EMEKLİ ASSUBAYLAR

EMEKLİ ASSUBAYLAR

Yeni yönetim kurulumuz ile çiçeği burnunda Genel Başkanın 15 günlük  oryantasyon ve alışma,ısınma

süreci artık bitmiş olmalı.

 Ben ilk günden bu güne hiç dinlenmeden soluksuz olarak çalışmaya başladıklarına da eminim.

Bu toplum samimi olarak elinden gelen tüm desteğive krediyi özveri ile Sayın Genel  Başkana 

biliyorum ki  tereddütsüz  sunacaktır.

 Sayın Dürgen ve Yönetim kurulu eskilerin üzerine bir sünger çekerek, ortam gerginliğini yumuşatarak

itidal içinde yeni bir dönem sayfası açmak istiyorlar.

 

Geçmişle kavga etmek yerine, herkesin kaynaşacağı, küskünlüklerin kucaklaşmaya dönüşeceği

yeni bir Assubay dünyası kurmanın yol ve yordamının alt yapısını oturtmaya çalışıyorlar.

 

Bu onların en doğal  hakkıdır.

 

Bu da olması gereken yeni dönemin bir uyum  haritası.

Çünkü iş çok.  

Enkaz çok. 

Sil baştan sistem kurmak çok zor.

Bu anlamda da Genel Merkezin yeniden yapılandırılması gerekecek.

 

Yeniden kapıların üstüne isimlikler yazılacak. Tozlu masalar temizlenecek.Boş dolaplar doldurulacak.

Ciddi bir görev dağılımı ve sekreteryası ile çalışma ofisleri oluşturulacak.

 TEMAD genel merkez ve şubeler yeniden dizayn edilecek.

Tahmin ediyorum ki bomboş bir kasa teslim alındı. Mali zorluklar yaşanacak. Yeniden yapılanma için

masraf gerekecek.

Yeni yönetim zorlanacak.


Ama demokrasilerde çare tükenmez.

Bu toplum kendi aşısını kendi bulacak. Yapacak. Aşı da illaki tutacak.

Mikroplar temizlenecek. 

Dürüst,samimi, birbirine yaşça saygılı ,sevgili bir dava kulübü bu sefer yalansız çıkarsız, kinsiz kavgasız tesis edilecek.

 

Bu anlamda şubelerin de işi çok zor. Genel merkezi besleyecekler, destekleyecekler. Yanında olacaklar.

Bel altı, ufak hesaplara girmeyecekler.

Keser dönemini toprağa gömecekler.

Asla da körü körüne biatkar olmayacaklar.

Eğriye eğri diyecekler.

İradeli olacaklar.

Bilgi belge ,önerme üretecekler.


Şimdi geliyorum asıl kesime, kısıma.

Tabana.

Taban yani 220 bin çalışan ve emekli Assubay ne bekliyor ne istiyorlar.?

Önce adalet istiyorlar…

Hangi adalet derseniz…

Önce kendi içlerindekini

Çalınan kayıp edilen 6 yılın adaletini…

Bu davanın mukaddesatına inanmış binlerce mazlum emeklinin ,eşinin, evladının kenara

biriktirdiğiüç kuruşlarını Temada bağış yaptığı,helal ettiği tam 2 trilyon liranın  nelere, nerelere

harcandığının akibetinin adaletini…

6 yıllık yönetimin hesaplarını, harcamalarını, belgelerini, karşılığını, bedelini görmek istiyorlar.

 

Eski yönetimin kuruşuna kadar her harcamasının tek tek incelenip bu topluma sonucunun

açıklanmasını istiyorlar.

Ekmek davası adına neler yapılmış, hangi kapılar çalınmış, neler talep edilmiş,

bunların son durumunun açıklanmasını da istiyorlar.

Kooperatif, vakıf, gayrimenkul adına yenilen tüm haltların ve işletilen tezgahların da

açıklanmasını istiyorlar.

En incesine kadar, detayına kadar.

Bay Keserin nerelerden ne amaçla, hangi vasıfla  

kaç lira maaş, ücret,aylık ücret  ve huzur hakkı aldığını da öğrenmek istiyorlar.

Temadın özellikle son 3 yıllık tüm harcamalarını da, kasa da kaç lira olduğunu da,

Yeni yönetimin eskiden ne devir aldığını da..

Şeffaflık, dürüstlük, adalet adına, mazlum hakları adına bilmek istiyorlar.

Yeni yönetimin de aynı adalet duygusu ile çalışmasını ve bu toplumun

artık ne olursa olsun şeffafça  her şeyden bilgilendirmesini istiyorlar.

Bu onların hakkı….

Başka ne bekliyorlar derseniz….?

Bir de 15 gününü dolduran yeni yönetimden bir hamle, bir çıkış, bir eylem bekliyorlar.

İlk adımı….

Sabahın ayaz alacakaranlığında “ vira destur “ deyip kırık, bozuk ,yaşlı takasının ipini çözüp

kıyıdan karanlık sulara  açılan tekne mürettebatı gibi.

Umut közüne bir nefes üflenmesini, ilk ateşi yakmanızı istiyorlar.


Diyorlar ki………

“ Pruvanız rüzgarla dolsun ”

 Saygımla.

Adnan Fuat ÖZDEMİR


 

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, gülümsüyor, yakın çekim

 


 

Yıllar birbirini takip etti..

Umutların,umutsuzluga dönüştügü  yılları yaşadık birlikte.

Yaşatanlar! Koskoca sınıfı bu noktaya taşıyan kimdi ?

Koltuk uğruna kırk yıllık arkadaşlarını yolda bırakanlar! Son üç dönemde kimler geldi kimler geçti unutulmaz.

SEBEP SİZSİNİZ bay Ahmet.

Baş tacı olabilecekken,idaalllerin topluma hizmet olması gerekirken menfaatler ön plana çıkınca Makam sahibi olacakken adamlık yok oldu gitti.!

 

TEMAD derneğimizi teslimiyetini  kaybetmiş bir dernek (STK) haline getirmedeki başarınız ! tartışılmaz.

Sevginin kardeşlik olduğu bu dönemlerde tam aksine sınıfımızı birbirine düşman,kavgalı, mahkemelik noktasına taşıdınız.

Yükselirken kırdın döktün,genelkurmay dahil tüm birimlerle kavgalı bir yol izledin.

Kimseyi dinlemedin,yönetim kurulundaki karşı görüşteki yol arkadaşlarını yolda bıraktın.Yola çıktığın arkadaşlarını yolda buldukların ile değiştirdin.

Ve yolunu kaybettin hem de arkadaşlarını,dostlarını.

Hani bir söz vardır ! ‘’Ayni fikirde olmamak düşmanlık zannedilmediği zaman ADAM oluruz."

Adam demişken eşeğini bile boyatıp insanlara ZEBRA diye yutturabilirsin AMMA;artık siz hangi kılığa girersen gir adam olduğuna inandırmanız zor !

