşlarım Mehmet Emin ATILGAN ve Ersen GÜRPINARIN önceki yıllarda uzun ugraşlarla hazırladıkları Tüzük bu yönetim tarafında dikkatle incelenmeli ve delege profili yeniden şekillendirilmelidir. İl başkanlığı konusu çok yönlü bir şekilde kriterler belirlenmeli ilk kurulan şube il başkanlığını temsil eder gibi mantık ve hukuktan yoksun uygulamalar sonlandırılmalıdır.
SONUÇ OLARAK .
“KESER döneminde uygulanan tüm ihraçlar kaldırılacak sözüne rağmen şahsımın ve bazı arkadaşların kaldırılmayan ihraçları kaldırılıp meslektaşlarımızın TEMAD çatısı altında mücadeleye destek vermeleri sağlanmalıdır."
Geçmişten ders alarak kimsenin kişisel hesap içine girmeden, ufak hesaplara dalmadan, “Tencere dibin kara“ "seninki benden kara" demeden gerektiğinde özür dileme erdemi gösterilerek toplumda birlik sağlanmalıdır.
Bu yazımdan herkesin kendine dersler çıkarmasını diliyorum.
Saygılarımla.
Atilla ABAYLI
ÖNEM VE ÖNCELİK SIRASINA GÖRE ASTSUBAY SINIFI VE EMEKLİLERİNİN YASAL OLARAK ÇÖZÜLMESİ GEREKEN ACİL SORUNLARI AŞAĞIDADIR.
TEMADIN DA BU SIRALAMAYI AJANDASINA ALMASINI, VİZYONU İLE TOPLUMUNUN EN ÖNÜNDE OLMASINI, TABANIN ACİLİYETİNE GÖRE EYLEM VE FAALİYET PLANLAMASI YAPMASINI DİLİYOR VE BEKLİYORUM.
İLK ANA ACİL SORUN:
MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİNDE OKUYAN ASTSUBAY ADAYLARININ HALEN GÖRMEKTE OLDUKLARI 2 YILLIK “MESLEK YÜKSEK OKULU “ ADI ALTINDAKİ EĞİTİM VE ÖĞRENİM SÜRELERİNİN 4 YILLIK LİSANS DÜZEYİNDEKİ “ ASTSUBAY MESLEK YÜKSEK FAKÜLTESİNE “ DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ANA KONUSUDUR.
BU ANA KONU,
ASTSUBAYLARIN GÖREVE BAŞLANGIÇ DERECELERİNİ,
ASTSUBAYLARIN KADRO, RÜTBE, GÖREV ,MAKAM, KOMUTANLIK ALANLARINDAKİ STATÜDE YAŞADIKLARI SIKINTI VE YANLIŞLIKLARI,
ASTSUBAYLARIN SUBAYLARA EMSAL MAĞDURİYET İFADE EDEN HAKLI VE YASAL TÜM TAZMİNAT KALEMLERİNİ,
ASTSUBAYLARI AİLELERİ İLE BİRLİKTE YILLARDIR AŞAĞILATAN SOSYAL TESİS VE İŞLETMELERDE YAŞANAN AŞAĞILANMAYI,
ASTSUBAYLARI, TSK DAKİ HİZMETLERİNDE TALTİF, TAKDİR, YÜKSELME İLE RÜTBE İLERLEMESİNE BAĞLI UCU AÇIK KOMUTANLIK MAKAMLARINA ULAŞABİLMEDE ASKERİ AKADEMİK YETERLİLİĞE SAHİP OLMAYI.
