Ersen Gürpınar

Ersen Gürpınar

sehit-esinden-yurek-burkan-teror-tepkisi

Orhan Veli Kanık’ın bir çoğumuzun duygularını dile getiren şiirinin dizelerinde belirttiği gibi;

“Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle “

Bu ülke ve bayrağımız için hiçbir değerin geri getiremeyeceği aziz canlarını feda eden şehitlerimizin haberini aldığımız zaman boğazımıza bir şey düğümlenir, burnumuzun direği sızlar, ağlamamak için kendimizi zorlasak da içimizdeki isyanın ateşini ancak gözyaşlarımızla soğutabiliriz.

Van’ın Saray kırsalında hain teröristlerin kahpe tuzağı sonunda şehit olan Başçavuş Erkan DURUKAN’ın acısını yaşayamadan bu kez Uz.Çvş. Metin KOZA ve ardından Başçavuş Kalender Özdemir’in şehit haberini aldık! Erkan Assubay'ımın öğretmen eşinin “seni bu vatana helal etmiyorum” haykırışını garipseyenler olabilir ama bu duyguyu bir çoğumuz içimizde saklıyoruz!

gece_manzaras

Saygıdeğer Arkadaşlarım,

TEMAD dediğimiz zaman aklımıza 87 şubesi ile bir genel merkez geliyor. Atalarımızın "at sahibine göre kişner" sözünü anımsatan bir beceriksizlik abidesi olan genel merkez, iftiharla 87şubeye ve 'gerçek dışı' 52.000 üyeye  ulaştığını söylerken, ne yazık ki  bu 87 şubenin mevcut tüzükle ellerinin kollarının bağlı olduğunu, son zamanlarda üye olanların azaldığını, yapılan bazı başarıların tamamen şube başkanlarının insiyatifi ve gayreti ile gerçekleştiğini dikkate almıyor!

Ben yıllardır bu yönetimi olumlu yönde eleştirdim. Tüm çalışmalarımız daha mükemmele ulaşmayı amaçlıyordu ama gemisi karaya oturan kaptan hâlâ rotasının doğruluğunda ısrar ediyor!... Hiç bir başarısı olmadığı halde, eleştiriye tahammülü olmayan bir yönetimin  başarısızlıklarını gizlemek için özveri ile mücadeleye destek veren arkadaşlarımızı "MUHALİF" olarak gösterme gayretlerine şaşırmamak gerekiyor.

8 MAYIS Balçova seçimlerinde bu zihniyet açıkça ortaya çıkmıştır. Başkanın tek amacı kendisine muhalif olanları ekarte etmek. Statükoyu sağlamak için bir dönem daha yapıştığı koltuktan kalkmamak adına 'haklarımız konusunda göstermediği gayreti' kendisi için gösterdiğini  görmek bizi sadece üzüyor! Toplumda umutsuzluk her geçen gün 'özverili arkadaşlarımızın gayretine rağmen' artıyor... Eleştiriyi, iyi niyetli olanlar, kendine güvenenler ve başarısını artırmak isteyenler dikkate alır. Bunun dışında siz "anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" deseniz de bırakın davulu KÖS çalsanız onlar KÖS KÖS dinler...

Ben artık bu yönetimi eleştirmenin değmez olduğunu düşünüyorum. Kendisini eleştirenlere tahammülü olmayan, hukuksuz ihraçlarla başkalarına aba altından sopa gösteren, sadece yıpratabilmek için muhalif ilan ettiklerine hakaret ve mesnetsiz suçlamalarda bulunan ve müfteri olmakla suçlanan biri, kağıt üzerinde benim yasal derneğimin başkanı olabilir ama benim başkanım olamaz!...

Bazıları tarafından önemsenmemeye çalışılsa da yıllardır 'bu zihniyete rağmen' verdiğimiz mücadele ile bir çok taşın yerinden oynamasını sağlamanın huzuru içindeyiz. "Haklarımızı hukukta arayalım, bu konuda TEMAD yönetimi gerekirse profesyonel yardım alsın" diye açtığımız kampanya TEMAD yönetimi tarafından engellendi! Sn.İsmail Turan'ın haklarımız konusundaki dava gerekçeleri kendisi "kırıkçı çıkıkçı" olarak suçlandı ama bu suçlamayı yapanlar 'nedense!' haklarımız söz konusu olunca yargının yolunu bulamadılar. Tüm ısrarlarımıza rağmen OYAK konusunda AİHM'ne açılan dava dilekçesini açıklayamıyorlar!...

Şu an 'genel merkezden umut kesilmiş olarak' Sn. İsmail Turan tarafından  açılmış üç davamız devam etmektedir. Bu davaların konusu;
  • 1. 926 sayılı Askeri Personel Kanunu'nda, subay kaynağı olarak 4 yıllık harp okulu mezunu olanlar baz alınmıştır. Lise ve muadili okul mezunları ile 2 ve 3 yıllık harp okulları mezunlarının ise işlemleri 'subay kaynağı olarak kabul edilen' 4 yıllık harp okulu mezunu gibi gösterilerek 8/1 dereceden göreve başladıkları kabul edilmiştir. İşte, bu uygulamaya pararel olarak; günümüzün assubay kaynağı olan Asb. MYO mezunlarından önce assubaylığa nasb edilenlerin de  Asb.MYO mezunu olarak kabul edilerek adalet ve eşitliğin sağlanması istenmiştir. (Bu arada şu an Asb.MYO mezunları  aynı öğrenimi gören hâttâ görev koşulları asb.larla kıyaslanamayacak olanlar bile 9/2' den göreve başlatıldığından bizlerin de 9/2' den başlaması gerekmektedir.)
  • 2. Görev koşulları dikkate alınarak bazı kamu görevlileri gibi askeri personel de FİİLİ HİZMET ZAMMI almaktadırlar. Bu personele 12 ay karşılığına 3 ay yıpranma verilmekte ve karşılıkları  emekli sandığına ödenmektedir. Bizlerin, emekli olurken maaş bağlanma oranımız ile emekli ikramiyemiz buna göre hesaplanmaktadır. Şöyle ki, 20 yıl hizmeti olan bir kişi 5 yıl fiili hizmet zammı almaktadır. 25 yıllık memurun maaş bağlanma oranı ile 25 yıl üzerinden ikramiyesi ödenmesine rağmen bu 5 yıllık fiili hizmet zammı derecesine yansıtılmamaktadır. İşte, bir diğer talebimiz de fiili hizmet zamlarımızın intibaklarımızda dikkate alınmasıdır!
  • 3. OYAK bizi bir çok konuda mağdur etmektedir. Kurum bizim iştiraklerimizle kurulmuştur. Bizlerin aidatları ile kurulan şirket, kârlarının tamamını nema olarak hesaplarımıza yansıtmamakta, büyük bir kısmını yeni yatırımlara yönlendirmektedir. Dolayısıyla kurum iştaklerinin tamanımda tüm üyelerin hakları vardır. Bizlere emekli ikramiyesi adı altında ödenen miktarlar hesaplanırken kurum varlığı dikkate alınmamakta, sadece aktüel kârlar dikkate alınmaktadır ki, bu büyük adaletsizliktir! Sn.Turan'ın talebi ikramiye ödenirken tüm kurum varlıklarının dikkate alınarak hesaplamanın yapılmasıdır. Bu bir nevi her üyeye katılımı nispetinde hisse senedi karşılığı olarak değerlendirilebilir...
"İntibak ve fiili hizmet zamları davası" devam etmektedir. "OYAK davası" AYİM'de ret edilmiştir. Bunu bekliyorduk! Konunun AİHM'ne götürebilmek için tüm iç hukuk yollarının tüketilmesi gerektiğinden karar düzeltme talebinde bulunuldu. Bunun da red edileceği düşünülmektedir...