 

Hiç bir şeyi kaybetmedik dense de tam koca 6 yılı kaybettik. Hiç bir şeyi de kazanamadık.

 

Kişisel egonun egemen olduğu başarısız bir yönetimle  bu güzide derneğimizi de tam 6 yıllık tüm siyasal ve sosyal gelişmelerin gerisine düşürdük. 

 

Çok fazla acil gündemlere müdahil olamadık.

Assubay toplumunu koruyup kollayamadık.

Siyasete ve Hükümete tavır ve tepki gösteremedik.

Ağır dernek olamadık.

Ahmet’in ihtirasları ve köşe dönme hayallerine tam 250 bin kişi kurban edildik.

 

Soyulduk.

Aldatıldık.

Ceza ile dövüldük.

Adamlarınca aşağılandık.

 

 

Koyun yerine,hain destekçisi yerine  konulduk. 

Bu çılgın aklı seyrettik.

Utanmaz yüzüne bir Assubay tokatı  olsun atamadık.

Taa ki 30 Kasım günü kendi tokadı kendi suratında patladığın güne kadar. 

 

Peki ne olacak şimdi?....

Devir teslim denilen al gülüm ver gülüm, al takke ver külah tarzı devir teslim muhabbeti ile  bunca masuma işlenen günahlar denize mi dökülecek?

 

Ya kanatılan yürekler, giden asude ömürler, kırgın ve küs ölüveren o masum yüzler, aldatılan, gönlü ve umudu köreltilenler, küstürülenler!!! 

 

Ya acıtılan onurlar, hakaretler, aşağılamalar, küfürler, ya onca ihraçlar.....

 

Har vurulan savrulan, tüketilen  yetim bağışları onca paralar. 

 

YA KANDIRILAN EMEKLİLER.

 

YA   BİNLERCE İNSANIN UMUDUNDAN TÖRPÜLENEN,NEMALANAN O  ŞAHSİ  TİCARİ KAZANÇLAR, NEMALAR, MAAŞLAR, LÜKS VE İHTİŞAMLI YAŞAMLAR. 

 

Ne olacak şimdi? Gidecek mi elini kolunu sallayarak bu topluma kan kusturan bu ahmet keser!

 

Sorulmayacak mı bir hesap? Vermeyecek mi bir cevap?

 

Bu toplum adaletinin hesabını kendi içindeki çıkarcılara ve nankörlere sormayacak mı?..

 

Ben adaletimi istiyorum. Kısasa kısas yaşamak istiyorum. Sınıfını ve davasını satandan hesap istiyorum.!!

 

Var mı bu sistemde ihanete adalet?..

 

Adalete ihanet…

Ve şimdi yuhalarla gittin, AHLAR peşinden gelecek unutma.

 

En tehlikeli insanlar biliniyor ki kendini bilge sanan yarı cahillerdir.

ÇOK AH ALDIN ÇOK.ÖDE ÖDE BİTİREMEYECEKSİN !

Kalıbının adamı ve konumunun adamı oldun mu ne dersin ?

Çünkü ben seni ALLAH'A havale ettim. Bana değil ona hesap vereceksin.

Bu yazı bu konuda son yazıdır ismini dahi duymak istemiyorum.

Saygı ile.


Atilla ABAYLI


Assubaylar bu ülkeye ve ordusuna sadakatini teri,canı ve kanı ile kanıtlamışlar ANCAK;  Bizlerin teri,kanı şaşal suyu vatan uğruna feda ettiğimiz ve hiçbir değerin geri getiremeyeceği canımız yok sayılmıştır. 

İletişim çağında sitemizin yaktığı mücadele ateşi etrafında yeniden örgütlenen  assubaylar haksızlığa karşı durarak emeklerinin, alın terlerinin, akıttığı kanlarının karşılığında "imtiyaz değil adalet istiyoruz" diyerek verdikleri mücadelede   Ahmet KESER ve ekibini umut olarak görmüşler ve  başkan seçerek mücadele tarihinin en büyük desteğini vermişlerdir. 

Ne yazık ki bu desteği kişisel hesaplarına heba eden Ahmet KESER kendini bulunmaz hint kumaşı bizleri de kurşun asker olarak görmüş TEMAD TÜZÜĞÜ'ndeki görevlerini, verdiği vaatleri unutmuş kelimenin tam anlamı ile TEMAD'ı babasının çifliği olarak görmüş, birlikte yola çıktığı yol arkadaşlarını yolda bulduğu ruh ikizleri ile değiştirmiştir.

Assubay sevdalılarının yapıcı eleştirilerine birilerine yaslanmadan ayakta duramayan görevden tanıdığımız zayıf karakterli biat kültürünü benimseyen nemacı yalakalarla başarısızlığı gizlemek, gündemi değiştirmek amacı ile öneren,eleştiren  mücadele gönüllülerine  hakaret ve iftiralarda bulunarak birliğimizi dinamitlemişlerdir.  Bu yüzden birçok mücadele gönüllüsü küserek,lanet olsun diyerek mücadelesini TEMAD dışında sürdürmek zorunda kalmıştır. 

Dernekler elbette ticari faaliyetler yaparak kendilerini güçlendirir; ancak KESER Assubay ve TEMAD adını kullanarak assubay ve ailelerini  adeta istismar ederek kendisine  kişisel ikbalini sağlamayı amaçlamıştır.

Dağ başındaki tarla hissesinin  çok yüksek fiatlarla gelecek sağlayacak arsa diye satılması,milyonluk daire satışlarına komisyonculuk yapılması, yandaşlara TEMAD imkanlarının sunularak resmi TEMAD sitesinde reklamlarının yayınlanması , AB kadın istihdam fonundan kredi almak için kurulan kooperatifte assubay eş ve kızlarının bırakın tek kuruş kazandırmayı borçlandırılıp umutlarını yok edilmesi,Tazminatlar ve 9/2 basit sorundur TEMAD A.Ş ile TORKU ve OYAK'ı geçeceğiz assubaylar ihya edilecek diyerek ucu açık bir macera olan VAKIF kurulma çalışmaları, genelkurmay ve hükümet tarafından muhatap alınmayacak duruma gelen TEMAD'ın itibar kaybı gibi birçok olumsuzluk ve aymazlıkla assubayların haksızlıklarının katmerlenmesine sebep olmuşlardır.

İstikrar bozulmasın düzelir umuduyla kendisine oy verenleri KOYUN olarak görmesi birçok meslektaşına kabul edilemez hain feto destekçisi yakıştırması bardağı taşıran damla olmuştur.

30 KASIM Olağan büyük genel kurulda yediğin hurmalar bir gün gelir seni tırmalar dedikleri gibi kendi kişiliğini yansıtan hezeyanlar gösteren KESER ne kadar acıdır ki yuhalararak başkanlığa ve saltanatına veda etmiştir. 