TSK DA BAŞARI ADALETİNE DAİR KENDİ İÇİNDE VE KAMUOYUNDA OLUŞTURULAN VEYA OLUŞTURULACAK OLAN FİTNECİLİĞE ,BOZGUNCULUĞA ORTAM VE KOZ YARATMAYA YÖNELİK AJİTASYON VE KÖTÜ PROPAGANDAYI ENGELLEMEYİ,
HAK EDEN HER ASKERİN EN UCA KADAR BİLEĞİNİN HAKKI İLE YÜKSELEBİLMEYİ,
MAAŞ, ÖZLÜK, EMEKLİLİK UYGULAMALARINDA TEK TİP CETVEL UYGULAMASINI BAŞLATMAYI
ASTSUBAYLARIN MEVCUT KAYNAK TEDARİKİ YÖNETMELİĞİNE GÖRE HALEN KENDİ İÇİNDE OLUŞAN EMSAL FARKLILIĞIN VE AYIRIMIN GİDERİLMESİNİ,
ASTSUBAYLARIN BU ÖĞRENİM STATÜSÜ, TSK NIN İLERİYE YÖNELİK PROFESYONEL TEKNOLOJİK YENİ YAPILANMASINA NE ACI Kİ GÜÇLÜ KATKI SAĞLAMAKTAN ÇOK UZAK OLUP; 4 YILLIK DÜZENLEME İLE TSK NIN % 70 ÇEKİRDEK GÜCÜNÜN 2030 LU DÖNEMLERE DAİR SİLAHLI KUVVETLER YAPISINDA TEKNOLOJİK, TEKNİK, LOJİSTİK, ANA OMURGAYI OLUŞTURMASINI,
YUKARIDA ANA MESELE OLARAK ÖNERİLEN 4 YILLIK YÜKSEK ÖĞRENİM KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ İLE YAKALAYABİLECEĞİMİZ BİLİNMELİDİR.
4 YILLIK M.S ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENİM STATÜSÜ BU KİLİTLERİN HEPSİNİ AÇACAK TEK ANAHTARDIR.
BİZLERİ RİNGE HAZIRLAYAN MUCİZEDİR.
İKİNCİL ANA ACİL SORUNUMUZ :
BU ANLAMDA ASTSUBAYLIĞI YUKARIDAKİ YAPIYA MONTE EDECEK OLAN “YENİ TSK DA YENİ ASTSUBAY TANIM VE KİMLİĞİNİN ORTAYA ÇIKARILACAĞI “YENİ PERSONEL KANUNU ÇALIŞMASIDIR.
BU ÇALIŞMANIN İÇİNDE ASTSUBAYLARIN RÜTBE İSİMLERİNİN 21. YÜZYILA YAKIŞAN, ÇAĞDAŞ, ANLAŞILIR, TSK NIN BÜYÜKLÜĞÜNE YAKIŞIR DERECEDE ONORE EDİLİR TARZDA DÜZENLENMESİ GEREKİR.
TEMAD ASKERİ PERSONEL KANUNUNA DAİR TÜM ÇALIŞMAYA DAİR BİR BÜTÜNLÜKLÜ RAPOR HAZIRLATMALIDIR. (ÇOK ÖNEMLİDİR )
ÜÇÜNCÜL ANA MESELEMİZ:
ASTSUBAYLARIN 4 YILLIK ÖĞRENİM STATÜSÜNE BAĞLI OLARAK,
GÖREVE BAŞLANGIÇ DERECE VE KADEMELERİ İLE EK TAZMİNATLARININ; SUBAYLARIN HİZMET YIL VE SÜRELERİNDEKİ ARTIŞLA AYNI PARALLELDE VE EŞİTLİKTE OLUŞTURULMASIDIR.
BUNUN İÇİNDE SUBAY RÜTBELERİNDEKİ BEKLEME SÜRELERİ NE KADAR İSE ASTSUBAY RÜTBELERİNDEKİ SÜRELERDE AYNI OLMALIDIR.
AŞAĞIDA ÖRNEKLEME YAPILIRKEN ASTSUBAYLARIN MEVCUTTAKİ SAÇMA SAPAN RÜTBELERİ DEĞİL DE ESKİ RÜTBELERİ ESAS VE BAZ ALINMIŞTIR. BU RÜTBELERE TEKRAR DÖNÜLMESİ RÜTBENİN ŞAHSİYETİ VE TABİRİ ADINA ÇOK GEREKLİDİR
TEĞMEN: 3 YIL = ASB. ÇVŞ : 3 YIL
ÜSTĞM : 6 YIL = ASB. KD.ÇVŞ : 6 YIL
YÜZBAŞI : 6 YIL = ASB. ÜÇVŞ. : 6 YIL
BİNBAŞI : 5 YIL = ASB. KD. ÜÇVŞ: 5 YIL
YARBAY : 3 YIL = ASB. BÇVŞ : 3 YIL
ALBAY : 4 YIL = ASB.KD. BÇVŞ : 4 YIL
OLMALIDIR.