Bu davalar için büyük fedakarlık gösteren Sn.İsmail Turan ağabeyimizin bizden hiçbir talebi olmamıştır. Ancak, bu davalar kişisel değildir. Bu nedenle, yargı giderleri için kendisine destek olmak amacıyla aramızda bir yardımlaşma sağladık. Aşağıdaki arkadaşlarımız destek verdiler, kendilerine minnettarız! Bize hiç bir hakkımız altın tepside sunulmayacağına göre Temad Yönetimi'nin de zihniyeti değişinceye kadar bu mücadeleleri bizler yapmak zorundayız. Kendilerine saygıları gereği bu mücadeleye destek veren arkadaşlarımıza bir kez daha minnettarlığımı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Her gecenin bir sabahı vardır. Biz, tüm engellere rağmen haklı davamızın mücadelesinde başarıya ulaşacağız. Yeter ki umutsuzluk ve boşvermişlik gömleğini çıkaralım.

Saygı ve sevgilerimle....

DAVA GİDERLERİNE KATKIDA BULUNAN ARKADAŞLARIMIZ;
  • Hüseyin KÖSE
  • Hasan SUBAŞI
  • Celal ERBİL
  • Hayati ERGÜRBÜZ
  • Servet ÖNCÜL
  • Aydın KULAK
  • Mehmet ÖZKAN
  • Halim KARAKILIÇ
  • Gürhan İNCEL
  • Halil ÇİZMECİ
  • Nadir AKDOĞAN
  • Şahin POYRAZ
  • Ragıp TENİM
  • Ender ÖZKIRANLAR
  • Tacettin KİREMİT
  • Yaşar ÇAKAN
  • Turgut DURSUN
  • Hüsnü ÖZBEK
  • Burhan ŞAHİN
  • Ankara SKÇ ve Arkadaşları
  • Erhan KARAKUZ
  • Adnan KARAZEYBEK
  • Ahmet Çam ve arkadaşları 
  • Oktay KAYA
  • M.Ali KILINÇ
  • Mithat TÜRETKEN
  • Ümit ERCİYAS
  • M.Emin ATILGAN
  • Harun KURUOĞLU
  • Mustafa ARABACIOĞLU
  • C.Erdinç TOKTAŞ
  • Turhan KALIN
  • İ.Levent SAYILGAN
  • Cenan ACAR
  • Cengiz ERTEN
  • Hüseyin ÇETİN ve Devre Arkadaşları
  • Ömer SAKLICA
  • Namık VAROĞLU
  • Haydar KOÇAK
  • G.Ö-H.M-Z.D
  • Haydar CEYLAN
  • Gökhan ATAMER
  • Recep TAŞÇI
  • Cengiz KURUL
  • Fehmi KILINÇ
  • Atilla ABAYLI ve arkadaşları
  • Rafet DURAN

  • Ahmet ÖZTAŞ
  • Erdal AYDOĞDU
  • Burhanettin TEKİNAY
  • İsmail DAMAR
  • N.Kemal SOFTA
  • Erdal GÜNŞER
  • Zülfikar AYDOĞAN
  • Erol AYDOĞAN
  • Mahmut ADEM
  • Adilhan ŞANLI
  • İbrahim ÜSTÜNKAYA
  • JANİSSRY
  • Osman ADA
  • Adem AVŞAR
  • Mesut ÜNEYLİOĞLU
  • Mehmet NEVŞEHİR
  • Ersen GÜRPINAR (Balçova Temad)
  • Ramazan SU
  • Harun CERRAH
  • Mehmet DENİZ
  • Mehmet ÖNAL
  • Durmuş AYDIN
  • Özan ÖNGEN
hayal-kirikligi

Bugüne kadar hiçbir yazımda, hiçbir eleştirimde konuyu kişiselleştirmedim, mesnetsiz iddia ve suçlamalarda bulunmadım, TEMAD tüzel kişiliğine olan saygımı da hep muhafaza ettim.

Ama artık isyan halindeyim !..

Yönetim kurulu üyesi iken TEMAD genel başkanını dergiler arasına koyduğu yazılarla eleştiren, "tüzüğün gereğini yapmıyor bizim de çalışmamıza, sorunları çözmemize mani oluyor" dediği başkanın istifası ile genel başkan olan ve gideni mumla aratan, eleştirilere tahammülü olmayan bir genel başkanla karşı karşıyayız!

Kibarca uyardık, olmadı! İcraatsızlıklarına çözümler ürettik, “alın siz uygulayın. Koordine edin. Biz destek verelim. Başarı yine sizin olsun” önerimizden sadece “başarı sizin olsun” sözü gereği başarıları sahiplendiler!

Sayın Başkan, riyakarlar dışında herkes sizden şikayetçi! 8 yılda bu topluma umutsuzluktan başka ne  verdiniz?

Onlarca öneri ve eleştiri yazımız oldu. Hepsinden vazgeçtik, "BİR TEMAD MASALI" yazımızda yapmanız gereken ama yapmadıklarınızı özetledik, duvardan ses var sizden yok!  Biz haksız isek önce açıklayın, sonra da gereğini yapın. Haksız eleştiriyorsak, TEMAD tüzel kişiliğine ve mücadeleye zarar veriyorsak, bizi dava edin veya  onurlu bir şekilde istifa edin. Size güvensizliğimizi daha nasıl anlatacağız?

Biz, sizin kasaba politikalarınıza aynı şekilde yanıt vermeyi 'kendimize saygımız gereği' ne yazık ki yapamıyoruz!

Tek marifetiniz ihraçlar! Şimdi size soruyorum; haydi bir üyeniz size “zübük oğlu zübük“ diye hakaret etti, onu anladık. Peki, diğer bir üyeniz suçu sizden harcamalarınızın hesabını sormak mıydı? Antalya'daki ihraçların vicdanları rahatsız etmeyeni var mı? Sn. Ahmet Öztaş, ihracını haklı gösterecek ne yaptı? Keşke, her assubayın yüreğinde onun kadar assubay sevdası olsaydı. Sn. Hüseyin Savcı sanalların kim olduğunu sorguladı, tüm bilgiler elinizde olmasına rağmen açıklamak yerine başkana hakaret ediyor gerekçesi ile hukuk dışı ihracını  onayladınız. Böylece hakaret iddianız izale mi oldu?...