Genel kurul büyük bir bilinç ve sağduyu il assubayların kaderini elinde tutmaya onları temsil etmeğe aday olan Sn.Hamza DÜRGEN ve ekibine bu yetkiyi vererek başkan seçmiştir.

TEMAD ve mücadelemizin aldığı yara büyüktür. Sn.Dürgen ve arkadaşlarının işi elbette zordur,toplumun beklentileri fazladır ama sağduyulu,kararlı bilgili ve en önemlisi üyesine saygılı şubeleri ile ortak kararlara imza atan bir yönetimin başarılı olmaması imkansızdır. 

Bizler, Sn.Hamza DÜRGEN ve ekibine eleştiri hakkımızı saklı tutarak her türlü desteği vereceğiz ve kendilerine bu kutsal görevde başarılar kolaylıklar diliyoruz, ALLAH UTANDIRMASIN.

YAŞASIN  ADALET , YAŞASIN TÜRK ORDUSUNUN KAHRAMAN ASSUBAYLARI  VE ONLARIN  HAKLI MÜCADELESİ. 

 

Saygılarımızla 

SİTE VE E.ASSUBAYLAR GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU 

 

 

 

SAYIN BAKANIM;

 

 

TSK .LERİ 15 TEMMUZDA TARİHİNİN EN ACI VE TALİHSİZ   DARBE KALKIŞMASINA TANIK OLMUŞ VE KAPANMASI UZUN YILLAR SÜRECEK BİR YARA ALMIŞTIR.

 

1960 DAN BERİ DEVAM EDEN VESAYETÇİ –STATÜKOL    SUBAYLIK VE GENERALLİK SİSTEMİ  YILLAR İÇİNDE KENDİ STATÜKOL ANLAYIŞINI VE KUDRET ERKİNİ KORUYUP EBEDİ KILMAK ADINA  SAYISIZ DARBE, MUHTIRA TARZI DEMOKRASİ DIŞI GİRİŞİMLERE KALKIŞMIŞ VE PARLAMENTER CUMHURİYETİN ÜZERİNDE BİR DEMOKLES KILICI  OLARAK HEP VAR OLMUŞTUR.

 

15 TEMMUZDA İSE  SADECE AKTÖRLER  DEĞİŞMİŞTİR.

 

NASIL PRUSYAVARİ VESAYETÇİ  KOMUTA YAPISI  KUVAYI MİLLİYE RUHUNDAN DOĞAN  ATATÜRKÇÜLÜĞÜ 1950 LERDEN BERİ KILIF OLARAK KULLANMIŞSA;

PEYGAMBER OCAĞI BU MÜBAREK ORDUYU BİR GENERALLER İMPARATORLUĞUNA DÖNÜŞTÜRMÜŞSE,

 İSLAMI KILIF YAPAN BİR YOBAZ DİN YAPISI DA AYNI YOLDAN YILLARCA KENE GİBİ İÇTEN İÇE TSK YI KULLANMIŞTIR.

 

KORUNMASI VE SARILINMASI GEREKENİN DE SADECE VE SADECE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK RUHU OLDUĞUNU GAFLET VE DELALET İÇİNDEKİLER UMUYORUZ Kİ  BU GÜN EN SONUNDA GÖRMÜŞTÜR.

 

CUMHURİYETE İHANETİN BEDELİ HER ZAMAN AĞIRDIR. KİMSE DE BU BEDELDEN KAÇAMAMIŞTIR. TSK YA BU DENLİ BÜYÜK ZARAR VE BEDEL ÖDETENLER DE BUNDAN KURTULAMAYACAKLARDIR.

ASTSUBAY TOPLUMU BUNA YÜREKTEN İNANMAKTADIR.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRKE VE ONUN CUMHURİYETİNE ÖLESİYE BAĞLI OLDUKLARI KADAR.

ASLINDA İÇİ OYULAN, ÇÜRÜTÜLMEYE ÇALIŞILAN TSK NIN LİDER VE KOMUTA YAPISININ BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜ RUHU OLMUŞTUR.

ASTSUBAY TOPLUMU AÇ VE YOKSUL BIRAKILMIŞTIR. EKMEK ADALETİ ÇALINMIŞTIR. BU GÜN NE UTANÇ VERİCİ BİR GÖRÜNTÜDÜR Kİ, ÖMRÜ VATAN İÇİN TERÖRLE BOĞUŞAN BU KAHRAMANLARIN EMEKLİLERİ   ŞİMDİ İ  HALEN ASGARİ ÜCRETLE EN KÖTÜ KOŞULLARDA EN PİS VE KÖTÜ İŞLERDE, ÜÇ PARALIK İNSANLARIN EMRİ ALTINDA PİYASADA ÇALIŞMAKTA ,YAŞAM SAVAŞI VERMEKTEDİRLER.

SUBAY EMEKLİSİ GÖLDE BALIK TUTARKEN, TORUNUNA YAŞ GÜNÜ HEDİYESİ ALIRKEN, TURLARA KATILIP ENSE KARARTIRKEN…..

HEM DE EMEKLİ OLMAMAKTA DİRENEN KADROSUZ ALBAYA 60 BİN LİRALIK BALLI TEŞVİK PRİMLERİNİN  VERİLDİĞİ ŞU GÜNLERDE……

BU CUMHURİYETİN KURUMLARI, SİYASET, ERKLERİ, YASA YAPICILARI, ULUFE DAĞITICILARI ÇOK İYİ BİLMELİ Kİ;

 BİZLER UZAK DİYARLARDAN,OKYANUS ÖTELERİNDEN  GETİRİLEN KARA KÖLELER  DEĞİLİZ…

PRANGAMIZ VATAN….

ALNIMIZDAKİ YAZGI TÜRKOĞLU TÜRK……

 

BİZLER DE HERKES GİBİ  ANADOLUNUN KANINDAN CANINDAN YÜREĞİNDEN GELEN YAĞIZLARIZ,YİĞİTLERİZ,ŞUHEDALARIZ.

BU VATANIN EN HELAL SÜT EMMİŞLERİYİZ.

 

TÜM ŞEHİTLİKLER NAMUSUMUZ VE ANDIMIZDIR. SUBAYIN NAZARINDA, NE KADAR NEYİ HAK ETTİĞİMİZE O MEZARLARIN TAŞLARINI ALLAH RIZASI ADINA LÜTFEN SAYIP BİR BAKINIZ.

 

SAYIN BAKANIM….

 

BU  ACILARIN YILLARDIR YAŞANMASININ TEK SEBEBİ  TSK NIN % 65 İNİ BARINDIRAN ASSUBAY KOMUTA VE LİDER KADROSUNUN 50 YILDIR EKONOMİK, MALİ, SOSYAL VE İNSANİ YÖNDEN İNANILMAZ DERECEDE SÖMÜRÜLMESİ VE AŞAĞILANMASI POLİTİKASIDIR.