HER İKİ SINIFIN DA TOPLAM HİZMET SÜRESİ 27 YIL OLMALIDIR.
ASTSUBAYLAR ;
KENDİ HESAPLARINA YÜKSEK OKUL BİTİRMELERİNİ ENGELLEMEK ADINA HUKUKU GUGUK YAPAN KARARLARLA BAŞLANGIÇ DERECELERİNİ 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDAKİ GENEL İDARİ HİZMETLERLE İLİŞKİLENDİRİLMELERİNE DERHAL SON VERİLEREK YENİ ASKERİ PERSONEL KANUNU TASLAĞINDAKİ GİBİ TÜM TSK.PERSONELİNİN DERECE VE KAEMELERİ TEK CETVEL OLARAK DÜZENLENMELİDİR.
BU ANLAMDA DA;
BAŞÇAVUŞ RÜTBESİNİN 2. YILINDA ASTSUBAYLAR 1/1 DERECEYE DÜŞÜRÜLMELİ EK GÖSTERGELERİ DE 3600 OLMALIDIR.
BU GÜN İTİBARİYLE SUBAYLARA UYGULANAN TAZMİNAT KALEMLERİ İÇİNDEKİ MAKAM VE GÖREV TAZMİNATI DA , BAŞÇAVUŞLUĞUN 2. YILINDAN BAŞLAYARAK DAHA ÜST RÜTBEDEKİ TÜM ASTSUBAYLARA DOĞRU AYNEN YARBAY VE ALBAYLARA ÖDENDİĞİ ŞEKLİ İLE AYNI GÖSTERGE RAKAMI VE AYLIK KATSAYI ÇARPIMI ÜZERİNDEN ÖDENMELİDİR.
TAZMİNATLAR BU ANLAMDA TAZMİNATA HAK KAZANAN MUADİL SUBAYLARA RÜTBE VE HİZMET YILI OLARAK ÖDENDİĞİ ŞEKLİ İLE AYNI İBARE İLE ASTSUBAYLARA DA ÖDENMELİDİR.
DÖRDÜNCÜ ANA MESELEMİZ
ASTSUBAYLARIN DA SUBAYLAR GİBİ RÜTBELERİ VE HİZMET YILLARINA PARALEL OLARAK MAKAM VE KOMUTANLIK YETKİ ALANLARININ GENİŞLETİLİP BÜYÜTÜLMESİDİR.
ASTSUBAY TANIMI İTİBARİYLE SUBAY YARDIMCISIDIR. SUBAYIN GÖREV VE KADROLARINA YARDIMCI KOMUTANLIK OLARAK ATAMALARI YAPILMALIDIR.
ÖZELLİKLE TEKNİK VE LOJİSTİK, İDARİ KADROLARDA DİREKT SORUMLU KOMUTANLIK KADROLARI VERİLMELİDİR.
DOĞU VE GÜNEYDOĞUDA SUBAYIN ASLİ GÖREVİNİ SUBAY İLERİ YAŞINDA BİR DAHA ŞARK HİZMETİ YAPMASIN DİYEREK ONUN YERİNE O BÖLGEYE ASTSUBAY ATAMASI YAPILARAK BİRLİK VE GARNİZON İÇİ GEÇİCİ GÖREVLE SUBAYIN KADRO GÖREVİ ASTSUBAYA VERİLMEKTE ; NE VAR Kİ, O ASTSUBAYA GÖREV YAPTIĞI MAKAMIN DEĞİL, GENEL ATAMADAKİ ASTSUBAY MAAŞI ÖDENMEKTEDİR.
ASTSUBAYLARIN DA SUBAYLAR GİBİ BELİRLİ BİR HİZMET SÜRESİNE TAKİBEN KITA GÖREVLERİ SONLANDIRILIP KARARGAH GÖREV VE KADROLARINA ATANMALARINI SAĞLAYACAK KADRO DÜZENLEMELERİNİN DE ACİLEN YAPILMASI GEREKMEKTEDİR.
HAVA KUVVETLERİNDEKİ TÜM TEKNİK ASTSUBAYLARA UÇUŞ PİLOTAj EĞİTİMİ MUTLAKA VERİLMELİDİR.