Ya diğer ihraçlar? Assubayların sesi için 320 km. protesto yürüyüşü gerçekleştiren arkadaşımızı, 'iki yıl aidat yatırmadı diye' yolda ihracını bildirmek hangi ahlak ve değer yargısı ile haklı gösterilebilirdi?..

Demokratik hakkını kullanan ve çekincelerinde haklı çıkan TEMAD Balçova Yönetimi ihracı hak etti de, mitinge katılmayan diğer şube yönetimlerini neden ihraç etme cesaretini gösteremediniz? Oy hesaplarınızın alt üst olmasından mı korktunuz? Bizler eşlerimizle zorlu yolculuklar yaparak mitinge katıldığımız halde, yönetimdeki arkadaşlarınızın bazılarının ve eşlerinizin mitinge Ankara'dan katılmamalarının ezikliğini duymadınız mı?

Hukuksuz ihraçlarınızı gerçekleştiremeyince bu kez “Balçova yönetimini görevden aldım ve yerine üç kişilik kayyum atadım” diyorsunuz! Siz hukuku guguk mu sanıyorsunuz? Yoksa, kendinizi diktatör mü?..

8 yılda yap-ma-dıklarınız roman olur ama ne yaptığınızın bazılarını size kısaca hatırlatayım;
  • Sizden bir adım önde olanları hep kendinize rakip gördünüz. Kendiniz, genel sekreteriniz ve sanallarınızla haddinizi aşarak sözde haddini bildirmeye çalıştınız; Yetmedi mesnetsiz suçlamalarda bulundunuz. Onur Yürüyüşü'nü 'birilerini mutlu etmek adına' tüm uğraşlarınıza rağmen engelleyemeyince, bu kez "kendisine destek için toplanan paradan Ankara'da kendimize ziyafet çektiğimizi" mesnetsiz ve ahlaksızca ifade ettiniz kanıtlamazsanız müfterisiniz dedim susuyorsunuz;  Sizi, ben ve diğer arkadaşlarımız mahkemeye vermediyse bu aciziyetin ifadesi değil,  assubayların temsilcisi olan bir derneğin genel başkanını dava etmeyi içlerine sindiremedikleri içindir. Bunu lütfen unutmayın!
  • Mitingten sonra ısrarlar üzerine "KASIM ayında eylem" kararı vermenize rağmen, bu sitenin sayesinde haberdar olduğunuz ve “yıllardır aidatımız ödeniyormuş ama bizi götürmüyorlarmış” itirafında bulunduğunuz WDF yurtdışı gezilerinin ikincisine katılmak üzere Paris'e koştunuz! Toplantıların sonuç bölümüne bakıldığı zaman, bizlerle ilgili tek kelimeniz yok orada! NATO orduları assubaylarına göre uğradığımız tahakküme varan haksızlıkları sorgulasaydınız ya da “miting yaptık sesimize yanıt vermediniz bizler de bu geziyi protesto ediyoruz” diyebilseydiniz, sizi ayakta alkışlar ailenizle birlikte yurtdışı gezisine gönderirdik…
  • Bizim yazılarımızdan rahatsız olanlara “arkadaşlarımız haksızlıkları yazıyorlar” demek yerine “onlar bizden değildir komutanım” dediniz ama sizden olmayanların mücadelesi ile 11 kez randevu isteyip alamadığınız ve mektup bıraktığınız Genelkurmay Başkanı TEMAD'ı ziyaret etti!..
  • Basında bizlerle ilgili hiçbir yazınız makaleniz yayınlanmadı. Bizlere hakaret edenlere sessiz kaldınız. Size sağlanan TV programlarında temel sorunlarımız çarpıcı örneklerle anlatmak yerine, toplumda assubayların ortaokul mezunu olduğu düşüncesini perçinlediniz. "Assubaylar mayınları temizlesin" gibi uç örnekler vererek kişisel fedakarlıklarınızı anlatmaya çalışarkak güzelim fırsatları heba ettiğiniz yetmiyor gibi gazetelerde yayınlanan yazılarda bizlerin adının geçtiği bölümlerle Sn.Talu'nun yazılarını yayınlamadınız…
  • Tüm TEMAD şubelerinden fazla sesimizi duyuran cesur yürek Sn.Umur TALU'ya minnettarlığımızı 'Genelkurmay’ın akredite listesinde yok' düşüncesi ile bir nezaket ziyareti ile dile getiremediniz!
  • Lise mezunu olarak assubaylara 1nci derece hakkı verdik haklarınızı sorgularsanız hak kayıplarına uğrarsınız diyen kuvvet konumatına bu hakkı lütufmu sanayorsunuz bu hak bizlerden 10 yıl önce 657 SK. tabi devlet memurlarına verildi diyemediniz tıpkı muvazzafların haklarını dile getirirseniz sizi bu kapıdan içeriye almam diyen kuvvet komutanına bizim cebimizde sefer görev emri var biz bu yasalara heran tabi olabiriz kaldıki bizim çektiğimiz hukuksuzlukları meslekdaşlarımız çekmemeli biz yasa dışı bir talepte bulunmuyoruz bizi dinlemezseniz biz de komutanlığın önünde haksızlıklarımızı haykırırız diyemediğiniz gibi; Bu düşüncelerle mi bizi temsil edip sorunlarımızı çözecektiniz? Nitekim çözemediniz…
  • "Kele yıkandın mı demişler, tarandım bile demiş". Ben yaptım oldu zihniyeti ile STK yönetilemez. “Haklarımızı hukukta arayalım. Gerekirse profesyonel yardım alın. Biz, size maddi her türlü desteği sağlayacağız” diyerek başlatılan kampanyayı bu sorumluluğu almamak için engellediniz. Haklarımızı eksik bilgilerle anlatamadınız. TEMAD web sitesini yenilemek adına tüm bilgileri silerek herşeyin unutulacağını mı sandınız?
  • Gazete ilanı için kampanya düzenledik. Nezaketen “şu kadar para toplandı... Şu kadarını ilana harcadık...  Şu kadarını irat kaydettik...” açıklaması ile bir teşekkür etme nezaketinde bulunmadınız. Biz, tüzel kişiliğe saygımızdan hesap sormadık.
  • Sizden önceki yönetimin açtığı davanın sonucu olarak, 'bizlerin zorlaması ile' son gün AİHM’e açtığınız davada temsil ve hisse senedi konusunu götürdüğünüzü belirttiniz. Nedense, 'ısrarlı taleplerimize rağmen' dava dilekçesini yayınlamıyorsunuz! Niçin sır gibi saklıyorsunuz?
  • "Hisse senedi" konusunda şüphelerimiz devam ediyor. "Temsil" konusunda ise, genel sekreterinizi hiç bir şubenin görüşünü almadan emrivaki olarak atayarak tehlikeye attınız !..
  • Bölge toplantılarında “siz adayları tespit edin. Yönetim olarak partilerle temas halindeyiz, kontenjan alacağız” demenize rağmen, hukuk komisyonu üyesinin elinden tutarak TESUD'u memnun etmek adına siyah çelenk koyduğunuz bir partiden bizim temsilcimiz diyerek aday yaptınız! Size bu toplumun gücünü, kararlılığını, siyasi düşüncesini bozuk para gibi harcama yetkisini kim verdi?
  • Hezimet olan bu sonuca kişisel hesaplarınız neden oldu. Bu durum ve diğer partilerin bizler hakkında şimdi olumsuz değerlendirmeleri sizi hiç mi rahatsız etmiyor?
  • Bugüne kadar onlarca dilekçe, faks, mail kampanyaları yaptık. Son olarak "DEKLARASYON" yayınladık. Destek bir yana, köstek oluyorsunuz. Bizler YUNAN assubaylarının haklarını mı savunuyoruz? Yoksa, bunu sizler başarıyorsunuz da bizler işgüzarlık mı ediyoruz? El insaf, bu nasıl bir zihniyettir?..
Sayın başkan, riyakarların olmayan başarılarınızı alkışlamasına aldanmayın! Assubaylar “şuna dosya verdim... Mecliste komisyonlarda görüştüm.... Komutanlarla kahvaltılı toplantılar yaptım...” sözlerinize ve arkadaşınız olan Milletvekili Akman'ın çakma yasa tekliflerine itibar etmiyorlar! Bu derneğin daha fazla yaralanmaması ve bu topluma daha fazla zarar vermemek için, kalan kısa sürede ya bu deveyi güdün ya da başkanlığınız süresince bunca yıldır hiçbir başarı ve kazanım sağlayamadığınız ve hayal kırıklığına uğrattığınız assubaylardan 'hem de özür dileyerek' gidin …