BİZ HANGİ CEZANIN VE İHANETİN BEDELİYİZ Kİ BİR EMSAL SUBAY EMEKLİSİNİN MAAŞININ YARISINA REVAYIZ.

NESBİMİZ Mİ BOZUK, SOYUMUZ MU ….

TAM 60 YILDIR İNSAN GİBİ, ÖMER ADALETİ VE SABRI İLE MÜCADELE VERİYORUZ.

 

BU ORDUNUN ANA OMURGASI ASSUBAYLARDIR.

 

ONLARI HER KİM Kİ O ÖMER ADALETİ İLE MÜLKLENDİRİRSE  BİLİNMELİ Kİ, TSK YI DÜNYANIN EN GÜÇLÜ VE EN SAĞLAM İÇİNE NİFAK SOKULAMAZ  ORDUSU YAPACAKTIR.

 

FORMÜL DE İRADE DE BUDUR.

 

BU FORMÜLÜN AÇILIMI DA ÇOK BASİT VE İNSANİDİR.

HZ. ALİNİN DEDİĞİ DE , KURANIN İLK SURESİ  OLAN BAKARANIN DEDİĞİ DE “OKU “ EMRİNDEDİR.

ASSUBAYLARA  M.S. ÜNİVERSİTESİNDE 4 YILLIK LİSANS DENGİ EĞİTİM VE ÖĞRENİM KANUNU HAKKINI LÜTFEN VERİNİZ.

HER TÜRK EVLADINA AYNI ÖĞRENİM HAKKINI YASA İLE TANIYINIZ.

BAŞARANLARI SUBAY GERİDE KALANLARI DA ASTSUBAY YAPINIZ.

HER ANADOLU EVLADININ BİR GÜN ORDULAR YÖNETECEK MUKTEDİRDE  VE CESARETTE  OLMA  HAYALİNİN  ÖNÜNÜ AÇINIZ.

SUBAY İLE ASSUBAYIN, ÇALIŞANI VE  EMEKLİLERİ  ARASINDAKİ MAAŞ VE ÜCRET UTANCI FARKINI BİTİRİNİZ.

ASSUBAYLARI DA 4 YILLIK ASKERİ FAKÜLTE STATÜSÜNE KAVUŞTURUP 8/1 DEN BAŞLATINIZ.

 

ÜÇ ANA KALEM TAZMİNATI ÇALIŞAN VE EMEKLİ ASSUBAYLARA DA VERDİRİNİZ.

 

TÜM EMEKLİ ASSUBAYLARIN  1. DERECEDEN MAAŞ İNTİBAKLARINI  YAPINIZ.

ÇALIŞMA YAŞAMINDA ALDIKLARI ASKERİ KABAHAT VE CEZALARA DAİR SİCİL NASIP KAYIPLARINI KALDIRTINIZ. HERKESİ EMEKLİSİ DAHİL EMSALİNİN DERECESİNE GETİRTİNİZ.

ASSUBAYI AFFETMEK ÇOK MU AĞIR…..

APONUN BİLE BİR ZAMANLAR AFFININ KONUŞULDUĞU BİR MEMLEKETTE.

 

ASSUBAYLARI ARTIK EKSİK DERECE REZİLLİĞİNDEN,TAZMİNAT AŞAĞILANMASINDAN, MAAŞ UTANCINDAN, MAKAMSIZLIK, YETKİSİZLİK, KOMUTASIZLIK UTANCINDAN KURTARINIZ.

EMEKLİSİNE SUBAY EMEKLİSİNİN % 45 İ KADAR  MAAŞI LAYIK GÖREN ALÇAKÇA  GERİCİ BAKIŞI, ZİHNİYETİ VE  KALIBI YIKINIZ.

KINALI KUZUYA KINASININ HAKKINI VERİNİZ.

SİZ BU YÜZDEN BAKANSINIZ.  BU YÜZDEN ADALETİ ADİLCE DAĞITMALISINIZ.

LÜTFEN  BU TOPLUMA ŞEREFİNİ İADE EDİNİZ.

TSK NIN UĞRADIĞI BU HAKSIZLIKLAR VE YIPRANMIŞLIK;

BU SINIFA 4 YILLIK AKADEMİK EĞİTİM VE ÖĞRENİMİN VERİLMEYİŞİNİN, ASSUBAYLARIN HEP AKIL,BİLGİ, BECERİ İLE İRADENİN DIŞINDA TUTULMASININ, BEYİN TAKIMI, KOMUTA VE KARAR İLE TAKTİK İNSİYATİFTE PLANLAMADA KULLANILMAYIŞININ NETİCESİDİR VE BU GÜN GELİNEN ACI NOKTA DA BUNUN SONUCUDUR.

 

SAYIN BAKANIM,

TSK NIN %65 ÇEKİRDEK LİDER KADROSU ASSUBAY  SINIFIDIR.

TSK NIN BU GÜN EN BÜYÜK MESELESİ DE ASTSUBAY MESELESİDİR.

BU MESELE HALLOLMADAN TSK İÇİNDE  ASLA BİRLİK VE DİRLİK RUHU HUZUR BULMAYACAKTIR.

 

BU SINIF 1951 YILINDAN BU GÜNE KADAR 4752 SAYILI KANUNLA TANIMLANAN  SUBAY YARDIMCISI BİR SINIFTIR.

AMA ÖRGÜN HİÇ BİR EĞİTİM VE ÖĞRENİM DONANIMI BU SINIFA BİLİNÇLİ OLARAK SAĞLANMAMIŞTIR.

 

15 KASIM 2016 GÜNÜ BAKANLAR KURULU KARARI İLE;

 TSK YA LİDER VE KOMUTA GURUBU YETİŞTİRMEK ÜZERE MSB. ÜNİVERSİTESİ SİVİL AKADEMİK BİR YAPIDA KURULARAK KANUNLA YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR.

ASSUBAY TOPLUMU ÇOK GECİKİLMİŞTE OLSA ANAYASADAN VE İNSAN HAKLARINDAN DOĞAN  4 YILLIK FAKÜLTE  LİSANS DENGİ ÖĞRENİM HAKKINI YILLARDIR HER PLATFORMDA VERDİĞİ MÜCADELE İLE  SAVUNMAKTADIR.

İNANIYORUZ Kİ, ASTSUBAY TOPLUMU VE SINIFI ÇALIŞANI VE EMEKLİSİ İLE BU BÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ DE  MİLLETİNİN BAĞRINDAKİ  HAK ETTİĞİ YERİ İLE MUTLAKA  KAZANACAKTIR.