BEŞİNCİ ANA MESELEMİZ:
TSK DA, GÖREVLERİ ESNASINDA DİSİPLİN MAHKEMELERİ VEYA ASKERİ MAHKEMELERDEN ALDIKLARI CEZALAR SEBEBİYLE EMSALLERİNDEN 1.2,3 YIL VE DAHA FAZLA GEÇ SÜRE TERFİ EDEN VE BUNA BAĞLI EKSİK DERECE KADEMEDEN MAAŞ ALARAK MAĞDUR OLAN VE BU MAĞDURİYETİ EMEKLİLİKTE DE DEVAM EDEN; ÇALIŞAN VE EMEKLİ KONUMUNDA YAŞAYAN VEYA EŞİ EKSİK VE ADALETSİZ MAAŞ ALAN 24 BİN SİCİL NASIP KAYIPLI İNSAN MEVCUTTUR.
BU GÜN BU SAYININ ASTSUBAYLARA TEKABÜL EDEN ORANI % 82 DİR.
BU UTANÇ AYIBININ TEMİZLENMESİ ELZEM DİR.
KHK. İLE CUMHURBAŞKANINA TANINAN RÜTBE TERFİ TARİHİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE DAİR YETKİYE İSTİNADEN BİR DEFAYA MAHSUBEN TÜM MAĞDURLARA ÖZELLİKLE DE EMEKLİLERE EMSALDEKİ DERECE VE KADEMESİNE KAVUŞACAĞI BİR NASIP KAYBI AFFI ÇIKARILMASI KONUSU ÇOK ÖNEMLİDİR.
ALTINCI ANA MESELEMİZ.
OYAK KURUMUNUN TÜM AKTÜARYEL VARLIKLARININ BU KURUMA ÇALIŞMA HAYATI BOYUNCA AİDAT YATIRAN TÜM ÜYELERE HİSSELENDİRİLMESİ YAPILMALIDIR.
BU ANAYASAL HAKTIR.
YÖNETİM VE DENETİM KURULLARINDA SAYISAL TEMSİL ADALETİNİN SAĞLANMALIDIR.
YEDİNCİ ANA MESELE
İÇ HİZMET KANUNU İLE ASKERİ PERSONEL KANUNU DÜZENLEMELERİNDE OLSUN,
TSK NIN PROFESYONEL YAPILANMASINDA OLSUN,
TSK İLE İLGİLİ HER TÜRLÜ YASAL DÜZENLEMELERDE OLSUN,
TSK NIN TÜM KUVVETLERİNDEKİ TAKTİK HAREKATIN HER TÜRDEN PLANLAMA SAFHALARINDA OLSUN,
TÜM KARARGAH ÇALIŞMALARINDA VE SİMÜLESİNDE OLSUN,
SUBAYIN GÖRÜŞ, FİKİR, TASARIM, SUNUM, EYLEMSEL KATKILARININ YANINDA;
ORADA ,
MUTLAKA AYNI KONUM VE YETKİYE SAHİP ASTSUBAYLARINDA BULUNMASININ SAĞLANMASI GEREKİR.
ABD. DEKİ KUVVET VE KARARGAH ASTSUBAYLIKLARI GİBİ.
ASTSUBAYLARIN HER KONUDA,HER KANUN ÇALIŞMASINDA, HER KARARDA MUTLAK SURETTE FİKRİ, DESTEĞİ ALINMALIDIR.
SEKİZİNCİ ANA MESELE
NORMAL EMEKLİLİK HAKKINA DEĞİŞİK SEBEPLERLE KAVUŞAMAYAN, RESEN DURUMDAKİ, ADİ MALUL DURUMDAKİ TÜM ASKERİ PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ VE ASTSUBAY HAK VE ADALETİ İÇİN 70-75 DÖNEMİNDE TSK DEN İLİŞİKLERİ KESİLEN DAVA MAĞDURU 2562 ASTSUBAYIN AİLELERİNE ÖZLÜK HAKLARI İLE İADEİ İTİBARLARININ İADESİDİR.
SAYGIMLA.
ADNAN FUAT ÖZDEMİR
16.01.2019