Değerli arkadaşlarım, yönetimlere kişisel çıkarlarını düşünmeyen, özverili, bilgili, kararlı, üyelerine saygılı, yönetimleri seçtiğimiz zaman mücadelemizde hedefe daha kısa sürede ulaşacağız. Bunu gerçekleştirmek bizlerin elinde. Lütfen, hatır için değil kendinize saygınız ve mücadelemizin başarısı için hak edenleri seçelim. Saygılarımla....

hala-susacakmisinizSaygıdeğer arkadaşlarım,

29 Ağustos 2009 tarihindeki yazımın bir bir bölümünde "Varlığını bizlerin aidatlarına borçlu olan OYAK bizi bir mendil gibi buruşturup kapının önüne koydu. Yeniden üye olmamız ve üyelere hisse senedi verilmesi sağlanmalıdır  ama, TEMAD sessiz!" dedim.

Vay, sen misin bunu yazan? Ne yalancılığımız kaldı, ne muhalifliğimiz, ne de toplumu yanıltmış olmamız!  Yetmedi, üyelerine "herkes kendi davasını kendi açsın" diye harika bir çözüm bulan TEMAD hukukçuları, haklar için hukuka gitmenin gerektiğini  unutup, beni dava etmekle tehdit ettiler !..

Çok korkmama rağmen işkembeyi küberadan atıp kimseyi yanıltmadığımı, haşa haddimizi bildiğimizi ama gerçekler konusunda suskun kalmanın etik anlayışımıza uymadığını düşünerek, TEMAD’a  kendi sitesinden ve bu siteden yanıt verdim.

AİHM dava dilekçenizde iki gerekçeniz var:
  • Türkiye'de adil yargılama yapılmamıştır.
  • OYAK iştiraklerinde Assubaylar temsil edilmiyor.

Bunu ben uydurmadım, referans verdiğiniz TEMAD dergisinde siz belirttiniz!

Şimdi Genelkurmay  "7 emekli Assubay atadım, dava gerekçesi geçersizdir" derse...

Dava düşer mi? Elbette düşer.

Dava dilekçenizde özür dilememi gerektiren  'yeniden üyelik ve tüm üyelere hisse senedi verilmesi talebi' var mı? YOK!

"Dava gerekçesi hangi temellere dayandırıldı bize açıklayın. Davanın kabul ediliş tarih ve numarasını verin" dedik; hâlâ ses YOK! Ne bekliyorsunuz?

Ya beni haksız eleştiri ve toplumu yanıttığım  için dava edeceksiniz...

Ya da "biz hata yaptık. Özür dileriz" deme olgunluğunu göstereceksiniz !..

"Sizden toplum adına açıklama bekliyorum";

Diye 10 MART 2010 tarihinde ikici kez  yazdığımı hatırlayacaksınız ama yine yanıt vermemekte direniyorlar . Bu kez sanal destekçilerinin de sesi çıkmıyor! NİÇİN ?

"Haklarımızı hukukta arayalım. Bunun için TEMAD yönetimine ihtiyaç duydukları gerekli maddi desteği sağlarız" diye başlattığımız kampanyayı yine TEMAD engellemedi mi?

Çünkü, yönetimin bizlerin sorunlarını önemsemek, çözüm bulmak gibi bir misyonu yok! Kaldı ki, TEMAD hiç bir şubesininin görüşünü almadan, OYAK iştiraklerinin yönetim ve denetim kurullarına isim bildirip, genel sekreterini OYAK ASLAN ÇİMENTO’ya atanmasını sağlayarak davanın aleyhimize dönmesine neden olmadı mı?

OYAK, SAYIMIZLA ORANTILI OLARAK ATAMA YAPMADIĞI MÜDDETÇE BU ÇÖZÜM DEĞİL, KANDIRMACADIR.

OYAK yönetimini AİHM'ne dava eden TEMAD’ın gerekçelerini yukarıda yazdım. TEMAD açtığı davada hisse senedi konusunu gündeme getirdi ise ısrarlı taleplerimize rağmen dava dilekçesini niçin yayınlamıyor? Bu devlet sırrımı? Açılan bir dava dilekçesinin içeriğini her TEMAD üyesinin öğrenmeye hakkı vardır.

Yaptığımız hiç bir çalışmaya destek vermeyen, önerilerimize sessiz kalan bu yönetim kimi temsil ediyor? O göreve bizleri temsil etmek için kendileri gönüllü olmadılar mı? O görevde kalma mecburiyetleri mi var?..

Sn.Turan bu sessizlik karşısında dava açtığı zaman, niçin "bu konuyu biz zaten dava ettik, sizin dava açmanıza gerek yok" açıklaması yapmıyorlar? Dava dilekçesini bizlere açıklamazlarsa bu toplumun oyalandığı ve kandırıldığı konusunda endişelerimizde haklı olduğumuz kesinleşecektir...