BU ANLAMDA ASSUBAY MESLEK YÜKSEK OKULLARININ 2 YILDAN 4 YILA YÜKSELTİLMESİ KONUSUNU, ANAYASAYA VE HUKUKA UYGUN OLARAK YAZILI BİR TALEP OLARAK  İLETMEK ADINA,

KISA ADI TEMAD OLAN TÜRKİYE  EMEKLİ ASSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI OLARAK YÖNETİM KURULUM VE BİR MİLYONLUK ÇALIŞAN VE EMEKLİ AİLEM ADINA SİZLERE İLETME ONURLU GÖREVİ ŞAHSIMA TEVCİH EDİLMİŞTİR.

ÜZERİMDEKİ BU EMANETİ DE SİZE ARZ ETMEK VAZİFEMDİR.

 

SAYGIMLA

 

TEMAD GENEL BAŞKANI.


(NOT: BU TASLAK BİR METİNDİR. TARAFIMCA KALEME ALINMIŞTIR. HİÇ BİR TEMAD GENEL BAŞKANI DA ZATEN  BUNU GÖNDEREMEYECEĞİ İÇİN ÖYLESİNE LAF OLSUN TORBA ZEYTİNLE, GEZİ TOZU İLE DOLSUN DİYE YAZILMIŞTIR)



 

2013 Yılında  bir  Kuvvet  K.lığımız   Askeri Personel kanununda şu şekilde bir değişiklik talep etmişti.

 

 

“Astsubaylardan, hazırlık sınıfları hariç olmak üzere bitirdikleri fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarının  öğrenim süresi  iki yıl olanlar 9 uncu derecenin 2 inci kademesinden,

 üç yıl olanlar 9 uncu derecenin 3 üncü kademesinden,

dört yıl ve daha fazla olanlar 8 inci derecenin 1 inci kademesinden göreve başlarlar.”

Bu teklifin de mimarı sayın Fahrettin BAĞRI dır.

Bu olumlu ve iyi bir adımdır.

 

Temad dışında (neyin içindeler ki ) bazı gurup ve oluşumlar tarafından yakın bir tarihte ;

 MSB. Üniversitesi bünyesinde  bulunan Askeri Okullardan sadece 2 yıllık öğrenim statüsüne tabi olan Astsubay Meslek Yüksek Okulunun da 4 yıllık lisans  öğrenim statüsüne kavuşturulması konusu 2016 da resmi başvuru ile talep edilmiştir.

 

Bu konuda akli ve sağduyulu insanlarca mail, mektup, dilekçe ,tweet  kampanyaları da ayrıca düzenlenmiştir.

 

 

Subay;  Harp okulunu  bitirse de  dışarıdan  sivil fakülte kaynağından tedarik edilse de, öğrenim statüsü her iki tarafta da 4 yıl olacağı için illaki başlangıç derecesi herkes için   8/1 dir.  Bir iç adaletsizlik yoktur. 

 

Gelelim Assubaya,

 

Astsubay Meslek Yüksek Okulundan göreve başlayan Astsubayın başlangıç derecesi   9/1 dir. ( Oysa olması gereken başlangıç derecesi 9/2 olmalıdır. )

 

Sivil kaynaktan istihdam edilen Astsubayın  ise  başlangıç derecesi  personel  4 yıllık lisans mezunu olarak üniversite kaynağından tedarik edildiği için   9/3  tür. ( Oysa onun da 8/ 1 olması gereklidir.)

 

 

 Bu gün bu şekilde sağlanan kaynak istihdamı sayesinde aynı yıl göreve başlayan aynı devre iki Assubayın başlangıç derecesi arasında tam iki kademelik bir fark oluşmaktadır.

 

 

Bu da TSK da Assubaylar arasında hele ki aynı dönem ve emsal  mezunlar yani devre arkadaşları arasında tam 2 kademelik bir fark uçurumuna  sebep olur ki, bu da içeride, mali ve ekonomik kaos, kargaşa, bölünme anlamına gelir.

 

Diyeceksiniz ki, ne var canım, Askeri mektepli de dışarıdan okusun 4 yıl veya 2 yıl daha fark okuyup bitirsin üniversitesini  o da alsın derecesini,

 

 

Mesele 2 yıllık Askeri okul mezununun kendi nam ve hesabına aradaki farkı kapatma meselesi değildir.

 

Mesele anayasal eşitlik statüsüdür. Siz Dışarıdan 4 yıllık fakülte mezunlarından da Astsubay alıyorsanız, 4752 sayılı kanunu da 4 yıl yapmak zorundasınızdır.

 

Subay sınıfında başlangıç derecelerinde böyle farklılık var mı…..

Yok.

Hepsi de 8/1 den  başlıyor.

 

Çünkü Anayasa;

 Subaya meclisten kanunla, verdiğini, resmi gazete ilanı ile verdiğini,   Assubaya,  “yapabiliyorsan, gücün yetiyorsa kendi nam ve hesabınla becer “ adaleti ile tecelli ettiriyor.

 

Kanunlar la belirlenen statü iki ucu açık olmaz. Ya iki yıllıksınızdır, ya da 4 yıllık.

Bu  hem rütbe hem de hizmet yıl ve süresi ile başlangıç derecesi üzerinden emsaller arasında hukuksuzluk doğurur.  

 

Astsubay sınıfındaki insanlar bu saçma sapan karışık öğrenim statüsü sebebiyle gösterge tablosunda oluşan  aradaki bu 2 kademelik aşağılayıcı farkı kapatmak için kendi başına bir de nam ve hesapla dışarıdan üniversite bitirerek çile çekmek zorunda mıdır.?

 

Ahmet 4 yıllık üniversite mezunu idi. Sınava girdi 2018 mezunu olarak göreve başladı  Başlangıç derecesi de  9/3 oldu.

 

 

Mehmet te Astsubay  Meslek Yüksek Okulundan 2018  mezunu olarak  göreve başladı .başlangıç derecesi  ise 9/1 oldu.

Ayın 15 i oldu,  maaş günü geldi.  Bankaya gittiler.

İki devre arkadaşından Ahmet  ilk aylığını  2 kademe yukarıdan  alırken ; meslek yüksek okul mezunu Mehmet   ondan  tam 2 kademe aşağısından ilk aylığını aldı.

 

Bu  mali eşitsizlik  ileride izah edilemez. Savunulamaz.

 

Böylesi bir  mali yasal düzenleme Assubayları kendi içinde bölüp ayrıştırır.

Bir  örnek te  Sayın Fahrettin Bağrı büyüğümüzün.

 

“ Ahmetle  Mehmet üniversite mezunu.  Subay olmak için  M.S üniversitesinin sınavına katıldılar.

Ahmet Subay oldu. Mehmet ise Astsubay.

Ahmet  8/1 den başlar iken Mehmet ise Astsubay olduğu için ondan 1 kademe aşağıdan başladı.. Oysa ikisi de 4 yıllık fakülte mezunu değil mi….?

 

Mehmet te gidip   yargıtaya  dava açtı… ne olacak şimdi.?