BİZLERİN AİDATLARI İLE KURULAN ŞİRKET KÂRLARININ TAMAMI DOĞAL OLARAK BİZE NEMA OLARAK ÖDENMEDİ. BÜYÜK BÖLÜMÜ YENİ YATIRIMLARDA KULLANILDI. BU NEDENLE, TÜM ÜYELERİN KURUM İŞTİRAKLERİNDE HAKLARI OLDUĞUNDAN HER ÜYEYE KATILIMLARI NİSPETİNDE HİSSE SENEDİ VERİLMELİ, DİLEYEN BİRİKİMLERİNİ KURUMDA DEĞERLENDİREBİLMELİDİR...

TEMAD, açılan davada bu talebin yapıldığını belirtmediği için Sn.İ.Turan tarafından bu konuda açılan dava AYİM tarafından ret edilmiştir. Bu sonucu bekliyorduk. Ancak, konuyu Anayasa Mahkemesi'ne ve AİHM götürmek için iç hukuk yollarının tükenmesi gerektiğinden, açılan bu dava için AYİM karar düzeltme talebinde bulunulması gerekiyor(düzeltme talebinde bulunulmuştur). Sn.Turan’ın zamanı ve emeğinin yanında, bu davanın giderlerine katkıda bulunmamızın görev olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda birçok arkadaşım gönüllü olarak destek vermek istediklerini belirttiler. Kendilerine müteşekkiriz.

Sitemizin ve kişilerin yasa gereğince yardım toplama yetkisi yoktur. Gerçi bu yardım değil kendi davamız için bir yardımlaşmadır. Gönüllü destek olmak isteyen arkadaşlarımız Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine mesaj gönderirlerse kendilerine hesap numarasını ve bilahare hesapla ilgili ayrıntılı bilgiyi sunacağız.

Haksızlıklara sessiz kalmak haksızlık kadar suçtur. Kendisine saygısı gereği haksızlıklar karşısında mücadele eden meslekdaşlarıma en iyi dileklerimle sevgi ve saygılar sunuyorum.

izmir-temad-toplantisiSaygıdeğer Arkadaşlarım,

9 Ekim protesto mitinginin yeterli etkiyi sağlayamaması ve toplumda EYLEMLER konusundaki taleplerin artması üzerine, TEMAD Genel Başkanlığı'nın yaptığı bölge toplantılarının 2'ncisi, 29 Ocak 2010 tarihinde İzmir Güzelbahçe şubesinde GÜZELBAHÇE, NARLIDERE, FOÇA, TİRE, MUĞLA, BALÇOVA, URLA, EDREMİT, BALIKESİR, KONAK, AYVALIK, KEMALPAŞA, BUCA, BAYRAKLI, MARMARİS, GAZİEMİR, KARABAĞLAR şube başkan ve temsilcilerinin katılımları ile yapılmıştır.

Toplantıda TEMAD Gn.Başkanı yapılan çalışmalarla ilgili bilgilendirmelerinin özetini  yorumsuz olarak bilgilerinize sunuyorum.
  • Büyük bir olgunluk içinde geçen mitingin sanılanın aksine ses getirdiğini, muhataplarımız tarafından değerlendirildiğini...
  • MSB ait genel merkez binasının kirasının yıllık 500 liradan 15.000 liraya çıkartıldığını, buna büyük ihtimalle mitingin etkisinin olduğunu...
  • Mitingeki “Vur,vur inlesin,genelkurmay dinlesin” sloganından rahatsızlık duyulduğunu, ancak bunu 20-25 kişilik bir grubun söylemesine rağmen bunun "haksızlıkları tepki olarak değerlendirilmesini" ifade ettiğini, genelkurmayın daha önceki iyileştirme tekliflerini miting sonrası tekrar 23 KASIM tarihinde MSB gönderilmesini sağladıklarını, ayrıca genelkurmay başkanına üzüntülerimizi belirten bir mektup yazdıklarını...
  • İyileştirmelere karşı çıkan Çalışma Bakanı'nın "SGK 23 trilyon açığı olduğunu bu nedenle bizim haklı taleplerimizin karşılanamadığı, ancak eczanelerle yapılacak anlaşmada tasarruf elde edilmesi halinde bu taleplerimizin karşılanabileceğini", Maliye Bakanlığı Müsteşarı'na Başbakan’ın sözünü hatırlattıklarında ise, Onlar'ın da "Başbakan'ın talimatının 'bütçenin müsait olması halinde' hayata geçeceğini" bildirdiklerini...
  • MSB verdikleri sözleri tutmadığı ve assubayların kendileri hakkında güvenlerinin kalmadığını hatırlattığını...
  • Muhalefet milletvekillerinin teklifleri dikkate alınmadığını, hatta iktidar milletvekillerinin grup kararı olmadan teklif veremediklerini, iyileştirmelerin adalet ilkesi değil, lobi faaliyeti olduğu, emniyet mensubu birçok milletvekilinin polislerin iyileştirmelerini sağladığını, bu nedenle mutlaka meclise milletvekili göndermemizin gerektiğini...
  • Kendisine daha önce siyaset daveti geldiğini, görevini 'sıçrama tahtası olarak düşünülmesi'ni istemediği için kabul etmediğini, astsubay yoğunluğunun olduğu yerlerden aday tespit etmemizi, yönetiminin de siyasi partilerden kontenjan almak için çalışmalar başlatacağını...
  • Elektronik ortamda yazılan yazıların TEMAD’ı bağladığını...
  • Mali sıkıntı çeken şubeler için TEMAD SİGORTA’nın fırsat olduğunu, şubelerin sigorta acentası olmalarını...
  • Haklarımız için faks, mail kampanyası talepleri olacağını...
  • "Astsubay günü" için çalışmalar yaptıklarını...
  • "Temsil tazminatı" ile ilgili Danıştay kararının kesinleşmesini beklediklerini,
  • OYAK’taki davanın Haziran ayında görüşülmeye başlanacağını, talepler arasında "tüm üyelerin kurumdaki haklarının korunması, ödenen ikramiyenin kurum varlığı dikkate alarak yeniden hesaplanması veya hisse senedi verilmesi"ni de kapsadığını...
  • "Oturma eylemi" için karar vermenin yeterli olmadığını ama büyük ihtimalle NİSAN ayında yapılacağını...
  • Ankara’da dernek kurulmasına haklı nedenlerle sıcak bakmadıklarını temsilcilik ve lokal açılabileceğini...
  • TEMAD’ın çok önemsenen bir STK olduğunu, kimseden talimat almadıklarını, özgür bir şekilde karar alıp uyguladıklarını, birçok konuda danışmanları olduğunu...
  • Tüzük değişikliği için bilgilendirileceği ve genel kurulda özel gündemle görüşüleceğini ifade etmişlerdir.

İhraçlar konusundaki eleştirilere sessiz kalmışlardır!


Şube başkanlarından;

  • BALÇOVA Başkanı Sn.Faruk Özeren genel merkezin yeterli olmadığını, bu mücadeleye en büyük desteği vermelerine karşın mükafat olarak ihraç edildiklerini ama ihraca gerekli itirazın yapıldığını ve görevlerinin başında olduklarını...
  • URLA Başkanı Sn.Ragıp Topal sanallar hakkındaki belirsizliğin devam ettiğini, televizyonlarda daha önemli konularımızın göndeme getirilmesi yerine teferruatlarla zaman kaybedildiğini...
  • FOÇA Başkanı Sn.İbrahim ÖZEN bizlerin yaşlandığımız dönemlerde büyük sıkıntılar yaşadığımızı assubaylar için TEMAD’ın mutlaka mutlu yaşam köyleri kurması gerektiğini, bunun için kamu arazilerinden istifade edilebileceğini...
  • MUĞLA Başkanı Sn.Halil Ergenli mitingin amacının ne olduğunun hala anlaşılamadığını, 9/1 konusunun önemini, gönüllülük esasında faaliyet gesteren STK ihraçlara kabul edilemez olduğunu, kişisel suç işleyenler varsa yargıya intikal etmesini, milletvekillerinin tekliflerinde samimi olmadıklarını...
  • GAZİEMİR Başkanı Sn.Cafer Güngör eylemlerin yapılması, sosyal tesislerin kurulması ve mutlaka partilerle gerekli dialogların sağlanarak milletvekili çıkarmamız gerektiğini...
  • NARLIDERE Başkanı Sn.A.Rıza Çakmak assubaylara toplumda saygınlık kazandıran hakemlik müessesesinin özellikle kaldırıldığını, daha önce haklarımız konusunda duyarsız olan genelkurmayın teklifleri sunduğuna göre çözümün mutlaka demokratik kurallar gereği hükümetin görevi olduğunu...
  • BAYRAKLI Başkanı Sn.Okan Erdem laik demokratik hukuk devletinin tüm kurum ve kuralları ile harekete geçmesi için görevler düştüğünü, çünkü bunun bizim sorunlarımıza da çare olacağını, Ankara’da dernek açılmasının birçok yararlarının olacağını...
  • BALIKESİR Başkanı Sn. Mehmet Çağatay ülke meselelerinin özlük haklarımızdan daha önemli olduğunu, milletvekili çıkarmamız gerektiğini...
  • Diğer Şube Başkanları ise genel olarak birlik ve beraberlik sağlamanın zorunluluğunu, TEMAD’a ilginin artması için tanıtımların yapılması, şubelerinin ekonomik zorluklarla karşı oldukları ifade etmişlerdir.

Zamanın yetersizliği nedeniyle sadece şube başkanlarına söz hakkı verileceğini belirtilerek söz alma talebim karşılanmadı. Gerçi, bizler her vesile ile düşüncelerimizi, eleştirilerimizi yapıyoruz. Bunlardan faydalanıp ilgilenmiyor gözükenlerin, bu toplantıdaki sözlerimizi de değerlendireceklerini beklemiyordum! Buna rağmen genel sekretere misyonumuzdan ve endişelerimizden kısaca söz ettim. Özellikle de 9/1 adaletsizliğinin hangi sonuçlar doğuracağını yönetimdeki hukukçu arkadaşlardan Sn.Kadir KOCALAR ve Sn.İsa ÇETİN’le özel olarak paylaştım. Bu konuda gerekli çalışmanın yapılacağı sözünü verdiler. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Daha önce yapılan başkanlar toplantısını değerlendiren yazımda, "bu tür toplantılar 4-5 yıl önce yapılmıyordu. Faaliyetlerden hiçbirimiz haberdar değildik. Sorgulamıyorduk! Bugün en azından düşüncelerimizi ifade ediyor, sorguluyoruz" dediğimde nezaketle yalaklığı ayırt edemeyenler farklı değerlendirseler de, bugün yine aynı düşüncedeyim. Dün yapılan toplantının da, 'aynı sözler tekrar edilip hiçbir sorunumuza çözüm getirmemiş olsa da' belirttiğim nedenlerle yararlı olduğunu düşünüyorum.

Hiç kimseye ne düşman ne de rakibiz! Olumlu her çalışmayı alkışlar, haksızlıklar ve yanlışlar karşısında eleştiri hakkımızı kullanırız. Susmak haksızlıklara ortak olmaktır! Bugün muhataplarımızı değiştiremesek de bizler değişiyoruz. Sorguluyor, eleştiriyor, birlik ve beraberliğimize saygı duyuyoruz. Bunun gelişmesinde büyük yararları olan sitemizin değerli yöneticilerine ve üyelerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Biz başkalarına altın tepside sunulduğu gibi imtiyazı değil adalet, eşitlik ve insan onuruna saygıyı talep ediyoruz ve mutlaka başaracağız. Çünkü, güneşin doğmadığı gün yoktur.

Saygılarımla.

Yemret-baskanimönetiminde görev aldığı başkanını 'demokratik hakkını kullandığını belirterek'  eleştiren, ardından TEMAD dergileri arasına koyduğu mektuplarla üyelere şikayet eden ve kadife devrimle yönetime gelip, 8 yıldır bir çok sorunumuzu halleden (!) sayın başkan, bu başarılarından dolayı alkışlanmak istiyor! Hiç hatası olmadığı için eleştirilerden rahatsız! Bu yüzden, kim yan bakarsa, kim eleştirirse susturulması gerektiğini düşünüyor.

Nitekim “9 Ekim mitingi eylemlerle desteklenmemesi halinde 24 saat sonra unutulur. Bu nedenle eylem kararı alınmazsa, mitinge yönetim olarak katılmayacağız” diyen ve sonunda haklı çıkan Balçova yönetimi hakkında işlem yapılması için yüksek disiplin kuruluna 'ihlal edilen tüzük maddelerini sıralayıp';“Genel başkanın verdiği emir kabul edilmemiş ve yerine getirilmeyerek aykırı hareket edilmiştir.... Gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılmasını rica ederim” diyerek  emrine uymayanların cezalandırılmasını talep ediyor. Sanırsınız ki bizler STK değil, EMEKLİ ALAYI'yız!..

Bu emri alan yüksek disiplin kurulu, mitinge katılan üyeleri 1 yıl, katılmayanları 3 yıl ihraç ediyor! Tüzükte ihracı gerektiren bir durum olmamasına rağmen, yönetim kurulu bu kararı onaylayarak şubenin  yedek yönetim kurulu üyelerine  teslim edilmesini ve olağan üstü genel kurula gidilmesini, aksi halde kayyum atayacağını  buyuruyorlar!

Hazırladıkları dosyalarda, ikili görüşmelerde birçok hakkımızın hukukumuzun ne olduğunu bilmeyenler, doğal olarak bu şekilde hukuksuz  bir talepte bulunabilirler.