 

Subay ile Assubayı aynı fakülte ile kıyaslarken oluşan adaletsiz bir kademelik fark,

 

Astsubay  Meslek  Yüksek Okulunu  bitiren Assubayı ,dışarıdan 4 yıllık fakülte bitirip te gelen Assubayla kıyasladığımızda ise gösterge ve kademe farkı  ne acı ki,  daha fazla olmaktadır.

 

Bir örnekte jandarmaya verelim.

 

Jandarma Genel komutanlığı İçişleri bakanlığına devredilmiştir.

Yeni hazırlanıp kanunlaşan yönetmeliği gereği, anlaşılıyor ki, İçişler banlığı bundan sonra  kendi Assubaylarını da 4 yıllık  jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinden yetiştirecektir.

 

Jandarma bünyesindeki Assubaylar  alacakları  4 yıllık eğitim süresi gereği  9/3 den başlatılınca MS üniversitesindeki Assubayların ortaya çıkan mali adaletsizliği nasıl halledilecek…..?

 

Yeni düzenlemelerde bu olasılıklar ve uygulamalar gayet açık mevcut,

 

Bu yüzden Assubayları 2,3,4 yıllık öğrenim statülerine göre derecelendirir isek, aynı emsal ve nasıplar arasında hem rütbe, hem de hizmet yılı eşitliğine uymayan hukuksuzluk oluşur.

 

BU ANLAMDA ,HEM BAŞLANGIÇ DERECESİ HEM DE TAZMİNATLARIN TAHSİSİ ADINA  İZLENECEK TEK DOĞRU GİRİŞİM, VE  TEK HEDEF 4 YILLIK ASTSUBAY FAKÜLTESİ KANUNU OLMALIDIR.

 

Tüzel tek temsilci olan Temad bu anlamda vakit geçirmeden MSB. lığına elinde bir kanun  tasarısı dosya klasörü   ile hemen gitmelidir.

 

Bakınız,

 

Önce 1973 te 3 yıla,  sonra da 1978 de 4 yıla çıkarılan  Harp Okulu Kanunu değişikliği ile Subayların yeni öğrenim statüsü   resmi gazetede yayımlandığı gün , 

 

Bırakın çalışan Subayları, evindeki, emekli subaylardan lise mezunu statüsünde olanlar bile ertesi gün 4 yıllık fakülte mezunu yani, harp okul mezunu sayıldılar.

 

Örnek mi Bir önceki genel Kurmay başkanı olan Sayın Necdet ÖZEL,

 

 

1978 deki  harp okulu kanunu ile de 1978 de harp okulları bir yıl daha uzatıldı, o yıl  mezun vermediler.

 

Emeklileri başta olmak üzere  tüm subay cenahı çoluk çocuk sabahlara kadar horon teptiler, halay çektiler.

 

“ÇOK YAŞA CUMHURİYET “dediler.

 

Bilelim ve bilinçle tepki verelim ki…..

 

1923  Sadece Subaya Cumhuriyet değildir.

 

Assubayın Cumhuriyeti de asla MUZ CUMHURİYETİ değildir.

 

Bu kanunla  bizim de Başlangıç derecemiz  4 yıllık fakülte öğrenimi statüsü nedeni ile, artık  9/1 değil,  tüm Assubaylar  için  9/3 olacaktır.

 

Tazminatlar rütbeye değil de, 1. Dereceye göre düzenlenecek olsa bile tüm Assubaylar ile emeklileri Subay gibi ayrımsız ana tazminat kalemlerine görevde iken  hak kazanacaktır.

 

 

ASTSUBAY MESLEK YÜKSEK OKULU DA  SUBAYIN İHTİLALLE KAZANDIĞI  4 YILLIK LİSANS STATÜSÜNE  ARADAN GEÇEN 40 YILLIK GECİKMEYE RAĞMEN BU GÜN  ARTIK KAVUŞMALIDIR.

 

Yaşamın adaleti için eğitimin adaletinden yola çıkılmalıdır.

 

Doğru formül de, hesap ta, sonuç ta budur.

 

 

Saygımla

Adnan Fuat ÖZDEMİR

 

 

SON KASIMA KADAR SENİNLEYİZ RUHUN ŞAD OLSUN 

ATATÜRK'üm  seni kelimelerle anlatmak mümkün mü?

Ne mutlu bizlere ki yenilgiye uğrattığı düşmanlarının bile saygı duyup takdir ettiği kahraman bir liderimiz var. 

Sönen bir imparatorluğun küllerinden yeniden inşa ettiğin bu güzel vatanda özgürce yaşamayı,varlığımızı sana borçluyuz. 

Her ne kadar içimizde düşmanın kalıntısı olan hainler  sana, devrimlerine dil uzatmaya, seni unutturmaya  çalışsa da sen bizlerin kalbinde abideleşen kahramansın. 

Ne seni, ne devrimlerini asla unutmayacağız ve bir gün mutlaka bize gösterdiğin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşacağız.

Cennet mekanında Türk milleti ile gurur duyacaksın. Ebedi istirahatgahında huzur içinde uyu, Ruhun şad olsun aziz Atam.   

                                                                TÜRKİYE MUVAZZAF-EMEKLİ ASSUBAYLAR VE AİLELERİ 

                                          

''KAFA YORMAYAYIM HAZIRA KONAYIM'' DERSEN ORTAYA GÜZEL SONUÇ ÇIKMAZ..!! TAZMİNATLAR KONUSUNDA DA SINIFTA KALDILAR...

Jandarma ve Sahil Güvenlik Personel Kanunu Taslağı üzerindeki tespitlerimiz ve yorumlarımıza devam edelim izninizle; yıllardan beri ''TAZMİNATLAR MESELESİ'' hakkında yazıyor, çiziyor ve konuşuyoruz. Bunların sonucunda astsubaylar için de MAKAM ve GÖREV TAZMİNATI verilmesinin gerekli olduğunu ve bunun yasal gerekçelerini ortaya koymaya çalıştık.

Elimizde tazminatlar konusunda bu denli çok yazılı bilgi ve belge mevcut olduğu halde büyük umutlar bağlanan Jandarma ve Sahil Güvenlik Personel Kanunu Taslağı'nın 100 üncü maddesindeki MAKAM TAZMİNATI madde hükmünde astsubaylarla ilgili neden hiç bir ifade yok?

Haydi.! Diyelim ki; ''Makam Tazminatını zaten alamayız'' dediniz. Pekala, GÖREV TAZMİNATI hakkında bir-iki satır ayrıntı yazarak içine de astsubayları ilave etseydiniz olmaz mıydı?

TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU
Kanun Numarası: 926
Kabul Tarihi: 27/7/1967
Ek Madde 18 -(Ek:12/2/1982-2596/3 md.;Değişik:24/12/1986-KHK 265/3 md.)
a) (Değişik:9/4/1990 - KHK - 418/22md.;İptal:Ana.Mah'.nin 5/2/1992 tarih ve E.1990/22, K.1992/6 sayılı Kararı ile;Yeniden
düzenleme:18/5/1994 - KHK - 527/15 md.) Bu Kanuna ekli V sayılı makam tazminatı cetvelinde yazılı rütbe ve görevlerde
bulunanlara hizalarında gösterilen gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan miktarda makam tazminatı ödenir. Makam tazminatı
damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ödemelerde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır.
b) (Değişik: 22/11/1995 - 4137/1 md.) Bu rütbe ve görevlerde çalıştıktan sonra emekliye ayrılanlara, yukarıdaki fıkraya göre bulunacak miktarın tamamı hayatta bulundukları sürece her ay T.C. Emekli Sandığınca ödenir. T.C. Emekli Sandığı bu ödemeleri üç aylık devreler halinde faturası karşılığında Hazineden tahsil eder.

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK PERSONEL KANUNU TASLAĞI
MADDE 100- Aşağıda yer alan makam tazminatı cetvelinde yazılı rütbe ve görevlerde bulunanlara hizalarında gösterilen gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile
çarpımı sonucu bulunan miktarda makam tazminatı ödenir. Makam tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ödemelerde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır.
Bu rütbe ve görevlerde çalıştıktan sonra emekliye ayrılanlara, yukarıdaki fıkraya göre bulunacak miktarın tamamı hayatta bulundukları sürece her ay T.C. Emekli Sandığınca ödenir. T.C.Emekli Sandığı bu ödemeleri üç aylık devreler halinde faturası karşılığında Hazineden tahsil eder.

Kadro ve Rütbe Ünvanı Tazminat Göstergeleri -Subaylar
Jandarma Genel Komutanı
(Orgeneral ve Oramiral olmak şartıyla) 20.000
Orgeneral ve Oramiral 15.000
Korgeneral ve Koramiral 10.000
Tümgeneral ve Tümamiral 8.000
Tuğgeneral ve Tuğamiral 7.000
Kıdemli Albay 4.500
Albay 3.500
Yarbay 2.000
NOT: 926'daki V SAYILI MAKAM TAZMİNATI CETVELİ'NİN aynısı. Bir de ''Subaylar'' ifadesi yazılmış.
''Astsubaylar'' ifadesi taşıyan ayrı bir CETVEL daha neden yazmadınız? Taslak metine siz yazmayacaksınız da Maliye Bakanı mı yazacak?

Fahrettin BAĞRI
(E) Maliye Astsubayı

''KAFA YORMAYAYIM HAZIRA KONAYIM'' DERSEN ORTAYA GÜZEL SONUÇ ÇIKMAZ..!!

 

Hazırlanan Jandarma ve Sahil Güvenlik Personel Kanunu Taslak Metni yayınlandı. İlk değerlendirme olarak; fazla kafa yormadan, 926 sayılı TSK Personel Kanunu'nda ne varsa adeta ''kopyala/yapıştır'' usulü ve biraz da 657'den ithal maddelerle ortaya çıkarılmış özensiz bir taslak diyebilirim.

Taslakta hemen gözüme çarpıveren özensiz çalışmalardan bazı örnekler sunmak istiyorum izninizle;


JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK PERSONEL KANUNU TASLAĞI

MADDE 52 - f) Astsubay meslek yüksekokulu mezunları ve kendi nam ve hesabına fakülte,yüksekokul veya meslek yüksekokulunu bitirerek temel kolluk eğitiminde başarılı olup astsubay çavuşluğa naspedilenler, EK-3 sayılı cetvellere göre 9 uncu derecenin birinci kademesinden göreve başlarlar.

 

Y O R U M: Bu bir taslak metin olduğuna göre; en önemli ''Haklı Taleplerimizden'' biri olan MYO mezunlarının göreve başlama derecesi

 

NEDEN ''9 uncu derecenin ikinci kademesinden göreve başlarlar.'' olarak değil de '' 9 uncu derecenin birinci kademesinden göreve başlarlar.'' diye yazılmış?

Aynı Bakanlığa (İçişleri Bakanlığı) bağlı olan Polis Akademisi MYO'dan mezun olanlar dokuzuncu derecenin ikinci kademesinden göreve başlarken siz NEDEN 1 (BİR) kademe geriden başlamayı taslak metninize aldınız?

Taslak metine dahi ''Haklı Taleplerimizin'' nasıl olması gerektiğini yazmıyor/yazamıyorsanız bu şekilde kanunlaştığında ne yapacaksınız? Sil baştan yine en başa mı döneceksiniz?

 

Ayrıca bu madde hükmüne göre fakülte mezunu (LİSANS) bile 9/1'den göreve başlayacak...!!!
Madde içinde geçen ifade aynen şöyle; ''ve kendi nam ve hesabına fakülte,yüksekokul veya meslek yüksekokulunu bitirerek...''

TASLAK METİNE AŞAĞIDAKİLERİ KOYURSUNUZ DA GÖREVE BAŞLAMA DERECESİNDEKİ ADALETSİZ DURUMU NEDEN DÜZELTEREK KOYMUYORSUNUZ?

c) Sürekli görevle sıralı hizmet bölgesine atananlara veya geçici görevle gönderilenlere, buralarda fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler ile teröristle mücadele kapsamında yaralanan personelin hava değişimi,istirahat ve tedavide geçen süreleri fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz.
Sıralı hizmet bölgelerine birden çok kez atananların veya geçici görevlendirilenlerin, önceki hizmetlerinden artan süreleri yeni hizmetindeki iki yılın hesaplanmasında dikkate alınır.
ç) Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayanlara bir kademe ilerlemesi uygulanır.

 

Aylıkların ödenme esasları

 

MADDE 87-(1) Bu kanunun aylık ödemeleri ile ilgili hükümleri 14/7/1965 gün ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi ve bu kanuna bazı maddeler eklenmesine ve bu kanunun kapsamı dışında kalan kamu personelinin aylık ve ücretlerine dair Kanun’un aylık ödemelerinin yürürlüğü ile ilgili hükümleri ile birlikte ve aynı usul ve esaslara göre uygulanır.

 

Y O R U M: AYLIKLARIN ÖDENME ESASLARINDA 657'NİN MADDE HÜKÜMLERİNİ ESAS ALDIĞINIZA GÖRE GÖRE, BAŞLAMA DERECESİNİ

 

NEDEN 926'DAN AYNEN KOPYALAYARAK ALDINIZ?

 

Fahrettin BAĞRI 
(E) Maliye Astsubayı

ZAMANDA YOLCULUK

Kasım 08, 2017

2011 ekim ayı itibariyle   Astsubay sosyal sayfalarına olan  genel  katılım, destek ve ilgisi genel toplumun  sadece    % 22-24 seviyesinde İdi.