Savunmanın ve hukuksuz ihracın gerekçelerini uzun, uzun yazmayacağım. Özetle;  TEMAD tüzüğünde ve 2847 sayılı yasaya dayanak olan medeni kanun ve dernekler yasası gereğince, bir üyenin ihracı ancak genel kurul'da onaylandıktan  'bu onaya  Asliye Hukuk mahkemesinde edilen itirazın da ret edilmesi halinde' gerçekleşeceğini bilmiyorlar!

Birçok konu gibi bunu da "iyilik yap at denize. Balık bilmezse halik bilir" diyerek onlara anlatacağız.

Arkadaşlarımız, hukuksuz ihraçların genel kurul’da görüşülmesi için müracaatlarını yaptılar. Görevlerinin başındalar. Yıllardır üzerinde durduğumuz milyonluk binanın şubemize tahsis işi olmasa, arkadaşlarıma; "İstifa edelim. Büyük olasılıkla bu hukuksuzluğa ortak olmamak için  yedekler de görevi kabul etmeyecektir. Genel merkez olağan üstü genel kurul kararı alabilir. Ardından da malûm sanal'larını şubeyi teslim almakla görevlendirir" diyeceğim ama bizler burada şahsi menfaatimiz için değil, Assubaylara hizmet etmek için ve kendimize saygımız gereği bulunuyoruz.

Bunca uyarıdan, eleştiriden ve yaşananlardan sonra Genel Merkez yöneticileri hala olumlu dersler almamışlar!

Şube başkanları ile yapılan bölge toplantılarında ”Bugüne kadar başarılı olamadık. Sesimizi yeterince duyuramadık. Tüm şubelerimizin bulunduğu yerlerde eş zamanlı muhtelif eylemleri hayata geçirmek dahil, daha farklı neler yapabiliriz? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” diyeceklerine, Sn.M.Ali KILINÇ arkadaşımızın Antalya toplantısından aktardığı bilgilere göre;

  • "Bu site sayesinde uluslararası askeri derneklerin toplantılarından haberdar olup gittiğini unutarak", Paris’te  sesimizi duyurduğunu belirtiyor. Size gazilerin hakları ile sorulan 3-4 basit soruya verdiğiniz yanıttan başka ne yaptınız? Bizim ülkemizde gazilerimiz, emeklilerimiz hakları, haksızlıkları bunlar sizde nasıl? Bu konuyu tartışalım sonuç bildirgesine  koyalım diyebildiniz mi?..
  • Muhalifler destek vermeseydi, Assubaylar onurları için toplanmasaydı, mitingte 4-5 bin rakamını hayalinizde dahi göremezdiniz ama siyasilere mesaj vermek için 22.000 üyeyi 55.000 gösterdiğiniz gibi mitinge katılanları önce "8.000" dediniz kesmedi "10.300" e çıkardınız. A.İpekçi parkının bu kadar insanı alamayacağını, mozole önündeki merdivenlerde çekilen toplu resimde ortalama kaç kişi olduğunu, ayrıca Genelkurmay sitesinde Anıtkabir'i ziyaret edenlerin sayısı gün, gün açıklandığını, bunları da başkalarının bilmediğini mi sanıyorsunuz? Bu abartı, size olan güvenin erezyonudur.
  • Başbakanın yolunu çiçeklerle kesip dosya vereceklermiş. Ancak, koruma ordusu yüzünden buna cesaret edememişler. Bu açıklamanıza söyleyecek söz bile bulamıyorum.
  • Sn. Akman’ın teklifine bizlerden faks, mail  desteği  isteyeceklermiş. Sn. Başkan, siz önce bu teklifteki adaletsiz 9/1 başlangıç derecesine şiddetle karşı çıkın ve bunu düzelttirin. Toplumu kucaklamayan, benden sonrası tufan anlayışı hiçbir zaman adalet ve huzur sağlamaz!
  • OYAK konusunda, AİHM tetkik hakiminin Astsubay evladı olmasından boşuna medet ummayın. Bu davanın birkaç yandaş ve genel sekreterinizin ataması uğruna heba edildiğinin farkında değil misiniz? Ayrıca, bu davada hisse senedi konusunun belirtildiğine, dava dilekçesini yayınlamadıktan sonra kimseyi inandıramazsınız. Nasılsa dava yıllar sürer, bu arada atı alan üsküdarı geçer diyorsanız bunun vebalinin ağır olduğunu hatırlatırım. Dava dilekçesi devlet sırrı değil. Neden açıklıyamıyorsunuz?
  • Uzman derneği başkanı sizden taktik alıyormuş! Onlara eylemi, özveriyi kendileri için değil, meslektaşları için meclis koridorlarını aşındırmayı siz öneriyorsanız, kendiniz neden yapıyorsunuz? Boşuna "hoca verir talkımı, kendi yutar salkımı" dememişler!

Daha fazla yazmayı istemiyorum. Olumlu ve başarı sağlayan bir tek çalışmanız var mı?

Bu mazlum zümrenin sorunlarını çözmek için gönüllü oldunuz. Seçilmek için gösterdiğiniz gayreti sorunlarımız için göstermediniz. Yeter artık tahammül kalmadı. Bıçak kemiğe dayandı. Kendi özeleştirinizi yapın. BİR TEMAD MASALI yazısından dersler alın. Bölge toplantılarında reklamları değil, yapacaklarınızı görüşün, paylaşın. Yönetimlerin ve üyelerin desteğini alın.

Yeterli birikiminiz, gayretiniz, vizyonunuz olmayabilir. Peki vicdanınız da yok mu?

Varsa gidin kapılarında yatın. Muhtelif eylemler yapın. Biz yanınızda olacağız. Yeter ki, siz bizim yanımızda olmanız gerektiğini hatırlayın.

Mücadeleyi, amaç olarak görenlere minnettarım.

Saygılarımla.

yalancilar.jpgSaygıdeğer Arkadaşlarım,

Tüzel kişiliğine büyük saygı duyduğumuz TEMAD yönetimi, ne yazık ki toplumun gerisinde kalmış, başarısızlıklar yöneticilerin ve sanalların mesnetsiz karalamaları ile gündem değiştirilerek gizlenmeye çalışılmıştır!

Site üyesi arkadaşlarım gibi ben de  bu polemiklerin içinde olmadık. Önerilerimiz, eleştirilerimiz, sorgulamamız daha mükemmele ulaşmayı amaçlıyordu. Bugüne kadar yaptığımız haklı eleştirilerimize 'vizyonları gereği' ne yazık ki mantıklı bir açıklama getiremediler. 'Bizi temsil adına' bulundukları makamlarda haklarımızı yeterince savunamadılar.

Haksızlıklarımızla ilgili sorgulamalarımızın bu yönetim için bundan sonra da bir anlam ifade edeceğini sanmıyoruz. Ancak bizlerin bilgilenmesi, kamuoyu ve ilgililerin uyarılması adına bunları yazmaya devam edeceğiz.