2011 kasımında yapılan Temad genel merkez yönetim kurulu seçimini yeni oluşum gurubunun  kazanması ile birlikte  oluşan umut ivmesi ve yeni yönetimin 2012 deki inanılmaz performansı  ile  sosyal platformlardaki katılım ve destek oranı  2012 yılı sonunda   pes gurubunun da  büyük çalışması ve sosyal örgütlenme başarısı ile Türkiye de hiç bir kurumun ulaşamadığı bir orana ulaştı.

Destek oranı  nerede ise tüm emekli assubayların  %   70 i seviyesine  çıktı.

Televizyonlar, gazeteler şaşıp kaldı.

Bu inanılmaz patlama temada üyeliklerde de aynı oranda hissedildi.

2011 de emekli assubayların  temad a üyelik portföyü oranı genel emekli sayısının % 15 i düzeyinde  iken tam 14 ayın sonunda , 2012  bitiminde  tam 2.5 kat arttı,   15 bin den  40 bine yükseldi.

Sadece sosyal sayfa ve platformlarda assubaylar adına açılan sayfa ve site sayısı tam 4 kat artarak 55 e ulaştı.

Bunların hepsinin yazı arşivlerinde kayıt ve oransal rakamları ben de var.

2013 yılındaki sokak  yürüyüşleri,  miting ve basın eylemleri, sokağın sesi  bu yüksek trajı ve başarmaya dair inancı korudu.

Ta ki  Abdi ipekçideki o muazzam kalabalığa hükümetin savunma bakanından ,

“ Bitirin tamam sizi gördük, işi bitireceğiz “ talimatı alınana kadar.

İşte  Savunma Bakanının ta kars ilinden  yaptığı bu çağrı    tam da  burada,   o büyük devasa katılımın, inanılmaz kitlesel desteğin kırılma anı oldu.

 Büyü bozuldu.

 

Genel   Başkan ve heyetine  dair  ne tür gizli bir pazarlık yapıldı, siyasete dair, neyin sözü verildi, genel başkan hangi parlak gelecekle  ikna edildi,

köz ve kor ateşi bir anda bir ay içinde nasıl sönüp küle döndü,  hiç bilmiyoruz.

Burası, Sayın Baykalın, gizli dolmabahçe buluşması gibi karanlıkta kaldı.

O bakanın “eylemi durdurun “ talimatı gününden sonra temadın  ekmek ve adalet davası   tamamen bitti.

Aslında biten yürekli cesaretti, korkusuz başkaldırı ve meydan okuma idi.

Gemileri yakanların duruşu idi aslında biten.

Başkan ile yönetim kendini ticari işlere verdi.

Eskiye dair her şeyin üstü ölü toprağı ile örtüldü.

O inanılmaz sosyal ağ örgütlenmesi olan, pes gurubu hareketi dahil her şey ortadan kaldırıldı.

2014 sonunda  Temadın  ve Assubay davasının  sosyal medyada takip,ilgi ve destek oranı tekrar % 40 lara geriledi. üye kayıtları nerede ise durdu.

2015 daha da vahimdi. Üyelerde inanılmaz bir öfke ve kızgınlık vardı.

TEMAD içine döndü. hiç bir dava meselesine dair en ufak bir adım atmadı.

N e yaptığını , ne yapamaya çalıştığını da en yakın şubeler bile öğrenemedi.

Birkaç iş bilmez, donanımsız kişiyle etrafına bir savunma duvarı örüp dava fişini çekti.

Assubay ekmek ve adalet davası   ihraçlı bir avuç insanın elinde ,  artık  eski etkisi kalmayan sosyal medya da diri ve sıcak tutulmaya çalışıldı.

Kaf dağındaki o zirvesi kasıtla  eritilen emekli toplumu, ilk  hazan olan son baharlarının bu kadar hızla yok edilişine dayanamadılar. Desteklerini terk edip kendi dünyalarına döndüler,

Bir çok değerli insan da bu değerli zamanları sürdürmeye daha fazla ömre vefa edemediler, cennet bahçelerine uçup gittiler.

2015 sonunda,   medyadaki takip ve destek oranı ile ilgi % 30 a üye kayıt oranı ise % 5 lere düştü.

Ne var ki üyelikten ayrılmada ise nerede ise % 10 luk bir artış meydana geldi.

Oysa her yıl TSK dan yaklaşık 3000  Assubayın emekliliğe adım atması hali vardı ki, bu yeni genç emekli kitlesi 2011 den 2016 sonuna kadar toplam emekli oranının tam %16 sı idi.    ama temada katılım bu 16 nın sadece  % 5 i idi.


2016  sonuna  gelindiğinde ise;

TEMAD'a katılım,   140 bin yaşayan  emekli astsubay ve 260 bin kişilik ailesi üzerinden  değerlendirildiğinde yıl sonu itibariyle  bu sayının sadece % 3 ü kadardı.

Ayrılan, kopan oran ise, nerede ise  % 10.du.

Bu gün Temadın üye kayıtları kontrol edildiğinde  görülecektir ki,  

faal, aktif, aidat ödeyen seçimlerde kurultaya katılmayı hak eden üye sayısı;   mevcut  delege sayısına baktığımız da sadece 18-20 bin kişi dir.

Yani 2011 seviyelerine geri dönülmüştür.

Bu da   emekli assubay toplumunun sadece  % 18  dir .

 

Sosyal platformlardan  Astsubay davasına katkı sunma oranı ise 2012 ye göre  %  60 aşağıya gelmiştir. Yani  % 70 den 15 e düşen bir soğuma, kopuş, ilgisizlik, kaçış, defteri ve sayfayı kapatış mevcuttur.

Bu gün temadın tüm emekli assubaylardan ve üyelik profilini hak eden üyelerinden yararlanma oranı da aktif ve pasifi ile toplamda sadece % 20-22 seviyesindedir.

Çöküş bu kadar fazla, tükeniş bu kadar hızlı dır.

Aynı genel başkanla gelinen  son acı bir paradoks tur.

İnanılmaz bir zirveden sonra gelen , inanılmaz bir dip le.

Kapanan sayfa ve site, ile gurup ve platform sayısı ile oranını  da  isterseniz hiç yazmayayım.

55 sosyal sayfa ve siteden ayakta kalabilen sadece 12  adet gurup,sayfa  ve site.

Gerisi kapanmak üzere örümceklere terk edilmiş haldedir.

O güzel kalemler, o şanlı sayfalar, o anlamlı vurgular, onlara ruh katan akıllar, bilinçler  kaybolup gitmiştir.

Hazan yaprakları gibi.

Sabah doğup akşam serinliğinde ışığını kaybeden  kozadan bir günlüğüne çıkmış kelebekler gibi.

Sadece yılbaşı gecesi bir günlüğüne açan yılbaşı çiçeği gibi.

Bizler ne idik,  ne çabuk, ne iştir ki, ne hale geliverdik.

Saygımla

ADNAN  FUAT  ÖZDEMİR

 

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