Seçimler sırasında sayın başkana destek olmak için, Sn.Akman ve arkadaşlarınca verilen önerge TEMAD sitesinin baş sayfasında bir başarı abidesi gibi yer aldığını, ancak bu önergeye imzası bulunanların bile sahip çıkmayıp, gündeme dahi alınmadığını biliyorsunuz. Şimdi aynı senaryo tekrarlanıyor.

TEMAD sitesinde bazı  milletvekillerinin verdiği  araştırma  önergesi sanki sorunlarımızın çözümünde anahtarmış gibi "UMUDA AÇILAN KAPI" başlığı ile  bir milletvekilenin soru önergesine verilen yanıt da aynı  şekilde müjde gibi sunulmuştur. Belli ki çaresizlik içinde olan yönetim Genelkurmay'ın iyileştirme tekliflerini takip etmek yerine seçim yılında bunlardan medet umuyor.

İyi niyetle bizlerin haklarını savunan milletvekillerimizi tenzih ederek,  hiç kimsenin ne kişisel ikbalinde merdiven ne de siyaset sofrasında meze olmayacağımızı bir kez daha hatırlarım.

TEMAD yönetiminin  MS Komisyonunda bulunan 2/827 sayılı yasa teklifinden haberi olduğunu sanmıyorum. Haberi olsaydı  teklifte emniyet hizmetleri, meclis stenografları, ziraat ev ekonomistleri ve teknik hizmetlerden daha alt kademe olan 9/1' e razı olunmazdı.

Yine aynı şekilde günü kurtarmak adına seçimde sayın başkanın imdadına yetişen sınıf arkadaşı milletvekili Sn.Nurettin Akman yeni bir teklifle umut olmaya çalışıyor. Ancak, bugüne kadar tüm uyarılarımız dikkate alınmadan  intibaklarımızla ilgili meclis başkanlığına sunulan teklifte adaletsiz bir uygulama olan 9/1 aynen korunuyor.

"Bir kademenin önemi ne olabilir?" diyen arkadaşlarıma bu konuda gelişmeleri ve bunun önemini kısaca arz edeceğim.

Değerli arkadaşlarım,

Öğretmenlerin AB uyum yasaları gereği 1983 yılında yüksek okul seviyesine çıkarılmasına rağmen  liseden sonra bir yıl sınıf okulunda okuyan Assubaylar rütbeli olarak 1 yıl staj ve kıta içi kurslardan geçirilmiş yüksek okul mezunu olmamamız konusundaki direnç 20 yıl devam etmiştir.

Bazı fakülteleri kazanan Subaylar 5 yıl maaşlı olarak izinli sayılmalarına rağmen, Assubayların okuyup kendilerini geliştirmelerine engel olmak için de zamanın Cumhurbaşkanı "Genelkurmayın isteği doğrultusunda" anayasa mahkemesine başvurarak,  kendi nam ve hesabına yüksek okul  bitirenlere 926 sayılı kanunun 135' nci maddesi gereğince verilen  üst derecenin iptali için “ASSUBAYIN EMSALİ SUBAYDIR, AYNI ÖĞRENİMİ BİTİREN ASSUBAYA ÜST DERECE VERİLİRSE ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİ ZEDELENİR” gerekçesi ile iptal davası açmıştır.

Bu gerekçe ile davayı inceleyen Anayasa Mahkemesi  maddenin tamamını iptal etmediğinden yüksek okul mezunu Assubaylar 2 yıl süre ile Subaylarla aynı dereceden göreve başlatıldı. Bu kez devreye AYİM girerek "ASSUBAYIN EMSALİ SUBAY DEĞİL BÜRO MEMURUDUR"  kararı verdi !

Bu durumda, ya Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi'ne yalan ve yanlış bilgi verdi, ya da AYİM hukuka aykırı karar aldı. Kadıyı kadıya şikayet edemediğimiz için bu hukuksuzluğun giderilmesini 25 yıl bekledik.

Asb.MYO yasası çıkarken bu hukuksuzluğun giderilmesi için fırsat doğmuştu. TEMAD yönetimini uyardık ama ilgisizlikleri nedeniyle Genelkurmay yasa taslağında başlangıç derecesini yine büro memurları ile aynı "10/2 olarak" hazırladığını gördük.

Milletvekillerine mektuplar yazdık. TEMAD Balçova yönetimi ile İzmir milletvekillerine ulaştık. Komisyonda Genelkurmay'ın bilinçli direnmesi sonucu, 9/2 değil ancak 9/1 kabul edilebildi.

TEMAD yönetimi çaresizliklerini başarı olarak gösterme gayreti ile 9/1' in zafer olduğunu belirttiler. Ardından, bu haksızlığın giderilmesi için yıllardır yaptığımız uyarılara yönetimin "9/1'i kabul edelim. Bu dereceden intibakları yapsınlar. Ardından 9/2 daha kolay olur" diye mantıksız teslimiyetçi açıklamalarını biliyorsunuz.

Emsal gösterebilmeniz için, başlangıç derecelerinin aynı olması gerekmektedir. Aksi halde konu "ÖZEL STATÜ" kavramında değerlendirilecektir. Bırakın birçok kamu görevlisinden daha alt kademeden göreve başlamanın adaletsizliğini, 9/1 değiştirilmezse ¼  hayal olacaktır. Nitekim, Gnkur. personel başkanının "9/2' den başlayan devlet memuru varsa, Assubaylar da başlatılabilir" sözüne, yasadan konudan bihaber olan başkan yardımcısının ebeler ve hemşireleri örnek gösterdiğini, bir kurmay albayın da "KOMUTANIM 9/2 VERİLSEYDİ ¼  ZORUNLU OLARAK VERİLECEKTİ" sözünü bizzat genel başkan TEMAD sitesinde bizlere duyurduğunu biliyorsunuz.

Sürekli olarak 9/1'den bahsedilmesi, bu hukuksuz uygulamanın düşünce olarak  yerleşmesine neden olabileceği gibi, 'uzak bir ihtimal olsa da' bu tekliflerin yasalaşması halinde 3'ncü dereceden emekli olan birçok arkadaşımız ve yüksek okul bitirdikten sonra intibakları yapılıp 2/1' den emekli olanların, birinci dereceye yükselmeleri, ayrıca birinci dereceden emekli olanların ise ¼' e yükselmeleri hayal olacaktır.

Emniyet hizmetleri, meclis stenoğrafları, ziraat ev ekonomistleri, teknik hizmetler sınıfından MYO mezunları 9/2, bu meslek mensupları  ve daha birçok kamu görevlisinden lisans mezunları 8/1'den göreve başlarken, Genelkurmay'ın adaletsiz  9/1 ısrarına "sesimizi çıkarmayalım. Bir derece alalım. Bazı arkadaşlarımız bu sayede birinci dereceye yükselsinler. Biz de yerimizi garanti edelim" düşüncesi bu topluma ihanettir.

Assubayları temsil edenlerin öncelikle Assubayların haklarının neler olduğunu bilmeleri ve bunu inançla, kararlılıkla savunmaları gerekiyor. Saygılarımla.

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